• Sonuç bulunamadı

Kütüphane

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kütüphane"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Psikol og gözile

K ü t ü p h a n e

Şark kültürü

nün en nadir yaz- ^

zJyk

û ı

Vi .

- '

y a z a n

m alan İstanbul

kütüphanelerinde bulunur. B u cüm ledeki bulunur

fi-j Prof. Sabri

Esat

Siyavuşgil

nüshası nadir bas

ilini m evcuttur mânasına alm ak lâ­ zımdır, yoksa öteki mânasında kul­

lanmak hakikate uym az. Çünkü

m evcudiyetini öğrendiğiniz bu nâ­ dir yazm alar, bizim kütüphaneleri­

mizde kolay kolay bulunmaz. Bu­

nun birçok sebepleri vardır. E vvelâ Istanbulda irili u faklı bir hayli kü­ tüphane m evcuttur.

H ayırseven ecdadımızın va k fe tti­

ği kitapları ihtiva eden eski kü­

tüphanelerden tutunuz da, daha

sonraları şehir, belediye, kü ltü r te­

şekkülleri vo diğer müesseselerin

' urmuş oldukları kütüphanelere va .ncaya kadar, güzel şehrimizin her

semtinde birkaç bilgi hâzinesine

rastgelm ek imkânı vardır. Bunlar­ dan bir kısmı oldukça fakirdir, pek harcıâlem kitapları ihtiva eder. B ir kısmı ise. cidden zengindir, bilhassa yazm alar arasında öyle kitaplar bu­

lunur ki. başka nüshaları hiç bir

yerde yoktur. Bu vaziyete göre, îs- tanbulun o meşhur yazm a kitap zenginliği, oldukça geniş bir coğ - rafı mekân içinde, gelişi güzel ser­ piştirilm iş bir sürü kütüphanenin ancak zihnen yapabildiğim iz bir ye kûnunu ifade eder.

Bu servetten istifade edebilmek için, elinizde İstanbul kütüphane - lerinin bulundukları yerleri göste - ! ren mufassal bir plâna ihtiyaç var- ! dır. Ancak böyle bir plâr. sa.vesin- | do hangi sem tte nasıl bir kütüp - hane bulunduğunu öğrenebilirsiniz

ma kitaplar topla­

namaz m ı? K im

yapacak, demeyin.

__ -Elbette memlo

-köşesinde uyukladığını öğrenmemi- ket yapacak. H ayırlı bir iş bahis

ze imkân yoktur. Yani bu meşhur mevzuu olunca, vakıflar idaresi,

servetim iz, yeri ve mahiyeti meç - Millî Eğitim B akanlığı, İstanbul

hûl bir definedir. Şayet herhangi şehri veya belediyesi yoktur,

bü-bir ilmi tetkik hevesine kapılırsa - tün bu İdarî ve itibari ayrılıklar,

m z, bütün ömrünüzü Kütüphane | sun'i hudutlar ortadan Kalkar. Bü-

kütüphane dolaşmakla vo bütün tün iyi niyetler biraraya gelir. Bil-

kitapları birer birer elden geçir - gi ve ihtisas, bu birleşmiş iyi ni- mekle de yine işin içinden çıkam az- jyetlerin emrinde çalışır ve ortaya siniz. Çünkü daima, kenarda köşe- eser çıkarır.

de, elinizin deymediği bir kitap ka-j A rtık m evzuat bana m üsait ue-

labilir. ! gıldır, tah sisat yoktur kabilinden

İstanbul kütüphanelerinin m efraz m azeretler, hiç kim seyi tatmin ei- zenginliği, sırrını kimseye faşetm e- j mez. Çünkü m îvzu at denilen şey, den sırra kadem basan bazı miras- nassı katı değildir ki,

değiştirile-ları da andırm az değildir. Falan

kütüphanede m evcudiyetim demir -

baş defterinden öğrendiğiniz bir

kitabın yerinde hazan yeller esti - ğini görürsünüz. O kitabin başına no gelm iştir, bilemezsin i»., zaten kimse de bilmez. Bazan istediğiniz cild, önünüze getirilir.

