• Sonuç bulunamadı

Bir zamanlar Karakeçili Türkmenlerinin dü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir zamanlar Karakeçili Türkmenlerinin dü"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir zamanlar Karakeçili Türkmenlerinin düğün törenlerini yaptıkları Kozak Yaylası’nın doruğundaki Gelintepe’de, ağzına kilit vurulmuş bir sondaj kuyusu ve iki tabela var bugün. Bir insan başı kalınlığındaki sondaj kuyusu, 3-4 yıl önce altın madeninin rezerv tespiti için açılmış. Hemen yanı başındaki tabelalar da alanla ve yapılan işle ilgili bilgiler yazıyor. Koza Altın Şirketine ait altın madeni işletmesinin kurulacağı alandaki bu tabelalar üzerinde bulunan kurşun izleri ise, yöre halkının altın madenine karşı duygu ve düşüncelerini ortaya koyuyor…

Yollar Geçit Vermeyince

İzmir 3. İdare Mahkemesi tarafından belirlenen keşfe, hukukçuların yanı sıra yöre köylüleri, İzmir’den Elele Hareketi üyeleri, EMEP ve EDP il başkan ve yöneticileri de katıldılar. Kozak yaylasının zengin ormanlarının arasında, fıstık çamı ve çınarların gölgelediği toprak bir yoldan ulaşılmak istenen maden alanı, yolun bozukluğu nedeniyle bir müddet sonra keşfi izlemeye gelenlerin ve keşif heyetini taşıyan minibüslerin geçişine olanak vermedi. Bilirkişi heyeti, şirket yetkililerini ve avukatlarını taşıyan dört çeker arazi araçları ile altın madeninin 1. ocak alanına ulaştırılırken, şirket araçlarını binmeyen madene karşıtları ise ormanlar içindeki o zorlu yolu yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüşle

aşabildiler. Jandarma robokop giysili askerler ile keşif boyunca ‘güvenlik önlemi’ alırken, bunun şirket avukatlarının talebi olduğu anlaşıldı. Odun kömürü yapımı ile uğraşan mevsimlik orman işçilerinin bulunduğu alanda yapılan değerlendirmede madenlere karşı açılan davanın avukatı Arif Ali Cangı, neden bölgede altın madenciliği

istemediklerini belirtirken, bilirkişi heyetinden incelemeler sonrası bazı noktaları açığa kavuşturmalarını istedi. Cangı bu açıklanmasını istediği ve dikkat çektiği noktalardan öne çıkanlar şunlar oldu.

Şu Sorulara Yanıt Aranıyor ?

“Altın madenlerinin bulunduğu alan Bergama’ya su sağlayan barajların havzası içerisinde. Burada işletilmek istenen 4 madenin yer altı sularına etkisi ne olur? çıkarılacak cevher Ovacık altın madenine kamyonlarla taşınacak. Bu taşıma sırasında çıkan toz ve egzoz dumanın bölgenin orman varlığına ne gibi etkileri olur? Cevherde bulunan ağır

metallerin yaratacağı asit maden drenajı riski ÇED raporunda yok. Bu konu açığa kavuşturulmamış. Kamunun ortak malı olan madenin ne kadarı alınacak, ne kadarı telef edilecek? Üç maden ocağının bölgedeki ekosisteme yapacağı toplam etki nedir?”. Cangı’nın bu sorularının ardından konuşan ve bölgede bulunan maden alanlarına gidilen yolu bil tam olarak bilmedikleri anlaşılan maden yetkilileri ise işletme için gerekli izinlerin alındığını, bölgeye herhangi bir zararlarının olmayacağını ileri sürdüler. Şirket yetkililerinin bu sözlerine bir Yukarıbey köylüsü, 1. ocak alanında 3-4 yıl önce madenciler tarafından yapılan kazı çalışmasında yığılan toprakları göstererek, “kaç yıldır bu toprak burada üzerinde ot dahi bitmiyor” diye tepki gösterdi.

Gelintepe Sona mı Geldi

Keşif heyeti 1. ve 2. ocak alanlarının yanı sıra, madenin pasa döküm alanında da incelemelerde bulundu. Çam ağaçları ve yıllanmış çınarların bulunduğu alanda yöre halkının hala hayvancılık için yaptıkları ağılların ve odun kömürü işi yapan mevsimlik orman işçilerini bulunduğu gözlemlendi. Yapılan yorumlarda maden işletme sahası ve ruhsat alanı içerisinde bulunan bu hayvancılık ve orman ürünleri işlerinin de maden çalışmasının ardından

yapılamayacağı dile getirildi.

Kozak Gelintepedeki eski düğün alanında, mahkemeden aksi bir karar çıkmazsa altın işletmeleri kurulacak. Bir zamanlar davullu zurnalı düğün alayları eşliğinde, atlara bindirilerek alınan gelinlerin buruk anılarından başka bir iz kalmayacak Gelintepe’den… Gelinler gibi, kadim onlarca yıllık çamlar ve çınarlar da göçüp gidecekler Kozak’tan… İlk Keşifte Neler Yaşanmıştı?

Yine Kozak yaylasında geçtiğimiz Mart ayında yapılan bilirkişi keşifi, tarji-komik sahnelerle zihinlere kazınmıştı. Keşfi izlemek için İzmir’den gelen çevreciler arasında bulunan iki Alman öğrenciye altıncı şirket yetkilileri tarafından “ajan” muamelesi yapılmak istenmiş, keşfe katılan diğer vatandaşların ve mahkeme heyetinin tepkileri, şirket

yetkililerinin yaratmaya çalıştıkları bu kışkırtıcı atmosfere izin vermemişti. On yılı aşkın bir zamandır, kamuoyunun kafasını bulandırmaktan öte gerçekle uzak-yakın ilgisi bulunmayan “Almanlar ülkemizde altın çıkarılmasını önlemek

(2)

için maden karşıtı muhalefeti destekliyorlar” tezini ‘fırsat bu fırsat’ diylerek yeniden gündeme getirmek isteyen şirket yetkilileri, basına “keşifteki iki şüpheli Alman vardı” demeci vermekten geri kalmamışlardı.

İşte bu gergin atmosferde geçen mlart ayındaki keşfin ardından bölgede yapılah bu ikinci keşife de İzmir’den, Bergama7dan ve civar köylerden yurttaşlar katıldılar. Bergama Ovacık altın madenini işleten Koza altın şirketi Ovacık’taki altınlı cevher bitince, yakınlarda bulunan altın yataklarına yönelmiş, bu yönelimden Kozak yaylasının phayına 4 altın madeni ocağı düşmüştü! Koza şirketi Havran Küçükdere’nin yanhı sıra, Kozak’tan, Edremit’den ve Burhaniye yakınlarındakie madenlerinden altınları Ovacık’a taşıyarak burada siyanürle ayrıştırmak istiyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

yüzümde berkitilmiş bir hüzün yatağı kireç tutmaz evlere dönüştürüyor beni içimde kervan geçmez çölleri kaybettiğimde kuru rüyalar gördürdü bana bu

İzmir 'de meslek örgütü temsilcileri ve çevreciler, Bergama Ovacık'taki altın madeninde yer alan atık depolama tesisinin kapasite art ışına onay veren ÇED olumlu

maddesi'nin iptal edilmiş olması gerekçe gösterildi ve dayanağı kalmayan işlemin hukuka aykırı olduğuna, bu nedenle davayı reddeden İzmir 3.İdare Mahkemesi kararının

Şevki Filiz'in daha önce Bergama Ovacık Altın Madeni ile ilgili olumsuz söylem ve etkinlikler içerisinde bulunduğu" olduğuna dikkat çekerek, bu kararın ardından yeni

Yapımı planlanan barajın su toplama havzası içinde bulunan Efemçukuru köyünde TÜPRAG şirketinin altın madeni işletme çalışmalarının önünü açmak için baraja

Meralar ına sahip çıkmak için köy meydanında, Bergama Belediyesinin de katkılarıyla gerçekleştirilen toplantıya İzmir Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, Bergama

Çevre ve Orman Bakanı, Kışladağ altın madeni davasında gösterdiği hukuka direniş ve madenciyle işbirliği tavrını, halka ve TBMM’ye yalan söylemeyi bırakmalı, artık

Niğde Ulukışla’da Gümüştaş Şirketi’nin siyanürlü altın arama ve işletmeye yönelik çabalarına karşı yöre halkının ve demokratik kitle örgütlerinin olu