• Sonuç bulunamadı

Osmanlı Sosyal ve İktisâdî Tarihi Kaynaklarından Temettü Defterleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Osmanlı Sosyal ve İktisâdî Tarihi Kaynaklarından Temettü Defterleri"

Copied!
24
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OSMANLI SOSYAL VE IKTISADI TARIHI

KAYNAKLARINDAN

TEMETTÜ DEFTERLER~~

MÜBAHAT S. KÜTIJKO~LU

Tanzimat devrinde, önceleri de~i~ik adlarla al~nan vergilerin yerine tek bir verginin ikamesi için' hane reislerinin gelirlerinin tespiti maksa-d~yla yap~lan temettü say~mlar~~ XIX. yy. ortalar~~ Osmanl~~ sosyal ve iktisadi tarihi için fevkalade k~ymetli bilgiler ihtiva etmektedir. XV. ve XVI. yy. için tahrir defterlerinden ç~kar~lan bilgilerden çok daha fazlas~n~~ bu defter-lerde bulmak mümkündür. Hemen ayn~~ tarihdefter-lerde ~mparatorlukta nüfus say~mlar~~ da yap~ld~~~ndan nüfusun tespiti bak~m~ndan nüfus defterleri derecesinde mühim de~illerse de hüviyetleri itibariyle bu defterler, çok daha teferruath bilgi ihtiva ettiklerinden daha mükemmel sonuçlar ç~kar-mak kabil olç~kar-maktad~r.

Maliye Varidat Kalemi defterlerinden olan Temettü Defteri eli, Ba~kanl~k Osmanl~~ Ar~ivinde bulunmaktad~r. 1988'e kadar bu senden çok az deftere Maliyeden Müdevver ve Kepeci tasnifleri aras~nda rastlanmak-tayd~. 1988'de kataloglanarak ara~t~rmalara sunulan Temettü defterleri se-risi dokuz katalog içinde 17.747 defter ihtiva etmektedir'. Bu defterlerin

I Gülhane Ferman~'mn ilkundan sonra 19 Zilka'de 1255 (12 Ocak 1840) tarihinde ç~kar~-lan talimat-~~ seniyyenin 4. bendinde muhass~llar nezarednde olmak üzere her yerde halk~n isim, ~öhret, emlak ve arazileri ile hayvanlarm~ n miktar~; tüccar ve esnaf~n y~ll~ k gelirlerinin yaz~ld~~~~ defterler tutulmas~~ emredilmi~ti. Muhass~llarm, di~er i~lerinin yan~nda bunlar~~ bizzat yapmala-r~n~n mümkün olmayaca~~~ dü~ünülerek her kazaya, oran~n ileri gelenlerinden meclisçe seçile-cek birinin ba~kanl~~~nda olmak üzere bir katib tayiniyle say~mlann yap~lmas~; ancak haz~rlanacak defterlerin muhass~l taraf~ndan kontrolüyle kimsenin mal ve mülkü ile kazanc~ n~n eksik göste-rilmemesine dikkat edilmesi emir ve suiistimalde bulunanlar~ n ceza kanunu hükümlerine göle cezaland~nlaca~~~ bildirilmi~ti (Abdurrahman Vefik, Tekal^ if Ka~iidi, II, ~stanbul 1330, s. 13-14). Bu vergi, Tanzimat öncesinde al~nan örfi vergiler kar~~l~~~nda olup "an cemaatin vergi" veya "vergi-i mahs~la" ad~yla amlnu~ur. Tafsilat için bk. a.g.e., II, 58 vd. ve Abdüllatif ~ener, Tanzimat Dönemi Osmanh Vergi Sistemi, ~stanbul 1990, s. 94 vd.

2 Bu dokuz katalogda Ankara, Ayd~ n, Bolu, Cezayir-i Bahr-i Sefid, Edirne, Erzurum, Hüdavendigar, Konya, Ni~, Rumeli, Selanik, Silistre, S~vas, Üsküb ve Vidin eyalet ve kazalar~ na ait defterler bulunmaktad~r. Her kazaya ait köy ve mahallelerin defterleri Ba~bakanl~ k Osmanl~~

(2)

396 MÜBAHAT S. KÜTÜKO~LU

çok büyük bir ekseriyeti 1261 (1845) tarihinde yap~lan sarmlara 'ffittir. Çok az say~da olmak üzere 1256 (1840)'da yap~lan ilk tahrirlere âit defterlere de rastlanmaktad~r.

Temettüat defterleri serisinin tasnif edilip ara~t~rmaya aç~lmas~ndan önce Kepeci ve Maliyeden Müdewer defterler içinde bulunan temettü def-terleri, ilk defa iktisat Fakültesi ö~retim üyelerinden Prof. Dr. Tevfik Güran taraf~ndan kullan~lm~~lard~r3. Serinin kullan~ma aç~lmas~ndan sonra ise Denizli'nin Tavas Kazas~na âit defterler üzerinde yapt~~~m çal~~-malar, bu defterlerin belli bölgelere âit olanlar~= bütün halinde ince-lenmesi halinde imparatorlu~un XIX. yy. ortalar~na âit sosyal ve iktisadi tarihinin pek çok yönüyle ayd~nl~~a kavu~aca~~n~~ dü~ündürdü~ünden bir seri çal~~ma ba~lat~lmak istenmi~~ ve Anabilim Dal~m~z ara~t~rma görevlile-rinden Arzu Terzi'ye Ayd~n Güzelhisar~4 üzerinde bir yüksek lisans tezi yap-t~nlm~~t~r. Ancak, üzerinde çal~~~lmas~~ dü~ünülen Ege Bölgesine âit defter-lerin eksik olu~u, özellikle izmir'inkidefter-lerin yanm~~~ olmas~ndan kaynaklanan eksikli~in telâfisinin imkâns~z bulunu~u gibi baz~~ mahzurlar dolay~siyle ça-l~~ma kesintiye u~ram~~t~r. Daha sonra I.Ü. iktisat Fakültesi iktisat Tarihi ve E.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde temettü defterlerine dayanan baz~~ çal~~malar yap~lm~~t~r ki, bunlar~n da hemen hepsi Bat~~ Anadolu ka-sabalan üzerinedirs. Ancak, bu kadar zengin bir koleksiyonun hâlâ yete-rince kullan~ld~~~~ söylenemez. Onun içindir ki, burada bu defterlerin tan~-t~lmas~~ ve özellikle XVI. yy. için pek yayg~n olarak kullan~lan

Tahrir

defter-leriyle

küçük bir kar~~la~t~rmas~~ yap~lacak; zaman zaman da Tavas kazas~-

Ar~ivi (BOA), Temettüat Defterleri kataloglarmda gösterilmi~tir. Bu eyâlet ve kazalar~n katalog-larda da~~h~~ tan~~ için bkz. Basbakanhk Osmanl~~ Arsivi Rehben, Ankara 1992, s. 281.

3 Structure Econo~nique et Sociale d'une Region de Campagne dans l'Empire Ottoman

vers le Milieu du s. Et~~de Compar& de neuf Villages de la Nal~iye de Kyuntepe, Sancak

de Filibe, Sofia 1979; "Osmanh Tar~m Ekonomisi", Türk iktisat Tarihi Y~ll~~~, say~~ 1, ~stanbul 1988, s. 225-303; "Ondokuz~mcu Yüzy~l Ortalar~nda ödemi~~ Kasabas~mn Sosyo-Ekonomik özellikleri", iktisat Fakültesi Mecmuas~~ - Ord. Prof Ömer Liitfi 13arkan'a Arma~an say~s~, XLI/1-4 (~stanbul 1984), 301-319. Structure Economique, ek I (s. 49-52)'de temettü defterleriyle ilgili aç~klay~c~~ k~sa bilgi mevcuttur.

4 Arzu Tozduman, Ayd~n Güzelhhirin~n Sosyal ve ~kdsücli Durumu (1844), ~stanbul 1992, ~.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü bas~lma~n~~~ yüksek lisans tezi.

Bursa: Salih Aynural; Ayd~n-Bozdo~an: Sabri Sûrvegil; Mudurnu: Mehmet Ekincikli; Gerede: Ramazan Ka~mer; Mila's: Nuri Ad~yeke; Bergama: Müzeyyen Ka~ez taraflar~ndan haz~r-lanm~~~ veya henüz üzerinde çah~~lmaktad~r.

(3)

TEMETTÜ DEFTERLER~~ 397 n~ n eski (bugünkü Kale Tavas) ve yeni (eski Yarangüme) merkezlerinden örnekler verilecektir.

Bilindi~i gibi tahrir defterleri sancaklara göre düzenlenmi~; alt idari birim olarak kaza ve nahiyeler al~nm~~t~r. Önce mahalle mahalle nefisler, ard~ndan köy ve mezralara yer verilmi~tir. Temettü defterlerinde ~ehirlerle birden fazla mahalleden olu~an köylerde genellikle her mahalle için bir defter düzenlenmi~tir. Defterler lb'den ba~lat~lm~~; sayfan~n tepesinde s~-ras~yla eyalet - sancak - kaza adlar~~ kaydedildikten sonra defter bir ~ehre/kasabaya âitse ~ehir/kasaban~n, ard~ ndan mahallenin ad~~ yaz~

lm~~-t~r. Mahallesi olmayan küçük köylerde köyün ad~.

"Ayd~n Eyâleti mülhakat~ndan Mente~e Sanca~~~ kazalar~ndan Tavas Kazas~~ kuralar~ndan Avdan ka~yesinde mukim ahalinin emlâk ve arazi ve temettiiatlann~~ mübeyyin defterdir'6 ~eklinde yaz~lm~~; bir kaç mahalleden

meydana gelenlerde köy ad~~ ile birlikte mahallenin de ad~~ kaydedilmi~tir. Müslümanlar yan~nda gayr-i müslim nüfusun da bulundu~u yerlerde Müslüman ve gayr-i müslimler için ayr~~ ayr~~ defterler turulmu~tur. Sadece Müslüman mahallesi olanlarda bunun belirtilmesine ihtiyaç duyulmad~~~~ halde gayr-i müslim nüfusun da bulunmas~~ halinde Müslümanlar yaz~ l~r-ken.

"... ka~yesinde mukim ehl-i ~slâm~n temettü'ât~n~~ mübeyyin defterdir"

~eklinde ba~l~k konulmu~tur. Gayr-i müslimler yaz~l~rken de gayr-i müslim-lere âit defter oldu~u yine belirtilmi~tir.

Temettüat sarmlar~~ mahalli idareciler taraf~ ndan yap~lm~~t~ r. 1256'daki sarmlardan muhass~llar mes'ul olup, bu tarihli bir temettü def-terinde muhass~ll~k, müfti, mal ve emlak kâtipleri ve meclis âzâlarm~n mühürleri7; di~er bir defterde ise tasdik ibâresi alt~nda nâibin mührüs bu-lunmaktad~r. 1261'de sistemde de~i~iklik yap~ld~~~ ndan') Müslümanlar~ n

6 BOA, ML. VRD. TMT, n~. 2630.

7 Yörilkân-~~ Ankara kazas~~ temettil defteri: ML. VRD. TMT, nr. 1296, s. 25. Bk. Levha I. 8 Karasi sanca~o Ba~gelembe kazas~~ temettii defteri: ML. VRD. TMT, n~. 2172, s. 154. Bk. Levha II.

9 Tanzimatla getirilmi~~ olan muhass~ll~klar 1842'de kald~r~larak vilâyetlerin ba~~na mil~irler geçirilirken !ikili sorumluluk defterdarlara verildi. Sancaklann miii i~leri kaymakamlara, kazala-nnki kaza müdürlerine b~rak~ld~. Di~er taraftan "Muhass~llik meclisleri"nin de isimleri degi~tiri-

(4)

398 MÜBAHAT S. KÜTÜKO~LU

yaz~lmas~~ muhtar-~~ evvel ve sardlerle köy imamlar~; gayr-i müslimlerin ya-z~lmas~, varsa kocaba~~larla papazlar~n sorumlulu~u alt~nda yap~lm~~~ olup defterlerin bitiminde bunlar~n mühürleri vard~r'°. Ancak burada hemen i~aret etmek gerekir ki, Temettüat defterleri serisindeki bütün defterlerin sonunda mühür bulmak mümkün de~ildir. Baz~lar~nda "bende" kelimesi yaz~l~p b~rak~lm~~t~r. Bu da defterlerin hepsinin orijinal olmay~p bir k~sm~-n~n muhtemelen merkezde ç~kar~lm~~~ sûreder oldu~unu göstermektedir.

Temettüat defterlerinin, 1256 (1840)'da yap~lan say~mlarda tutulanla-nyla 1260-61'dekiler aras~nda, gerek muhteva, gerek tertip tarz~~ bak~m~n-dan biraz farkl~l~k vard~r. Asl~nda her iki say~mda da mutlak bir yeknesak-l~k sa~land~~~~ söylenemez. Her iki tipte de ba~a "hane" ve "numara" ve alt-lar~na rakamlar konulmu~tur. Birincisi defterdeki kaç~nc~~ hane, ikincisi hane içindeki kaç~nc~~ aile oldu~unu göstermektedir. Mesela, ayn~~ hane numaras~~ alt~nda "Mehmed o~lu Hüseyin" üzerinde "1" numara, e~er yer müsaidse hemen yan~nda "O~lu Hüseyin o~lu Mehmed" üzerinde "2" nu-mara bulunmaktad~ r. Bu nunu-mara bazan "3"e de yükselebilmektedir. Defterlerin baz~lar~nda sahifeler çift sütun olarak tanzim edilirken" baz~la-r~nda bu ~ekil, sadece emlak ve mal~~ az olanlar için kullan~lm~~t~r.

SOSYAL TARIH KAYNA~I OLARAK TEMETTÜ DEFTERLER~~ Aile, ~ah» Ad ve S~fatlar~~

Defterlerde verginin esas oldu~u hane reislerinin isimleri kay~tl~d~r. isimler, tahrir defterlerinde "Ahmed veled-i Hamza" gibi, bir önceki ~ah-s~n o~lu veya karde~i olmas~~ halinde "Süleyman veled-i o"yahut "~brahim

birader-i o" ~eklinde "veled" kelimesi kullan~larak yaz~l~rken Temettü

def-terlerinde "Feyzullah o~lu Salih" örne~inde oldu~u gibi çok kere "o~lu", kelimesi tercih edilmi~tir. Maamafih, "bin" ve "veled" kelimelerinin kulla-n~ld~~~~ defterler de vard~r. Ancak 1256'daki defterlerde, ~ah~slar~n isimle-riyle birlikte, biraz timar tevcih kay~tlar~n~~ haurlaur tarzda

lerek "Memleket Meclisi" ad~yla çal~smalanna devam ettirildiler. Tafsilât için bk. Musa Çad~rc~, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yap~lar~, Ankara 1991, s. 208 %.cl.

1° Bk. Levha III.

11 Mesela 1256 tarihli Yörükân-~~ Ankara defteri böyledir (ML. VRD. TMT., nr. 1296). Bk. Levha IV.

(5)

TEMETTÜ DEFTERLER~~ 399

"Uzun boylu, ak sakallu imam-~~ Câmi-i Çar~u, odaba~~~ damad~~

Mehmed veled-i emlâki" yahut

"Orta boylu, siyah sakallu, muhtar-~~ mahalle ~brahim Efendi-zâde

Mehmed Efendi'nin emlâki"" ~eklinde e~kâllerine de yer verilmi~tir.

1261'de tanzim edilen defterlerde bu lusma rastlanmaz. Çok kere "Hasan

o~lu Ali" veya "Mehmed o~lu ~brahim" ~eklinde baba ad~, bazan da

"Çulluo~lu ~brahim "veya "Hasimamo~lu Mehmed" gibi baban~n lakab~~

veya aile ad~~ yaz~lm~~t~r. Alt alta yaz~lan iki karde~te "Köse Hac~ o~lu

Osman" ve "Köse Hac~o~lu Ismail" ~ekli yan~nda "Bostano~lu Mehmed" ve

"Bostano~lu Mehmed biraderi Ali" ~ekli de kullan~lm~~t~r". Aile adlar~ n~n

mevcudiyeti mahalle veya köydeki akrabalar~n tespitini mümkün k~lmakta-d~r. Tavas kazas~n~n nefs-i Tavas ile ileride kazan~n merkezi haline gelecek Yarangüme köyünün üç mahallesinde yap~lan sondaj mahiyetindeki bir çal~~madan ayn~~ ad~~ ta~~yan ailelerin tamamen de~ilse bile k~smen tespit edilebilece~i anla~~lm~~ur. Zira baz~~ aileler, son derecede de~i~ik ve di~er-lerinden ay~rd edilebilmesini imkân k~lacak adlar ta~~maktad~r. Mesela ara~t~ rma yap~lan Yarangüme köyünde Alacagözo~lu, Alboyac~o~lu, Batmazo~lu, Gülbelunezo~lu, Hano~lu, Karakulako~lu, K~rantao~lu, Kuru ~abano~lu, Matrako~lu, Mukattaro~lu, Tebenne~o~lu; nefs-i Tavas da Ask~no~lu, Ba~a~ao~lu, Be~likcio~lu, Bostano~lu, Çobano~lu, Çulluo~lu, Kap~lm~~o~lu, Kap~o~lu, Öküzo~lu, Yeniç~kd~o~lu, Zeybeko~lu gibi aile adlar~~ bulunmaktad~r. Ayr~ca baba-o~ul veya karde~ler, hatta bazan amca-ye~en ve kuzenler pe~~ pe~e veya araya bir yahut iki hane gererek yaz~lm~~-lard~r. Bu, kolay ay~rdedilebilen bir aile ad~na sahib olmayanlar~n da ayn~~ ailenin kolu olduklar~n~~ ortaya koymas~~ bak~m~ndan tespideri kolayla~ur~c~~ bir husus olmu~tur. Yarangüme'de akraba olduklar~~ ~üphe götürmeyen haneler, nüfusun % 12'si kadard~r. Ço~u Samanl~k, Orta ve Yaka lerinden birinde toplanm~~ur. Baz~~ ailelerin bir kolunun di~er mahalle-lerde ya~ad~~~~ da görülmektedir. Ayn~~ lakab~~ ta~~yanlar~n ço~u iki haneden

12 Karasi sanca~~~ Basgelembe kazas~~ merkezine ait temettii defteri: ML. VRD. TMT. nr. 2172, s. 6, hane ~~r. 1. Bk. Levha V.

13 A.g.d., nr. 6. 14 Bk. Levha VI.

(6)

400 MÜBAHAT S. KÜTÜKO~LU

ibarettir. 11 haneye kadar ayn~~ aileden olan hane bulunmaktad~r. 478 ha-nelik Nefs-i Tavas'da ise en çok alt~~ haha-nelik aile görülmektedir.

Yarangüme ve Nefs-i Tavas'da ayn~~ ad~~ ta~~yan ailelerin say~lar~na göre da~~l~m~~ 2 aile 3 aile 4 aile 5 aile 6 aile 7 aile 8 aile 9 aile 10 aile 11 aile Kesin olmayan Toplam hane say~s~~ Yarangüme 78 40 20 8 6 2 5 2 1 2 1.110 1.274 Nefs-i Tavas 35 11 4 3 1 O O O O O 424 478

Görüldü~ü gibi hane ile aile say~lar~~ tam bir ters oranu sergilemekte- dir.

Asl~nda, kesin olarak tespit edilebilenlerin d~~~nda kalan haneler ara-s~nda da baz~~ akrabal~klar bulundu~u muhakkakt~r. Ancak, bu hane reis-lerinin bir k~sm~n~n adlar~n~n ba~~ndaki Kara, Koca, Küçük, Uzun, Hac~, Hoca, Molla ve ~eyh gibi s~fatlar, her zaman ve her yerde rastlanan s~fat-lardand~r. Bu adlarda, ayn~~ mahallede olan ve pe~pe~e yaz~lanlar~n birbiri ile yak~nl~~~~ oldu~u kabul edilebilirse de ayr~~ mahallelerde ya~ayanlar~n aralar~nda akrabal~k ba~~~ bulunup bulunmad~~~n~n tespiti hemen hemen imkans~z denecek kadar zordur. Dolay~siyle bunlar~n bir aile ad~~ olarak m~~ kullan~ld~~~, yoksa sadece o ~ahsa ait bir s~fat m~~ oldu~unun tespiti pek mümkün görünmedi~inden de~erlendirmeye dahil edilemezler. Ancak, bu nevi çal~~malarda kesin de~ilse bile daha güvenilir sonuçlara varmak için mahallinde de ara~t~rma yapmaya ihtiyaç vard~r. Bu yap~labildi~i tak-dirde daha do~ru sonuçlara ula~mak mümkün olabilir.

Di~er taraftan, -daha önce de temas edildi~i gibi- ayn~~ mahallede oturmasalar bile kolay rastlanamayacak aile adlar~na sahip olanlar~n ak-raba olduklar~nda ~üphe yoktur. Böylece ailelerin zaman içinde, muhte-melen bir evlilik sonucu kendi mahallelerinden ç~karak di~er bir mahal-lede oturmaya ba~lad~klar~~ dü~ünülebilir. Hatta daha ileri giderek bu nevi yer de~i~tirmelerin köyler ve kasabalar aras~nda da vuku buldu~unu söyle-yebiliriz. Zira, köyde huzursuzluk ç~karanlar~n civardaki köylere sürgün edildi~i, veya di~er bir köy veya kasabada daha geni~~ imkanlar bulanlar~n buralara göç ettikleri bilinen bir valu'ad~r. Temettü defterlerinde çok dik-katli bir ara~t~rma neticesinde bu nevi göçlerin nereler aras~nda yap~lm~~~ oldu~unun tespiti de imkân dahilindedir. Nitekim baz~~ isimlerin yan~nda

(7)

TEMETT~I DEFTERLEI21 401 emlâkinin ba~ka bir yerde oldu~una i~aret edilmektedir. Bu hususa baz~~ mufassal tahrir defterleri ve daha çok da yaya defterlerinde rastlamak mümkündür.

Temettü defterleri, sadece .ile adlar~n~n de~il, yörede kullan~lan ~ah~s adlar~n~n tespiti bak~m~ndan da mühim kaynak vazifesi görmektedir. Tabii bu husus sadece temettü defterlerinde bulunmamakta, tahrir ve XIX. yy. nüfus defterlerinden de benzeri tesbitler yap~labilmektedir. Yarangüme ve Nefs-i Tavas'da kullan~lan ~ah~s adlar~~ da dikkat çekicidir. Bunlar daha çok Hz. Muhammed ("Mehmed" ~ekli) ile onun neslinden gelen Hz. Ali ve o~ullar~~ Hasan ve Hüseyin; Mustafa, Süleyman, ~smail, ~brahim ve Ahmed gibi isimlerdir. Dört halifeden ilk üçünün adlar~~ olan Bekir, Ömer ve Osman bunlara nazaran daha az verilen adlardand~r.

Yarangüme'de 50'nin üzerinde hane reisinin sahip olduklar~~ isimler ile bunlar~n toplam hane reisi say~s~na oranlar~~ ~u ~ekildedir:

Ahmed Ali Bekir Emin Hasan Hüseyin ~brahim ~smail Mehmed Mustafa Osman Süleyman Di~er. 74 108 76 56 55 121 50 52 149 84 81 102 266 %6 %9 %6 %4 %4 %10 %4 %4 %12 %7 %6 %8 %5

Nefs-i Tavas'da en çok kullan~lan isimlerle toplam hane reisi say~s~na oranlar~~ ise ~öyledir:

Abdullah Ahmed Ali Halil Hasan Hüseyin ~brahim ~smail Mehmed Mustafa Osman Süleyman Di~er. 20 26 40 27 24 36 28 38 79 38 31 20 71 %4 %5 %8 %5 %5 %7 %6 %7 %16 %7 %6 %4 %14

Nefs-i Tavas'da ise nüfusun Yarangüme'nin %37,5'u kadar olmas~~ do-lay~siyle 50'nin üzerine ç~kan tek bir isim vard~r: Mehmed. Mehmed ismini ta~~yanlar~ n toplam nüfusa oran~~ %16'y~~ bulmaktad~ r. Halbuki Yarangüme'de Mehmedler, toplam~n ancak %12'si kadard~r. Buna kar~~l~k bu köyde Hüseyin ve Süleymanlar~n say~s~~ ve toplam içindeki oranlar~~ faz-lad~r. Hüseyin %7'ye kar~~l~k %10; Süleyman %4'e kar~~l~k %8. Ömer isim-lilerin oran~~ ise her iki yerde de %4'e bile ula~amam~~ur.

~ah~s adlar~nda göze çarpan bir özellik de baba-o~ul ayn~~ ad~~ ta~~yan-lar~n say~ta~~yan-lar~nda görülmektedir. Babas~, do~umdan önce ölmü~~ bir ço-

(8)

402 MÜBAHAT S. KÜTÜRO~LU

cu~a baba ad~n~n verilmesi yayg~n bir uygulama ise de babas~yla ayn~~ ad~~ ta~~yanlar~n hepsinin yetim kald~klar~~ da dü~ünülmemelidir.

Sosyal bak~mdan adlar gibi s~fatlar~n da ~ah~slar~n belli özelliklerini göstermesi bak~m~ndan önemi büyüktür. Kara, sar~, uzun, küçük, ~eyh gibi s~fatlann ifade ettikleri mana aç~kt~r. "Hac~" s~fat~na sahip olanlar~n ise, dinin fanzalann~~ yerine getirmeleri yan~nda, bu farizap yerine getire-bilecek mali güçlerinin bulundu~u da muhakkakt~r. Nefs-i Tavas'da 57 hac~~ varken Yarangtime'de bu say~~ 83'dür. Ancak nüfusa oranland~kta Yarangilme'deki hane reislerinin sadece %7'si hac~~ iken Tavas'da bu oran %12'ye ç~kmaktad~r. Hac~~ olanlar, ekseriya köyün birkaç hanelik belli ba~l~~ ailelerinin fertleridir. Yarangüme'de 83 hac~n~n hemen hemen yar~s~n~~ ti-caret ve ziraatla u~ra~anlar te~kil etmektedir. 23'ü tüccar 18'i çiftçidir. Geri kalanlar çe~idli mesleklerdendir. Tavas'daki hac~lar~n ise yar~ya yak~n~~ ki-rac~~ (naldiyeci) ve çiftçidir. Yarangümeedeld tüccann yerini burada kirac~-lar alm~~~ gibi görünmektedir. 21'i kirac~, 7'si ziraat erbab~d~r. 10 hac~~ da demircidir.

Hane Reislerinin Meslekleri

Temettii defterlerinin sosyal tarih aç~s~ndan mühim olan hususlann-dan biri de hane reislerinin mesleklerinin kaydedilmi~~ olmas~d~r. 1256 (1840) tarihli görülebilen defterlerde imam, muhtar gibi vazifeliler d~~~nda sadece e~kal verilip hane reisinin mesle~inin yaz~lmamas~na kar~~l~k 1260-61 (1844-45) tarihli defterlerde ekseriya hane numaras~~ üzerine "Erbab-~~ z~-ra'atdan idü~i", "çiftçi", "gündelikçi", "demirci", "çulha", "tüccar", "kirac~" gibi hane reisinin mesle~i yaz~lm~~t~r. Küçük köylerde halk~n hemen hepsi yaln~z ziraat ve hayvanc~l~ktan geçimini temin etmektedir. Ancak ziraatla u~ra~anlann hepsi toprak sahibi de~ildir. Topra~~~ olmayanlar, ailelerinin gücü topra~~n~~ i~leyip ürününü kald~rmaya yetmeyen büyük toprak sahip-lerinin yan~nda çal~~maktad~r. Bunun gibi k~sa zamanda ekilip biçilebile-cek az topra~~~ olanlar da kendileri için kulland~klar~~ i~~ güçlerinden artan~~ büyük çiftliklerde gündelikçi olarak çal~~makta ve geçimleri için ek kazanç sa~lamaktad~rlar". Bu suretle biri nisbeten büyük çiftliklerde devaml~~ çal~- 15 Gündelikci ad~yla an~lan zümrenin kendilerine ait topraklar~~ da bulunmakta ve az da olsa bu topraklardan ürün kald~rarak gelir saglamaktayrblar.

(9)

TEMETTÜ DEFTERLER~~ 403 ~an hizmetkarlar, di~eri ekim ve mahsulün kald~r~lmas~~ s~ralar~nda fayda-tan~tan çapac~, gündelikci ve ~rgadar olmak üzere iki ayr~~ ziraat i~cisi s~n~fi ortaya ç~km~~~ bulunmaktad~r°6 ki temettü defterlerinden bu iki s~n~f~n du-rumunun takip edilmesi mümkündür. Bu s~n~flardan Nefs-i Tavas'da hiz-metkâra rastlanmamakta, buna kar~~l~k 12 ~rgat ve 9 çapac~~ ile sadece

gündelikçi tespit edilebilmektedir. Yarangüme'de ise 38 hizmetkâra kar~~-l~k 169 gündelikçi vard~r ki gündelikçiler nüfusun %13'ünü biraz geç-mekte, hizmetkârlarla birlikte % 16'y~~ a~maktad~r. Zürra'm toplam içindeki pay~~ 701 l'dir. Tavas'da ise çapac~, gündelikçi ve ~rgadarm toplam içindeki pay~~ %4,8; zürra'mki ise %9'dur. Böylece, Yarangüme'de kullan~lan ziraat i~çisinin Tavas'a nazaran daha fazla oldu~u ortaya ç~kmaktad~r. Zaten nü-fusa nazaran Yarangüme'de ekilen tarlalar~n yüzölçümü nefs-i Tavas'dakinin iki mislinden fazlad~r. Tavas'da hane ba~~na ortalama 2,86 dönüm tarla dü~erken Yarangüme'de bu rakam 6,2'ye yükselmektedir. Dolay~siyle ziraat i~çisine duyulacak ihtiyaç da daha fazla olacakt~r.

Nisbeten büyük köylerde, köyün baz~~ ihtiyaçlar~n~n kendi içinde kar~~-lanmas~m temin edecek ~eklide ziraat d~~~nda baz~~ zenaat kollar~n~n mev-cut oldu~u görüldü~ü gibi hangi i~lerin, ne ölçüde yap~ld~~~~ da tespit edi-lebilmektedir. Bu köylerde de ziraat esas geçim kayna~~n~~ te~kil etmekle beraber dokumac~l~k, demircilik, vs. baz~~ küçük sanayi kollar~n~n da geli~-ti~i görülmektedir. Ancak dokumac~l~kta oldu~u gibi bunlar~n bir k~sm~, daha ziyade küçük ev i~letmeleri tarz~ndad~r. Hane reislerinin gelirlerinin -e~er varsa- ne kadar~n~n san'atlar~ndan, ne kadar~n~n ziraattan oldu~u da tasrih edilmi~tir. Böylece hangi gelirin a~~r bast~~~~ görüldü~ü gibi meslek-lerinin yaz~lmas~~ ihmal edilmi~~ olanlar~n da yapt~klar~~ i~lerin bu lus~mdan tespiti mümkün olabilmektedir. Mesleklerin yaz~lm~~~ olmas~, bir mahalle veya köyde hangi zenaatm ne ölçüde geli~ti~ini tespit etmemize imkân sa~-lad~~~~ gibi gelirin mestekter aras~~ da~~t~m~n~~ da ortaya koymaktad~r.

Demircilik gibi mestekter köyün ziraatta kulland~~~~ vas~ta ve aletlerin

te-mini bak~m~ndan kendi kendine yetti~inin detili olsa gerektir. Çulhal~k, 16 Tevfik Giiran, "Osmanl~~ Tar~m Ekonomisi", s. 252, hizmetkârlar~n ya bütün y~l veya alt~~ ay boyunca çal~~an grup oldu~u; gündefikçi, orakç~~ ve harmanc~larm ise rüz-~~ h~z~r ile rûz-~~ kas~m aras~nda çah~t~nld~klar~m kayd, fakat çapac~lardan hiç bahsetmemektedir. Geçici i~çi çal~~t~nl-mas~yla emek maliyeti en alt düzeyde tutulmaya çali~~lmaktad~r.

(10)

404 MÜBAHAT S. KÜTÜKO~LU

sadece aile ihtiyaçlar~ n~n kar~~lanmas~~ aç~s~ndan de~il, aile ekonomisine katk~~ aç~s~ndan da mühim bir zenaat kolu olarak incelenmeye de~er.

Mamul maddenin pazarlara ta~~nmas~, köy veya kasaban~n, d~~ardan temin etmek mecburiyetinde oldu~u maddelerin getirilmesi i~ini gören nakliyeci ve tüccarlar~n say~s~~ ve ta~~ma vas~tas~~ olarak kulland~klar~~ hayvan-lar~n cinsi köy veya kasaban~n d~~~ dünya ile olan ticaretinin göstergesi ola-rak ortaya ç~kmaktad~ r. Beygir, kat~r ve e~ekle naldiyecilik yapanlar~n say~s~~ her iki yerde de devecilere nazaran daha fazlad~r. Di~er taraftan, merkezde kirac~, Yarangüme'de deveci say~s~n~n toplam içindeki paylar~~ daha yüksek-tir. Bu iktisadi ~artlardan kaynaklanm~~~ olabilir.

Tavas merkez ve Yarangüme'de deve, beygir, kat~r ve merkeble nakliye ve ticaret yapanlar ile toplam hane say~lar~na oranlar~~

Kasaba/Köy Ad~~ Deveci Kirac~~ Tüccar Toplam hane say~s~~ Devecilerin toplam hane say~s~na oran~~ (%) Kirac~lann toplam hane say~s~na oran~~ (%) Tüccann toplam hane say~s~na oram (%) Nefs-i Tavas 3 106 5 478 0,62 22,1 ~~ Yarangüme 15 68 76 1.275 1,1 5,33 6

Tavas'~n kaza merkezi oldu~u dü~ünüldükde tüccar say~s~n~n burada daha fazla olmas~~ laz~ m gibi gelirse de hakikatte bunun tam aksidir. Tahrir defterlerinde bu hususlar~ n görülmesi de mümkün de~ildir. Zira meslekler yaz~lm~~~ olsa bile her ~ahsa ait gelir belirtilmemi~tir. Zaten bu hususa tahrir defterlerinde sadece ~ehirlerde ve daha çok XV. yy defterle-rinde rastlan~ r. XVI. yy. defterledefterle-rinde mesleklerin yaz~lmas~~ ekseriya ihmal edilmi~tir.

Hane reisleri içinde kad~n ve yetimlere de rastlanmaktad~r. Bunlar, kad~ nsa e~i; çocuksa babas~~ ölmü~~ oldu~undan hane reisi durumuna gelmi~~ olanlard~r. Yarangüme'nin Samanl~k mahallesinde 9, Yaka mahalle-sinde 5 olmak üzere toplam 14 kad~n; Orta mahallede 2, Samanl~ k'da 4, Yaka'da 3 olmak üzere toplam 9 yetim hane reisi görünmektedir.

Muaflar

Tahrir defterlerinde vergiden muaf olanlar için "13a-berat-I sultani imam", "kürekçi", "tuzcu", "pir-i fâni" gibi ~erh verilmi~tir. Temettüat def-terlerinde de muaf olanlar hemen ayn~~ ~ekilde gösterilmi~tir. Ancak, bi-

(11)

TElvfE7T~~~ DEFTERLER~~ 405

rincilerde imam, müezzin veya ~eyh denmekle yetinildi~i halde ikincilerde "bi-berat Beyaz Cami'i imam~"", "bi-berat H~z~r ~lyas Baba tekyesi ~eyhr" veya "bi-berat Erenler Kava~~~ musallas~~ katibi"19 gibi hangi cami'in, tekke-nin imam~~ veya ~eyhi, yahut katibi oldu~una da i~aret edilmi~tir. Bu defter-lerde ayr~ca mansûre ve redif olanlar veya bu te~kilatlarda yak~nlar~~ bulunanlar da "Asakir-i mansûre tekaüdü"20, "Biraderi asakir-i mansûre ne-feri"2', "O~lu redif"22, "Birden redif"25 ~eklinde belirtilmi~tir. Bu gibi aske-nden olanlar~n emekli olanlar~= emeklilikten önce ve sonra edindikleri mal ve mûlklerinin ayr~~ ayr~~ gösterilmesi gerekece~i sorulara verilen cevap-larda

IKTISADI TARIH KAYNA~I OLARAK TEMETT~~ DEFTERLERI

Gayr-i Menkuller

Temettü defterlerinde hane reislerinin tarla, ba~, bahçe, bostan gibi gayr-i menkullefinin teferruath bir biçimde dökümleri yap~lm~~t~r. Ancak bu k~s~mda da 1256 ve 1260-61 tarihli defterler aras~nda fark görül-mekte-dir. ~öyle ki: Birincilerde tarla, ba~, bahçe gibi ekili dikili gayr-i menkulle-rin dönüm olarak yüzölçümü; ev, dükkan, kahvehane gibi binalar~n adedi ile alt~nda k~ymetleri verilmi~tir. Anla~~lan, bu say~mlarda k~ymetlerinin de~il y~ll~k gelirlerinin bilinmesi mühim oldu~undan ilk bilgiler yetersiz ve bir k~sm~~ lüzumsuz bulunmu~~ ve 1261 (1845)'de de~i~iklik yap~larak bilgi-lerden "k~ymet" hanesi ç~kar~l~p yerine "has~lat-~~ senevisi" konmu~tur. Halbuki k~ymet b~rak~larak has~lat ilave edilmi~~ olsayd~~ iktisat tarihi aç~-s~ndan çok daha faydal~~ olurdu. Böylece, tam de~erlerin yaz~lmam~~~ ol-du~u dü~ünülse bile, yakla~~k olarak o tarihteki gayr-i menkul fiatlanmn tespiti da yap~labilirdi. Halbuki ikinci tahrirde 1260 y~l~~ için hakiki, 1261 için tahmini gelirin kaydedilmesiyle yetinilmi~tir25.

17 Mente~e Kazas~~ Nefs-i Tavas Temettii Defteri, ML. VRD, TMT, nr. 2613, hane nr. 103

Hac~~ Molla Hüseyin o~lu Molla Mehmed.

nr. 111 ~eyh Ahmed o~lu ~eyh Mehmed. 19 A.g.d., nr. 232 N'ânro~lu Molla Halil.

20 Ag.d., nr. 272 Halil o~lu Mehmed.

21 Ag.d., nr 274 Hac~~ Dervi~~ o~lu Süleyman. 22 Ag.d., nr. 324 Sar~~ Mehmed o~lu Abdullah.

23 A.g.d., nr. 290 Ma'deno~lu ~brahim, nr. 306 Emir Ahmed o~lu Süleyman.

24 BOA, Mesâil-i Mühimme MM ~radeleri, nr. 65/1, madde 23.

25 Sayunlarda, mahsfilün kald~r~lmas~~ için gerekli masraflar~n ç~kmas~ndan sonraki safi geli-rin mi, yoksa gayr-i sâfl geligeli-rin mi yaz~lmasm~n uygun olaca~~~ konusu gündeme gelmi~, fakat safi

(12)

4.06 MÜBAHAT S. KÜTÜKO~LU

Defterlerde ekili tarlalar, "mezru tarla" olarak gösterilmi~tir. Kiraya verilen tarlalarla o y~l bo~~ b~rak~lanlar ayr~ca yaz~lm~~t~r. 1256 ile 1260-61 aras~nda burada da biraz farkl~l~k görünmektedir. 1256'da baz~~ defterlerde bir ~ahs~n mezru' ve varsa hali tarlalar~~ alt alta gösterilerek toplam veril-mi~tir26. Baz~~ defterlerde ise ba~ka ba~ka yerlerde bulunan tarlalar, yerleri, bazan "killi yerde" gibi vasfi, dönümleri ve k~ymetleri ile birlikte, teker te-ker gösterilmi~tir". 1260-61 say~m~nda "mezru" ve "gayr-i mezru— tarlalar ayr~~ yaz~lm~~t~r. Ekili tarlalar, hem bo~~ b~rak~lanlara, hem de kiraya veri-lenlere nazaran çok daha fazlad~r. Pirinç ile pamuk, afyon, tütün, kökboya gibi smai mahsûllere ait tarlalar ise hububat ekilen tarlalardan ayr~~ olarak ve ne tarlas~~ oldu~u belirtilmek üzere ayr~ca kaydedilmi~tir. Zaten örnek defterdeki talimat da bu merkezdedir28. Ba~ka bir ifade ile sadece "mezru` tarla" ad~yla yaz~lanlar hububat ekilen tarlalard~r; hububat d~~~nda büyük çapta ekim yap~lan di~er mahsüllere ffit tarlalar ayr~~ yaz~lm~~t~r. Kiraya ve-rilen tarlalarda y~ll~k kira bedeli belirtilmi~tir. Halbuki tahrir defterlerinde ~ah~slar~n tasarruf ettikleri topraklar tam veya yar~m çift, yahut da yar~m çiftten az (bennâk) olu~larma göre kaydedilmi~tir. ~ki veya üç çift toprak kaydedildi~i halde küsurlu rakamlar verilmemi~tir. Çift kavram~~ ile ifade edilen topraklar ise ala, evsat ve edna oldu~una göre yüzölçümü de~i~ti~i halde, tahrir defterlerinde bu hususlara da i~aret edilmemi~tir. Topra~~n o y~l ne kadann~n ekilip ne kadar~n~n nadasa b~rak~ld~~~na dair her hangi bir bilgi bulmak da mümkün de~ildir.

Her ~ahs~n neler ekti~i ve her birinden ne kadar mahsül ald~~~~ da ve-rece~i ö~ür dolay~siyle sadece 1260-61 tarihli defterlerde kayd olunmu~tur. Bu~day, arpa, nohut, vs. her birinden %10 hesab~yla al~nan ö~rün hem a~~rl~k olarak miktar~, hem de buna isabet eden bedel mevcuttur. Böylece bu k~s~mdaki rakamlar~~ onla çarparak her ~ahs~n tarladan kald~rd~~~~ çe~itli mahsûllerin miktar~~ ile o y~l köylünün eline geçecek bedelini ö~renmek mümkündür. Ayr~ca a~~rl~k-bedel münasebetinden mahsül fiyatlar~~ da tes-pit edilebilmektedir.

has~lat kabul edildi~i takdirde gelir için yap~lan masraflar~n toplam~~ ile kar~~la~~lmas~~ ve ilerde dedikodur~~ mucib olacak durumlar~n ortaya ç~kmas~~ endi~esi yamnda say~mdan maksadm hal-k~n gelirlerinin masraflar d~~~ndaki lusnamm vergi olarak al~nmas~~ de~il, gelirlerin sadece uygun bir k~sm~n~n al~nmas~~ manasma geldi~inden gayr-i sifl hâs~lann yaz~lmas~na karar verilmi~tir. MM ~radeleri, nr. 65 ve lefleri.

28 1256 tarihli Gelembe kasabas~~ Orta Mahalle Temettii Defteri, ML. 'VRD. TMT, nr. 2172. 27 1256 tarihli Ankara Kazas~~ Defteri: ML. VDR. TMT, nr. 1296.

(13)

TEMETTÜ DEFTERLER~~ 407 Mezru` tarladan sonra ba~, bahçe, bostan ve korulara29 yer verilmi~tir. 1256'da bunlar~n da sadece yüzölçümleri ile k~ymetleri yaz~lm~~ken, 1260-61de tarlalarda oldu~u gibi yüz ölçümü ile 1260 ve 1261 y~llar~~ gelirleri kaydolunmu~tur. Meyve bahçeleri sadece "bahçe" ad~yla yaz~l~rken harir bahçeleri (dut kasd ediliyor) ve zeytinliklerin ayr~ca kaydedilmesi istenmi~~ ve tatbikat da bu merkezde olmu~tur.

Ba~~ ve bostanlar daha ziyade 1-2 dönümlük, hatta bir k~sm~nda 1-2 ev-/ek"lik yerlerdir. Sadece âilenin ihtiyac~n~~ kar~~layacak kadar mahsül al~-nan küçük ba~lar~n üzümleri için ö~ür tahakkuk ettirilmemi~tir.

Bostanlarda da durum ayn~d~r. ~nceledi~imiz Tavas kazas~~ köylerinde hemen her ~ahs~n bir ba~~~ oldu~u halde bostana sahip olanlar~n say~s~~ ol-dukça azd~r. Olanlarda, tarla ve ba~lar için tatbik edilen usül benimsen-mi~tir.

Temettü defterlerindeki bu bilgiler ziraat yap~lan alanlar hakk~nda fi-kir verdi~i gibi, bu topraklar~n ne kadar~n~n ekili, ne kadar~n~n dikili saha-lara ayr~lm~~~ oldu~u ve bunlar~n büyüklüklerine göre s~n~fland~rma yap~l-mas~na da imkân vermektedir. Nefs-i Tavas'da tarlalar, ekili-dikili alanlar~n %89'~~, ba~lar ise %ll'i kadard~r. Yarangüme'de ise tarlalar %91'e yükse-lirken, ba~lar %9'a inmektedir. Bostanlar ise %re bile varamamaktad~r. Yüzölçümü dikkate al~nd~ kta Tavas'da ekili yerlerin %40'1 küçük %58'i orta, %2'si büyük i~letme durumunda iken bu oranlar Yarangii~ne'de %44 küçük, %46 orta ve %10 büyük ~eklinde kar~~m~za ç~kmaktad~ r:".

Nesf-i Tavas ve Yarangüme'deki ekili arazilerin büyüklüklerine göre da~~l~~lar~~ Köyün/mahallesi Küçük (>10 dönüm) orta (10-50 dönüm) büyük (< dönüm) Nefs-i Tavas 42 61 2 Yarangüme 180 191 39 Samanl~k 69 101 19 Orta 62 55 15 Yaka 49 35 5

29 Örnek defterde misal olarak palamud korusu verilmi~tir. MM ~radeleri, nr. 65/4. 3° Evlek, ba~~ ve bostanlarda kullan~lan 1/ 4 dönümlük bir ölçü birimidir.

31 Osmanl~~ ziraat istatistiklerinde, 10 dönüme kadar olan zirai i~letmeler küçük, 10-50 dö-nüm aras~ ndakiler orta, 50 dödö-nümden fazla olanlar ise büyük i~letme kabul edilmi~lerdir. Tafsilât için bk. T. Güran, "Osmanl~~ Tar~ m Ekonomisi", s. 242. Biz de de~erlendirmeyi bu esaslar dairesinde yapt~ k.

(14)

408 MÜBAHAT S. KÜTÜKO~LU Binalar

Hane reislerinin sahip olduklar~~ di~er gayr-i menkullerden, içinde oturduklar~~ için gelire konu te~kil etmeyen evler, 1255 tarihli talimat uya-r~nca, kaydedilmemi~tir32. Hiç mal~~ mülkü olmayanlar yaz~l~rken "emlâki yok", sadece bir evi olanlar için ise "evinden ba~ka emlâki yok" ~eklinde not .dü~ülmü~tür. Dükkân, kahvehane, de~irmen gibi gayr-i menkullere sahib olanlar~n bu gayr-i menkullerinin say~lar~~ ve 1256 say~m~nda k~ymetleri; 1261 say~m~nda 1260 y~l~nda ald~~~~ kira bedelleri ile bazan kime kiraya verildikleri de kaydedilmi~tir. E~er dükkân yahut kahvehaneyi ken-disi i~letiyorsa buna da "kenken-disi mukim" ~eklinde i~aret olunmu~tur.

~ahs~n sahip oldu~u emlâkin hisseli olmas~~ halinde kiminle mü~tere-ken sahip oldu~u ve hisse miktar~~ da yaz~lm~~t~r. 1261 say~m~nda nelerin nas~l yaz~laca~~n~~ gösteren rehber defterde ö~ür verilen arazide y~ll~k gelir-den ö~rün dü~ürülmesingelir-den sonra orta~~n hissesinin ç~kar~laca~~~ ve yaz~-lan ~ahs~n gelirinin bundan sonra bulunacak rakam olaca~~~ da misalle gösterilmi~tir33. Bir yerde ikamet etti~i halde emlâki ba~ka bir yerde olan-lar~n y~ll~k gelir ve vergileri ile ya~ad~~~~ yerde hayvan~~ varsa belirtilmi~, fa-kat emlâkinin dökümü yap~lmayarak mesela "emlak ve arazisi Fad~leda ol-du~undan o defterdedir"31 ~eklinde ~erh verilmi~tir.

Hane reisi bazan köyünü terk ederek ba~ka bir yere gitmekte, emlaki e~i veya annesi taraf~ndan i~letilmektedir. bu gibi haller de "Zevcesi tasar-rufunda, kendisi üç sene önce Çine'nin Avc~lar köyüne firar"35 veya "Zevcesi ile birlikte iki ay önce Çine So~anc~lar köyüne firar" dendikten sonra emlakinin annesi tasarrufunda oldu~u da mesela "Annesi Karak~z 32 1255 tarihli talimat-~~ seniyyenin 4. bendinde bu husus "..baz~~ kesa~~~~~~ babas~ndan ve ec-dadmdan kalm~~~ ve 'kara vermeyerek kendisi süknâ ittihaz etmi~~ cesimce bir kona~~~ bulunup da andan ba~ka çiftlik ve han ve dükkan ve sair bu misillü kendüsine menafi ham] olacak bir ~eyi yo~ise o makulelerin yaln~z o konaklar~~ kendüden galle has~l olan emlâkden addolunmayup" (Tekâlif Kavâidi, II, 14) ~eklinde ifadesini bulmu~tu. 1266 (1850)'da ~zmir tahririne memur Bab~ali tercüme Odas~~ hulefas~ndan Ali Efendi'ye ikinci tahrir için verilen talimatta bu husus "... bidâyet-i Tanzimat- hayriyyede emlak ve temettü'at yolunda yaz~lmayup ez-cümle derunla-r~ nda ashab~~ sakin olal~~ haneler müstesna tutuldu~undan..." (BOA, Irade-Dahiliye, nr. 12308/2) ~eklinde ifade edilmi~tir.

33 MM ~radeleri, nr. 65/4.

34 Nefs-i Tavas Defteri, ML. VRD. TMT. nr. 2613, 448 nr.11 hane reisi Hac~~ Yunus o~lu Ahmed.

(15)

TEAIETTÜ DEFTERLER~~ 409 tasarrufunda"36 ~eklinde belirtilmi~tir. Tabii bu teferruau tahrir defterle-rinde görmek mümkün de~ildir:.

Emlakinin bir k~sm~n~~ mesela ba~~n~~ vakfetmi~~ olanlara da rastlan-maktad~r. Bu gibi durumlarda vakfedilmi~~ olan ~eyin yan~nda vak~f oldu~u gösterildikten ba~ka nereye vakfedilmi~~ bulundu~una da

"Koyun Baba Tekyesine mevkuf ba~" "Tavas'da H~z~r Pa~a Cami'ine mevkuf ba~"37 ~eklinde i~aret ve y~ll~k geliri kaydolunmu~tur. Tahrir defter-lerinde bu tip kay~tlar vak~f defterdefter-lerinde bulunmaktad~r.

Hayvanlar

Gayr-i menkullerden sonra hayvanlar yaz~lm~~t~r. Böylece bir köy veya kasabada en çok hangi hayvanlar~n beslenip yeti~tirildi~i ve bunlardan ne ölçüde kazanç sa~land~~~n~n tespiti mümkün olabilmektedir. Nitekim Tavas kazas~~ köylerinde ilk s~ray~~ daima öküz ve inekler alm~~t~r. Küçük köylerde, zenaat sahibi bile olsa -çok fakir olanlar hariç- hemen herkesin küçük de olsa ekilip dikilecek bir arazisi bulunmaktad~r. Büyük köylerde ise çiftçiler d~~~nda topra~~~ olanlar~n say~s~~ çok fazla de~ildir". Bu arazile-rin sürülmesi için öküze ihtiyaç vard~r. Ancak köylüler içinde öküz sahibi olanlar~n say~s~~ pek fazla de~ildir. Mesela Tavas'~n Yarangüme köyünün 462 hanelik Orta mahallesinde öküz sahibi olanlar~n say~s~~ 57; 298 hanelik Yaka mahallesinde 33; 515 hanelik Samanl~k mahallesinde 157'dir. Buna göre köy halk~n~n Orta mahallede %12; Yaka'da 701 1; Samanl~k'da %30'u öküz sahibidir. Bu hayvanlar~n da hemen tamam~~ ziraatla u~ra~anlara

Zürra, s~n~f~ndan bulunanlar aras~nda birkaç çift öküzü olanlar ya-n~nda hiç öküzü olmayanlar da vard~r. Ekseriyeti ise iki, yahut bir öküze sahiptir. Yaka mahallesinde 70 dönümlük tarlas~~ olan bir ~ahs~n 6 öküzü varken 80 ve 86 dönümlük tarlalar~~ olanlar~n sahib olduklar~~ öküz say~s~~ sadece 2'dir. Orta mahallede 120 ve 50 dönümlük tarlalara sahib iki zürra' 3'er; Samanl~k mahallesinde dört ki~i 4'er öküze sahiptir. Bunlardan biri-nin 54, ikisibiri-nin 50, biribiri-nin ise sadece 10 dönümlük arazileri vard~r. Bu da birkaç çift öküzü olanlar~n arazilerinin yüzölçümüyle sahip olduklar~~ hay-

36 A.g.d., a 401 nr.h hane reisi Deveci o~lu Abdillfettah. 37 Ag.d., nr. 3 ve 13.

38 Maamafih, büyük toprak sahiblerinin her zaman çifçiler oldu~u da zannedilmemelidir.

Nitekim, nefs4 Tavas'daki iki büyük çiftli~in sahipleri bir tüccar ve bir kasapd~r. Yarangil~ne'nin Samanl~k mahallesinde ya~ayanlar~n sahip olduklan 19 büyük çiftlikten 2'si çerçi, l'i tüccar ve 340 dönümlük en büyü~ü de bir "bey"e âittir.

(16)

410 MÜBAHAT S. KI)TÜKO~LU

van say~s~~ aras~nda pek oranu olmad~~~~ intiba'~n~~ vermektedir. Malik ol-duklan tarlalar~n büyüklüMerine oranla 'fazla hayvana sahip bulunanlar, muhtemelen bunlar~, tarlay~~ sürecek hayvanlar~~ olmayanlara kiralamakta-d~r.

Çe~itli meslek sahiblerinin evlerinde manda, inek ve bölgeden böl-geye de~i~mek üzere koyun ve keçi beslenmekte ve bunlar~n et, süt, yün ve k~llar~ndan gelir elde edilmektedir. Her evde hangi hayvandan kaç tane bulundu~u yaz~ld~~~~ gibi 1256 say~m~nda hayvanlar~n hymetleri; 1260-61 say~m~nda ise inek, koyun, keçi ve k~sra~a ait y~ll~k has~llar ile an kovan~~ say~lar~~ ve bunlardan elde edilen y~ll~k gelir de kaydedilmi~tir. Sa~man inek ve kara s~~~rlar için y~ll~k gelir 50, sa~man koyun ve keçiler için 10, k~sraklar için genellikle 30, ar~~ kovanlar~~ için 10 kuru~~ olarak sabittir. Tavas kazas~~ köylerinde koyun daima keçinin gerisinde gelmi~tir. Bugün de durum ayn~d~r39.

Bütün bunlar tek tek yaz~ld~ktan sonra altta y~ll~k kazanç gösterilmi~tir. E~er ~ahs~n tek bir i~ten geliri varsa o yaz~lm~~, fakat hem ziraat, hem ze-naat veya ticaretten geliri varsa her biri ayr~~ ayr~~ yaz~l~p her rakam~n hangi fasla ait oldu~u belirtildikten sonra toplam~~ verilmi~tir. Baz~~ ~ah~slarda

"zuhurat" veya "perakende" ba~l~~~~ alt~nda gelirlere rastlanmaktad~r.

Bunlar~n bir k~sm~~ köylünün bir emek sarfetmeden elde etti~i gelirlere ait-tir. 1261'de, temettü say~mlar~ncia hangi kalemlerin nas~l yer alaca~~na dair soru-cevap ~eklinde haz~rlanan bir yaz~da, hilday-~~ nâbit palamud ve saire toplan~p sat~lmas~, mahmude, çam sak~z~, neft ya~~, kitre, kökboya ve kil-den elde edilen gelirler her y~lki kazançlar aras~nda ise "temettilat-~~ kad-Ime" addolunaca~~; her y~lki kazançlar içinde yer alm~yorsa "zuhürat

te-mettüü" ad~~ alt~nda kaydedilece~i belirtilmi~tir4°. Perakende ile ilgili ola-rak her hangi bir aç~klamaya rastlanmam~~t~r. Ancak, bir tarlan~n sürül-mesi için gerekli say~n~n üzerinde öküzü bulunanlarda zaman zaman zu-hurat ve perakende gelire rastlanmas~, bunlar~n ihtiyac~~ olanlara kiralana-rak gelir sa~land~~~~ intiba~m vermektedir. Bu gelirler hayli yüksek kiralana- rakam-lara ula~maktad~r. Orta mahallede 50 dönüm toprak ve 3 öküz sahibi bir zürra'~n gelirinin ziraattan olan k~sm~~ %38 iken perakende olarak gösteri-len k~sm~~ %62'yi bulmaktad~r. Ayn~~ mahallede 120 dönüm arazi ve 3 öküz sahibi zürra'~n gelirinin %76's~~ ziraat, %20'si perakende olarak gösterilmi~-

" Günümüzde de bu bölgede koyun de~il keçi eti tüketilmektedir.

(17)

TEMETTÜ DEFTERLER~~ 411 t~r. Samanl~k mahallesinde 10 dönüm toprak ve 4 öküzü olan zürra'~n geli-rinin %70'i; 40 ve 54 dönüm arazi, 4 öküzü olanlar~n ise toplam gelirleri-nin sadece %17,5'unu perakende olanlar te~kil etmektedir. Bu da hayvan say~s~~ ile perakende gelirler aras~ nda bir do~ru orant~~ bulundu~unu göstermektedir.

Temettü defterlerinin yaz~m~nda yetimlere âit akar ve nakdin ne ~e-kilde kaydedilece~i de ayr~ca gösterilmi~~ bulunmaktad~ r. Bunlar defter-lerde yer alacak, fakat nakdin nemas~~ gelir kaydedilip bundan vergi tahak-kuk ettirilmeyecektir".

Hiç mal~~ mülkü ve her hangi bir ~ekilde geliri olmayanlar için "~unun bunun iânesiyle geçinmektedir", "kom~u iânesiyle geçinir" gibi notlar ko-nulmu~tur. Bu notlann hangi ~artta nas~l yaz~laca~~~ da yine örnek defterde gösterilmi~tir".

Vergiler

Temettü defterlerinde vergiler her hane reisinin isminin üst taraf~ nda ve dikine olarak yaz~lm~~lard~r. Ancak 1256 ve 1261 say~mlar~ndaki defter-ler aras~nda fark bulunmaktad~ r. ~öyle ki: 1256'da, vergidefter-lerden sadece vergi-i mahsûsaya yer verilmi~tir. Ankara defterinde ruz-~~ h~z~ r ve rûz-~~ ka-s~mda al~ nan miktarlarla toplam~~ gösterildi~i halde Gelembe defterinde tek rakam bulunmaktad~r. 1261 tarihli defterlerde ise bir y~l önce vermi~~ oldu~u vergi-i mahsûsa ile birlikte ö~re de yer verilmi~tir. Bu bilgiler hane ve numaralar~n yan veya üstünde isme dik bir ~ekilde sa~dan sola "meslek" - "vergi-i mahsâsa" - "ö~ür" s~ras~yla yaz~lm~~lard~r. Örnek defterde vergi-i mahsûsaya âit rakam~n "sene-i sab~kada bir senede vermi~~ oldu~u" vergi olarak gösterilece~i belirtilmi~se de tatbikatta baz~~ defterlerde daha aç~ k bir ~ekilde "sene-i sâb~kada vergi-i mahsûsadan bir senede vermi~~ oldu~u" veya "sene-i sâb~kada vergi-i mahsûsas~ " gibi verginin cinsinin belirtildi~i görülmektedir. Ancak, vergi-i mahsûsa ile kazançlar aras~nda orant~~ yok-

41 Ag.b., 8. madde.

.42 Bunlar, "Sakin oldu~u hanesinden ba~ka bir nesnesi olmayup fakat sermayelü

tüccar-dan olarak ahz u i`ta ve ticaretle mel'uf oldu~u"

"Hanesi ve sair nesnesi ohnayup hizmetkarl~k ile me~gul oldu~u"

"Hiçbir nesnesi olmad~~~ ndan ba~ka hizmeti:al-11ga dahi kudreti olmayarak ~unun bunun i ~ nesiyle geçi~~mekde oldu~u".

"Hiçbir ~eyi oln~ayup kömür yakmak ve kald~r~mc~l~k etmek misillü ticaretle me'luf oldu~u" gibi formüllerdir. MM ~radeleri, ur. 65/4.

(18)

412 MÜBAHAT S. KÜTÜKO~LU

tur. Kazanc~~ az olan daha çok; kazanc~~ çok olan daha az vergi ödeyebil-mi~tir. Bu adaletsizlik dikkate al~nd~~~ndan yeni bir sapma ihtiyaç duyulmu~tur.

Vergilerin ikincisi ö~ürlerdir. "A~k olarak sene-i sâb~kada vermi~~ ol-du~u" ba~l~~~~ alanda h~nta (bu~day) ve ~air (arpa) ba~ta olmak üzere her-kesin kald~rd~~~~ mahsulden al~nan ö~nin önce kilesi, sonra luymeti yaz~l-m~~~ ve alta k~ymet (kuru~) olarak toplam~~ verilmi~tir. Daha önce de bir nebze temas edildi~i gibi böylece hem herkesin ekti~i mahsuller, hem de her tarladan al~nan mahsûlün miktar ve k~ymeti ayr~~ ayr~~ tespit edilebil-mektedir. Halbuki tahrir defterlerinde has~llar bütün köye aittir. Genellikle yaln~z bu~day ve arpadan al~nan ö~re âid miktar ve k~ymet bir arada yaz~lm~~t~r. Di~er mahsullerde sadece ö~ür akçe olarak verilmi~tir. Hatta çok kere bir iki mahsulün ö~rü• birlikte yaz~lm~~t~r. Ayr~ca mahsulleri birle~tirme ~ekilleri köyden köye farkl~l~k gösterir. Dolay~siyle sadece kald~-r~lan mahsulün miktar~n~~ de~il, beraber yaz~lanlann her birinin pay~n~~ tespit etmek de imkâns~zd~r.

Sonuç olarak temettü defterleri, XV. ve XVI. yy.larda tutulmu~~ olan tahrir defterlerinden çok daha mükemmel ve teferruath bilgi veren defter-lerdir ve XIX. yy. sosyal ve iktisâdi tarihi kayna~~~ olarak pek k~ymetli bilgi-ler ihtiva ederbilgi-ler. Bunun içindir ki, bu defterbilgi-lerin bir an önce belki de ekip çal~~mas~yla de~erlendirilmesi ve gün ~~~~~na ç~kar~lmas~~ elzemdir.

(19)

Mübahat S. Küttikogl~~~ Levha 1 „...„...,, p,J,

.1.-,.

..,.

-

Yiirükan-1 Ankara Temettü Defteri nin Aya~~ Kazas~~ muhass~ll~k resmi mührü ile meclis üyelerinin mühürlerini ihtiva eden son sahifesi (1256/1840) (BOA, ML. VRD. TMT, nr. 1296).

(20)

Lelha 2 Mübahat S. Küttiko~iu _ - --- C - • o kc 4. k •

2 Kar asi Sancak] Ba~gelembe ve köyleri Temettü Defteri nin Bal~ kesir Naibi es-Seyvid Mehmed Necib Efendi taraf~ ndan tasdik edilip mühürlenmis son sahifesi (1256/1840) (BOA, ML. VRD. TMT, nr. 2172).

(21)

1,1~.iballat S. Iiiitiiko<Q111 Levl~a

)41-tb~~

uu.~ ."?

Q:‘

3 _ Mente~e Sanca~~~ Tavas Kazas~~ Bagrçe köyü Temettii Defterinin "Muhtar4 evvel" ve "Muhtar-1 sant— taraflar~ ndan mühürlenmis son sahifesi (1261/1845) (BOA, NIL. VRD. TN1T, ur. 2622).

(22)

Mübahat S. Küttikogiu Levha 4 c.; • •••:,t< ':-... , ... -. .---, , ...-._ •

,..

...,„.

4.

,,v,,\,.,

.Tu~;10 ti ,,..,;...,. ,.,.:„..., ,J.„4.., 4 rf~ll...

3.„4,„,e Q,C.,~,..:.!,~6:~e ;„::1;,,,q,Z.a „.,,,,y...,"›<L„;,,,,,

,-.,,,,,23...,:,;;~)4,1,;,...;:3!..11;.° -`;•-•,-.... ~~g',...4.• ,,l',1,‘.:. eft - ., ~~.2_,e . t", .. ...,, , , ..., • . ....„ z ..,.1. ..d.r., 'Z'ti '...• '.; ,~.4 •I.Y. ...__„.., __,... ,t. ,5-54....e; --,--t'"tt-,50-j!:-..--.<., , . .-...-1- ...,i.. --.60 ...‘ "... .. 7. VJ- U". I C,C‘, 04. . •

Q,:,,..,,,,J,,,, „;,..„4:,,,,,,,...-. J-.,,e,:,..,(V,,~i ,,,,:e.,i,..0 ....,:i.,•• J.,...j,./•.:51 ':,31.4.,,S7.-1/4:;,,c.C?»....il ~~ .},....,e, ''.:*' ...‹...:, .... r.,4_,, c) ''..-...: ,..,"• -, , , .ar '0, .. •,..2.,.., ‹....; ..,...4, , • -_, , . ~,...f... ,,,,,,,j,s,:„.. 4.,3 , .,..<, I . ,3 ...._ _ ' .' ...4.-- . . . - , ...t_..2 ,.."...' "" ''''''.:•4; ,...t.e...,...i ...,.../..',.:-..., '14. . ",.'-•• . * .,,., (... •••• .., W • ,.. ,,, (..„_._ ....e ,.:. ---___. .. _...._____ ‘... ...,,-,,,,,,. • ...;.• 4, .. , u. '':'.. ‘.•,.. ..,:,. ____,(,. ;,,,,P.:-...:, QA::,;:..,,, d ,.;-... :-...N.:..., o • ,....~ta ;J, , - c:':-.- - d-.... -...,_ ., ..r....,

4 - Aya~~ Muhass~ll~~~~ Yürükân-~~ Ankara Defteri nin ilk sahifesi (1256/1840) (BOA, ML. VRD.

(23)

Mübahat S. Kütüko~l~~~ Levha 5 4:s.o 3 ?."; 1121:: 4 5 s.f.R..i<" 0,1.; '6; ‘. S • Ç. • \\11- •‘,.. • s N • 21L5C. ."? sr2C-r: ••1.,k !L' e 4 .A3 Ns:r.;-.•.;.; S.>

,

(V.

\: ,?..

~‘s

;

,1

5 _ Karasi Sanea~~~ Ba~gelembe ve köyleri Temettü Defterinin ilk sahifesi (1256/1840) (BOA, ML. VRD. TMT, nr. 2172).

(24)

Levha 6 Mübahat S. Kiitüko~l~t <_ vi> )L:ei

a,

~~ - - ---- --- -- .), 04- .°•-• --. e- 1 ,"--", ..,•;. P ,..:L.,8.0, ;,t, 1 ._(,..,...,:

~:41th ..._.'"

.--4--; '~l

~• .

••"b~.:;(J";,,,:s., N.,7":'!. V`idlOi 1.4:L 1 4 .• ,;4e,,p trLk~~~i~~ l;4.1:-; e~.k;1 Nti~~ ;•,$, : .i • ..%- 'Z' ...7 .r.......„:...ii ç't" .)3.Li7.~ ....,, 9S.1 .'• ..'7Ç,.. ! 4'. ALI . .7;

6 - Tavas Kazas~~ Yarangüme Köyü Samanl~k Mahallesi Temettü Defterfnin ilk sahifesi (1261/1845) (BOA, ML. VRD. TMT, ~~r. 2639).

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Kozmik mikrodalga fon ›fl›n›m›, ev- ren yaklafl›k 300.000 yafl›ndayken ye- terince so¤udu¤unda, hâlâ çok yo¤un olan “madde ve ›fl›n›m çorbas›” (yani proton,

Amonyak üretiminde kullanılan ham madde- ler aşağıdaki tabloda elde edilen amonyağın içindeki saf azot miktarına göre verilmiştir.. Gelişmekte olan ülkeler ve Doğu Avrupa'-

Bizim çal›flmam›zda, te- davinin idame faz›ndaki ALL’li hastalarla, solid tümör ve lenfomal› hasta grubu karfl›laflt›r›ld›¤›n- da afl› yan›t oranlar›

Anti-HEV antikorlar›n›n pozitifli¤i ile yafl, cinsiyet, kan yoluyla bulaflan hepatit B ve hepatit C gibi hepatitler, transfüzyon say›s› ve hemodiyaliz say›s›

f s i g canl¬kalma oranlar¬n¬sabit tutarsak, bu durumda daha küçük pozitif λ daha büyük bir oran gerçekler: az büyüyen (veya azalan) nüfus daha h¬zl¬büyüyen nüfusa

Birbirlerini deliler gibi seven iki kar›nca kenar uzunlu¤u 1 birim olan bir karenin iki köflesinde flekildeki gibi duruyorlar?. Aflklar›- na çekilmifl bir duvar misali bu karenin

Sosyal Psikoloji ala- n›nda yap›lan deneyler aras›nda belki de en çok ses getiren ve üzerinde tar- t›fl›lan deneylerden biri oldu bu.. Dene- yin amac› insan