T T .'T oS öO fl
II ■■E^JLX I9*h+
^**%ı
IH**-KULTUR
VARLIĞIMIZIN
AYNASI
BİR ARŞİV
Sayın Taha Toros. 1929 yılın dan bu yana yazıyorsunuz. Ünlü ve zengin bir arşive sahipsiniz. Seksenli yıllarda 'Atatürk'ün Ada na Seyahatleri' (1981), 'Geçmişte Türk - Polonya İlişkilerj' (1983), 'Fikret Moualla'(1986),'İlk Kadın Ressamlarımız' (1988) adlı kitap larınızı yayınladınız. Bu yıl ise 'Mazi Cennetim' yayınlandı. Bu kitaplarınız zengin arşivinizin ürünü. Bu arşivi nasıl oluştur dunuz? Arşiv tutkusu nasıl başla dı sizde?
Babamın tarihi ve edebi kitap larla dolu kütüphanesi vardı. Ço cukluğum kitaplar arasında geçti, özellikle tarihi eserlere olan eğili mimle, okuduğum önemli kitaplar dan ve gazete koleksiyonlarından özetler çıkartıp, bunları zarflara koyarak saklardım. Tanınmış kişi lerden dinlediklerimi de not eder dim. O rtaokul ve lise dönemlerinde yaz tatillerinde, Toroslarda aşiret ler arasında dolaşarak, folklor araştırm aları yapardım. Tesbit etti ğim destanları ve geçmiş olayların türkülerini, hikâyelerini toplardım . Üniversite öğrenimim sırasında, ya rım günüm kütüphanelerde ve özel likle 'B âb—ı Âlî Arşivi'nde tarih ve edebiyat araştırm alarıyla geçti.Eski gazete koleksiyonlarının çoğunu da o yıllarda okumuş ve notlar
almı-TUNCER UÇAROL
Kültürel gelişimimizin
en önemli tanıklarından
biridir Taha Toros.
Geçen ay yayınlanan
'M azi Cennetim' adlı
kitabında tanıdıklarını,
tanık olduğu olayları
anlatan Toros,
söyleşisinde yıllardır
topladığı belgelerle
oluşturduğu arşivini
tanıtıyor
şımdır. Ticaret Bakanlığı müfettiş liği ve başmüfettişliğim sırasında da 1941 ile 1975 yılları arasında bütün yurdu dolaştım. Türkiye'de görmediğim il ve ilçe kalmamıştır. G ittiğim yerlerde, mahalli folklor ile ilgili araştırm alar yaptım. O ra daki aşiretlerin de arasına girip notlar aldım. Bunları ayrı ayrı ko nularına göre tasnif ettim. Şimdi arşivimde, her vilayete ait, ayrı ayrı notlar ve oralardan sağla dığım doküm anlar mevcuttur.
Arşivimi oluşturan diğer mü him belgeler, dış ülkelerde yap tığım çalışmaların ürünüdür. Bazı mühim kişilerin notlarını, yazışma larını ve tarihi nitelikteki evrakı ile
GÖSTERİ 64
son halife Abdülmecit'in genel sek reteri olan Hüseyin Nakip T urhan' ın bir vasiyetnameyle bana bıraktığı dokümanları da, Paris'e giderek, Türkiye'ye getirmiş ve arşivime katmış bulunuyorum. Bu evrak arasında, son Halife ile ilgili ve eski hanedan mensuplarına ait hayli ilginç belgeler, fotoğraflar, yazış malar mevcuttur. Bu arada, arşi vimi zenginleştiren mühim belgeler arasında. Sultan Hamit döneminin Paris Büyükelçisi Salih M ünir P a şa'nın kızından intikal eden dosya lar vardır. Bunların içerisinde, ya kın tarihimizi ilgilendiren, çok önemli belgeler mevcuttur. Bu ara da, Mahmut Nedim Paşa ile Ab- durrahm an Sami Paşa ve bunların varislerinden intikal eden çok mik tarda dokümana da sahip bulunu yorum. Jön Türklerin liderlerinden olan Ahmet Rıza Beyle Prens Saba hattin'in bir kısım dokümanı, arşi vimde yer alm aktadır.
