• Sonuç bulunamadı

Garip akımı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Garip akımı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

/

3

. /*

Z ^ O LÍ?

f

Garip Akımı

T T - SSrO-v^ı 1»

“KARM AKARIŞIK Bir okla yaralı kalbim, Boyacının sandığında; Güvercinim kağıt helvasında; Sevgilim kayığın burnunda; Yansı balık,

Yarısı insan; In miyim? Cin m iyim? Ben neyim?"

Orhan Veli “Bütün Şiirleri” Can Yayınlan, 1984.

S

an at yapıtlarını incelerken ilgimi çe­ken Bir konu da sanatçıların dürtüle- ' ri ve eserleri üzerinde düşünceleri ol­ muştur hep. Bir sanatçı neden yaratma ge­ reksinimi duyar? Ve bu gereksinimi ken­ disine nasıl açıklar? William Burroughs ölmeden önce tuttuğu günlükte delirme­ mek için yazdığını açıklamış; Isabelle Ad- jani de bir röportajında çok güçlü sevilmek ihtiyacı duyduğu için sahneye çıktığını söylemişti; Mozart ise ifade etmek istedi­ ği her şeyi müzikle anlatabileceği için bes-yaptığmı babasma yazdığı bir mektup ta dile getirmişti. Sanatın oluşum sürecin te

uşum surecim anlamaya çalışan bizler için bu sözler çok açıklayıcıdır ama sanatçılar bunu önemse­ mezler. Anlatmak istedikleri bir öyküleri vardır ve öykünün coşkusu içinde tutama­ yacakları kadar büyük olduğunda ortaya eser çıkar.

Özellikle yeni bir akım eşiğinde, daha önceki sanat yapıtlarına karşı çıkan, bir manifesto değeri taşıyan yazılar, akıl kanş- tıncı oldukları kadar eserlerin özünü an­ lamak açısından çok değerlidir. Orhan Ve­ li, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday’m

fü,

1948’de ortaklaşa yayımladıkları şiir kita­ bının önsözü de bu nedenlerle okuyucu­ ların 50 yıldır ilgisini çeken bir yazı olmuş­ tur. Hem Türk şürindeki yeniliklerin an­ laşılması hem de bu üç şairinin şiire nasıl yaklaştıklarını incelemek açısından çok önemli bir yazıdır. Önsöz sadece Orhan Velinin imzasıyla çıkmış fakat üçünün -şi­ ir konusunda farklı görüşleri olsa da- or­ tak bir imzası gibi düşünülebilir.

O rhan Veli Bu yazıda “garip” sözcüğü­ nün farklı anlamlarına, çok belli etmeden değinir. “G arip” sözcüğü ilk kez metinde iirin o günkü tanımına uymayan bir üs- pla yazıldığı için garip sayılmasıyla, ga- ripsenmesiyle ilgilidir. Bu şürlerin garij gelmelerinin nedeni olarak, o güne del öğrenilenlerin doğal kabul edilişi ve oku­ yucunun öğrendiklerinden kuşku duyma­ ması gösterilir.

“G arip” akımının ilk başta b u sözcüğü “yadırganan”, “alışılmamış” anlamıyla kullanması, hatta gizli yönleri olan bir ka­ rakter özelliği olarak gördüğü ortadadır. Daha önceki dönemlerin şiir mirasına güç­ lü bir tepki içermesi ve şiir tarihi açısından içerdiği yenilikler için garipsenmesi, bu anlamda bakıldığında çok anlamlı görülür. Aynca şairlerinin de kitabı bu ismi verme­ leriyle bu garipsenmeyi kabul ettiklerini gösterir.

“G arip” bir anlamını da halk çoğunlu­ ğunun beğenisine seslenmesinden alır. Gündelik yaşamın şiir malzemesine dö­ nüştürülmesi, en basit ve bozulmamış duyguların dile getirilmesi, aydın ve aka­ demik çevre dışında kalan insanların duy­ gularıyla dolu şiirler olmaları, bir kesimin garip olarak gördüğü kişilerin diliyle yazıl­ mış olmalarından kaynaklanır. Burada an­ latılan duygulara sahip kişi bir gariptir, bu­ nun nedeni, sıradanlığında gizlidir nere­ deyse. Toplum dışına itilmiş, “zavallı” an­ lamım çağrıştıran “garip”, kimsesizlik

duygusu verir.

Ğarip olarak adlandırılan kişi, ne bir bi çile çeken, acılı bir yaşamı vardır:

Nedir bu benim çilem Hesap bilmem

Muhasebede memurum En sevdiğim yemek imambayıldı Dokunur

Bir kız tanırım çilli Ben onu severim O beni sevmez

Aynı şekilde O rhan Velinin “beni bu güzel havalar mahvetti” dizesi de, kadere terk edilmiş yaşam duygusu taşır. Okuyu­ cuya yoğun bir acıma hissi tattıran şiirler­ dir bunlar, bu şiirlerdeki garip, daha çok “gariban”dır. Genelde bir devİet memu­ ru ağzından yazılan şiirler, yaşamın tatla­ rının farkında olan ama onlan tadamayan birinin dizeleridir. Bu karakterler büyük bir yaşam coşkusu taşır fakat bunu yaşa­ malarım engelleyen şey dünyaya sıradan­ lıkla atılmalarıdır. Yaşamla aralarmda, do­ ğumlarından önce hazırlanan, uymalarını bekleyen bir sözleşme imzalamış gibidir­ ler, duygu yüklü olmalarına rağmen, b u ­ nun dışma çıkmalarına engel oluşturan gizli bir bağ vardır.

Tür!

belki. O rhan Veli’nin “İnsanlar” şiirinde­ ki gibi insanlardır anlatılan:

Ne kadar severim o insanları! O insanlar ki, renkli, silik Dünyasında çıkartmalann

Tavuklar, tavşanlar ve köpeklerle bera­ ber

Yaşayan insanlara benzer

Garip akımı şürlerinin bir başka özelli­ ği de, kişilerin çaresizlik duygusuyla sarıl­ dığı sıradanlıktan çıkma isteğini dile ge­ tirmesinde saklıdır. Melih Cevdet An­ day’m “Bir Misafirliğe” şiirindeki gibi:

Bir misafirliğe gitsem Bana temiz bir yatak yapsalar Her şeyi, adımı bile unutup Uyusam...

Garip akımı, sözcüklerin en saf anlam­ larını bulma yolundaki arayışında kendi­ ne en yakın olan simgeciliği bulur doğal olarak. Simgeci şairlerin çıkış noktası bi­ linçaltını boşaltma, Garip akımının da çı­ kış noktası olarak görülebilir. Fakat O r­ han Veli’nin önsözde söylediği gibi bilin­ çaltının bilinçsizce boşaltılmasından çok, bilinçaltının işleyişinin anlaşılması ve şiir­ de de bunun taklit edilmesinden yanadır. Bilinçaltının disipline karşı, başına buyruk işleyişi şiir için elverişli bir ortam sunar, şa­ ir de bu başına buyruk işleyişi I dokusunda işler.

: kendi şiir Şairin bilinçaltına inmek okuyucu açı­ sından birkaç nedenden dolayı önemli­ dir, bunlarm başında şairin içtenliğine inanması gelir. Bir başka neden de okuyu­ cunun şürin dokusundaki zihinsel işleyişi anlamasında yatar. Şair kendi bilinçaltını şiirin konusu yaptığında, bilinçaltını ve dolayısıyla kendini hiçbir gizli kalmayacak şekilde okura açıyordun Garip akımı için bu son nokta çok değerliydi, çünkü özel­ likle okuyucusuna yakın olma isteğiyle ya­ zılmış şiirlerdi bunlar, bu yüzden de çok geniş kİtlelerce benimsendi ve sevildi. ■

aydasu@hotmail.com

4

S A Y F A 1 9

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Dı­ şişleri Bakanı Vahit Halefoğlu gelmediği zamanlarda, Daimi T em silcim iz Büyükelçi Filiz Dinçmen Avrupa Konseyi Ba­ kanlar Kom itesi’ne başkanlık

Sonuçlar incelendiğinde, terörist özelliklerini oluş- turan Olumsuz Kişilik, Olumlu Kişilik, Dengesizlik ve Katılık bileşenleri ile terörizme yönelik risk algısının

(Tabii burada diri diri yak›lmak olas›l›¤› olaya yepyeni bir boyut ekliyor; ama bu durumda hasta- n›n çekece¤i ac›, gömülenden çok daha k›sa sürüyor.)

Her ne kadar piyasaya sürülmesinden çok kısa bir süre sonra tahtını yine Intel tara- fından üretilen ve Nisan 1972’de piyasaya sürülen Intel 8008 mikroişlemciye

Bir bilgisayar, gözbebeklerinin hangi h›zla küçülüp sonra eski haline geldi¤ini sapt›yor, bir iki saniye içinde test uygulanan kiflinin son birkaç haf- ta içinde uyuflturucu

Tuncer Edip Cansever’den şiirlerle, Nihan Atay ise Cansever’in şiirin­. den piyano ve ses için yaptığı bir besteyle

Rusya’nın bu durumundan ha­ berleri olmayan Dr. Zavriyef ve Bogos Nubar Paşa. Paris’teki faaliyetlerine devam ediyorlar ve bir gün Rusya Büyükelçisine gelerek

Primer olarak retiküloendotelyal sistem hastalığı olan brusellozda, en sık (%20-60) osteoartiküler tutulum (spondilit, periferik artrit, sakroiliit ve osteomyelit) görülür..