• Sonuç bulunamadı

Royal Lodges and Pavilions in Istanbul

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Royal Lodges and Pavilions in Istanbul"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B y A F İ F E B A T U R * P h o to s A R A G Ü L E R

(2)

Mimarlık tarihi terimi ola­ rak “kasır”, içinde hüküm­ darın maiyeti ve askerleri ile yaşadığı korunaklı meskenlere verilen addır. Ancak Osmanlı mimarlı­ ğında “kasır” sözcüğü, ge­ nellikle kent dışında yer alan ve sürekli oturmak için değil, mevsim geçir­

mek veya gezinti amacıyla gidilen konut tipi için kul­ lanılmıştır. “Köşk” ise saray veya konak kompleksi

I n O ttom an tim es a k a sır was a royal residence, often outside the city a n d used f o r temporary stays during su m m e r or w hen out h u n tin g . Its o rig in a l meaning was a fortified residence fo r a nder, his retinue a n d soldiers. A köşk, usually translated as pavilion, was a separate house belonging to a palace complex and used fo r

Aynalıkavak Kasr-ı Hümayunu; selamlık girişi (en üstte), Divanhane (üstte), çeşme (altta). / Aynalıkavak Kasır; entrance to the selamlık (state apartment) (top), Divan­ hane (above), fountain (below).

içinde yeralan, ana yapıdan bağımsız ve yine sürekli kullanılmayan bir ko­ nut tipidir. İstanbul’da 17. yüzyıldan başlayarak çok sayıda kasır ve köşk yapılmıştır.

Kasır ve köşkler, özellikle 18. ve 19. yüzyıllar Istanbulu’nda yerli gelenekle Avrupa mimarlığının değişik buluşma modellerini yansıtan örneklerdir. Rekreasyon amaçlı bu konutların gü­ nümüze kalabilmiş en eski tarihli ola­ nı Aynalıkavak Kasn’dır. Kasır, bir za­ manlar Haliç’teki en büyük sahilsaray olan Tersane Sarayı’nın yapılarından

recreational purposes. However, the two terms tend to shade into one another and buildings do not always f i t these definitions precisely. What we can say is that they were definitely not dwellings intended fo r p erm anent year-round habitation.

From the 17th century onwards large n u m bers o f ko§ks a n d kasirs were constructed in Istanbul by the Ottoman sultans. Those constructed fro m the 18th century onwards in particular display a synthesis o f tra d itio n a l Turkish a n d European architectural

6 4

(3)

biriydi. Haliç’in suyunun temiz, kıyılarının sahilsaraylarla bezeli olduğu dönemde, Tersane kıyıla­ rından Okmeydanı’na kadar uza­ nan büyük koruluğun içine yapı­ lan kasrın ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmiyor. Yalnızca, I. Ahmed’in l6 l3 ’te bir kasır yaptır­ dığı, l6 7 7 ’de yanan kasrın l679’da yenilendiği biliniyor. III. Selim tarafından 1791’de yeniden yapılan köşk, bazı değişmelerle günümüze kadar gelebilmiş.

styles.

The oldest surviving example o f such buildings is Aynalikavak. Kasir, which was originally part o f Tersane Palace, the largest o f the waterfront palaces built on the Golden Horn when the shores o f this waterway were unspoilt countryside a n d the water still clean and unpolluted. The kasir stood in a large p a r k w hich stretched from the Naval Docks (Tersane) to Okmeydam. In 1613

Jale Kasr-ı Hümayunu, kuzeydoğudan görünüş (en üstte) ve girif holü (altta) (Raimondo D’Aronco, 1898-1899). üstte, yemek salonu (Sarkis Balyan, 1889) / Jale Kasır, wing designed by Raimondo d’Aronco, 1898-1899, view from northeast (top) and entrance hall (below). Jale Kasır, wing designed by Sarkis Balyan, 1889, din­ ing room (above).

Kasrın tarihindeki en canlı anı­ lardan biri, 1720’de I I I . Ah­ med’in oğullarıyla birlikte yüz­ lerce yoksul çocuğun sünnet edilm esi için düzenlenen ve otuz gün süren büyük şenliktir. Şair Vehbi’nin bu sünnet düğü­ nünü anlatan manzum “Surna- me-i Vehbi” isimli ve ünlü nak­ kaş Levni tarafından minyatür olarak resimlenen yapıtı, Haliç’te yapılan düğünü ve Aynalıkavak Kasrı’ndaki Sultanın önünden

Ahmed 1 built a kasır here which was dam aged by fir e in 1677 a n d restored in 1679, bu t w hether this was the sam e b u ild in g w hich was used by A h m ed III in the early 18th century and extensively altered in 1791 by Selim. Ill is uncertain. In 1720 the circu m cisio n festivities fo r the sons o f Ahmed III a n d h u n d red s o f poor children were held here. These festivities were a brilliant affair

(4)

geçen şenlik alaylarını betimler. Kasrın alt katında, aynı zamanda besteci olan III. Selim’in anısına atfen Türk Müziği Çalgı Müzesi olarak düzenlenm iş bölüm de bulunan ve dönemin çalgılarını ve eğlencelerini betimleyen şen­ lik alayı resimlerinde Aynalıka- vak Kasrı, sahilde ve direkler üzerinde denize çıkma yapan üç eyvanlı konut tipinin güzel bir örneği olarak görülür.

Sonradan Tersanenin gelişmesiy­ le önü doldurulmuş olan Kasrın

o f fe a s tin g a n d p u b lic entertainments lasting thirty days. An epic poem describing the event, the Sumame-i Vehbi, was written by the poet Vehbi and illustrated with m iniatures by the fa m o u s p a in te r Levni d ep ictin g the festivities. Several show processions passing in fr o n t o f A ynahkavak Kasir, where the sultan is seated. From these paintings we see that the kasir was a fin e example o f the triple eyvan house, with a bay projecting over the water on posts.

1849-1855 yıllarında, dönemin tanınmıj mimarlarından Nigoğos Balyan tarafından yapılan Ihlamur Kasr-ı Hümayunu Merasim Köşkü giriş merdiveni (en üstte), kuzey­ doğu cephesi (üstte), çeşme (altta). / Ihlamur Kasır Merasim Köşk, designed by Nigoğos Balyan, 1849-1855, the steps as seen from the entrance (top), northeast façade (above), fountain (below).

girişi, kara tarafındandır. Osman­

lI konut geleneğinin divanhane

şemalarının kullanıldığı Aynalı- kavak Kasrı’nın dekorasyonu da Avrupalı bir çizgiyi, 18. Yüzyıl sonunun Barok’tan Ampiı’e yö­ nelen üslup özelliklerini yansıtır. Beşiktaş ve Nişantaşı arasındaki vadide yer alan Ihlamur Mesire- si’ndeki Ihlamur Kasrı ise, Sultan Abdülmecid tarafından 1849- 1855 yıllarında yaptırıldı. Bu ta­ rihten önce, Abdülmecid bu me­ sire alanına iki biniş köşkü ve

In later years the sea here was filled in to create more land fo r the Naval Docks a n d the kasır now sta n d s som e d istance fr o m the shore. The jutting bay was located over the section o f the kasır which now houses the Museum o f Turkish Musical Instruments. This museum was located here in memory o f Selim III who was a noted composer and known to have spent much time here.

The decoration in the divanhane or m a in room o f the ka sır is

(5)

bir çeşme yaptırarak Nüzhetiye adını vermişti. Kasır ise, dönemin genç ve tanınmış mimarı Nigoğos Balyan tarafından, av partileri ile ok talimleri için dinlenme mekanı olarak tasarlandı.

Merasim Köşkü veya asıl Ihlamur Kasrı, yüksek bir su- basman üzerine tek katlı, kesme taştan ve bir giriş ho­ lü ile iki salondan oluşan yalın planlı bir binadır. Buna karşın cephesinde, çift kollu merdiven ve balkona eş­ lik eden girland, istiridye kabuğu, vazo, salkım vb. plastik motiflerden oluşan abartılı bir Neo-Barok beze­ me ve gösterişli bir tasarım vardır. İç mekanlar, özel­ likle Sultan’a ayrılmış olan salon, altın varak, stuka (renkli ve desenli alçı), peinture, cam ve metal teknik­ leri kullanılarak yine Neo-Barok üslupta yoğun bir

bi-influenced by late 18th century European style, in the process o f transition from baroque to empire style, although the layout o f the rooms is tra d itio n a l Ottoman.

Ihlamur Kasır is situated in what remains o f a once large royal park in the valley between Beşiktaş and Nişantaşı. It was built between 1849 and 1855 by Sultan Abdülmecid. Earlier in his reign the sultan had built two small riding lodges and a fountain in the park, which he named Nüzhetiye. The new kasır was designed by a young architect, Nigogos Balyan, fo r the sultan’s use when he came here hunting or fo r archery practice.

The kasır consists o f a main building, which is known

Maslak Çadır Köşkü çimde bezenmiştir.

Maiyet Köşkü, iki katlı, orta sofalı ve daha sade bir ya­ pıdır.

Maslak Kasırları, Sarıyer ilçesinde, Büyükdere Cadde- si’nin Istinye ve Tarabya kavşaklarıyla sınırlanan kesi­ minin doğu kenarında bir av ve dinlenme köşkleri grubudur.

Maslak kasırlarında ilk yapılaşma 19. yüzyıl başlarında, II. Mahmud döneminde başlamış ancak asıl gelişimi yüzyıl sonunda, Abdülaziz ve II. Abdülhamid döne­ minde tamamlanmıştır.

Kasr-ı Hümayun olarak da adlandırılan yapı, chalet ti­ pinde, alt katı kagir, üstü ahşap bir konuttur. Abdüla­ ziz döneminin çizgilerini taşıyan köşkte, giriş taşlığı ve ahşap işçiliği dikkat çekici, Neo-Gotik bir merdiven

as Merasim Köşk, a n d a secondary building, the Maiyet Köşk, fo r the use o f his retinue. The former has a single storey raised on a high basement, a n d a simple plan o f an entrance hall leading into two rooms. In contrast the fa ç a d e is ex tra v a g a n tly decorated in neo-baroque style, a n d the interior - particularly the room used by the sultan himself - is richly ornam ented with gilding, coloured stucco moulding, painted decoration, and decorative glass and metalwork, again in neo-baroque style.

The Maiyet Köşk fo r the sultan’s suite is less ornately decorated. It is a two-storey building with a central gallery known as a sofa.

In Maslak on the summit o f a ridge overlooking the Bosphorus is another royal lodge. Maslak Kastrs are a

68 S K Y L I F E A Ğ U S T O S — A U G U S T 199 8 D o lm a b a h ç e P a la c e A rc h iv e

(6)

vardır. Üst katın orta sofalı düzenlemesi, tavandaki peyzaj ve natürmort resmedilmiş madalyonlar ve bir kısmı özgün ahşap eşya bu küçük kasrı ilginç kılan özelliklerdir.

Mabeyn-i Hümayun olarak bilinen küçük köşk ise, tek katlı ve kagirdir. Mermer basamaklarla çıkılan girişin sağ ve solunda küçük oda­ lar ve servis hacimlerinden sonra büyük bir salona giri­ lir. Salon, bir zamanlar de­ ğerli bitkilerin bulunduğu bir seraya açılır. Küçük bir havuz ve grotto ile canlan­ dırılmış olan sera, salonu gerçekten de dinlenme me­ kanı olarak betimler. Abdül- hamid’in Fransızca olarak tasarlanmış A. ve H. rümuz- lu markası, madalyonlara iş­ lenmiştir.

