• Sonuç bulunamadı

Dostları ona Ada, derdi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dostları ona Ada, derdi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

O ' *

„ _

5 EKİM 2000 PERŞEMBE

IŞILDAK YE YELPAZE

ATİLLA BlRKlYE

'Dostları Ona Ada, Derdi'

Ç ocukluğum da eve Hayat dergisi alınırdı; daha sonra Ses de alındı. 1960’ların ilk yarısıydı; ailecek bir sinema gezgini olduğum uzdan, o yıllar yalnızca radyo dinlendiğinden; kulaklarımda bir Adalet Cim - coz adı yankılanırdı.

İster istemez belleğimde bir “imaj” oluşmuştu. Bu,

çevrem deki “büyüklerden” ve dönemin medyasın­

dan aldığım izlenimlerle oluşmuştu.

Daha sonraki yıllarda, seksenlere yaklaşınca diye­ lim; Adalet Cim coz’un Nâzım Hikm et, Sabahat­ tin Ali gibi solcularla arkadaşlığı, dönem in entelek­

tüelleriyle arkadaşlığı, dahası, elime geçen çeviri ki­ taptan beni “şaşırtmıştı. ”

Ç ocukluğum un “kulak dolgunluğu" imajı yerine

oturmuyordu. Yadıngamıştım. Seksenlerden sonra, ya­ ni yıllar geçtikçe, yani daha okudukça, daha yaş al­ dıkça, daha çok “şey” öğrendikçe bu yadırgama g it­

mişti. Zaten yaşam da böyle bir şey...

“Adı Adalet Cimcoz; ama dostlan Ada derdi... ’’

Mine Söğüt,

Adalet Cimcoz adlı kitabına böyle baş­

lıyor ve bir buçuk yıllık araştırmasını alçakgönüllü bir biçim de tanımlıyor: Biryaşamöyküsü denemesi...

Adalet Cimcoz sıradışı, “özgün ” bir kadın. Belki bir

sanatçı değil, ama gerçek bir sanatsever, sanatçı ve sanat dostu, özellikle resim sanatında önemli bir ye­ ri olan M aya’yı yaşatm ak için verdiği çaba, parasal desteği -daha çok eşi Mehmet Ali Cim coz’un kat­

kısı kuşkusuz-, başka işlerde daha çok çalışması, genç­ leri sergi açmaya özendirmesi vb. vb. bunun örnek­ leri.

Bir çevirmen. Alm ancadan yaptığı otuza yakın çe­ virileri arasında -sanınm A d a ’dan ilk okuduğum çe­ viri bir oyundu- Knut Hamsun, Kafka, Brecht, Ti- bor Dery, Max Frish gibi ünlü yazarların romanları

ve oyunları var; bu anlamda da “edebiyatçı. ” Bunun

kanıtı da Kafka’dan yaptığı Milena’ya Mektuplar çe­

virisiyle 1962’de Türk Dil Kurumu Aımağanı’nı kazan­ ması.

Adalet Cimcoz ilklere imza atan; ilklere imza atm a­ sını seven bir kadın. İlk dedikodu yazarlarından. Bu yazılannı, Fitne Fücur imzasıyla Tasvir gazetesinde ve Hafta, Salon, Aydede gibi magazin dergilerinde yazıyor. Çoğunlukla bu yazılar başına iş açıyor, te p ­ ki topluyor, tartışmalara neden oluyor.

Kitapta, bu yazılardan yapılmış küçük bir derleme de var. 15 Aralık 1947 tarihli Salon dergisinde çıkan

“Taksim Paviyonu" başlıklı yazısından birkaç bölü­

mü alıntılayalım:

“Güzel ve şık kadınlan b ir arada görmek isterse­ niz Taksim Gazinosu’nun paviyonuna gidin. Bütün iddialı kadınlanmızı orada görmek kabildir...

“Bayan M uzaffer’/n elbisesini sevmedim. Bu ak­ şam biraz mahzun b ir edâsı var onun, yalnız karde­ şi ile dans etti, fakat sambayı onlar kadar iyi oyna­ yan yok...

“Nevin Akkaya ile ebedîbekârlanmızdan Ferdi Tay­ fur yanak yanağa dans ediyorlar. Nevin de uzun m o­ dasına hemen uyuvermiş, elbisesi balık gibi delikli ve dantel cinsinden b ir şey.

“Genç nişanlılar Münevver ve ressam Edip de yer bulamadan döndüler, halbuki bayan Münevver’in çok şık b ir kıyafeti olmalıydı, ne yazık ki yakından gö­ remedim. ”

Hiç kuşkusuz ki en büyük özelliği, kulaklanmızdan silinmeyen sesi. Adalet Cimcoz, ünlü dublaj sanat­ çısı Ferdi Tayfur’un kız kardeşi. Bu vesileyle o da

“dublaj kraliçesi" oluyor ve sinema dünyasının ünlü

kadın starlarını yıllarca seslendiriyor.

Adalet Cim coz çirkin bir kadın; ama güzel kadın­ lar onun yanında toplanıyor. Belli ki kıskanmıyor. Öte yandan garip bir çekiciliği var, erkekler de hep çev­ resinde (Scola’nın Aşk Tutkusu filmini anımsatıyor).

Etrafına insanlan toplamasını biliyor; hem de “önem­ li” insanları. Belli ki aklı ve kültürü bunun “üstesin­ den” rahatlıkla geliyor.

Yaşamöyküsü yazmak aslında “tehlikell”d\r. Ya­

zan, kendini ne kadarıyla metnin içine sokacaktır. Hiç sokm asa didaktik bir metin olur; ço k soksa işin içine kişisellik girer. Bıçak sırtıdır. Mine Söğüt, bunu tam kıvamında ve tadında yapıyor.

Mine Söğüt, kitabı yazarken bir serüvene çıkmış; bir yolculuk bu. Gerçi tüm yazma süreçleri bir yolcu­ luktur ama metnin işlenişinde bu daha da belirginle­ şiyor. Akıcı bir Türkçesi, anlatımcı bir biçem i var.

Çok sayıda, Ada’nın dostuyla, arkadaşıyla konuş­ muş; bazı belgelere de ulaşmış, ama daha çok “anı­ lara” yaslanarak yazmış kitabı:

“Eğer yeterince bilgiye ve belgeye ulaşabilseydim Adalet Cimcoz’un gerçek yaşamöyküsünü yazabil­ meyi çok isterdim; ama sayfalar dolusu yazdıklanm, asla bir yaşamöyküsünün kusursuzluğunda ve bü­ tünlüğünde değil. Evet, her şey baştan sona bir in­ sanın hayatıyla ilgili, ancak bu hayatın her köşesin­ de dolaşmıyor. Sadece açabildiği küçük deliklerden içeri b ir göz atıyor ve çoktan yitirilmiş eski zamanla- nn bölük pörçük öykülerini işittikçe heyecanlanıyor; o kadar. ”

“Bir yaşamöyküsü denemesi" olsa da kitabı oku­

duktan sonra, “belleğimdeki” Adalet Cim coz “ima­ j ı ” yerli yerine oturuyor.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Şirket yurt içinde ve yurt dışında gerçek ve tüzel kişilere satılmak üzere, Sermaye Piyasası Kanunu ve sair ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak, Yönetim Kurulu

Şirketimizde denetimden sorumlu komite ve kurumsal yönetimden sorumlu komite olmak üzere iki adet komite oluşturulmuştur. 2010 faaliyet yılı içerisinde Denetim Komitesi

Kurumsal Yönetim İlkeleri II Bölüm, Madde 1.2'de tanımlanan şekilde oluşturulmuş ve kamuya açıklanmış bir bilgilendirme politikası bulunmamakla birlikte Şirket, tüm

* 11 Ağustos 2009 tarihinde Sn: Emine Feyhan YAŞAR’ın Yönetim Kurulu Üyeliği görevinden ayrılması nedeni ile yerine, 24 Eylül 2009 tarihinde Sn. Ali SÖZEN

Söz konusu başlıklar ve yukarıda anlatılanlar çerçevesinde; anayasal iktisat ve mali anaya- sa perspektifinden bakıldığında, yeni anayasa sürecinde

Sonuçta Kant’ın anlama yetisi ve akıl ayrımının, Plotinos’un ortaya koyduğu zihin ve akıl (Ruh ve Tin) ikilisinin izlerini taşıdığını söylemek mümkün olduğu gibi

Bu yıl 20’incisi gerçekleştirilen Dünya Kuş Gözlem Günü, Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi İstanbul’da da Beşiktaş Belediyesi ve Doğa Derne- ği ortaklığı

Obstetrik olmayan cerrahi girişimler ve fetus güvenliği. • Farmakolojik tromboprofilaksi