• Sonuç bulunamadı

Başlık: XV Yüzyıl Sonlarında Eğriboz Adası Ekonomi ve Nüfus 1474 Yılının Osmanlı Kayıtları Yazar(lar):BALTA, E.;çev. MİLLAS, HerkülCilt: 15 Sayı: 26 DOI: 10.1501/Tarar_0000000054 Yayın Tarihi: 1991 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: XV Yüzyıl Sonlarında Eğriboz Adası Ekonomi ve Nüfus 1474 Yılının Osmanlı Kayıtları Yazar(lar):BALTA, E.;çev. MİLLAS, HerkülCilt: 15 Sayı: 26 DOI: 10.1501/Tarar_0000000054 Yayın Tarihi: 1991 PDF"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ıS'nci YÜZYıL SONLARıNDA AGRIBOZ ADASı

EKONOMİ VE NÜFUS 1474 YıLıNıN OSMANLı

KAYITLARI*

çev. Herkül MİbAS ÖZET: Kitahın konusu I5inci ile I6ıncı yüzyıl haşlarındaki Ağrıhoz Adası'nın (Euhoea) tarımsal ekonomisi venüfusudur. Bu araştırma 1474 yılının iki Osmanlı vergi kaydından ve i 506 ve

i

52

i

tarihli iki nüfus sayımından kaynaklanmaktadır.

Kitap iki ana bölüme aynlmaktadır:

- Yukanda sözü edilen kayıtlara dayanarak adanın ekonomisi ve tanmsal yapısı üzerine bir araştırma, ve

- İki kaydın yayımı ( bir özet ve 1474 t~rihini taşıyan ve aynn-tılı olanı).

Ekonomi ve Tarımsal Yapı

BÖLÜM A: EKONOMİ

Araştmlmakta olan ekonominin özelliği artık ürünün ele geçi-rilmesinin ayni ve nakit vergi olarak gerçekleştiği idi. Ayni ile na-kit vergi gelirinin oranı, üretimin ne derecede ticarete dönüşebilece-ğini saptayacaktır; yani ne dereceye kadar artığın para olarak elde edilebileceğini gösterecektir. Aile işletmeleri düzeyindeki üretim. artığı genel vergi gelirinin sağlanması için ön koşuldur. Artık ürü-nün bir bölümü ayni vergiyi karşılayacak, ve başka bir bölümü ise verginin parasal bölümünün ödenmesine aynlacaktır; bu da köylü-nün pazar ile bir ilişki içinde olmasını gerektirmektedir.

*

"Balta, Evangelia, L'Eubee A La Fin Du XVe Siecle, Economie et Population. Les re-gislres de L'Annee 1474. Society of Euboean S.tudie, Athens, 1989" kitabının son bö-lümünü oluşturan Yunanca özetinin çevirisidir.

(2)

Bu muhtemel artık parasal gelirlerin saptanması için temel bazı konulann araştırılması gerekmiştir:

A) Kayıtta görülen ve vergilenmekte olan nüfus kendi besinini, yıllık mahsülun yenilenmesi için gerekli artığı ve vergiyi ne denli sağlayabilmekteydi.

B) Artık ürün sağlama olanaklan ne denli gelişmişti ve bu artık köy. ekonomisinde ne gibi. bir rol oynama~taydı.

Bu soruların cevaplandırılması için bazı başka konulann da ay-dınlanması gerekmektedir:

ı.

Aile işletmeleri düzeyindeki "gerçek" üretimin değerlendiril- . mesi.

2. Üretimin ortalamasına kıyasla vergilendirmenin değerlendi-rilmesi.

Bu yöndeki bir araştırma için vergi kayıtlannın sunabileceği belirleyici kanıt sınırlıdır. Kayıtlann kendileri, bukaynaklann man-tığıyla ilgili varsayımlarla birlikte ele alınmadıkça doğrudan doğru-ya. kullanabilecek bilgiler sunmamaktadırlar. Vergilendirmeden üretime ve vergilendirme birimlerinden nüfusa geçebilmek için bu varsayımfar gereklidir çünkü bu kayıtta, üretim vergilendirme ile -ya da daha doğrusugelirlerin sınıflandırma yöntemiyle- ifade edil-mekte , oysa nüfus vergilendirme birimleriyle ifade ediledil-mektedir.

Kayıtta yer alan vergi gelirleri, üretimde var olan bir ilişkiler sınıflamasına tekabül etmektedir. Bundan dolayı bu gelirlerin kay-nağı (üretim~n) değerlendirilmesi için bu ilişkiler sınıflandırması-nın, yalnız kayıttaki bilgilerle değil ama aynı zamanda aynı sürenin .başka kayıtlan ve kanunnameleriyle de. kıyaslanması gerekmiştir.

