• Sonuç bulunamadı

İstanbul'un Dikilitaşları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul'un Dikilitaşları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

daki hükümeti gibi müstakâr ve pa­ yidardır. Bu anıtı Yukarı ve Aşağı Mısır'ın hâkimi olan babası Amun'- un şerefine diktirmiş bulunmakta­ dır.»

Taşın sivri ucundaki üçgenlerin için­ de TOTMOZİSİn diz çökerek AMON ile RA'ya kurban sunduğu görül­ mektedir. Ayrıca dört yüzünde de Hükümdarın timsali olan «Ra-Men- Kaper» ibareleri bulunmaktadır.

VII. KONSTANTİN

DİKİLİ TAŞI

Bugün HIPODROM'da ayakta kalan ikinci dikilitaş Bizans İmparatoru Yedinci KONSTANTİN'in adını ta­ şımaktadır. Milâttan 940 yıl önce di­ kilmiş olduğu tahmin edilen bu ör­ me taştan yapılma dört köşeli sü­ tunun üzerinde önceleri tunçtan ya­ pılmış kabartma levhalar ve tepesin­ de de yine tunçtan yapılmış bir kü­ renin bulunduğu bilinmektedir. Sü­ tunu kaplayan tunç levhalarda VII. KONSTANTİN'in büyükbabası BA- SİLİOS'un zafer ve fütuhatını göste­ ren kabartmalar bulunmakta idi. Bu levhaların ikibuçuk yüzyıl süre ile taşı kapladığı, bilâhare şehrin Lâtinler tarafından istilâsı sırasında para basılmak üzere söküldüğü bi­ linmektedir. Taşın kaidesi

üzerinde-= İSTANBUL 'UN DİKİLİTAŞLARI üzerinde-=

SULTANAHMET PARKINDAKİ PEMBE RENKLİ YEKPARE GRANİT TAŞINDAN YAPILMA 30

METRE YÜKSEKLİĞİNDEKİ DİKİLİTAŞ İSTANBUL'UN EN ESKİ ABİDELERİNDEN BİRİDİR.

Pembe renkli yekpâre granit taşın­ dan yapılma bu 30 metre yüksekli­ ğindeki dört köşe ve ucu sivri di- kiliştaşı HELİPOLİS'ten BİZANS'a nakletmeyi önce Jülianus düşün­ müş, ancak İmparatorun ölümü ile bu tasavvur tahakkuk edememişti. Nihayet 27 yıl sonra imparator I. TEODOS bu taşı Mısır'dan getirt­ meyi başarmıştır. Deniz yoluyla Bi­ zans'a getirtilen bu taşın Marmara kıyısından At Meydanı'na nakledil­ mesi için hususî bir yol açılmış ve üzerine demir raylar döşenmiştir. Meydana getirtilen taşın dikilmesi için de muazzam iskeleler kurulmuş ve bu ameliye tam 33 günde ta­ mamlanabilmiştir

2,75 x 2,20 metrelik taban, «Spina» adını taşıyan üzeri mermer işlemeli bir kaidenin üzerindeki dört tunç küp üzerine oturtulmuş bulunmak­ tadır. Spina'nın üzerinde Bizans'ın ünlü İmparatoru TEODOS'un haya­ tının çeşitli safhalarını gösteren ka­ bartmalar bulunmaktadır. Kuzey yü­ zünde, İmparator ARKADİUS, eşi ile birlikte HİPODROM'daki locasın­ da görülmektedir. Doğu yüzünde İm­ parator I. TEODOS'un tahtında eşi ve çocuklarıyla birlikte gösteren bir kabartma mevcuttur. Bu kabartma­ da mağlûp ve esir düşmanlar İm­ parator ve ailesi huzurunda diz çök­ müş vaziyette tasvir olunmaktadır­ lar. Güney yüzünde I. TEODOS ço­ cuklarıyla birlikte At yarışlarını iz­ lerken görülmektedir. Batı yüzünde ise I TEODOS elinde bir zafer çe- lengi olduğu halde görülmekte, ya­ nındaki bandocular da zafer marş­ ları çalmaktadırlar.