K apağı açarsınız, birde* bakar­ sınız ki, o canını kitap, rn lû - betten, tozdan vo güveden bir ma­ cun külçesine dönm üştür. Bu kâğıt topağına el sürm ekten korsansınız. K im seye birşey söylemeğe gelmez. Çünkü kütüphanenin damı akar, ki­ remidini değiştirm eğe tahsisat yok­ tur vesaire.

Bütün bu araştırm a sevdasından

meşin. T ah sisat adı verilen nesne,

aranınca bulunm ayacak bir H int

kum aşı değildir ki, her güzel te - şebbüsü daha rjişeyminde boğmak için ileri sürülsün.

Zaten m aksat nedir? lstaubulun dört köşesine dağılm ış ve büyük bir kısmı ebediyen harap olmak t eh likesine mâruz kalan kitapları bir araya toplayarak hem nıahvolflrfp tan ku rtarm ak, hem de merıJİKet kültürünü lâyık olduğu m evkiefyük sekecek olan genç zekâlanm .z.n ra­ hatça ve kolaylıkla çalışabilm eleri­ ni temin etm ek değil m idir? Ecda­ dımız, bize o hâzineleri bırakırken, kendi devirlerine göre, icaheden bü­ tün tedbirleri alm ışlardı. M aksat

-vazgeçip de, okuyacağınız kitabı ları da, bıraktıkları eserlerin gele-

çantanıza koyarak, zenginliğile jCek nesiller tarafın dan istifade ile

meşhur kütüphanelerim izden birine okunması idi. Bugünkü h ayat ve

a. Fakafj bu, tabiatile maksada yet

gitseniz, eski konakların selâmlı -ğindan daha dar oiar, okuma

salo--Eğer niyetiniz muayyen bir

uıevzıçda çalışm ak ise, kütüphane­

lerin mevkiinden başka, içlerinde

ne gibi eserler bulunduğunu da bil­ meniz icabeder. İkinci mihnet de zaten hu noktada başlar. Çünkü es­ ki kütüphanelerim izin Ab lülhaıuid devrinde, yine büyük bir himmetje- seri olarak yapılm ış kata loğlarım ­ dan başka birşey bulam azsınız. Bu kataloglar, hiç bir zaman size ko­ laylık temin edecek m ahiyette de­ ğildir. G ayet basit demir {m? def­ terlerini andıran bu cetvel yığın - ları arasında bunalıp kan ısın ız.

Gerçi M illî Eğitim B akanlığı, ni­ ce yıllar evvel, işten anlayan zat­ lardan m üteşekkil kom isyonlar ku­ rup bu kütüphanelerdeki yazm âla-

I rııı v*.-kı»ilanı*l* bir ka­

talogunu yaptırm ak vo neşretmek teşebbüsüne girişti ise do, aradan seneler ve seneler geçmesine rağ . men, bu güzel fik ir bir türlü t a -

lıakkuk edemedi. Neden etmedi,

bilmeyiz. Ne zaman edecek, bu hu­ susta da hiç bir fikrim iz yış^tur.. Demek, zenginliği dillere destnfr ilan yazm alarım ızın nelerden

! nunda yer bulam azsınız. Y er

bul-îttd* ojü

ih.vVt)

sanız, oturduğunuz iskemle müs -

veddesi üzerinde rahatsız olursu­

nuz, yahut karanlıktan veya çar - pik gelen acaip ışıklardan gözleri­ niz bozulur. K ışın üşürsünüz, ya­ zın terlersiniz ve her mevsimde ha­ vasızlıktan ve küf kokusundan bo­ ğulursunuz.

İşte, yazm alarının zenginliğile

şöhret kazanm ış İstanbu l kütüp - hanelerinin hâli budur. B u şartlar içinde, tabiatilo tetk ik ve tetebbu'

insanın gözünü yıldıracak kadar

çetin bir mes’ ele teşkil eder. Bu sebepledir ki, biz de, m uayyen mev­ zularda m alûm atı, terkibi bir görü­ şü ve tenkid hissi olan adama de­ ğil, hangi kütüphanede no gibi e- serler bulunduğunu bilen kimseye âlîm derler.

