• Sonuç bulunamadı

Vefa bozacısı yas tutuyor:Asırlık veda bozası'nın ikinci kuşak temsilcisi Yusuf Ziya Vefa öldü. Şimdi boza, oğlu Cem Ziya Vefa'ya emanet

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Vefa bozacısı yas tutuyor:Asırlık veda bozası'nın ikinci kuşak temsilcisi Yusuf Ziya Vefa öldü. Şimdi boza, oğlu Cem Ziya Vefa'ya emanet"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

mögt ş » Salı 27 Aralık 1994

Fi A.

V

A İT m W W (T «

i] İSTANBUL 10/15 ERZURUM

-16/-6

ANKARA

0/5 A D AN A

9/18

İZMİR

12/17 DİYARBAKIR -3/12

® SAM SUN

9/17 KIBRIS

10/18

Roma Paris Londra Frankfurt Atina Zürih 13 4 10 4 18 4

Asırlık Vefa Bozasfm n ikinci kuşak temsilcisi Yusuf Ziya

Vefa öldü. Şimdi boza, oğlu Cem Ziya Vefa’ya emanet

Aksaray’daki Vefa Bozacısı’mn duvarındaki çini pano, ilk kurucu Hacı İbrahim ve Sadık Vefa kardeşleri boza satarken gösteriyor (yanda). Ha­ cı İbrahim Vefa (üstte solda), ölen Yusuf Ziya Vefa’nın babasıydı. Yu­ suf Ziya ve eşi Adalet Vefa (üstte sağd a)...

Vefa Bozası yas tutuyor

Aynur GÜRSOY - İSTANBUL ADINI İstanbul’un tarihi semti Vefa’dan alan asırlık Vefa Bozası’nm ikinci kuşak temsil­ cisi Yusuf Ziya Vefa vefat etti. Onun ölümüyle birlikte boza da tarihe mi karışacak? Pirinin öl­ mesiyle, bu biraz mayhoş, hafif taüı içeceğin tarihin unutul­ muş tadlar müzesindeki ye­ rini alması öyle pek kolay gerçekleşeceğe benzemiyor.

Yusuf Ziya Vefa’nm oğlu Cem Ziya Vefa ailesinin

1876’dan beri boza sattığını, bu geleneğin bozulmayacağı­ nı söylüyor.

Türklere yapılan baskılar

nedeniyle 1830’lu yıllarda he­ nüz çocuk yaşta Arnavut­ luk’tan İstanbul’a göç eden

Hacı İbrahim ve Sadık Ve­ fa kardeşler İstanbullulara

bozayı sevdiren kişiler oldu.

İstanbul’a geldiklerinde bekar evlerinde yatıp kalk­ maya başlayan iki kardeş, karınlarını doyurabilmek

i-bul’da içilen bozalar sulu, ayran kıvammdadır. Bir gün Arnavut­ luk usulü koyu bozayı yapar ve arkadaşlarına ikram ederler. Çok beğenilince de, akşamlan güğümlere doldurup sokaklarda satmaya başlarlar. Çocukluk a- nılarımızda, gecenin karanlığın­ da duyduğumuzda içimizde se­

vinç yaratan 'boza, boza..’ hay­ kırışlarının ilk çıkış noktası ça­ resizliğin İstanbul’a meydan o- kuyuşudur. Yaptıkları bozayı sa­ ray ve saray eşrafına elleriyle götürüp, teslim eden Vefa Kar­

deşlere Tanrı Yürü ya kulum’

der. ilk dükkanı Vefa’da açarlar.

Onlar ölünce oğulları Hacı

çin ne iş bulurlarsa yapma­ ya başlar. O günlerde

Istan-* t

Bozacılığı babasından devralan Cem Ziya Vefa, geleneği sürdüreceğini söylüyor.

İsm ail Vefa ve Yusuf Ziya işi

devralırlar. 17 küp altın toplaya­ cak kadar zenginleştiler. Türki­ ye’nin en zengin adamları üste­ sinde l l ’inci sırada yer alırlar.

Yusuf Ziya askere gider. 19 ya­

şında askerden döndüğünde o- nu acı bir sürpriz bekler. Ne dükkan kalmıştır, ne de ev.

Hacı İsm ail ikibin lira ve­

rir eline. Yusuf Ziya elinde­ ki parayı da kayınpederine kaptırınca Mahmutpaşa’da işportacılık yapmaya başlar. Hikayesi İstanbul’da tutun­ maya çalışanlar üzerine ya­ pılan filmlerin, yıllar önce çevrilmiş bir versiyonu gibi­ dir. Bir metre tezgahına göz dikenlerle giriştiği kavgada, tezgahını iki metreye çıkarır. 1950’li yıllarda boza işine ge­ ri döner. Fatih ve Aksa­ ray’da birer dükkan açar. 1956’da Vefa Bozası adını ala­ bilmek için, mahkemeye baş­ vurur, isim hakkını kazanır. Vefa’daki Vefa Bozacısı ve Aksaray’daki Vefa Bozası bundan sonra amansız bir rekabete girişir...

‘Ensede

boza

pişirm ek’

CEM Ziya Vefa

bozanın yaşatılma­ sı gerektiğini düşü­ nüyor. Cem Vefa, bozanın nasıl yapıl­ dığını şöyle anlatı­ yor: “D arııun kepeği elenti, irm ik küçük parçalara bölünür. 3 - 4 saat kaynatılır. Ocağı söndürdük­ ten sonra bile boza bir saat kendi ken­ dine kaynar. 'Ense­ de boza pişirmek’ deyimi de buradan . gelir. Özel bir yön­ temle bekletildik­ ten sonra, sertleşen boza ıslatılarak e- leklerden geçirilir. Şeker ilavesiyle tar­ çın ekilerek servis yapılır”

B ozacıların yaz

geldiğinde şıra sat­ tıklarını söyleyen

V efa, “bozacının şahidi şıracı” deyi­ m inin de buradan geldiğini kaydetti.

Referanslar

Benzer Belgeler

1 Erciyes Üniversitesi, Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı, Kayseri – TÜRKİYE 2 Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi,

Din ve toplum ilişkilerinin belirleyici aktörü “dindar” karakteridir. Genel olarak “di- nine bağlı kimse” olarak tanımlanan dindar kavramı, bireyin din ile kurduğu

Mahremiyet sözcüğü; bireyin yalnız kalabildiği ve diğerleriyle hangi koşul altında ve ne oranda iletişime geçeceğine bizzat kendisinin karar verebil- diği kişisel

Daha sonra, Blackwell ve diğerleri (1977) tarafından bir Savonius rüzgar türbininin deneysel olarak belirlenmiş performans karakteristikleri kullanılarak nümerik

Kişilerin kent mekânlarını kullanım biçimleri, koşulları ve kamusal alan memnuniyet düzeyleri incelendiğinde, yaş grupları arasında büyük

Çalışma kapsamında toplumu oluşturan bireylerin çevresel bilinç düzeyinin ve çevreye ne derecede bağlı olduklarının ortaya konduğu bu çalışmada ayrıca

Demirel'in Çankaya'ya çıkmasıyla birlikte boşalacak Başbakanlık ve DYP Genel Başkanlığı koltuğuna kimin yerleşeceği DYP Grubu için de SHP Grubu için de