• Sonuç bulunamadı

Her fırça darbesinde kendimi yeniden gerçekleştiriyorum:ya resim ya ölüm

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Her fırça darbesinde kendimi yeniden gerçekleştiriyorum:ya resim ya ölüm"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

kültür

sanat

Her fırça darbesinde kendimi yeniden gerçekleştiriyorum

Ya resim

ya olum

1 Zeynep Oral

ğ ğ

esim yapmazsam, fi? ' : $j(| ■ K ölürüm diyordu. I a “Onsuz

olamaya-\ '*VİJ cağı için, zorunlu ve

kaçınıl-maz olduğu için, hani nere-— -il. devse oreanik bir zorunluluk olduğu için... Resme mahkumum, mecbu­ rum... Var olduğumu anlamak için resim ya­ pıyorum” diyordu.

“Ben resmi, resim beni yapıyor. Her fırça darbesinde kendimi yeniden gerçekleştiriyo­ rum. Bazen iyi, bazen kötü, ama mutlaka ye­ niden kendi varoluşumu keşfediyorum, ö t e ­ ki insanlara ulaşabilmek için kaçınılmaz bu... Başka bir deyişle ya resim, ya hiçlik yani ö- lüm...” diyordu...

Üç sözcükle ulaştı haber: “Erol Akyavaş öldü”... Ve ulaştığı anda içimin yanmasına yukarıdaki sözler karıştı...

Hayır, belki de doğru söylemiyorum. H a­ ber bana ulaştığı an, akıllı, duyarlı, yetenekli bir dostu yitirmenin acısı ve güneşli bir New York sabahı yerleşti içime. O sabah Erol Ak- yavaş’la birlikte New York, Museum of Mo­ dem Art (M odem Sanat Müzesi’ni) gezece­ ğiz... Bilet gişesinin önünde koca bir kuyruk. O, elini kolunu sallaya sallaya girişe yöneli­ yor... Hey, gel, kuyruğa girelim, bilet... Dur­ duruyor beni. Ne kuyruk ne bilet, doğrudan içeri giriyoruz. Mahçup, alçakgönüllü bir gü­ lümseyişle “İçeride eseri asılı olanlar ve mi­ safirleri biletsiz girebilir” diyor. Heeeyt ben­ de bir keyif, bir kıvanç... Aslan arkadaşım!

Resimden önce, resimle birlikte mimari vardı, fotoğraf .vardı, müzik (çello) vardı. Adları bile beni heyecanlandırmaya yeten, mimarlık tarihinden tanıdığım Mies van der Rohe, Frank Lloyd Wright, Saarinerile bir­ likte yıllar süren çalışmışlığı vardı... Ondan izlediğim ilk sergide (çoktan yok olan Bedri Rahmi Galerisi’nde, 1978’deydi) tuvallerde en çok tuğlalardan örülmüş duvarlar vardı.

Yalnız kentleri ya da evreni çevre­ leyen, kaleleri yükselten; cezaevi, tutukevi, hastahane ve kışlaları sa­ ran değil, insanoğlunun kendi i- çinde de ördüğü duvarlar vardı... Atmosfer boşluğunda salman ci­ simler, kilitler vardı. Sınırlayıcı ve kısıtlayıcı... Mimari mekanlar ka­ dar, belki de daha çok, iç dünya­ sının, düş dünyasının soyutlama­ ları ve onların gölgeleri...

Hiç unutmuyorum o izledi­ ğim ilk sergideki tabloların ad­ larım: Korkunun İçinden, Varlık ve Hiçlik, Kafka Yaşasaydı, Bölü­ nerek Çoğalma, Bellekteki Çat­ lak... Bellektekileri bilmiyorum a- ma “Duvarlar” serisinde, duvar­ lardaki çatlaklar ve o çatlaklar­ dan süzülen bakışlar müthiş te­ dirgin ediciydi. Erol Akyavaş’m Freud ve Jung’la “dostluğunu” ortaya koyuyordu.

önceki resimlerinde gerçe­ küstücülük ve bilinçaltının o- yunlarıyla bir tür başkaldırıya,

meydan okumaya, sonraki resimlerinde ise sorgulamaya yöneldiğini söyleyebilir miyiz... Üstelik aradaki çizgiyi hiç koparmadan...

Sonraki sergilerinde Bizans ikonaların­ dan, Osmanlı minyatürlerine, o müthiş gele­ neklerin izdüşümünü ve hat sanatının kışkır­ tıcılığını izler oldum tablolarda... Kavramsal sorunlarla uğraştıkça, renkleri de daha kış­ kırtıcı oldu sanki... Ve sorgulama devam edi­ yordu. İnanç dünyasını, tarihi, Doğu’yu, Ba- tı’yı, evreni sorguluyordu. “Kerbela”, “Fer­ m anlar”, “İkonokastlar için tkonolar”, “Hazret - i Ali” gibi diziler, Aya îrini’de “Fi- hi Ma Fih”, Bosna’daki etnik temizliği pro­ testo amacıyla özgün baskılar...

“Resim yapmazsam, ölürüm” diyordu. Hastalığıyla en bilinçli biçimde savaştı. Ve resim yapamadığı an...

Erol Akyavaş, Bizans ikonolarından Osmanlı minyatürlerine, o müthiş geleneklerin izdüşümünü ve hat sanatının kışkırtıcılığını yansıttı tablolarına. ı

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Moskova Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki öğrenimini yarıda bırakarak, Kafkasya’da savaşan askerlerle birlikte Türkiye’ye geldikten sonra, sanat öğrenimini

The PSORs were established to contain medical expenditure and simultaneously ensure the quality of care provided beneficiaries.. Afterward, the Peer Review Organizations (PROs) was

總額支付制度下醫院推行品質報告卡的意願、能力與可行方 案 陳楚杰;葉瑞垣;張嘉莉;林詠蓉;林恆慶 摘要 目的

activities in samples such as NORMs to meet the dose criteria (e.g., given in EC No.112 radiation Protection, 1999).. THE MOTIVATION FOR

Ancak, birinci derecenin dokuzun­ cu kademesinden daha aşağı derece ve kademelerden maaş almakta olanlar ile söz konusu tarihe kadar emeklilik iş­ lemini bitirip

1884 yılında Istanbulda doğan Ebüz­ ziyazade Velid, tahsilini Galatasaraym- da yapmış, Abdülhamidin babasını ve ağabeyisini Konyaya sürmesi üzerine mektebden

A study undertaken by Chung et al (2009) in Korea, in 269 milk samples, using microbial screening as- says and HPLC method with the goal of determining sulfonamide and

Terapi süresince; Yağmur ve Zeki arasında hiçbir iletişim/etkileşim davranışı gözlenmezken; en çok sosyal etkileşim ve iletişim ise Ahmet ve Leyla arasında (8