• Sonuç bulunamadı

Tohum

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tohum"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Üç perdelik «Tohum» piyesinin müellifi Necip Fazıl Kısakürek, «Türk Tiyatrosu» mecmuasında diyor ki:

«Tohumun biricik gayesi şudur:

Mahrem benliği fikirlerinde, fikirleri aksiyonlarında ve aksiyonları memleket müdafaasında gizli bir şahsiyet desem..

Tersinden söyliyelim:

M em leket müdafaası aksiyonun, ak­ siyon fikrin ve fikir sakladığı benliğin peçesi olmak niyetindedir.

Bu hüvesi tahtında müstetir gayeyi belir­ tecek olan üç perdelik piyesinin üç perde­ sini de ayrı ayrı anlatayım:

Birinci perde:

Birinci perdede piyesin kahramanı Fer­ hat Beyi hancının ağzından dinliyoruz.. Ferhat Bey; görüşü, düşünüşü, yaradılı­ şı başka bir adam. Onu seviyorlar, onun ar­ kasından koşuyorlar, onun dediğini yapı­ yorlar... Maraşm kurtuluşu için çahşşp- lar hep onun emrinde...

Ferhat Beyin bir de kardeşi var: Os - man! Komiteciler Osmanı «Erkeksen, filân saatte, filân yere gel!» diye çağırıyorlar. Osman gidiyor. Fakat geri gelmiyor. Komi - teciler onu öldürüyorlar. Herkes müteessir, herkes ağlıyor, yalnız Ferhat Bey bu işe hiç şaşmamış görünüyor.

Hancıdan bunları öğrendikten biraz sonra Ferhat Beyi sahnede görüyoruz; Fer­ hat Bey, öldürülen kardeşi Osmanm karı­ sını komitecilerin kaçırdıklarını haber al - iniştir. Gidecek ve komitecilerin reisini alıp

getirecektir. +

— Bu, akıllı işi değildir! Diyenlere cevap veriyor:

— İnsanda akıldan daha büyük bir var­ lık yok mu? Bu varlık olmasa; topa, mitral- yöze, tanka karşı silâhsız çarpışmaya kal­ kışanlar bulunur mu?

Komitecilerin reisine hitapla bir mektup yazdırıyor. V e mektubu götürecek adama parolayı bildiriyor:

Parola: Tohum! İkinci Perde:

İkinci perde bir meyhanede geçiyor; meyhanede komiteciler toplanmışlar. Fer­ hat Bey saat on ikide meyhaneye gelecek ve gelir gelmez öldürülecektir. Ferhat Bey ge­ liyor, onu öldürmek için bekliyenler neden­ se bir şey yapamıyorlar. Ferhat Bey lâm­ bayı söndürüyor. Reisi almış götürmüştür.

Üçüncü Perde:

Üçüncü ve son perde gene handadır. Osmanm karısı kurtarılmış, hana getiril - miştir. Kadın kendisinden şüphe edildiğini anlamıştır. Fakat o, gittiği gibi ter temiz dönmüştür; bunu hancıya anlatıyor.

Sahneye Ferhat Bey geliyor ve hemen Tohumdan bahsetmiye başlıyor. Tohumu anlatıyor, maddeyi anlatıyor, makineyi an­ latıyor!..

Kendisile konuşmak istiyen Osmanm ka rısını dinlemiyor; Osmanm karısı çekiliyor, birkaç el tabanca patlıyor, Maraş kurtul - muştur.

— Maraş kurtuldu herkes yerli yerine. Piyes te böylece bitiyor,

* * *

Tohum, umumiyet itibarile bir tiyatro e- seri olmaktan uzaktır. Sahneler birbirine

Tohum

Y a z a n : ismet Hulusi

E s e r in m ü e llifi ş a ir N e c ip F a z ıl

fena eklenmiş ve bilhassa perdeler birbirin­ den pek aykırı düşmüştür.

Birinci perdede hancının Ferhat Beyi anlatışı iyi, Ferhat Beyin heyecanı fena de­ ğil, Ferhat Beyin tiradı güzel yazılmış ol « ması itibarile dinleniliyor.

İkinci perde daha ziyade bir hareket per­ desi olmak gerekken pek az hareketli; ko - miteciler meyhanede oturmuşlar; bir vak a var; bu vak’ ayı merakla öğrenmek istiyor­ lar reisleri ortada yok, komiteciler bekli - yorlar, bu arada Kozanoğlu türküsü söyle­ niyor.. Nihayet reis geliyor v e iş anlaşın - yor.

Merak neye? Bekleyiş neden? O heyecan arasında Kozanoğlu türküsü niçin söyleni­ yor?

Kiliseye toplananların yakılmak istenil­ diğinden bahsetmiye mana var mı? Sahne­ de ufak Türk çocuğunun boğazına bıçak dayamak iyi mi ve ne münasebet?

Bütün bunlar sahneye hareket vermek içinse boşuna olmuş, çünkü sahnede hareket yok. Eğer piyesi uzatmak içinse o başka; Böyle olduktan sonra müellif piyesin mev- zuile alâkası az bir dördüncü perde daha ilâve etseydi, gene kimse bir şey demezdi.

Elleri tetikte; Ferhat Beyin gelmesini bekliyen komitecilerin korkuları da feci sah­ neler arasında zevksiz bir komiklik oluyor. Üçüncü perdede, Ferhat Bey konuşu * yor, Tohum! Bütün sözleri Tohum üze­ rinde! Heyecanla anlatıyor. Anlattığı, an­ laşılması güç bir tohum felsefesidir. «A nlı * yan anlasın» diyenler olur belki: Fakat ti - yatro, seyirci için yazılır; «anlıyan anla - sm» şiiri olur ama «anlıyan anlasın» tiyat­ rosu olmaz.

Tohum piyesifide Ferhat Bey rolünü Er- tuğrul Muhsin yaptı. Tohum felsefesini an­ latan o idi. Uzun uzun tohumdan, buğday; tanesinin yanındaki buğday tanesine gale­ besinden bahsetmek, ruhu maddeyi an « laşılmıyacak cümleler arasında anlatmıya çalışmak pek kolay iş olmasa gerek..

Hancı rolü Galipte idi, birinci perdede Ferhat Beyin kim olduğunu bir köylü an- latışile iyi anlattı.

Tohumda rol alan bütün aktörlerden bahsetmiye lüzum görmedim. Hareketsiz bir piyeste aktörden fazla bir şey beklenile­ mezdi ki!

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sınıflarda ziya istikameti, talebenin muallime nazaran alacağı vaziyet ve sıraların konuş tarzı tesbit edilmiştir. Sınıf çatısı yekpare kori- dor üzerine % 2 meyil ile

On sekizinci asırda yapılan kasır müteaddid daireleri olan ge­ niş ve ahşab bir bina idi.. asrın orta- larına kadar müteaddid tamirler ve esaslı

Kış geceleri, haftada en az 3-4 gün Hanedan Odalarını ziyaret eden babam, daha ben dogma­ dan önce, Abdülhamit devrinde, İstanbul’daki^ bir tarih dersinde

İşte eğer buhranlarımı en büyük tezahürleri ile ifade etmek lâzım gelirse hususî hayatımdan o iki büyük matemi umuma taallûk eder hayatımdan da bu

Ehliyeti olmayan ya da eksik olan kimseleri evlendiren velînin baba ya da dede olması: Delilik ya da bunama gibi sebeplerle akit gerçekleştirebilme ehliyetini

Giri şimimiz ile doğrudan ilgili olmamakla birlikte, onun anlayışına ciddi destek olmasını beklediğimiz Ekolojik Restorasyon & Permakültür Kursu, 14-22 A

• Derteki başarı notunuz belirlediğim etnografik okumaları aşağıda ayrıntılanan okuma planına göre yapmanıza ve ders programının sonundaki biçime göre haftalık

Efendim, Hacıana Semra Özal, biliyorsunuz, eşi Turgut Özal’ın gazeteci Emin Çölaşan’a karşı açtığı tazminat da­ vasında sunduğu belgeler ile