616 A N K A R A
Vehbi Koç Ankara’nın Keçiören sem tinde 1901 yılında doğdu. Ana tarafından altı yüz, baba tarafından iki yüz elli yıllık AnkaralIdır. Annesi, Ankara eşrafindan Kütükçüzadeler’in kızıdır. Gerek dedesi, gerekse babası Ankara’da buğday ticareti ve taahhüt işleri yapmış, tanınmış tüccar lardı. Koç’un dedesi Ankara’daki İbadul lah Vakfi’nın kurucusu, babası da bu Vakfın mütevellisidir.
Koç’un çocukluk yıllarına rastlayan 1900’lerin başlarında Ankara’da ticaret esas olarak Ermeniler’in ve Yahudiler’in elindeydi. AnkaralI Müslüman kesim içinde ticaret yoluyla zenginleşmiş Bulgur lular, Kmacılar, Akarlar gibi bazı aileler de vardı.
İşte Vehbi Koç böyle bir ortamda, çocuk yaşta hayata atıldı.
Küçük Vehbi, ticarete babasına yar dım ederek başladı. Koçzade Hacı Mustafa Efendi ortakları ile birlikte Ankara köyle rinden buğday satın alıp, İstanbul’a gönderiyor, İzmir’den aldığı incir, üzüm, sabunu ise Ankara’da satıyordu.
Koçzade Hacı Mustafa Efendi ve oğlu Vehbi, 1917 yılında 120 lira sermaye ile Samanpazan’nda bir bakkal dükkânı açtılar. Önceleri peynir, zeytin, makarna gibi gıda maddeleri satışı ile uğraşırken, daha sonraları kösele ve hırdavat işine geçtiler.
Koç ailesi ticari faaliyetlerine Kurtuluş Savaşı sırasında da devam etti. Bu sıralarda İstanbul’dan getirttikleri malları hem orduya hem de AnkaralIlara satı yorlardı.
Vehbi Koç’un ticaret yaşamı Cumhu riyetin kuruluşundan sonra gelişerek sürdü. Ermeni ve Yahudiler’in bir bölümü nün Ankara’yı terketmiş olmaları, Müslü man ticaret erbabının kolayca gelişebilme si için elverişli koşullar yaratmıştı.
Vehbi Koç, 1926 yılında kurulan Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. Kısa zamanda sivrilerek 1928 yılında Ankara Ticaret Odası Başka nı oldu.
Koç’un 1930’lara doğru iç ticaretten dış ticarete sıçradığını görüyoruz. 1928’de Standart Oil firmasının temsilciliğini ala rak gaz ticaretine başladı. Gramofon, radyo, buzdolabı gibi o zamana göre lüks tüketim mallarını satan Geseryaniar’ın Ankara satıcısı oldu. Ford’un Ankara temsilciliğini de bu sıralarda alan Koç, ÇankırıCaddesi’ndekiünlü satış mağazası nı açtı.
Bir yandan da devlet ihalelerine giri yordu. Hırdavatçılığı sırasında başladığı inşaat malzemeleri ticaretini de geliştir mişti. Çimento, Marsilya kiremidi, mus luk vb gibi yapı araç ve gereçlerini İstanbul’dan Ankara ’ya getirtiyor, bunları bir yandan devlete bir yandan da devlete iş yapan müteahhitlere satıyordu. Koç’un bu yıllarda devlete yaptığı taahhüt işleri arasında Elazığ-Van karayolunun Elazığ- Palu arasındaki bölümü, Ankara Devlet
Demiryolları ve Ankara Hastaneleri ve Cebeci Doğumevi de vardır.
II. Dünya Savaşı yılları zor yıllardı. Yokluklar karaborsa ile içiçe geçmiş, fiyatlar çok yükselmişti. Vehbi Koç bu zor dönemden güçlenerek çıktı. Bu yıllardan sözederken, “kuruluş olarak ahlakımız bozuldu, duyduğumuz veya duymadığımız birçok olay geçti; tabii bilerek bilmeyerek müşteri karşısında biz lekelendik” demek tedir.
II. Dünya Savaşı sonrası meydana gelen gelişmeler ve başlayan yeni dönem, Vehbi Koç’un işlerini daha da artırmasına yol açtı. Bu yıllarda Amerika ile sıkılaşan ilişkilere koşut olarak Koç’un General Electric, Oliver Traktör, Burroughs gibi büyük Amerikan şirketlerinin de temsilci liklerini üstlendiğini görüyoruz.
Vehbi Koç 1951 yılında uzun yıllardan beri sürdürdüğü Ankara Ticaret Odası Başkanlığından ayrıldı. Bu ayrılışın hem Ankara’dan ayrılma hem de ticaretten sanayie yönelme gibi ikili bir anlamı vardı. Böylece Koç’un yaşamında yeni bir dönem daha başladı.
1950’lere kadar imalat alanındaki tek girişimi 1947’de kurduğu küçük “Ankara Oksijen Fabrikası” olan Koç, bu tarihten
sonra sanayi yatırımlarına başladı. Bir yandan ticaret şirketlerini daha da gelişti rir ve geniş bir ticari dağıtım ağı örgütlerken, bir yandan da yeni bazı alanlarda büyük yatırımlara girişti. Bun ların başında otomotiv sanayii ile dayanık lı tüketim malları sektörleri geliyordu. Arçelik buzdolapları ve çamaşır makinele ri ile Anadol marka otomobil Türkiye sathına hızla yayıldı. Anadol’u bir süre sonra Fiat patenti ile yaptığı traktörler ve Murat marka otomobiller izledi. Gene bu yıllarda Koç’un tekstil, turizm, tüpgaz pazarlaması, bankacılık gibi alanlara gir diğini görüyoruz.
1960’larda Koç kurduğu veya serma yesine katıldığı çeşitli sanayi, ticaret şirketlerini biraraya getiren Koç Holding’i kurdu.
Vehbi Koç, hiç kuşkusuz sadece Koç Holding’in değil, Türkiye’de holdingleşme olayının başını çeken işadamıdır.
İş hayatına Ankara’da küçük bir dük kânda bakkallık yaparak atılan Vehbi Koç, çok çeşitli girişimlerle çeşitli alanlara yayılmış en büyük holdinglerden biri olan Koç Holding’in kurucusu ve her şeyi özel kesiminde en ünlü temsilcisidir.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi