• Sonuç bulunamadı

Kamu sektöründe insan kaynakları yönetiminde personel güçlendirme yaklaşımının uygulanabilirliği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kamu sektöründe insan kaynakları yönetiminde personel güçlendirme yaklaşımının uygulanabilirliği"

Copied!
100
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

KAMU YÖNETĠMĠ ANABĠLĠM DALI

KAMU SEKTÖRÜNDEKĠ ĠNSAN KAYNAKLARI

YÖNETĠMĠNDE PERSONEL GÜÇLENDĠRME

YAKLAġIMININ UYGULANABĠLĠRLĠĞĠ

Yavuz Selim ÖKSÜZ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DanıĢman

Prof. Dr. Ali ACAR

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ KABUL FORMU

Yavuz Selim ÖKSÜZ tarafından hazırlanan KAMU SEKTÖRÜNDE ĠNSAN KAYNAKLARI YÖNETĠMĠNDE PERSONEL GÜÇLENDĠRME YAKLAġIMININ UYGULANABĠLĠRLĠĞĠ baĢlıklı bu çalıĢma ……../……../…….. tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile baĢarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiĢtir.

BaĢkan Ġmza

Üye Ġmza

(4)

ÖZET

Örgütlerde değiĢen beklenti ve geliĢmelerle beraber insan kaynaklarının önemi gittikçe artmıĢ, insan faktörü giderek ön plana çıkmıĢtır. Örgütlerin sahip oldukları kaynaklarını en iyi Ģekilde kullanmalarının gerekliliği de bir baĢka önemli konu olmuĢtur.

Hem özel sektör hem de kamu sektöründe insan kaynakları yönetiminin son dönemde öne çıkan yöntemlerinden biriside personel güçlendirme uygulamalarıdır. Kısaca “iĢi yapanın aynı zamanda karar veren” kiĢi de olması Ģeklinde ifade edebilecek olduğumuz personel güçlendirme uygulamalarında elde edilen baĢarılı sonuçlar bir çok araĢtırma bulguları arasındadır. Bu çalıĢma ile personel güçlendirme uygulamaları konusunda Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü çalıĢanlarının durumunu ortaya çıkarmak hedeflenmiĢtir. Alan çalıĢmasında örnek kütle olarak belirlenen Tapu ve Kadastro V.Bölge Müdürlüğü çalıĢanlarına personel güçlendirme anket formu elden dağıtılarak geri dönüĢümü sağlanan anketler SPSS 16. Paket programı aracılığıyla analiz edilmiĢtir.

Elde edilen bulgular Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde yetersiz düzeyde personel güçlendirme uygulamalarının bulunduğunu göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Kamu sektörü, Ġnsan kaynakları yönetimi, Personel güçlendirme, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü.

(5)

SUMMARY

In conjunction with changing expectations and improvements, the importance of the human resources has increased more and more, human factor has loomed large in organizations.

One of the recently arising methods in human resources management, in both private sector and public sector, is empowerment. The successful results obtained from empowerment applications, which we can express as “the person doing the job should also be the one deciding on it”, is already available among many research findings. In this study, the target is to put the case of the working people in General Directorate of Land Registry and Cadastre about empowerment applications. In field work, empowerment survey sheets were delivered to the working people in V.Regional Directorate of Land Registry and Cadastre who were chosen as target group and the returning surveys were analysed through SPSS 16th package software.

The obtained results show that the level of the empowerment applications in the General Directorate of Land Registry and Cadastre are insufficient.

Keywords: Public Sector, Human Resources Management, Empowerment, General Directorate of Land Registry and Cadastre

(6)

İçindekiler

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI ... ii

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ KABUL FORMU ... iii

ÖZET ... iv

SUMMARY ... v

ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... x

TABLOLAR LĠSTESĠ ... xi

GĠRĠġ ... 1

BÖLÜM:1 ĠNSAN KAYNAKLARI YÖNETĠMĠ ... 3

1.1. Ġnsan Kaynakları Yönetimi ve Tanımı ... 3

1.2. Ġnsan Kaynakları Yönetiminin Önemi ... 6

1.3. Ġnsan Kaynakları Yönetiminin Amaçları ... 7

1.4. Ġnsan Kaynakları Yönetiminin Ġlkeleri ... 8

1.4.1. Verimlilik Ġlkesi ... 8

1.4.2. EĢitlik Ġlkesi ... 8

1.4.3. Güvence Ġlkesi ... 9

1.4.4. Kariyer Ġlkesi ... 9

1.4.5. Halef YetiĢtirme Ġlkesi ... 10

1.4.6. Açılık Ġlkesi ... 10

1.5. Ġnsan Kaynakları Yönetiminin Fonksiyonları ... 11

1.5.1. Ġnsan Kaynakları Planlaması ... 11

1.5.2 ĠĢ analizi ... 12

1.5.3 Personel Bulma ve Seçme ... 12

1.5.4. Endüstriyel ĠliĢkiler ... 13

1.5.5. ĠĢ Değerlemesi ve Ücretleme ... 13

1.5.7. Performans Değerleme ... 15

1.5.8. Kariyer GeliĢtirme ... 16

1.6. Kamuda Ġnsan Kaynaklarının GeliĢimi ... 16

1.7. Kamu Yönetimindeki Yenilik Ġhtiyacı ve Ġnsan Kaynakları Yönetimi ... 19

1.8. Kamuda Ġnsan Kaynaklarındaki Yenilikler ... 20

1.9. Kamu ve Özel Sektörde Ġnsan Kaynakları Yönetiminin KarĢılaĢtırılması... 21

1.9.1. Benzerlikler ... 21

(7)

BÖLÜM:2 PERSONEL GÜÇLENDĠRME ... 22

2.1. Personel Güçlendirmenin Tanımı ve Kapsamı ... 22

2.2. Personel Güçlendirme ile Ġlgili Kavramlar ... 23

2.2.1. Güçlendirme ve ĠĢ GeniĢletme ... 24

2.2.2. Güçlendirme ve ĠĢ ZenginleĢtirme ... 24

2.2.3. Güçlendirme ve Motivasyon ... 24

2.2.4. Güçlendirme ve Yetki Devri ... 25

2.2.5. Güçlendirme ve Katılımcılık ... 25

2.3. Personel Güçlendirmenin Temel Unsurları ... 25

2.3.1. Personelin Katılımı ... 26

2.3.2 Bilgilerin PaylaĢılması ... 26

2.3.3. Sorumluluk ... 27

2.3.4. Ödüllendirme ve Güven AĢılama ... 27

2.3.5. Ortak Hedeflere Yöneltme ... 28

2.3.6. Performans Değerlendirme ve Ödüllendirme... 28

2.3.7. Kaynaklara UlaĢabilirlik ... 28

2.3.8. Takım ÇalıĢması ... 28

2.3.9. Yönetimin Desteği ... 29

2.4. Personel Güçlendirmenin Altyapısını Hazırlayan Faktörler ... 29

2.4.1. Güçlendirme ve Lider ... 29

2.4.2. Güçlendirme ve Birey ... 30

2.4.3. Güçlendirme ve ĠĢbirlikçi YaklaĢım ... 30

2.4.4. Güçlendirme ve Yapı ve Süreç DeğiĢikliği ... 30

2.5. Örgütleri Personel Güçlendirmeye Yönelten GeliĢmeler ... 32

2.6. Personel Güçlendirmenin BaĢarılı Olması Ġçin Gereken ġartlar ... 33

2.6.1. Güçlendirme Ġçin Gerekli Organizasyon Yapısı ... 33

2.6.2. Güçlendirilecek Personel ... 38

2.6.3. Yöneticiler ... 39

2.7. Personel Güçlendirme Süreci ... 41

2.7.1. Personel Açısından Personel Güçlendirme Süreci ... 42

2.7.2. Yöneticiler Açısından Personel Güçlendirme Süreci ... 44

2.7.3. Örgüt Açısından Personel Güçlendirme Süreci ... 47

(8)

2.8.1. Yöneticilerden Kaynaklanan Sorun ve Engeller ... 48

2.8.2. Organizasyon Yapısından Kaynaklanan Sorun ve Engeller... 50

2.8.3. ÇalıĢanlardan Kaynaklanan Sorun ve Engeller ... 50

BÖLÜM 3: PERSONEL GÜÇLENDĠRMEDE TAPU VE KADASTRO ÖRNEĞĠ ... 52

3.1. Genel ... 52

3.2. Organizasyon Yapısı ... 54

3.3. Tapu ve Kadastro‟da Personel Güçlendirme ... 57

3.4. Tapu ve Kadastro ÇalıĢanlarının Personel Güçlendirme Algılarının Tespitine Yönelik Bir Uygulama ... 61

3.4.1. AraĢtırmanın Amacı ve Önemi ... 61

3.4.2. AraĢtırmanın Kapsamı ... 62

3.4.3. AraĢtırmanın Kısıtları ... 62

3.4.4. AraĢtırmanın Yöntemi ... 63

3.4.5. AraĢtırmanın Bulguları ... 64

3.4.5.1. Demografik Özelliklere ĠliĢkin Bulgular ... 65

3.4.5.2. Personel Güçlendirmeye ĠliĢkin Bulgular ... 67

3.4.5.2.1. ÇalıĢanlara Değer Verme ... 67

3.4.5.2.2. ĠletiĢim Ortamı ... 68

3.4.5.2.3. Yenilikçilik ... 69

3.4.5.2.4. Kararlara Katılım ... 69

3.4.5.2.5. Eğitim ve Mesleki GeliĢim ... 70

3.4.5.2.6. Ġnsiyatif ... 71 3.4.5.2.7. Yaratıcılık ... 72 3.4.5.2.8. Yetki ve Sorumluluk ... 72 3.4.5.2.9. Yönetim Tarzı ... 73 3.4.5.2.10. Öğrenme ... 74 3.4.5.2.11. Bilgiye EriĢim ... 75 3.4.5.2.12. Motivasyon ... 75 3.4.5.2.13. Takım ÇalıĢması ... 76

(9)

3.4.5.2.14. Geri Besleme ... 77 3.4.5.2.15. Ödüllendirme ... 77 3.4.5.2.16. Güven ... 78 SONUÇ VE DEĞERLENDĠRME ... 80 KAYNAKLAR ... 82 EKLER ... 88

(10)

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil 1. ĠĢ Değerlemesinin Ücretleme Sürecindeki Yeri ve Önemi ... 14

ġekil 2. ÇalıĢanın Güçlendirilme Süreci ... 31

ġekil 3. Personel Güçlendirmeyi Destekleyen Organizasyon Yapısının Özellikleri ... 35

ġekil 4. Personel Güçlendirme Sürecinin BeĢ AĢaması ... 41

(11)

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1. ĠKY'nin Tarihi Süreç Ġçindeki GeliĢimi ... 5

Tablo 2. Demografik özellikler ... 65

Tablo 3. ÇalıĢanlara Değer Verme ... 67

Tablo 4. ĠletiĢim Ortamı ... 68

Tablo 5. Yenilikçilik ... 69

Tablo 6. Kararlara Katılım ... 70

Tablo 7. Eğitim ve Mesleki GeliĢim ... 71

Tablo 8. Ġnisiyatif ... 71

Tablo 9. Yaratıcılık ... 72

Tablo 10. Yetki ve sorumluluk ... 73

Tablo 11. Yönetim tarzı ... 74

Tablo 12. Öğrenme ... 74

Tablo 13. Bilgiye eriĢim ... 75

Tablo 14. Motivasyon ... 76

Tablo 15. Takım çalıĢması ... 76

Tablo 16. Geri bildirim ... 77

Tablo 17. Ödüllendirme ... 78

(12)

GĠRĠġ

Ġnsan kaynakları yönetimi son yıllarda giderek önem kazanan ve üzerinde en çok durulan konuların baĢında gelmektedir. Dünyada meydana gelen değiĢiklikler özel sektörde olduğu kadar,

kamu yönetiminde de bazı uygulamaların değiĢmesi gerektiği gerçeğini ortaya çıkarmıĢtır. Yönetim alanında değiĢimci ve yenilikçi bir anlayıĢın benimsenmesi konusunda yaĢanan

sıkıntı kamu yönetiminde kendini belirgin bir Ģekilde hissettirmeye baĢlamıĢtır. Siyasi rant elde etme, yenilik karĢısında direnmenin olumlu algılanması, gelenekçilik ve mevzuat gibi daha bir çok nedenden dolayı kamu yönetiminde mevcut durumun korunması eğilimi bulunmaktadır.

Kamu yönetiminin çağdaĢ ve yenilikçi görünümünün önünde engel olarak duran bu eğilimlerin ortadan kaldırılması için insan kaynakları baĢlığı altında ele alınan personel güçlendirme kavramı çalıĢmamızın ana temasını oluĢturmaktadır.

Personel güçlendirme kavramının tanımı üzerinde araĢtırmacılar uzun zamandır bir uzlaĢma sağlayamasa da en basit tanımıyla personel güçlendirmeyi iĢi gerekleĢtiren kiĢinin karar verme yetkisini elinde bulundurması olarak açıklayabiliriz. Örgütlerde çalıĢanların yaptıkları iĢlerin rutin ve küçük ayrıntılarındaki aĢamalarda bile bir üst yöneticiden onay alma gerekliliği, hem iĢi yapan kiĢinin üstündeki yükü arttırmakta hem de örgütün iĢleyiĢinde hantallık ve gereksiz bir kırtasiye fazlalığı oluĢturmaktadır.

Kamu kurum ve kuruluĢlarındaki yapıyı göz önüne aldığımızda personel güçlendirme uygulamasının gerekliliğini ve hatta aciliyetini rahatlıkla hissedebilmekteyiz. Dolayısıyla kamudaki bu gelenekçi ve değiĢikliklere karĢı direniĢ gösteren mevcut yapıyı değiĢtirip, daha esnek bir hale getirebilmek adına personel güçlendirme kavramının üstünde ciddiyetle durulması gerekmektedir. Güçlendirme uygulamasının kamu kurum ve kuruluĢlarında doğru ve planlı bir Ģekilde uygulandığı takdirde, baĢarılı sonuçlar verdiği daha önceki araĢtırmalarda görülmektedir.

Personel güçlendirmenin yapılan araĢtırmalardaki faydalarına ve doğuracağı düĢünülen olumlu sonuçlarına rağmen uygulamasında ciddi zorluklarla karĢılaĢıldığı yadsınamaz bir gerçek olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bu zorlukları kısaca yasal engeller, örgütsel engeller, kültürel engeller, teknik engeller ve yönetici engelleri Ģeklinde sıralayabiliriz.

Türkiye‟de bütün il ve ilçelerde birimleri bulunan yaklaĢık olarak 18.000 kiĢinin istihdam edildiği, yıllık 8 milyon vatandaĢımızın hizmet aldığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, gerek

(13)

örgütün büyüklüğü gerekse aĢırı iĢ yükü nedeniyle ortaya çıkan ve uzun yıllardır süreklilik arz ederek kronikleĢmiĢ sorunları bünyesinde barındıran bir kurumdur. Bu özelliklere sahip Tapu ve Kadastro kurumunda personel güçlendirme uygulamalarının önemi ve ne boyutta var olduğu tarafımızca incelenmeye değer bulunmuĢtur.

Kamu yönetimindeki personel güçlendirme uygulamalarını konu edindiğimiz çalıĢmamızı uzun yıllardır geleneksel yöntemlerle yönetilen Tapu ve Kadastro kurumunda yaptığımız bir alan çalıĢmasıyla desteklemeyi oldukça faydalı gördük.

ÇalıĢmamızın birinci bölümünde genel olarak insan kaynaklarının kavramının tanımı, önemi ve ilkeleri üzerinde durulmuĢtur. Ġnsan kaynaklarının fonksiyonları ayrı baĢlıklar altında incelendikten sonra kamu yönetimindeki konumu ele alınmıĢ ve özel sektörle karĢılaĢtırılması yapılmıĢtır.

Ġkinci bölümde ise çalıĢmamızın temelini oluĢturan personel güçlendirme kavramının tanımı, kapsamı ve iliĢki içinde bulunduğu kavramları inceledikten sonra personel güçlendirmenin temel unsurları ele alınmıĢtır. Daha sonra personel güçlendirmenin alt yapısını hazırlayan faktörler açıklanarak örgütlerin güçlendirmede baĢarılı olabilmesi için gereken Ģartlar açıklanmıĢtır. Bu bölümde en son olarak da örgütlerin personel güçlendirme uygulamalarını gerçekleĢtirmek isterken önlerine çıkabilecek sorun ve engellerden bahsedilmiĢtir.

Üçüncü ve son bölümde ise personel güçlendirme konusunu ele alırken üzerinde inceleme yaptığımız Tapu ve Kadastro kurumunun öncelikle genel durumu ve organizasyon yapısı incelenmiĢtir. Daha sonra kurumun çeĢitli sebeplerden dolayı güçlendirme uygulamasına verebileceği olumlu veya olumsuz tepkilerin üzerinde durulmuĢ ve en son olarak Tapu ve Kadastro çalıĢanlarının personel güçlendirme algılarının tespitine yönelik bir uygulama yapılmıĢtır.

(14)

BÖLÜM:1 ĠNSAN KAYNAKLARI YÖNETĠMĠ

1.1. Ġnsan Kaynakları Yönetimi ve Tanımı

Ġnsan kaynakları kavramının içerik olarak Taylor ve Fayol tarafından yönetim alanında ortaya atılan fikirlerle birlikte bütünlüğe kavuĢtuğu varsayılarak, kimi bilim adamlarınca „personel‟ kavramı ile „insan kaynakları‟ eĢ anlamlı olarak değerlendirilmiĢ, örgütte yerine getirilen fonksiyonlar bakımından bazı farklılıklar olduğu öne sürülmüĢtür. Kimilerine göre ise, „insan kaynakları‟ ile ortaya yeni bir Ģey atılmadığı, sadece etiket farkı olduğu öne sürülmüĢtür. Günümüzde ise „bilgi‟ ve „insan‟ faktörlerinin birleĢiminden meydana gelen „entelektüel sermaye‟nin organizasyonlar için önemi artmakta ve „insan kaynakları yönetimi‟ kavramı yerini „insan yönetimi‟ ve „insan mühendisliği‟ kavramlarına bırakma gayretindedir.

Kullanım alanının giderek yaygınlaĢması ile bu kavrama verilen önem artmakta ve bu yönelim yöneticilerin örgütte insanları baz alarak yönetim faaliyetinde bulunmasından da öte yöneticilerin örgütteki insanlarla yönetmeleri, hatta her insanın kendi kendisini yönetmesi gerektiğini kabul eden bir yaklaĢım halini almıĢtır.

Örgüt kültüründe meydana gelen geliĢmeler, rekabet ortamı, değiĢim, yenilikçilik, teknolojik değiĢmeler vb. klasik anlamda personel yönetiminin yeni bir anlayıĢla ele alınmasını, içeriğinin önemli ölçüde değiĢmesinin ve bu yeniliklere uyum sağlamayı zorunlu hale getirmektedir. Gerek kamu kurum ve kuruluĢlarında gerekse, özel sektörde insan kaynakları yönetimi, kurumun hizmet ve üretim araçlarının en iyi Ģekilde değerlendirilmesi, bunun için de personel faaliyetlerini en nitelikli hale getirmeyi öngören yönetim biçimidir. Kamu yönetim sistemi elemanlarının arasında önem arz eden kamu görevlerinin niteliği, yönetimin performansına bağlıdır. Yönetici kadro, bilgi ve tecrübe yönüyle ne kadar geliĢmiĢse, kamu hizmetlerinin de düzeyi o denli iyi ve tatminkâr olacaktır. Ancak devletin iĢlevlerinde ki sürekli artıĢ neticesinde kamu çalıĢanlarının sayısı da artmaktadır. Kamu yönetiminin genel niteliği açısından, giderek artan hiyerarĢik bir yapının hakim olması, doğal olarak yönetimi güçleĢtirmekte ve verimliliği azaltmaktadır.

Genel olarak ĠKY konusunda değiĢik tanımlar yapılmakta olduğu görülmektedir. Bu tanımlardan öne çıkan bazı yazarlara ait tanımlar aĢağıda verilmektedir.

(15)

Amstrong (1993)‟a göre, ĠKY; geniĢ anlamda, örgütün en değerli varlığı olan, bireysel ve toplu olarak örgütsel amaçlara ulaĢılmasına katkıda bulunan çalıĢanların yönetimine stratejik, kapsamlı ve iç tutarlılığı olan bir yaklaĢımdır (Pehlivan,2008: 11).

Ġnsan Kaynakları Yönetimi yaklaĢımı, personel yönetimine çağdaĢ bir bakıĢ açısıdır. Ġnsan kaynağının yönetimi anlayıĢı “insan” öğesini örgütün merkezinde gören, onu ön plana çıkaran bir yaklaĢımdır. insan kaynakları yönetimi, personel yönetiminin insan kaynağı boyutunda algılanmasıdır (Canman, 2000: 55).

Ġnsan Kaynakları Yönetimi; “bir organizasyonun hedefleri ve misyonu doğrultusunda, ihtiyaç duyduğu insan gücünü en iyi Ģekilde meydana getirmek, motive etmek, geliĢtirmek, ödüllendirmek ve devamlılığını sağlamak için ortaya konulan plan, program ve stratejilerin uygulanmasıdır” seklinde tanımlanabilir. Dolayısıyla Ġnsan Kaynakları Yönetimi, isletme yönetiminde is gücünü daha verimli Ģekilde çalıĢabilmesi ve is hayatında kaliteli ve insanca çalıĢma koĢullarının temini maksadıyla insan kaynakları planlaması, personel alımı, performans değerlemesi, ücret değerlemesi, kariyer geliĢtirme, motivasyon… vs. gibi konularla ilgilenmektedir (Zaim, 2002: 181).

ĠKY, insanların iĢ görenler olarak nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda yeni ve etkili bir düĢünce tarzı olup organizasyonel amaçlarla çalıĢanların büyüme ve geliĢme amaçlarını bütünleĢtirerek kurumsal mükemmelliğe doğru gidisini ifade eder (Barutçugil, 2004: 32).

Bingöl‟e göre, ĠKY örgütlerdeki insanları, iĢ görenleri, iĢletmenin ve toplumun yararına mümkün olduğunca etkili olarak yönetmektir (Bingöl, 2003: 9).

Barutçugil‟e göre, ĠKY; bir organizasyon içinde yüksek performanslı iĢ gücünün kazanılması, geliĢtirilmesi, motivasyonunun sağlanması ve elde tutulması için yerine getirilen tüm etkinliklerin yönetimidir (Aksoy, 2006: 8).

Ġnsan kaynakları; makine, malzeme, yönetim ve sermaye gibi üretim girdilerinden biri ve hepsinin üstünde en değerli kaynaktır. Çünkü diğer tüm kaynakları sağlayan, planlayan, organize eden, yöneten ve üreten insandır. Ayrıca üretilen mal ve hizmeti kullanan da insandır. Dolayısıyla insan kaynakları, üretimin bir parçası ve hedefi olup organizasyondaki tüm çalıĢanları, organizasyon dıĢındaki potansiyel çalıĢanları, müĢterileri, tedarikçileri ve tüm toplumu kapsar (Özgeldi, 2002: 19).

(16)

Tablo 1‟de ĠKY‟nin tarihi süreç içindeki geliĢimi gösterilmektedir. Tablo 1. ĠKY'nin Tarihi Süreç Ġçindeki GeliĢimi

(17)

1.2. Ġnsan Kaynakları Yönetiminin Önemi

Günümüzde bir örgütün diğer kaynakları ne kadar sağlam olursa olsun, insan kaynakları yeterli etkinliğe sahip değilse baĢarı olasılığı son derece düĢüktür. Hızlı teknolojik ve organizasyonel değiĢimde anahtar, uyum yeteneği yüksek insanlardır. Organizasyonların baĢarısı çalıĢanların katılımına, bağlılığına ve kendilerini adamalarına bağlıdır. ÇalıĢanların bu tutumları ise yöneticinin becerisine göre değiĢir (Aksoy, 2006: 6).

BaĢarılı bir yönetici hem kendisiyle çalıĢanları arasında hem de çalıĢanları kendi aralarındaki güven ortamını sağlamalıdır.Bir örgütte yöneticini astlarına güvenmesi ve yapılan iĢlerle ilgili yetki ve sorumluluğu devredebilmesi verimliliği arttırmakla beraber çalıĢanların yapılan iĢi sahiplenip, daha özenli çalıĢmalarını sağlar.

Özellikle son yıllarda örgütlerin çalıĢma sistemlerindeki değiĢimler beraberinde yöneticilerin personeline karĢı uyguladıkları yöntemlerini de geliĢtirmek mecburiyetinde bırakmıĢtır.

ÇalıĢma yaĢamında yıllarıdır süregelen iĢgücü ile ilgili maliyetler, verimlilik, değiĢmeler, iĢgücündeki olumsuzluk belirtileri 19. Yüzyılın ikinci yarısında gerçekleĢen sanayileĢme hareketi neticesinde daha belirgin hale gelmiĢ ve çözüm arayıĢlarına baĢlanmıĢtır. SanayileĢme ile örgütler büyümeye baĢlarken; kaynakların azalması, toplu üretim tekniklerinin bulunması, yerleĢim alanlarının yoğunlaĢması ve teknolojik değiĢimler iĢgücünden en iyi Ģekilde yaralanmanın zaruretini ortaya çıkarmıĢtır. Büyük ölçekli örgütlerin oluĢumuyla denetim bir sorun haline gelmiĢ, iĢ yapanla iĢi yaptıran otorite arasında ki uzaklık artmıĢtır. Böylece birimler arasında koordinasyon sağlanması ve mekânsal uzaklıktan kaynaklanan zararın giderilmesi, yetki devri ve otoritenin dağılımı gibi sorunları beraberinde getirmiĢtir.

Özel sektörde gerçekleĢen tüm bu geliĢmeler, kamu kesiminde de devletin fonksiyonun ki artıĢlara paralel olarak benzer değiĢimlere neden olmuĢtur. Giderek artan toplumsal isteklere cevap verecek etkili ve verimli kamu bürokrasisi kurulması gerekliliği, yönetim birimlerine duyulan gereksinmeyi hızlandırmıĢtır. Devletin iĢçi-iĢveren iliĢkilerini düzenleyici ve yönlendirici bir fonksiyon üstlenmesi Kamu kesiminde Ġnsan Kaynakları yönetiminin önemini artıcı bir etkiye sahiptir. ĠKY, hem iĢveren hem de iĢ gören açısından, maliyetleri azaltıcı, tatmin ve baĢarı güdüsünün desteklenmesi ile verimliliği artıĢı bakımından gereklilik arz etmektedir.

(18)

1.3. Ġnsan Kaynakları Yönetiminin Amaçları

Örgütün varlığını sürdürebilmesi ve amaçların gerçekleĢmesinde kuĢkusuz en önemli kaynak insandır. Buna bağlı olarak ĠKY bir yandan kiĢilerin yeteneklerini geniĢ ölçüde kullanmaya imkân sağlarken, bir yandan da örgütün bir parçası olarak iĢlerinde en yüksek doyuma ulaĢmalarında yardımcı olur. Dolayısıyla insan kaynakları yönetiminin amacı, ihtiyaç duyulan elemanın seçilmesi, yetiĢtirilmesi, yetki ve görevlerini belirlenmesi ya da iĢine son verilmesi gibi teknik konularla, göreve alınan insanın örgüt içinde uyumlaĢtırılması, maddi ve manevi çıkarların korunması ve buna bağlı olarak iĢe karĢı isteklendirme ve örgüt baĢarısına katkısını artırmayı amaçlamaktadır.

Bingöl‟e göre ise, insan kaynakları yönetiminin ana hedefi ahlaki ve sosyal sorumluluk anlayıĢı ile çalıĢanların örgüte olan yaratıcı katkılarını artırmaktır. Bu katkıları en iyi Ģekilde artırmak için örgütsel amaçlarla çalıĢanların büyüme ve geliĢme amaçlarının en iyi Ģekilde bütünleĢtirilmesi gerekir. Uygulamada bu ana hedefe aĢağıdaki amaçları gerçekleĢtirmek suretiyle ulaĢılır (Aksoy, 2006: 9-10):

- Yasal uyumu sağlamak: Örgütler faaliyette bulunduğu ülkede yürürlükte olan yasalara ve hükümet politikalarına ayak uydurmak zorundadır.

- Rekabette üstünlük sağlamak: Küresel çağda Ģirketler dünyanın diğer yerlerindeki Ģirketleri de dikkate almak zorundadırlar.

- Verimliliği artırmak: Verimlilik en az girdiyle en çok çıktıyı elde etmektir. Verimliliği artırma yönünde en önemli çaba insan kaynağının etkinliğini artırmaktır.

- iĢ yaĢamının veya çalıĢma ortamının kalitesini artırmak: ĠĢ yaĢamının kalitesini artırmak için çalıĢanların arzu ve ihtiyaçlarını karĢılamak, güvenli bir is ortamı sağlamak, yorgunluk ve bıkkınlıkları giderecek Ģekilde iĢ zenginleĢtirme yoluna gitmek, iĢ tatmini ve katılımın sağlanması, beceriye dayalı ücretleme ve takım çalıĢmasına ağırlık vermek bu konudaki önlemler arasında yer alır.

- iĢgücünün koĢullara uyma kapasitesini artırmak: Yeni teknolojilere, stratejilere, becerilere ve Ġnsan kaynakları uygulamalarına uyum sağlamada esnekliğini ifade eder. Bu ancak eğitimle olur.

(19)

Bu amaçlar doğrultusunda uygulanan insan kaynakları politikaları çalıĢanların bireysel yaratıcılıklarının ve hedeflerinin,örgütün amaçlarıyla paralel bir düzlemde bütünleĢtirilmesiyle hem çalıĢanların kiĢisel baĢarıları hem de örgütün genel amaçları sağlanmıĢ olur.

1.4. Ġnsan Kaynakları Yönetiminin Ġlkeleri

Örgütlerde insan kaynakları yönetiminin doğru Ģekilde uygulanabilmesi için belli baĢlı kriterlerin sağlanması gerekmektedir. Bu kriterleri sırasıyla verimlilik ilkesi, eĢitlik ilkesi, güvence ilkesi, kariyer ilkesi, halef yetiĢtirme ilkesi, açıklık ilkesi Ģeklinde sıralayabiliriz.

1.4.1. Verimlilik Ġlkesi

Bu ilkenin amacı çalıĢanların gösterdiği performansı maksimum düzeye çekerek,onlardan süreklilik arz eden bir sonuç elde etmektir. Bu tempoyu yakalayıp istikrarlı bir Ģekilde devamlılığını sağlayabilmenin en önemli Ģartı da çalıĢanlardan hem fiziksel, hem de düĢünsel olarak en yüksek düzeyde yararlanabilmekten geçer.

Ġsletmelerin etkin bir performans göstermeleri için yöneticilerin hedefi problemleri ortadan kaldıracak yalın ve esnek örgüt yapısı oluĢturmak ve kendilerini isletmeye adamıĢ bir iĢgücü elde etmek olmalıdır. Bu faktörler insan kaynaklarının önemini vurgular ve insanın üretken olması için isinden tatmin olmasını ve kendisini geliĢtirebileceği bir ortamın yaratılmasını gerekli kılar.

