• Sonuç bulunamadı

1999-2006 GAZİ ÜNİVERSİTESİ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ RESİM İŞ ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS PROGRAMI NİTELİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1999-2006 GAZİ ÜNİVERSİTESİ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ RESİM İŞ ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS PROGRAMI NİTELİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ"

Copied!
104
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ UYGULAMALI SANATLAR EĞİTİMİ MESLEKİ RESİM EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

1999-2006 GAZİ ÜNİVERSİTESİ

GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ RESİM İŞ ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS PROGRAMI NİTELİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Pınar (BOYNUZOĞLU) ÇOBAN Danışman

Prof. Dr. Arsal İMER

(2)

Pınar (BOYNUZOĞLU) ÇOBAN’ın 1999-2006 Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim İş Öğretmenliği Lisans Programı Niteliklerinin Değerlendirilmesi başlıklı tezi

…../ 05/ 2007 tarihinde, jürimiz tarafından Eğitim Bilimleri Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Üye : Prof. Dr. Arsal İMER

Üye : ... ... Üye : ... ... Üye : ... ... Üye : ... ...

(3)

ÖNSÖZ

Sanat eğitimini, eğitimin her alanında etkinleştirmenin yolu iyi yetiştirilmiş sanat eğitimcilerinin varlığı ile mümkün olabilir. Etkin bir eğitim alan eğitimi ve öğretimi konularının iyi kavratılması ile başarılabilir. Resim-İş öğretmenliği lisans programlarında hedeflerin açık olarak tespiti önem kazanmaktadır. Bu programlar hazırlanırken beklentilerin neler olduğu yeterlilik koşulları ve ülke ihtiyaçlarına yönelik amaç ve hedeflerin tutarlılığı göz ardı edilemez. Bu programlar için belirlenen amaçlar ile bu doğrultudaki gerçekçi hedefler sanat öğretmenlerine mesleki alansal, mesleki genel kültürel ve mesleki eğitim bilimsel yapılanmayı sağlayacak nitelikleri kazandırabilmelidir. Eğitimin bütünlüğü içerisinde değerlendirilerek hedefler üzerinde kararlı ve tutarlı programlar oluşturulmalıdır.

Yapılan araştırmalarla özellikle programda sanat öğretmenleri için evrensel üniversite ölçütlerini, fiziki ve maddi kaynaklarını akademik yönden ciddi olarak mercek altına konması gerekliliği görülmektedir. Var olan aksaklıkların giderilebilmesi için öncelikle sanat eğitimcisi yetiştiren kurumlardaki anlayışın bilim ağırlıklı olması, alan bilgisi eğitimi, öğretim konularının hedef, amaç ve kapsamlarının özü itibariyle sanat eğitimi programlarının yapısında ülke koşulları göz önünde bulundurularak gerçekçi temeller üzerine oturtulması gereklidir.

YÖK’ün 1997 yılında yayımladığı Yeniden Yapılanma Programı’nda yer alan ifadeler, eğitim fakültelerinin içinde bulundukları durumu açıklamaya yönelik olup özellikle resim-iş öğretmeni yetiştiren bu kurumlardaki eğitimin doğru yönlendirilmediği yolunda saptamaları içermektedir. Bu araştırma özellikle 1998 yılından önceki ders programlarının sadece sanat alanlarına yönelik kuramsal derslerin ve uygulama derslerinin çok ağırlıklı olduğu; bilimsel alt yapıda eğitim ve öğretim formasyonlarından yoksun denebilecek sanat öğretmenleri yetiştirilmesi tehlikesi ile karşı karşıya gelindiği yönündeki sonuçlar tartışılmaktadır.(YÖK 1998).

(4)

Yeni programda atölye derslerinin uygulama alanındaki etkinliği yerine mesleki alansal derslerin önem kazanması beklenmektedir. Program değişikleri, sadece derslerin alan dağılımı ve isimlerinde görülmektedir.

İlgili bölümdeki öğretim üyelerinin büyük bir kısmı kendi arasında sanatçı mı, eğitimci mi yetiştirileceği konusunda uzlaşmazlığa sahiptir. Bu durum, öğrenciler içinde de eğitimci mi sanatçı mı olunacağı kargaşası şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Hâlbuki sanat eğitimcisi yetiştirme amacına hizmet edebilmenin yolu, var olan programları hedeflerini değerlendirilmesine yönelik çalışmalara şüphesiz zaman kaybetmeden başlanmasından geçmektedir. Bu durumda programın hedef ve kapsamlarının değerlendirilerek programın özelliklerini ortaya koymak önem kazanmaktadır. Bu programdan beklenen, sanat öğretmenlerinin nitelikleri artırıcı, bilimsel formasyon veren, ders öğretim programlarının planlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ile hedef ve kapsamlarını ortaya koymalarına yardımcı olan bir yapılanmayı oluşturmalarıdır. Bu anlamda sistemin verimliliği, etkinliği ve dinamik bir yapı kazanması için eğitimin her aşamasında “eğitimde program geliştirmenin” önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır.

Araştırmanın birinci bölümde problem durumu, problem cümlesi, alt problemler, sınırlılıklar, sayıtlılar, araştırmanın önemi yer almaktadır. Bunun yanında, terimlerin araştırma kapsamında taşıdığı anlamlar tanımlar bölümünde açıklanmaktadır.

İkinci bölümde kuramsal çerçeveden söz edilmiştir. Bu başlık altında sanat, sanat eğitimi önem ve gerekliliği vurgulanmıştır. Dünyada ve ülkemizde sanat eğitiminin gelişimi, Gazi Üniversitesi Resim-İş bölmünün kuruluş ve programlarına kısaca değinilmektedir. Yakın dönem YÖK, TTK, Milli Eğitim Kurumlarındaki gelişmelere yer verilmiştir.

(5)

Üçüncü bölümde araştırmada kullanılan yöntem, araştırma veri toplama araçlarının belirlenmesi, anketler ve verilerin çözümlenmesinde yararlanılan teknikler açıklanmaktadır.

Dördüncü bölümde bulgular ve yorumlara yer verilmektedir. Araştırmada her alt problem için oluşturulan nitel bulgular bazı alt problemler için ayrı bazıları için ise birlikte sunulmaktadır.

Beşinci bölümde araştırmada bulgular ışığında sonuçlara ve sonuçlardan yola çıkılarak öneriler geliştirilmektedir. Araştırmada yararlanılan kaynaklar ve ekler son kısımda yer almaktadır.

Araştırmada G.Ü. G.E.F. Resim-İş öğretmenliği 1999-2006 lisans programı incelenerek programın niteliğine ilişkin verilerin elde edilebilmesi için bölümde görevli öğretim elemanları ile programa devam eden öğrencilerin ve mezunların görüşlerine başvurulmuştur. Programla ilgili görüşler anket yöntemiyle toplanmıştır. Bu araştırma kaynak oluşturabilmesi açısından önem taşımaktadır. 1999- 2006 yılları arasında uygulanan Resim-İş Öğretmenliği bölümünün dört disipline dayalı sanat eğitiminin ilk programı olan bu programdaki dersleri ve içeriklerini sorgulatarak, eksik ve tam olan yanlarının tespiti ile ülke koşullarına uygunluğuna bakılarak sanat eğitiminde yaşanan değişim sürecinde doğan ihtiyaçların ortaya konmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca araştırmanın, bu konuda yapılacak benzer araştırmalara kaynak olabileceği umulmaktadır.

Araştırmanın gerçekleşmesinde katkısı olan ve deneyimlerinden faydalandığım tez danışmanım Prof. sayın Arsal İMER’e; tezimi eğitim alanında değerlendirip yardımlarını esirgemeyen hocam Yrd.Doç.Dr. sayın Gülgün ALPAN’a, araştırmaya anket yoluyla katkıda bulunan tüm öğretim elemanlarına ve öğrencilere, manevi desteklerini esirgemeyen eşim Ömür ÇOBAN’a, dostlarım Gönül ÇOBAN, Bahar KÜÇÜKTEPE ve Nuran ÜNAL’ a sonsuz teşekkür ederim.

(6)

ÖZET

1999-2006 GAZİ ÜNİVERSİTESİ

GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ RESİM İŞ ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS PROGRAMI NİTELİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ÇOBAN(BOYNUZOĞLU), Pınar

Yüksek Lisans, Mesleki Resim Eğitimi Bilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Arsal İMER

Haziran-2007

Bu araştırmanın amacı, Gazi Üniversitesi’nin Gazi Eğitim Fakültesi 1999– 2006 yıllarında uygulanan Resim-İş Öğretmenliği lisans programının niteliklerine ilişkin görüşlerin belirlenmesidir. Bu niteliklerin belirlenmesi için program; fiziki ortam ve teknoloji kullanımı, ders saatleri (süreleri) ve içerikleri açısından incelenmiş ve programın verimliliğinin tespit edilmesi amacıyla oluşturulan araçla akademisyenlerin ve öğrencilerin görüşleri saptanmaya çalışılmıştır. Bu yolla öğretim elemanları, mezunlar ve öğrencilerin program konusundaki görüşleri alınarak, “Resim-İş Öğretmenliği” alanında uygulanan “yeniden yapılandırma programının” amaçlarına ulaşmadaki işlevselliği tespit edilmeye çalışılmıştır.

Araştırmanın evrenini, GEF Resim-İş Öğretmenliği Bölümü öğretim elemanları, mezunları ve son sınıf öğrencileri olmak üzere toplam 59 kişi oluşturmaktadır. Bu araştırma kapsamında anket formu kullanılmıştır. Nitel veriler sayısallaştırılarak araştırmanın problem ve alt problemlerine uygun olarak frekans ve yüzde oranları belirlenerek analiz edilmiştir. Öğretim elemanları, son sınıf öğrencileri ve mezunlara yapılan anketler üzerinde içerik analizleri yapılmıştır.

Araştırma sonucunda,

1) GEF Resim-İş Öğretmenliği Bölümünde fiziki ortam ve teknoloji kullanımı yetersiz görülmektedir.

2) Bölümün uygulama ağırlıklı içeriğinden dolayı süre yetersizliği yaşanmaktadır.

3) Program verimliliği için ülke koşulları(sınıf ortamlarının kalabalıklılığı, eğitim ortamlarının fiziki ve teknoloji kullanım yetersizliği) göz önünde bulundurulmamaktadır.

4) Programda zaman zaman ders içerikleri sürecinde problemlerle karşılaşılmaktadır.

Araştırma sonunda ortaya çıkan sorunlara dayalı olarak araştırmacı tarafından ortaya konulan önerilere yer verilmektedir.

(7)

ABSTRACT

1999-2006 THE EVALUATION OF CURRICULUM QUALITIES AT FACULTY OF EDUCATION ART AND CRAFT TRAINING DEPARTMENT OF GAZI

UNIVERSITY

ÇOBAN(BOYNUZOĞLU), Pınar

Graduate Thesis, Technical Art Training Discipline Thesis Adviser: Prof. Dr. Arsal İMER June-2007

The aim of this research is to determine the thoughts about the quality of the Art and Craft Teaching curriculum that was applied between 1999 and 2006 at the Faculty of Education Department of Gazi University. To determine the quality of the curriculum, it was focused on the points: physical capacity, technology usage, the content and hours of the subjects. A tool was also developed and used to determine the thoughts of students and academics about the curriculum. In this way, the opinions of academics, graduates and students were taken and by the help of these opinions, it is tried to determine what level the “reconstructed curriculum” that applied at Art and Craft Teaching has reached its aims.

To the research, total 59 people that consist of academics, graduates and students of Art and Craft Teaching Department of Faculty of Education, Gazi University were joined. In this study, the questionnaire form was applied. Qualitative data were digitized and problems and sub problems were analyzed by the determination of frequency and percentages. Content analyses were done on the questionnaires that were applied to seniors, graduates and academics.

The results of this study indicate that;

1) Physical capacity and technology usage at Art and Craft Training Department of Gazi University are insufficient.

2) The hours of subjects are inefficient because the department is based on practice-base content.

3) For the efficiency of the curriculum, it is not considered the conditions of Turkey. (the crowded number of classes, physical capacity problem and lack of usage of technological devices in education.)

4) In the curriculum, time to time, it is faced to face with problems in the content of lessons.

At the end of the study, the advice statements that were given by the researcher took place.

(8)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ... iii ÖZET ... vi ABSTRACT ... vii İÇİNDEKİLER... viii TABLOLAR LİSTESİ...x BÖLÜM I ...1 GİRİŞ ...1 1.1.Problem...1 1.2. Problem Cümlesi ...8 1.3.Alt Problemler...8 1.4. Araştırmanın Önemi ...9 1.5. Sayıltılar ...12 1.6. Sınırlılıklar...12 1.7. Tanımlar ...13 BÖLÜM II...14 KURAMSAL ÇERÇEVE ...14

2.1.Sanat (Plastik Sanatlar) Kavramının Tanımlanması ...14

2.2. Atatürk Dönemi Sanat Anlayışı ...14

2.3 Sanat Eğitimi Kavramı, Tanım ve Kapsamı...15

2.3.1. Sanat eğitiminin birey ve toplum için önemi...16

2.3.2. Sanat eğitiminin gerekliliği...17

2.3.3. Sanat eğitimin amaçları ...17

2.4. Dünyada Sanat Eğitimine Bakış ...18

2.5. Ülkemizde Plastik Sanatlar Eğitiminin Gelişimi ...21

2.5.1. Cumhuriyet öncesi dönem ...21

2.5.2. Atatürk dönemi sanat eğitimi anlayışı...22

2.5.3. Cumhuriyet sonrası dönem ...23

2.5.4 Yakın dönem...24

2.6. Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü ...26

(9)

2.7. Nitelikli Program Özellikleri ...31

2.8. 1999- 2006 Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümünde Uygulanan Lisans Programı ...32

2.8.1. Disipline dayalı sanat eğitimi modelinin programa uygulanışı(1998) ...32

2.8.2. Milli Eğitim Şuralarında sanat eğitimi ...33

2.8.3. Milli Eğitim Bakanlığı sanat eğitimi programları...34

2.8.4.1999- 2006 GEF Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim Öğretmenliği lisans programı durum tespiti ...36

BÖLÜM III ...41 3. YÖNTEM ...41 3.1.Araştırmanın Modeli ...41 3.2. Evren ve Örneklem...41 3.3. Verilerin Toplanması...41 3.4. Verilerin Analizi...42 BÖLÜM IV ...44 4. BULGULAR VE YORUMLAR ...44

4.1. GÜRİÖB’nde Görevli Öğretim Elemanları Programa İlişkin Görüşleri...44

4.2. GURİÖB’nde Öğrenim Gören Öğrencilerin Programa İlişkin Görüşleri ...59

BÖLÜM V...74 5. SONUÇ ve ÖNERİLER...74 5.1. Sonuç ...74 5.2. Öneriler...79 KAYNAKÇA ...81 EKLER...87

Ek-1. Lisans Programı Değerlendirme Anketi (Öğretim Elemanları)...87

Ek-2. Lisans Programı Değerlendirme Anketi (Öğrenciler için) ...88

(10)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: 1999- 2006 Akademik Yılı GEF Resim-İş Eğitimi Bölümü Program Analizi .... Tablo 2: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 6’ya verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 3: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 7’ye verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 4: Gazi Üniversitesi Resim İş Öğretmenliği Bölümü’nde görevli öğretim üyelerinin madde 8’e verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi... Tablo 5: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 6, soru 7 ve soru 8’e verdikleri yanıtlar toplamlarının, değerlere (0 fikrim yok, 1 hayır, 2 kısmen, 3 evet) göre dağılımı ve yüzdesi tablosu ... Tablo 6: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 1’e verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 7: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 2’ye verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 8: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 3’e verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 9: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 4’e verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 10: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 5’e verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 11: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 1, soru 2, soru 3, soru 4 ve soru 5’e verdikleri yanıtlar toplamlarının, değerlere (0 fikrim yok, 1 hayır, 2 kısmen, 3 evet) göre dağılımı ve yüzdesi... Tablo 12: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 12’ye verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 13: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 14’e verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 14: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 16’ya verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 15: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 17’ye verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ...

(11)

Tablo 16: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 18’e verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 17: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 20’ye verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 18: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 12, soru14, soru 16, soru 17 ve soru 18, soru 20’e verdikleri yanıtlar toplamlarının, değerlere (0 fikrim yok, 1 hayır, 2 kısmen, 3 evet) göre dağılımı ve yüzdesi... Tablo 19: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 9’a verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 20: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 10’a verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 21: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 11’e verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 22: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 13’e verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi

Tablo 23: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 15’e verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 24: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 19’a verdikleri yanıtların dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 25: GÜRİÖB’nde görevli öğretim elemanları soru 9, soru10, soru11, soru 13, soru 15 ve soru 19, soru 20’ye verdikleri yanıtlar toplamlarının, değerlere (0 fikrim yok, 1 hayır, 2 kısmen, 3 evet) göre dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 26: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 4’e verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 27: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 15’e verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 28: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 4 ve s 15’e verdikleri yanıtlar toplamlarının, değerlere (0 fikrim yok, 1 hayır, 2 kısmen, 3 evet) göre dağılımı ve yüzdesi ... Tablo 29: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 1’e verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu...

(12)

Tablo 30: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 16’ya verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 31: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 17’ye verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 32: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 18’ye verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 33: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 19’a verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 34: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 20’ye verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 35: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 1, s 16, s 17, s 18, s 19 ve s 20’ye verdikleri yanıtlar toplamlarının, değerlere (0 fikrim yok, 1 hayır, 2 kısmen, 3 evet) göre dağılımı ve yüzdesi... Tablo 36: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 2’ye verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 37: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 3’e verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 38: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 6’ya verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 39: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 9’a verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 40: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 14’e verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 41: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 2, s 3, madde 6, s 9 ve se 14’e verdikleri yanıtlar toplamlarının, değerlere (0 fikrim yok, 1 hayır, 2 kısmen, 3 evet) göre dağılımı ve yüzdesi... Tablo 42: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 5’e verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 43: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 7’ye verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 44: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 8’e verdikleri

(13)

Tablo 45: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 10 ‘a verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 46: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 11’e verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 47: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 12’ye verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 48: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 13’e verdikleri yanıtların frekans ve yüzde dağılım tablosu... Tablo 49: GÜRİÖ Lisans Programında öğrenim gören öğrencilerin s 5, s 7, s 8, s 10, s 11, s 12 ve s 13’e verdikleri yanıtlar toplamlarının, değerlere (0 fikrim yok, 1 hayır, 2 kısmen, 3 evet) göre dağılımı ve yüzdesi...

(14)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Bu bölümde problem durumu, problem cümleleri, alt problemler, sayıltılar, sınırlamalar, araştırmanın amacı ve önemi ile araştırmada kullanılan bazı kavramların işlevsel tanımlarına yer verilmektedir.

1.1.Problem

Eğitim sistemimizin temel taşını ortaya koyan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel kanununun 43.maddesinde ise öğretmenlik mesleği ve öğretmenin niteliği ile ilgili olarak; “Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle görevlidirler.” denilmektedir.

Türkiye’de 1982 anayasası, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununa göre öğretmenler;

• Atatürk İlkeleri ve İnkılâpları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre öğretim ve eğitim yapan,

• Türkçeyi düzgün konuşan ve yazan, bu yönde öğrencilerini yetiştiren,

• Araştırma ve inceleme yapmayı alışkanlık haline getiren, anayasa ve yasalara sadık kalarak görev yapan, kişiler olmalıdır.

Bilgi çağının, sürekli değişen ve gelişen koşullarına ayak uydurmak her meslek grubu için önemliyken, eğitimciler için bir zorunluluk olmuştur. 21.yüzyılda eğitim kurumları ve eğitimciler yeni taleplerle karşılaşacağından eğitimli insan tanımı, öğrenme ve öğretme biçimleri, öğrenilen ve öğretilen değişecek, gelişecektir. Bu anlamdaki değişim gelişimde etken olan yaratıcı kişilik özelliğine sahip bireylerin yetişmesi daha da önem kazanmıştır. Buna paralel olarak sanat eğitimcisi yetiştiren

(15)

Eğitim Fakültelerinde de bilgi çağı verileriyle beslenen bir sanat eğitiminin gerekliliği doğmuştur. (Bölükoğlu, 2002, s.254)

Türkiye’de Eğitim Fakültelerine bağlı Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş öğretmenliği Ana Bilim Dallarının amacı; temel eğitim ve orta öğretime nitelikli resim-iş öğretmeni yetiştirmektir.

Öğretmenlik mesleğinde bulunanların sağlam bir genel kültürü ve alan bilgisi yanında sağlıklı bir öğretmenlik meslek bilgisine sahip olmaları gerekmektedir. (Küçüahmet, 1986, s.112) Bu durum resim-iş öğretmenleri için de geçerlidir. Resim-iş öğretmenliği ana bilim dallarının çağdaş eğitim kurumları olabilmeleri için yeterli fiziksel mekân, tesis, teçhizat ve modern eğitim araçları ile desteklenmesi gerekmektedir. (Cömert, 2002)

Öğretmenlik mesleğine hazırlık, genel kültür, özel alan eğitimi ve öğretmenlik meslek bilgisi ile sağlanır. Değişen koşullar içinde öğretmenin rolü gözden geçirilerek yeniden belirlenmeli, ortaya çıkabilecek yeni roller hizmet öncesi ve hizmet içi programlarına yansıtılmalıdır.

Sanat eğitimi alanında uygulanmakta olan resim-iş öğretmenliği programının ülke şartlarına uygunluğu ve verimliliği ne düzeyde olduğu, programların oluşumunda önceliklerin neler olması gerektiği bu araştırma tartışma konusu oluşturmaktadır.

Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte Atatürk’ünde destekleriyle eğitim ve sanat eğitimi konusunda köklü değişiklikler yapılmıştır. Atatürk Dönemi sanat ve eğitimde tarihimizin en canlı ve parlak dönemidir. İçinde bulunduğumuz durum ise tartışılmaktadır. 21.yüzyıl olarak özetlediğimiz “değişim çağı” ile yeni bir şeyler yapılması gereği anlatılmaktadır.

Öğretmen yetiştirme sistemleri de bu gelişmelerden doğrudan etkilenmekte ve programlar, eğitim öğretim süreçleri ve alt yapı bakımından alternatif yaklaşımları

(16)

gerektirmesinin bir sonucu olarak, Türkiye’de öğretmen eğitimi alanındaki yeni gelişmeler ve Milli Eğitim sisteminin ihtiyaç duyduğu nitelikli öğretmeni yetiştirme çabaları çerçevesinde Eğitim Fakültelerinin “yeniden yapılandırılması” gündeme gelmiş ve YÖK’ün girişimiyle Eğitim Fakültelerindeki lisans programları yeniden düzenlenmiştir. Alan konusunda yetkin, alanın içinden onu iyi tanıyan, deneyimli uzmanlarla bu çalışmalarda iş birliği yapılması gereğine dikkatler çekilmektedir.

Günümüzde sanat eğitim programları bilimsel gelişmelere ve bilim dallarına daha yakınlaşmıştır. Alanlar ve disiplinler arası düzeyde branşlaşmayı öngören sistemde, her türlü bilgiye sahip olmak, alanın tümünde uzmanlaşmak oldukça güç görünmektedir. Bilgiye ulaşmak kolaylaşırken, bilgiyi sindirip yaşama katmak bir o kadar güçleşmiştir. Bunun sebebi bilginin sürekli kendisini yenilemesidir. Sanat eğitimi bugün, kuramı ve uygulamasıyla bilimsel bir temele dayandırılmış, yeni öğretmen tipine duyulan gereksinimi de beraberinde getirmiştir.

Sistemli yapılanmanın gerçekleşmesi, değişen bilgi türlerine ayak uydurmakla olmalıdır. Eğitim sistemleri, değişen ihtiyaçlara göre bilimsel temeller üzerinde yükselen, uzmanlar tarafından biçimlenen, uzun vadeli uygulamalar ile dönüt alınan programlara gerek duymaktadırlar. Sanat Eğitimi ihtiyaca göre biçimlendirilebilmelidir. Bu da sanat eğitimi konusunda gerçekçi amaç ve hedeflerin temel alındığı programlarla mümkün görülmektedir. Bilimsel gelişmelere ayak uydurabilen 21.yüzyıl ülkeleri sanat eğitimi konusunda da değişim ve yenilikleri uygulayabilen ülkelerdir. Kavramlar, alanlar ve disiplinler arası ilişkileri oluşturanlar da yine bu ülkelerdir. (Aykut, 2003, s.2-3)

Resim-İş öğretmenliği program değişiminin yalnızca teknik bir adaptasyon olarak algılandığı düşüncesiyle, ülke koşulları, ortam, uygulanabilirlik, bilimsel kadrolaşma ve zihniyetlerin bu değişime hazır olup olmadığı konusu ve programın verimliliği konusu, araştırmacıyı bu araştırmayı yapmaya teşvik etmiştir. Araştırmanın amacı lisans programının ülke koşullarına uygunluğunun tespit edebilmesi ile anlam kazanacaktır.

(17)

Sanat öğretmenlerinin nasıl bir lisans programına ihtiyaç duydukları, programın kapsamı, programda yer alması gereken dersler ile programın niteliği araştırmanın yapılma amacını oluşturmaktadır. Öğretmenlik Meslek bilgisi dersleri, alan bilgisi ve genel kültür derslerinin program içindeki dağılımı amaç ve hedefler yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir.

Gerçekte sorun hangisinin hangisinden daha önce geleceği değil, sanatçılıkla öğretmenlik arasında çekilen kesin çizginin kaldırılması, bu iki özelliği dengeli bir biçimde kaynaştırılmasıdır. Bir başka deyişle sorun, sanatçılığın öğretmenliği hafife alarak engeller duruma gelmemesi, öğretmenliğin sanatsallığı öldürmemesi sorunudur.(Kırışoğlu, 1991)

YÖK`ün 1998`de uygulamaya koyduğu yeniden yapılanma programı incelendiğinde eksikliklerin ve eleştirilecek unsurların yanında bazı değişim fırsatlarına imkan vermekte olduğu göz ardı edilmemesi gerekmektedir.

Sanat eğitimi programları, eğitimin bir bütün olduğu ve sistemin ihtiyaçları unutulmadan hedefler belirlenerek oluşturulmalıdır. Öncelikli hedefi öğretmen yetiştirmek olan, akademik ve eğitimin tüm yönleriyle ele alındığı, yeni araştırmalar ve uygulamalara ışık tutacak çağdaş üniversite kavramına uygun bir sanat eğitimi ve sisteme ihtiyaç duyulmaktadır.

"Orta öğretim kurumlarına sanat öğretmeni yetiştiren Eğitim Fakülteleri, YÖK`ün Yeniden Yapılanma Programı öncesi, öğretmen yetiştirmekten ziyade sanatçı yetiştirmeye yöneldiği için, kurum modeli olarak kendisine Güzel Sanatlar Akademisi gibi olmak hedefini seçmiştir. Örgütlenmesini sanat okulu ya da akademisi anlayışına doğru değiştirmiştir. Seramik, tekstil, grafik gibi dallar açmışlar ve programlarda atölye derslerine fazlasıyla yer ayrılmışlardır."(YÖK,1998) İlgili bölümler bu kez alan bilgisi zayıf bir sanat öğretmeni yetiştirmekten endişe etmişlerdir.

Türkiye`de sanat eğitimi ve öğretiminin geçirdiği önemli süreçlere araştırmanın amaçlarına katkı sağlayacağı düşüncesiyle yer verilmiştir.

(18)

Resim-iş öğretmeni yetiştiren kurumlarda yapılanma

1978 Yapılanması:

1978- 1979 Öğretim yılında, Eğitim Enstitüleri Yüksek Öğretmen Okulu adını alarak bütün bölümlerin süresi 4 yıla çıkarılmıştır.

Aslında 1974-1975 öğretim yılında, GEE`nin "Eğitim Akademisine" dönüştürülmesi amacıyla öğretim süresi bir yıl artırılmış, kredi ve sınıf geçme ilkesine dayalı yeni bir program hazırlanmış, bu statüye göre öğrenci alınmış, ancak bu uygulamadan bir gün sonra vazgeçilerek süre ve program bakımından eski durumuna dönülmüştür.(Akyüz,1997, s.337-338)

Bu yapılanmayla sanat öğretmeni (resim-iş) yetiştiren 4 yıllık yüksek öğrenimi öngören ve akademik anlamda lisansa eşdeğer öğrenim veren bir yapısal niteliğe kavuşturulmuştur.

1982 Yapılanması:

20.07.1982 tarih ve 17781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kanun hükmünde kararname ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Yüksek Öğretmen Okullarının Eğitim Fakültelerine dönüştürülüp Üniversitelere bağlanması ve sanat öğretmeni yetiştirme süreci lisans öğrenimi veren bir yapıya dönüştürülmüştür.(TTKB,1983, s.26)

Bu yapılanmayla sanat öğretmeni yetiştirme süresi 4 yıllık akademik yüksek öğrenimi öngören ve üniversite anlamında lisans öğrenimi veren bir yapısal niteliğe kavuşturulmuştur.

(19)

1998 Yapılanması:

1996 yılı başında YÖK Başkanlığı Eğitim Fakültesi öğretmen yetiştirme programlarını yeniden düzenlenmiştir.19.09.1997 tarih ve 97.4.144 sayılı YÖK kararıyla; öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarında uygulanan programları denetlemek, değerlendirmek, geliştirmek ve YÖK`ün öğretmen yetiştirmeyle ilgili alacağı kararları oluşturmada danışma organı işlevi taşıması amacıyla; YÖK, MEB ve eğitim fakülteleri sözcülerinden oluşan " Öğretmen Yetiştirme Milli Komitesi" kurulmuştur.

YÖK Başkanlığının 1997 yılında başlattığı çalışma ile tüm eğitim fakültelerinde ortak bir programı uygulama konularak bu kurumlar yeniden yapılandırılmıştır.

1998 YÖK programına kadar Resim-İş Eğitimi bölümlerinin genel görünümü alanda uzmanlaşma amaçlıdır.1998- 1999 akademi yılında uygulamaya konulan programda öğretmen yetiştirme amacı öne çıkarılmıştır. Özel öğretim dersleri uygulamalı derslere dönüşmüş ve öğretmenlik meslek bilgisi dersleri birinci yarıyıldan itibaren programa yerleştirilmiştir. Ana sanat dalları alan derslerinin program içindeki ağırlığı azalmıştır.

Program Amerika` da ki Getty Education İnstitute Fort te Arst` ın çevresinde olmuş, dört alanlı sanat eğitimi olarak adlandırılan, sanatın öğretilmesi için geliştirilmiş bir yönteme dayandırılmıştır.(Özsoy, 1998)

Ders saatleri 1982 de 278 iken, yeni programda 192 saate indirilmiş bölümün yoğun uygulamalı çalışmaları gerektiren özelliği nedeniyle zaman darlığı problemi ortaya çıkmıştır.

(20)

programında 1998- 1999 eğitim öğretim yılında gerçekleştirilen değişikliklerin sanat eğitimcileri için beklenen hedeflere ulaşmada yeterliliğin sorgulanması gerekmektedir.

Yeniden yapılanma sonrasında değişimin niteliği ve kapsamı üzerinde varılan sonuçların programın amaç ve hedefleri üzerinde tartışılması önem kazanmaktadır. Bu amaçlara ulaşabilmek için araştırmada izlenen yol aşağıda yer almaktadır.

- Araştırma kapsamında yer alan değişimin (yeniden yapılanma) niteliğini ve program yansımaları tespit edilebilmek amacı ile sanat, sanat eğitimi, sanat eğitiminin dünyadaki gelişimi, sanat eğitiminin Türkiye de geçirdiği evreler ve araştırma kapsamındaki Gazi üniversitesi Resim-İş Bölümü’nün kuruluşundan bu yana program gelişimi yer almaktadır.

-Araştırmanın önem ve içeriğini yansıtması bakımından sanat eğitiminin önemi ve gerekliliği üzerinde durulmaktadır.

-Araştırma kapsamında yer alan G.E.F.Resim-İş öğretmenliği lisans programının 1999-2006 yılları arasında yer alan derslerin tanımı,içeriği, YÖK programı arasında karşılaştırmalar yapılmıştır.

- 1999- 2006 Programın hedeflerini tespit edebilmek için programda yer alan derslerin tanımları alınan dökümler doğrultusunda, ders alan tanımları sınıflandırılmıştır. Derslerin alan sınıflandırmaları, tanımları ve içerikleri ile amaç ve hedefleri değerlendirilmiştir.

- Programın genel özelliklerini tespit edilebilmek amacı ile lisans programdaki derslerin alan, tanım ve sınıflamaları içerik, süre, fiziki ortam, teknoloji kullanımı, verimlilik başlığı altında belirlenen anket sonuçlarıyla akademisyenler, mezun ve son sınıf öğrencilerine yöneltilmiştir.

(21)

-Ders içeriklerinin program amaçlarına uygunluğunu karşılaştırmak için, tespit edilen akademisyen, mezun, son sınıf öğrencilere lisans derslerinin niteliği amaçları ve derslerin programdaki dağılımları konusunda anket uygulanmıştır.

-Yeniden yapılanma sonrasında Gazi Resim-İş öğretmenliği programlarını uygulayan öğretim elemanları ile devam eden ve mezun öğrencilerin programın amaç ve hedeflerine ulaşmadaki başarısı incelenmiştir.

1.2. Problem Cümlesi

Bu araştırma için tanımlanan problem cümlesi şöyledir.

“Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim-İş öğretmenliği bölümünde görev yapan öğretim üyeleri, mezunların ve öğrenim gören son sınıf öğrencilerin 1999- 2006 yılları arasında uygulanan Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim-İş öğretmenliği programının niteliğine ilişkin görüşleri nelerdir?”

Yukarıdaki problem cümlesi aşağıdaki alt problemlere ayrılarak araştırılmıştır.

1.3.Alt Problemler

Çalışmanın alt problemleri ise:

1. GÜRİÖB’de görevli öğretim elemanlarının, 1999–2006 yılları arasında uygulanan Gazi Resim-İş Öğretmenli lisans programının niteliğine ilişkin

a. Fiziki ortam ve teknoloji kullanımı b. Ders saatleri (süreleri)

c. Derslerin içerikleri d. Programının verimliliği

(22)

açılarından görüşleri nelerdir?

2. GÜRİÖB, 1999–2006 yılları arasında uygulanan Gazi Resim-İş Öğretmenliği lisans programı mezun ve devam eden son sınıf öğrencilerin programın niteliğine ilişkin;

a. Fiziki ortam ve teknoloji kullanımı b. Ders saatleri (süreleri)

c. Derslerin içerikleri d. Programının verimliliği Açılarından görüşleri nelerdir?

1.4. Araştırmanın Önemi

Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarından birisi de bilimsel düşünme gücüne sahip, yapıcı, yaratıcı ve verimli insanlar yetiştirmektir. Yüksek Öğretimin amaçlarına ulaşabilmesi, eğitimin her aşamasında bütünlükçü anlayışlarla mümkün olacaktır.

Yükseköğretim Kurulları’nın bu yapılanmaları oluştururken üniversitelerle ve Milli Eğitim Bakanlığı’yla ( ilk ve ortaöğretim) işbirliği içerisinde olmalı, kendi hedeflerinin yanında, ortak hedefleri, toplumsal ihtiyaçları, ortamın, alanının özelliklerini, koşullarını, amaçları değerlendirebilmeleriyle mümkün olabilir.

Programlar, uzun süreli araştırmalar sonucunda bilimsel çalışmalara dayanarak geliştirilmektedir. Toplumun, sosyal, politik, ekonomik beklentileri; konu alanlarının, hedef kitlenin özellikleri, gereksinimleri tespit edilmesi ve elde edilen bulgular doğrultusunda program öğeleri düzenlenmesi gerekmektedir. Bütün bu çalışmalarda esas olan öğrencilerin belirtilen amaçlara ulaşmalarının sağlanması olmalıdır (Erden,

(23)

1998)

Yukarıda belirtildiği gibi yükseköğretim olgusunun incelenmesi "Resim-iş Öğretmenliği" programlarında amaçlar ve hedeflerin belirlenmesi, ihtiyaçların bir bütün içerisinde ele alınması eğitimin her aşaması için gereklidir. Sonuçlar olumsuz ise bu yukarıda sayılan program öğelerinin birinin aksaklığından kaynaklanmaktadır. Örneğin, Yükseköğretimde bilimsel dayanaktan yoksun olmak, fiziki şartlar, işbirliği eksikliği ülke koşullarının göz önünde bulundurulmaması, ezberci, sorgulamadan dışarıdan alınan programlar dışarıdan gelen uzmanların alana yakınlığı, öğrencilerin belirlenen amaç ve hedeflere ulaşmasını güçleştirecektir.

YÖK/Dünya Bankası Milli Eğitimi Geliştirme Projesi ve Öğretmen eğitimini yeniden yapılandırma Programı doğrultusunda sanat öğretmeni(resim-iş)yetiştirilmesi konusunda önemli adımlar atılmış, sanat öğretmenliği lisans programları, çağdaş ve çok kapsamlı bir anlayış etrafında toplanmaya çalışılmıştır. Bu yeni anlayış Disipline Dayalı Sanat Eğitimi olarak tanımlanmaktadır.(YÖK/ MEGP,1998:1-5)

Disiplin temelli sanat eğitimi (çok alanlı sanat eğitimi)sanatın en az dört disiplini(sanat eleştirisi, estetik, sanat tarihi, uygulama) yoluyla öğretebileceğini vurgulayan bir yaklaşımdır. Programın başarıya ulaşabilmesi için uygulandığı eğitim fakültelerinde işlevsel duruma gelebilmesi, fakülte ile MEB işbirliğinin etkin hale getirilmesi ve ihtiyaçların belirlenmesi ile mümkün olabilirdi.

Yeniden yapılandırma programında bilimsel araştırma tabanlı yaklaşım önem kazanmaktadır. YÖK Başkanlığı öğretmen niteliğinin artırılması amacı ile öğretmen yetiştirme programını yeniden düzenlemiştir.Ve bunun için Öğretmen Yetiştirme Milli Komitesi oluşturulmuştur. Komitenin görevlerinden biri, öğretmen yetiştirme programlarını incelemek ve eğitim fakültelerinin bu yönde ihtiyaç duyduğu kaliteyi arttırma sürecinde girişimlerde bulunmaktır.

(24)

Günümüz koşullarında sanat eğitimcisinin sanatçı veya eğitimci gibi çizilen kesin çizgilerden uzaklaşması gerekmektedir. Sanat öğretmeninden beklenen sanatçılığının öğretmenliğini hafife alacak şekilde engeller duruma gelmemesidir. (Kırışoğlu, 1991, s.226)

Gerçekte “bilen öğretir” kuralına karşı olunduğu kadar, “bilmeyende öğretemez” kuralına da uymak zorunluluğu vardır. Önemli olan sanatçı ününün etiketini bir yana bırakabilmek, bu kişiliği öğretmenliğe yöneltebilmektir. (Kırışoğlu, 1994, s.139).

Bu araştırma ile;

“Resim-iş öğretmenliği” 1999- 2006 lisans programını amaç ve kapsamları, program ögelerinin ilişkileri, sanat eğitim ve öğretimi için oluşturulan programda hedeflere ulaşmadaki başarısı, nitelikleri yönünden ve kendi içinde değerlendirilmektedir.

Bu araştırmanın sonuçlarında yeni yapılandırma ile uygulamaya geçirilen bu programın, beklentileri karşılayıp karşılamadığı görülebilir. Programın hedef ve amaçlara ulaşıp ulaşılamadığına ilişkin sonuçlar alınabilir.

Fiziki koşulların ve teknoloji kullanımının bilimselliği ve öğrenci yetiştirmedeki verimliliği tartışılabilir.

Resim-iş öğretmeni yetiştirmek için, programda yer alması gereken nitelikler ve etkinlikler ortaya konabilir.

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki okullarda görev yapmak üzere yetiştirilen mezun ve devam eden son sınıf öğrencilerin program hakkındaki görüşleri belirlenebilir.

Programın uygulanmasında görev alan akademisyenlerin programın verimliliği hakkındaki görüşleri tespit edilebilir.

(25)

Son olarak, bu araştırma 1999–2006 Gazi Resim-İş Öğretmenliği lisans programındaki derslerin tanım ve içeriklerini ortaya koyabilme, konuyla ilgili yukarıda açıklanan unsurlar açısından yapılacak yeni araştırmalara yol göstererek de katkıda bulunulabilir.

1.5. SAYILTILAR

Bu araştırmada aşağıda belirtilen sayıltılar esas alınmıştır:

1. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim-iş Öğretmenliği Bölümü 1999-2006 lisans programını uygulayan öğretim elemanları, mezun ve son sınıf öğrenciler araştırmanın evreni olarak kabul edilmektedir.

2. Araştırma kapsamında akademisyen, mezun ve öğrencilere uygulanan anketlere verilen cevaplar, gerçeği yansıtmaktadır.

3. Bilgi toplama aracı olarak hazırlanan anket, araştırmanın amacına uygundur. 4. Araştırma anketine katılan öğretim elemanları, mezun ve öğrenciler 1999-

2006 programına ilişkin değerlendirmeler yapabilirler. 5. Örnek grup evreni yansıtmaktadır.

1.6. SINIRLILIKLAR

1. Bu çalışma 1999-2006 yılları arasında G.Ü.G.E.F. Resim-iş Öğretmenliği Bölümü Lisans Programının uygulandığı ve örneklem olarak seçilmiş bu programda görev yapan akademisyen, mezun ve son sınıf öğrencilerle sınırlandırılmıştır.

2. Bu araştırma enstitü yönetmeliğinde belirlenmiş yüksek lisans programı tezi için tespit edilmiş hazırlama süresi ile sınırlıdır.

(26)

3. Bu araştırma yeniden yapılandırmanın ilk uygulaması olan 1999-2006 G.Ü.G.E.F.Resim-İş Öğretmenliği Lisans Programında yer alan dersler ile sınırlandırılmıştır.

4. Bu araştırmada G.Ü.B.R.İ.E 1999-2006 lisans programının uygulayan 17 akademisyen ve programın uygulandığı 42 mezun, son sınıf öğrenci ile sınırlandırılmıştır.

5. Arştırmada temel bilgi toplama aracı olarak “anket” uygulanmıştır. Bu nedenle, bilgi toplama aracının doğasından gelen sınırlılıklar bu araştırma için de geçerlidir.

6. Araştırmada sadece sanat eğitimi kapsamındaki resim-iş eğitimi kavramıyla sınırlandırılmıştır.

1.7. TANIMLAR

GEIFA : Getty Education Institute Fort Te Arts

GÜRİÖB : Gazi Üniversitesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü

İçerik : Öğretim programlarında üzerinde durulması ve işlenmesi istenen konu ve etkinlikler.

İOİEP : İlköğretim Okulu İş Eğitimi Programı

Öğretim elemanları: Yüksek öğretim kurumlarında görevli profesör, doçent ve yardımcı doçent, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi ve uzmandan oluşur.

Program : Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmeni Yetiştirme Programıdır.

Sanat Eğitimi : Güzel sanatlar ve sorunlarına ilişkin olarak verilecek kuramsal bilgilerin programlanması ile çeşitli güzel sanatlar dallarında yaptırılacak uygulamalı çalışmaların düzenlenmesi ile ilgilidir. (Erbay, 2000)

(27)

Sanat Eğitimbilimi: Yetişmekte olan insanın yaratıcı sanatsal eğitiminin, sürekli olarak gelişme içinde bulunan bir dizge olarak ele alındığı bilim dalıdır.(San, 1983, s.21)

TTKB : Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı

Yeterlik : Belli biri yada mesleğe karşı anlık, normal insanlarla yarışma görevini yerine getirme.

Yükseköğretim : Milli Eğitim sistemi içlerinde, ortaöğretime dayalı, en az dört yarı yılı kapsayan her kademedeki eğitim-öğretimin tümüdür.

BÖLÜM II

KURAMSAL ÇERÇEVE

2.1.Sanat (Plastik Sanatlar) Kavramınn Tanımlanması

İnsanlık tarihiyle yaşıt olan sanat kavramı, çağlara göre çok değişik anlamlar kazanmıştır. Sanat; bir duygunun, bir tasarının veya güzelliğin ifadesinde kullanılan yöntemlerin tümü ve bu yöntemler sonucunda ulaşılan üstün yaratıcılık gücüdür. Sanat; insanla nesnel gerçekçilik arasındaki estetiksel ilişki, hoşa giden uyumlar yaratma çabasıdır. (Uludağ, 1993, s.129).

Ünver sanatı, “kültürlerin biçim almış, somutlaşmış anlatımıdır; dünü anlattığı gibi bugünüde anlatmaktadır” derken.Fransız sanat bilimcisi Charles Lalo sanat “ hayattan uzak veya hayata yakın değil, hayatın içinde olmak zorundadır” diyerek sanatın yaşamda vazgeçilmezliğini belirtmiş. (Erbay,2000, s.5) Yetkin ise “sanat yalnız hayatta olmayan şeyi hayata katmakla kalmaz, hayatta olan şeyi de güzelleştirir” demiştir. (Yetkin,1962, s.59)

Son olarak; sanat insanın kendini ifade etme yollarından biridir. İnsanla çevresi arasında denge sağlayan bir çeşit iletişim aracıdır.

(28)

2.2. Atatürk Dönemi Sanat Anlayışı

Güzel sanatlar alanındaki gelişmeler incelendiğinde, Atatürk dönemindeki başarılar açıkça öne çıkar. Güzel sanatlarla ilgili olarak Atatürk tarafından ifade edilen sözler, Atatürk devrimlerinin bu alana yansımasına ilişkin son derece önemli saptamaları aktaran birincil kaynaklar olduklarından, bunların en önemlilerine burada yer vermek gerekmektedir:

“Bir millet ki, resim yapamaz, bir millet ki, fennin icap ettirdiği şeyleri yapamaz, itiraf etmelidir ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri,1959, s. 67).

“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir… Bir millet sanata ehemmiyet vermedikçe büyük bir felakete mahkûmdur.” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, 1959, s.125).

“Efendiler… Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta reisi cumhur olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız.” (Özgü, 1964, s. 54.)

Mustafa Kemal ATATÜRK sanata yaklaşımıyla sadece dönemine değil günümüze de ışık tutmuştur.

2.3 Sanat Eğitimi Kavramı, Tanım veKapsamı

Sanatın eğitiminin önem ve gerekliliğinin kavratılması boyutunda anlam kazanan sanat eğitimi kavramı;

XX. yüzyılın başından bu yana güzel sanatların tüm alanlarını ve biçimlerini içine alan, okul içi ve okul dışı yaratıcı sanatsal eğitimi tanımlamaktadır. Dar

(29)

anlamda ise, okullardaki ilgili bölüm ve sınıflarda bu alana ilişkin olarak verilen dersleri tanımlar (San, 1983, s.19).

Sanat eğitimi, sanat uğraşısında bulunan kişide ve sanat eseri ile karşılaşıp, onu değerlendirende harekete geçen tüm zihinsel yeti ve süreçleri, duygu, algılama, imgeleme, düşünme, anma ve çağrışım gibi güçleri eğitmektir (Balamir, 1996, s.16).

“Sanat eğitimi biçim oluşturan düşünme etkinliğidir” (Gökaydın, 1996,s.27).

Sanatın evrenselliğinin anlamı ortak bir beğeni anlayışı, ortak sanatsal dilin kullanılmasıyla açıklanabilir. Bu da sanat eğitimi yoluyla gerçekleştirilebilir (Balcı, 1996, s.19).

Geçmişle gelecek arasında iletişim kurmanın çevreyi zenginleştirmenin sağlanmasında büyük yarar sağlayacak olan sanat eğitimi ile bireylerin tasarlayabilme yeteneğinin geliştirilmesi yaratıcı, kendine güveni olan, estetik beğeni düzeyi yüksek gençler yetiştirmek eğitimin amacı olmalı, bu amaca ulaşıldığı zaman aynı niteliklere sahip uygar bir toplum da yaratılmış olacaktır (Ersoy, 1993, s.276).

2.3.1. Sanat eğitiminin birey ve toplum için önemi

Toplumun en küçük üyesi olarak düşüneceğimiz insanın (çocuğun-gencin), bireyin gerçekten uygar bir kişi olması ve buradan da uygar bir toplum oluşturmanın amaçlandığını dikkate alırsak sanat eğitiminin daha geniş bir boyut içindeki görünümünü vurgulamış oluruz (Türkdoğan,1984).

Hausmann sanat eğitiminin birey için önemini şöyle tanımlar: “Sanat eğitimi; bireyin duygu düşünce ve izlenimlerini anlatabilme yetenek ve yaratıcılığını estetik bir düzeye ulaştırmak amacıyla yapılan çabadır. Sanat eğitimi; gençlere, estetik yargı yapabilme konusunda yardımı amaçlarken, yeni biçimleri hissedip eğlenmeyi ve heyecanlarını doğru biçimde yönlendirmeyi öğretir” (Erbay, 2000).

(30)

Arnstine Donald ise Art Education Theories (1985) adlı kitabında sanat eğitiminin toplum için önemini şu şekilde açıklamaktadır:

“Eğer okullarda sanat eğitimi öğretilmezse, okulların eğitici görevi de azalır. Başarılı bir eğitim insanı değiştirir ve bu değişim insanda her yönden olmak zorundadır. İnsanoğlu duygusuz ve sadece beyniyle hareket eden bir canlı olsaydı, belki de sanat eğitimine ihtiyaç olmazdı. Fakat insan düşünen ve hisseden bir canlıdır. İşte bu özellik, sanat eğitimini vazgeçilmez yapmaktadır. Kişinin duygularına ve düşüncelerine yani insani niteliklerine hitap eden öğrenme, bireyi topluma hazırlar ve ona başarı yolunu açar” (Erbey, 2000).

2.3.2. Sanat eğitiminin gerekliliği

Sanat eğitimi hayatın içinde ve bireylerin yaşamının birçok alanında gereklidir. Bunun için;

Sanat eğitimini gerekli kılan etkenler:

1. Toplumsal neden; günümüzde sanat eğitimini gerekli kılan en önemli neden, toplumun giderek sanayileşmesi ve insanların mekanik bir ortama yöneltilmesi sonucu bireye bir takım değerler yüklenmesidir. Sanat eğitimi; doğa, madde ve insan arasında ilişkiyi geliştirmeyi sağlar.

2. Psikolojik neden; bireyi üstün kılan tasarım ve yaratma yeteneğidir. Sanat eğitimi bu yetiyi en özgür uygulama alanıdır. Yaratma olayı psikolojik olarak algılamaya yöneliktir. Algı, duyu organlarımız yoluyla çevre hakkında edindiğimiz bilgilerin toplanması ve yorumudur. Ancak bireyde bulunan yaratma gereksinmesi kısıtlanırsa, ruhsal yönden uyumsuz bir insan haline döner. Oysa sanat eğitimi; algılama, yaratıcı düşünme, hayal gücü geliştirme, analiz ve sentez, yaratıcı problem çözme ve yorumlamayı içerir.

3. Estetik neden; estetik, bireyde ayırt edici kuvvettir. Bu, seçme olayını da beraberinde getirir. Bu da sanat eğitimini gerekli kılar. (Artut, 2001)

Sanat eğitimi gerekliliği yukarda anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere, 21.yy insanının uygar, ruhsal gereksinimleri doyurulmuş, dengeli, kendine güvenli teknolojik gelişmeler karşısında denge oluşturmasına yardımcı olacaktır.

(31)

2.3.3. Sanat eğitimin amaçları

Erbay “sanat eğitimi bireysel amaçların yanında, sanatı yaymak ve izleyene olumlu mesaj iletmektir” derken.(Erbay, 1997) Kavcar sanat eğitiminin amacını; “ sadece üreten, yaratan sanatçı değil, genel anlamda güzeli arayan, estetik duyarlılık taşıyan insanlar yetiştirmektir” görüşündedir. (Kavcar, 1990, s. 265).

Erbay sanat eğitiminin amaçsal yaklaşımlarını,

• Kişiye yönelik amaçsal yaklaşımlar: öğrenmeye teşvik etmek, Sorunlarını çözmeye yönlendirmek, doğruyu ve güzeli bulmaya yöneltmek, meslek edindirmek, kültürel değerlere sahip çıkmak, yaratıcılığı geliştirmek, kendini ifade edebilmek, toplumsal değerleri kazanmak, estetiksel değerler edindirmek, duyguların dışavurumunu sağlamak diye sıralamaktadır.

• Topluma yönelik amaçsal yaklaşımları ise; sanatçı yetiştirmek, endüstriye hizmet etmek, sanat yöntemlerini geliştirmek, geleneksel değerlere ve estetiksel değerlere sahip çıkmak olarak sıralar. (Erbay, 1997, s. 27)

Gen bu amaçlara üçüncü bir amacı, doğa ve kültür değerlerine sahip çıkma anlayışının geliştirilmesine dönük amaçları eklemiş. Bu amaçlarda;

• Ulusun ve başka ulusların sanat değerlerini takdir etme

• Sanat eserlerinin doğduğu yerde kalması gerektiğinin bilincine varma

• Sanat ve sanatçılar hakkında çıkan yayınları ve sergileri izlemesine yardımcı olarak, beğenisini geliştirme dile getirilmiştir.

<http://www.egitim.aku.edu.tr/gel.htm>

2.4. Dünyada Sanat Eğitimine Bakış

Sanat eğitiminin dünyadaki gelişimi, bu günün sorunlarına ışık tutan bilgilere ulaşmak ve değerlendirmek için önem taşır.

(32)

Dünya sanat eğitimi tarihi kavramı, XIX. yy. başlarında Avrupa’da ortaya çıkar. XIX. yy. yarısından sonra ise önce endüstrileşme sürecinde önde olan ülkelerde olmak üzere geniş kitlelerde etkili olur ve genel eğitim sistemi içinde önemli bir konuma gelir. <www.kulturbakanligi.gov.tr>

XIX. yy. sonlarında ise sanat eğitiminde amaç endüstrinin hizmetinden kişinin estetik yargı yetisinin geliştirilmesine kaymıştır (Kırışoğlu, 2002, s.17). 1919’da Wolter Gropius tarafından Weimer’de kurulan Bauhaus çok amaçlı bir uygulamalı sanat okuludur. Amacı öncelikle, gelişen teknoloji ile çağdaş sanatın iş birliğini sağlamak ve bu iş birliği ile sanatı halka götürmektir. 1933’te kapatılmıştır. Göçe zorlanan öğretmenlerde İngiltere’ye, İsviçre’ye ve Amerika’ya giderek Bauhaus’un düşünce ve uygulamalarını geliştirerek yaymışlardır (Kırışoğlu, 2002, s. 27).

XX. yy’ın ilk yılları eğitimde çocuğun bir bütün olarak gelişimine ilişkin araştırmaların yapıldığı, eğitimde deneyimin yaşantı zenginliğinin önem kazandığı yıllardır (Kırışoğlu, 2002, s.18).

J.Dewey(1859-1952), 1938 yılında yazdığı “Experience and Education” adlı kitabında; çocukta sanat eğitimi yoluyla yaratıcılığın kazandırılması görüşünü savunmuştur (Erbay, 2000, s. 23).

1930’lu ve 40’lı yıllarda İngiltere’de sanat eğitiminden beklenen işlevler, görsel belleğin, yaratıcılığın, düşlemin geliştirilmesi, bellek depolarının güzel imgelerle zenginleştirilmesidir.

Lowenfeld’in çalışmaları ise özellikle psikoloji biliminin yardımıyla sanat eğitimini bilimsel bir temele oturtma çabalarında önemli bir yer almaktadır. (Artut, 2001). 20. yüzyılın ortalarından sonra, II. Dünya savaşı toplumlarında görülen çöküntüyü onarmak, diğer taraftan hızla endüstrileşen toplumlardaki yabancılaşmayı,

(33)

bu etkiler altında Almanya’da Müzsel eğitim, İngiltere’de de H.Read’in öncülüğünü yaptığı “Sanat Yoluyla Eğitim” görüşleri ortaya çıkmıştır (Kırışoğlu, 2002, s.24).

1960’lı yıllarda sanat eğitiminde, sanatın öğretiminde söz edilmeye başlanmıştır. Bu bilişsel yaklaşım daha sonra sanat eğitiminde disiplin-odaklı programları gündeme getirmiştir. (Kırışoğlu, 1997, s.1-9)

1970’li yıllarda sanat eğitiminde daha disiplinli ve zihinsel bir yaklaşıma ağırlık verilmiştir. Edmund Feldman(1970), eleştirel düşünme sistemini geliştirmiştir. Bu kuramı, Lois Lankford(1992)dört belli başlı sanat kuramı ile ilişkili estetik araştırmalar yönünde geliştirmiştir. “Eisner (1972) sanatın bir bilişsel gelişim olduğunu savunmuştur. Disiplin Odaklı Sanat Eğitimi uzun bir süre içinde bütün dünyada yaygınlık kazanmıştır. (Özsoy,1993, s.63).

“Wilson’lar(1977) ortaya attıkları kopya kuramı ile eski tabuları yıkmışlardır. Michael Parsons(1983)estetik görüş aşamalarını saptamıştır” “John Michael(1983) gençlerin sanat yapma yönelimlerini Lowenfeld’in düşüncesini temel alarak sınıflandırmıştır. Gilbert Clark ve Enid Zimmerman(1987) yetenekliler için bir program önermişlerdir. (Kırışoğlu, Stokrocki, 1997, s.1- 9).

H.Gardner(1984) “Çoklu Zekâ Kuramı sanat eğitimini doğrudan ilgilendiren önemli noktalar içermektedir. (Artut, 2001).

Amerika’da 1980’lerde Getty Vakfında uygulamaya başlanan “Disiplin Odaklı Sanat Eğitimi” olarak ortaya çıkan sanat eğitimi yöntemi, estetik, sanat tarihi, sanat eleştirisi ve uygulama disiplinlerini birleştirerek çok yönlü gelişmeyi öngörmektedir. (Özsoy, 1998, s.63).

Bugün Amerikan okullarında sanat eğitimi; insanların tecrübelerini anlayabilmelerine yardımcı olmak amacı gütmektedir (Erbay, 2000, s.33).

(34)

Günümüz plastik sanatlar eğitimi; geçmişten farklı olarak sosyal aktivite, bireyin üretici ve boş zamanlarını değerlendiren, ruhsal açıdan rahatlamasını sağlayan amaçlar içermektedir.

2.5. Ülkemizde Plastik Sanatlar Eğitiminin Gelişimi

Ülkemizde sanat eğitiminin bu günkü durumunu anlayabilmek için geçirdiği aşamaları dört ana başlıkta değerlendirmek araştırmaya yardımcı olacaktır.

2.5.1. Cumhuriyet öncesi dönem

Cumhuriyet kurulmadan önceki plastik sanatlar eğitimimizin tarihine kısaca bir bakarsak;

1795’de açılan Mühendishane-i Berri- Hümayun’un ders programında hat sanatının yanı sıra resim dersi de konulmuştur. (Telli,1990) 1834 Mühendishane-i Bahr-ı Humayun ve Mühendihane-i Berri-i Humayun’daki resim dersi etkinlikleri her ne kadar askeri amaçlı bir haritacılık ya da teknik resim niteliğinde bile olsa sanat eğitimi bakımından zemin hazırladığı söylenebilir (Renda, Erol, 1980, s.20).

Tanzimat sonrası 1862’de açılan ilk öğretmen okulu programlarında resim derslerinin uygulandığı görülür. (Ergin, 1977, s. 416–417).

Askeri Rüştiye Mekteplerine 1869’dan itibaren serbest resim dersleri konulmuştur. Dört yıllık öğrenim süresi olan Menşe-i Muallimin Okulu’nda resim öğretmeni yetiştirilmiştir (Özsoy, 1996a, s.112). Birinci Meşrutiyet döneminde Rüştiye ve İdadilerin ilk beş yılındaki ders programlarında güzel sanatlar içerikli

(35)

güzel yazı ve resim dersi okutulmakta iken Darülmuallimat üç yıllık öğretiminde de resim dersi okutulmaktadır (Akyüz, 1997, s.202–215.)

Cumhuriyet dönemine kadar sanat eğitimi bakımından en önemli gelişme, Osman Hamdi Bey’in 1883’te kurduğu Güzel Sanatlar Akademisidir. (Eldem,1970, s. 34).

Ülkemizde sanat eğitim alanındaki ilk hareketler 1908 Meşrutiyeti ile başlar. II. Meşrutiyette 1913’te çıkarılan “İlköğretim Geçici Kanunu” ile altı yıl olarak zorunlu kılınmış olan ilköğretim programında olduğu gibi ortaöğretim anlamındaki erkek ve kız sultanilerinde de resim derslerine yer verildiği görülmektedir. Sanayi mekteplerinde ise geometrik motifler ve özellikle arabesklere dayalı programlar yürütülmekteydi. (Özsoy, 1996a, s.114).

1910’da Avrupa’ya gönderilen Baltacıoğlu (Aytaç, 1978, s.4) resim(sanat) eğitiminde hem teorik hem de uygulamaya dönük birçok yeniliklere imza atmıştır (Baltacıoğlu,1964).

2.5.2. Atatürk dönemi sanat eğitimi anlayışı

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün döneminde sanat eğitiminde yaşanan gelişmeler göz önünde bulundurularak ayrı bir başlıkta değerlendirilecektir.

Atatürk,“Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür.” Diyerek, yeni devletin kültürel temeller üzerine kurulduğunu vurgulamıştır. Kültürün önemli bir boyutu da sanattır. (Kavcar, 2003).

(36)

Atatürk, yeni ve milli bir devlet kurarken kültür ve sanat konularıyla da çok yakından ilgilenmiş, devletin görevleri arasına bu konularla uğraşmayı da katmış, sanata ilgiyi devlet politikası haline getirmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürk dönemi kültür ve sanat ortamına baktığımızda çok net, ilkeli, evrensel gerçeklerden kopmayan, ulusal ve kararlı bir kültür ve sanat politikası ile karşılaşıyoruz. Devletin, tüm sanatçılarına maddi ve manevi olarak destek verdiği, kültür ve sanat alanlarında çalışacak donanımlı kişilerin görevlendirildiği, görev alan her kişinin de görevini en iyi şekilde yapmaya çalıştığı görülmektedir.

Yukarıdaki gelişmelerden de anlaşılacağı gibi Atatürk dönemi sanat ve sanat eğitiminin kat ettiği yol, Türkiye’nin bu alanda gelişmesine öncülük etmiştir.

2.5.3. Cumhuriyet sonrası dönem

Türkiye Cumhuriyeti kültürel temeller üzerine kurulmuştur. Atatürk 1932 yılından ölümüne kadar her yıl yaptığı açık konuşmalarında kültür ve sanat konularına önemle eğilmiştir. 5 Eylül 1923 tarihli hükümet programında, “gerekli yerlerde milli müzeler oluşturulacağı, milli eserlerin toplanmasına, milli yaratıcılık ve sanatın gelişmesine çalışılacağı” belirtilmektedir (Kavcar, 1983, s.505–508).

1924’te Tevhid-i Tedrisat Yasası resim dersleri programlarda yer almaya başlamıştır. (Pekmezci, 1997, s.42). 1924 yılında kabul edilen bu kanunla bale, opera, heykel, resim gibi sanat kollarının kolay ve çabuk yayılması sağlanmıştır.

Sanat eğitiminde etkili olan düşünceleri ile Baltacıoğlu, Tonguç ve ayrıca Türkiye’de eğitim konusunda rapor hazırlamak üzere çağrılan yabancı uzmanlar çevresinde oluşmuştur. 1924’te John Dewey, raporunda resim-iş öğretmeni yetiştirilmesi güzel sanatların da geliştirilmesi gerektiğine değinmektedir (Etike,

(37)

1926’da Leipzig Pedagoji Enstitüsü profesörlerinden Stiehler ve Frey, resim ve elişi öğretmenleri için “İş İlkelerine Dayalı Öğretim Kursu” açmak için Türkiye’ye gelmişlerdir (Etike, 1991, s.244). 1927’de İstanbul Sanayi-i Nefise Mektebinde resim öğretmenliği kursu açılmıştır (San, 1998a).

Dewey’in raporu doğrultusunda, 1926 yılında Ankara’da Gazi Öğretmen Okulu(Gazi Eğitim Enstitüsü) açılır. Cumhuriyet dönemi eğitimini etkileyen en önemli kuruluşlardan biri olan Köy Enstitüleri 1940’lı yıllarda Tonguç öncülüğünde açılmış köyün çok yönlü kalkınmasını amaçlayan bu eğitim kuruluşunda sanat çalışmaları büyük önem taşımıştır. Köy enstitüleri 1947’de kapanmıştır (Telli, 1995, s. 43).

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında sanat eğitimi için elverişli bir ortam oluşturan müzelerin açıldığı, resim ve heykel sergilerinin düzenlendiği, güzel sanatların tüm dallarının geliştirilmesi ve kurumlara kavuşturulması için çaba harcandığı görülmektedir (Kavcar, 1983).

1936 yılında ülkemizi ziyaret eden Amerikalı uzman Parker raporunda; okullarda resim öğretiminde yaratıcılığın engellendiği yönündedir.

1950’li yıllarda ise “Sanat Yolu ile Eğitim” görüşü yaygınlaşmaya başlar. İlk öğretmen okullarının programlarında 1953–1973 yılları arasında resim-iş dersinin yoğunluklu olarak yer aldığı görülecektir (Telli, 1990, s.25).

1962 yılında 7.Milli Eğitim Şurası’nda Güzel Sanatlar Komisyonunun raporunda plastik sanatlar eğitiminin önemsenmesi, sanatçıların desteklenmesi, bölge kültür merkezlerinin kurulması, devletin gerçek bir sanat politikası olması istenmiştir. (Arısoy, 1994). 1974’teki 9.Milli Eğitim Şurası’nda ise resim dersleri seçmeli dersler arasına alınmıştır.

(38)

Cumhuriyet dönemi sanat eğitimimizin canlı ve ilerici yaklaşımıyla parlak bir dönemidir.

2.5.4 Yakın dönem

Yakın dönem sanat eğitimi tarihimizde yaşananlara baktığımızda;

1981 tarihinde kabul edilen 2547 sayılı yüksek öğretim kanunu uyarınca MEB’ na bağlı bütün yüksek öğretim kurumları ilgili üniversitelerin bünyelerinde toplanmıştır(TTKB, 1983, s.25). 1982 de Yüksek Öğretim Kanunu ile üniversitelere bağlanan resim-iş eğitimi bölümleri dört yıllık lisans düzeyinde eğitim vermeye başlamıştı. (Kırışoğlu, Stokrocki,1997).

02–10 Mayıs 1992 tarihleri arasında Birmingham Güzel Sanatlar ve Tasarım Enstitüsü iki öğretim üyesi konuk, Gazi Üniversitesi Dekanının talebi üzerine Eğitim Fakültesi’nin Resim İş Bölümü’nde incelemelerde bulunmuş sanat eğitimi hakkında görüş ve önerilerini belirttikleri bir rapor hazırlamışlardır.

1989–1990 öğretim yılında İstanbul’da, 1990–1991 öğretim yılında da Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir ve sonraki yıllarda başka illerde Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri’nin açılmıştır.(Etike, 1995)

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nda 1991 yılında kurulan Resim Dersleri Müfredat Programları Geliştirme Komisyonunun yaklaşık bir yıl süren çalışmaları sonucu 1992–93 “İlköğretim Kurumları Resim-iş Dersi Öğretim Programı” hazırlanmıştır (Özsoy, 1993, s.69).

1992 programının o güne dek resim iş dersi öğretim programlarında tasarım eğitimine, iş veya iş teknik eğitiminden bağımsız olarak yer veren ilk program tasarısı olduğu söylenebilir. (İOİEP, 1991, s.101).

(39)

Son dönemlerde; 2006 yazında hazırlandığı bilinen Görsel Sanatlar programı, ilk ve ortaöğretimde yaşanan program değişiklikleri, İş Eğitimi dersinin yerini alan Teknoloji Tasarım dersleri uygulama aşamasındadır.

2.6. Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü

2.6.a) Kuruluşu

Cumhuriyet tarihimizin ilk en köklü kurumu olan ve resim-iş öğretmeni yetiştirmeyi amaçlayan Gazi Terbiye Enstitüsü Resim El İşleri şubesi 1932-1933 yılında kurulmuştur.

Bu şubeden mezun olanlar eğitim gördükleri bölümlere göre ortaokullarla, öğretmen okullarına ve liselere resim öğretmeni, iş dersi ve atölye öğretmeni olurlar. (MTTK,221/10.11.1932, s.617- 620).

İsmail Hakkı Uludağ, Şinasi Barutçu, Hayrullah Örs, Mehmet Ali Akademir, Malik Aksa, Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü’nde açılan resim ve el işleri şubesi öğretmenliğine atanırlar.( MTTK, 190/12.10.1932, s.552) İsmail Hakkı Tonguç Köy Enstitüleri gibi Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-iş Bölümünün de kurucusudur. (Köksal, 1998, s.112).

Gazi Terbiye Enstitüsü Resim ve El İşleri şubesi kuruluşu ve amaçları ile kendinden sonra açılan resim öğretmeni yetiştiren eğitim kurumlarının öncüsü olmuştur.

(40)

2.6.b) Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nde eğitim

Gazi Resim-İş bölümündeki eğitim programları araştırmanın evreni olan programı anlayabilmek ve değerlendirebilmek aşamasında anlam taşımaktadır.

1932 yılında hazırlanan ilk Resim ve Elişleri Şubesi programlarına detaylı olarak rastlanılmamıştır (MTTK,141/22.8.1932). Resim ve Elişleri Şubesi’nin 1934 yılında bir şube altında birleştirilmesinden sonra, aynı yıl Resim-iş Bölümü programı yeniden düzenlenir.

1934 programında ders gruplarının toplam saat oranı; Resim atölye dersleri %21.11. Diğer Sanat atölye Dersleri %19.99, İş atölyesi dersleri %26.66, Öğretmenlik Meslek dersleri%15.55, Genel Kültür ve Kuramsal dersler %16.66’dır (MTTK,184/12.8.1934).

Programların 1941 yılına kadar uygulanmasından çıkan sonuçlara dayanılarak yeni bir program hazırlanmıştır.(Gazi Orta Öğretmen Okulu ve Terbiye Enstitüsü Müfredat Programı, 1941). Programda ders gruplarının üç yıllık toplam derslere oranı Resim atölye dersleri %20.20, Diğer Atölye Dersleri %26.26, İş Atölyesi Dersleri %20.20, Öğretmenlik Meslek dersleri %10.10, Genel Kültür ve Kuramsal Sanat Dersleri %23.23 dür. (Etike, 1991, s.119).

Bu programın bir başka yeniliği de öğrencinin bir deneme (Tez) konusu seçmesidir (Milli Talim Terbiye Heyeti Kararları, 424/11.11.1944: 89). Buna göre Resim Atölyesi dersleri %19.80, diğer Sanat Atölyesi Dersleri %25.74, İş Atölye Dersleri 19.80, Öğretmenlik Meslek Dersleri %9.90, Genel Kültür Dersleri %24.75 oranındadır.

1947 haftalık ders dağıtım programlarında ise Resim Atölye Dersleri %20.00, İş Atölyesi Dersleri %30.00, Öğretmenlik Meslek Dersleri %11.00, Genel Kültür ve Kuramsal Sanat Dersleri %11.00, Diğer Atölye Dersleri %28.00 oranındadır (Etike,

Şekil

Tablo  3.  GÜRİÖB’nde  görevli  öğretim  elemanlarının  soru  7’ye  verdikleri  yanıtların dağılımı ve yüzdesi
Tablo  5  incelendiğinde;    Fiziki  ortam  ve  teknoloji  kullanımı  açısından  1999–2006 yılları arasında uygulanan Gazi Resim-İş Öğretmenli lisans programının,
Tablo  6.  GÜRİÖB’nde  görevli  öğretim  elemanlarının  soru  1’e  verdikleri  yanıtların dağılımı ve yüzdesi
Tablo  8.  GÜRİÖB’nde  görevli  öğretim  elemanlarının  soru  3’e  verdikleri  yanıtların dağılımı ve yüzdesi
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Yöntemler: Kronik Otitis Media (KOM) tanısı ile mastoidektomi uygulanan 23 hastaya, preoperatif ve postoperatif olarak bilateral fasiyal sinir elektronörografisi yapıldı..

Modelde bitkisel üretimdeki en önemli maliyet unsurları olan mazot ve gübre fiyatlarının; arpa, mısır ve ayçiçeği fiyatlarına istatistiki olarak anlamlı ve pozitif

黃斑部退化 返回 醫療衛教 發表醫師 許紋銘教授 發佈日期 2010/01 /26 ~

雷射除痣 發佈日期: 2009/10/30 下午 03:12:59 更新日期: 2011-04-25 4:54 PM

Sıbyan mektebinde ilimlere giriş derslerini aldığı, rüşdiyye mektebinde ise Arapça dilbilgisi, Gülistan, coğrafya okuduğu, Türkçe ve Fransızca okuyup

The odds ratios of all stroke and ischemic stroke were 1.32 and 1.66, respectively, for those who consumed well water with an arsenic content of ≥50μg/L compared with those

Due to the increasing trends in drug resistance, this study was aimed to monitor local resistance patterns and distribution of Shigella isolates in Afyonkarahisar, Turkey.. Material

Santral sinir sistemi tutulumu genellikle baflka bir odaktaki enfeksiyona sekonder olarak geliflir ve en s›k serebral apse fleklinde ba¤›fl›kl›k sistemi bask›-..