15 AĞUSTOS 1986
ALTERN A TİF — Bir alternatif politika hazırlığı içindeyiz. Yavaş yavaş ilerliyor. A ra seçimde bizden böyle bir açıklama beklemeyin. Bu, genel seçim olsaydı, o zaman tabii her parti iktidara gelince ne yapacak, onu açıkça som ut olarak söylemesi gerekirdi. A m a bu se
çim geleceğin hesaplaşması değil, geçmişin hesaplaşması.
ya da sosyal demokrasiye inanç, güven açısından bir fark...
İNÖNÜ — Yok, yok.
— Fark nerede o zaman?
İNÖNÜ — Beni yine tartıştıracaksınız. Onun için girmiyorum. Ama uy gulama meselesi. Uygulama ya da taktik.
— Nasıl bir sonuç bekliyorsunuz İzmir’de?
İNÖNÜ — Kazanmak umudu ile seçime giriyorum. Hem parti olarak, hem aday olarak. İzmir’de ben kazamrım.
— Teşekkür ederim Sayın İnönü. ~ 0 /
B ediî Faik'in açıklaması
Örtülü Ödenek
hikâyesi!
1
Sayın Haşan Cemal,
Yurtdışmdan dönüşümde, yakınlarımın gösterdikleri Cum huriyet‘in 23 temmuz sayısında, Uğur M umcu tarafından ya zılm ış “Örtülü ödenek ” başlıklı yazıda adımın da geçtiğini gördüm. H em de M enderes’in örtülü ödenek yoluyla besle me basın yaratmak istediği iddiasıyla bir arada!.. Fakat ne hik metse, örtülü ödenekten para aldığım söyleniyordu da, ne aldığım söylenmiyordu ki, Uğur M umcu gibi araştırmacılığı ile temayüz etm iş bir yazara bu eksiği yakıştırm ak gerçekten zordu. Am a kimbilir, belki de Yassıada dosyalan arasında du ran uzun bir listenin en dibindeki bir rakamın açıklanmasıy la, Sayın M um cu’nun “besleme basın yaratm a” mantığını bir arada tutm ak m üm kün olamayacağı içindir ki, o rakam kas ten açıklanmamıştır!.. Eh! onu da bari ben yapayım: O ra kam 500, evet beş yüz liradan ibarettir!.. Ve Başbakan Menderes’in, rahmetli Zühtü Hilmi Velibeşe’y i İstanbul’a gön dererek beni ve Şevket Rado arkadaşımı davet ettiği bir dizi radyo komisyon çalışmasının ilk haftasında A nkara’dan ay rılırken karşımıza çıkmıştır. O da şöyle olmuştu: Ankara Pa- las’ta hesabımızı ödemek istediğimizde, yataklı biletlerimiz dahil hepsinin ödendiği bize bildirildi Ü zülmedik değil, ama daha çok şaşırdık da. Hatta kızdık da. N itekim o hırsladır ki, hemen M enderes’in ö ze l Kalem M üdürü rahmetli Basri A kta ş’ı aradık ve durumun bir daha tekrarlanması halinde gelemeyeceğimizi bildirdik. Basri Aktaş, kendine özgü neza ketiyle “Beyefendiyi bu seferlik böyle basit bir mesele için üzm em em izi” rica ederek, bir daha tekrarlanmayacağı sözü nü vermiş ve bu söz de gerçekten tutulmuştur.
Sayın Haşan Cemal, işte 500 liralık örtülü ödenek besle meliğinin hikâyesi budur. O tarihte benim bir gazetenin iki sahibinden biri olduğum, yazlık kışlık iki evim, altımda ara bam, şoförüm, aşçım, hizmetçim bulunduğu düşünülürse, sa nırım Menderes’in de örtülü ödeneği pek iddia edildiği gibi kullanmadığı gibi bir sonuç da ortaya çıkar.
Kaldı ki, Dünya gazetesinin koleksiyonları ortadadır. Ve be nimle örtülü ödenek beslemeciliğinin bir araya getirilemeye ceğinin en açık delilleri olarak ta rih in koynunda yatmaktadırlar.
Bu açıklamamı, hiç sevemediğim ve kırk yılı aşan yazarlı ğım boyunca tenkit ettiğim m ahkeme yoluyla değil de, mes lektaş vicdanına güven yolunu seçerek gönderiyorum. Gereğini yapacağınızı umar, saygı ve sevgi ile başarılar dilerim. B E D İİF A İK
Uğur M umcu’nun notu
Sayın Bediî Faik’in gösterdiği bu duyarlığa teşekkür ede rim. Yazıma konu olan "örtülü ödenek "teki adlar, Rasih Nuri Heri 'nin "27 M ayıs ve Menderes’in Dramı ” adlı kitabında yer alan mahkeme kararından alınmıştır. Bu nedenle benim bu konuda herhangi bir araştırmam söz konusu değildir. Yine de bu yazının yayımlanışı, B ediî Faik'e olayın içyüzünü an latma olanağı tanıdığı için yararlı olm uştur sanırım.
Umarız bu mahkeme kararında adı geçen kişiler de birer açıklama yaparak konuyu aydınlatmış olurlar. U.M.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi