• Sonuç bulunamadı

Belgeli duyuru

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Belgeli duyuru"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

şubat 1981 günü Cumhu- riyet’te Sayın UĞUR MUMCU, bir mektuptan aktarılan sütununa almıştı. Ya­ zar Sayın Cemal Kutay, «Tarih Ne Zaman İbrettir» adlı kita­ bındaki SAİD-t NURSİ ile ilgi li bölümler hakkında Mumcu’- nun daha önce yayınlanmış bir eleştirisini yanıtlıyordu. Kutay yanıtında «...Ben Bedüzzaman Said-İ Nursi’nin yeminli Ata­ türk düşmanı olduğunu bilmi­ yorum. Böyle ağır bir ithamı doğrulayacak hadiseye de rast­ lamadım» diye kendisini sa­ vunmaktadır. Ama bu savunma, bunca yıllık Yazar Saym Kutay İçin hiç de doyurucu değildir, inandırıcı değildir.

40’lı, SO’li ve 60’ll yıllarda yur­ dun çeşitli yörelerinde layiklik ilkesine aykırı NURCULUK olay ve uğraşıları, ceza davaları ola­ rak, mahkemelerde yargılan­ mış, Türk Ceza Yasası’nın 163.

maddesini çiğneyenler hakket­ tikleri cezalarla cezalandırıl­ mışlardır. Gazete koleksiyonla­ rı o zamanlar bu davalar ve sonuçları etrafında geniş bilgi ve haberlerin yayınlandığının değişmez kanıtıdır.

Konuya kesin açıklık getiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu’- nun 25 eylül 1965 tarihli kara­ rı ise, 1966 eylülü başında Adli Yıl’ı açarken, o zamanki Yar­ gıtay Başkanı Saym ÎMRAN ÖKTEM tarafından — Özellik­ le — geniş bir özet halinde kamuoyuna duyurulmuştur.

İşte doğrulayan

belge :

Yargıtay BaşRanlan içerisin­ de unutulmazlık kazanmış —• ve aramızdan göçmüş — Saym ÎMRAN ÖKTEM’in açıklaması aynen (X) şöyledir;

«...Yargıtay Genel Kurulları ile özel dairelerin geçen adli dönem içinde çözdükleri hukuk meselelerini burada anlatmaya imkân olmadığını biliyorum. Fakat Ceza Genel Kuruiu’nun bir kararını ehemmiyetine bina­ en yüksek huzurlarınıza arzet- mektcn kendimi alamadım. 20 eylül 1965 tarihli bu karar Nur­ culuğa alt kitapları muhtelif şahıslara okumanın veya ver­ menin, bu suretle Nurculuk pro pagandası yapmanın Türk Ceza Kanununun 163. maddesinde yazılı suçu teşkil ettiğini belirt­ mektedir.

Ceza Genel Kurulu Karan’na katılan yüksek ve muhterem hakimlerin hepsi Ceza Hukuku sahasında temayüz etmiş, tslâm Dininin iman ve itikat ve iba­ detle ilgili temel ve özelliklerini gayet İyi bilen, Anayasanın ve özel kanunların sağladığı vic­ dan, dini inanç ve kanaat hür­ riyetine saygılı, samimi kimse­ lerdir. Esasen biz hukukçular İçin samimi ve hukuki İman sahibi bir İnsan makbul ve mu­ teber bir İnsandır. Bu İman is­ ter Tevrat’ın, İster Incil'in ve İster Kııraıı’ın ' "d

karşı olsun, bütün bu kitapla­ rın getirdikleri İtikat ve İman esas ve temellerinin, İbadet şe­ killerinin gayesi İnsanları ken­ disi, ailesi ve çevresi İçin za­ rarlı olmaktan korumak, onla­ rı faydalı bir hale getirmektir. Hukukun gayesi de budur. Hiç bir kimse dini İnanç ve kana­ atlerinden dolayı kınanamaz. Bunn elbet Yargıtay Hâkimleri bilir. Fakat hiçbir kimse Dev­ letin sosyal, İktisadi, siyasi ve- va hukuki temel düzenini, kıs­ men de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya şahsi çıkar ve nüfuz sağlama

'T J-

r £

bir yerde oturmaya mecbur edilmiştir.

Kendisi tslâm Dini ve itikadı ile bağdaşması mümkün olma­ yan fikirler ortaya atmış, iddi­ alar ileri sürmüştür. Kendisine mucize derecesine varan kera­ metler izafe edilmektedir. Sa- İd-I Nursi siyasi toplumu (üm­ metçilik) temeli üzerine kur­ mak İstemektedir. Ona nazaran Atatürk Devrimler) dine aykı­ rıdır. Nur Risaleleri tnüshet il­ mi inkâr etmekte, medeni icat­ ları İse Kuran İle izaha kal­ kışmakta ve yegâne ilmin Ku­ ran İlmi olduğunu, Kurun’ın ise yalnız Nur Risaleleriyle açıklan­ dığını, bu Risaleler okunmakla Kuran İlminin öğrenilmiş ola­ cağını Heri sürmektedir. Nur Risalelerinin gerçek amaçlarına nüfuz edebilmek İçin bu ko­ nuda yazılmış eser ve yazıların tamamen gözden geçirilmesi lâ­ zımdır. Nurculuk, maddiyatı, tabiat ve modern felsefeyi ta­ mamen red ve bütün dünya saadetlerini İnsanlara haram et mektedir. Layik bir devlet dü­ zeni şeriata aykırıdır. Layiklik İle dinsizlik arasında bir fark yoktur. Reform ancak Hristl- yanlıkta mümkündür. Türk Re- formu, Hristiyan reformunun bir taklidinden ibarettir. İsla­ miyet hiç bir reforma ihtiyaç göstermiyecek derecede mü­ kemmeldir. tslâmiyetin tekâ­ mül ve İnkişaf tarihinden ha­ bersiz görülmektedir.

Yine Said-i Nursi’ye nazaran layik Cumhuriyet düzeni, dini müthiş sademeye maruz bırak­ mıştır. Atatürk İdaresi dehşetli ahir zamandır. Dinsizlik, komü nistlik, irşat komitelerinin faa­ liyet yıllarıdır. Devrim kanun­ ları geçicidir ve Hıristiyan ka­ nunlarıdır. Kernallstlcr seviye­ siz, anarşist kimselerdir.

Devlet Islâm esaslarına göre kurulmalıdır. Devletin manevi şnhslyetl Müslüman olmak lâ­ zımdır. Müslümanlara Kuran dışında bir Anayasa lâzım değil dir. Said-i Nursi milliyet ve milliyetçilik fikrine düşmandır. ...Devrimler îslamiyete aylan­ dır. Çok kadınla evlenmek caiz ve şarttır.,. Bankalar kapatıl­ malı, faiz yasak edilmelidir. Mi­ rasta kadın He erkeğe müsavi hisse verilemez. Kadının koca­ sından boşanma istemeye hak­ kı yoktur. Nnrsl, hilâfet ve sal­ tanatın kaldırılmasını hatırla­ yarak, teessür ve üzüntü duy» doğunu yayıp, İlân etmektedir. Ona göre bu devletin —yani Türkiye’nin— felâketi İslam ale­ minin gelecek saadet ve hürriye tl He telâfi edilecektir. Bu mu­ sibet İslam kardeşliğini inkişaf ettirecektir. Bu cümleler Nur Risaleleri adlı kitaplardan, me­ haz gösterilmek suretiyle. Ge­ nel Kurul îlâmma aynen alın­ mıştır. Görülüyor kİ İslam kar deşliğinl İnkişaf ettireceği ge­ rekçesiyle, Türkiye’nin felâket ve musibeti O’nda bir sevinç uyandırmıştır. Risalelerle... La­ yik bir Cumhuriyet kurduğu İçin Atatürk’e ağır tecavüzlerde bulunulmuştur.» (Bu karar 15 sayfadır. Geniş açıklamaları İh­ tiva ediyor. Ben özettni çıkar»

d u n .)

Sayın Yargıtay Başkanı’hm özetlemesine eklenecek şeyler gereksiz olur. Fakat Ceza Ge­ nel Kurulu kararının yılda bir kes yayınlamasının genç ku­ şaklar kadar, eskileri İçin da yararlı olacağı görülmektedir.

<★ ) Sayın İmran öktemln konuşması, o tarihte, İTÜ Ta­ lebe Birliği; karar İse Yargıtay tarafından yayınlanmıştır.

!# ■

Belgeli

Duyuru

«BtR YAZAR, SAİD-İ NURSÎ (NURS-

LÛ SAİT)NİN ATATÜRK'E VE DEV-

RİMLERİNE DÜŞMANLIĞINA RAST­

LAMADIĞINI

SÖYLÜYOR.

GERE­

KEN BELGEYİ SUNUYORUZ.»

-L e m 'i BUDAK-“

Emekli Cumhuriyet Savcısı amacı İle dini veya din duygu­

larını yahut dince kutsal sayı­ lan şeyleri İstismar edemez, kö tüye kullanamaz. Bu, 1960 dev- riminin getirdiği, 1961 Anaya­ sasının —hiç bir aydın Türk’ün müsaade ve müsamaha edemi- yeceğl— temellerden biridir. Din, iman ve ibadet perdesi al­ tında kendisine, ailesine, çevre­ sine, milletine zararlı hareket­ ler yapılıyorsa ve suçlar işleni­ yorsa bu hal dinin, din ve vic­ dan hürriyetinin kötüye kulla­ nıldığını gösterir. Hulaık buna müdahale eder. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, (Nur Risaleleri) adı altında el yazması, matbaa basması, taş basması olarak elegeçen kitapları, bunların le­ hinde ve aleyhinde yazılmış bro şürleri ve yazıları incelemiş, yukarıda sözll edilen karan ver miştir. Nur Risaleleri 11e ilgili bazı ceza kovuşturmalan bera- etle neticelenmiş İse de, Ceza Hukuku bakımından nerede ve ne zaman ve hangi şartlarla muhkem kaziyye bahis konusu olacağını Ceza Hukuku 11e uğ­ raşan Hâkimler çok iyi bilir­ ler. Ceza Genel Kurulu işbu ka­

rarlarda şu hususlan belirtmek­ tedir:

Nurculuğun kurucusu Nurs- lu Sald yarı cahil, okuyup yaz­ masını bilmeyen bir adamdır. Bir zamanlar doğu bölgesinde şeyhlik faaliyetinde bulunmuş, İstanbul’da siyasete atılmış, si­ yasi bir derneğin kurucuları ara sına girmiştir. 31 mart vakasın­ dan önce Derviş Vahdeti ile münasebet kurmuş. Volkan ga­ zetesindeki yazılan 11e 31 mart vakasını körüklemiştir, O sı­ rada Kürt Teali Cemiyetine gir iniş, Kürtleri Türklcr aleyhine tahrike gayret etmiş, Cumhuri­ yet Devrindeki yazılarıyla da memleketin birliğini bölücü faaliyet göstermiştir. Türkiye’­ nin Batılılaşmasına, milli şuu­ run uyanmasına j*.,ılanyle ve hareketleriyle muhalefet etmek İstemiştir. Türkiye’nin kurtarı­ cısı büyük Atatürk’ün İnkılapçı hareketlerini tasvip etmemiş, yazılan ile onu tahkir etmiş, reformu durdurmak İstemiştir. Dini siyasete alet ve Devletin tç emniyetini İhlâl etmek Suç- lanndan hapse mahkûm ol­ muş, cezasını çektikten sonra

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler dersinin içeriği, suç genel teorisi, yaptırım teorisi ve milletlerarası ceza hukuku konu başlıklarından oluşmaktadır. 5237 sayılı

 Suç işlendiği anda tam akıl hastası olanlar hakkında soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde mahkeme CMK md.. 74 uyarınca gözlem altına alma

(1) Hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı, şüpheli veya sanığın rızasıyla güvencenin mağdurun haklarını karşılayan veya nafaka borcuna ilişkin bulunan

 Genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici

160: (1) Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına

 (2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı

• OLAYDAKİ HUKUKA AYKIRILIKLARI BULUNUZ VE AÇIKLAYINIZ. Aytun, vakıf üniversitesinde okuyan oğlunun masraflarını karşılamakta sıkıntı çekmektedir. Oğlunun okuldaki

KLASİK SUÇ GENEL TEORİSİ SUÇ KUSURLULUK (Manevi Unsur) HUKUKA AYKIRILIK FİİL (Maddi Unsur)... Maddi Unsur: Fiil 236 FİİL HAREKET İCRA İHMAL NEDENSELLİK