Siz gittiğiniz yabancı ülkeler de de araştırmalar yaptınız. Bir çok belge topladınız. Bunların ya- nısıra bazı ilginç tablo ve bel geler aldınız.
Evet. P aris'te kaldığım yıllar da derinliğine araştırm alarım oldu. Çok sayıda kitap, kartpostal, gra vür, mektup, gazete kupürleri,
tab-ğer eserler de İstanbul ile ilgilidir. Claude Farrere'in terekesinden sa tın aldığım bir tablo da, ünlü Alman ressamı Bachman'ın 'H aliç' tablosudur.
P aris'ten getirdiğim tablolar arasında, son Halife'nin fırçasından çıkmış üç değerli resim de bulun m aktadır. Ayrıca, Türkiye ile ilgili diğer yabancı ressamların tablola rını da satın alıp koleksiyonuma dahil etmiş bulunuyorum. Türk ve yabancı ressamlarla ilgili olarak, arşivimde, yetmiş kadar irili ufaklı eser bulunm aktadır. Ayrıca ünlü hattatların eserlerinden de örnekler mevcuttur.
Yurt dışındaki araştırmaları nızda hangi ülkeler ağırlıktaydı. Bu ülkelerde nerelerde çalıştınız?
Taha Toros, çalışma masasında sevdiği TotoğraT ve tablolarla karşıkarşıya
lolar satın alıp, Türkiye'ye getir dim. Bunlar arasında ünlü Türk dostu yazar Claude Farrere'in ölü münden sonra müzayede ile satılan, bazı belgeleri ve konuları Türkiye olan tablolarından bazılarını aldım. Bunlardan biri çok önemlidir:
K urtuluş Savaşı'nın en sıcak günlerinde, Pierre L oti'nin Anka ra'ya gelmesi düşünülür. Ama bu büyük Türk ve Islâm dostu, hasta lığı nedeniyle böyle bir seyahati göze alamaz. Yerine yardımcısı ve bir Türk dostu olan Claude Far- rere'i yollar. Farrere önce İstan bul'a gelir. Padişahın da bilgisi altında İzmit'e geçer. Orada Musta fa Kemal ile buluşur. Kendisine bu ziyaretinde büyük dostluk gösteri leri yapılır. O dönemin İstanbul'da ki yüksek tahsil gören gençleri ve öğretim üyeleri de aynı sevgiyi gös terirler. Bu olayın anısını belirtmek üzere, Claude Farrere'e, ünlü ressa mımız Şevket D ağ'm bir tablosu hediye edilir. Bu tablo, Yeni Cam iin göz kamaştıran çinili köşesidir. Tablo çok büyük çaptadır. Tabloya Türkçe ve Fransızca olmak üzere bir plaket çivilenir. Plaketteki yazı, Türk gençliğinin, T ürk dostluğunu öven cümlelerle doludur. Böyle bir eserin Claude Farrere'e verilmesin de Mustafa Kemal Paşa'nın da
teşviki olmuştur. Paris'te satılığa çıkartılan bu büyük tabloyu, güç lükle satın alarak geri getirdim.
Müzayededen satın aldığım di
Fransa'ya iki defa, devlet tara fından iki yıllık görevlerle gönde rildim. 1960 ve 1964 yıllarında, araştırm a ve tetkiklerde bulunmak üzere görevle gitmiştim. İki defa da çağrılı olarak gittim . Beş kere de, m uhtelif zam anlarda, kütüphane ve müze araştırm ası için seyahatler
yap-TevTık F ikret'in evinden bir orta masası. Taha Toros'un yıllar önce bir eskiciden aldığı masanın üstündeki çinilerde F ikret'in bir dörtlüğü yazılı
Abdülm ecid'in sürgüne giderken Macaristan'da tren istasyonunda yaptığı resim. “Büyük ecdadımın muzafferen geçtiği Macaristan ” diye imzalamış
tim. Paris'te kalış sürem tam bin gündür! Ayrıca Nice'de araştırm a lar için üç ay kaldım. Bunlardan ayrı olarak Cenevre'de devlet arşi vinde ve üniversite kütüphanesinin Türkçe eserleri üzerinde araştırm a lar yapmaya gittim , Jön Türkler üzerine çok güzel belgeler buldum. D ört defa İngiltere’ye gittim . Birisi enteresandır. P aris'te bulunduğum sıralarda, haftanın bir gününü, Gülbenkyan'ın sanat müşavirliğini yapan Berberyan ile geçirirdik. Berberyan büyük bir oryantalist idi. Hep Türklerle görüşür, onlarla dostluk kurardı. Onun aracılığıyla, Gülbenkyan'ın daveti üzerine Ingil tere'ye gittim . O rada bazı ferman ların ve hat'ların okunmasında bi lirkişilik yaptım.
Ingiltere'de British Museum'da Türk -İng iliz ilişkileriyle alakalı çalışmalarda bulundum. Rom a'da iki defa Papalık Arşivinde çalışma lar yaptım. Osmanlı - Vatikan iliş kilerini araştırdım . Am erika'da iki kere, Nevvyork ve W ashington'da arşivlerde, kültür merkezlerinde ve M etropolitan Müzesinde Türkiye ile ilgili araştırm alar yaptım. Ayrıca davet üzerine Avusturya ve Polon ya'ya gittim. Polonya'da, Türkiye ile Polonya ilişkileri üzerine iki konferans verdim. Bildiğiniz gibi, benim bu konuda Türkçe - İngiliz ce yayımlanmış bir kitabım bulunu yor.
Ülkemizdeki çalışmalarınıza dönelim. En çok hangi kaynaklar dan yararlandınız?
B âb-ı Âlı Arşivi dediğimiz şimdiki Başbakanlık Arşiv Genel M üdürlüğü'nde, elli yıl (1931 - 1981) tetkikler yapmış biri olarak m utluluk duym aktayım . Ayrıca, Tahsin ö z 'ü n m üdür olduğu dö nemde Topkapı Müzesi'nde, Ibnü- lemin Mahmut Kem al'in m üdürlü ğü döneminde Türk İslam Eserleri Müzesi'nde araştırm alar yaptım. Oradaki yazma eserlerin birçoğunu inceledim. O zamanlar fotokopi yoktu. Bazı notlar almışımdır. Bunlar çok çeşitli konulardadır. Bu arada Başbakanlık Arşivlerindeki tetkiklerim sırasında, Muallim Cev det namiyle ünlü olan ilim adamı mızdan, Mektupçu Osman Ergin ile İsmail Saib Efendi, Şerafettin Yalt- kaya, Efdaleddin Tekiner'den çok istifade ettim. Bunlar, dönemin de ğerli tarihçi ve arşivcileriydi.
Arşivinizde kimler hakkında bilgiler bulunuyor?
Türk kültürüne, Türk edebiya tına, Türk sanatına, Türk sosyal hayatına hizmet etmiş, hemen he men bütün kişilerin biyografileri var. Bunlar arasında şairlerimiz, âlimlerimiz, ressamlarımız, mimar larımız, ünlü devlet adamlarımız, ünlü diplom atlarım ız yer alm akta dır. Ancak konu o kadar geniştir ki, belki on iki ciltlik bir kitap yapılabilir. Bu derlemede başlangıç olarak Tanzimatı esas aldım. Tan- zimattan önce yaşamış kişilerle ilgi li belge ve bilgiler pek azdır.
Günümüzün sanat, kültür, si yaset alanlarının ünlü adlarından bilgi ve belgeler de topluyor mu sunuz? Yani arşivinize günümüz de giriyor mu?
Elden geldikçe, günümüze ka dar kişilerin biyografileriyle ilgili zarflar da tanzim ediyorum. Ancak, yaşım ilerlediği için yenilerle ilgili biyografileri ve konuları bugünkü neslin de tamamen bilebileceği ci hetle, üzerinde eskiler kadar dur maya lüzum görmüyorum. Çünkü bunlar hakkında her aydının aşağı yukarı bilgileri mevcuttur. Ben, daha çok, bizim kuşak ve bizden önceki kuşakların meçhul kalmış değerlerini derleme yönüne gittim. Bu suretle Tanzimat, Meşrutiyet, hatta Cumhuriyetin başlangıç dö nemlerini kapsayan geniş biyog rafik bilgileri derledim.
Sayın Toros, elinizdeki bilgi ve belgelerin bir dökümünü yapar sak: En çok hangi konularda yo ğunlaşıyor?
En eskilerden başlarsak pa dişah fermanları, başta geliyor. Eski ve yeni harflerle çok sayıda kitap, ansiklopedi, almanak var ki taplığımda. Bunların arasında Mü teferrika ve Matbaayı Amire baskılı olanlarda var.
Eski ve yeni harfli dergiler. Servet-i Fünun, Hanımlara Mahsus Gazete, M urat Bey'in 'M izan' G a zetesi, Fransızca 'Illüstration' mec muası.
Birçok ünlü kültür ve sanat insanımızın siyasetçilerin biyografi leri. özel olarak Osmanlı hanedanı üyeleri hakkında bilgi ve belgeler. Türklerle ilgisi olan yabancılarla ilgili derlediklerim.
Türk kütüphaneleriyle ilgili bilgiler.
İstanbul ve Adana başta olmak üzere bütün illerimize ait bilgi ve belgeler.
Jön Türklerin yurtdışında ya yınladıkları gazeteler.
Paris ve Londra ile ilgili der lemelerim.
Yurtdışından topladığım İstan bul ve Osmanlı şehirleriyle ilgili fotoğraflar.
Çok sayıda yazma ve basılı
divan, Türk tiyatrosu, ortaoyunu, karagöz, geleneksel Türk sanatları ve sanatçılarımızla ilgili belge ve bilgiler.
Bu belgelerin yanı sıra 54 adet tabloya sahibim. Bunların arasında Halife Abdülmecid, Zonaro, Mihri Hanım, Pierre Loti, Halil Paşa, C ourbet,D uval, Chlebowski, Cons tantine, Guys, Varnia, Albert Mill, Valeri, A Bartini, M. G irars, Ad vert ve Decamp gibi ressamların eserleri var.
Arşivinizi araştırmacıların ya rarlanmasına açık tutuyorsunuz. Daha çok kimler başvuruyor arşi vinize?
Bu d osyalardan; üniversite asistanları, doçentler, diğer araştır ma y ap an lar y ararlan m ak ta d ır. H atta yabancı ilim adam ları, gaze teci ve araştırm acılar da, zaman zaman arşivimizde istediklerini bu labilmektedir.
Zamanım ve sağlığım elverdik çe ve ilgilileri ciddi buldukça bu etütlerin başkalarına devretme ve satma amacı güdülmedikçe baş vuranların aralarında seçim yapa rak, yardımcı oluyorum. Yani ilmi çalışmalar yaptıklarına inandığım kişilere hasrediyorum. Ticari amaç lı olanlardan kaçınıyorum. Sağ lığım açısından, sigara içenleri ka bul etmiyorum.
Son yıllarda, yaşlılığım dolayı sıyla, başvuranlara ancak haftada bir gün ayırabiliyorum.
Arşiv çalışmalarınızda size yardımcı olan var mı?
Yıllarca önce vardı. Bunlar, genellikle doktoralarını arşivimiz den yararlanarak hazırlayanlardı. İşleri bitince, semtin uzaklığı ve son yıllarda gelip gitmede kaybedi len zaman dolayısıyla, pek uğram ı yorlar! Ama zaman zaman, uğra yanlar, arayanlar oluyor. Arşivi mizdeki tasnif henüz bitmemiştir. Bugünkü hâle getirilmesinde üç- genç yardımcı olduydu. Bunlardan biri, Osmanlıca, İngilizce bilmekle beraber, tarih ve biyografi bilgisi de zengin bir gençti. Yoğun meşga lesi ve yurtdışı seyahatleri dolayı
sıyla artık gelemiyor. A nkara'dan gelip yardımda bulunan kütüpha neci ve tarihçi de, yurt dışında görev aldığı için, onun yardımın dan da mahrum kaldım. Çok eski yıllarda bana her zaman yardım etmiş ve arşivimin sanat konuların daki düzenlemeleri yapmış olan bir elemanın da Almanya'da genç yaşta ölmesi, beni çok üzmüştür. Son günlerde emekli bir arkadaş, ara sıra uğruyor. Hem sohbet ediyor, hem de bazı küpürleri zarflarına yerleştiriyoruz. Bana yardım eden lerin hepsi de eski harflerimizi bili yorlar. Çünkü belgelerin çoğu eski harflerledir.
Gelen araştırmacılara, dışarı ya belge veriyor musunuz?
Şimdi vermiyorum. Çünkü bi lerek ve bilmeyerek iki belgem, büyük bir müessesede kayboldu. Onların Fransa'dan ve Londra'dan filmlerini temin edemediler. O ne denle dışarıya hiçbir belge vermi yorum. Vaktiyle verdiğim iki kitap ve iki dosya da, alanın vefatı
dola-Toros'un fo to ğ ra f arşivinden: Türk sosyolojisinin temellerini atan Prens Sabahattin kızı Fethiye ile birlikte
GÖSTERİ 67
yısıyla varisleri tarafından bulunup bana geri verilmedi. Amerikalı bir profesörün benden muvakkaten alıp Paris'e beraberinde götürdüğü bir dosyamı da, elçilik marifetiyle adeta zorla geri alabildim. Şimdi dondurm ayı bile üfleyerek yiyorum!
Bunca arşivlik belgeyi topla mış olmanızdan, Türk kültürü adı na biz çok mutluyuz. Arşivinizden yararlananlar da çok mutludur kuşkusuz. Siz çok belge toplamak tan mutlu musunuz?
Buna hem evet, hem hayır di yeceğim. Bu tedavisi mümkün ol mayan bir hastalıktır. Yalnız benim g ib i çalışm ak istey en lere b ir öğüdüm olacak: Sakın, benim gibi, çok ve değişik konulara el atmasın lar! Tarih ve konu bağlantılarının yapılması çok güç oluyor. Bu yaş lılık çağımda, bunun, acısını çek mekteyim. Bu çapta bir arşivcilik, ancak aynı kafa ve aynı yürekte olanların ekip halinde çalışması ile mümkün olabilir. Ben ise yaradılış itibariyle, tevazu içerisinde ve tek olarak çalışmayı seven bir insanım. Ama bugün, arşivimde nelerin var olduğunu, sağlıklı olarak bilemiyo rum! Onun içindir ki, arşivciliğe özenenler, mutlaka tek bir konuyu seçmelidir. O zaman bunda m utlaka başarılı olurlar. Bu da, sanıyorum, insanlara verilen hazzm en büyü ğüdür.
Bu konuda, dışarıda g ör düğüm ve bizde bildiğim bir iki örneği de vermek isterim. Bu arşiv cilerimiz çok mutlu olarak hayatla rını kapatm ışlardır, zevkle çalışmış lardır. K ültüre, sanata, edebiyat mensuplarına yararlı olmuşlardır. Uzun da yaşamışlardır. Ali Emiri, İbrahim Alaettin Gövsa, tbnülemin Mahmut Kemal, İsmail Saib Efen di, R aif Yelkenci, Osman Ergin, Server İskit bunlar arasındadır. Ba- tı'd a gördüğüm arşivci ve kütüpha necilerin de yaşlılıklarında mutlu olduklarını gördüm . Görmedikle rimi de işittim. Hayran olduğum, dünya çapındaki iki oryantalist'in arşivleri - Alman F. Babinger ile Fransız Jean Deny'nin arşivleri - sanırım eşleri olmayan zenginlikler deydi.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi