• Sonuç bulunamadı

Mirsad-ı ibret:Muallimlerimiz siyasetle uğraşmamalıdırlar?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mirsad-ı ibret:Muallimlerimiz siyasetle uğraşmamalıdırlar?"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 Teşrinievvel 1340 - 1924 Tanin No - 707 - iiiiî:şadi_i]2r e £ :

Muallimlerimiz Siyasetle uğraşmamalıdırlar?

Birkaç gündnberi Matbuat yeni bir mevzu münakaşa ile meşguldür: Vasıf Bey-Velid Bey hadisesi.Hadisenin esası şudur: Geçen hafta Tevhidi Efkâr refikimizde Marif Vekili aleyhine bir makale intişar etmişti.Vasıf Bey bu makaleye,Ajans vasıtasiyle,kısa ve tok bir cevab verdi.Velid Bey bu ceva­ bı niymelvesile ittehaz ederek aylardanberi zabttolunmuş muhik bir infia­ lin olanca feveraniyle Maarif Vekiline hücum etti.Şimdi Vasıf Bey "ahlak­ ına ve hayatı hususiyesine taarruz" edildiği için "haysiyetinin vikayesi" zımnında mahkemeye müracaat ediyor.

Matbuata bahşşedilen serbestii tenkide mukabil efradın da aynı hürri­ yet ve mutlakiyetle mahâkime müracaat hakkına malik olmalarından daha tafe bii birşey tasavvur edilemez.Binaenaleyh mes'elenin bu noktaya kadar olaö safahatı üzerinde söyliyecek bir sözümüz olmadığı gibi herhangi bir gaze­ teci arkadaşın tenkidlerine ve bu tenkidlerden müteessir olan herhangi b- ir vatandaşın kanun yoliyle ihkakı hak ve ikmali haysiyet etmesine karış­ mağı da vazife veya hiçdeğilse,nezaket icabına mugayir görürüz.

Ancak mes'eleye üçüncü bir tarftan müdahale vaki olmuştur. Bu müdaha­ le ister taraf eyıflln birinin eseri teşviki olsun,ister amirlik memurluk m- ünasebatmın tesiriyle kendiliğinden vaki olmuş olsun hadisenin sahai mü­ nakaşasının genişletmiş, mahkeme istıllahlarmdan olan "Duhulü fiddâvâ" yolmyle her canı istiyen kalem sahibine bu hususta düşündüğünü söylemek hakkının vermiştir.Binaenaleyh ben de birkaç sözle bahse karışacağım.

Bahssetmek istediğim müdahale,Türkiye muallimler birliği Ankara merk­ ezi hey'eti umumiyesinin bilhassa bu iş için içtima akd ederek üç madded­ en mürekkeb bir karar ittehaz ve bu kararları matbuat vasıtasiyle ilan e- itmeleridir. Filhakika Türkiye maallimler birliği,dünki gazetelerle intiş­ ar eden bu kararlarında:

1 - Velid Beyin Maarif Vekili aleyhindeki neşriyatını nefret ve isti­ krahla karşıladıklarını,

2 - Türkiyenin medeniyet adımlarını çelmek istiyen teceddüd düşmanını (Yani Velid Beyi) şiddetle Protesto ve onun temsil ettiği zihniyeti vicd­ anı ummmi muvacehesinde tel'in ettiklerini.

Bildiriyorlardı.Ben,Vasıf Beyin mahkemeye müracaatı gününe tesadüf e- ânn bu kararı okuduğum zaman hatırıma yakın bir mazinin tıpkı tıpkısına buna müşabih hareketleri tıpkı bunun gibi ya bir işaretle yahut hiçbir işaret beklemeksizin vukua gelen Kazan kaldırma nümayişleri geldi.Bu hat­ ıranın kalbimde uyandırdığı ilk his,eski bir sızının başlamak üzere oldu­ ğunu duyan bir adamın hissettiği teessüre pek benziyordu. Bu satırları o teessür şevkiyle yazdığıma muhterem muallilmer itimad buyursunlar,bunu p- ek rica ederim.

Türkiye Maarif Vekili Vasıf Beyle bir Türk gazetecisi arasında başlı- yan münakaşaye Türk Muallimleri hey’etinin karışmasındaki hikmeti benim zihnim bir türlü almıyor.Velid Beyin Maarif Vekiline hücumu şiddetli bir lisanla yapılmış olabilif.Bu hücumu ahlakına ve hayatı hususiyesine bir tecavüz mahiyetinde telakki eden Vasıf Beymn huzuru mahkemede haksız çık­ masına ihtimal olduğu gibi haklı çıkması da muhtemeldir.Fakat bunların

(2)

h-S - 2

içbiri muallimler birliğini Vekil Beyin peşisıra münakaşe sahasına atılma ak ve sun'î bir infial kokan o acı tabirlerle Vasıf leyin müdafaasını de­ ruhte etmek için bir sebeb teşkil etmez.

Benve muallimlerimizin bu hareketi açıktan açığa siyasetle iştigal » etmeleri örnektir.Bir taraftan mahiyeti İlmiyeyi haiz olmıyan işlerin mua­ llimlik mesleği ile kabili içtima olmadığını ilan edip dururken diyger ta araftan aynı muallimlerin had ve haşin gazete münakaşatına karışarak siy­ ası yangınlara körükle koşmaları,bilmem ki,prensip noktasından ne derecey- ye kadar kabili tecvizdir?

Aynı zamaneÎ/'bu müdahalenin kiyme£i ahlakiyesi de ayrıca mevzuubahs olabilir.Çünkü Türkiye muallimleri birliği memleketin evliyayi irfanından

müteşekkil bir h e y ’ettir. Bu hey'etin vazifesindfeki kudsiyet kadar şahsi­ yetinde de hürmet ve nezahat tasavvur olunur.Bu m ¡hteremiyet ancak mualli- imlerimizin mahiyeti İlmiyeyi haiz olmıyan münakaşalardan ve hele siyasî mübarezattan uzak durmalariyle temam olabilir.Halbuki evvelsi gün gazete­ lerde intişar eden karar yüksekten gelme bir teşvik,yahut Vekil Beye hoş görünmek arzusundan mütevellid bir zemaneperestlik eseri telakki olunabi­

lir.Ben şahsen bu telakkiye iştirak etmesem bile böyle düşünenleri ikna /

etmek çok güç olacağını teslim ederim.

Herhalde bir idare memuru olan Maarif Vekili ile laalettayin bir ga­ zeteci arasındaki mübarezeye -daha o mübarezenin alacığı şekil ve kanunun vereceği hüküm malum olmadan- muallimler hey'etinin müdahale etmesi siya­ setçilik merakından doğma bir ihtiras mahsulü olduğunda şübhe yoktur.Dün Maarif Vekilini müdafaa için öne atılan muallimler yarın aynı hadisede ki bitaraf kalmak istiyen yahut Maarif Vekilinin avukatlığını yapmamağı daha muvafık bulan diyger muallimlerle çarpışmak mecburiyetinde kalırsa,bugün yalnız bir gazeteciye cevab veren muallimler birliği yarın diyger bir mu­ allimin zümresinin hücumuna maruz olursa,hülâsa zemini münakaşa gazete s- ütunlarınâan hey’eti talımiyelerin sahai faaliyetine intikal ederse acaba ilmin nezahat ve asaleti,ahlakı f a z ı l a n m ülviyet ve necabeti namına iyi bir hareket mi olur?

Eğer maksadım bu zemin üzerinde mübahaseyi tevsi etmek olsaydı mual­ limler birliğine sorardım: Bir gazetecinin medeniyet adımlarını çelmek is stiyen teceddüd düşmanı olduğunu ilan etmek için o gazetecinin Maarif Ve­ kiline çatmasını mı bekliyordunuz? Eğer memleketimizde medeniyet hatvele- rini yolundan alıkoymak istiyenler var da bunları matbuat sütunlarında t- eşhir ve tel'in etmek vazifesi muallimlere düşüyorsa bunu neden şimdiye kadar yapmadınız? madem ki irfanı memlekete uzaktan veya yakından temas ettiğini farzzettiğiniz hadiselere karşı bukadar hassasiyet gösteriyor ve derhal fevkalade ictimalar akd ediyorsunuz o halde mekteblerimizin,progr­ amlarımızın tahsil ve terbiye metodlarımızm geçirmekte olduğu buhrana k- arşı kaç içtima akd ettiğinizi lütfen söyler misiniz? Ama diyeceksiniz ki bu,bizim vazifemiz 4ğildir.öyle ise,muhterem muallimler,Vekil Beyin şahsî infiallerine yardımcılık etmek ve milletin çocuklarını okutmak için size verilen tedris rahlelerini birer siper gibi Vasıf Beyin önüne yığmak büs­ bütün vazifeniz haricindedir.

İlmin bir şiarı da vakar olduğunu unutmıyalım.Milletin seviyei İlmiy­ esini yükseltmeğe hadim yazıların altında görmek istediğimiz imzalarınıza gazeteci münakaşaları ve mahkeme davaları arasına atmayınız.Çalışınız ki

kalksın,ruzümerre hadisatı-ismail Müştak

Taha Toros Arşivi sizi görmek istiyen nazarlar daima yukarılara

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu kor­ kuların içinde bir tanesi çok tuhaftı: «Büyük» ten korkmak! Padişah yal­ nız büyük adamdan korkmakla kal­ madı, büyük odadan, büyük

Amaç: Bu çalışmanın amacı Yoğun bakım ünitesine (YBÜ)’ne alınan obstetrik olguları retrospektif olarak değerlendirmek, YBÜ’ne kabul sıklığını,.. nedenlerini ve

Kanıta dayalı uygulama, bakım ortamlarında hastalara en iyi bakımı sunabilmek için uygun kaynakları, hasta tercihlerini, klinik uzman görüşünü ve bilimsel

Çal›flmam›zda, profilaksi amac›yla flukonazol uygula- nan hematolojik maligniteli nötropenik hastalar›n çeflitli vücut bölgelerinden izole edilen mayalar tiplendirilmifl

Midi ayant sonné, je me levai pour prendre con g é; mais le commandant,passant dans la salle à manger du bord, me pria de bien vouloir lui tenir compagnie et de déjeuner

Benzeri duygular taşımaktayım, çün­ kü ellerinde yetki olanların neredeyse tü­ m ünün eylem leri, nisandan nisana zo­ runlu olarak yapılagelen etkinliklerdeki dem

Bundan 10.000 y›l kadar önce tar›m›n bafllamas› ve hayvanlar›n evcilleflti- rilmesi sonucu çiflikler ve kentler ortaya ç›km›fl ve hepimizin okulda ö¤rendi¤i

(Kül- türlerden birisi bilim, di¤eriyse ‹ngilizcesi "humanities" diye bilinen dilbilimi, edebi- yat, hukuk, felsefe, arkeoloji, karfl›laflt›r- mal› din bilimi,