Aynca vergi gelirleri hem ayni hem de parasalolarakbelirlendikle-rinden, her ürüne aynlan verginin miktanyla ilgili bilgiler de kulla-nılarak, köyekonomisinin ve tanmsal üretimin yapısıyla ilgili -dolayısıyla da niteliksel- değerlendirmelere vanlmaya çalışılmıştır.

Vergi birimlerine dayanarak nüfusun saptanması ve vergi bi-rimlerinin sakinlerin sayısıyla olan ilişkisinin ortaya çıkabilmesi için başka kaynaklardan ve çalışmalardan elde edilen bir aile katsa-yısının kullanılması gerekmektedir.

(3)

Bundan sonra, üretimle demografyanın ilişkisinden kişi başına gelir konusunda ve gene her ürünle ilgili ve köyden köye adam ba-şına gelir farklannı gösteren bir sıra kıyaslamalara ve boyutlara eri-şilebilmiştir. Ama artığın. boyutlannın bulunması için, gayri safi üretimden nüfusun beslenmesi, tohumluk ve vergi için gereken miktar çıkanlmalıydı.

Nakti ve parasal verginin tüm gayri safi üretimin %48'ini oluş-turduğu gösterilmiştir; bu yüzde ise buğday üretiminde görülen tü-ketimin-yeniden üretme yüzdesinden pek farklı görülmemektedir. Yani bir artığın ele geçirilmesi olanaklan sınırlıydı, çünkü haracı . da kapsayan ve ödenmesi gereken vergiler ve yeniden üretim

ge-reksinmeleri yüksek gelirler gerektiriyordu.

Elimizde bulunan veriler üreticinin ne denli pazara katılabildi-ğini ve dolayısıyla böyle bir katılmayla para olarak kannı artırma olanakl!1nnı araştırmamızı olanaksız kılmıştır. Kullandığımız' kay-naklarda mecburen ticarete katılan üretimin bazı boyutlan buluna-bilmiş, ve böylece parasal vergilerin ödenmesinden sonra arta kalan ürü~. ile ilgili göreli bir miktann değerlendirilmesi de yapılabilmiş-tir. Ureticinin pazardaki katkısının yüzdesi saptanması için ise eli-mizde adam başına gelirin artış eğilimini gösteren bir sıra kaydın bulunması gerekirdi.

Bu konunun aydınlanması için, elimizdeki kayıtlardaki bilgi-lerle arşivlerde bulunan daha sonraki kayıtlardaki bilgileri, yani 1506 yılından kalma bir sayım ile 1521/1522 yılının bir tımar kay-dının bir bölümüyle, kıyasladık. Gelir artışlannın en büyük yüzde-sinin, ortalama gelire yakın olan, düşük vergili gelirlerde olduğu görülmüştür. Gelirlerin boyutlan, tüketim için ve vergilerin öden-mesi için gerekli miktarlann da tespitinden sonra, üretimin artını-ması için bir saikin (dürtünün) kalmadığını ortaya koymaktadır.

Üretim-Nüfus ilişkisinin boyutlan incelenerek, ekilebilir ve üretimiyle köylülerin ihtiyaçlanna cevap verebilecek topraklann, bir dereceye kadar, köylerin demografik sınırlannı oluşturduklan gösterilmiştir. Doğalolarak bu kayıtlarda ekilebilen topraklann miktan bulunmamaktadır; ama kullanılan teknik bütün yörede aynı olduğundan bu miktar dolaylı bir biçimde üretimin miktanndan çı-kanlabilmektedir. Bundan dolayı daha fazla üretim, ekilebile!1 top-raklarla nüfus arasında ters oranın bulunduğu hallerde sağlanmak-taydı. Böylece de, tanmsal bölgede egemen olan küçük köylerin

(4)

varlığı, ve tahıl üretiminde artığın ise yalnız nüfusu düşük köylerde görülmesinin nedeni açıklanabilmektedir.

Adam başına ortalama gelirlerde görülen farklardan ortaya çı-kan ve köyden köye değişen üretim artışı ve düşüşler, köy düzeyin-de düzeyin-de böyle eşitsizliklerin varlığını gösermektedir. Elimizdüzeyin-deki

ka-yıtlara dayanarak bu toplumsal tabakalaşma derinlemesine

araştırılamaz. Yalnız kaynaklann yapısından ortaya çıkan, nüfusun %47'sinin üretİm fazlası elde ettiği, %24'ünün kendi kendilerine ye-terli sayılabilecekleri ve %29'un açığı olduğudur. Bu yüzdeler, eko-nomininbirbirini tamamlayan sektörlerin varlığını göstermekten başka, açığı olan halkın mevsime dayanan iş gücü olarak, artığı olan yörelere doğru hareket ettikleri anlamına da gelmektedirler.

