• < ' ' ' . ' '
K * y
Sus!.,
¿ y
^
ırda bir hal oldu ki, sormayın.
Memo?"
esi Başyazarı Mehmet Barlas..
a "Memo" diye anılır. İyi niyetli,
çocuktu bizim Memo. Ne
C U M H U R İY E T/13
GÖZLEM
UĞUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfad a)duysa bu “24 Ocak Kararları" sonunda oldu Memo’ya.
Gazeteciliğe devam ediyordu; sonra gazetecilik kendisi ne az geldi, işadamı oldu; bir ara “ödeme güçlüğü" içine
de düştü; düşünce de imdadına “ENKA H olding" yetişti.
Böylece, Şarık Tara ile bizim Memo ortak oldular..
Şarık Tara kim derseniz, Turgut ÖzaTın baş destekçisi..
Memo, önceki gün Karaköy Rotary Kulübü’nün Pera Pa- las’ta düzenlediği toplantıda konuşmuş. Demiş ki:
— Sorumlu gazeteci ülkeye zarar verecek olaylan görmez likten gelmeli..
Bir de kendisinden örnek vermiş:
— B ir süre önce elim e b ir belge geçti. Bu belgeye göre ülkenin önde gelen birçok işadamı hakkında a dli soruştur ma açılabilirdi. Ancak ben bu belgeyi yayımlamadım...
Yapma Memo!
"M aşallah, İşadamı kervanının önüne geçtin, yürüyorsun; ama hiç olmazsa işadamlan arasında suç işleyenleri koruma f
diyemez miyiz, eski bir arkadaşın olarak? Hani ne derler?
— Yiğitliğin onda dokuzu kaçmaktır...
Gazeteciliğin onda dokuzu da herhalde "susm ak" olu
yor Memo’ya göre...
‘Üç maymun maskotu” vardır hani; "Görmedim, duyma dım, söylem edim ..." Memo’ya böyle bir maskot mu hediye
etsem, ne yapsam acaba?
Geçenlerde yazdı, bu “Jaguar olayı” patlak verince Baş
bakan ile sabaha kadar görüşmüş. Sabaha kadar süren bu görüşmeden sonra Jaguar olayı için vardığı sonuca bakın Memo’nun!
— Özal, sigarayı ve tüm olarak ithalatı liberalleştirerek, ka çakçıların yüzlerce m ilyarlık gelirini kesti.. Mevduat faizleri n i artırıp, sanayici kesiminden tasarruf sahibine trilyonlarca lira aktardı. Dövizi esnek kura bağladı ve KİT m am üllerine zam yaptı. Böylece karaborsa kazançlannı da etkiledi...
Şimdi sıkı durun bakalım, ne olmuş:
— Şim di zarar görenler, ö z a l ailesinin zayıf k işilikli üyele rin i tuzağa düşürüp ÖzaT t devirmeye çalışıyor.. Aslında yu- karıdakilerin tersi g ib i de senaryolar yazıp komplo teorileri ile gazeteciliğin dışında her şeyi yapmak mümkündür..
Memo farkında mıdır bilmem? Bu yazıları ile asıl "komp lo teorisi” yazan da kendisi oluyor!
Yahya Demimi ile ilgili yolsuzluk dosyaları ortaya atıldığın
da da "D em im lci çevm ler" buna benzer sözler söylüyorlar
dı. Ne oldu?
Bu konuda yayın yapan gazetecilerin doğru yazdıkları an laşıldı. Yahya Demirel mahkûm oldu. Bu mahkûmiyet ka rarından ikisi kesinleşti. Aynı eylem nedeniyle Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 23 yıllık ağır hapis ceza sı, Özal hükümetince çıkarılan ihracat rejimi kararları ile top lu kaçakçılık suç olmaktan çıkarıldığı için Yargıtayca bozuldu.
Dövizin kaynağının sorulmadığı, milyarlık döviz kaçıran ların “yüz bin lira " vererek kurtuldukları bir düzende Memo
kardeşim, kaçakçı kime kızar, kime kızmaz, kime ömür bo yunca dua eder, hiç düşünmüş müdür?
Hem ne demek "Ö zal ailesinin zayıf kişilikli üyeleri..."
Memo’nun bu sözlerinden Zeynep ve Asım çifti alınmaz mı? Özal ailesini “sağlam kişilikli-zayıf k iş ilik li" olarak ikiye
ayırmak, Memo’nun yakındığı “sağa, sola bulaşm ak" olmu
yor da ne oluyor Allahaşkına?
Asım ve Zeynep Ekren çifti, niçin “zayıf k iş ilik li" oluyor?
Söz gelişi, Efe ö z a l "sağlam k iş ilik li" de Zeynep Ekmn mi “zayıf kişilikli” dir?
Olmadı Memo, olmadı..
"Jaguar olayı" öyle genel sözlerle geçiştirilemez. "Gaze te cilik" olayı ortaya çıkarmak ve bu konudaki dosyaları in
celeme ve yayımlamakla olur. Öyle, otel odalarında başba kanlarla konuşup “komplo teorileri” üretmekle değil.
Bilmez mi Memo bunları? Bilir. Bilir de niye böyle yazar?
Böyle yazar, çünkü artık dünyası işadamlarından oluşu yor. Sabah onlarla beraber, akşam onlarla beraber.
Bazı geceler de başbakanlarla beraber!
“Gazetecilik” Memo’nun da dünkü başyazısında yazdığı
gibi gerçekten “en zor m eslek" sayılır. Tabii, Memo gibi, hem “gazeteci" hem de “işadam ı" olursanız işler kolaylaşır. Hü
kümetlerin istemediği konuları görmezlikten gelirsiniz, işa damları ile ilgili soruşturma gerektirecek nitelikteki belge leri yayımlamazsınız, bunu da Rotary kulübün toplantısın da ilan ederek övünürsünüz, bir de başbakanlarla konuşup
“komplo te o rile ri" üretirsiniz.
O zaman kolay...
5 eylül günü İstanbul’da Sabancı’nın korusundaki “Şam dan Restoran’d a Korkut Özal’ın oğlunun düğünü var. Bin
kişi için davetiye yazılıp, gönderilecekmiş. Memo da herhalde bu düğüne çağrılıdır.
"Acaba" diyorum, Barlas dostumuz "Ö zal ailesinin zayıf kişilikli üyeleri" ile "sağlam k işilikli üyeleri” ayrımını bu dü
ğünde de yapacak mıdır? Eğer Memo dostumuz, bu dü ğünde, “Özal ailesinin zayıf k işilikli üyeleri" ile karşılaşırsa
aman bu üyeleri görmezlikten gelsin.
Çünkü “Sorumlu gazeteci ülkeye zarar verecek olayları görmezlikten gelir." Memo da böyle düşünmüyor mu?
Mehmet Barlas, Türk müziğine çok düşkündür. Kendisi ne, bu yüzden, bu düğünde söylenmek üzere “Sus, sus, sus, kim seler duym asın" şarkısını armağan ediyorum.
Sen gazetecisin; aman, bir gören olur, sana göz koyan olur! Gazeteciler yolsuzluklardan söz etmesinler, aman ih tilal olur ihtilal!
— Sus, sus, sus, kim seler duymasın..
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi