• Sonuç bulunamadı

Yok Olan Kültür Varlıklarımızdan Denizli’deki Kurşunluoğlu Konağı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yok Olan Kültür Varlıklarımızdan Denizli’deki Kurşunluoğlu Konağı"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KUR~UNLUO~LU KONA~I

MUSTAFA BEYAZIT*

Giri~~

Türk kültürünü en iyi yans~tan sivil mimarl~k örneklerinden biri olan

tarihi evlerimiz, Türk Toplumu'nun nesilden nesile aktar~lan gelenek ve

gö-reneklerinin ya~at~ld~~~~ yap~~ örnekleridir'. Pek çok bölgede, depremler,

yan-g~nlar, ihmalkarl~k ve yerlerine apartman dikme hevesi gibi çe~itli sebeplerle

günden güne azalan eski evlerin Denizli'deki örnekleri de art~k iki elin

par-mak say~s~n~~ geçmeyecek kadard~r. Denizli kültürünün ve etnografyas~mn

de~erli varl~klar~ndan biri olan Kur~unluo~lu Kona~~', Denizli'de, 18 K2

pafta, 432 ada, 11, 12 ve 18 nolu parsellerde bulunmaktayd~. Kona~~n

bulun-du~u yer, günümüzde Çayba~~~ Mahallesi, O~uzhan Caddesi, 136 nolu bina-

* Pamukkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü Ara~t~rma Görevlisi, haci-vaz@gmail.com.

1 Bu makalenin yaz~m~nda yard~mlar~n~~ esirgemeyen hocalar~m, Doç. Dr. Kas~m Ince, Yrd. Doç. Dr. Rüstem Bozer ve Ara~t~rma görevlileri Yasemin Beyaz~t, P~nar Kaya, Ali Zeytunluo~lu ve O~uzhan Karaburg~fya te~ekkür etmeyi bir borç bilirim. Ayr~ca 2000 y~l~nda konalda ilgili verdi~i bilgilerin yan~~ s~ra, konakta çal~~mama izin veren ba~ta Say~n Ramazan Kur~unluo~lu olmak üzere, tüm Kur~unluo~lu ailesine ve Denizli Müzesi çal~~anlar~na da minnettar~m.

2 Kur~unluo~lu ailesi, kona~~, 1945 senesinde Istanbul'da, aslen Denizlili ve Sümerbank genel mü-dür muavini olan Kamil Karami'den sat~n alm~~lard~r. Kamil Bey'in annesi kona~~n ilk sahibinin k~z kar-de~idir. Kona~~~ yapt~rd~~~~ söylenen ~ahs~n çocuklar~~ olmad~~~~ için, konak k~z karde~ine kalm~~t~r. 1945 y~l~ndan 1986 y~l~na kadar konakta, Ali Kur~unluo~lu ailesi ya~am~~t~r. Ramazan Kur~unluo~lu konalda ilgili olarak a~a~~daki bilgileri de aktarm~~t~r: Büyük bir bahçe içerisindeki kona~~n iki kanatl~~ geni~~ avlu kap~s~, bugünkü Ali Kur~unluo~lu apartman~n bulundu~u taraftayd~. Avlunun etraf~~ ise yakla~~k iki metre yüksekli~e sahip duvarla çevrilmi~ti. Avlu içerisinde atlar~n konuldu~u ah~r, samanl~k, konalda ah~r aras~nda misafirlerin a~~rland~~~~ bir oda, ekmeklerin ve yemeklerin yap~ld~~~~ bir mutfak bölümü bulunmaktayd~. Günümüzde parsellerin küçültülmesinden dolay~~ yukar~da belirtilen bölümler ortadan kalkm~~t~r.

Kona~~n sol taraf~na yap~lan apartman binan~n duvar~na yap~~m~~, konak sahibinin 1980'deki müda-halesiyle daha fazla ilerlemesi durdurulmu~tur. Yine de kona~~n hemen yan~na yap~lmas~ndan dolay~~ O. 70 metre kadar çat~n~n saça~~mn kesilmesine neden olmu~tur. Kona~~n taban dö~emesi konak sahipleri taraf~ndan de~i~tirilmi~, mutfak da 1970'lerde yenilenmi~tir. Ocak olmayan yerlerde gaz sobas~~ kulla-narak ~s~nma problemi çözülmü~tür. Odalar~n içerisinde bulunan sedirlerin sonradan söküldü~ünü de konak sahibi ifade etmi~tir.

(2)

n~n arkas~ndad~r (Res. 1). ~zmir II Numaral~~ Tabiat Ve Kültür Varl~klar~n~~

Koruma Kurulu taraf~ndan 13.2.1991 tarih ve 1818 numaral~' kararla

birin-ci dereceden ta~~nmaz kültür varl~~~~ olarak tesbirin-cil edilen konak, 08.03.2004

tarihinde ç~kan yang~n sonucu4 tamamen ortadan kalkm~~t~r (Res. 2). 2000

y~l~nda rölövesini al~p foto~-raflarla belgeledi~imiz bu konak, plan~, kurulu~u

ve süslemeleriyle bölgenin öne ç~kan örneklerinden biriydi. Bu makale

ko-na~~n, detayl~~ bir ~ekilde tan~t~lmas~~ amac~yla kaleme al~nm~~t~r.

Kur~unluo~lu Kona~~~

Yap~, kuzeybat~-güneydo~u ekseninde in~a edilmi~tir. Ba~lang~çta geni~~

bir bahçenin ortas~nda yer alan kona~~n, kuzeydo~usuna (ön tarafa) sonraki

müdahalelerle dar bir avlu ve küçük bir bahçe (Res. 3) b~rak~lm~~~ ve önüne

Kur~unluo~lu Apartman~, güneydo~u cephesine ise neredeyse kona~a

biti-~ik ba~ka bir apartman dikilmi~tir. Güneybat~s~ndan (arka taraf) yol

geçiri-len konak, kuzeybat~s~nda da briketlerden örülmü~~ avlu duvanyla

s~mrlan-d~r~lm~~t~r. Konak, orijinal halinden çok de~i~ikli~e u~rayan daralt~lm~~~ bir

avlunun ortas~nda kalm~~~ ve etraf~ndaki apartmanlarla adeta bo~ulmu~~

gibi-dir (Res. 4). Öyle ki kona~a ula~mak için apartman~n giri~ini kullanmaktan

ba~ka çare yoktur. Apartman~n arka bahçesi ve tarihi kona~~n ön bahçesi

biti~ik bir haldedir. Konak asl~nda mavi çivit boyal~d~r. Bina daha sonralar~~

beyaz boya ile kaplanm~~~ ve bu boyada yer yer dökülmü~tür.

1- Mimari ve Süsleme

Sade d~~~ cephelere sahip ve iki katl~~ in~a edilen kona~~n üst kat~~ d~~a

ç~kmahd~r (Plan 1-2). Her iki kat da d~~~ sofal~5 plan tipinde olup, sofalar~n

da üç taraf~~ odalarla çevrili ve ön cepheden 1.70 metre kadar d~~ar~ya do~ru

ç~k~nt~l~d~r.

Kur~unluo~lu kona~~nda in~a malzemesinde ta~, alç~, tu~la, kerpiç,

demir, ah~ap ve oluklu kiremit kullan~lm~~t~r. Temel, zeminden 0.60 metre

kadar ta~~ malzemeyle yükseltilmi~tir. Temelde yer alan ta~~ duvarlar~n

üzeri-ne, bir metreyi a~an kal~nl~~a sahip ve y~~ma tekni~inde örülen tu~ladan

ze-min kat duvarlar~~ bulunur. Bu duvarlar~n bitize-minden itibaren ortalama 0.20

Denizli Müzesi Kur~unluo~lu evi dosyas~ndaki belgeler.

4 Denizli Belediyesi itfaiye Müdürlü~ü taraf~ndan 08.03.2004 tarihinde tutulan rapor.

5 Sedad Hakk~~ Eldem, Türk Evi PlIin Tipleri, ~stanbul, 1968, s. 25; S. H. Eldem, "Türk Evi", Türk Evi

ve Biz, Istanbul, 1993, s. 19-21; Ha~im Karpuz, "Türk Evi, Osmanl~~ Evi", Osmanl~, C.10, Ankara, 1999,

(3)

metre kal~nl~~a sahip ve ba~dadi tekni~inde yap~lm~~~ ikinci kat duvarlar~~

yer almaktad~r. Dö~emeler, kap~lar, pencere söveleri, yüklük cepheleri,

do-laplar ve tavanlar ah~apt~r. Sofa tavanlar~nda karaçam, yüklük cephesinde,

dolaplarda, tavanlarda sar~çam, sofalardaki sütunlar~n kaplamalar~nda ve

tavan kiri~lerinin alt geçi~~ yerlerinde alç~~ malzeme kullan~lm~~t~r. Alt kattaki

pencereleri demir parmakl~d~r.

Birbirinin tekrar~~ niteli~inde olan iki katl~~ yap~n~n zemin kat~nda d~~a

ta~k~n bir sofa vard~r. Sofan~n etraf~n~~ ters "U" ~eklinde saran odalar ve

mut-fak bölümü bulunmaktad~r. Ayr~ca geçi~in mutmut-fak bölümünden sa~land~~~~

kiler ve sonradan tamamen yenilenmi~~ tuvalet k~s~mlar~~ binan~n güneydo~u

kö~esinde yer almaktad~r (Plan 1). Bu kattaki sofaya, kuzeydo~uda üç ve

ku-zeybat~daki iki basamakl~~ merdivenlerden ula~~l~r. Sofas~n~n ortas~nda

be~-gen ta~~ kaideli ah~ap bir sütun, ön cephesinde ise üçü sekizbe~-gen, biri

dikdört-gen ta~~ kaideli olmak üzere dört ah~ap silindirik sütun yer almaktad~r. Bu

sütunlar~n üzerleri de alç~yla kaplanm~~t~r. Bu sütunlar düz yast~k ~eklinde

ve üzerlerinde silmelerin bulundu~u ba~l~klara sahiptir. Sütunlar

birbirleri-ne ve evin duvarlar~na Bursa kemerleri ile ba~lanm~~t~r. Sofa sütunlar~n~n

alt taraflar~nda basit demir korkuluklar vard~r. Bu korkuluklar~n sonradan

eklendi~i ve buradakilerin yerinde üst kattakiler gibi ah~ap t~rabzanlar~n

bulundu~u ifade edilmi~tir6.

Zemin kat~n kap~lar~na, yüklük cephelerine, dolap ve tavan

süslemele-rine bak~ld~~~nda, üst kata nazaran daha sadedir. Bu katta kap~lar~~ meydana

getiren, dikdörtgen ve kare panolar~n ortalar~nda dilimli çiçek rozetlere yer

verilmi~, al~nl~klar dahil olmak üzere birçok alan bo~~ b~rak~lm~~t~r.

Zemin kattaki sofan~n kuzeybat~s~ndaki odaya çift kanatl~~ bir kap~dan

girilmektedir. Kap~n~n sa~~nda ve solunda içerisinde gusülhanede bulunan

yüklük cephesine yer verilmi~tir: Oda ön cephede üç ve arka kuzeybat~~

cep-hede aç~lan bir pencereyle ayd~nlat~lm~~t~r. Pencereler d~~ar~dan demir

par-makl~klara sahiptir. Kap~n~n kar~~s~nda ki duvar, ortada yuvarlak kemerli

ni~~ halinde bir çiçeklik ve iki yan~nda birer dolapla ~ekillendirilmi~tir.

Ta-van, basit ç~takari tekni~inde yap~lm~~~ e~kenar dörtgenlerden müte~ekkil

geometrik desenli bir görünüme sahiptir.

Zemin katta, sofan~n güneybat~s~nda yan yana yer alan iki kap~dan

sa~-daki odaya, solsa~-daki ise mutfa~a aç~lmaktad~r. Sa~sa~-daki oda kap~s~n~n sa~~nda,

(4)

0.90 metre geni~li~inde yüklük cephesi yer alm~~, yüklük cephesinin içinden

aç~lan bir pencereyle odan~n sofadan ayd~nlat~lmas~na yard~mc~~

olunmu~-tur. Kuzeybat~~ cephesinde pencereye yer verilmeyen odan~n, güneybat~~

cep-hesinde önlerinde 0.80 metrelik bo~luk b~rak~lan üç pencere bulunmaktad~r.

Odan~n kuzeybat~~ cephesindeki duvar~n ortas~nda, yerden 0.70 metre

yük-seltilmi~~ yuvarlak kemerli ni~~ ~eklindeki çiçeklik ve iki yan~nda da

dolap-lar vard~r. Dolapdolap-lar~n çift kanatl~~ kapakdolap-lar~, yatay odolap-larak üç bölümlü olup,

bölümler birbirlerinden yatay yerle~tirilen kay~tlarla ayr~lm~~t~r. Birinci ve

üçüncü bölümlerde kare panolara ve orta bölümde ise dü~ey olarak

yerle~ti-rilen dikdörtgen panolara yer verilmi~tir. Buradaki tüm pano yüzeyleri bo~~

b~rak~lm~~t~r. Dolaplar~n al~nl~klar~nda k~vr~k dall~~ bitkisel süslemeler ajur

tekni~inde yap~lm~~t~r. Dolaplar~n alt taraflar~nda da çekmeceler

bulunmak-tad~r. Dolaplar yekpâre panolar~n birbirlerine geçmesiyle olu~turulmu~tur.

Bu katta sofan~n güneybat~s~nda birlikte tasarlanm~~~ kap~lardan

solda-ki, kona~~n mutfa~~na? aç~lmaktad~r. Mutfa~~n güneybat~~ cephesine iki

pen-cere aç~lm~~~ ve penpen-cerelerin önlerine de lavabo ve tezgâh yerle~tirilmi~tir.

Ayn~~ cephenin do~u kö~esine, arka avluya aç~lan demir bir kap~~

konulmu~-tur'. Kap~n~n sol taraf~nda ise mutfak malzemelerinin konuldu~u tezyinats~z

tel dolap yer almaktad~r. Mutfa~~n oca~~~ yuvarlak kemerli bir ni~~ ~eklinde

olup üst taraf~na sonradan soba borusu deli~i aç~lm~~t~r. Mutfa~~n içinde

dolap, ocak, raf, terek gibi elemanlara da yer verilmi~tir. Mutfa~~n

güneydo-~u kö~esindeki kap~dan kiler bölümüne girilmekte, kilerin sa~~

taraf~nda da

sonradan de~i~ikli~e u~rat~lm~~~ tuvalet ve mutfak duvar~na biti~ik banyo

bu-lunmaktad~r. Asl~nda burada kona~~n hamam~n~n bulundu~u ve hamam~n

mutfak taraf~nda yer alan ocakla ~s~t~ld~~~~ konak sahiplerince söylenmesine

ra~men hamam~~ hat~rlatacak herhangi bir ize rastlanmam~~t~r. Bu bölüme,

birinin giri~i binan~n arka taraf~ndaki avlu k~sm~ndan olmak üzere iki

tuva-let in~a edilmi~tir. Bahçe taraf~ndan giri~in ön taraf~na da d~~ar~dan ilave bir

duvar yap~lm~~t~r (Plan 1).

Zemin kattaki sofan~n güneydo~usunda yer alan odaya da iki kanatl~~

bir kap~dan girilmektedir. Kap~n~n sol taraf~nda yüklük cephesi bulunur.

Odan~n güneydo~u cephesinde sonradan örülerek kapat~lm~~~ ve her iki

7

Emine Karpuz, "Anadolu Türk Mimarisinde Mekan Olarak Mutfak ve Osmanl~~ Dönemi örnekle-ri", Osmanl~, C.10, Ankara, 1999, s. 457-463.

8 Ramazan Kur~unluo~lu bu kap~n~n orijinalinde ah~ap oldu~u ve sonradan demir kap~yla

(5)

yan~nda dolap bulunan bir ocak yer almaktad~r. Ön cephe üç pencereyle

ayd~nlat~lm~~ken, odan~n sol taraf~nda pencereye yer verilmeyerek sa~~r

b~-rak~lm~~t~r.

Zemin kattaki sofan~n güney kö~esinden korkuluklar~~ olan ah~ap bir

merdivenle, üst kata ç~k~lmaktad~r. Üst kat, yakla~~k 0.85 metre kadar

d~~a-r~ya ta~~r~lm~~t~r. Zemin kat duvarlanyla d~~a ta~~nt~~ yapan üst kat

duvarla-r~n~n kesi~ti~i yerlerde, iç ve d~~bükey kavislere sahip, üzerleri alç~yla kapl~,

bal~k k~lç~~~~ ~eklinde ç~talar~n yerle~tirildi~i ba~dadi teknikli yumu~ak geçi~~

unsurlar~~ bulunmaktad~r.

Zemin kat~n plan~~ aynen üst katta da uygulanm~~t~r. Burada da sofan~n

etraf~n~~ ters "U" biçiminde saran dört oda ve güneydo~u kö~esinde bir kilere

yer verilmi~tir. D~~a ta~k~n üst kat sofas~, birbirine Bursa kemerleriyle ba~l~~

dört ah~ap sütunla ta~~nmaktad~r. Üst kat sofas~ndaki sütunlar dikdörtgen

ah~ap kaide üzerine oturtulmu~~ ve gövdeleri alç~~ ile kaplanm~~t~r. Sofan~n

tavan~~ ah~ap süslemesiyle dikkat çekmektedir. Tavan~~ oturtmak için duvarla

tavan~n birle~ti~i yerlerde, bal~k k~lç~~~~ ~eklinde iç ve d~~bükey kavisler

ya-pan ç~talar ba~dadi tekni~inde yerle~tirilmi~tir. Yumu~ak bir geçi~~ amac~yla

yap~lan, ba~dadi tekni~indeki bu geçi~~ unsurlar~n~n üzerleri alç~yla

kaplan-m~~t~r. Geçi~lerle elde edilen ve dikdörtgen alan üzerine kurulan tavan üç

yatay ku~a~a bölünmü~tür. Kenarlarda düz ah~aplar ç~takâri tekni~iyle

e~-kenar dörtgen biçiminde ~ekillendirilmi~tir (Res. 5). Karaçamdan yap~lan

tavan~n göbe~i, tavana geçi~teki yöntemin ayn~s~yla biraz daha yükseltilmi~~

ve kare göbekte ç~takâri tekni~inde bitkisel süslemelere yer verilmi~tir.

Süsleme bak~m~ndan yap~da en yo~un bölgelerden biri ikinci kattaki

kap~lard~r. Sofaya aç~lan her bir oda kap~s~n~n sadece sofaya bakan yüzleri,

stilize edilmi~, k~vr~k dall~, bitkisel süslemelerle bezenmi~tir (Res. 6).

Üst kattaki sofan~n kuzeybat~s~ndaki odaya da stilize edilmi~~ bitkisel

süslemelerle sahip çift kanatl~~ bir kap~dan girilmektedir. Kap~~ al~nl~~~~ yatay

dikdörtgen üç panoya ayr~lm~~~ ve üzerlerinde stilize edilmi~~ bitkisel

beze-melere yer verilmi~tir (Res. 7). Kap~~ kanatlar~n~n her biri yatay olarak dört

bölüme ayr~lm~~t~r. Bölümlerde birbirlerinden yatay kay~tlarla ayr~lan ve

dü~ey olarak yerle~tirilen dikdörtgen panolar vard~r. Üstten birinci, ikinci

ve üçüncü panolar~n yüzeyleri stilize edilmi~~ k~vr~k dall~~ bitkilerle, ikinci

ve üçüncü panolar~n ortalar~ndaki bo~~ yüzeyler ise bal~k pulu ~eklinde

de-senlendirilmi~tir. En alttaki dikdörtgen panolar~n kö~eleri, içlerine bitkisel

(6)

bezeme yerle~tirilen içbükey yaylara ayr~lm~~~ ve panolar~n ortalar~nda da

di-limli rozetler bulunmaktad~r. Kap~~ seren, alml~k ve kay~tlarla bölümlenmi~~

ve bu bölümler yekpâre ah~ap panolar~n geçme tekni~inde yerle~tirilmesiyle

olu~turulmu~tur. Kap~daki tüm süslemeler oyma tekni~iyle yap~lm~~t~r.

Odan~n sofaya biti~ik olan ve kap~n~n da yer ald~~~~ duvar~~ yüklük

hesidir (Res. 8). Kap~yla ikiye ayr~lan yüklük cephesinin kap~ya bakan

cep-helerinde, testilik, feslik, ibriklik ve benzeri fonksiyonlar için kullan~lan aç~k

bölümleri vard~r. Yüklük cephesi, kap~n~n solunda ni~~ ve gusülhane;

kap~-n~n sa~' ~nda ise çift kanad~~ kapaldar~~ olan yüklük ve çe~itli e~yalar~n

kona-bilece~i kapakl~~ bir bölümden meydana gelmektedir. Kapaldar~n üzerinde

dikdörtgen ve kare panolar bulunmakta, panolar~n üstünde oyma

tekni~in-de yap~lm~~~ rozetlere rastlamlmaktad~r. Yüklük cephesinin alt

k~s~mlar~n-da ortalar~nk~s~mlar~n-da rozetlerin oldu~u servilere yer verilmi~tir. Malzeme olarak

sar~çam, teknik olarak taklit kündekâri kullan~lm~~t~r. Zeminden ba~layan

yüklük cephesi, tavana 0.50 metre kala bitmi~~ ve alç~~ kapl~~ ba~dadi

al~n-l~klarla tavana birle~tirilmi~tir. Tavanla duvarlar aras~nda da geçi~, üzerleri

alç~~ kapl~, bal~k k~lç~~-~~ ~eklinde ba~dadi tekni~inde yap~lm~~~ iç ve d~~bükey

kavislerle sa~lanm~~t~r.

Odan~n, pencere önlerine gelecek ~ekilde sedirlere9 sahip oldu~u

ka-lan izlerden anla~~lmaktad~r. Güney cephede iki, kuzey cephede üç ve bat~~

cephesinde dört pencere aç~larak oda, ~~~k ve havaya kavu~turulmu~tur. Bat~~

cephede bulunan dört pencereden ikisi sonradan örülerek kapat~lm~~t~r.

Bu odan~n en dikkat çeken yan~~ ise kona~~n en gösteri~li tavan~na sahip

olmas~d~r. Sofadaki geçi~~ elemanlar~n~n benzerlerine sahip geçi~li tavan, kare

alan üzerine oturtulmu~tur. Elde edilen kare alan yine küçük kare panolar

içerisine yerle~tirilerek rozetlerle bezeli bir tavana dönü~türülmü~tür (Res.

9). Bu rozetlerin aras~nda bo~~ b~rak~lm~~~ dikdörtgen levhalara yer verilmi~~

ve ince ç~talarla ba~lant~~ yerleri kapat~lm~~t~r (Res. 10). Taklit kündekâri

tek-ni~inde yap~lan tavandaki rozetlerin her biri farkl~d~r. Çat~n~n tamir

edilme-mesi tavan~n ya~mur sular~ndan olumsuz etkilenedilme-mesine neden olmu~tur.

9 Denizli'de de Anadolu'nun birçok yerinde oldu~u gibi sedirlere "makat" denildi~i bilinmektedir.

Necati ~nceo~lu, Geleneksel Türk Mimarisi Denizli, ~stanbul (Tarihsiz), s. 23'te bu sedirlere, etkile~im sonu-cu, Yunanca model anlam~na gelen "maket" dendigini belirtmektedir. Oysa bu kelimenin ses benzerli-ginden ba~ka konuyla anlam olarak da hiçbir yak~nl~~~~ yoktur. Serdar Mutçal~, Arapça-Türkçe Sözlü*, ~stan-bul, 1995, s. 720'de kelimenin asl~nda Arapça, "ka'ade" kökünden türedi~i ve ço~ulunun da "makâ'id" oldu~u görülmektedir. Oturak, üzerine oturulan k~s~m, divan, sandalye vb. gibi anla~nlara gelen kelime Türkçe'ye "makat" olarak geçmi~~ ve kullan~lm~~t~r.

(7)

Üst kattaki sofamn güneybat~s~nda iki oda yer almaktad~r. Bu odalar~n

tek kanatl~~ olan kap~lar~n~n al~nl~klar~nda kullan~lan ah~ap malzemenin

gös-terdi~i bütünlükten dolay~~ birlikte tasarland~klar~~ dü~ünülmektedir. Kap~~

al~nl~klar~nda ve kap~~ üzerinde yer alan baz~~ panolarda benzerlikler

olmas~-na ra~men kap~lar~n genel tasar~mlar~~ farkl~d~r (Res. 11).

Kona~~n üst kat sofas~n~n güneybat~s~ndaki odalardan bat~dakinin kap~~

al~nl~~~nda yatay yerle~tirilmi~~ ve yüzeylerinde bitkisel bezemenin

bulundu-~u iki dikdörtgen levha bulunmaktad~r. Kap~~ kanad~~

ise yatay olarak dört

bölüme ayr~lm~~t~r. Üst bölüm, dü~ey yerle~tirilen iki kay~tla, üzerlerinde

sti-lize edilmi~~ bitkisel tezyinat~n yer ald~~~~ üç kare panoya sahiptir. Üstten

ikin-ci bölümün merkezinde kenarlar~~ kay~tlarla belirlenmi~~ üzerinde de bitkisel

bezemenin yer ald~~~~ kare pano bulunmaktad~r. Bu panonun kenarlar~n~n

eksenine yatay ve dü~ey eksende yerle~tirilen kay~tlarla di~er bölümlere ve

kap~n~n serenlerine ba~lanm~~t~r. Merkezdeki kare panonun ba~lant~lar~n~~

sa~layan kay~tlar ve kare pano aras~nda olu~an "L" biçimli yüzeyler bitki

tez-yinatl~d~r. Üçüncü bölümde ise dü~ey yerle~tirilen kay~tla, yüzeylerinde

çar-k~feleklerin yer ald~~~~ iki kare pano bulunur. Bu bölümlerden en alttaki ise

dü~ey yerle~tirilen iki kay~tla birbirlerinden ayr~lm~~~ ve yüzeylerinde stilize

edilmi~~ k~vr~k dall~~ bitkisel süslemelerin yer ald~~~~ yine dü~ey yerle~tirilmi~~

üç dikdörtgen panoya sahiptir. Kap~daki tüm süslemeler oyma tekni~inde

yap~lm~~, burada da kap~~ yekpare panolar~n geçme tekni~inde

birle~tirilme-siyle olu~turulmu~tur.

Dikdörtgen planl~~ oda, kuzeybat~~ ve güneybat~~ cephelerinde aç~lan

üçer pencereyle ayd~nlat~l~rken, daha sonra her iki taraftaki pencerelerden

birer tanesi kerpiçle örülerek kapat~lm~~t~r. Kap~n~n sa~~

taraf~, duvara kadar

yüklük cephesi olarak tasarlanm~~t~r. Yüklük cephesinin sol kö~esinde

gusül-haneye, ortas~nda yüklü~e, ni~~ ve kap~ya bakan taraf~nda ise aç~k bölmelere

yer verilmi~tir. En alt bölümde servilere yer verilmeyip, bunun yerine

kö~e-leri yumu~at~lm~~, ortas~~ rozetlerle bezenmi~~ dikdörtgen panolar yap~lm~~t~r.

K~t~k siyah ve ortada çiçekli bir göbe~e sahip oldu~u belirtilenl° odan~n

tava-n~, 1975 depreminde dü~mü~~ ve tavan düz tahtalarla onar~lm~~t~r.

Sofas~n~n güneybat~s~ndaki odalardan do~udakinin kap~~ al~nl~~~nda da

yatay yerle~tirilmi~~ ve yüzeylerinde bitkisel bezemenin bulundu~u iki

dik-dörtgen levha bulunmaktad~r. Do~udaki kap~, bat~daki kap~dan daha fark-

(8)

l~~ bir bölümlemeye sahiptir. Tek kanad

~~ kap~, ortadaki di~erlerinden daha

fazla alan~~ kaplayan, üç yatay bölüm halinde düzenlenmi

~tir (Res. 11). Üst

bölüm dü~ey olarak yerle~tirilen iki kay~tla, yüzeylerinde rozetlerin yer ald

~-~~~

üç kare panodan müte~ekkildir. Dü~ey dikdörtgen görünümlü orta bölüm

ise yatay ve dü~ey eksende yerle~tirilmi~~ kay~tlarla birbirlerinden ayr~lan

daha küçük dikdörtgen ve kare panolara ayr~lm~~t~r. Dikdörtgen panolar~n

yüzeylerinde a~~r~~ derecede stilize edilmi~~ bitkisel bezemeler bulunurken,

küçük kare panolar~n içlerinde rozetlere yer verilmi

~tir. En alttaki bölüm

dü~ey yerle~tirilen iki kay~tla, yine dü~ey üç dikdörtgen panoya ayr

~lm~~t~r.

Bu panolardan kö~elerdekilerin yüzeylerinde a~~r~~ derecede stilize edilmi

~~

bitkisel bezemelerle birlikte, konturlar~~ bal~k pulu ~eklinde kabart~lm~~~ iki

tane ibrik bulunur. Ortadaki dikdörtgen panoda ise stilize edilmi

~~

k~vr~k

dall~~ bitkisel bezemeye yer verilmi~tir. Kona~~n tüm kap~lar~nda oldu~u gibi

buradaki kap~~ da, yek pare panolar~n birbirine geçmesiyle olu

~turulmu~~ ve

oyma tekni~indeki süslemelerle tezyin edilmi~tir.

Oda kap~s~n~n do~u taraf~, duvara kadar yüklük cephesidir. Kap

~~

ta-raf~nda yer alan aç~k bölmeleri, ni~i, çift kanatl~~ yüklük bölümüyle di~er

odalardaki yüklük cepheleriyle benzerlik gösterir. Bu dolab

~n kö~edeki

bölümünde, duvar içerisine do~ru "L" ~eklinde bir bo~luk bulunmakta ve

buradan çat~~ gözükmektedir. Benzer bir uygulama odan

~n güneydo~u

kö-~esindeki dolab~n içerisinde de görülmektedir. Dolap kapaklar~~ ve yüklük

cephesindeki kapaklar üzerinde yer alan süslemeler, di

~er odalardaki

tezyi-natla benzerlik gösterir.

Oda güney duvar~nda aç~lan üç pencereyle ayd~nlat~lmaktad~r. Odan~n

güneydo~u duvar~nda örülerek kapat~lm~~~ bir de ocak bulunmaktad

~r.

Oda-n~n tavan~, ç~takâri süslemeyle e~kenar dörtgen ~eklinde tezyin edilmi

~tir.

Üst kattaki sofan~n güneydo~usundaki odaya da çift kanatl

~~ bir

kap~-dan girilmektedir (Res. 12). Kap~n~n al~nl~k k~sm~~ dü~ey yerle~tirilen iki

ka-y~tla üç panoya ayr~lm~~t~r. Al~nl~~~n her iki ucunda, yüzeylerinde rozetlere

yer verilen kare levhalar bulunur. Kare panolar

~n aras~nda yatay

yerle~tiril-mi~~ ve üzerinde stilize edilyerle~tiril-mi~~ k~vr~k dall~~ bitkisel bezemenin yer ald

~~~~

dik-dörtgen panoya yer verilmi~tir. Kap~~ kanatlar~~ yatay olarak üç bölümlüdür.

Üst bölümde dü~ey olarak yerle~tirilmi~~ dikdörtgen panolar~n yüzeylerinde

bitkisel bezeme bulunmaktad~r. Yatay yerle~tirilen kay~tlarla di~er

bölüm-lerden ayr~lan orta bölümde, yüzeylerinde stilize edilmi

~~

bitkisel

bezeme-nin bulundu~u kare panolara, alttaki panolar~n içerisinde daha çok yüklük

(9)

cephesinde gördü~ümüz servilere, ortadaki kare panolarda ise k~vr~k dall~~

bitkisel süslemelere yer verilmi~tir. estteld dikdörtgen panolarm yüzeyinde

de stilize edilmi~~ bitkisel süsleme bulunmaktad~r. Oyma tekni~inde

süsle-melere sahip kap~, levhalarm birbirlerine geçme tekni~inde

birle~tirilmesiy-le olu~turulmu~tur.

Kap~n~n kar~~s~ndaki cephede sonradan örülerek kapat~lm~~~ ve her iki

yan~nda da dolap bulunan bir ocak bulunmaktad~r. Bu dolaplarm alt

taraf-lar~nda birer çekmece, üst taraftaraf-lar~nda ise ajurlu bitkisel tezyinata sahip

bi-rer alud~k vard~r. Çift kanad~~ olan dolap kapaklar~~ yatay olarak dört

bölüm-lü olup, böbölüm-lümler birbirlerinden yatay yerle~tirilen kay~tlarla ayrdmaktad~r.

Üstten birinci ve üçüncü bölümlerde ki kare panolarm yüzeylerinde

rozet-lere yer verilmi~tir. Dü~ey dikdörtgen olarak yerle~tirilen ikinci ve

dördün-cü böltinderdeld panolarm yüzeylerinde ise k~vr~k dall~~ bitkisel bezemeler

bulunmaktad~r. Dolaplarm üst gözlerinin bezemelerinde ajur, kapaldarmda

da oyma teknikleri kullan~lm~~t~r. Oca~m üst taraf~nda alttan düz silmelerle

yükselen bir raf bölümü bulunmaktad~r. Odan~n güney duvar~nda yer alan

yüklük cephesi, arkadaki kiler bölümüyle, oday~~ birbirinden ay~rmak için

de kullan~lm~~t~r. Burada da ni~, g-usülhane ve yüklük bölümlerine yer

ve-rilmi~tir.

Odan~n

ön

cephesi üç pencere ile ayd~nlat~lm~~ken, odan~n do~u

cephe-sinde pencere yap~lmayarak sa~~r b~rak~lm~~t~r.

Odan~n tavan~, ç~takiri tekni~iyle, e~kenar dörtgen ~eklinde tezyin

edilmi~, ç~talarm paralel ve çift kullan~m~yla biraz daha vurgulanm~~t~r.

Bu odan~n arka k~sm~nda kiler bölümüne yer verilmi~, kona~m çe~itli

malzemelerinin konuldu~u bu bölüm güney duvarmda iki, do~u duvar~nda

bir küçük pencereyle ayd~nlat~lm~~t~r. Kiler bölümünün kuzeybat~~

kö~esin-de, ilave olarak yap~lm~~~ tuvalet bölümü bulunmaktad~r.

Binada k~rma çat~~ kullan~lm~~, üzeri oluklu kiremitle kapat~lm~~t~r (Res.

3). Kona~~n saça~~~ dört yandan 0.70 metre kadar d~~a ta~k~n yap~lm~~ken,

güneydo~usuna yap~lan apartman~n in~as~~ s~ras~nda bu bölgede yer alan

sa-çak tamamen kesilmi~tir. Saça~m alt taraflarma tahta çalc~lm~~~ ve tahtalarm

birle~im yerleri de ç~takiri tarzda kapatdm~~t~r.

2- Tarihlendirme

Yap~da bini, tarih ve ustaya yönelik lçitabe yoktur. Bilindi~i gibi fay

hatlar~n~n geçti~i Denizli'de irili ufakh depremler s~kça ya~anmaktad~r. Ya-

(10)

km n tarihe bak~ld~~~nda bilhassa 1899 y~l~ndaki depremin Denizli için çok

y~k~c~~ oldu~u kay~tlardan anla~~lmaktad~r". Birçok evin y~k~ld~~~~

gerçe~iy-le birlikte daha dayan~kl~~ in~a edigerçe~iy-len ve esneme pay~~ bulunan baz~~ ah~ap

evlerin sa~lam kalma ihtimali de göz önünde bulundurulmal

~d~r. Ancak,

Denizli'deki evleri incelerken sadece depremlerin tarihlerini ölçüt kabul

et-memiz buna göre evleri tarihlendiret-memiz, bizleri hataya dü

~ürebilir. Türk

evlerinde tarihi süreç içerisinde görülen ya da ortadan kalkan baz

~~

unsur-lara bakarak da kona~~n tarihlendirmesini yapmak mümkündür. Kona

~~n

odalar~nda seki alt~~ ve seki üstü ayr~mlar~n~n yap~lmad~~~~ görülmektedir.

Denizli'ye yak~n olan Kula'da eski evlerde bu ayr

~m~n 19. yüzy~l~n ikinci

yar~s~ndan sonra ortadan kalkt~~~~ kabul edilir°2. Ayr~ca, 19. yüzy

~l

sonlar~n-da ve 20. yüzy~l ba~lar~nsonlar~n-da Tokat2 ve Kula" evlerinde duvarlara çiçeklik

denilen ni~~ aç~lm~~~ ve oda kap~lar~~ da çift kanatl~~ yap~lm~~t~r. Kur~unluo~lu

Kona~~'nda bu uygulamalar~n her ikisini de görmekteyiz. Mimari bak

~mdan

görülen bu benzerliklerden yola ç~karak yap~n~n 19. yüzy~l~n ikinci yar~s~na

tarihlendirilmesi mümkündür.

De~erlendirme ve Sonuç

Geni~~ bir bahçenin içerisine in~a edilen Kur~unluo~lu Kona~~'m

yak-la~~k iki metre yüksekli~indeki avlu duvarlar~~ ku~at~r. Türk evlerinin

birço-~unda oldu~u gibil5, kona~~n~n yüksek avlu duvarlanyla çevrilmesi,

günde-lik ya~am mahremiyetinin°6 korunmas~n~~ sa~lam~~t~r.

Kona~~n plan~, S. Hakk~~ Eldem'in yapt~~~~ tipolojiye göre, "U tipi d

~~~

so-fal~" denilen, üç taraf~~ odal~~ d~~~ sofal~~ plan grubuna girer (Plan 1-2). Kur

~un-luo~lu Kona~~'n~n da d~~~ sofal~~ olu~u klasik Türk ev mimarisinin özellikleri-

Yasemin Avc~, "Osmanl~~ Devleti'nde Afet Yönetimi Ve 1899 Denizli Depremi", Uluslararas~~ Denizli

ve Çevresi Tarih ve Kültür Sempozyumu Bildiriler 1, Denizli, 2007, s. 361-367.

12 Rüstem Bozer, Kula Evleri, Ankara, 1988, s. 43.

13

Bu konuda bak~n~z: Halit Çal, "Tokat Evleri", Türk Tarihinde ve Kültüründe Tokat Sempozyumu (2-6

Temmuz 1986), Ankara, 1987, s. 365-417; Mahmut Akok, "Tokat ~ehrinin Eski Evleri", Ankara Üniversitesi Y~ll~k Ara~t~rmalar Dergisi II, Ankara, 1958, s. 129-152.

14

R. Bozer, a.g.e., s. 43-44.

15

Zahide Akkoyunlu, Geleneksel Urfa Evleri Genel Özellikleri, Ankara, 1989, s. 123; Yüksel Sayan, U~ak

Evleri, Ankara, 1997, s. 101; Yüksel Sayan - ~ahabettin Öztürk, Bitlis Evleri, Ankara, 2001, s. 28.

16

Y~lmaz Tosun, 17-19. Yüzy~llarda Bat~~ Anadolu'da Osmanl~-Türk ~ehir Dokulan Bu Dokulan Olu~turan

Evler ve Korunmalan, ~zmir, 1983, s. 19, 86; Seyit Y~ld~r~m, "Ermenek'te Bir Ev", Türk Etno~raha Dergisi, S.XIX, Ankara, 1991; Ha~im Karpuz, Türk ~slam Mesken Mimarisinde Erzurum Evleri, Ankara, 1993, s. 4; Do~an Kuban, "Türk Ev Gelene~i Üzerine Gözlemler", Türk ve ~slam Sanat~~ Üzerine Denemeler, ~stanbul, 1995, s.228; Y. Sayan, a.g.e., s.99.

(11)

ni ta~~d~~~= göstergesidir. D~~~ sofal~~ ev tipi Ankara, Tokat, Kütahya, Kula,

Çorum, Trabzon, Safranbolu, Tire, Isparta, Birgi, Antalya, U~ak ve Bursa

gibi merkezlerde de uygulanm~~t~r". Hatta bu tarzda in~a edilen evlere

K~-r~m, Balkanlar, Arnavutluk, Makedonya, Bosna, Kosova ve Bat~~ Trakya'da

da rastlan~lmaktad~r°8. Iklim ~artlar~na bak~lmaks~z~n Anadolu'nun ve

Rumeli'nin her taraf~nda görülen d~~~ sofah evlerle, günümüzde daha çok

Akdeniz ve Ege Bölgeleri'nde kar~~la~~lmaktad~rt9. Türklerin tabiata

ba~-l~l~klanyla ortaya ç~kan sofa (hayat)20, ev içerisinde odalar aras~~ ba~lant~y~~

sa~layan ortak ya~am alan~d~r21. D~~~ sofah evlerde avlu ve bahçeye sütunlarla

aç~lan sofa, yar~~ aç~k22 havadar bir mekân olup Türk evini Avrupa

evlerin-den ay~ran en belirgin unsurdur23. Kona~~m~zdaki sofalar~n bahçeye aç~lan

Bursa kemerli cephe düzeni Denizli ~stiklal Mahallesi Sotiri Evi24, Ege25 ve

Ankara evleriyle benzerlik göstermektedir26.

Günümüze çok az örne~i kalan Denizli'nin eski evleri, tek veya çift

kat-l~~ olarak in~a edilmi~, bunlarda iç sofah (Çayba~~~ Mah. Hac~~ Bekirler Evi27),

d~~~ sofah (Çayba~~~ Mah. Soho~lu Evi28, Müftüler Evi29, Feslikan Mah.

Nus-ret Sürücü Evi), s~ra odal~~ (Kayal~k Mah. Abal~o~lu Evi)30 planlar kullaml-

17 H. Çal, a.g.m., s. 367, 374; R. Bozer, a.g.e., s. 50; Y. Sayan, a.g.e., s. 104; Cengiz Bekta~, Türk Evi, ~stanbul, 1996, s. 101; Metin Sözen, Türklerde Ev Kültürü, Istanbul, 2001, s. 192.

18 Orhan Cezmi Tuncer, Ankara Evleri, Ankara, 2002, s. 37; R. K~r~kç~, ~. Büyükçolak, Bizim Evlerimiz, Istanbul, 1993, s. 35; Ahmet Ku~~ - Feyzi ~im~ek - Ibrahim D~varc~, Ru~ndi'de Osmanl~~ Miras~, Istanbul, 2007, s. 19, 53, 82, 141, 155, 178, 196.

19Y. Tosun, a.g.e., s.1, 99; S. H. Eldem, Türk Evi Osmanl~~ Dönemi, C.I, Istanbul, 1984, s. 62; M. Sözen,

a.g.e., s. 86.

20 S. H. Eldem, "Türk Evi", Ülkü, C. 2, 5.22, Ankara, 1942, s. 10; O. C. Tuncer, a.g.e., s. 53, 59. 21 S. H. Eldem, a.g.m., s. 18; O.C. Tuncer, a.g.e., s. 63.

22 I. Ahmet Arslano~lu, "Sivil Mimarimizin Günümüze Vakfetti~i, Modern Mimari Manas~nda Baz~~ De~erler Üzerine", Midye ve Restorasyon Dergisi, Ankara, 1993, s. 92.

23 S. H. Eldem, Türk Evi Osmanl~~ Dönemi, C.III, ~stanbul, 1987, s. 60; Münir Sakt~n, Tekirda~~ Eski Ah~ap

Evleri, Tekirda~, 1996, s. 56.

24 N. Inceo~lu, a.g.e. s. 32. 25 S. H. Eldem, a.g.e., C.I, s.62.

26 S. H. Eldem, Türk Evi Osmanl~~ Dönemi I, ~stanbul, 1984, s. 60.

27 Rabia Köse - Bahattin Küçük, "Denizli'deki Geleneksel Ya~am~n Geleneksel Mimariye Etkileri: F~nd~k Soka~~~ örne~i", Uluslararas~~ Denizli ve Çevresi Tarih ve Kültür Sempozyumu Bildiriler 2, Denizli, 2007, s.241.

28 N. ~nceo~lu, a.g.e., s. 24.

29 N. Inceo~lu, a.g.e., s. 36.

(12)

m~~t~r''. Denizli'deki eski evlerin say~lar~n~n azl~~~~ nedeniyle eskiden en çok

hangi plan~n tercih edildi~ini söyleyebilmek mümkün de~ildir.

Kur~unluo~lu Kona~~'nda su basman~na kadar ta~; zemin kat

duvarla-r~nda tu~la; üst kat duvarladuvarla-r~nda ise genelde ba~dadi ve az da olsa kerpiç;

kap~larda, dolaplarda, sütunlarda, tavan ve tabanlarda ah

~ap; çat~da oluklu

kiremit; ah~ap sütunlar~n etraf~n~~ saran alç~~ ve zemin kat pencere

parmak-l~klar~nda demir malzeme kullan~lm~~t~r. Kur~unluo~lu Kona~~'nda oldu~u

gibi Anadolu'nun ve Balkanlar~n birçok yerinde32 kerpiç, ta~, tu~la, ah~ap ve

kiremit malzeme bol miktarda kullan~lm~~t~r. Malzemenin seçiminde

bölge-sel iklim farkl~l~klar~n~n yan~~ s~ra, bölgede bol miktarda bulunan

malzeme-nin türü de etkili olmu~tur. Bölgeler aras~nda ev in~a tekniklerine ve evin

bölümlerinde de~i~ik isimler verilmi~m olsa da in~a tekni~i ve evin

bölümle-rinin kullan~m amaçlar~~ hep ayn~d~r.

Iklim ve u~ra~~ bak~m~ndan Denizli'ye çok benzer olan Mu

~la, Birgi ve

Kula gibi Bat~~ Anadolu kentlerinde evlerin plânlamas

~nda, in~as~nda

kulla-n~lan malzeme ve yap~~ elemanlar~nda yak~n benzerliklerin olmas~~

kaç~n~l-mazd~r"

Türk evlerinde yeme, yatma, oturma ve benzeri i~levlerin hepsini

bir-den kar~~layan odalar~n35 her biri, bir ailenin ya~abilece~i ~ekilde

düzen-lenmi~tir36. Odalar~n olu~umunda, yüklük cephesi kapal~~ kullan~m alan~d~r.

Buradaki dolaplar~n yüklük, testilik, pe~kirlik, lambal~k, feslik, de~neklik,

cezvelik ve gusülhane37 gibi fonksiyonlar~~ vard~r. Konaktaki odalarda yer

alan tüm dolaplar~n üstünde kalan bo~luk, tavana kadar ba~dadi tekni~inde

yap~lan ah~ap duvarlarla kapat~lm~~t~r.

31 önder Küçükerman, Kendi Mekânt~nn Aray~~: ~çinde Türk Evi, ~stanbul, 1988, s. 102'de bu tür planlar genelde s~cak ve "liman iklimlerde tercih edildi~ini belirtmektedir.

32

Mahmut Akok, Ankara'n~n Eski Evleri, Ankara, 1951, s. 5; M. Akok, a.g.m., s. 131; H. Çal, a.g.m., s. 368; N. Burhan Bilget, Sivas Evleri, Ankara, 1993, s. 51-52; Reha Günay, Geleneksel Safranbolu Evleri ve

Olu~umu, Ankara, 1991, s. 176; Leman Tomsu, Bursa Evleri, ~stanbul, 1950, s.12,14; Y. Sayan, a.g.e., s. 124.

33 M. Sözen, a.g.e., s. 274.

34 Y. Tosun, a.g.e., s.136; Mine Baran, "Mimari Miras~m~zdan Bir örnek; Geleneksel Mu~la Evleri",

Atkitekt, S.483, ~stanbul, 2001, s. 60.

35 S. H.

Eldem, "Türk Odas~", Güzel Sanatlar, Ankara, 1944, 5.5, s. 1-28; S. H. Eldem, a.g.e., s.15; Küçükerman, Kendi Mekântn~n s. 63; Do~an Kuban, Hayati: Türk Evi, ~stanbul, 1995, s. 38; M. Sözen, a.g.e., s. 72.

36

Y. Sayan, a.g.e., s. 104; O. C. Tuncer, a.g.e., s. 63.

(13)

~kinci kattaki sofan~n kuzeybat~s~ndaki oda, konumu ve süslemeleri

itibariyle ba~oda38 özelli~ine sahiptir. Ancak kona~a gelen misafirler için

bahçe içerisinde ayr~~ mekân~n oldu~u ev sahiplerince anlat~lmakla birlikte,

yapt~~~m~z çal~~malar s~ras~nda bu durumu ortaya ç~kartacak herhangi bir

bulguya rastlan~lmam~~t~r.

Kur~unluo~lu Kona~~~ ve Denizli'nin günümüze kalan di~er eski

evle-rinde haremlik selaml~k uygulamas~na dair mimariye yans~yan bir özellik

yoktur39.

Denizli evleri genelde cumbal~d~r. Fakat geni~~ bir bahçenin içinde yer

alan Kur~unluo~lu Kona~~'nda cumbaya yer verilmemi~tir.

