Âlemleri Birleştiren Şehir
|
B
u, Istanbuldıır. Hayli seya hat etmiş bir adam oldu ğum halde, hüviyetlerde ve iklim lerde birbirlerine hiç. benzemiyen bukadar çok şehri ve mevkii bir leştirmiş başka bir yer görme dim. Surlara yakın bir çok eski mahallesinde en fakir iç Anadolu kasabalarının sessizlikleri ve te vekkülleri varken, Taksimle Maç- kada apartmanlar pek müreffeh bir garp şehrinin katı gururu ile yükselirler. Mahmutpaşa semti nin dik yokuşlarındaki hanlar, gece karanlığında İran ve Hindis tan beldelerine ait resimlerin bi rer kopyası gibidirler. Beyoğlu He Galata arasındaki kısımda ise, eski İtalyan kasabalarından âde ta koparılıp getirilmiş sanacağı nız yerler çoktur.İki üç saatlik bir yol gidip şehrin bir ucundan öbür ucuna varınca ise iklim değiştirirsiniz. İlkbaharda, hattâ yazın, Boğazın Tarabyadan Sarıyere kadar giden parçasında âdeta bir Şimal deni zi sahillerine ait hal, sıcağa sizi sardığı esnada bile bir emniyet e- demeyiş, her an çıkacak rüzgâr dan iliklere kadar bir ürperme ko kusu hüküm sürerken, Marmara adalarında hakikî bir Akdeniz ha vası, hu denizin bunaltıcı, bayıltı cı sıcağı vardır. Hattâ renklerde
de üst boğaz şimal Avrupacının, Adalar cenubun renklerini arze- der: Üst boğazdan aklığı yolcuyu Büyıikadaya ulaştıran yeni hattın vapuru, sanki iki üç saatlik değil iki üç günlük yol katemek de, in sanı bir diyardan başka diyara götürmetkedir.
Bu şehrin insanları arasında da başka âlemlere, başka asırlara mensup olduklarından şüphe ettir miyecek derin, aşılmaz farklar vardır. Uzak İstanbul semtlerin de köprüyü ömründe üç kere ge çip Bey oğluna çıkmamış ihtiyar lar ezani saatlerine bakıp camiye giderlerken, Taksimde o semtle rin adım dahi duymamış kimse ler, Londradaki hayatın eşini ya şamakta, hiç değilse yaşamak is-, temektedirler.
Yeni açılan caddelerin yak laştırdığı ufukları hudutlarım ifşa etmiş bile olsalar, İstanbul etrafı ile beraber uçsuz bucaksız, sonsuz bir memleket, şehirlerden ve kasa balardan mürekkep, her tarafın da yıllar, hattâ devirler değişen bir âlemdir. Ve pek kudretli bir romancı hudutlarından hiç çık maksızın bütün bir dünyayı sade ıztırapları, sevinçleri ve ihtirasla rı ile değil, tabiat ve medeniyet ; manzaraları ile de tasvir edebilir.
\
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi