• Sonuç bulunamadı

Yakın tarihimizde ihanetler:Bölücülük ve Ermeniler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yakın tarihimizde ihanetler:Bölücülük ve Ermeniler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B

irinci Dünya

Sa­

vaşı sırasında bir

takım Ermeniler, Çar­

lık Rusyasmuı kışkırt­

masıyla,

Avrupa’nın

büyük merkezlerine gi­

derek devlet adamları­

na

başvurmuşlar ve

Türk topraklan üzerin­

de bağımsız bir Ermeni

vatanı kurmak için ça­

ba harcamağa

başla­

mışlardı. Rus İhtilâlin­

den sonra idareyi elle­

rine alan Bolşeviklerin,

Çarlık ve Batı emper­

yalizmini

gözden dü­

şürmek ve bütün dün­

ya halklarını kendi saf­

larında toplamak için

giriştikleri teşebbüsler­

den birisi

ve politika

hayatı bakımından bel­

ki de en önemlisi, Çar­

lık idaresiyle Batılı or­

taklan arasında, Birin­

ci Dünya

Savaşı sıra­

sında yapılan gizli an-

laşmalann

bir

kitap

içinde yayınlanması ol­

muştur.

«A dam oi’un başkanlığı altında ve eski Rus Dışişleri Bakanlığı­ nın gizli dosyalarından çıkarılan bilgilerle yazılm ış» ve «Sovyet Dışişleri Kom iserliğinin arzu­ suyla» Moskova’da 1924 de bası­ lıp yayınlanmış olan bu kitap, birçok dillere ve bu arada, eski yazı zamanında yarbay Hüseyin Rahmi adında bir zat tarafından Türkçeye de çevrilm iştir. İşte Rus İhtilâlinin belki de o zaman ki idealizminin eseri sayılabile­ cek olan bu kitaptaki kimi bel­ geler bizi Birinci Dünya Sava- şı’ndaki Rus • Ermeni ilişkileri­ nin ve Ermenilerin öteki büyük devletlerle olan temaslarının içyüzü hakkında çok iyi aydın­ latmakta ve dış görünüşü bakı­ mından Erm enilere yardımcı o- lan Rus Çarlık idarecilerinin gerçekte onları yalnız bir tahrik aracı olarak kullandıklarım bü­ tün açıklığıyla göstermektedir.

Büyük hülya

0

zaman Ruslar, güya büyük ve bağımsız bir Ermenistan kur mak taraflısı idiler. Dünya­ nın her yanındaki ve özellikle Türkiye’deki Ermenlleri buna inandırmağa çalışıyorlardı. Oy­ sa gerçek düşünceleri «E rm e­ nistan» kelimesiyle deyimledik- leri Doğu Türk topraklarını Rusya’ya katmaktan başka bir şey değildi. Bu olaya, belgelere dayanarak, kısaca göz ata­ lım. (11

«Anadolu’nun Taksim i» adlı bu kitaptaki, belgelerden anlaşıl­ dığına göre, 1915 yılı Nisan ayın­ da Dr. Zavriyef adında bir E r­ meni, Çarlık Dışişleri Bakanlı­ ğının onayı ile Fransa ve İngil­ tere’ye gidiyor ve Bakanlık ile­ ri gelenlerinden Neratof adın­ daki bir zat bu Ermeniyt Rus­ ya’nın Paris ve Londra Büyük Elçilerine bir telgrafla tavsiye ediyor.

Paris’e varan Dr. Zavriyef, o

sırada orada bulunan ve Os­ manlI Devletinin nimetleriyle yetişmiş olan Bogos Nubar Pa­ şa ile birlikte Fransız Dışişle­ ri Bakanlığında ilişki arıyor ve girişim lerde bulunuyor. Ancak bu iki kafadarın Büyük Erme­ nistan hülyalarının Akdeniz’de bulunan İskenderun’a kadar u- zandığını ve bunun ise Fransa’yı kuşkulandıracağım gözönllne a- lan Rusya’nın Paris Büyük El­ çisi îzolv/sky biraz duraksıyor ve Rusya'nın Ermenileri bu yolda açıkça desteklemelerinin sakıncalı olacağını bir telgraf­ la Rus Dışişleri Bakanlığına bil­ diriyor ve yöneri (talim at) isti­ yor (17 Mayıs 1915).

Aldatış

R

us Dışişleri Bakanlığı, o za­ manki büyük müttefik) Fran sa’yı, Ermenilerin hatırı için, gücendirmek istemiyor ve Paris’teki kafadarların büyük projesini Rus Hükümetinin des­ teklemeyeceğini Paris'teki Bü­ yükelçisine bir telgrafla bildiri­ yor (18 Mayıs 1915) ve bu tel­ grafta «Erm enilerle yapılan ko­ nuşmaların sırt akademik nite­ likte olduğunu. Dr. Zavriyef’e hiçbir belirli program verilme­ d iğin i» Büyükelçiye btldiriyor.

Rusya’nın bu durumundan ha­ berleri olmayan Dr. Zavriyef ve Bogos Nubar Paşa. Paris’teki faaliyetlerine devam ediyorlar ve bir gün Rusya Büyükelçisine gelerek kendi Büyük Ermenis­ tan Projelerini Fransa'ya kabul ettirm ek üzere olduklarını söy­ lüyorlar. Büyükelçi bu durum karşısında nasıl davranması ge­ rektiğin) yine bir telgrafla Rus Dışişleri Bakanı Sazanof’tan so ruyor.

R

uslar, Ermeni arzularının Fransızlarca kabul edilmesi ihtimali karşısında Ermeni­ leri elden kaçırmamak için ge­ çici olarak politika değiştiri­ yorlar. Dışişleri Bakanı Sazanof, Büyükelçiye gönderdiği cevap­ ta «Çarlık Hükümetinin de Tür­ kiye Ermenilerinin arzularının —pek eskiden beri— himayesi­ ni esirgemeyerek göstermiş ol­ duğu iyilikseverliğe bîr ek ol­ mak üzere kabul edileceğinin tabii olduğunu» söylüyor (16 Ha­ ziran 1915).

OsmanlI Paşası Bogos Nubar.

Paris’ten Londra’ya giderek ora­ daki Rus Büyükelçisini ziyaret edip bu projelerden söz ediyor ve Büyükelçi ona Rusya’nın bu konuya «olağanüstü önem » ver­ diğini söylüyor (25 Temmuz 1915).

O

ysa Rus Dışişleri Bakanı Sa- zanof. Londra Büyükelçisi Bekendorf’a göndermiş ol­ duğu gizli telgrafta bu konuda­ ki bütün görüşmelerin akademik olduğunu tekrar ediyordu (20 Temmuz 1915).

Gülünç vo

ibretli sonuç

S

azanof ile Kafkasya’daki kral vekili Grandük Nikola arasındaki gizli vazışmalar. Çarlığın bu konudaki gerçek a- maçının ne olduğunu daha gü­ zel bir şekilde aydınlatmakta­ dır.

Birinci Dünya Savaşı’nda Ana dolumuzun Doğu illerinden bir kısmının Rus ordularınca işgal edilmesi üzerine Ermeni soru­ nu Çarlık yöneticilerinin kafası­ nı meşgul etmeğe başladığın­ dan, Dışişleri Bakanı Sazanof, Kafkas Orduları Başkumandanı ve Kafkasya’daki kral vekili Grandük Nikola’ya bu sorun ü- zerindeki düşüncelerini uzun bir yazıyla bildiriyor. Bunda, o za­ manki Rus Dışişleri Bakanlığı­ nın gerçek amacı ve Ermenlleri nasıl aldattığı tam olarak be­ lirdiği gibi. Rusya’nın Ermeni sorununu sırt Türkiye’den top­ rak koparmak arzusuna hizmet eden bir araç olarak kullandığı açıkça görülüyor. Sazanof. sö­ zünü ettiğimiz uzun mektubunda aynen: «Unutmamalıdır İd, şim­ di Rusya tarafından işgal edil­ miş olan topraklarda Ermeniler hiç bir vakit çoğunluğu teşkil etm em işlerdir» dedikten sonra: «fin koşullar altında bir Erm e­ ni muhtariyeti teşkili, azınlığın çoğunluğu yönetmesi gibi bir haksızlığa sebep olacaktır» diyor ve şunu ekliyor: «Bu suretle E r­ menilere muayyen sınırlar için­ de öğretim ve din özerkliği, li­ sanlarından yararlanma hakkı ve halkın vüzdesine göre kasa­ ba ve köylerde kendi kendileri­ ni İdare haklan vermek müm­ kündür. Hıristiyan olmayan un- surlann dahi, bölgesel koşulla- nn ve onlann bilgi ve uygarlık yeteneklerinin derecesine göre aynı esastan kabul etmek gere­ kiyor..» (27 Haziran 1915). Boy- lece bir Ermeni devletinden hiç söz edilmeyerek tarihsel ve ey­ lemli durumlara ve gerçek hale vani Ermenilerin bu topraklar­ da hiçbir zaman çoğunlukta ol­ madıklarına dayanılarak idare vi onlara vermek değil. Erm eni­ lere sadece eşit haklı uyruk muamelesi yapılmak gerektiği ileri sürülüyor.

randük Nikola verdiği cevapta: *... Bugünkü Rusya’nın sınır­ ları içinde bir Ermeni sorunu, benim derin kanıma göre, kesin

olarak bulunmayıp böyle bir so­ runun hatırlanması bile gerekme mektedir; çünkü Rus uyruğu o- lan Ermeniler, tıpkı Müslüman- lar, Gürcüler ve Ruslar gibi eşit haklarla Rus uyruğu sayılmakta dırlar» dedikten sonra bu konu­ da Sazanof ile oybirliği durumun, da olduğunu «Ermenilere öğretim ve din konularında özerklik, k ili­ selere ait malların yönetiminde ve dillerini kullanmada özgürlük ta­ nınmak gerektiğini ileri sürüyor

(16 Temmuz 1916).

Görülüyor ki, Kafkas Kral ve­ kili pek cömert ( ! ) davranarak Ermenilere «öğretim ve din ko­ nularında özerklik, kiliselere alt malların yönetiminde ve dilleri­ nin kullanılmasında özgürlük» ta­ nınmasını lütfen ( ! ) kabul edi­ yor.

Acaba Dr. ZavriyeFîn ve vatan haini Bogos Nubar Paşanın iste­ diği ve Rus Hükümetinin «olağan

üstü önemle gözönüne aldığını« onlara bildirdiği (bağımsızlık) bu muydu? Acaba Ermeniler öğre­ tim ve din konusundaki özerklik ve özgürlüğe. Osmanlı toplumu içinde uzun yüzyıllardan beri sa­ hip değiller miydi?

G

örülüyor ki, büyük devletler, ileride bir külah kapma umu­ duyla faaliyete girişen kişile­ ri, kendilerine, kendi politikala­ rına âlet oldukları ölçüde kullan­ makta, aldatmakta ve sonra bir kenara atıvermektedirler!

(l)B u yazıda ve yarın çıkacak yazıda sözii edilen olaylar ve bel­ geler içhı bakınız: Cihan Harbi Esnasında Avrupa Hükûmetleriy. Ie Türkiye: Anadolunun Taksimi Çeviren; Erkânı Harbîye Kayma­ kamı (yâni kurmay yarbay Babaeskili Hüseyin Rahmi, (Ah­ met Ilışan matbaası) (İstanbul I9?7l Slı. 150-155 ve 235-239 ve 247-248. Bu belgelerin tamamını «Hüseyin Erdoğan, takma adı ile yazdığımız dört uzun yazı içinde, çeyrek yüzyıl önce bu sütunlarda aynen yayınladık: (Cumhuriyet. 4, 6 ve 8 Nisan 19ÎS ve-16. Haziran. 1949).

Y A R N • ___________

Bir ihanet

örneği daha

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

aksine Amerika ve Avrupa’nın bunu olmuş bitmiş bir olgu olarak tanımasını, ikincisi, Ukrayna’nın doğusunun Ukrayna yönetiminin dışında kalması, Rusya’nın bir

D a h a ö n c e , I CAO tavsiyelerine uygun olarak, Rusya Federasyonu Hükümeti, 2015 yılında sivil havacılık ürünlerinin sertifikasyon işlevlerini,

Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması 25.02.1991 Ankara Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması 15.12.1997 Ankara. Çifte Vergilendirmeyi

Bunun yanında, Sürgün’e dair toplumsal belleğin günümüzdeki Kırım Tatar kimliğini oluşturan en önemli öğelerden biri olduğu gerçeğinden yola çıkarak, bu belleğin

Rusya ad ında Rusya Federasyonu Devlet Atom Enerjisi Kuruluşu (Rosatom), Türkiye adına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın taraf olduğu anlaşmaya göre, Rusya tarafının

Kafkasya, tarih boyunca ticaret ve göç yollarının, kültürlerin kesiştiği önemli bir kavşak noktası olmuştur. Doğu ve Batı arasında bir köprü durumunda

Orta Doğu’da Rusya’nın ilişkide olduğu tek ülke Suriye olmadığı için ve pek tabii Suriye ihtilafındaki tek aktör de Rusya olmadığı için Rusya’nın

İngiltere, Türkiye’nin kendi yanında savaşa katılması durumunda her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu belirtti. Yunanistan’ın Almanlarca işgali ve