17 EKİM 1986
K Ü L T Ü R -1
S İ N E M A
ATİLLÂ DORSAY
F AK İR B A Y K U R T U Y A R L A M A SI — Ş erif G ören'in başarılı Fakir Bay kurt uyarlaması “ Yılanların ö c ü ”nde başrolleri Fatma Girik ile Kadir İnanır paylaşıyor. “ Yıhmlarm ö c ü ”, önüm üzdeki m evsim e Türk sineması açısmdan um utla bakm am ızı sağlayan bir yapıt.
Şerif Gören’in Fakir Baykurt uyarlaması başarılı
Olumlu bir sezonun müjdecisi
Yılanların öcü / Eser: Fakir
Baykurt / Yönetmen: Şerif Gören /
Senaryo: Yavuzer Çetinkaya /
Görüntü: Aytekin Çakmakçı /
Müzik: A rif Sağ / Oyuncular: Kadir
İnanır, Fatma Girik, Serpil
S
okmaktı, Nur Sürer, Erdal
zyağcılar, İhsan Yüce, Savaş
Yurttaş, Ahmet Evintan, Mustafa
Yavuz, Gönül Bayhan / Emek Film
yapımı / Kent, Sinepop, Şafak, vb.
“ Köy romanı” , kuşkusuz edebiyatımızın en çok tartışılan konularından, alanlarından biridir. Bir dönemde başköşeye geçip kuru lan köy romanının sonraları oldukça ciddi biçimde tartışıldığım, “sahih” (authendque) yanının, “yaşanmışlığı” mn enine boyuna söz konusu edildiğini gördük. Fakir Baykurt da romanları bu tartışmalarda en çok konu edilen yazarlardan biriydi. “ Yılanların
ö c ü ” , kuşkusuz Baykurt’un yapıtım yeni
den gündeme getirecek ve bir dönemdeki hayranlık kadar, daha sonraları getirilen ol dukça ağır eleştirilerin, giderek saldırıların haksızlığını da kanıtlayacaktır.
M erkezi otorite zinciri_______
Ne anlatır “ Yılanların öcü ?” Filmin ba şında 1956 yılını yaşadığı özenle belirtilen yoksul bir Doğu köyünde, merkezi otorite nin uzantısı ve temsilcisi olan muhtarlık ku runtunun haksızın, sömürücünün yanında yer aldığı zaman doğan otorite boşluğunu ve bu durumda bir üst makam olan kaymaka mın işlevinin ne denli önem kazandığım an latır... Kuşkusuz daha başka birçok şey de:
“ Cahil” köylümüzün gereksiz mülkiyet, yer
leşme, sahiplenme tutkularıyla kırsal yaşa mın nasıl kolayca ve gereksiz yere cehenne me dönüşebileceğini, boynu bükük gözüken insanımızın beklenmedik koşullarda nasıl diklenebileceğim, en geri kalmış bir yaşam çerçevesi içinde bile onurunu, hakkını koru manın olanaklı, giderek gerekli olduğunu... Bu açıdan Baykurt’un romanı, kuşkusuz bir
“ tez romanı” dır, söylendiği gibi... Yüzde
yüz gerçekliğin peşinde olan bir roman de ğildir belki, yine söylendiği gibi... Ama te zini önemli, ciddi, çağdaş buluyorsak, bu tezi biz de sahipleniyorsak, romana / yapıta / yazara karşı çıkmamızın bir anlamı kalır mı?
“ Yılanların ö c ü ” , gerçekten de köy Fil
mi denince akla gelenden farklı yanlar içe riyor. öncelikle bir sahne oyunu havası var filmde: Bu, filmin hemen tümüyle tek bir ana mekânda geçmesinden kaynaklanıyor en çok... Irazca Ana’nm evinin önünde Hace- li’nin yaptırmakta olduğu temel kazısı, fil min ana dekoru.. Bu dekor önünde, kişiler, baştan beri varlığı duyulan / duyurulan bir ana ikilemin ve bunun oluşturduğu bir tra jedinin kişileri gibi gidip geliyorlar... Bir inat, öfke ve mücadele anıtı gibi dikilen yaşlı Irazca Ana, anasının yolunu izlerken, bir yandan da iki kadınlı erotik düşler gören Ka ra Bayram, hırslı ve aptal Haceli, Haceli’- nin gözü Bayram’da olan tatminsiz karısı Fatma, Kara Bayram’ın üç çocuklu, dördün cüsünü de kamında taşıyan uysal karısı Hat- ça, düzenbaz köy muhtarı, olayların seyir cisi, tanığı ve “mesajcısı” korucu Mustafa...
Şerif Gören’in özellikle
‘T irar”dan beri gelişen bir
özelliğini, etkili bir kırsal
kesim erotizmini “ Yılanların
Öcü”nde de, hem de doruk
noktalarına çıkarak
gerçekleştirdiği gözleniyor.
‘‘Yılanların ö c ü ”, mevsimin
sinemamız açısından ilk
sürprizi.
Tüm bu kişiler, kısır bir çevrenin gündelik kaygıları, sorunları, sürtüşmeleri içinde do lanıp gidiyorlar. Ama “ Baykurt/Gören İki lisinin temel başarısı, bu kaygıları, sorunla rı kısa zamanda hepimizce izlenir, giderek paylaşılır hale getirebilmeleri, klasik deyimle
“ evrensel” kılabilmeleri...
Y oğun köy erotizmi_________
Yavuzer Çetinkaya’nın romandan yaptı
ğı başarılı senaryo uyarlaması, Baykurt’un bir özelliği olan, alabildiğine trajik bir aç mazda yakaladığı kişilerin öyküsünde bile mizahi, komik öğeyi dışlamama tavrını ko ruyor, giderek pekiştiriyor. Şerif Gören’in çok gelişmiş bir dış mekânı kavrama özelli
ği ve Aytekin Çakmakçı’nm özellikle gece sahnelerinde oldukça başarılı olan görüntü çalışması içinde perdeye yansıyan kişiler, en dramatik sahnelerde bile gülünç, en gülünç sahnelerde bile dramatik olmaktan kurtula mıyorlar. Tıpkı gerçek yaşamda olduğu gi- bi... Irazca Ana’nın Haceli’nin temellerine
“sıçması” , Kara Bayram’m Hatça’ya ilk kez
sahip olması, Kara Bayram’la H atça’nın
“doldurmak” fiili üzerine gelişen erotik söy
lemleri, kaymakamın karşılanması gibi sah neler, küçük çapta birer mizah başyapıtı... Öte yandan, Şerif Gören’in özellikle “Firar” | dan beri gelişen bir özelliğini, düzeyli, et kili bir kırsal kesim erotizmini bu filmde de, hem de doruk noktalarına çıkarak gerçek leştirdiği gözleniyor. Gören, bu alanda Bay-
kurt’u da aşarak köy erotizminin hiç de kent
erotizminden aşağı kalmadığım işlemiş olan
Kemal Tahir, Necati Cumalı gibi yazarları
mızın izinden gidiyor. “ Ydanlann Öcü” nün içerdiği erotizm, gerçekten de görülecek
şey--________________ _______
G irik’in görkemli oyunu_____
Ama tüm bunlardan öteye, yapıtın asıl özü ve bildirisi kalıyor geriye... Irazca Ana’- mn kişiliğinde ve tavrında belirginleşiyor bu bildiri... Baskı, zulüm karşısında direnmek, savaşmak, “ pısmamak” gereğini anımsatı yor, yaşlı kadın... Ve “ gece bile olsa” , tüm köyü çevresine toplayıp, muhtarı ve Hace- li’yi dava etmek için şehre doğru yollanı yor... Tam bir takım oyunu kuran ve hepsi de çok iyi olan oyuncular arasında, Fatma
Girik’in oyunu, özellikle son sahnesinde in
sanın gözünden yaşlar getirecek bir düzeye çıkıyor. Girik’i “ Yılanların Öcü” nde gör- mek gerek...__________________________
V e bitmeyen yasaklar________
Filmin ilk çevriminde yasaklandığını ve ancak rahmetli Gürsel’in el koymasıyla gös terilebildiğim biliyoruz. 20 yıl sonra bu ye ni çevrimin yeniden yasaklanması ve bir yıl sonra, ancak Danıştay kararıyla gösterilebil mesi karşısında ise, insan küçük dilini yuta cak gibi oluyor... Türkiye’de bazı şeyler il la da bu denli zor, bu denli geç mi değişecek?
“ Yılanlann Öcü” , amacına ulaşmış, ba
şarılı bir film... Mevsimin sinemamız açısın dan ilk sürprizi, ilk çıkışı, olumlu bir sezo nun müjdecisi...
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi