• Sonuç bulunamadı

Resim ve heykel müzemiz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Resim ve heykel müzemiz"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

•• •• r\ •• •• * ■

O orup Düşündükçe:

Resim ve heykel

müzemiz ^

< C

Her gün iki kere önünden geçer, kapısının üstündeki yaldızlı adını okur; fakat içine giremem. N e za­ man görmek istedimse, hep aynı ce- : vabı aidim:

— Müze kapalıdır!

Resim ve heykel müzemiz, bu iki sanattaki tarihimiz demektir. Her I salon bu tarihin bir başka cildi gi­ bi okunabilir. Ben, yalnız zevk al - mak, milli bir gurur duymak, so­ yumdan gelenlerin yaratıcılığına şa- hidler aramak için orayı gezmek is­ terim. Fakat ömürlerini bu sanat­ lara vermiş gençlerin hasreti, be­ nim uğradığım yoksumhıktan çok daha acıdır.

Evet, biliriz resim ve heykel biz­ de yeni iki sanat şubesi sayıbr. Tanzimat'san önce, fırça kullanmak, zünnâr bağlamak kadar büyük bir suçtu. Hele gölgesi yere düsen “ hey kel” lertle her yobaz, bir yeni “ ga- ranik” tehlikesi görür, bunları baş­ ka başka “ lât” lara, “ menat” lara benzetirdi.

Dinin kendisine karşı da bir te­ cavüz olan bu “ bid’at” 1ar ne yazık, ki yüzlerce yıl Türkün yaratıcı sa­ natkâr zekâsını da paslandırdı. Sa­ raylarda, konaklarda minyatürler altınla tartılırken, vâaz kürsülerin - de bu sanat aforozlara uğralıyor­ du. Türk hattatlarının, eski yazı türlerinde gösterdikleri olağanüstü haşan, milletimizin üstünlüğünün de en büyük şalıldlerindendlr.

“ Kara Mimi” nin de meşhur “ Mâ

ni” nin de eserleri meydandadır. “ İmad” la “ Rakun’J ı karşılaştıra­ biliriz. Hem onlarda bu dehalar, yalnız birer tane olduğu halde, biz­ de her asır için beş on isim söyle­ mek mümkündür.

Sonra zaten “ talik” in de mutla­ ka Acem mahsulü olduğu pek belli olmasa gerek. O şanlı “ Heı-at” tezhiplerine, Avrnpah müsteşrik ler hep:

— Afgan mal»!

Damgasını vurmadılar m ı“ Nihayet Tanzimat ile gesişiiyc» çevre, havsalası, bizim sanatkâr - larunızın da ellerine fırça ve min- kar almalarına yol açmış oldu. Bu­ gün müze diye kurdnğumuz galeri­ lerde, ancak yetmiş, seksem yıllık bir zamanın mahsulleri sıralanmış­ tır.

Öyle sanıyorum, ki müzenin ka - panışı, kötü ihtimallerle yüklü mu­ harebe günlerinin bir zarureti idi. Fakat artık ufukların aydınlandığı günlere giriyoruz. Sarhoş kabada - yılara meydanın boş btrakılmıyaea ğı anlaşıldı.

Şu halde resim ve heykel mü­ zesinin de yeniden açılması zamanı gelmiştir, denilebilir. Meşhur tablo­ lar ününde genç ressamlar»« som­ yalarını kurduklarım gürmek, on­ larla beraber sanatın Herlpyişini candan üstlynB

hfr awdt ıdatafchı

H A K K I SÜ HA'TÎEZGIN

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Onda, ölüm karşısında meselâ Y u- | nusun veya Yahya Kemalin almış olduğu hususî tavır mevcud degil- Kemalin mısralarında ise ölüm- bütün dehşetile

Geri kalmış ülkeler için İkinci Cihan Savaşı sonrası, dış görünüşlere göre, Birinci Cihan Savaşı sonrasın­ dan farklı manzaralar gösterir.. Bu,

Kutis marmorata telenjektatika konjenita, telenjektazi, flebektazi, deride atrofi ve ülserasyon görülebilen nadir konjenital bir hastalıktır.. Etiyolojisi tam olarak

Kontrol ve tedavi grubundan elde edilen serum desaçile ghrelin sonuçları hem grup içi hem de gruplar arası karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı

düzeyindeki siyasal partilerin işleyişini, bilhassa da bunların finansmanına ilişkin kuralları hükme bağlayacak düzenlemeler getirecektir.” Dolayısıyla

1910'a gelindiğinde, tramvay şirketi “Atlı Tramvay” sistemini bırakıp “Elektrikli Tramvay” dönemine geçti, işte o zaman tüneli işleten “The

öyküsüyle daha da il­ ginç olan bu tabloyu koleksi­ yonunuza katmak isterseniz 90 milyon liradan başlayacak olan açık arttırmaya katılma­ nız

Dönemin esprisine uygun biçimde bir İngiliz bahçesi figürü olan ve Çadır Köşkü olarak anılan minik köşk, tam bir chalet’dir. Alt kattaki ocaklı bir oda