Dönemin esprisine uygun biçimde bir İngiliz bahçesi figürü olan ve Çadır Köşkü olarak anılan minik köşk, tam bir chalet’dir. Alt kattaki ocaklı bir oda ve iki yanın­ dan çıkılan merdivenlerle ulaşılan ve kenarları balkon­ la çevrili küçük bir sekizgen odadan ibarettir. Çatı saçak­ larının ve balkon korkuluk­ larının ahşap oymaları se­ vimli bir kır yapısı betimler. Bir tören yapısı olarak inşa edilen ve Yıldız Sarayı’nın kuzeydoğu kesiminde bulu­ nan Şale Kasrı veya Şale Köşkü de İstanbul’un önem­ li kasırları arasındadır. Kas­ rın, üç aşamada gerçekleşti­ rilmiş ilginç bir yapım tarihi vardır: ilk yapı, büyük olası- f lıkla 1879-80 yıllarında ya­ pılmıştır. Kemerli pencerele­ ri klasik bir çizgi kazandırsa 5 da ahşap oyma cephe kap- f lamaları köşke chalet vurgu- 1 su getirir.

Kasrın ikinci bölüm ü

1889’da Sermimar-ı Devlet Sarkis Balyan tarafından Al­

manya İmparatoru II. Wilhelm’in ve Imparatoriçe’nin

İstanbul’a gelişi onuruna ve onlara tahsis edilmek üze­ re yapılmış; eski köşke de büyük bir tören salonu ek­ lenmiştir.

group o f buildings constructed by Sultan Abdülaziz (1860-1876) and Sultan Abdülhamid II (1876-1909) as a bunting lodge and country retreat. Earlier, at the beginning o f the 19th century, M ahmud II had the first building constructed in the royal p a r k bere. The m a in lodge, the Kasr-i H ü m a y u n , or Im perial Lodge, is a chalet style building typical o f the reign o f Sultan A b d ü la ziz with g r o u n d storey w alls o f

masonry a n d upper storey walls o f wood. At the back o f the spacious entrance hall an attractive double staircase in neo-Gothic style leads up to the living storey, where rooms lead o ff the central sofa or galler)’. The ceilings are decorated with landscapes and still-lifes set in medallions, and some of the o rig in a l w ooden furniture can still be seen.

The smaller single storeyed b u ild in g is called the M abeyn-i H ü m a y u n . Marble steps lead up to the entrance which is fla n ked by small rooms. Beyond the service areas is the m ain room, which opens onto a large conservatory where rare p la n ts were once grow n a n d co n ta in in g a small pool a n d grotto. On the walls o f the room are medallions containing the letters A.H., the monogram o f Abdülhamid II.

In the garden is a pretty m iniature pavilion in the form o f a chalet called the Ç adır Köşk. Two outside staircases lead up to a tiny octagonal room surrounded by a balcony with carved w ooden railin g s a n d overhung by carved wooden eaves.

One o f the most imposing kasirs in Istanbul is the Şale Kasır at Yıldız Palace. It was constructed in three stages as the state apartments o f the palace. The first wing is thought to date from 1879-80 and while the arched windows lend a classical character to the

Maslak Kasr-ı Hümayunu, giriş holü (en üstte). Maslak Mabeyn-i Hümayun Kasrı (üstte). / Maslak Imperial Kasır, entrance hail (top). Maslak Mabeyn-i Hümayun Kasır (above).

7 0

(7)

D o lm a b a b ç e P a la c e A rc h iv e

Merasim Dairesi olarak adlandırılan üçüncü bölüm ise yine II. Wilhelm’in İstanbul’a ikinci kez gelişi onuru­ na, tanınmış İtalyan mimar Raimondo d’Aronco tara­ fından tasarlanıp inşa edilmiştir. İki cephesi geniş ve yüksek pencerelerle aydınlanan, diğer ikisi ise büyük aynalarla donatılan ışıltılı bir salon olan Merasim Salo­ nu, köşkün en görkemli bölümüdür.

Şale Köşkü, bütün bölümleri yüksek ve kagir bir bod­

rum üzerinde yükselen, iki katlı ve ahşap bir yapıdır. Çeşitli tarihlerde farklı mimarların tasarımıyla yanyana eklenerek oluşturulan Köşk’ün lineer bir diziliş şeması vardır ve bölümler içerde kendine özgü üslup özellik­ leri taşısa da, cephede ilk yapımı sürdürerek bütünlük sağlayan bir tasarım gerçekleştirilmiştir.

Köşk, emperyal yaşam biçimine ve törenlere özgü zenginlikle tasarlanmış ve çok renkli peinture, altın varak, stuka, sedef kakma, vb. tekniklerle bezeli anıt­ sal mekanları kadar değerli eşyalarıyla da ünlüdür; bu eşyalar arasında, merasim salonunun Beykoz camları­ nı, 400 metrekare büyüklüğündeki tek parça özgün Art Nouveau desenli Hereke halısını, yemek salonu­ nun sedef kakma masasını ve birbirinden değerli çini

sobaları sayabiliriz. ,

* Prof. Dr. Afife Batur, ITÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi.

building, the cawed wooden facade is inspired by Swiss chalet architecture, hence the name Sale.

The second wing was built in 1889 by Chief Court Architect Sarkis Balyan to house Emperor Wilhelm II o f Germany and his wife when they paid a state visit to Istanbul. At the same time a large reception hall, the Merasim Salon, was added to the earlier wing.

The third wing, which is known as the Merasim Dairesi or Ceremonial Apartments, was built in preparation fo r Wilhelm I I ’s second visit to Istanbul by the Italian architect Raimondo dAronco.

The most magnificent p a n o f this kasir is the Merasim Salon, which is illuminated by broad high windows in two walls. The light is reflected in tall pier mirrors on the other two walls.

The §ale Kasir consists o f two main timber storeys and a high masonry basement. The three wings, each designed

Maslak Kasr-ı Hümayunu, Merasim Salonu (solda). Maslak Kasırları serası (üstte). Maslak Imperial Kasır, Merasim Salon (left). Maslak Kasır, conservatory (above).

by different architects at different times, adjoin to form a single straight façade. The two later sections were designed in keeping with the character o f the first wing, so despite some stylistic discrepancies between the three sections the façade forms a harmonious whole.

The interior is richly and ornately decorated to reflect imperial splendour, in a variety o f materials a n d techniques, including polychrome painting, gilding, stucco m oulding, a n d m other o f p ea rl inlay. Its valuable furnishings include Beykoz glass and a 400 square metre Hereke carpet with an art nouveau pattern in the Merasim Salon, a table inlaid with mother o f pearl in the dining room, and several tiled

stoves.

.

* Prof- Dr. A fife B a tu r is a lecturer a t Ista n b u l Technical

University Faculty o f Architecture.

71

S K Y L I F E A Ğ U S T O S A U G U S T 1998

Kişisel Arşivlerde Istanbul Belleği Taha Toros Arşivi

D o lm a b a b ç e P a la c e A rc h iv e

Referanslar

Benzer Belgeler

“ Bu işin ucunu bırakmayacağım, sonuna kadar gideceğim” diyen tavrı bana bir fotoğrafı anımsatıyor: 1950’- den kalma, sararmış bir fotoğraf: Nâ­ zım Hikmet’in

(3) Yalıya bey bu beyitlerden sanrft İstanbul halkının, hususiyle gençleri» nin ve güzellerinin deniz safasm t. ağzının suyu akarak

Ayrıca yöneticiler geleneksel ürünlere göre organik ürünlerin fiyatlarının nispeten daha yüksek olması nedeniyle tüketicilerin algıladıkları finansal riskin yüksek

All the princesses in question were daughters of the reigning sultan who were getting married for the first time: Ayşe (1719–1775) to Silâhdâr (Istanbullu) (Kunduracızâde)

Dadım bana darı verdi Ben darıyı kuşa verdim Kuş bana kanat verdi Ben kanadı göğe verdim Gök bana yağmur verdi Ben yağmuru yere verdim Yer bana çimen verdi. Ben

……… görülür V- Klimatolojik karakterli ekstrem olaylardan

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

En az yüz yıllık perspektifi olan; Bir Kuşak - Bir Yol Projesinin, Asya, Afrika ve Avrupa’yı kara deniz ve demiryolları ile entegre edeceği, projenin hat üzerinde bulunan