T íxilji'i ~K a
p
la ijji i i
O lalıkçı JCıı ıjjMnM
ÜNYANIN hiç bir yerinde deniz karayı Is- tanbulda olduğu gibi sarıp kuşatmamış, okşayıp sevmemiştir. Dünyanın hiç bir yerin de deniz İstanbul suları gibi ışıklı, aydınlık, rüyalı değildir. Ve dünyanın hiç bir yerinde deniz sayısız nimetlerini; karideslerini, İstakozlarını, mid yelerini, çeşit çeşit balıklarını böyle cömertçe, hovardaca
insanlara ikram etmez. Zaman zaman İstanbul sularına balık akınları olur. Lüfer geldi derler, palamut geldi der ler, izmarit, istavrit geldi derler; çok defa İstanbullular dan başkalarının akimda güç tutabilecekleri bir çok balık ismini bir arada sayarlar.
Balık akınları, daha başlarken şehrin her tarafında duyuluverir. işte o zaman, amatör olsun, profesyonel ol
sun sandalının palamarım çözen soluğu denizde alır. Ağlar atılır, sepetler atılır, oltalar atılır., meraklılar denizle, denizde cıvıldaşanlardan başka her şeyi unutur. Bilhassa zam anı! Bazan saatlerce beklemeleri gerekir, bazan son derece süratle sevgililerinin peşinde sandal koştururlar. Bazan da bütün gece uyumaz, kırmızı fenerlerle bir masal dünyasına çevirdikleri denizde lüfer veya ateş balığı av
F O T O : O T H M A R
larlar. Balık avı bir ayrı bügi, bir ayrı ilimdir. İstanbul balıkçıları ise, İstanbul suları gibi, yumuşak, tatlı dilli, bi raz da esrarlı insanlardır. Bir balıkçı sizi İstanbul balıkla rı hakkında lâfa tutmayagörsün, ciltler okur da gene sözünü bitiremez. Yukarıdaki resim, sık sık rastgelinen ba lık akınlarından birinde Haliç sularını kaplayan balıkçı kayıklarının kendine hâs şahane manzarasını tesbit ediyor.
mmmm »»a ge
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği T a ha To ro s Arşivi