• Sonuç bulunamadı

Türkiye'de mevcut harita altlıkların iyileştirilmesi ve bilgi sistemlerine entegrasyonu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye'de mevcut harita altlıkların iyileştirilmesi ve bilgi sistemlerine entegrasyonu"

Copied!
102
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

TÜRKĠYE‟DE MEVCUT HARĠTA ALTLIKLARIN

ĠYĠLEġTĠRĠLMESĠ VE BĠLGĠ SĠSTEMLERĠNE ENTEGRASYONU

Melek IRAK

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Harita Mühendisliği Anabilim Dalı

Eylül-2010 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)

TEZ KABUL VE ONAYI

Melek IRAK tarafından hazırlanan “ Türkiye‟de Harita Altlıkların ĠyileĢtirilmesi ve Bilgi Sistemlerine Entegrasyonu” adlı tez çalıĢması 30/09/2010 tarihinde aĢağıdaki jüri üyeleri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Harita Mühendisliği Anabilim Dalı‟nda YÜKSEK LĠSANS TEZĠ olarak kabul edilmiĢtir.

Jüri Üyeleri Ġmza

BaĢkan

Prof. Dr. Hükmü ORHAN ………..

DanıĢman

Yrd. Doç. Dr. Ali ERDĠ ………..

Üye

Yrd. Doç. Dr. ġaban ĠNAM ………..

Yukarıdaki sonucu onaylarım.

Prof. Dr. Bayram SADE FBE Müdürü

(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all materials and results that are not original to this work.

Melek IRAK 26.10.2010

(4)

ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

TÜRKĠYE‟DE MEVCUT HARĠTA ALTLIKLARIN

ĠYĠLEġTĠRĠLMESĠ VE BĠLGĠ SĠSTEMLERĠNE ENTEGRASYONU

Melek IRAK

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Harita Mühendisliği Anabilim Dalı

DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Ali ERDĠ 2010, 89 Sayfa

Jüri: Prof.Dr. Hükmü ORHAN Yrd. Doç. Dr. Ali ERDĠ Yrd. Doç. Dr. ġaban ĠNAM

Ülke yönetiminde, planlama çalıĢmalarında, taĢınmazların vergilendirilmesi ve mülkiyetin güvence altına alınmasında harita ve haritaya dayalı ürünler vazgeçilmez altlıklardır. Ülkemizde haritacılık faaliyetlerini yürüten birçok kurum bulunmaktadır. Bu kurumlar birbirinden bağımsız çalıĢmalar yapmıĢ olmalarına rağmen altlık olarak kullandıkları verileri sadece Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerinden temin etmektedirler.

Kadastrodaki altlıkların doğruluğu, kurumlar tarafından üretilecek olan haritaların ne derece doğru yapıldığını göstermektedir. Bu nedenle kadastrodaki altlıklar haritacılılık sektörü için son derece önemli hale gelmektedir. Kadastrodaki mevcut haritaları, doğruluğu yüksek haritalar haline getirebilmek için yenilemeye veya güncelliğini teknik yetersizlikler nedeniyle kaybetmiĢ haritaları ise yeniden üretme yoluna gidilmelidir.

Uygulama bölümünde haritacılık faaliyeti yürüten kurumların kullandıkları harita altlıkları incelemiĢ, tüm bu kurumların faaliyetlerinde kadastral haritaları baz alarak çalıĢmalarını yürüttükleri anlaĢılmıĢtır. Uygulama için 1000 hektarlık alanın hâlihazır haritası yapılarak grafik olan kadastro paftaları sayısallaĢtırılmıĢ ve ülke koordinat

(5)

sistemine çevrilmiĢtir. Yapılan çalıĢmalar neticesinde arazi ile kadastronun altlık olarak kullandıkları paftalar arasında uyuĢumsuzluk olduğu tespit edilmiĢtir. Bu nedenle mevcut kadastro paftalarının yetersiz kaldığı, ilgili paftaların güncellenmesi ve yenilenmesi gerektiği anlaĢılmıĢtır. Yeni üretilecek pafta standartları sadece kadastroya altlık olarak kalmayıp diğer kurumlarında ihtiyaçlarını karĢılayacak Ģekilde tek bir sistemde 3 boyutlu sayısal kadastral paftaların üretilmesi gerekmektedir.

(6)

ABSTRACT MS Thesis

MODERNIZATION OF EXISTING MAPS AND INTEGRATION TO INFORMATION SYSTEMS IN TURKEY

Melek IRAK Selcuk University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Geomatic Engineering

Advisor: Yrd.Doç.Dr. Ali ERDĠ 2010, 89 Pages

Jury: Prof.Dr. Hükmü ORHAN Yrd. Doç. Dr. Ali ERDĠ Yrd. Doç. Dr. ġaban ĠNAM

Maps and maps elaborated for different purposes are necessary base maps in governing a country, planning studies, taxation of immovables and assuring the properties. In our country, there are many institutions carrying out mapping activities. Although these institutions conducted studies independent from each other, they are able to provide the data used as base maps, only from the related units of General Directorate of Land Registry and Cadastre.

The accuracy of the base maps in cadastre shows the accuracy level of the maps to be produced by institutions. For this reason, the maps in cadastre become extremely important for mapping sector. In order to increase the accuracy of the existing maps in cadastre, they should be renewed, or for the maps which lost their currency because of technical incompetence, they should be reproduced.

(7)

mapping activities and it is understood that they have been carrying out their studies by using cadastral maps in their activities. For implementation, base map of 1000 hectar land has been elaborated; cadastral plates which were in graphic format have been digitized and transformed to country‟s coordinate system. As a result of the performed studies, an inconsistency has been determined between screw plates used in land and cadastre as base map. Therefore the existing cadastre plates are insufficient and it is understood that the related plates should be updated and renewed. The newly developed plate standards shall not only be base maps for cadastre, it is also necessary to develop 3 dimentional digital cadastral plates in one system, fulfilling the needs of the other institutions as well.

(8)

ÖNSÖZ

Yüksek lisans tez çalıĢmamın danıĢmanlığını yapan ve çalıĢmalarım süresince beni hep destekleyen çalıĢmalarım boyunca eleĢtirileri ve desteği ile bana yol gösteren, eksiklerimi gidermemde yardımcı olan değerli hocam Sayın Yrd. Doç Dr. Ali ERDĠ‟ ye sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

Hazırlanan tez çalıĢmasında bana yardımlarını esirgemeyen Sayın hocam Prof. Hüseyin ERKAN‟a, teĢekkür ederim.

Tez çalıĢmalarım boyunca bana desteğini hiç esirgemeyen Harita Mühendisi sevgili eĢim Turan Alper IRAK‟ ile Annem ve Babama teĢekkür ederim.

Melek IRAK Konya - 2010

(9)

ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa TEZ BĠLDĠRĠMĠ ………. iii ÖZET ... iv ABSTRACT ... .. vi ÖNSÖZ ... viii ĠÇĠNDEKĠLER ... ix KISALTMA LĠSTESĠ ... xi

ġEKĠL LĠSTESĠ ... xii

ÇĠZELGE LĠSTESĠ ... xiii

1 GĠRĠġ ... 1

2 TÜRKĠYE‟DE KULLANILAN HARĠTA ÇEġĠTLERĠ, KURUMLAR VE ÜRETTĠKLERĠ HARĠTALAR ... 3

2.1 Sayısal Harita Tanımı ve Amacı ... 3

2.2 Arazi Faaliyeti Yürüten Kurumlar ... 4

2.3 Harita Üreten Kurumlar ... 6

2.3.1 Harita Genel Komutanlığı ... 6

2.3.2 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ... 7

2.3.3 Ġller Bankası ... 8

2.3.4 Karayolları Genel Müdürlüğü ... 8

2.3.5 Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü ... 9

3 KADASTRO KAVRAMI VE ĠÇERĠĞĠ ... 10

3.1 Kadastro ... 10

3.1.1 Kadastro Ġle Ġlgili Bazı Kavramlar ... 10

3.1.2 Kadastronun Bazı Temel Görevleri ... 12

3.2 Kadastronun ÇeĢitleri ... 13

3.2.1 Vergi Kadastrosu ... 14

3.2.2 Hukuki Kadastro ... 14

3.2.3 Ekonomik Kadastro ... 15

3.2.4 Çok Amaçlı Kadastro ... 15

3.3 Kadastro 2014 ... 15

3.4 Kadastro 2014 için gerekçeler ... 21

3.5 Kadastro 2023 ... 22

4 TÜRKĠYE KADASTROSU ... 26

4.1 Türkiye Kadastrosunun Tarihi ... 26

4.2 Türkiye Kadastrosunun Mevcut Durumu ... 28

(10)

4.3.1 Arazi Bilgi Sistemi ... 31

4.3.2 Kadastroda bilgi sistemi çalıĢmaları ... 32

4.4 Mevcut Kadastronun Bilgi Sistemi Ġçerikli ÇalıĢmalara Veri Tabanı OluĢturması ve YaĢanan Sorunlar ... 34

4.4.1 Kurumsal problemler ... 35

4.4.2 Teknik problemler ... 36

4.4.3 Mali problemler ... 37

4.5 Paftaların SayısallaĢtırılması Yoluyla Sayısal Kadastroya GeçiĢ ÇalıĢmaları ... 37

4.5.1 SayısallaĢtırmada dikkat edilecek hususlar ... 40

4.5.2 SayısallaĢtırmada hata kaynakları ... 41

4.6 Yenilemeye Duyulan Gereksinim ... 43

4.6.1 Kadastroda günümüze kadar yapılmıĢ yenileme içerikli çalıĢmaların değerlendirilmesi ... 45

4.6.2 Mevcut yenileme mevzuatının uygulama içerikli analizi ... 48

4.6.3 Kadastro yenilenmesinde karĢılaĢılan sorunlar ... 49

5 TÜRKĠYE KADASTROSUNDA YAġANILAN SIKINTILAR ... 51

5.1 ÇağdaĢ Bir Türkiye Kadastrosu Ġçin Yapılması Gerekenler ... 54

5.2 Avrupa Birliğine Uyum Sürecinde Türkiye Kadastrosunun Hayata Geçirmesi Gereken Ġlkeler ... 56

6 UYGULAMA ... 58

6.1 Sayısal Harita Üretimindeki BaĢlıca Jeodezik Faaliyetler ... 58

6.1.1 Uzay ve uydu teknikleriyle TUTGA „nın sıklaĢtırılması ... 59

6.1.2 Poligon iĢleri ... 60

6.1.3 Helmert ortometrik yüksekliklerinin belirlenmesi ... 61

6.1.4 Detay ölçmeleri ... 61

6.1.5 Çizim iĢleri ... 61

6.2 Grafik Paftaların Netcad Ortamında SayısallaĢtırılması ... 62

7 SONUÇ VE ÖNERĠLER ... 85

8 KAYNAKLAR ... 87

(11)

KISALTMA LĠSTESĠ

AB Avrupa Birliği

ABS Arazi Bilgi Sistemi BS Bilgi Sistemleri

BÖHYY Büyük Ölçekli Haritaların Yapım Yönetmeliği

BÖHHBÜY Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği CAD Computer Aided Design

CBS Coğrafi Bilgi Sistemleri DPT Devlet Planlama TeĢkilatı DSĠ Devlet Su ĠĢleri

ESRI Environmental Systems Research Institute FIG Fédération Internationale des Géomètres GPS Global Positioning System

HBB Harita Bilgi Bankası

HKMO Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası KBS Kent Bilgi Sistemi

KGM Karayolları Genel Müdürlüğü

MERLĠS Marmara Deprem Bölgesi Arazi Bilgi Sistemi

RG Resmi Gazete

TAKBĠS Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi TARBĠS Tapu ArĢiv Otomasyonu TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi TKGM Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü TMK Türk Medeni Kanunu

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği TRUP Tarım Reformu Uygulama Projesi TUTGA Türkiye Ulusal GPS Ağı

(12)

ġEKĠL LĠSTESĠ

ġekil 3.1Kadastronun devrimsel yapısı ... 14

ġekil 3.2 Tapu-Kadastro hizmetlerinin kapsamı ... 18

ġekil 3.3 Haritanın değiĢen rolü ... 19

ġekil 3.4 Kadastroda geri dönüĢüm ... 21

ġekil 4.1 Türkiye de kadastro çalıĢmalarının amaç ve türleri ... 28

ġekil 4.2 Takbisi oluĢturan unsurlar ... 34

ġekil 4.3 Kadastral haritaların üretim yöntemlerine göre durumları ... 39

ġekil 4.4 Kadastral haritaların üretim yöntemlerine göre yüzde dilimleri ... 39

ġekil 4.5 Üretilen kadastro haritalarının ölçeklerine göre dağılımları ... 40

ġekil 4.6 Kadastro haritalarının yenilenmesi yöntemleri ... 47

ġekil 5.1 Folyeli grafik pafta örneği ... 52

ġekil 6.1 DönüĢüm programının seçimi ... 64

ġekil 6.2 RASTER‟ın yüklenmesi ... 64

ġekil 6.3 Rasterın afine dönüĢüm modülünde gösterimi ... 65

ġekil 6.4 Gridlerin lokal koordinatlandırlması ... 65

ġekil 6.5. Affin DönüĢümü Sonucunda OluĢan ġekil ... 66

ġekil 6.6 Affine dönüĢüm sonuçları toplam hata oranı kontrolü ... 67

ġekil 6.7 Affine dönüĢümünün onaylanması ... 68

ġekil 6.8 Raster ın kaydedilmesi ... 69

ġekil 6.9 Projeksiyon parametrelerinin kaydedilmesi ... 69

ġekil 6.10 Rasterın Netcad ortamındaki ekran görüntüsü ... 70

ġekil 6.11 Netcad de tabakaların açılması ... 71

ġekil 6.12 Netcad da parsel sınırlarının birleĢtirilmesi ... 71

ġekil 6.13 SayısallaĢtırılan parsellerin birbirleri ile iliĢkilendirilmesi ... 72

ġekil 6.14 Aynı pafta üzerinde farklı ölçekteki alanın sayısallaĢtırılması ... 73

ġekil 6.15 Farklı ölçekte bulunan paftanın tek bir sistemde gösterimi ... 74

ġekil 6.16 aynı pafta üzerinde farklı ölçekteki bölgelerin birleĢtirilmesi ... 74

ġekil 6.17 pafta üzerinde hataların elemine edilmesi ... 75

ġekil 6.18 Hâlihazır harita durumu ... 76

ġekil 6.19 Kadastro paftası ile hâlihazır durumun çakıĢtırılması ... 76

ġekil 6.20 Pilot bölge olarak seçilen KuĢçu köyü Tecviz durumu ... 77

ġekil 6.21 Pilot bölge olarak seçilen Beyceğiz köyü Tecviz durumu ... 77

ġekil 6.22 Pilot bölge olarak seçilen Kargalı köyü Tecviz durumu ... 78

ġekil 6.23 Kadastro paftası – Uydu görüntüsü iliĢkisi ... 78

ġekil 6.24 Kadastro paftası ile uydu görüntüsü uyuĢumsuzluğu ... 79

ġekil 6.25 Kadastro paftası ile uydu görüntüsü uyuĢumsuzluğu ... 80

ġekil 6.26 Kadastro paftası ile uydu görüntüsü uyuĢumsuzluğu ... 80

ġekil 6.27 Kadastro paftası ile uydu görüntüsü uyuĢumluluğu ... 81

ġekil 6.28 Kadastro paftası ile uydu görüntüsü uyuĢumluluğu ... 81

ġekil 6.29 Pilot bölge için Kadastro paftası ile uydu görüntüsü ... 82

ġekil 6.30 Grafik pafta ile arazinin uyuĢumlu olduğu bölge ... 83

ġekil 6.31 Sayısal pafta ile arazinin uyuĢumlu olduğu bölge ... 83

(13)

ÇĠZELGE LĠSTESĠ

Çizelge 2.1 Kurumlar ve araziye yönelik faaliyetler matrisi ... 5

Çizelge 4.1 Mahalle bazında Ģehir kadastrosu (TKGM 2009) ... 30

Çizelge 4.2 Köy bazında kırsal alan kadastrosu (TKGM 2009) ... 30

Çizelge 4.3 Toplam köy ve mahalle kadastrosu (TKGM 2009) ... 30

Çizelge 4.4 Yüzölçümü bazında toplam köy ve mahalle kadastrosu (TKGM 2009) ... 30

(14)

1. GĠRĠġ

Haritanın; birçok proje çalıĢmalarında altlık olarak kullanılması, birçok iĢlemlerde el atılan ilk gereksinimlerden biri olması ve haritasız hiçbir teknik projenin yapılamaması ve yürütülememesi haritanın ne denli önemli bir araç olduğunu göstermektedir.

Türkiye de yapılacak her türlü çalıĢmanın yüksek doğrulukta, hızlı ve güvenilir bir Ģekilde olabilmesi için harita altlıklarının güncel, doğru ve kolay ulaĢılabilir olması gerekmektedir.

Ülke genelinde, kurumların ihtiyaç duyacakları harita altlıklarına iliĢkin genel standartlar ve kurallar geliĢtirilemediği için, her bir kurum ihtiyaç duyduğu harita altlıklarını üretme yolunu seçmiĢ ve kendi kuruluĢ amacına uygun harita yapım kural ve sistemlerini oluĢturma yolunu tercih etmiĢlerdir. Her ne kadar kurumlar kendilerine ait haritaları üretmeye çalıĢsalar bile her kurum altlık olarak kadastroya ihtiyaç duymaktadır. Kurumlar yaptıkları çalıĢmaları, ürettikleri haritaları tescil edebilmeleri için kadastro ile bağlantılı bir Ģekilde haritaları üretmeleri gerekmektedir.

En son değiĢiklikle 5304 sayılı kanunla değiĢtirilen 3402 sayılı Kadastro Kanununun birinci maddesi kadastroyu Ģu Ģekilde tanımlamaktadır.

Madde 1. – “Bu Kanunun amacı, ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topografik kadastral haritasına dayalı olarak taĢınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukukî durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak, mekânsal bilgi sisteminin alt yapısını oluĢturmaktır.”

Günümüzde yasa ve yönetmeliklerde açıkça yer almamakla birlikte, kadastronun amacının bu tanımın dıĢında düĢünülmesi ve coğrafi birimi parsel olan, parsele iliĢkin tüm bilgilerin yer aldığı bir bilgi sistemi kapsamında ele alınması gerektiği açık ve net bir Ģekilde ortaya konulmalıdır. Bu bağlamda kadastronun tanımından baĢlanarak kesin ve kati değiĢikliklerin yapılması artık zorunlu hale gelmiĢtir. Kadastronun günümüz

(15)

koĢullarına uygun bir görev üstlenmesi gerekmektedir.

Bu hedefleri gözeterek hazırlanan yüksek lisans tez çalıĢmasında Türkiye de yaĢanan sistem kargaĢasının önüne geçip, kamu kurumları ve haritacılık sektörü için sistem mantığına uygun bir bilgi entegrasyon modeli sunmaktır. Türkiye de kullanılan haritaların tek bir sistemde üretilmesi, mevcutların sisteme entegre edilmesinde bir yol haritası sunulması ve her kurumun kendi isteği doğrultusunda çalıĢmalar yapmaması, oluĢturulan haritaların tek bir sistem mantığı ile üretilmesine iliĢkin uygulamalı öneriler sunmaktır. Türkiye‟de kadastroda ve diğer kurumlarda bulunan harita altlıklarının incelenmesi, Türkiye kadastrosunun tarihsel geliĢimi, mevcut durumu, mevcut durumdaki eksikler, sisteme entegrasyonu sırasında karĢılaĢılan problemler ve çözüm yolları üzerine çalıĢılmıĢtır.

(16)

2. TÜRKĠYE‟DE KULLANILAN HARĠTA ÇEġĠTLERĠ, KURUMLAR VE ÜRETTĠKLERĠ HARĠTALAR

2.1. Sayısal Harita Tanımı ve Amacı

GeliĢen teknoloji ve imkânlar artık haritacılık faaliyetleri açısından da üst seviyelere ulaĢmıĢtır. Bilgisayar teknolojisinin haritacılık faaliyetlerinin dıĢında kalması düĢünülemez. Haritaya iliĢkin tüm iĢlemlere anında ve en az maliyetle sahip olmakta ancak bu teknolojiyle mümkün olacaktır. Coğrafi bilgi sistemlerinin oluĢturulmasında kullanılan temel veri, sayısal formattaki haritalardan oluĢmaktadır. Bu açıklamalar ıĢığında, sayısal haritalar Resmi Gazete‟de (RG) Ģu Ģekilde tarif edilmektedir:

DeğiĢik yöntem ve cihazlarla doğrudan sayısal olarak veya mevcut çizgisel haritalardan sayısallaĢtırıcılar kullanılarak elde edilen, çeĢitli standart veya formatlarda vektör veya raster yapıdaki sayısal değerler ile bunların iĢlenmesi, zenginleĢtirilmesi veya genelleĢtirilmesi ile elde edilen, çeĢitli katmanlara ayrılabilen sayısal bilgilerdir.

Altyapı faaliyetlerinin sağlıklı biçimde yerine getirilebilmesi için o bölgeyle ilgili konumsal bilgilere sahip olmak, bilgileri etkili bir biçimde kullanmak büyük önem taĢır. Özellikle de yerel yönetimler açısından ihtiyaç duyulan planlama, mühendislik projeleri ve uygulamaları bilgilerine hızlı bir biçimde ulaĢmak, gerektiğinde bu bilgileri kullanarak yeni bilgiler üretmek, bunların takibi ve kontrolünü yapmak düzenli ve planlı bir kentleĢme için vazgeçilmez unsurlardır. Bu ise ancak sayısal ortamda hazırlanmıĢ haritalar vasıtasıyla sağlanabilir.

Farklı ölçeklerde, farklı koordinat sistemlerinde, farklı yöntem ve süreçlerde üretilen harita ve haritaya dayalı bilgilerin değiĢik amaçlı mühendislik hizmetleri, kalkınma amaçlı projeler ile kentsel ve kırsal alanlara götürülecek hizmetlerde kullanılması ve bunlardan çeĢitli amaçlarda yararlanılması bir sorun olmaktadır. Ülke genelinde harita-kadastro çalıĢmalarının hukuki ve teknik anlamda bütüncül bir yaklaĢım içinde koordinasyonu günümüzde halen sağlanamamıĢtır. Kurumların diğer alakalı kurumlarla yaptıkları protokollerde kendi ihtiyaçlarını net bir Ģekilde ortaya

(17)

koymaları gerekir. Kurumlar arası bu anlaĢmazlıkların sebebi oluĢturulan harita sistemlerinin sayısal bir temele oturtulamamıĢ olmasından gelmektedir.

Artık, geleneksel ölçme ve haritacılık, yerini grafik ile özniteliklerin birleĢtiği bilgisayar destekli modern haritacılığa bırakmaktadır. Böylece, veri toplama, güncelleĢtirme, iĢleme, analiz, sorgulama, planlama v.b. çalıĢmalar daha duyarlı, hızlı ve sağlıklı olarak yürütülebilmektedir (HKM 2006).

2.2. Arazi Faaliyeti Yürüten Kurumlar

Arazi politikalarının hayata geçirilmesinin kurallarını belirleyen arazi yönetimiyle ilgili mevzuatın uygulamaya aktarılması, arazi faaliyeti yürüten kurumlar tarafından gerçekleĢtirilmektedir. Bu sebeple, arazi yönetimi ve idaresinin etkinliği, bu alanda hazırlanmıĢ mevzuat kadar, kurum yapılanmasının etkinliğine de bağlıdır.

Bu bağlamda, yapılan çalıĢmada, ülkemizde araziyle ilgili faaliyet yürüten kurumlar da araĢtırılmıĢtır. Ġlk olarak, e-Türkiye‟nin bileĢenlerinden biri olan „Devlet TeĢkilat Veritabanı‟ ndan ve kurumlara araziyle ilgili faaliyetlerde yetki ve sorumluluk veren yasalardan yararlanılarak, arazi faaliyeti yürüten kurumlar belirlenmiĢtir.

Buna göre ülkemizde araziye yönelik faaliyet gerçekleĢtiren toplam 55 kurum bulunmaktadır. Bu kurumlar, BaĢbakanlık ve 9 farklı bakanlığın “Ana Hizmet Birimleri”, “Bağlı KuruluĢları” veya “Ġlgili KuruluĢları” olarak hizmet vermektedirler. 42‟sinin merkezi idaresi genel müdürlükler Ģeklinde yapılandırılmıĢ olan bu kurumların büyük bir bölümünün taĢra teĢkilatı bölge ve il müdürlüklerinden oluĢmaktadır.

Arazi faaliyeti yürüten kurumlar bu Ģekilde belirlendikten sonra, bu kurumların yürütmekte oldukları faaliyetlerin analizine geçilmiĢtir. Bu analizde yararlanılan temel kaynaklar, ilgili kurumların görev, yetki ve sorumluluklarının tanımlandığı kuruluĢ yasaları ile arazi yönetimine iliĢkin mevzuattır. Ġlgili mevzuatın değerlendirilmesiyle tespit edilen arazi faaliyetlerinin hangi kurumlar tarafından yürütüldüğüne ve bu yapının etkinliğine bütüncül bir bakıĢ sağlayabilmek amacıyla, “Kurumlar ve Arazi Faaliyetleri Matrisi” oluĢturulmuĢtur (Tablo 2.1). Bu bağlamda, ilk olarak, mevzuatın incelenmesiyle tespit edilen arazi faaliyetleri sınıflandırılmıĢtır. Daha sonra ise, her bir

(18)

kurumun yürüttüğü arazi faaliyetlerine karĢılık gelen kutucuk iĢaretlenmiĢtir. Ortaya çıkan matriste, ülkemizde aynı nitelikli faaliyetlerin birçok farklı kurum tarafından gerçekleĢtirildiği açıkça görülmektedir. Sadece üç faaliyet alanında tek bir kurumun sorumluluğu bulunurken, diğer faaliyetleri yürüten kurum sayısı 2 ile 21 arasında değiĢmektedir (Çete 2008).

(19)

2.3. Harita Üreten Kurumlar

2.3.1. Harita Genel Komutanlığı

Diğer birçok ülkelerde baĢlangıçta olduğu gibi ülkenin harita iĢlerini yapan bu kurum askeri bir kuruluĢtur. Ülkenin harita yapımına 19. yüzyıl sonlarında baĢlamıĢ, bu iĢlem için yıllarca büyük bir çaba ve özveri ile çalıĢılarak ülkenin haritacılık düzeyini uygar ülkelerin seviyesine getirmiĢtir.

Bu kurumda savunma ile ilgili çeĢitli ölçekte haritalar yapılmaktadır. Tüm bu haritaların doğru ve sağlıklı olması için Türkiye‟de ülke temel nirengi, nivelman ve gravite ağları kurularak ölçü ve hesapları yapılmıĢ, gerekli Mareograf istasyonları kurulmuĢ, deniz haritaları da üretilmiĢtir. Manyetik gözlemler için bir gözlemevi kurulmuĢtur. Doppler ölçüleri ile sıfırıncı derece ağ ölçüleri ve GPS ölçüleri yapılmaktadır. Her ne kadar kurumun çalıĢmaları bu çalıĢmanın diğer baĢlıkları altında detaylı olarak verilmiĢse de burada kısa ve baĢlıklarla yapılan iĢlemler özetlenmiĢtir;

Jeodezik ve astronomik çalıĢmalar: Ülke ulusal nirengi ağı kurularak ve astronomik noktalarda gözlemler yapılarak I. derece nirengi ağının ölçü ve hesabı bitirilmiĢ, sıklaĢtırma ile II., III. ve IV. Derece noktaların ölçüleri yapılarak hesaplanmıĢtır. Mareograf istasyonları kurularak I. ve II. Derece ülke nivelman ağı ölçülmüĢ jeopotansiyel kotlarla dengelenmiĢtir. Bu iĢ için gerekli olan gravite ölçüleri için öncelikle I. derece gravite ağı kurularak Avrupa ağına bağlanmıĢtır. II. derece gravite ölçüleri ve nivelman geçkilerinde belli aralıklarla gravite ölçüleri yapılmıĢtır. Manyetik gözlemevi kurularak manyetik gözlemler yapılmaktadır.

Kartografik çalıĢmalar: Ülkenin 1:25000 ölçekli 5557 pafta bitirilmiĢ ve 1:5000 ölçekli haritalarda çalıĢmalar hızla devam etmektedir. 1/25000 ölçekli haritalardan üretilen 1:100 000, 1:500 000 ve 1:1 000 000 ölçekli haritalar bitirilmiĢtir. 1:50 000 ölçekli haritalar yakın bir zamanda bitirilecektir.

Fotogrametrik çalıĢmalar: Harita üretimine 1927 yılında yersel Fotogrametri ile baĢlayarak 1937 yılından itibaren hava fotogrametrisi uygulanmıĢtır. Analog

(20)

aletlerin yanı sıra analitik aletler ile desteklenen bu çalıĢmalarda fotogrametrik nirengi ve ortofoto tekniği uygulanmıĢtır (ġerbetçi, 1995).

2.3.2. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü

Ülke topraklarının ölçülerek kadastral topografik haritalarının düzenlenmesi ve iyeliklerin saptanması sonucunda devletin sorumluluğu altında düzenli tapu sicillerin tutulması gerçek ve tüzel kiĢilerin taĢınmaz mallarla ilgili her türlü istemlerin süratle karĢılanarak kalkınma planlarına uygun alt yapının kurulması amacını gütmektedir. FIG‟in tanımına göre Kadastro “ Kadastro örgütü tarafından yürütülen kütüklerden ve büyük ölçekli haritalardan oluĢan, idari birimlere göre bölümlenmiĢ, bütün taĢınmaz malları hukukun, kamu yönetiminin, ekonominin, istatistiğin ve bilimin gerek duyduğu biçimde gösteren ve tanımlayan bir kamu hizmetidir.

Cumhuriyet döneminde ilk kadastral çalıĢmalar 1924 de 474 sayılı yasa ile baĢlamıĢ, bu yasa ile Artvin, Kars illeri ile Ardahan, Kulp ilçeleri ve Hopa‟nın KemalpaĢa nahiyesinde bulunan taĢınmaz mal mülkiyetinin saptanması, gelir ve değerlerinin belirlenmesi ve geometrik konumunun ölçülmesi amaçlanmıĢtır. Bu çalıĢmalar bir tahrir heyeti tarafından yürütülmüĢtür.

1925 yılında çıkarılan 658 sayılı yasa ile Tapu ve Kadastro genel müdürlüğü bünyesinde bir kadastro teĢkilatı kurularak genel bir kadastro yazılımı öngörülmüĢtür. Bu yasaya göre taĢınmaz malların, mülkiyet ve sınırlarının belirlenmesi, konum ve ekonomik durumlarına göre sınıflarının tespit edilmesi amaçlanmıĢtır. Bu yasa uyarınca Ġstanbul, Ankara, Ġzmir, Bursa ve Konya gibi büyük illerde kadastro çalıĢmaları yapılmıĢtır.

Türk medeni yasasının öngördüğü sicilleri tutmak amacı ile 1934 yılında 2613 sayılı kadastro ve tapu tahriri yasası ve 1935 yılında yönetmeliği çıkarılmıĢ ve bu yasa Ģehirlere öncelik verilerek 16 yıl uygulanmıĢtır. Bu süre içinde TMK nın öngördüğü nitelikte tapu sicilinin oluĢturulmadığının görülmesi, ayrıca ikinci dünya savaĢı sonrası ülke kalkınmasında tarıma öncelik verilmesi, köylerde hızlı bir arazi yazımı yapabilmek amaç ve düĢüncesi ile 1950 yılında 5602 sayılı Tapulama Yasası yürürlüğe konulmuĢtur. Ġki ayrı yasa ile yapılan kadastronun belediye sınırları içerisinde olanlara

(21)

Ģehir kadastrosu, dıĢındakilere ise arazi kadastrosu adı verilmiĢtir.

1955 de kadastro ölçmelerinde fotogrametrik yöntem uygulamaya baĢlamıĢtır. 1962 yılında havai nirengi Ģubesi kurularak 1963 de hava triyangülasyon yöntemi ile Konya-Ilgın bölgesinde nokta sıklaĢtırması yapılmıĢtır. 1990 yılında ülkenin tamamını kapsayan ülke temel ağı sisteminde yeteri sıklıkta 3. derece bir yüzey ağı oluĢturma projesi baĢlamıĢtır (ġerbetçi, 1995).

2.3.3. Ġller Bankası

Kentlerin kısa bir süre içinde bayındır hale getirilebilmesi için 1933 yılında 2301 sayılı yasa ile 15 milyon sermayeli Belediyeler bankası kurulmuĢ, 1944 yılından sonra faaliyet sahası geniĢletilerek vilayet, özel idare, köy idarelerinin de görev alanına sokulması ile ismi 1945 yılında Ġller Bankasına dönüĢtürülmüĢtür. ġehir ve kasabaların imar planları ile içme suyu, kanalizasyon, elektrik ve enerji Ģebekelerinin projelerine temel olan durum haritalarının yapımına 1936 yılında baĢlanmıĢtır. Ġller bankası kuruluncaya kadar bu hizmet ĠçiĢleri Bakanlığına Belediye Fen heyeti tarafından yürütülmüĢtür.

Günümüzde kentsel alanlarda planlama, proje, alt yapı v.b. gereksinimler için altlık olarak kullanılan 1:1000 ölçekli halihazır (topografik) haritaların tamamına yakını özel sektöre ihale suretiyle yaptırılmaktadır. 1985 yılında yürürlüğe giren 3194 sayılı imar kanunuyla tüm belediyelere 1:1000 ölçekli halihazır harita yapma ve yaptırma yetkisi verilmiĢtir (ġerbetçi, 1995).

2.3.4 Karayolları Genel Müdürlüğü

11.02.1950 tarihinde 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü KuruluĢ ve görevleri hakkında yasa çıkarılmıĢ ve 30.05.1973 tarih ve 1737 sayılı yasa ile bir kısım maddeleri değiĢtirilerek günün koĢullarına uygun hale getirilmiĢtir. Haritacılık yönünden yol geçkileri ile bunların kamulaĢtırma haritalarını üreten bir kuruluĢ olup 1:1000 ve 1:2000 ölçeklerinde temel ülke nirengi ve nivelman ağına dayalı haritalar üretmektedir (ġerbetçi, 1995).

(22)

2.3.5. Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü

DSĠ Genel Müdürlüğü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı katma bütçeli bir kamu kuruluĢu olup ana görevi yurt kalkınmasına büyük katkıları olacak enerji üretim tesislerini yapmak ve sulamaya elveriĢli tarım alanlarını tespit edip bunları sulayarak daha verimli hale getirmektir. TaĢkın seller ve sulara karĢı koruyucu tesisler yapmak, bataklıkları kurutmak ve bu hizmetler için gerekli plan ve haritaları yapmak ve yaptırmaktır. Kurumun kendi ihtiyaçlarına yönelik topografik, hidrografik haritalar ile iĢletme ve kamulaĢtırma haritalarını yapmakta ya da yaptırmaktadır.

Her ne kadar kurumlar harita üretmiĢ olsalar bile çalıĢmalara baĢlamadan önce kadastrodan aldıkları bilgiler doğrultusunda haritalarını üretirler ve tescil aĢamasına geldiklerinde çalıĢmalarını tekrar kadastrolara teslim ederler. Bu bilgiler doğrultusunda kurumların yaptıkları haritaların doğruluğu kadastrolardan aldıkları bilgilerle orantılıdır. Kadastrolardan doğru bilgileri aldıkları takdirde yaptıkları çalıĢmalar doğru kabul edilir.

Türkiye de kurumların tek bir sistemde harita üretebilmeleri için ülkemizde kadastronun sayısal altlıklara geçmesi gerekmektedir. Ülkemizde kadastro çalıĢmalarının büyük bir kısmı tamamlanmıĢ olmasına rağmen sayısal kadastroya geçmemiĢ bölgeler bulunmaktadır. ÇalıĢmalarımızda yüksek doğruluk ve hızlılık yakalamak istiyorsak öncelikle kadastronun düzgün bir veri altyapısına sahip olması gerekmektedir. 3. bölümde ülkemizde yapılan kadastro çalıĢmaları, kadastronun tarihi ve kadastronun geleceği hakkında nelerin yapılacağının araĢtırması yapılmıĢtır (ġerbetçi, 1995).

(23)

3.KADASTRO KAVRAMI VE ĠÇERĠĞĠ

3.1.Kadastro

Kadastro, bir ülkedeki her tür arazi ve mülklerin yeryüzü üzerindeki yer ve konumlarının, yüzölçümlerinin, değerlerinin, üzerlerinde bulunan hak ve yükümlülüklerin devlet eliyle tespit edilerek plana (haritaya) bağlanması iĢi olarak tanımlanmaktadır.

Uluslararası Haritacılar Birliği (FIG) kadastroyu:

• Toplumsal, kültürel ve ekonomik geliĢmenin yerine getirilmesinde temel iĢlevi olan, • Arazi ve emlak mülkiyet haklarının anayasal güvencesini garanti eden,

• Toprak ve yapılar hakkındaki çeĢitli bilgilerin korunmasını sağlayan, • Ülkesel ve yerel uygulamaların saydamlığına önemli katkı sağlayan • Parsel tabanlı ve güncel arazi bilgi sistemi olarak tanımlamaktadır.

Türk Dil Kurumu da kadastroyu:

“Bir ülkedeki her çeĢit arazi ve mülk yerinin, alanının, sınırlarının ve değerlerinin devlet eliyle belirlenip plana bağlanması iĢi” olarak tanımlamıĢtır.

Kadastro:

• Toplumsal huzurun sağlanmasında vazgeçilemez altlıktır, • Kamu için finansman kaynağıdır.

3.1.1. Kadastro ile ilgili bazı kavramlar

• Tapulama

Tapulama kırsal alan kadastrosudur. Kadastro ile tapulama arasında, uygulandıkları idari birimler haricinde, hiç bir fark yoktur. Buna göre tapulama; Ġl ve

(24)

ilçelerin belediye sınırları dıĢında kalan taĢınmaz malların hukuki ve geometrik durumlarının tespit edilmesi ve gösterilmesine tapulama denir.

• Tapu

Tarla, bağ, bahçe, arsa, bağımsız bölüm vb. taĢınmaz malların iyelerini, taĢınmaz mal üzerindeki hakları ve taĢınmaz malın yükümlülüklerini gösteren, Devletin sorumluluğunu gösteren ve Devlet tarafından düzenlenmiĢ belgedir. Tapu, belirlenen bu hakkın bir resmi belgesidir.

• Parsel

Kadastronun kayıt birimi parseldir. Kadastro açısından parsel; kendi içinde kapanan bir sınırla çevrili yeryüzü parçası olarak tanımlanmalıdır.

Sınırlandırma, arazide hiçbir tesis yapmadan ya da olmadan da teknik bir yolla da belirli hale getirilebilir; yani plan ve haritalarda da parsellerin sınırları belirli hale getirilebilir. Kadastronun temel amaçlarından biri de budur. Türk Medeni Kanunu (TMK)‟nün 719. Maddesi de bu ilkeyi kabullenmiĢ ve kadastroya çok önemli bir görev yüklemiĢtir:

“Madde 719- TaĢınmazın sınırları, tapu plânları ve arz üzerindeki sınır iĢaretleriyle belirlenir. Tapu plânları ile arz üzerindeki iĢaretler birbirini tutmazsa, asıl olan plândaki sınırdır.

• Ada

Kadastro adası, çevresi, dere, deniz, göl, orman vb doğal sınırlarla ya da kara yolu, demir yolu, cadde, sokak, meydan, park vb. yapay tesislerle çevrili parseller topluluğudur. Bazen bir tek parsel bir ada olabilir.

• Tapu – Kadastro ĠliĢkisi

(25)

gösterme aracıdır. Kadastro, bir idari birimdeki tapulu ya da tapusuz bütün taĢınmaz malları, belirli bir zaman aralığında tespit eder, planlarını düzenler, tapu kütüklerini oluĢturur ve o birimden bir baĢka birime geçer. Kadastro, bu çalıĢma düzeni ile bütün taĢınmaz malları tapuya bağlar, taĢınmaz malların en son durumdaki maliklerini belirler, onların yeryüzü üzerindeki konumlarını belirli ve kesin duruma getirir.

Türkiye‟de, tapu hizmetleri, o bölgede kadastro yapılmadan önce de vardır. Bölgede kadastro tamamlanmadan önceki tapuların, hem araziye uygulanmasında güçlükler vardır hem de tapu sicillerinin gösterdikleri taĢınmaz malların yüzölçümü değerleri doğruluktan, kesinlikten ve güvenilirlikten uzaktır.

• Tapulama - Kadastro ĠliĢkisi

Kadastro ile tapulama arasında, temel hedefleri bakımından, hiç bir fark yoktur. Her iki çalıĢma da taĢınmaz malların hukuki ve geometrik durumları tespit edilmekte, elde edilen bilgiler plan ve kütüklerde gösterilmektedir.

3.1.2. Kadastronun bazı temel görevleri

• Kadastro, taĢınmaz malların ve üzerindeki her tür hak ve yükümlülüklerin devlet adına güvence altına alınmasından yetkili ve sorumludur.

• Araziye iliĢkin her tür projeleme ve uygulamada baĢvurulacak çok önemli altlıktır. • Kamu ve Hazine taĢınmaz mallarının envanteri bulunması aracıdır.

• Toprağa ve taĢınmaz mallara bağlı kredi piyasasının güvence aracıdır.

• Adil vergilendirme sağlamada, vergi kaybının önlenmesinde, taĢınmaz mal iĢlemlerinden kaynaklanan devlet gelirlerinin arttırılmasında temel kaynaktır.

• Adil ve hızlı kamulaĢtırma altlığıdır.

• Mali suç araĢtırmaları ve mal varlığı sorgulamalarının güvenilir altlığıdır.

• Bir Arazi Bilgi Sistemi olarak kurulduğunda, her tür kara para araĢtırmasında baĢvurulacak temel altlık olacaktır.

• Tarım Bilgi Sistemine ve Doğrudan Gelir Desteğine doğru ve güncel bilgi sağlama altlığıdır.

(26)

• Kent Bilgi Sistemi, Çevre Bilgi Sistemi vb. Mekânsal Bilgi Sistemi kurulmasında temel altlıktır.

Kadastro, baĢlangıçta özellikle Batı Avrupa ülkelerinde, taĢınmaz mallardan ve tarım topraklarından adil ve düzenli vergi alınabilmesi amacıyla devlet tarafından düzenlenmiĢtir. Zamanla, taĢınmaz mallarda mülkiyet hakkının ve sınır güvenliğinin sağlanmasında yararlı ve gerekli bir araç olduğu tespit edilmiĢ ve bu özelliğinden yararlanılmıĢtır.

Günümüzde ve özellikle Türkiye‟de plana dayalı bir taĢınmaz mal sicil sisteminin kurulabilmesi, sınır ve mülkiyet güvenliğinin sağlanabilmesi için temel araç olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında, kadastro toprağa ve yapılara iliĢkin her tür bilginin toplanabilmesi, depolanabilmesi, yeryüzü ile iliĢkili her tür planlama ve projeleme çalıĢmaları, hazırlanan plan ve projelerin araziye aktarılabilmesi için gerekli altlık olarak kabul edilmektedir.

Kadastro terimi, özellikle Avrupa ülkelerinde, taĢınmaz mallar kadastrosu, vergi kadastrosu, mülkiyet kadastrosu, sınır kadastrosu, bina kadastrosu, yeraltı hatları kadastrosu, orman kadastrosu vb. biçiminde terimler ile kullanılmaktadır. Türkiye‟de kadastro teriminden, genel olarak, taĢınmaz mallar kadastrosu anlaĢılmaktadır.

3.2. Kadastronun ÇeĢitleri

Dünyada toprak kavramındaki tarihsel değiĢim kadastronun da değiĢmesine neden olmuĢtur, bu da kadastronun devimsel (dinamik) bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir (ġekil 3.1). Ġlk çağlarda tek boyutlu ve sadece vergi amaçlı kullanılan kadastro, artık çok boyutlu ve kalkınmanın olmazsa olmaz koĢulu olmuĢtur. Bu devimsel yapı, kadastronun değiĢik türlerini ortaya çıkarmıĢtır. Kadastronun çeĢitleri Ģu Ģekildedir. (Demir, 2002, Erkan, 2001):

• Vergi Kadastrosu (Mali Kadastro) • Ġyelik Kadastrosu (Hukuki Kadastro)** • Ekonomik Kadastro

(27)

• Çok Amaçlı Kadastro • Arazi bilgi Sistemleri

ġekil 3.1 Kadastronun devimsel yapısı (ÇağdaĢ ve Gür 2003)

3.2.1 Vergi kadastrosu

Ġlk oluĢan ve uygulanan kadastro türüdür. Kadastronun ilk uygulamaya baĢlandığı yıllarda en önemli üretim aracı olan tarım topraklarının vergilendirilmesi amacıyla, taĢınmaz malların (tarlaların) parasal değerlerine, verimliliklerine, yüzölçümlerine iliĢkin verileri hazırlayan ve bu verileri sınıflandırarak gösteren kadastro türüdür. Sadece taĢınmaz malların vergilendirilmesi amacına yönelik bilgileri içeren bir kadastro, tek boyutlu kabul edilebilecek bir kadastro türüdür ve mali kadastro olarak da adlandırılır (Yurdakul,2009).

3.2.2. Hukuk Kadastrosu

TaĢınmaz malların mülkiyet sınırlarının uygun biçimde iĢaretlenerek nirengi, poligon gibi ölçü noktalarına bağlı biçimde ve yeteri incelikte ölçülmesi, taĢınmaz malların maliklerinin tespit edilmesi, taĢınmaz mallar üzerindeki hak ve yükümlülüklerin, kısıtlamaların belirlenmesi ve sonuçta tapu sicillerinin oluĢturulması amaçlı kadastro türüdür. TaĢınmaz mal mülkiyetinin güvence altına alınmasına ve taĢınmaz mallar üzerindeki her tür hak ve yükümlülüklerin gösterilmesine yarayan bir kadastro türüdür (Yurdakul,2009).

(28)

3.2.3. Ekonomik Kadastro

Bu kadastro, taĢınmaz malların hukuki ve geometrik durumlarını güvence altına alma görevi yanında, ekonomik değerlerini (parasal karĢılıklarını) gösteren ve taĢınmaz mallar üzerindeki her tür ticari iliĢkilerin güven ve düzen içinde yürütülmesine imkân veren kadastro türü olarak geliĢmiĢtir (Yurdakul,2009).

3.2.4. Çok Yönlü Kadastro

Yeryüzü üzerinde yapılacak her tür düzenleme için kaynak veri hazırlayan, verilere mekân boyutunu kazandıran ve yeryüzünün topoğrafik yapısını gösteren, kamu ekonomisinin, hukukun, istatistiğin, kamu yönetiminin ve çeĢitli bilimsel araĢtırmaların ihtiyaçlarına cevap verebilecek içerikteki kadastro türüdür (Yurdakul,2009).

3.3. Kadastro 2014

Anayasa Mahkemesi, 1973 yılındaki bir kararında kadastro hakkında aĢağıdaki değerlendirmeyi yapmıĢtır:

”Türkiye kadastrosu, ülke çağdaĢ kimliğinin bir simgesi, taĢınmaz yüzölçümlerinin kesin ve gerçek tanımı, imarın ve mekâna iliĢkin düzenlemelerin ilk koĢulu, arazi ıslahının tek aracı, taĢınmazların vergilendirilmesinde devletin dayandığı büyük kuvvet, ulusal dayanıĢmayı bozan etkenleri ortadan kaldıran toplumsal bir varlık, taĢınmazlarla ilgili yatırımların en güvenli koruyucusudur.”

Hukuksal kadastro ya da sınır kadastrosu olarak da adlandırılan kadastro çalıĢmaları günümüzde 22/02/2005 günü kabul edilen 5304 sayılı Kadastro Kanununda DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun ile değiĢik 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince yapılmaktadır.

21/06/1987 tarihinde kabul edilen 3402 sayılı Kadastro Kanununun amacını açıklayan 1. Maddesi “Bu kanunun amacı, Memleketin kadastral topografik haritasına dayalı olarak taĢınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek ve bu suretle Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini

(29)

kurmaktır.” seklinde yapılan kadastro tanımı, 22/02/2005 günü kabul edilen 5304 sayılı Kadastro Kanununda değiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun ile aynı madde üzerinde yapılan değiĢiklikle; “Bu Kanunun amacı, ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topografik kadastral haritasına dayalı olarak taĢınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukukî durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak, mekânsal bilgi sisteminin alt yapısını oluĢturmaktır.” denmek suretiyle kadastronun tanımına yeni bir boyut kazandırmıĢ, bu tanım ile günümüz dünyasının toprağa ve kadastroya değiĢen bakıĢ açısına da tercüman olmuĢtur.

Haritacılık Dünyanın en eski bilimlerinden biridir. Bu bilim dalı geçen yıllar boyunca her ülkede farklı biçimlerde geliĢmiĢ ve bunun sonucu olarak da ülkeler arası mesleki tanınma önemli bir hale gelmiĢtir. Uluslararası Haritacılık disiplinlerinin bir araya getirerek oluĢturduğu Uluslararası Haritacılar Birliği (FIG: Federatıon Internatıonal Des Geometres), 1878 yılında Almanya, Belçika, Fransa, Ġngiltere, ispanya ve Ġsviçre tarafından kurulan Ulusal Ölçmeciler Birlikleri'nin Federasyonu olarak Paris‟te kurulmuĢtur. Bu Federasyon BirleĢmiĢ Milletler tarafından tanınmıĢ olup, tüzüğüne göre kuruluĢ amacı özetle;

• Genel meslek konuları üzerinde karĢılıklı bilgi alıĢveriĢini sağlamak için, ülkelerin ölçme mühendisleri ile meslek odaları arasında iĢbirliği sağlamak,

• Ekonomik, teknik, yasal, sosyal ve bilimsel alanlarda ölçmecilere yararlı araĢtırma ve buluĢlara destekte bulunmak, bunları yayınlamak, çalıĢmaları özendirmek,

• Yeni çalıĢma metotları ve geliĢen teknolojiye paralel olarak mesleki öğretim ve eğitimin düzenlenmesine yardımcı olmak, seklinde açıklanabilir.

BirleĢmiĢ Milletler tarafından tanınmıĢ bir kuruluĢ olan FIG, haritacılığın bütün kollarını ve bunları yapan haritacıları, hizmet verdikleri alanların ve toplumların gereksinimlerinin karĢılanması için uğraĢ vermektedir. FIG amacını, mesleğin uygulanmasını tanıtarak ve mesleki standartların geliĢmesini özendirerek gerçekleĢtirmektedir.

(30)

tartıĢılmasına, yeni fikirler ve düzenlemelerin sekil verilmesine, Ģimdiki dinamik dünyada haritacıların daha da geliĢmesi için gösterilen gayretlerin birleĢtirilmesine yarayan bir forumdur.

Tüm dünyada, son birkaç yüzyıl içinde toprağa ve kadastroya bakıĢ açısı önemli ölçüde değiĢmiĢtir. Önce zenginlik aracı olarak görülen toprak, ardından ticari bir mal, sonrasında kıt bir kaynak olma özelliklerini de kazanmıĢ ve kadastro; taĢınmaz piyasaları ile planlamanın temel tası biçimine gelmiĢtir. BaĢka bir deyiĢle kadastro; iyeliğin korunması ve vergilendirme amaçlarından, çevresel yönetim, sürdürülebilir kalkınma, ekonomik geliĢim ve sosyal adalet kavramlarına hizmet eden bir yapıya kavuĢmuĢtur.

FIG, kadastroyu:

• Toplumsal, kültürel ve ekonomik geliĢmenin yerine getirilmesinde temel iĢlevi olan, •Arazi ve emlak mülkiyet haklarının anayasal güvencesini garanti eden,

•Toprak ve yapılar hakkındaki çeĢitli bilgilerin korunmasını sağlayan,

• Ülkesel ve yerel uygulamaların saydamlığına önemli katkı sağlayan bir bilgi sistemi” olarak tanımlamaktadır (HKMO, 2003).

 Kadastro 2014‟ün 1. ifadesi - görev ve içerik:

Kadastro 2014, gittikçe artan güvenilmezlik durumunu düzeltmeyi ve arazinin bütün yasal yönlerini güvenli bir biçimde belgeye bağlamayı amaçlamaktadır.

Gelecekte bir ihtiyaç olarak, geleneksel, özel ve kamu yasaları tarafından tanımlanmıĢ mevcut ve yeni yasal arazi nesneleri için, sınır tanımı ve bu tanımın doğruluğu dikkatlice doğrulanmalı ve bu tanımların sonuçları tapu dairelerince yayınlanmalıdır. Bu yaklaĢım sayesinde arazi zilyetliğinin güvencesi, arazi kullanımı ve kaynak yönetimi bütün toplum ve arazi sahipleri tarafından sürdürülebilecektir.

(31)

ġekil 3.2. Tapu- Kadastro hizmetlerinin kapsamı (TKGM)

 Kadastro 2014‟ün 2. ifadesi- Organizasyon:

Kadastral sistemler gelecekte toplumsal, kurumsal ve bireysel istekleri karĢılamak için organizasyon el bir yapıya oturtulmuĢ olmak zorundadırlar. Birçok ülke toprak yönetimi için kadastro ve arazi tescil iĢlemlerini yerine getiren kurumlara sahiptir.

Kadastral yapı haritacıların sorumluluğu altında, arazi tescil iĢlemleri ise avukat ve noterlerin hizmet alanı içindedir. Bu görev ayrımı, benzer isleri yapan iki ayrı kurum ortaya çıkarmakla beraber bu iki kurum birbirine çok sıkı bağlar ile bağlamaktadır Bu yüzden bu kurumlar arasındaki organizasyonun kurulması çağdaĢ kadastronun ihtiyaç duyduğu verimliliği sağlayacaktır.

 Kadastro 2014‟ün 3. ifadesi- Haritaların DeğiĢen Rolü:

Bilgi teknolojilerinin geliĢmesi ile haritacıların üslendikleri görevlerde ciddi anlamda değiĢecektir. Detayların ölçülebilmesi ve bu noktaları bir referans sisteminde gösterebilmek için kabiliyetli teknik elemanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak bilgi teknolojisinin kullanılmasıyla beraber bu iĢlemler değiĢiklik gösterecek, uzaktan

(32)

algılama ve GPS yönteminin kullanılmasının giderek artması ve kolaylaĢması ile detayların çizimi isi kalkarak bu detayların üretilmesi isi yapılacaktır. Diğer bir değiĢle bilgi teknolojisi ile dünya bir veri modeli olacaktır. Internet ile sağlanan veri ağı sayesinde dünyada kadastral sistemler açısından da ortak uygulamalar yapılmaya baĢlanacaktır.

Eski sistem ile yeni sistemin kıyaslanması Ģekil 3.3‟de verilmiĢtir.

ġekil 3.3. Haritaların değiĢen rolü Bu yeni sistemin faydalarını özetlemek gerekirse:

• Veri modellerinin canlandırılması sayısal ortamda esnek hale gelecektir. BaĢka bir deyiĢle, sekil ve ölçek bağlantısı istenildiği Ģekilde görüntülenebilecektir.

• Bilginin sisteme dahil edilmesi ile bu bilgiden ihtiyaç duyulan her Ģekilde yararlanılacak, aynı veriden farklı ürünler elde edilebilecektir.

• Sayısal modellere eriĢim kolaylaĢacak, bu modeller veri modelleme deformasyonuna ve klasik haritalarda karĢılaĢılan fiziksel zararlara uğramayacaktır.

(33)

yayımlanması kolay hale gelecektir.

 Kadastro 2014‟ün 4. ifadesi- Bilgi Sistemleri:

Bilgi sistemi, mekânsal verilerin depolanması ve değerlendirilmesi sonucunda elde edilen sonuç ürünlerinin hazırlanması ve görüntülenmesi için gerekli fonksiyon ve araçları sağlar. Coğrafi Bilgi Sistemi(CBS) programları, mekânsal veri/bilgi giriĢi için gerekli araçları bulundurmalı, sorgulama, analiz ve görüntülemeyi destekleyen veri isleme fonksiyonlarına, ara yüz desteğine ve bir veri tabanı yönetim sistemine sahip olmalı, aynı zamanda coğrafi bilgi verilerini de bünyesinde bulundurabilmelidir. Bilgisayar destekli teknolojiler, arazi problemlerini çözmek için çok verimli ve uygun maliyetli bir seçenek olacaktır.

Kadastro 2014‟ün 5. ifadesi- Özel Sektörün Kullanımı

Dünyadaki özelleĢtirme eğilimleri ile kamu sektörü tarafından yapılan isler özel sektöre devredilmektedir. Bu eğilimler kadastral organizasyonları da içerecektir. Kadastral sistemin kurulması, yaĢatılması iĢlemleri tescil güvenliğinin sağlanması Ģartı ile özel sektör tarafından gerçekleĢtirilebilir.

Tapu ve senetlerin hazırlanması ve tescili özel sektör veya karma ekonomik organizasyonlar eliyle yürütülebilir. Kamu sektörünün söz konusu isleri tamamen kendisinin yapmasına gerek bulunmamaktadır.

Ancak; taĢınmaz kaydının yasal güvenliği devletin sorumluluğu altındadır ve bu sorumluluk altında verilerin güvenliğini sağlamak ancak sağlam ve devamlı kontrol edilen bir bilgisayar sistemi ve dikkatli seçilmiĢ, iyi eğitilmiĢ ve devamlı hizmet içi eğitimle verimliliği arttırılan personel ile mümkündür.

Kadastro 2014‟ün 6. ifadesi- Maliyetin Geri Kazanımı

Maliyetin geri kazanımı ifadesiyle ilgili olarak, arazi kayıt sistemleri için bir kontrol mekanizmasının ortaya konulması gerektiği belirtilmektedir. Sözü edilen bu

(34)

mekanizma, sistemin gerçek faydalarını ve maliyetlerini dikkate alacak, ücretleri ve vergileri ayıracak, uygun ücretlerle sistem maliyetinin nasıl karĢılanacağına iliksin olanakları yansıtacaktır.

Kadastral yatırımlar ve hizmetler için gerekli maliyetlerin en azından bu hizmetlerden yararlananlardan geri alınması gerekmektedir. Bu da demektir ki haritacılar gelecekte ekonomik konularla çok daha alakalı olacaktır. Gelecekte, arazi kayıt sistemi yatırımlarının geri kazanımını hedefleyen organizasyonlar gerçekçi görülmektedir.

ġekil 3.4. Kadastroda geri dönüĢüm (TKGM)

3.4. Kadastro 2014 için Gerekçeler

Raporun bu dördüncü bölümünde; Kadastro 2014‟ün oluĢturulma çalıĢmalarına neden olarak gösterilen gerekçeler sunulmuĢtur. Bunlar:

• Sürdürülebilir geliĢmenin desteklenmesi ihtiyacı • Politik istikrarın oluĢturulması

• Kamu ve özel çıkarların göz ardı edilen uyuĢmazlıkları • Ekonomi desteği

(35)

• Esneklik ve etkinlik ihtiyacı

Sayılan bu gerekçeleri genel anlamda kısaca özetlersek; Arazi üretilebilen bir varlık değildir. Ġnsan nüfusu artıkça arazinin kullanılabilirliğini ve arazi üzerindeki mevcut yasal hakların güvenilebilirliğini sorgulamak gerekmektedir. Bu sorgulamalar sonucunda sürdürülebilir arazi politikalarının istikrarlı bir politik anlayıĢla düzenlenmesi, arazi üzerindeki yasal hakların güvenilebilirliğinin kadastral sistemler ile sağlanılması, bu sistemlerin maliyeti ve sonrasında yapılacak hizmetlerin hızlı, verimli ve az maliyetle yapılması gerektiği sonucuna varılır. Bu sonuca, iĢlemlerin tek elden bir kurum tarafından yürütülerek kurulacak Kadastral sistemlerin açık, güvenilir, verimli bir bilgi yapısını barındırması ile varılabilecektir.

3.5. Kadastro 2023

Cumhuriyetin kuruluĢunun (1923) hemen ardından baĢlayan kadastronun, Cumhuriyetin 100. kuruluĢ yıldönümüne kadar (2023) ülke genelinde tamamlanması ve bugüne değin üretilen ve bundan sonra üretilecek olan kadastro ve tapu sicili verilerinin, çağdaĢ çok amaçlı kadastro temelinde bilgisayar destekli yürütümünün gerçekleĢmesi hedeflenmelidir. Bu nedenle, Türkiye Kadastrosunun, “Kadastro 2023” olarak adlandırılabilecek bir reforma gereksinmesi vardır. Cumhuriyetimizle yaĢıt olan kadastro faaliyetlerinin, cumhuriyetimizin 100. yılında çağdaĢ geliĢmelerle kaynaĢmıĢ bir yapıya kavuĢturulması en önemli hedef olarak görülmelidir.

HKMO‟nun Kadastro 2023 raporundaki hedefleri;

1) Ülkemizde uygulanmakta olan kadastro kamu kurumlarının ve vatandaĢların beklentilerini karĢılamaktan uzak olmakta, ayrıca çağdaĢ ülkelerin bu konularındaki tanımlarından da giderek uzaklaĢmaktadır. Bu nedenle kadastronun “çok amaçlı çağdaĢ kadastro” olarak yeniden tanımlanması gerekmektedir. ÇağdaĢ çok amaçlı kadastro; • Yalnızca kiĢilerin değil kamunun taĢınmazlarını da güvence ve denetim altına alan • Kamu ve toplum yararına bir mülkiyet anlayıĢından kaynaklanan

• Ülkenin doğal kaynaklarının korunmasını ve uygun kullanımını amaçlayan

(36)

islemeye hazır bulunduran

• Merkezi yönetimin ve yerel yönetimlerin gereksindikleri bilgileri kapsayan • Teknolojik geliĢmeleri jeodezi uygulamalarına uyarlayan

• Ayrıntılı mekânsal bilgi sistemlerinin kurulmasına temel olan, verilerin güncel tutulmasını ve sürekli akımını sağlayan

• Devingen( dinamik) ve sistemli bir süreç olarak algılanmalıdır.

2) ÇağdaĢ çok amaçlı kadastro sistemine geçebilmek için, basta TMK olmak üzere çok sayıda yasayla bunlara dayalı olarak çıkartılan tüzük ve yönetmeliklerde de değiĢikliklerin yapılması gerekmektedir. Bu çalıĢmayla es zamanlı olarak kadastro yasasının yeni bastan ve sonsuz kadastro hedeflerine uygun biçimde yeniden ele alınmasını düzenleyen yaklaĢımla hazırlanması gerekmektedir. Kadastro olgusuna yaklaĢırken;

• Ülkemizde izlenecek kadastro politikasını

• Türk hukuk sisteminin kadastroya ve mülkiyete bakısını

• Devletin yeniden yapılandırılması bağlamında kurumun örgütsel konumlanıĢını • Yenileme konusunu ve ikinci kadastroyu

• Kadastro bilgi sistemini

• Kurum çalıĢanları ve teknoloji altyapısını • Standartları

• Hizmet anlayıĢını, birlikte bir bütün olarak değerlendirmek ve üzerlerinde çağdaĢ düĢünceler oluĢturmak gereği vardır.

3402 sayılı yasanın 41.maddesi ile 2859 sayılı yenileme kanunu daha önce kadastro yapılan yerlerdeki haritaların teknik olarak yetersiz kalması, eksikliğinin görülmesi veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun Ģekilde göstermediğinin belirlenmesi durumunda hataların giderilerek haritaların sağlıklı duruma getirilmesinde yetersiz kalmaktadırlar. Bu nedenle 3402 sayılı kadastro kanununun 22. maddesinde yer alan istisnai durumlar dıĢındaki “ikinci kadastro yapılamaz“ hükmünün değiĢtirilmesi de içinde olmak üzere yenileme konusundaki yasal düzenleme seçeneklerini tartıĢmak gerekmektedir.

(37)

yararlanmasını hedefleyen bir yasal altyapının kurulması gerekmektedir. Bu amaçla lisanslı ölçme bürolarının kuruluĢ ve çalıĢma esasları belirlenmelidir.

3) Harita ve kadastro sektörünün, dolayısıyla TKGM‟ nün yeniden yapılandırılması konusunun ele alınması ve gerçekleĢtirilmesi zorunludur.

• Tapu ve kadastro çalıĢmalarındaki görevlerin ve yetkilerin dağılımının yeniden düzenlenmesi zorunludur. Merkezde toplanan yetki ve sorumlulukların bölge müdürlüklerine ve müdürlüklere aktarılması gerekir.

• Yapının özellikle kadastroda yenilemenin ve yaĢatmanın gelecekteki en önemli görev olacağını gözeten bir yaklaĢımla gerçekleĢtirilmesi gerekmektedir.

• Serbest çalıĢan müelliflerden ya da diğer kuruluĢlardan hizmet alımı yöntemlerini de gözeten bir yapılanma olmalıdır.

• Kurumun yeniden yapılanması, günümüzün çağdaĢ teknolojilerinden en etkin düzeyde faydalanmayı esas alan ve bu teknolojilerin kullanılması konusunda gerekli düzenlemeleri yapacak Ģekilde olmalıdır.

• Hizmet içi eğitimin sistematik kurallı, sürekli ve sertifikasyona dayalı olarak modellenmesi, görev ve yetki dağılımlarında bu eğitime katılımın temel alınması sağlanmalıdır.

4) Kadastro çalıĢmalarının büyük bölümünün ülke nirengi ağına dayalı yapılmadığı bilinen bir gerçektir. Kırsal alanlarda ilk uygulamaların ise grafik veya foto plan olarak gerçekleĢtirildiği bilinmektedir. Bütün bunların yaratığı sorunlar, günümüzde de asılamamıĢtır. Bu nedenle kadastro çalıĢmalarının ülke jeodezik ağlarına dayalı olarak yapılması zorunludur.

Bu amaçla TUTGA‟nın sıklaĢtırılması ve detay ölçülerine altlık oluĢturacak duruma getirilmesi gerekmektedir. Yeni tüm çalıĢmalar TUTGA temelinde yürütülürken, eski çalıĢmaların, yerel ağlara dayalı olarak üretilen altlıkların TUTGA ile iliĢkilendirilmesini sağlayacak çalıĢmalar yapılmalıdır. Kadastro sistemine alınacak tüm verilerde ve üretilecek bilgilerde standart birliğinin sağlanması gerekmektedir. Bunun içinde uluslar arası mekânsal veri standartlarının kurumun yasal altlıklarında tanımlanması gerekir.

(38)

yapılamayacak olanların eksikliklerinin tamamlanması, güncellenmeleri ve gerekiyorsa yenilenmeleri yeni bilgilerin tanımlanan yeni sistem standartlarında toplanması, sistemin güncel tutma faaliyetini yerine getirecek biçimde isletilmesi ancak yaĢatılan bir jeodezik ağ temelinde sağlanabilir.

5) Ülke kadastrosuna yeni açılımlar ve boyutlar getirilirken, ülkemizde ve çağdaĢ ülkelerde bu konuda yapılan çalıĢmalardan yararlanılmalıdır. Bu nedenle uluslar arası alandaki geliĢmeleri sürekli izlemek, HKMO‟nun birikimlerinin değerlendirmek, DPT‟nin harita ve kadastro komisyonu raporlarında belirtilen hedeflerini dikkate almak, bilim insanlarımızın yapmıĢ oldukları bilimsel çalıĢmalardan faydalanmak, FIG„in kadastro 2014 projesini göz önünde tutmak optimum sonuçların elde edilmesinde yararlı olacaktır (HKMO, 2003).

(39)

4. TÜRKĠYE KADASTROSU

4.1 Türkiye Kadastrosunun Tarihi

Ülkemizde ilk kadastro çalıĢmalarına Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde 1912 yılında "Emval-i Gayrimenkulenin Tahdit ve Tahriri Hakkında Kanun-u Muvakkat" ile baĢlanmıĢ fakat savaĢlar sebebiyle ara verilmiĢtir. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1924 tarih 474 sayılı "Artvin, Ardahan, Kars Vilayetleri ile Kulp, Iğdır Kazaları ve Hopa Kazası'nın KemalpaĢa Nahiyesi'ndeki Araziler Hakkında Tasarrufa Ait Kanun", ile kadastro çalıĢmalarına tekrardan baĢlanmıĢtır. Daha sonra sırasıyla 1925 yılında çıkarılan 658 sayılı "Kadastro Kanunu",1934 yılında 2613 sayılı "Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu", 1950 yılında 5602 sayılı "Tapulama Kanunu", 1964 yılında 509 sayılı ve 1966 yılında (Anayasa Mahkemesi'nin 509 sayılı yasayı iptali üzerine) 766 sayılı tapulama kanunları ile kadastro çalıĢmalarına devam edilmiĢtir. Günümüzde ise kadastro çalıĢmaları 3402 sayılı "Kadastro Kanunu" ve 5304 sayılı "Kadastro Kanununda DeğiĢiklik Yapılması Hakkındaki Kanun", hükümlerine göre yürütülmektedir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu, kadastronun içeriğinde de önemli yeni bir anlayıĢ getirmektedir.

Amaç;

Madde 1- Bu kanun amacı, memleketin kadastral topoğrafik haritasına dayalı olarak taĢınmaz malların sınırlarını, arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek ve bu suretle Türk Medeni Kanunu‟nun öngördüğü tapu sicilini kurmaktır."

Eski 2613 sayılı "Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu" ile 766 sayılı Tapulama Kanunu, kadastroyu aĢağıdaki gibi tanımlamakta idiler: "TaĢınmaz malların hukuki ve geometrik durumlarını tespit eder ve gösterir."

(40)

Bu tanımlara göre, taĢınmaz malların birbirlerinden kopuk, bağımsız biçimde ölçülmeleri ve kadastro planlarının düzenlenmesi mümkündür. TaĢınmaz mallar topluca ölçülse ve planlarda bir arada gösterilse bile, kadastro planlarının ülke topoğrafik haritalarına dayalı olması zorunlu bulunmuyordu. Nitekim uygulamalar da böyle gerçekleĢmiĢtir; yani, kadastro planları ülke jeodezik ağından kopuk ve yöresel kontrol noktalarına dayalı biçimde düzenlenmiĢtir. Sadece, fotogrametrik yöntemle üretilen ve sonra kadastral hale getirilen kadastro planları, ülke jeodezi ağına dayalı bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu bu sorunu çözüme kavuĢturmuĢtur. Bundan böyle yapılacak kadastro çalıĢmaları, ülke topoğrafik kadastral haritasına dayalı olacak, üretilecek kadastral planlar da ülke jeodezik ağına dayalı olacaktı.

Bu düzenlemeye rağmen, 1987 yılından sonra da birçok bölgede, fotogrametrik yöntemle üretilen kadastral planlar, ülke jeodezi ağına dayalı üretilmiĢ, daha önce kadastrosuna baĢlanan yörelerde ve fotogrametrik harita üretimi yapılmayan bölgelerde, kadastro planları genellikle ülke jeodezik ağından kopuk biçimde ve yerel kontrol noktalarına dayalı olarak üretilmiĢtir.

• 22.02.2005 gün ve 5304 sayılı “Kadastro Kanununda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun

3402 sayılı Kadastro Kanunu‟nun da değiĢiklik yapılmasını öngören tasarının: “günümüzdeki geliĢmeler sonucu 3402 sayılı Kanun uygulanamaz olmuĢ ve ihtiyaçları karĢılayamaz hale gelmiĢtir”

Bu tasarı ile Kadastro konusunda öngörülen önemli amaçlar, aĢağıdaki gibi özetlenebilir:

• Kadastro çalıĢmalarının tek elden yapılmasının sağlanması, • Kadastral planlarda bulunan hataların düzeltilmesi,

• Haritaların sayısallaĢtırılması,

• Ġkinci kez kadastro yapılmaması genel ilke olmakla birlikte, yapılan tapulama ve kadastro sonucu olan hataların giderilmesi,

(41)

Günümüzde ise kadastro çalıĢmaları 3402 sayılı "Kadastro Kanunu" ve 5304 sayılı "Kadastro Kanununda DeğiĢiklik Yapılması Hakkındaki Kanun", hükümlerine göre yürütülmektedir.

Türkiye'deki var olan kadastro sisteminin amacı; "ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topoğrafik kadastral haritasına dayalı olarak taĢınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukukî durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak, mekânsal bilgi sisteminin alt yapısını oluĢturmaktır".

ġekil 4.1. Türkiye‟de kadastro çalıĢmalarının amaç ve türleri

4.2 Türkiye Kadastrosunun Mevcut Durumu

• Kadastronun üretim dönemlerinde kullandığı alım yöntemlerinin çeĢitliliği ve niteliği, eldeki birçok belgenin geçerliliği veya kullanılabilirliği konusu tartıĢmaya açıktır. • ÜretilmiĢ belgelerde değiĢiklikleri izleme ve güncelleme iĢlemleri yapılamamıĢtır.

(42)

• Son dönemde üretilmekte olan belgelerde bile mülkiyet boyutunun dıĢında baĢka bir bilgiye rastlanmamaktadır.

• Bu sorunların giderilmesine yönelik olarak hazırlanan 2859 sayılı yenileme kanunu çerçevesinin çok dar olması sebebiyle çok kısıtlı oranlarda uygulanmıĢ ve beklentilere yanıt verememiĢtir.

• 2000‟li yıllarda bulunduğumuz su günlerde özellikle teknik boyutu ile yeni bir harita alımı veya bütünlemesi yapılmadan hemen hemen hiçbir bayındırlık çalıĢmasına altlık olabilecek nitelikte belgeye sahip değildir.

• Ülke kadastro sistemi etkileĢimli olduğu veya olması gerekecek çevresel sistemlerle koordinasyonlu çalıĢmak yerine, diğer kamu kurumları gibi kendi dünyasının içerisinde faaliyetlerini sürdürmektedir.

• Genellikle kırsal alanlarda tapu sicil kayıtları güncelliğini yitirmiĢtir. Bu durum kamulaĢtırma, toplulaĢtırma vb. projelerin uygulanmasında, mekânsal bilgi sistemlerinin kurulmasında büyük güçlükler yaĢanmasına neden olmaktadır.

Bugün ülkemiz gündeminin önemli konularından olan “yatırımların önünün açılması”, “mal varlığı araĢtırmalarının çok hızlı bir Ģekilde yapılabilmesi“ gibi konularda güncel ve hızlı biçimde eriĢilebilir bir kadastro sisteminin gereği ortaya çıkmaktadır. Sistemin ülke genelinde bilgi teknolojilerine dayalı bir yapısı bulunmamaktadır. Bu durum ise yönetimde saydamlığın sağlanması, kamuoyunda bu konularda yapılmakta olan haklı haksız spekülasyonların önüne geçilmesi mal varlığı hareketlerinin yetkililerce ve yargı organlarınca izlenmesi vb. konularda hızlı, doğru ve etkin bir katkının sağlanması bağlamında yetersiz kalınmasına neden olmaktadır.

(43)

2009 tarihindeki verilere göre ülkemizdeki kadastro çalıĢmaları çizelge 1 çizelge 2, çizelge 3 ve çizelge 4 deki gibidir.

Çizelge 4.1 Mahalle bazında Ģehir kadastrosu (TKGM 2009)

Toplam Mahalle Sayısı 18049 Oran

Toplam Biten Mahalle Sayısı 17571 %97,40

Devam Eden Mahalle Sayısı 373 %2,00

Kalan Mahalle Sayısı 69 %0,40

Sorunlu Mahalle Sayısı 36 %0,20

Çizelge 4.2 Köy bazında kırsal alan kadastrosu (TKGM 2009)

Toplam Köy Sayısı 34669 Oran

Toplam Biten Köy Sayısı 31000 %89,40

Devam Eden Köy Sayısı 2656 %7,70

Kalan Köy Sayısı 533 %1,50

Sorunlu Köy Sayısı 480 %1,40

Çizelge 4.3 Toplam köy ve mahalle kadastrosu (TKGM 2009) Toplam Köy ve Mahalle Sayısı 52718 Oran

Toplam Biten Köy ve Mahalle Sayısı 48571 %92,13 Devam Eden Köy ve Mahalle Sayısı 3029 %5,75

Kalan Köy ve Mahalle Sayısı 602 %1,14

Sorunlu Köy ve Mahalle Sayısı 516 %0,98

Çizelge 4.4 Yüzölçümü bazında toplam köy ve mahalle kadastrosu (TKGM 2009) Toplam Alan(Tahmini-km2) 691464 Oran

Biten Alan 637046 %92,13

Devam Eden Alan 39759 %5,75

Kalan Alan 7883 %1,14

(44)

4.3. Bilgi Sistemleri

Toplum hayatında çevrede oluĢan çok sayıda veri kümelerini toplum yararına faydalı hale getirmek üzere isleyerek bilgi üreten, büyük çoğunlukla bu iĢlevi bilgisayar desteği ile sağlayan bu sistemlere “Bilgi Sistemleri” adı verilir. Bu sistemler planlanan bilgiyi analiz ederek insan gücü ile teknolojinin bir arada çalıĢtığı organizasyonlardır. Bilgi sistemlerinin organizasyonlarında, bilginin doğru elde edilmesi kadar mevcut bilginin güncelleĢtirilmesi konusu da son derece önemli bir iĢlevdir.

Arazi bilgilerini içeren ortak uzmanlıklar üstü sistemlere iliĢkin çeĢitli veri tabanlarının tanımlanması, bunların ortak yürütümü ve birbirleri ile bağlanması temelinde oluĢan yapısallaĢma, yeni sistem ve teknik terimlerin dogmasına yol açmıĢtır. Bilimsel ve teknolojik geliĢmelerin toplumsal yapıda zorunlu kıldığı değiĢmelerden biri de elektronik veri isleme olanaklarından yararlanarak arazi bilgilerinin çok farklı değerlendirme biçimleridir.

Bilgi sistemleri yönetim, planlama ve karar vermede ki gereksinimler için bilgi üreten bir dizi iĢlemlerin yeniden düzenlenmesinin bir sonucudur. Sistem içinde ki bilgiler mekâna dayalı geometrik yapıdadır. Bu veri yapılarıyla “Veri Tabanı Yönetim Sistemi” yardımı ile sistemin konusu olan nesnelerin topolojik anlamsal ve mekânsal olarak belirlenmesi amaçlanmıĢtır.

Bilgi sistemi, toplumun gereksinim duyduğu bilgi alanına göre geliĢtirilmekte ve bunlara uygun biçimde adlandırılmaktadır. Bilgi sisteminin yaygın uygulama alanı yaĢanılan çevre ile ilgili kesimdir. Bunlarda birbirini tamamlayan ve farklılıkları olan iki sistem olarak karsımıza çıkmaktadır (HKMO, 2003).

4.3.1. Arazi Bilgi Sistemi

Teknolojideki geliĢmeler, taĢınmaz malları ilgilendiren bütün verilerin birbirlerine koordineli ve anlamlı Ģekilde toplanması ve düzenlenmesi çabasını yaratmıĢ ve sonuçta mekâna iliĢkin ortak bir veri birliği kurulması düĢüncesi geliĢmiĢtir. Bu, düĢünce ve düzenleme, "Arazi Bilgi Sistemi” olarak adlandırılmıĢtır.

Şekil

ġekil 3.1 Kadastronun devimsel yapısı ( ÇağdaĢ ve Gür 2003)
ġekil 3.2. Tapu- Kadastro hizmetlerinin kapsamı (TKGM)
ġekil 3.3. Haritaların değiĢen rolü  Bu yeni sistemin faydalarını özetlemek gerekirse:
ġekil 3.4. Kadastroda geri dönüĢüm (TKGM)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Dava dosyasının incelenmesinden; Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı Antalya Bölge Müdürlüğünde 657 sayılı Yasanın 4/C maddesi gereğince geçici personel

Bu tür yapılanmalar, farklı bilgi nesnelerine sahip ve farklı türdeki bilgi merkezlerini üstveri çapraz eşleme ile veri modelleri sayesinde bir araya

Bilgi sisteminin diğer tüm modülleri ile bütünleşmiş olarak çalışan bu sistem sayesinde, özellikle vakıf üniversitelerinde, muhasebeden geçmeyen hiçbir

Bina otomasyon sistemlerinin, binalarda bulunan yangın alarm, güvenlik ve aydınlatma otomasyonu gibi diğer sistemler ve soğutma grupları, kazanlar, paket klima, VAV,

sosyal yönden, daha fazla korundukları bir gerçektir”. Eğitim düzeyinin, iş gücünün niteliği açısından bir gösterge oluşturduğu açıktır.. işletilmesi 36 , alt

Doktorlara bir ameliyatla kadının dilini çözdürüyor, fakat bu sefer de kadın bir makine gibi hiç durma­ dan o kadar konuşuyor ki, Leonard, kadının tekrar

MRL’leri 250 tane  pestisit için Ve 33 ‘ü veteriner ilaçları için MRL’leri belirlenmemiş kimyasalları Temel olarak herhangi bir limit 

The Longest Ride movie by George Tillman. The method used in this study is a qualitative descriptive method. The results of this study indicate that from 30 data analyzed: 1) the