BÖLÜM B: TARIM BÖLGESİ VE NÜFUS

Bu kayıtlar Osmanlı idaresi süresindeki üretimi ya da nüfusu göstermelerinden başka, tarihsel coğrafya açısından da çok değerli bir kaynak oluşturmaktadırlar. Tımarlann gelirleri kayıdedilmeğe çalışılmış olduğundan, bu tımarlara bağlı köyler-köyler tanmsal bölgenin en ufak birim sayıldıklanndan- bir bir kaydedilmektedir-ler. Böylece köyler mezra'alanyla birlikte, bağlı olduklan idareyi de (nahiyeyi de) göstererek işaret edilmekte ve yanlanna vergi bi-rimleri ve vergi miktaraları eklenmektedir. Böylece de o köyleri n adlan ve bir çok kez eski adlan ve orada varsa kale v.b.'da göstere-rek, bize varabilmektedirler.

Kayıtlardaki köyler bütün Ağnboz Adası'nı kapsamaktadırlar .. Toplam olarak 125 tane olup, 9 nahiyeye aynlmaktadırlaraa. ,1474 yılının bu köyleri, elimizde daha yeni bir Osmanlı sayımı olmadı-ğından, 19'uncu yüzyılın sayımlanyla kıyaslandırılmışlardır. Bu köylerin izlenmesini sağlıyan ilk kaynak Ağnboz'un Yunanistan devletine katılmasıyla yapılmış olan 1837 sayımıdır.

Topografya ve yerel tarihle ilgili araştırmalardan yararlanarak, kayıtlarda bulunan 125 köyden 9O'ınının bugün de aynı ya da başka bir adla hala var olduklan söylenebilir. Her ne kadar bir köyün ter-kedilmiş olmasının kıstas ı 19'uncu ve 20'inci yüzyıl sayımlannda görülmemiş olmasıysa da, geri kalan köyleri n terkedilmiş olduklan kesinlikle söylenemez. Bu köylerden bir bölümü bir ihtimal Os-manh idaresi süresinde isim değiştirmiş olabiljrler; gerçekte muhte-melen kaybolmamış olan bu köyler bilgi eksikliği yüzünden bulu-namamaktadırlar.

(5)

Köylerin terkedilmesi sorunu böylece elden geldiği kadar araş-tınldığında görülen eğilim, kaybolan köylerin geliri de düşük olan küçük köylerin olduğudur. Başka araştırmalarca da onaylanması gereken bu tesbitimiz, bizi, demografik nedenlerden. başka, gelir eksikliğinin de köylülerin daha zengin köylere doğru göçe yöneh diklerini düşünmemizi gerektirmiştir. Bu göçün mevsimlik işçi gö-çü olarak oluştuğunu ve daha sonralan da bu insanlann bu yeni yer-lerde yerleştiklerini ya da yeni yerler aramaya yeltendiklerini farzedebiliriz. Bu son tesbitimiz aynca

ı

837 yılının sayımından da desteklenmektedir; bu sayımda mezra'anın yerinde (ve aynı isimle) yedi tane yeni köy belirmektedir ve daha 'başkalan da mezra'alann sınırlannda belirmektedirler.

Yukarıda özetlediğimiz araştırma, bu tür tanmsal topluluklann, kayıtıann sunduğu bilgilerin. ışığında nasıl değerlendirilebilecekle-rini gösteren bir yaklaşım deneyi sayılmalıdır; daha sistematik 'bir araştırma daha kapsamlı ve devamlılık gösteren dökümanlar gerek-tirmektedir. Elde edilen sonuçlar, Balkanlar'da gelecekte gerçekle-şecek ve köylerin terkedilmesinin nedenlerini, tarihlerini ve terke-diliş biçimini ortaya çıkaracak araştırmalarla onaylanacaklardır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Some Known Formulae for Convolution Sums of Divisor Functions In this section we give a short history and a list of necessary convolution sums of divisor function which will be

Istanbul, TURKEY, Feyzi Ba¸ sar;Faculty of Arts and Sciences , Department of Mathematics, Fatih University, The Had¬mköy Campus, Büyükçekmece, 34500–· Istanbul, TURKEY.

In this paper, we have proved the existence of at least one positive solution of problem (P) by using Guo-Krasnosel’skii …xed point theorem in cone, then under some su¢ cient

OLGUN; Principal functions of non-Selfadjoint matrix Sturm -- Liouville operators with boundary conditions dependent on the spectral parameter ………25 E.. YAKAR;

Eigenvalues, eigenvectors and the others algebraic properties of these matrices are studied by several authors [5; 15]: Recently, we have derived the De-Moivre’s and Euler’s

For F satisfying the equation (2.13) on S, these exist complementary distrib- utions T and L corresponding to the projection operators t and `, respectively.. Hence, the

Koprubasi, Principal Functions of Nonselfadjoint Discrete Dirac Equations with Spectral Parameter in Boundary Conditions,Abstract and Applied Analysis, pp.1-15,2012.

multilinear and multilateral generating matrix functions In this section, we give theorems which derive several substantially more general families of bilinear, bilateral