Spina'nın üzerinde, dört tunç küpe dayanarak yükselen 30 metrelik bu muhteşem taş, HİPODROM'u ikiye böler ve yarışçılar bunun yanından aldıkları keskin bir virajla geriye dö­ nerlerdi. Böylelikle bu muhteşem taş bu muhteşem meydanın en önemli bir süsü ve unsuru halini almıştı. Bugün tam 3517 yaşında bulunan ve buna rağmen dimdik ayakta duran bu muhteşem anıtın üzerindeki hi- yeroğlif Firavun TOTMOZİS İn za­ ferlerini şöyle dile getirmektedir: Bizans devrinin en gözde yerlerin­

den biri, bugünkü Sultanahmet Par- kı'nın bulunduğu sahayı kaplayan ve at yarışlarının yapıldığı ünlü Hİ­ PODROM (A t Meydanı) idi. Bizans'­

ın en zengin ve en muhteşem köşe­ lerinden birini teşkil eden HİPOD- ROM'un en gösterişli anıtı ise İm­ parator I. TEODOS'un adını taşıyan dikili taş'tı. Bu, aynı zamanda İs­

tanbul şehrinin en eski abidesi vas fini da taşımaktadır.

Mısır Firavunlarından III. TOTMO ZİS tarafından Milâttan 1547 yıl ön ce Aşağı Mısır'daki HELİPOLİS şeh rinde dikilen bu taşın üzerindeki hi yeroğlif yazılar III. TOTMOZİS'in za ferlerini hikâye etmektedir.

Birbirine sarılmış üç yılan şeklinde tunçtan «Yılanlı Sütun»

«Bu iktidar sahibi hükümdar, bütün dünyayı mağlûp etti. Memleketin sı­ nırlarım Naharin'e kadar büyüttü. Naharin (Fırat) nehrini aştı ve as­ kerlerinin başında zaferden zafere koştu. Tom'ın sütünü emdi ve ilâh­ ların anasının kucağında büyüdü. Hükümet ve saltanatı Ra'nın sema­

o II ş e h ı r - i s t a n b u I Iki . .

4

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Nâzım 10 Eylül 1959'da Rusça kaleme aldığı vasiyetnamesinde, en değerli mirası olan eserlerinin telif hakkının üçte ikisini karım Münevver ve oğlum Mehmet'e diyerek

du. Eniştem Ferid Tek Londra'da bü­ yükelçi olduğu sıralarda, o da Paris’de Ecole des Sciences Politiques'de yük­ sek tahsil yapmak üzere Paris’e sık sık

parmak proksimal falanks tabanının radyal yüzünde uzama ile sınırlı bulgular gözlenirken, genin tamamı etkilendiğinde; elde orta falankslarda kısalık, 2.. parmak

«Hayatımızda bütün faaliyetimiz, memleket işle­ rinde keyfî, müstebitçe hareket edenlere karşı mü­ cadele ile geçmiştir» diyen Atatürk, en kutsal

Hayat hikâyesini 1970'de yayımladığı "Yakın Tarihte Gördüklerim, Geçir­ diklerim" isimli dört ciltlik

Vaktile, benim de kalem yar­ dımımla milliyetçi “Turan,, gazete­ sini çıkarmış olan Zekeriya Beyin Türk ordusunu, Türk milliyetper­ verlerini ve Türk

Üzerinde her şeyden ziyade durmak istediğim nokta, Nasuhi Baydar’ın bu tercümesinde her satır ve parçanın aynen ve tamamen lisanımıza nakledilmemiş

Ney ve nısfiyeyi, mest olduğu demlerde; gelişi güzel, fakat bir bahçeden rastgele toplanan çiçekler gi­ bi, hoş çalar ve ayık olduğu zamanlarda ise; değil