Acaba bunun bir çaresi buluna - maz mı ? M eselâ Istanbulun üni -

versite muhitine yakın bir köşe -

sinde münasip bir arsa bulunarak,

kü ltü r şartları, yine aynı gayenin tah akkuku için, bam başka tedbir - ler alınmasını istilzam ediyor. G a­ ye değişm ediğine göre, bu yeni ted­ birlerin alınm ası, ecdadımızın ru - hunu şadetm ez m i?

Bugün Istanbulun üniversite er­ kânından bir valisi var, bugün Tür- kiyenin yine üniversite erkânından bir M illî E ğitim Bakanı ra r, bugün vatanın yine üniversite erkânından bir Başbakanı var. P a riste m illî kütüphanenin verdiği ilham ve İs­ tanbul kütüphanelerinin hatırasın­ dan duyduğum eza ile karaladığım bu satırların ihtiva e ttiğ i haklı te­ menni, bu sefer de gerçekleşm e yo­ luna girm ezse, İstanbul münevver­ leri, dalıa nice y ıllar, muntazam bir kütüphanede insanca çalışm ak nimetinden mahrum kalacaklar de­ m ektir. İskenderiye kütüphanesini y ak tılar diye haksız yere Islâm iyete çatan garplilerîn bizim bu kayıtsız­ lığım ız karşısında ne diyeceklerini aklım a bile getirm iyorum . F ak at, bu şartlar içinde, aradığım bulama-iizerine, H arbiyedeki sergi sarayı ¡yan ve bulduğundan da istifade e- kadar muhteşem olmamak şartile, [demeyen m ünevver T ürk gençliği - fakat modern kütüphaneciliğin bü- * nin yarın büsbütün mâcnn kesilmiş tün şartlarına uygun bir bina kon-

I durulam az mı P Bu binaya, I s t a n

-bııbımlıığunu vo Istanbulun hangi buldaki vakıf kütüphanelerinde bu- ziim^k,/ rıyor

eserler karşısında duyacağı mera - \

reti düşünüyorum da, u tan çt^ ı

ı mera - 1 çtj«ı yü - i

t

I

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Minimal invaziv yöntemlerin cerrahide yaygın kulla- nılmasıyla beraber, antireflü cerrahi de ömür boyu ilaç kullanımına kıyasla daha uygun bir tedavi alternatifi haline

Anadolu kıyıları, çevre kirlenmesini çok yoğun yaşar­ ken, Şehsuvar Menemencioğlu, Cami Sokağı’nın pisliğini te­ mizlemek için büyük çaba gösterdi.

Gülsevin’in Karay Türklerinin Dili adlı eserden yararlanılmıştır.. kelimenin kök ya da tabanındaki art sıradan ünlülere uyarak devam eder:

Ardından da kendilerine, kısa mesajlarında ve çevrimiçi sohbetlerinde sıkça kullanıldığını sandığımız 30 bildirişim öğesini (selam, merhaba, ne haber, nasılsın,

Dizilerin cephe boyunda bir hat teşkil et- memesi ve alçak ve yüksek inşaatın karış- tırılarak tek bir topluluk haline getirilmesi, tanzim fikrinin esasını

Mesele, biri “Milli Marş”a imza a- tan, diğeri evrensel değere ulaşan iki şairin, şiirleriyle yüceltilmesi değil, i- nandıkları ve umdukları ile temsil

Fikret, figürü hemen ertesi sabah, âdeti olduğu üzere, ilk önce alt kattaki ressam dostu­ na tek lif ederek satılığa çıkar­ dı Herhangi bir fiyata

ventrikül içerisinde serebellar pedinkülden köken alan düzgün sınırlı, homojen kontrast tutan kitlesel lezyon saptanması üzerine hasta opere edildi.. Bulgular: Patoloji sonucu