1.4.2. EĢitlik Ġlkesi

EĢitlik ilkesi gereği çalıĢan personellerin iĢe kabul edilmelerinden baĢlayıp, iĢten uzaklaĢtırmaya kadar uzanan süreçte bilgi ve becerileri dıĢındaki iç ve dıĢ baskı unsurlarının etkisinden uzak hareket edilmelidir. Özellikle çalıĢanlar arasında düĢünce, din ve ırk ayrımı gibi örgütü ve çalıĢma sistemini ilgilendirmeyen konularda ayrım yapılmamasına özenle dikkat edilmelidir.

EĢitlik ilkesinin, insan kaynakları yönetiminin sosyal bir görevi olduğu iddia edilmekte ve insan kaynağının önündeki geliĢme fırsatları yapay bir engel tarafından kapatılacağı için eĢitlik ilkesinin uygulanmaması durumunun insan kaynağının optimal kullanımını engelleyeceği belirtilmektedir. EĢitlik ilkesinin örgüt içindeki özellikle Ģu üç düzeyde sağlanmasının zorunlu olduğu vurgulanmaktadır (Yüksel, 2000:26):

Fırsat Eşitliği: Herkese aynı Ģansın tanınması biçimde ifade edilmektedir. Ancak, yasalar önünde

(20)

genellikle bir çok örgütte cinsiyet ayırımının yapılması gibi uygulamalarla gündeme taĢınmaktadır.

Yükselme Eşitliği: Özellikle aile örgütlerinde görülmekte ve bazı kiĢi ya da gruplara alt

seviyelerde iĢler verilerek, hak etseler dahi üst düzey iĢlere çıkmalarının engellenmesi olarak tanımlanmaktadır.

Paylaşma Eşitliği: Örgütün eĢitlik konusunda yasal hükümlerinin uygulanmasını kolaylaĢtıracak

politikaların izlenmesi olarak ifade edilmektedir. Bankaların iĢe almadan önce adayları kursa tabi tutması ve belli bir zaman sonra yarıĢtırması, öğrenme ve geliĢme fırsatlarının paylaĢımına örnek olarak verilmektedir.

1.4.3. Güvence Ġlkesi

Örgütün çalıĢanlardan yüksek performans bekleyebilmesi için öncelikle onların kendilerini güvende hissetmelerini sağlaması gerekmektedir. ÇalıĢanların kafalarında gelecekleriyle alakalı belirsizlik taĢıdıkları sürece iĢletmeye maksimum düzeyde fayda sağlamaları imkansızdır.

Her an işini kaybetme korkusu içinde bulunan bir kimseden verimli bir hizmet beklenemez. Bu nedenle işgörene her türlü kuşkudan uzak, güven içinde çalımsa ortamı hazırlanmalı, geleceğine ekonomik ve sosyal yönden güvenceyle bakabilmesi sağlanmalı ve işinde gönül rahatlığı içinde çalışması gerçekleştirilmelidir. Bu amaçla personele tanınan haklar ile yüklenen sorumlulukları içeren el kitapçıkları dağıtabilir. İşgören günlük çalışma ile geleceğe dönük konularda beklediği güvenceyi bu kitapçıktan öğrenebilir (AktaĢ, 2008: 13).

1.4.4. Kariyer Ġlkesi

Kariyer genel anlamda insanların yaĢamları boyunca uğraĢ verdikleri mesleki süreç olarak tanımlanabilir. ÇalıĢanların bulundukları düzeyden bir üst aĢamaya yükselmesi kariyer kavramı içerisinde kademe veya rütbe atlama olarak açıklanmakla beraber bu süreç özel ve kamu sektöründe bazı farklılıklar göstermektedir. Özel sektörde kariyer kavramı baĢarıya odaklanmıĢ iken,kamudaki kariyer kavramı ise çalıĢma süresi ve sınav sistemine bağlı olarak düzenlenmiĢtir.

Kariyer ilkesi literatürde iĢe ve kiĢiye yönelik kariyer sistemi Ģeklinde incelenmektedir.Bunlardan iĢe yönelik kariyer sisteminde,bireyi iĢe uydurmak önem taĢımaktadır. ĠĢe göre eleman alma söz konusudur. Bu yöntemde kiĢi belli bir kadro için iĢe alınır

(21)

ve kiĢi atanacağı görevin gerektirdiği tüm nitelikleri iĢe girmeden önce kazanmıĢ olması gerekir (Tortop ve diğerleri, 2007: 70).

KiĢiye yönelik kariyer sisteminde ise kiĢi belirli bir kariyer, meslek, uğraĢ alanı için iĢe alınır. Bu sisteme uygulamada rütbe sistemi de denilmektedir. (Tortop ve diğerleri, 2007: 70). Yöneticiye her iĢte kullanabileceği esnek bir iĢ gücü sağlanması,geniĢ bakıĢ açılı ve tasarı gücüne sahip yöneticiler yetiĢtirdiğinden üst düzeylerde yöneticilerin bir kurumdan diğerine geçiĢlerinin kolay olması,bireye iĢinde tam bir güvence sağlaması,siyasal baskılardan etkilenmeyen,meslek ölçütlerine bağlı güçlü bir kadro sağlaması,kendini geliĢtirme konusunda bireyi teĢvik etmesi, iĢe yönelik kariyer sisteminin olumlu yönleridir (Yüksel, 1997:23).

1.4.5. Halef YetiĢtirme Ġlkesi

Bu ilke yöneticilerin kendilerinden sonra yerlerini doldurabilmesi için astlarını belirli aĢamalardan geçirip yetiĢtirmesidir.Bu uygulamaya ülkemizde genellikle özel sektörde rastlanmaktadır. Özel sektörde yönetim kademesinden bir görev boĢaldığında genellikle o kadrodan ayrılan görevlinin bir alt kademesindeki çalıĢan onun yerine geçirilir. Kamuda ise bu durum oldukça farklı bir uygulamaya tabidir. Kamu sektöründe yönetim kademeleri sınavla veya doğrudan atama yöntemiyle oluĢturulmaktadır.

Bu uygulamada bir yönetici istifa ettiğinde,yükseldiğinde ya da hastalandığında yerini dolduracak birinin kolaylıkla bulunması gerekmektedir.Bu ilkeye uyulduğunda özellikle yönetimde istikrar çok daha iyi koĢullarda sağlanmakta ve örgütsel verimlilik artmaktadır (Tortop ve diğerleri, 2007: 72).

1.4.6. Açılık Ġlkesi

Ġnsan kaynakları politikasının baĢarısı büyük ölçüde açıklık ilkesine bağlı olduğu söylenebilir. Ġzlenecek politikanın oluĢumunda olduğu kadar uygulanmasında da tüm personelin destek ve katkısı ancak açıklık ilkesinin benimsenmesiyle gerçekleĢir. Bu amaçla basta üst basamakta yer alan yönetici kesim olmak üzere ara basamak yöneticileri, tüm iĢgörenler ve temsilcilerine izlenecek politika konusunda bilgi vermeyi gerekir. Açıklık ilkesinin uygulanması daha çok yazılı ya da sözlü açıklamalar gerçekleĢir. Bu amaçla, isletme gazetesi, afisler, yeni girenlere verilen el kitapçıkları, her elemanın rolünü belirleyen ve insan kaynakları politikasının yorumlanmasına yardımcı olan toplantılar ve diğer yayın araçları kullanılabilir. Kullanılan araçlar

(22)

herkesin anlayabileceği ölçüde sade olmalı, anlaĢılır, açık ve basit bir dil kullanılmalıdır. Ayrıca verilen bilgilerin kesin tam ve doğru olması gerekir (AktaĢ, 2008: 13-14).

1.5. Ġnsan Kaynakları Yönetiminin Fonksiyonları

Ġnsan kaynakları konusu kapsadığı uygulama alanı açısından oldukça geniĢ bir yapıya sahiptir. Bu yapının düzenli bir Ģekilde yönetilebilmesi için insan kaynaklarını kendi içerisinde konulara ayırmak gerekmektedir. Bu konuları insan kaynakları yönetiminin fonksiyonları baĢlığı altında inceleyeceğiz.

1.5.1. Ġnsan Kaynakları Planlaması

Ġnsan kaynakları planlaması veya iĢgücü planlaması konusunda yapılan tanımları iki grupta toplamak mümkündür. Bunlardan birinci grup, insan gücü planlamasını örgüt planlaması olarak görmektedir. Bu yaklaĢımına göre, isletmelerde planlama uğraĢları öncelikle örgütlerin durumunu örgüt semasında göstermekle baslar. Örgüt seması, örgütün yapısının örgüt içindeki yetki ve sorumlulukların dağılımını, kimlerin hangi görevlerde çalıĢtığını gösterir. Ġdeal bir örgüt seması geleceğe dönük hazırlandığında, yalnız çalıĢan personelin durumunu göstermekle kalmaz, yakın ve uzak gelecekte ortaya çıkması beklenen personel değiĢikliklerini de göz önüne serer (Kozak, 2004:29).

Örgütlerin gelecekteki insan kaynakları ihtiyacını ve bunun hangi kaynaklardan sağlanacağını belirlemek amacıyla yapılmakta olan insan kaynakları planlaması işletmenin gelecekteki kısa ve uzun dönemdeki işgücü arz ve talebinin sistematik bir şekilde tahmin edilmesidir (AktaĢ, 2008:15-16).

Ġnsan kaynakları planlamasının esas amacı; son dakikaya kalmıĢ personel alımların doğuracağı sakıncalardan, yetersiz personel çalıĢtırma sıkıntılarından ve fazla personel çalıĢtırma maliyetlerden kurtulmaktır. Belirli zaman ve yerde en uygun sayıda ve nitelikte iĢ görenle örgütün faaliyetlerini yürütmeyi amaçlamaktadır. Bunun yanında hali hazırda firmada çalıĢmakta olan personelin bilgi, beceri ve yeteneklerinin en uygun ölçüde kullanılarak üstün performansını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.

Ġnsan kaynakları planlaması, isletmenin eleman ihtiyacı, ise alma ve çalıĢanların isletme içinde yetiĢtirilip geliĢtirilmesi politikalarının oluĢturulmasında yönetime yardımcı olmaktadır.

(23)

1.5.2 ĠĢ analizi

ĠĢ analizi,kurumlarda yapılması öngörülen iĢlerin ayrıntılı Ģekilde incelenip,özelliklerini ve boyutlarını araĢtırma süreci olarak tanımlanabilir.Bu süreç uygulamanın planlı ve sistematik bir biçimde ilerleyebilmesi açısından oldukça önem arz etmektedir.

ĠĢ analiziyle edinilen bilgilere dayanılarak iĢ tanımları ve iĢ değerlemeleri yapılabilir. ĠĢ analizi yapılırken analiz edilen iĢ mümkün olduğu kadar alt bölümlerine ayrılarak iĢlevleri belirlemeli ve her iĢlevin ne kadar zamanda yapıldığı belirlenmelidir. Burada amaç zaman standardını oluĢturmaktır. Ġs analizi, anket, kayıt defterleri, gözlem ve görüĢme yöntemleriyle yapılabilir (AktaĢ, 2008: 17).

Bu süreç belirli bir isin en uygun Ģekilde yapılması için ne yapılmasını, hangi Ģartlarda ve nasıl yapılmasını belirleme sürecidir. ĠĢ analizini takip eden aĢamada, iĢ analizi yoluyla elde edilen bilgiler iĢ tanımı çalıĢmalarıyla belirli bir sistemde düzenlenir. Böylelikle, bir iĢin görev, yetki ve sorumlulukları, iĢlerin yapılıĢ sekli ve sırası ortaya çıkartılmıĢ olur. ĠĢ tanımında, iĢin kimliği, iĢin yöneticisi, iĢin özeti, yapılan görevler, yapılan iĢin diğer görevlerle iliĢkisi, iĢte kullanılan araç ve gereçler, çalıĢma Ģartları ve isle ilgili özel kavramlara yer verilmesi gerekir. ĠĢ tanımları da isĢ analizleri ile hemen hemen aynı amaçlarla yapılır. Ayrıca, is tanımlarından denetleyicilerin, yapılması gereken iĢlerle yapılan islerin karĢılaĢtırması konusunda da yararlanmaları mümkündür (Kozak, 2004:32).

Bu çalıĢmalardan sonra yapılacak olan iĢin hangi Ģekilde ve hangi sıraya göre yapılacağı belirlenmiĢ olur.Bu tespitlerden sonra o iĢe en uygun personel belirlenir ve iĢin sorumluluğu teslim edilir.

1.5.3 Personel Bulma ve Seçme

Örgütün çalıĢmalarına yön verecek olan personelin temini oldukça dikkatli oluĢturulması gereken bir aĢamadır.Yöneticilerin daha önceden belirlemiĢ oldukları standartlar ıĢığında mevcut talepler arasından en uygununu örgüte kazandırmak ve devamında seçilen personelin örgütün hedefleri doğrultusunda motive edilmesini sağlamak ilk ve en önemli aĢamalardan birsidir.Bu iĢlem yapılırken dıĢ kaynaklardan yararlanılması kadar mevcut kaynaklar kullanılarak yapılan çalıĢmalarda uygulamada karĢımıza çıkmaktadır.

(24)

Etkili bir politika yürütebilmek için genel olarak bos kadroların çoğunluğunu iç kaynaklardan doldurmak, fakat uygun nitelikli elemanlar örgütte yoksa dıĢarıya baĢvurmak gerekmektedir. Aynı zamanda daha yüksek kademedeki yönetsel ve mesleki pozisyonların bir kısmında örgüte yeni fikirler sokmak için dıĢ kaynaklardan yararlanmak gerekir (Bingöl, 2003: 141-142).

1.5.4. Endüstriyel ĠliĢkiler

Endüstriyel iliĢkilerin birinci amacı örgüt faliyetlerinin aksamaması için iĢveren-iĢçi ve devlet iliĢkilerinin yasalara uygun biçimde yürütülmesini sağlamaktır.Burada temel amaç iki tarafı da ortak çıkarların kesiĢtiği noktada birleĢtirmektir.Endüstriyel iliĢkiler bakımından insan kaynakları yönetiminin yapması gereken iĢler aĢağıdaki gibi sıralanabilir (AktaĢ, 2008: 20):

Sosyal güvenlik,

ĠĢçi sağlığı,

ĠĢ güvenliği,

Sendikalarla iliĢkiler,

Toplu is sözleĢmeleri,

Toplu iĢ uyuĢmazlıkları, grev ve lokavtlar,

Sosyal hizmetler

Ġnsan kaynakları için önemli olan unsurların basında gelen güven faktörünün sağlanabilmesi için isletmelerin dikkatle üzerinde durmaları gereken fonksiyonlarından biri de endüstriyel iliĢkilerdir. Sosyal güvenliğin, isçi sağlı ve is güvenliğinin, sosyal hizmetlerin gibi daha sayabileceğimiz iĢgören haklarının gözetilmediği bir isletmede güvensizlik meydana gelerek personeli güçlendirme çalıĢmalarını olumsuz yönde etkileyebilecektir (AktaĢ, 2008: 20).

1.5.5. ĠĢ Değerlemesi ve Ücretleme

ĠĢ değerleme, bir iĢletmedeki iĢlerin beceri, çaba, eğitim, sorumluluk ve is koĢulları gibi faktörler açısından birbirlerine oranla taĢıdıkları değerlerin, ücret tespitine esas olmak üzere derecelendirilmesi ve ortaya konulmasıdır. Böylece, iĢe göre ücret düzeyinin belirlenmesi hedeflenir. ĠĢ değerlemede sadece iĢin yapılısı ve ilgili koĢullar üzerinde durularak, bütün iĢlerin objektif bir Ģekilde değerinin ortaya konulmasına çalıĢılır (Özgen vd.,2002:249).

(25)

ĠĢ değerlemenin kullanım alanlarını su Ģekilde sıralayabiliriz (AktaĢ, 2008: 23): · ĠĢ tanımları · Ücret · Küçülme · Organizasyon değiĢikliği · Ġs zenginleĢtirme

· Ġnsan kaynakları planlama · Verimlilik

· Kalite · ĠĢ tatmini · Eleman seçimi

ÇalıĢanların yaptıkları iĢ değerlendirilip ,aĢamalarına göre derecelendirildikten sonra ücret sisteminin tasarımında kullanılmaktadır.ĠĢ değerlemesi çalıĢanın alacağı ücrette belirleyici unsur olmakla birlikte,kiĢinin örgütte çalıĢacağı pozisyonun hiyerarĢik yapıdaki yerinin belirlenmesi açısından da oldukça önemlidir.

ĠĢ değerlemesi yine, eğitim ihtiyaçlarının en iyi Ģekilde belirlenmesine katkı sağlar. Benzer iĢ kolunda faaliyet gösteren diğer isletmelerde uygulanan ücret sistemleri ile karĢılaĢtırmalar yapmak için gerekli veriyi sağlar (AktaĢ, 2008: 24).

ġekil 1. ĠĢ Değerlemesinin Ücretleme Sürecindeki Yeri ve Önemi

(26)

ĠĢ değerleme yönteminin belirlenmesi ise isletmeler için oldukça önemlidir. ĠsĢ değerlemeden beklenen basarı ile seçilen yöntem arasında sıkı bir iliĢki vardır. ĠĢ değerleme yöntemi seçilirken oldukça basit ve anlaĢılır uygulamalar tercih edilmelidir. Çok sayıda kiĢiyi ilgilendirdiği için seçilecek yöntem mümkün olduğunca nesnel, basit ve herkes tarafından anlaĢılabilir olmalıdır.

1.5.7. Performans Değerleme

Performans değerlendirmesi insan kaynakları yönetiminin en tartıĢmalı konularından birisidir. Performans değerlendirme konusundaki tartıĢma, genelde değerlendirmenin ne zaman ve nasıl yapılacağına iliĢkindir. Performans değerlendirmenin gerekli olup olmadığının hiç tartıĢma konusu edilmemesi dikkat çekicidir. Performans değerlendirilmesini vazgeçilmez kılan Ģey, o kuruluĢta çalıĢanların iĢ performansı üzerinde odaklanmasıdır. Bu noktadan hareketle performans değerlendirmesi; çalışanın sadece işteki verimliliğini ölçmek değil bir bütün olarak önemli noktalarda iş görenin başarısını ölçmektir (Sabuncuoğlu, 2000:160).

BaĢka bir tanıma göre performans değerlendirme; bir organizasyonda görevi ne olursa olsun is görenlerin çalıĢmalarının, etkinliklerinin, eksikliklerinin, yeterliliklerinin, fazlalıklarının bir bütün olarak tüm yönleri ile gözden geçirilmesidir (Bayraktaroğlu, 2003:79).

Performans değerlemesi, uygulandığı durumun özgül koĢulları dikkate alınarak yapıldığında çok daha etkili olur. Ġdeal olan yönetici ile çalıĢanların hangi isin yapılacağı, nasıl yapılacağı, arzu edilen performans ile birlikte karĢılaĢtırılan hedeflerin birbirine ne ölçüde uyduğu konularında ortak bir anlayıĢına varmasıdır.

Performans değerleme sürecinin samimi ve dürüst bir iletiĢime dayanması gerektiği açıktır. Yönetim; ihtiyaçlarını, görevlerini ve amaçlarını açıkça bildirmeli, çalıĢanlar da bir isin en iyi nasıl yapılacağına iliĢkin kendi görüĢlerini ortaya koymalıdır. ÇalıĢanların saptanan hedefleri izleyebilmesi için, islerin nasıl yapılacağı ve performans kriterleri yönetim tarafından açıkça ifade edilmelidir. Talimatlarda çalıĢanların kendi islerinde performansı yükseltecek öğeleri ekleyip zararlı öğeleri ayıklayabilmeleri için açık kapı bırakılmalıdır ( Akat, 2000: 88). Yani çalıĢanların yetkileri, örgütün hedefleriyle paralel ilerleyen konularda geniĢletilmeli ve onlara daha esnek bir hareket alanı sağlanmalıdır.

(27)

1.5.8. Kariyer GeliĢtirme

Genel anlamda kariyer, kiĢinin iĢ yasamı boyunca edindiği iĢe iliĢkin deneyim ve etkinliklerle ilgili olarak algıladığı tutum ve davranıĢlar dizisi, bir insanın çalıĢabileceği seneler boyunca herhangi bir iĢ alanında devamlı olarak ilerlemesi, deneyim ve yetenek kazanmasıdır (Canman,2000:20).

Kariyer, bireyin iĢ yaĢantısındaki aktivite, sorumluluk, tutum ve davranıĢların geliĢimi olarak tanımlanan bir kavramdır. Ġnsan çalıĢma yaĢamına baĢladığı günden itibaren belirli bazı gereksinimlerini karĢılamak için isinde ilerlemek ve hiyerarĢik yapıda yükselmek ister. Fizyolojik gereksinimler, güvenlik gereksinimi, sosyal açıdan doyum, toplum içinde saygı görme gereksinimi ve son olarak bireyin kendi isteklerini gerçekleĢtirmek istemesi kariyer yapma olgusunun en temel nedenleridir ( Tasçı,2004:121).

Günümüz modern yönetim anlayıĢında isletmelerin insan kaynaklarından etkinlikle yararlanabilmeleri için kariyer geliĢtirme programlarına yer vermeleri, gerek organizasyonel etkinlik, gerekse çalıĢanın is tatmininin sağlanması açısından oldukça büyük önem taĢımaktadır (Özel, 2008: 1).

Bu bağlamda kariyer geliĢtirme, bireysel bir süreç olan kariyer planlama ile örgütsel bir süreç olan kariyer yönetiminin bütünleĢtirilmesi olarak tanımlanabilir.

1.6. Kamuda Ġnsan Kaynaklarının GeliĢimi

Önceki bölümlerde de ifade edildiği üzere özel sektör ve kamu sektörünün insan kaynakları yönetimine verdiği önem ve bu yönde geliĢtirilmesi gereken niteliklerden biri de iletiĢim konusudur. Çünkü günümüz ekonomik sistemlerinde, iletiĢime önem vermeyen bir organizasyon yönetimi düĢünülemez.Ġnsan kaynakları yönetimi birimin konusu bizzat iletiĢimle ilgili olmasa bile, faaliyet alanı ve uğraĢı iletiĢim unsurları ile desteklenmek zorundadır.

Ġnsan Kaynakları Yönetimi sözcüğünün geçmiĢi uzun bir tarihe dayansa da bu kavramın ülkemizde kullanımı 1980 yılların sonuna rastlamaktadır. Önceleri özel sektör örgütlerinde kullanılan insan kaynakları yönetimi kavramı geçen zamanla birlikte kamu örgütleri içinde kullanılmaya baĢlamıĢtır. Ġnsan kaynakları kavramının kullanım alanı kavrama yüklene önemin bir göstergesi olarak gittikçe yaygınlaĢmakta bunun sonucu olarak geleceğin yönetim anlayıĢının

(28)

ifadesi olarak insan kaynakları yönetimi kamu ve özel sektör ayrımı yapılamaksızın yaygın bir biçimde kullanılmaya devam etmektedir (ince, 2006:70).

Ġnsan kaynakları yönetimi personel yönetiminin bir türevi olmakla birlikte örgütün insan faktörünün kazandığı önem ve mahiyet sonucunda personel yönetiminin kapsamını aĢarak farklı bir düzleme sıçramıĢtır. Ġki kavram arasındaki temel farklılıklarda biri personel yönetiminde iĢletme çıkarları ve iĢ gücü verimliliği daha çok öne çıktığı halde Ġnsan kaynakları yönetiminde iĢgücünün verimliliği yanında çalıĢan insanının tatmini daha fazla öne çıkmaktadır.

Günümüz örgüt yapılanmaları içinde insan öğesi bir maliyet unsuru, yada bir nesne olarak değil, örgütü oluĢturan en önemli unsur olarak kabul edilmektedir. Kamu personel yönetiminin geliĢim evrimi içinde insan faktörünün Taylorist bakıĢ açısını geride bıraktığı ve artık örgütün öznesi konumuna yükseldiği görülmektedir. DavranıĢçı okul olarak da bilinen yönetim bilimciler tarafından ifade edilen insan öğesi vurgusunun bugün ulaĢtığı nokta gerçekten sevindirici bir aĢamadır. Ġnsanın ulaĢtığı değer yargıları, inançlar, tutumlar ve yaĢam standardı insan unsurunu vazgeçilmez bir özne haline getirirken örgütlerin karmaĢıklaĢması ve iletiĢim teknolojisinde meydana gelen geliĢmeler, bu yönelimin en azından bugün için doğru ve yerinde bir tavır olduğunu ortaya koymaktadır.

Neo-Liberal politikaların 1980‟li yılların baĢında iktidara gelmesi ve küreselleĢme olguları ile eĢanlamlı olarak Ģu önermeleri de beraberinde getirmiĢtir

 Devletin küçültülmesi ve faaliyet alanlarının sınırlandırılması,

 Kamu yönetiminin rolünün yeniden tanımlanması,

 Merkeziyetçiliğin yumuĢatılması ve yerelleĢme,

 ÖzelleĢtirme programlarının uygulanması,

 Kamusal mal ve hizmetlerinin sunumunun iyileĢtirilmesi,

 YönetiĢim ve demokratik-katılımcı yönetim,

 Kamu personeli yönetimi yerine Ġnsan kaynakları yönetimi anlayıĢına benimsenmesi Bu ilkelerle birlikte, merkeziyetçi-bürokratik-vesayetçi devlet yapıları dönüĢmeye baĢlamıĢtır. Örgütleri ve toplumları etkileyen bu yönelimler yönetim pratiklerini de etkilemiĢ ve hükümetleri yeni arayıĢlara yöneltmiĢtir. Yeni arayıĢlar kamu yönetimlerini; örgütsel yapı, insan öğesi, süreçler ve bürokratik/yönetsel kültür bağlamında yeniden düzenlenmesini gerekli kılmıĢtır.

(29)

Personel yönetiminde hizmet kapsamının geniĢlemesi ile Ġnsan kaynakları yönetimi anlayıĢına doğru hızlı bir evrim yaĢanmaya baĢlamıĢtır. Ġnsan kaynakları yönetimi sözcüğü ile örgütün dar kapsamlı insan gücü anlayıĢını aĢarak daha kapsamlı ve bütünlükçü bir paradigmaya dönüĢümü ifade edilmektedir (Kerimoğlu Ġnce, 2006: 70). Aslında bu evrim personel yönetimi-Ġnsan kaynakları yönetimi iliĢkisinde yaĢanmamakta, genel anlamda geleneksel yönetim kültüründen çağdaĢ yönetim anlayıĢına geçiĢin öyküsü niteliğini taĢımaktadır. Ġnsan kaynakları yönetimi personel yönetiminin çağdaĢ bir içeriğe ve anlayıĢa kavuĢmasının adıdır.

Ġnsan kaynakları yönetimi “insan öğesini” örgütün merkezine koyan ve onu ön plana çıkaran bir bakıĢ açısının kavramsallaĢtırılmıĢ halidir. Ġnsan kaynakları yönetimi örgütte çalıĢanlar arasındaki tüm yönetsel kararları ve eylemleri içeren, örgüt çalıĢanlarına bütünleyici bir bakıĢ açısı ile bakan bir yönetim felsefesine dayanmaktadır.

Ġnsan kaynakları yönetimi personel yönetimi teriminin yalnızca biçimsel bir isim değiĢtirmesi değil örgütün çalıĢanlarına geleneksel yönetim kültürü ile bakan otokratik yönetim anlayıĢı yerine katılımcı, ekip çalıĢmasını öne çıkaran, ödül-külfet dengesinin kurulduğu, çağdaĢ performans değerlendirme ölçütlerini benimseyen, örgütte insanın özne konumunda olduğu, çevresel koĢullara duyarlı, proaktif yönetim kültürünü benimsemiĢ ileri bir yönetim anlayıĢını temsil etmektedir.

Ġlk olarak yönetimde “Ġnsan ĠliĢkileri Okulu” ile dikkat çekilen örgütteki insan öğesinin önemi, 1980‟li yıllarda kamu yönetimi disiplininde yaĢanan değiĢimle birlikte yeniden gündeme gelmiĢ ve önem kazanmıĢtır. Devletin iĢlevlerinin sınırlandırılmasıyla birlikte kamu hizmetlerinin daha etkin ve hızlı bir biçimde yürütülmesi hedeflenmiĢtir.

ÇalıĢanların karar alma süreçlerine katılması, geliĢen çevre koĢullarına uyum sağlanması ve toplam kalite yönetimi anlayıĢının benimsenmesi bağlamında ortaya çıkan insan kaynakları yönetimi kavramının önemi zamanla daha net biçimde anlaĢılmaya baĢlanmıĢtır. Yöneten-yönetilen iliĢkisi içinde yaĢanan değiĢim süreci kamu kesimi ile özel sektör arasındaki farklılıkların yerini, benzeĢme almıĢ ve geleneksel personel yönetimi kavramı yerine Ġnsan

kaynakları yönetimi kavramı kullanılmaya baĢlanılmıĢtır. Çünkü neo liberal politikaların kamu yönetimi alanında istediği özel sektör benzeri bir örgütlenme ve çalıĢma anlayıĢıdır.

(30)

1.7. Kamu Yönetimindeki Yenilik Ġhtiyacı ve Ġnsan Kaynakları Yönetimi

Devletin alıĢılagelmiĢ hiyerarĢik, katı, bürokratik kamu yönetiminin yerini giderek daha esnek bir yapıya bırakması basit bir reform değiĢikliği değil, devletin toplumdaki rolünde ve vatandaĢ-devlet iliĢkisinde önemli bir zihniyet değiĢikliği anlamına gelmektedir. Geleneksel kamu yönetimi anlayıĢı uzun süren yıpranmalar sonucunda hem uygulamanın içindeki çalıĢanların hem de uygulamadan yararlanan vatandaĢların gözünden düĢtükçe onun yerini alacak olan yeni kamu yönetimi anlayıĢı giderek değer kazanmaktadır.Devletlerin ülke içindeki yaptığı uygulamalardaki rolünün tartıĢılır hale gelmesinin önemli bir nedeni de küreselleĢme süreciyle beraber artan uluslar arası rekabet ve yaĢanan siyasal geliĢmelerdir.

Küresel platformda devlet-kamu yönetimi tartıĢmalarının son zamanlarda yeniden alevlenmesinin bir dizi nedene dayandığını ifade etmek mümkündür. Bu nedenler ana baĢlıklar halinde Ģöyle sıralanabilir(Ġnce, 2006: 72):

1-Devletin ekonomide oynadığı rolün boyutlarını gösteren ve iktisat bilimi literatüründe kamu harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla‟ya (PE/GNP)oranının, özelleĢtirme uygulamalarına rağmen, yükselmeye devam etmesi ve bütçe açıklarının mali sistemde yol açtığı sıkıntılar

2-Devleti küçültme politikalarının az geliĢmiĢ ve geliĢmekte olan birçok ülkede yarattığı sosyal, ekonomik dengesizlikler ve dolayısıyla toplumda sefaletin, çöküntünün derinleĢmesi

3-BaĢarısız devlet olgusu 4-Bilgi ve iletiĢim devrimi

5-Toplumsal talepler karĢısında kamu kesim performansının yetersiz kalması ve bu nedenle kamu yönetiminin değer ve saygınlık yitirmesi

6-Yolsuzluk ve israf eğilimi

7-Devletin ekonomi politikalarının belirlenmesinde, uluslar arası finans piyasalarının önceki dönemlere göre çok daha fazla etkin rol oynaması

8-Özgür piyasa ve hakem devlet düĢüncesi çerçevesinde Ģekillenen ekonominin deregülasyonunu zorunlu kılan politikaların yaygınlaĢması

9-Devletin daha önce üstendiği birçok mali iĢlevin piyasaya bırakılması ile kamu yönetiminin hem hacim hem de nitelik olarak değiĢmesi ve etkisizleĢmesidir.

Ayrıca gecikmiĢ reformların yol açtığı verimsizlik, personel istihdamının siyasi kaygılarla gerçekleĢtiriliyor olması,iĢlevlerin tam olarak yerine getirilememesi ve koordinasyonsuzluk vb. nedenler de bu maddeler arasında gösterilebilir.

(31)

Ülkemiz kamu kesiminde özellikle 1980‟ li yılların ardından yaĢanan özelleĢtirme ve devletin küçültülmesi yönündeki uygulamalar,devletin elinde bulundurmakta olduğu hizmetlerin etkin ve verimli bir biçimde sunulmasının gerekliliğini ve buna bağlı olarak geliĢen kalite arayıĢlarını da arttırmaktadır (Ġnce, 2006: 72-73).

Yukarıda belirtilen nedenlere daha baĢkaları da eklenebilir.Ancak burada önemli olan durum devletin rolünün uzun süredir tartıĢıldığı ve birçok ülkenin devlet reformu ile ilgili çalıĢmalar yaptığıdır.Bu amaçla ülkemizde 24-12-2003 tarihinde yayımlanan 5018 sayılı ”Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu” ile genel bir ifade biçiminde stratejik planlama ve performansa dayalı bütçe sistemine geçiĢ öngörülmüĢ ve “Ġnsan kaynakları “kavramı tasarıda resmen yer almıĢtır (Ġnce, 2006: 73).

1.8. Kamuda Ġnsan Kaynaklarındaki Yenilikler

1980‟lerin baĢından itibaren dünyada yaĢanan hızlı değiĢim ve dönüĢüm süreci ve getirmiĢ olduğu yeni yönetim yaklaĢımları, hem özel kesimde, hem de kamu kesiminde hemen her etkinliğin odak noktasına insanı yerleĢtirmiĢtir (Ġnce, 2006: 73). YaĢanan bu değiĢim örgütlerde insan faktörünü önemli bir kaynak haline getirmiĢtir. Hizmetin veya bir ürünün üretilmesinde daha önceleri hammadde ve sermaye gibi faktörlerin üzerinde durulurken, geliĢen ve değiĢen dünyada insan artık en önemli unsur haline gelmiĢtir.Bu unsurun seçimi, değerlendirilmesi ve yönetilmesi gibi pek çok konunun insan kaynakları baĢlığı altında yeniden düzenlenmesi gereğide bir zorunluluk haline gelmiĢtir.

Günümüz örgüt yapılanmaları içinde insan öğesi bir maliyet unsuru, yada bir nesne olarak değil, örgütü oluĢturan en önemli unsur olarak kabul edilmektedir. Kamu personel yönetiminin geliĢim evrimi içinde insan faktörünün Taylorist bakıĢ açısını geride bıraktığı ve artık örgütün öznesi konumuna yükseldiği görülmektedir. DavranıĢçı okul olarak da bilinen yönetim bilimciler tarafından ifade edilen insan öğesi vurgusunun bugün ulaĢtığı nokta gerçekten sevindirici bir aĢamadır. Ġnsanın ulaĢtığı değer yargıları, inançlar, tutumlar ve yaĢam standardı insan unsurunu vazgeçilmez bir özne haline getirirken örgütlerin karmaĢıklaĢması ve iletiĢim teknolojisinde meydana gelen geliĢmeler, bu yönelimin en azından bugün için doğru ve yerinde bir tavır olduğunu ortaya koymaktadır (Ġnce, 2006: 74).

Personel yönetiminde hizmet kapsamının geniĢlemesi ile Ġnsan kaynakları yönetimi anlayıĢına doğru hızlı bir evrim yaĢanmaya baĢlamıĢtır. Ġnsan kaynakları yönetimi sözcüğü ile

(32)

örgütün dar kapsamlı insan gücü anlayıĢını aĢarak daha kapsamlı ve bütünlükçü bir paradigmaya dönüĢümü ifade edilmektedir. Aslında bu evrim personel yönetimi-Ġnsan kaynakları yönetimi iliĢkisinde yaĢanmamakta, genel anlamda geleneksel yönetim kültüründen –çağdaĢ yönetim anlayıĢına geçiĢin öyküsü niteliğini taĢımaktadır. Ġnsan kaynakları yönetimi personel yönetiminin çağdaĢ bir içeriğe ve anlayıĢa kavuĢmasının adıdır (Ġnce, 2006: 74).

Ġnsan kaynakları yönetimi sadece personelin yönetilmesi demek değildir. Yöneticilerin çalıĢanlarına alıĢılagelmiĢ ast-üst hiyerarĢisi gözüyle bakması yerine onlara karar vermede ve uygulamada hareket geniĢliği sağlaması,ekip çalıĢmasını öne çıkarması ve çağdaĢ performans değerlendirme ölçütlerini benimsemesi insan kaynaklarının temelini oluĢturmaktadır.

1.9. Kamu ve Özel Sektörde Ġnsan Kaynakları Yönetiminin KarĢılaĢtırılması

Her iki kesimde insan kaynakları yönetimi örgütlerin beĢeri yönüyle ilgilenir. Kamu kurum ve kuruluĢlarında istihdam edilen personel ile özel sektörde çalıĢan personelin yönetimi bir takım benzerlik ve farklılar içerir. Bu benzerlik ve farklılıkları ayrı ayrı incelemek gerekirse; 1.9.1. Benzerlikler

 Örgütlerde kamu veya özel sektör ayrımına bakılmaksızın, personele dair sorunlarla karĢı karĢıya kalınması ortak bir konudur. ĠĢbirliğine yönelik bir grup faaliyeti söz konusu olduğundan her iki kesimde de amaç iĢbirliği ve koordinasyonu geliĢtirmektir.

 Ġkinci olarak verimliliği ve etkinliği sağlayacak teknik bilgi ve yöntemlerden yararlanmak her iki kesim içinde kaçınılmaz bir gerekliliktir.

 Hem kamu sektöründe hem de özel sektörde iĢ bölümü, hiyerarĢi, yazılı kurallar, tarafsızlık gibi bir takım unsurları içeren bir yapı ve iliĢkiler düzeni bulunmaktadır. 1.9.2. Farklılıklar

 Özel sektör ve kamuyu birbirinden ayıran en önemli fark özel sektörün temel amacının kar elde etme düĢüncesine karĢılık, kamu sektörünün temel amacının sosyal fayda olmasıdır.

 Bu ayrım neticesinde, kamu sektöründe çalıĢan personelden kamu yararına yönelik bir çalıĢma beklenirken, özel sektörde doğrudan kâr maksimizasyonuna yönelik bir beklenti hâkimdir. Böylece özel sektör personeli daha esnek bir sistem ve tekniklerden yararlanırken, kamu kesiminde ise önceden belirlenen ayrıntılı yazılı kurallar çerçevesinde yönetim teknikleri uygulanmaktadır.

(33)

 Özel kesim yöneticileri, personelin maddi ve sosyal hakları konusunda karĢılıklı görüĢmeler yoluyla belirli çözümler gerçekleĢtirdikleri halde, kamu kesiminde çalıĢanların ekonomik ve sosyal hakları ise, genellikle tek yönlü olarak yasal düzenlemeler çerçevesinde belirlenir (Eryılmaz, 2003: 247).

 Uygulamada kamu hizmetleri yasal kurallara göre Ģekillenmektedir. Bu da kamu kesiminde ki yöneticilerin karar ve eylem faliyetlerindeki serbestliği özel sektör yöneticisine göre daha sınırlı hale getiriyor. Kamu kesimi kararlarının, hiyerarĢinin üst basamağında ki yönetici tarafından belirlenmesi, izlenecek yol ve yönetimin biçimsel kurallarla örtüĢmesi gerekliliği ve kamu hizmetlerinin göz önünde gerçekleĢmesi, kamu çalıĢanlarının, kurum ve kuruluĢların gözetim ve denetim altında olmasına neden olmakta ve bu doğrultuda özel kesimden ayrılmaktadır.

 Kamu kesiminde çalıĢan personelin hizmet güvenliği özel sektörde çalıĢan personellere göre daha iyi sağlanmıĢ ve korunmuĢtur, bu fark dolayısıyla kamu kesimi özel kesime tercih edilmektedir.

Tüm bu sebepler sektörler arasında insan kaynakları yönetiminde farklılık yaratsa da son yıllarda, piyasa koĢullarının kamu kuruluĢları üzerindeki etkileri neticesinde, özel sektörde uygulanan yönetim tekniklerinin, kamu kuruluĢlarınca da uygulanmaya baĢlanması, kamu kuruluĢlarının ve üst kademe yöneticilerinin becerilerine göre Ģekillenecek bir değiĢim süreci içersinde olduğunun göstergesidir.

BÖLÜM:2 PERSONEL GÜÇLENDĠRME 2.1. Personel Güçlendirmenin Tanımı ve Kapsamı

Sosyal kavramların birçoğunda olduğu gibi güçlendirme kavramı üzerinde de araĢtırmacılar tarafından bir uzlaĢmanın sağlanamadığını görmekteyiz. Yazarlarca bazı noktalarda ortak görüĢler ortaya çıkmıĢ olmasına rağmen tam bir uzlaĢıdan söz etmek mümkün değildir (Peccei ve Rosenthal, 2001: 833; Wilkinson, 1998: 40). Güçlendirme konusunda bazı yazarlarca yönetimin üzerine düĢen görevler boyutuyla yaklaĢılarak tanımlamalar yapıldığı görülmektedir. Buna karĢılık baĢka bir grup yazar tarafından ise güçlendirme konusunda yapılanlar hakkında iĢgörenlerin nasıl algılamalar içinde oldukları dikkate alınarak tanımlar yapıldığı anlaĢılmaktadır. Güçlendirme kavramı ile ilgili olarak üst yönetime düĢen görev ve sorumlulukları dikkate alan yazarların tanımlarından bazıları;

(34)

Hales ve Klidas güçlendirmeyi, bilgi, enformasyon ve gücün astlarla paylaşılması olarak tanımlamaktadır (Hales ve Klidas, 1998: 1989).

Cunningham ve çalıĢma arkadaĢlarına göre güçlendirme, karar verme gücünün bu güce

sahip olmayanlar da dahil edilerek yeniden dağıtılmasıdır (Cunningham vd., 1996: 144).

Erstad tarafından yapılan tanımına göre güçlendirme, işgörenlere işleriyle ilgili kararları

vermelerini sağlayacak imkanların sunulması ya da onlara kendi faaliyetlerinin sorumluluğunu üstlenebilecek bir ortamın sağlanmasıdır (Erstad, 1997: 325).

Appelbaum ve arkadaĢlarına göre güçlendirme, bu felsefeyi benimseyen bir işletmede alt

kademe çalışanların sahip olacağı etkide önemli artışlar sağlayan bir vizyondur

(Appelbaum vd., 1999: 235-239).

Güçlendirme konusunda gerçekleĢtirilen uygulamaların iĢgörenler tarafından nasıl algılandığı üzerinden yapılan tanımlardan bazıları ise;

Örgüt üyelerinin özyeterlilik ve duygularının arttırılması Ģeklinde bir tanımlamaya giden

Conger ve Kanungo, güçlendirmeyi motivasyonel bir kavram olarak nitelendirmiĢtir. Bu yazarlara göre özyeterlilik duygusunun arttırılması için, güçsüzlüğü besleyen koĢulların ortadan kaldırılması gerekir (Conger ve Kanungo, 1988: 474).

Spreitzer tarafından yapılan tanıma göre, anlam, yetkinlik, özerklik ve etki olmak üzere

dört algısal boyutu olan bir yapıdır (Spreitzer, 1995: 1444).

Lee ve Koh (2001) ise, bireyin iş rolüne yönelimini yansıtan, dört algısal boyut

tarafından açıklanan içsel görev motivasyonu Ģeklinde bir tanımlamaya gitmiĢlerdir (Lee

ve Koh, 2001: 685).

Spreitzer tarafından ilk kez ileri sürülen ve daha sonra da birçok yazar tarafından kabul gören personel güçlendirmenin dört tane boyutu ayrı baĢlık altında daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

2.2. Personel Güçlendirme ile Ġlgili Kavramlar

Personel güçlendirme literatürdeki birçok kavramla benzerlik göstermektedir. Bu kavramların hepsinin belirli noktaları personel güçlendirme ile benzeĢsede genel anlamda farklıdırlar. ġimdi bu kavramları ayrı baĢlıklar altında inceleyeceğiz.

(35)

2.2.1. Güçlendirme ve ĠĢ GeniĢletme

AĢırı iĢ bölümünün neden olduğu stresi yenmek için bir iĢgöreni, tek ve küçük bir iĢ yapmak yerine, birbirine benzer iĢleri yapmasına olanak tanıyan yeni bir düzenlemeye gitmektir. ĠĢ geniĢletme ile iĢgörenin birden çok iĢ yapması yolu açıldığı için iĢten sıkılma azalır, motivasyon artar. Ne var ki, iĢ geniĢletmede iĢgörenlerin yetkisinin değiĢikliği gibi bir durum söz konusu değildir. Sadece iĢgörenin yaptığı iĢlerde birbirine benzeyen iĢler yapmak yönünde bir artıĢ vardır. Güçlendirmede, iĢgörenin iĢiyle ilgili olarak çok daha geniĢ boyutları olan bir değiĢiklik ve geniĢleme söz konusudur (Sabuncuoğlu ve Vergiliel Tüz, 2005: 90).

2.2.2. Güçlendirme ve ĠĢ ZenginleĢtirme

ĠĢ zenginleĢtirmede, birbirinden farklı nitelikte iĢler dikey düzeyde aynı kiĢi tarafından yapılır ve özellikle yeni yetki ve sorumluluklar yüklenir. Bu durumda iĢin akıĢı ve denetimi üzerinde kiĢiler daha çok söz sahibi olacak ve çalıĢma isteği artacaktır (Sabuncuoğlu ve Vergiliel Tüz, 2005: 90-91). Burada da kısmen güçlendirmeye benzeyen bir düzenleme söz konusudur. Ancak temel fark, iĢ zenginleĢtirme iĢle ilgili olarak bazı yetkilerde değiĢiklik ve artıĢ sağlamakta iken güçlendirmede iĢ ve kontrol tamamen iĢi yapana bırakılmaktadır. Birincisindeki amaç, iĢ sıkıcılığını ortadan kaldırmak ve motivasyon sağlamak iken güçlendirmede iĢin yetki ve sorumluluğunun yapan kiĢiye devri söz konusudur.

2.2.3. Güçlendirme ve Motivasyon

Güçlendirme motive edici bir araçtır. Ancak uygulanıĢı ve kapsamı itibarı ile motivasyondan farklıdır. UygulanıĢı uzun bir süreci ve eğitimi gerektirdiği gibi, organizasyonun yapılanmasından yönetim biçimine kadar bütün boyutları ile “güçlendirilmiĢ bir çalıĢanı hazmedebilecek” Ģekle getirilmesi anlamına gelir. Ayrıca güçlendirme, sadece yönetimin ve organizasyonun güç ve kontrolü çalıĢana terk etmesi ile gerçekleĢmez. ÇalıĢanın da bu gücü ve kontrolü talep edebilme ve yönetebilme becerisine sahip olması değilse de bu donanıma kavuĢturulması gerekir (CoĢkun, 2002: 220-221).

Motivasyon ile güçlendirmenin hareket noktaları da farklıdır. Motivasyonun hareket noktası “komuta ve kontrol” iken cevabını aradığı soru “personele ne vermeliyiz veya ne yapmalıyız ki iĢletme için yararlı sayılacak Ģekilde davransın?” sorusudur. Amaç davranıĢı kontrol etmek ve yönlendirmektir. Güçlendirmede ise hareket noktası, “personeli kendisini yetiĢtirmesi ve geliĢtirmesine bağlı olarak iĢinde daha baĢarılı olabilmesi ve iĢi ile ilgili kararları

(36)

verebilmesi için iĢletme neler yapmalıdır?” sorusudur. Bu yaklaĢım ayrıca, çalıĢanlara geleneksel personel yönetimi bakıĢ açısından değil de stratejik insan kaynakları bakıĢ açısıyla yaklaĢmak anlamına da gelmektedir (CoĢkun, 2002: 221).

2.2.4. Güçlendirme ve Yetki Devri

Güçlendirme ile yetki devri arasında çok yakın bir iliĢki olduğu gerçektir. Ama bu yakınlık “aynılık” anlamına gelmez. Yetkilendirmede esas olan, üstün, daha iyi sonuçlar almak amacıyla sahip olduğu bir yetkiyi astına geçici olarak devretmesidir. Güçlendirmede ise iĢi yapanın iĢin sahibi haline getirilmesi, yetki ile birlikte sorumluluk ve kontrolü de iĢi yapan tarafından devralınması gerekmektedir. Dolayısı ile burada geçici bir yetki devri söz konusu değildir. Zira yetki zaten iĢi yapanındır (CoĢkun, 2002: 221).

2.2.5. Güçlendirme ve Katılımcılık

Güçlendirmenin yakından ilgili olduğu bir diğer kavram ise katılımdır. Katılımcı yönetim, yönetime katılma veya katılım personel güçlendirme ile çoğu kez aynı bir terim gibi kullanılmıĢtır (Sharma ve Kaur, 2008: 11). Katılım, güçlendirmenin ön Ģartlarından birisidir, ancak kendisi değildir. ÇalıĢanların karar verme sürecine katılma arzu ve becerileri ile organizasyonun katılımı teĢvik ve hazmedebilme düzeyi, katılımın derecesini belirleyecektir. Yani, katılım fonksiyonunun iki temel değiĢkeni iĢgören ve organizasyondur. Güçlendirmede çalıĢanların özellikle kendi iĢleri ile ilgili kararlara aktif olarak katılmaları ve organizasyonun bunu kabullenebilmesi söz konusudur. Ancak güçlendirmede katılımın bir ileri aĢamasına geçilerek kararların uygulamaya dökülüĢü sırasında da çalıĢanın aktif görev üstlenmesi söz konusudur. Bu bakımdan güçlendirmenin temelinde “güçlendirilmiĢ çalıĢan” ve “güçlendirilmiĢ organizasyon” olguları yatmaktadır. Bu iki unsurun birlikte olmaması durumunda gerçek anlamda güçlendirmeden bahsedilemez (CoĢkun, 2002: 221).

2.3. Personel Güçlendirmenin Temel Unsurları

Bir örgütte sağlıklı bir personel güçlendirme uygulamasından bahsedebilmek için bazı temel kuraların disiplinli bir Ģekilde uygulanması gerekmektedir. Bu kuralları sırasıyla ele almak gerekirse;

Şekil

ġekil 1. ĠĢ Değerlemesinin Ücretleme Sürecindeki Yeri ve Önemi
Tablo 6. Kararlara Katılım  f  %  Hiçbir zaman  31  19,9  Nadiren  35  22,4  Bazen  41  26,3  Genellikle  36  23,1  Her zaman  13  8,3  Toplam  156  100  Ortalama  2.78  Ortanca  3  Standart sapma  1,24

Referanslar

Benzer Belgeler

roman zevkini, tarih zevkini' ve en nihayet her seviyede okuma zevkini yaymış tek şahsiyettir. Onun tetkikleri arasında

Türk düşünürü Cemil Meriç eser­ lerinde de görüleceği gibi, Osmanlı îslâmının son dönemlerinde gelişmiş olan ve bugün Ortadoğu’da yaşamak­ ta olan bir

Sistemde oluşabilecek arızalar, endüstriyel sistemlerde verimi büyük oranda etkilemektedir. Sürekli çalışması gereken sistemlerde arıza sonucu oluşan malzeme, iş gücü

Anahtar Kelimeler: Frenet Eğrisi, Helis, W-eğrisi, Genel Helis, Sonlu Tip Eğri, Teğetsel Kübik Eğri, Harmonik Eğrilik, Darboux Vektörü, Darboux Köşesi, Eğrilikleri

Method is based on pre-concentration of methanol from natural gas samples by passing it through two glasses containing water solution of sodium sulphate.. Then the content of

Bu denence deneme II grubunun yapıcı problem çözme izleme testi puanlarının son test puanlarından anlamlı düzeyde farklılaşıp farklılaşmadığına ilişkin

In our study stage 1-2 pars tensa, stage 1- 2 and stage 4 pars flaccida retractions were found statistically high CCOM group ( p<0.01) whereas stage 3-4 pars tensa

10 yıllık dönemde KB nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan 226 hasta ve Paranazal sinüs Bilgisayarlı Tomografi (BT)'leri retrospektif olarak incelenerek KB tip ve patolojileri