Evlerin in~as~nda avlu kap~s~ndaki kap~~ tokma~~~ ve halkalar gibi metal

aksamdan ba~layarak, ya~ad~klar~~ mekânlara güzellik katabilmek için çe~itli

malzemeler üzerinde tezyinata yer verilmi~tir. Konaktaki süslemeler üst

ka-t~n ah~ap malzemesinde yo~unla~makta, kap~lar~nda, dolap kapaklar~nda ve

tavanlarda geometrik ve stilize edilmi~~ bitkisel tezyinat bulunmaktad~r. Alt

kattaki ah~aplar ise daha yal~n b~rak~lm~~t~r.

Süslemenin en çok kar~~la~~ld~~~~ yerlerden biri olan tavanlar" en

önem-li mekân ö~elerindendir. Tavanlar41, evden eve de~i~ebildi~i gibi evin veya

kona~~n odas~ndan odas~na da de~i~ik nitelikler gösterebilmektedir.

Kur-~unluo~lu Kona~~'nda üzerlerinde rozetlerin yer ald~~~~ küçük kare

levhala-r~n birbirine geçmeli olarak eklendi~i ve aralalevhala-r~na dikdörtgen panolalevhala-r~n

yer-le~tirildi~i ba~lant~lar~n ç~talarla kapland~~~~ oymal~~ tavamn yan~~ s~ra, di~er

odalarda ve üst kat sofa tavan~nda tahtalarla yap~lan ve ç~takâri süslemelerle

tezyin edilen sade tavanlar da bulunmaktad~r.

Kur~unluo~lu Kona~~'n~n kap~lar~nda, yüklük cephelerinde, dolap

kapaklar~nda ve özellikle üst kattaki kuzeybat~~ oda tavan~nda oyma ve

ka-bartma teknikleri; di~er odalar~n ve üst kat sofas~n~n tavanlar~nda ç~takâri

39 Nur Ak~n, "Ev", TDV ~slam Ansiklopedisi, C. 11, ~stanbul, 1995, s. 510; Ö. Küçükerman, Kendi

Mekân~n~n , s. 63; Üstün Alsaç, Türk Kent Düzenlemesi ve Konut Mimarlzg~, ~stanbul, 1993, s. 86.

39 Necati ~nceo~lu - Mine ~nceo~lu,"Denizli Evleri", Dördüncü Tarihi Türk Evleri Haftas~ , 2-14 Haziran 1986, s. 2; N. ~nceo~lu, a.g.e., s.40; M. Baran, a.g. m., s.61'de Mu~la evlerinde haremlik selaml~k olmad~-~~n~~ belirtmektedir

Tahsin Öz, "Tavanlar~m~z", Güzel Sanatlar, Ankara, 1944, S.5, s. 30; Önder Küçükerman - ~emsi Güner, Anadolu Mirasznda Türk Evi, ~stanbul, 1995, s. 123-134.

41 Önder Küçükerman, Anadolu'daki Geleneksel Türk Evinde Mekan Organizasyonu Aç~s~ndan Odalar,

(14)

tekni~i; dolaplar~n üst k~s~mlar~nda ajur tekni~i ve yine üst kattaki kuzeybat~~

oda tavan~nda taklit kündekâri tekni~i kullan~lm~~t~r.

Kona~~n örtüsü olarak kullan~lan alaturka kiremitli k~rma (topuz)

çat~-ya ve alt taraflar~~ kaplanm~~~ geni~~ saçaklara Mu~la, Birgi, Kula gibi

merkez-ler ba~ta olmak üzere Ege Bölgesi'ndeki evmerkez-lerin örtümerkez-lerinde de s

~kça

rastla-mlmaktad~r".

Anadolu'dan Balkanlar'a kadar örneklerini izleyebildi~-imiz Türk

ev-lerinin plan ve malzeme aç~s~ndan benzerlikleri çok fazlad~r. Bat~~ Anadolu

kentlerinden biri olan Denizli evleri de Anadolu'daki hatta Balkanlar'daki

birçok evlerle ayn~~ özellikleri ta~~maktad~r.

Sanayile~meyle birlikte görülen h~zl~~ de~i~im sürecinden Denizli de

et-kilenmi~, büyük bahçelerin içlerinde yer alan Anadolu'nun kültür temsilcisi

konutlar birer birer ortadan kalkm~~t~r. Günümüzde Musa, Çayba~~~ ve

Ka-yal~k Mahalleri'nde olmak üzere çok az say~da ev kalm~~t~r. Bu çal~~mayla

neyi kaybetti~imizi gözler önüne sererek, eski Denizli evlerinin dikkat çekici

örneklerinden biri olan Kur~unluo~lu Kona~~'na olan vefa borcumuzu

öde-meye çal~~t~k.

42

(15)

ÇIZEN 1 3rn ROLOVE: M. BEYAZIT K. INCE A. ZEYTUNLUOGLU P. KAYA BEYAZIT

Mustafa Beyaz~t

Plan 1: Kur~unluo~lu Kona~~~ Zemin Kat Plan~~

ffi ~~ 1e,

`

_CP

(16)

Resim 1: Google Earth'den Kona~~n Yerinin Konumu

(17)

Resim 3: Kona~~n Ön Cephesi

(18)

Resim 6: Üst Kat Sofas~n~n Güney ve Do~u Cepheleri Resim 5: Kur~unluo~lu Kona~~~ Üst Kat Sofa Tavan~~

(19)
(20)

Resim 8: Üst Kat Kuzeybat~~ Oda Yüklük Cephesi

(21)

Resim 10: Üst Kat Kuzeybat~~ Oda Tavan~'ndan Detay

(22)

Referanslar

Benzer Belgeler

Kalkan "c Kunpınar (8.9) sığırlarda Hypodermosis'in % 50-67 oranında yaygın olduWıllU tesbit ederek Hypoderma enfcstasyoıılıırından sorumlu türlerin

haftasında, akraba evliliği olan ve anormal dört odacık görüntüsü nedeni ile kliniğimize refere edilen ve fetal ekokardiografi ile trunkus arteriozus tanısı konan

Bütün bu nedenlerle İstanbul’da hiçbir arkeolojik alan, böyle bir alanın gerektirdiği koruma statüsüne sahip olamamış, arkeolojik araştırma ölçütlerine göre

Size ölümsüzlük sözü verilen, ancak sağlık hizmetleri için biracık fazla harcanamayan dünyada yanlış bir şeyler vardır.. Belki de önceliklerimizi tam burada ortaya

Bu utanmaz bu yüzsüz Kelime açlığı çeken Cümle hasretiyle yanan Aciz kulunu bağışla Tanrı’m Balkona gelen kumrular aşkına. Şiirine akıcılık diline açıklık ver

Bölümün girişinde şerhler hakkında genel bilgi verildikten sonra bir önceki bölümde olduğu gibi önce tamamına yapılan şerhler, sonra kısmen yapılanlar, seçme

Bu parodinin temelindeki dinamit, Sahte’nin ilk sayfasına kıvrılmış bir cümlede göze çarpıyor: “Yok öyle bir şey.” Bu cümle, metnin fitilini kitap

kinesinin en bariz hususiyeti basit ol- duğu kadar sağlam olmasıdır. Filhakika, bu hızar makinesi azamî randıman te- min eden bir sağlamlığı haiz olmakla beraber basittir,