21 ARALIK 1998 PAZARTESİ
Pasajın zemini mermer idi, içinde
22 dükkan bulunuyordu. Her
dükkanın üstünde ayrıca iki kat
vardı. Dükkanların pasaja bakan
üst cephelerinde değişik ve
büyük heykeller bulunuyordu.
Dükkanların arasına ayna
konmuş olduğundan, buraya
“Aynalı” Pasaj da deniyordu.
O
* * nceleri bu pasajın yerinde, "Naum Tiyatrosu" ndan İngiliz Sarayı'na kadar uzanan geniş alanın içinde, "Jardin des Fleurs" bulunuyordu. 1856 yılında "Louis Soullier" burada sirk gösterileri yapmaya başlayınca: buraya "PALAIS DES FLEURS" adını koydu. Süreç içinde "Jardin des Fleurs"un diğer bölümünde ve 1860 yılının Ocak ayı içinde "Mr. Bouin" yönetiminde, "Hotel Restaurant des Palais des Fleurs" hizmete girdi. 1861 yılında ise, arazinin gerçek sahibi "Mr. Scribe", Cafe Concert olarak çalışan Palais des Fleurs'un yerine, "Jardin des Reurs" admı verdiği yeni tiyatroyu açtı.5 Haziran 1870 günkü, Büyük Beyoğlu yangınında, burası Naum tiyatrosu ile birlikte yanınca, Mr. Scribe, buraya bugünkü ünlü "Avrupa Pasajı"nı yaptırdı.
Pasajm zemini mermer idi, içinde 22 dükkan bulunuyordu. Her dükkanın üstünde ayrıca iki kat vardı.
Dükkanların pasaja bakan üst
cephelerinde değişik ve büyük heykeller bulunuyordu. Üstü ise tamamen cam ile örtülmüştü. Dükkanların araşma ayna konmuş olduğundan, buraya "Aynalı" pasaj da deniyordu.
Bir yazarımız bu pasaj için aynen şunları yazar:
"... Bir adı Aynalı pasaj öbür adı Avrupa pasajı. Tam da Avrupa'dan kopya, Londra'nın "Burlington Arcade"nına özenilmiş, onun bir minyatürü."
Yalnız gerçek, ne mimari ne de sosyal yönden Sayın Yazar'ımızm ileri sürdüğü gibi değildir. Örneğin: "Burlington Arcade" Londra'daki, "Burlington House" kompleksi içinde ve 1869 yılında "Renaissance" stilinde ve
'Tennethome" tarafından inşa edilmişti. Bilindiği gibi, XIX. yüzyılın ikinci yansında, Ingiliz mimarisinde iki ekol göze çarpıyordu. "Renaissance" ve "Neo-Gothique". "Renaissance" m yorumcusu "Alfred Stevens" idi. "Pennethome" da o ekole yetişmiş idi. Kaldı ki: "Burlington Arcade" ilk yapıldığında pasaj olarak düşünülmemiş ve 1900 yılından sonra pasaj olarak çalışmaya başlamıştır.
Zenginler pasajı
Aynca pasajlar hep birbirine
benzerler ama bu pasaj Avrupa'ya hiç mi hiç benzemez. Önce tavam kısmen pencerelerle örtülmüştür, tamamı cam değildir. Aydınlatma için kullanılan ve tavandan sarkan avizeler birer harikadır. Aynca pasajm zemini mermer olmayıp, dükkanların ön yüzleri yere kadar camlıdır. Her dükkanın arasında, aynca stilinin gereği kemerler vardır. En büyük fark ise, "Burlington Arcade"m bulunduğu yer ve işlevidir. Pasaj, Dünya'nın en zengin kişilerinin alışveriş yaptığı "Ğld Bond" Streett'e paraleldir. Kendi bünyesi içindeki tüm mağazalar, Dünya'nın en zenginlerine hizmetlerini sunar. Bizim Avrupa Pasajı'mız gibi, orta sınıf sade vatandaşa hizmet götüren bir pasaj değildir. Sayın yazar, bu benzetmeyi sırf Londra'yı gördüğünü ve oradaki eserleri
incelediğini kanıtlamak için yazıyor ise, oldukça garip bir neden. Neyse...
Sade vatandaşa hizmet götüren bu
H u rrıye
pasaj açıldığında: Kuaför "Karkonakis", brode ve ibrişimci "Emanuel Karlatos", terzi "Konstantin Hisar", kuaför "Massali", saatçi "VVosterling", terzi "Mme. Rizzo", ibrişimci "Yorgo Tiotis", terzi "Marko Perpignani", iplikçi "Jozef Miari", kuaför "Zografos" ve 1874 yılında "Sabuncakis"in şubesi vardı.
Yüzyıl başında görünüm
1910 yılında pasaj’da bazı değişiklilder göze çarpmakta idi. Bu arada unuttuğum bir bölümü
hatırlatmakta yarar var. Pasaj'ın Tiyatro Sokağında bulunan "Rezafe" apartmanı ile gene Grand'Rue de Pera üzerinde bulunan 'Tetrikles" binalarının altında kalan altı dükkanı, diğer dükkanlardan daha küçüktür. Neyse: Yandaki
"Krepen" pasajında olduğu gibi burada da ayakkabı malzemeleri satan
dükkanlar bulunuyordu. Örneğin: "M .Bon", "N.Moraitis", "YaniSiottos", "Hacı Angelidis", "Jan vakkas", "C.E.Efremidis" ve "A.Tombro". Yazdıklarım, hem ayakkabı imal ederler, hem de ayakkabıcılar için malzeme satarlardı. Diğer dükkanlara gelince: kuaför "Filip Salatis", ibrişimd "Yorgo Tsicopulos", abajur ve bronz lamba yapımcısı "Antranik Ütücüyan", terzi "M Patrilakis", aynı dükkanı paylaşan iki saatçi "Niko Vitalis" ve "Todori Karavias", hem piyano satan hem de piyano bakım ve tamiri yapan "Lehner" ve "F.Louis Commendinger"
(Grand'Rue de Pera üzerindeki, ünlü Commendinger ile karıştırmamak lazım.), kuaför "Niko Yosumidis", fes kalıpçısı ve ütücüsü "Artin Papazyan".
Emlak ve Eytam Bankası
1920’de ve daha sonraki dönemlerde: "Antranik Ütücüyan"ın yerine, terzi "Meneteos", terzi 'Tetrilakis"in yerine, müzik aletleri tamir ve yapımcısı "Felix Livarevich ve ortağı", ayakkabıcı Moraitis'in yerine, somaları İstiklal Caddesi'ne taşınacak olan ünlü kuyumcu 'Taghonis", saatçi 'Todori Karavias"ın yerine, deri ve köseled "Niko Dimatos", temizlemed "Dimitri Moraitis"in (ayakkabıcı Niko'nun kardeşi) yerine tuhafiyeci
"Hamurziadis", kuaför "Yosumidis"in yerine, deri ve kösele satıcısı "Anastas Ventura", ayakkabıcı 'Tom bro"nun yerine, şarküteri dükkanı ile 'Tagonis ve Pantalos" gelecek; 1945'ten soma ise, Kadıköylü "Mehmet Tipi" nin
yönetiminde "Çamlıca Pazan" buraya yerleşecek, bir süre soma da "Ömer Aksoy" ve "Mustafa Katipoğlu" burayı devir alacaklardır. 1955 yılından soma burası yeniden el değiştirecektir. "Çamlıca PazaiTrun yarandaki 'Jan Vakkas"ın yerine, terzi levazımatı ve kumaş satan "Eli ve Rafael Adm an" kardeşler yerleşecek, şimdilerde sağ sokağındaki büyük kumaş mağazası sahibi olan "İlya Gülerşen" burada çıraklık günlerini geçirecektir. "Lehner" ve "Livarevich"in dükkanlarım
ibrişimdiler devir alacak; "Louis Commendinger"in yerini gene bir müzik aletleriyle, yayımlarının satıcılığını yapan "Hanberk
Rupenyan"alacak ve 1960 yıllarına kadar burasını oğlu "Rupen Hanberk
Rupenyan" yönlendirecektir. 1929 yılı içinde, Avrupa Pasajı hâzineye intikal etmiş olduğundan, burası "Emlak ve Eytam Bankası" aracılığı ile dükkan dükkan, hiç peşinsiz, sekiz ay taksitle satılacaktır.
Pasaj bir süre önce, onarılacağı gerekçesiyle tamamen boşaltılmış ve içindeki büyük ve güzel heykeller yerlerinden sökülerek, temizlenmesi için gönderilmiştir.
Behzat USDIKEN
Mr. Scribe’in 125 yıl önce yaptırdığı
Balıkpazarfndaki ünlü pasajın hikâyesi
PASAJIN SON DURUMU
Avrupa Pasajı tadilat gördükten sonra, üç yıl önce yeniden hizmete girdi. Giderek
hareketlenen Pasaj, daha çok turistlere yönelik dükkanlarıyla dikkat çekiyor:
Kuyumcular, gümüş takı satanlar, Hindistan’dan getirilen eşyaları satan
dükkanlar, hediyelik eşyacılar... Başlangıçta bir iki sahaf da burada şansını
denedi, arpa kitap kurtlarının ayakları Avrupa Pasajı’na alışmadı.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi