• Sonuç bulunamadı

Yıl 1935,maaşla bir araba aldım

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yıl 1935,maaşla bir araba aldım"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Fazıl Zobu anlatıyor:

/ T - - T O h Z ^ Z

Yıl 19359 maaşla

bir araba aldım

&

v^

Okulu yeni bitirmişim.

Tekel’de mühendisim. Maaşım

160 lira. Ayakkabı 4.5-5 lira,

en âlâ lokantada yemek 55

kuruş. 1 aylık maaşımla

kullanılmış araba almıştım.

Ekonomi Servisi — Fazıl

Zobu, 1915 doğumlu. Bugün 71 yaşıda.

İstanbul Sanayi O dası’mn üst yönetiminde tam 11 yıl görev yapmış. 1963-72 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkanı, 1975 - 78 yılları ara­ sında Meclis Başkanı olmuş. Dolayısıyla İstanbul sanayii­ ni temsil eden en yetkili ağız olarak yıllar boyu fiyatları, enflasyonu v s. yakından izlemiş.

“Siz hayata ilk atıldığınız yıllarda 1000 liraya ne alabi­

lirdiniz?” diye soruyoruz Fa­

zıl Bey’e.

“Bunu bilmem pek o ka­ dar kolay değil, çünkü biz ha­ yata atıldığımızda 1000 lira­ yı bir arada görmek sanırım

Yd 1935

M

(Baştarafı 1. Sayfada)

Sonra herhalde 1940’ların ba­ şında İpekiş, piyasaya erkekler için ipek gömlekler sürdü. Bu gömlekler çok şıktı, hele bir de cebinin üzerine monogram (is­ min baş harfleri) işlettiniz mi fi­ yakanızdan geçilmezdi. İşte bu gömlekler 1940’ların başında 25 liraydı. Yani müthiş pahalıydı, alınır gibi değildi.

Yine o yıllarda normal bir çift ayakkabı 4,5-5 liraydı. Ama sa­ fahata pek düşkün bir erkekse­ niz, ısmarlama güzel bir iskarpi­ ne 8-9 lira vermek gibi bir taşkın­ lıkta bulunabilirdiniz.”

Çiçeği burnunda bir mühendis olarak girdiği ilk işinden, hem de bir devlet kuruluşundan aldığı maaşla kullanılmış bir otomobil satın alabilen Fazıl Zobu’dan bi­ raz da lokanta ve eğlence yerle­ rinin o dönemdeki fiyatları hak­ kında fikir vermesini istiyoruz.

Fazıl Bey, tatlı tatlı anlatıyor:

“İstanbul’un en güzel lokan­ talarında bir öğle yemeği, tabii birinci sınıf kalitede 55 kuruştu. O parayı verip de her zaman ora­ larda yemek yiyemezdik tabii...

Barlarda bir kadeh viski 75 kuruştu. Sonra epey pahalılaştı, baktık 1,5 lira olmuş.

O yıllarda İstanbul’da aileler için Park Otel’den başka eğlen­ ce yeri yoktu. Oranın da malum bir müşterisi vardı, hatta her cu­ martesi kimin hangi masada otu­ racağı bile bilinirdi. Arjantinli Eduardo Bianco Orkestrası tan­ go çalardı. Mesela orada cumar­ tesi gecesi bir kişi 1,5 liraya çıkar­ dı. Sonra sonra 2,5 liraya çıkmıştı da, çok oluyor diye şikâyet et­ miştik.”

Fazıl Zobu, yine o tarihlerde

Beyoğlu’nda Tokatlıyan H an’ın karşısında yer alan Burla Bira­ derler oto galerisinde sıfır kilo­ metrede gıcır gıcır bir Chevrolet otomobilin 2 bin liraya müşteri beklediğini söyledikten sonra,

“ Hey gidi günler hey, o zaman­ lar hesabımızı kuruşla yapardık. Kuruşu artık çoktan unuttuk da, şimdi yavaş yavaş lirayı da unut­ maya başladık. 1 lira hiç olm a­ dığı gibi 5 lira, 10 lira da artık bir mana ifade etmiyor, zaten pek de

bulunmuyor” diyerek sözlerini

noktalıyor.

her babayiğidin harcı değildi”

diyor Fazıl Zobu ve genç bir m ühendis olarak Tekel’de göreve başladığı 1935 yılım Fi­ yatlar açısından şöyle anlatı­ yor:

“Okulu bitirdikten sonra

Tekel’de 1935 yılında 160

lira maaşla işe başladım. M e­ sela o maaşımla ben kullanıl­ mış bir araba almıştım. Ya da o zamanlar yeni yeni meşhur olan terzi İzzet vardı. M ese­ la ona İngiliz kumaşından müthiş şık bir elbise diktire- biliyordum. Şim di rahmetli oldu, terzi izzet yeni yeni meşhur olduğu o günlerde kumaşı da ondan olmak üze­ re İngiliz kumaşından bir elbi şeyi 60 liraya dikerdi.

(Arkası Sa. 8, Sü. 3 ’te)

Mşısel Arşıvitıue ıstaııuıii ö e ııty ı Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Özalizmin estirdiği dalga ile birlikte köşe dönme hesaplarının daha dolaysızlaştığı yılların ürünü olan İbrahim Tatlıses’ı “Ben de İsterem”

Faaliyetteki 20 nükleer reaktörün güvenli ğinin kontrolden geçirileceğini kaydeden Hindistan Başbakanı, ayr ıca Nükleer Denetleme Kurumu’nun, ancak katı güvenlik

► MELANGE: Sıcak sütlü kahve ► KURZ: Çok sert kahve ► OBERS: Kremalı kahve ► MOKKA: Sert, sade kahve.. ► KAPUZİNER: Viyana usülü kapiçino ► SCHWARZER:

Bu nakillerde bir vericiden alınan kök hücreler alıcının kendi kök hücrelerinin yerine konuyor, ancak önce alıcının kendi kök hücrelerinin radyasyonla ya da ilaçla

Aka Gündüz’ün büyük bir incelikle “fidan boylu” diye nitelediği o meş- hur, iri kıyım Langa hıyarından geriye sadece bir avuç anı kaldı. Anılardan biri hıyar

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

En az yüz yıllık perspektifi olan; Bir Kuşak - Bir Yol Projesinin, Asya, Afrika ve Avrupa’yı kara deniz ve demiryolları ile entegre edeceği, projenin hat üzerinde bulunan

Her bakımdan kıymeti çok yüksek olan Ege bölgesinde Arsıulusal İzmir Panayırı ekonomik kazançlarla bugün Avrupalıların endüstri ola- rak kabul ettikleri turizm için de