• Sonuç bulunamadı

Cumhuriyet'e mektup:İbrahimpaşa sarayı yıkılmamalıdır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Cumhuriyet'e mektup:İbrahimpaşa sarayı yıkılmamalıdır"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuri^eteMEKTUP

ibrahimpaşa sarayı

yıkılmamalıdır

Sultanahmed meydanı iş yeri değildir;

esasen Adliyenin bugünkü yeri iş sahibleri

için en merkezî mevkidir

1

Avukat Şevket Erkün imzasile şu mektubu aldık:

Bugünkü gazetenizin başmakalesinde Yunus N adi üstadımın Adliye sarayı ve Umumî Hapisane binası hakkındaki yazı­ larını büyük bir zevkle okudum. Görüşle­ rindeki isabeti takdir ederek düşünceleri­ ne tamamen iştirak eylemekle beraber yüksek mütalealarına birkaç satır ilâve et­ memize müsaadenizi dilerim.

Umumî Hapisane binası Osmanlı tari­ hinde (M akbul) ve (M aktul) lâkablarile anılan, Kanunî Sultan Süleymanın nedimi ve damadı, Sadrıazam İbrahim Paşanın konağıdır. Dul bir kadının kölesi iken, Yavuz Sultan Selimin Veliahdı şehzade Süleymanın Manisa valiliği zamanında, çok güzel keman çalması yüzünden müşa­ rünileyhin nazarı dikkatini celbetmiş ve bu muarefe Kanunî Süleymanın padişah­ lığı zamanında İbrahim Paşayı damadlı- ğa, ordu kumandanlığına ve sadrıazamlı- ğa kadar yükseltmiştir. Kültürü yüksek bir idare adamı, yenilmez bir ordu kuman­ danı ve ince ruhlu bir padişah nedimi ol­ mak sıfatlarını nefsinde toplıyan Dam ad İbrahim Paşa tarihin mühim simalarından- dır. Cevdet Tarihinin birinci cildindeki, P a Kralı Birinci Fransuva’nm sefirine irad ettiği nutkun hür ve serzenişli ı ifadesi bu Sadrıazamın siyasî irfanı-

t yüksekliğine bir delildir. Avusturya

ferinde iğtinam ederek İstanbula getir- ıği, Roma ve Eski Yunan asarından kıy- nettar mermer heykelleri şimdiki Sultan­ ahmed camii meydanına bakan konağının önüne diktirmişti. Bu hareketi mutaassıbla- rın hedefi tarizi olmuştur. Şair Figaninin:

D ü İbrahim âmed be diri cihan; Yeki buişikenü. yeki butnişan!

(Dünya denilen mabede iki İbrahim geldi: Biri putları kırdı, diğeri putlar dik­ ti!) yolundaki manzum tenkidi edebiyat tarihimize bir yadigâr olarak kalmıştır.

Cehil ve taassubun böyle hücumları kar­ şısında (enerjik) hareket lüzumunu gören Sadrıazam, zavallı şairi derhal idam ettir­ mişti.

Sultanahmeddeki muazzam saray Os- manlı tarihinin en muhteşem düğünlerin - den biri olan İbrahim P aşa ile Kanunî Süleymanın hemşiresi olan sultanın düğün­ lerini görmüştür. Birkaç sene sonra, şeh­ zadelerin sünnet düğünlerini yaptıran K a ­ nunî Süleyman, damadı İbrahim P aşay a: «Senin düğünün mü daha muhteşem oldu, benimki m i?» diye sormuş. P aşa bilâte- reddüd: «T ab iî benimki» cevabını vermiş

ve Padişahın canı sıkıldığını görünce, ilâ­

ve etmiş: «Benim düğünüme Süleymanı zaman gibi bir mihmanı âlişan gelmişti. Sizin düğününüze bu kadar büyük bir za­ tın gelmesi mümkün değildir!»

Bu ince nükteli rücu ile Padişahın bir daha takdirini kazanmıştır.

(Seraskeri Sultan) unvanını kullanması üzerine, çok fena telkinlerle İbrahim P a ­ şa aleyhine iyice doldurulmuş bulunan Kanunî Sultan Süleyman, sevgili Sadrı- azamınm boğulmasını emretmiş... Masum şair Figaninin uğradığı akıbete, Makbul İbrahim aşa da uğramıştır,

İbrahim P aşa konağını sonraları (Y eni­ çeri namzedi) demek olan acemi oğlanlar

kışlası ve daha sonralan (Mehterhane) denilen musiki meşkhanesi olarak görü - yoruz.

Tramvay yolundan başlıyarak eski Yeniçeri kıyafethanesi olan Z iraat müze­ sine kadar uzanıp giden bu cesim sarayın manzarasını (H apisane müdiriyetinin) bu­ lunduğu tuğla bir bina ile (rokoko) tar­ zındaki Defteri Hakani dairesi kapatmak­ tadır. Bu büyük binada, sırasile hapisane koğuşları, T ap u idaresinin evrak mahzen­ leri, askerî depolar ve daha sair resmî bir çok binalar vardır.

Yunus N adi üstadımız: Bu (binanın tarihî kıymeti hakkında, yegâne salâhiyet- tar makam olan tarih encümeninin mütale- ası ortadan kayboldu, ne olduğu anlaşıla­ madı) buyuruyorlar. Komisyonun kara - rı: (Tarihî kıymetine binaen bu binanın yıkılması doğru olamıyacağı) şeklindedir.

Şimdi, bu binanın yıkılması münakaşa­ ya konulduğunu işitiypruz. Hedim ve tah- rib için sarfedilecek yüz küsur bin liraya bir o kadarı daha ilâve edilse, bu tarihî bi­ nanın mükemmelen tamiri kabil olabile­ cektir. Mimar Sedad Çetintaş tarafından plânları ve cephe manzarası gazetelere aksettirilen bu muazzam binanın, tamir yapıldıktan sonraki kıymeti (milyonlar de­ ğer) kanaatindeyim. Hele önündeki bi - çimsiz binalar yıkıldıktan sonra, bu tarihî saray, Sultanahmed meydanının en güzel bir süsü olacaktır.

Mimar Prost, buraya yeniden yapıla­ cak resmî daire binalarının mimarî üslû - bu, civardaki camilerin tarzına uygun ol­ ması lâzım geleceği mütaleasmdadır. H a l­ buki Makbul İbrahim P aşa sarayının mi­ marî üslûbu, yeni yapılabilecek binalar­ dan herhalde çok üstündür.

Bu cesim bina, tamir edildikten sonra, pekâlâ resmî bir devlet dairesi de olabilir. Resmî dairelerin (asrî) mimarî üslûbu o- lan (kübik) tarzında bulunması şart değil­ dir. İçindeki işlerin asrî bir zihniyetle yü­ rütülmesi kâfidir; bilhasa adlî ve hukukî safhada...

Benim görüşüme ve düşünceme göre, İstanbul adliyesinin bugün bulunduğu bi­ nada kalması, Adliye binası için sarfedi­ lecek para ile asrî bir postane yapılması adlıyede işi olanları daha çok memnun edecektir.

Eski Posta ve T elgraf Nezareti binası, bugün İstanbul T elgraf ve Posta müdür­ lüğünün ihtiyacının çok fevkindedir. Üç, dört yüz bin lira ile asrî tesisatı havi yeni bir Posta - T elgraf sarayı yapılabilir. F a ­ kat, bugünkü bina gibi bir Adliye sarayı, birkaç milyon liraya çıkabilir...

Sultanahmed meydanı (iş yeri) değil­ dir. Esasen Adliyenin bugünkü yeri bü­ tün iş sahibleri için en müsaıd (merkezî) bir mevkidir. Bütün bina Adliyeye tahsis edilmek şartile, bugünkü ve yarınki ihti - yacları karşılamağa tamamen kâfi gelir.

Gönlümüz ister ki, sayın Yunus Nadi üstadımın dediği gibi: (Tarihî İbrahimpa­ şa sarayı) yıkılmasın. V e bugün tam ye­ rinde bulunan Adliyeye de dokunulma­ sın...

Eski İstanbul Adliye Müfettişlerinden Avukat

Ali Şevket Erkün

- ...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Fin hükümetinin ve halkın ayrıca yaptırdığı binalar tek veya iki katlı olmak üzere ekserisi ah-

Binanın inşa prog- ramında mimara tahmil edilen birçok müşkülâttan maada mühendisler tarafından inşaatta istenilen birçok teknik hususat ve mecburiyetler mimar ta-

buki şimdiye kadar bunun ancak iki milyarı sarfolunmuş o - lup on milyar frank daha mütebaki bulunduğunu beyan ve bu parayı Fransa bankasına tevdi ve Devletin munzam garanti-

Yapı üslûbu ile doğrudan doğruya alâkadar olmamakla beraber, bina şekilleri üzerine çok tesiri olan ideolojik bir unsur daha vardır ki, onun da üslûbu doğuran in- kilâb

Nitekim, millî inşaat ve nafıa federasyonu tarafından yapılan bir tahmine göre, hususî eşhas tarafından verilen siparişlerin üçte ikisinin tamir ve bakım işlerine ta-

Bu suretle, esasında 1616 kişi istiab eden salon, gerektiği zaman 400 kişilik küçük bir salon hali- ne getirilebilmekte ve buna göre küçük temsil- lerden büyük boks

Cami tadile uğramış ve sonradan yapılan minaresinin mimarî şekli çok güzel ve enteresandır.. Yine Fatihle beraber İstanbula giren gazilerden Kadı Mehmede ait