• Sonuç bulunamadı

ANNELERİN 12 YAŞ ÜZERİ ÇOCUKLARIYLA İLİŞKİLERİNDE YAŞADIKLARI ÇATIŞMALARIN İNCELENMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ANNELERİN 12 YAŞ ÜZERİ ÇOCUKLARIYLA İLİŞKİLERİNDE YAŞADIKLARI ÇATIŞMALARIN İNCELENMESİ"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANNELERİN 12 YAŞ ÜZERİ ÇOCUKLARIYLA İLİŞKİLERİNDE YAŞADIKLARI ÇATIŞMALARIN İNCELENMESİ *

Doç. Dr. Zeynep Çopur Doç Dr. Sibel Erkal Prof. Dr. Şükran Şafak

ÖZET

Bu araştırma, Ankara Abidinpaşa Sağlık Ocağı Bölgesinde yaşayan annelerin 12 yaş ve üzeri kız ve erkek çocuklarıyla çatışma yaşadıkları konuları, çatışmayı çözümleme yollarını ve çatışmanın önlenmesine yönelik önerilerini belirlemek amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırmada annelerin çocuklarıyla en fazla çatışma yaşadıkları konular arasında %37.0 ile kardeşler arası ilişkiler konusunu belirtenlerin ilk sırada yer aldığı, bunu çocukların beslenme alışkanlıkları (%31.7) ve gürültülü müzik dinleme (%27.7) konularında çatışma yaşadıklarını belirtenlerin izlediği bulunmuştur. Her iki cinsiyetteki çocuklarla da kardeşler arası ilişkiler (kız %35.2, erkek %38.6), beslenme alışkanlıkları (kız %29.8, erkek %33.3), gürültülü müzik dinleme (kız %27.8, erkek %27.6) konularında çatışma yaşayanların önde geldiği, bunu kız çocuklarla arkadaş seçimi (%23.6), erkek çocuklarla ise odasının ve ders araç gereçlerinin temizlik ve düzeni konusunda (% 24.4) çatışma yaşadıklarını belirtenler izlemektedir. Çatışmayı çözümlemeye yönelik olarak annelerin %40.4’ü konuyla ilgili çocuklarıyla konuşup tartıştığını, %28.6’sı da kızıp bağırdığını belirtmiştir. Anneler arasında %47.7 ile çocuklarıyla olan çatışmanın önlenmesi için diyalog kurulması, iyi iletişim sağlanması gerektiğini belirtenler yüksek orandadır.

Anahtar Kelimeler: Gençlik, kuşaklar arası çatışma, ebeveyn-genç ilişkisi

ABSTRACT

This study investigates the issues that cause conflicts between mothers (n: 480) and 12- year-old male/female kids who live in the district of “Ankara Abidinpaşa Health Centre”. It also examines how they find solutions to these conflicts and what possible suggestions would be proposed regarding this issue. In the study, the mothers reported that they had conflicts with their kids in terms of their relationships with siblings most (37.0%), this was followed by the kids eating habits (31.7%), listening to loud music (27.7%). The kids of both gender experienced high level conflicts in terms of relationships with siblings (female 35.2%, male 38.6%), eating habits (female 29.8%, male 33.3%) and these were followed by friend selection among female (23.6%) and cleaning up their surroundings among male (24.4%). Among the mothers, those who favor discussion are of high number, with a proportion of 47.7%

Key Words: Adolescence, Intergenerational Conflicts, Parent-Adolescent Relations

_________________________________________________________________________ *Bu araştırma I. Uluslar arası Ev Ekonomisi Kongresinde (20-24 Mart 2006 Ankara) Bildiri Olarak sunulmuştur.

(2)

GİRİŞ

Aile, insan türünün sürekliliğini sağlayan, ilk toplumsallaşma sürecini oluşturan, karşılıklı ilişkileri belirli kurallara bağlayan, toplum kültürünü kuşaktan kuşağa aktaran, biyolojik, psikolojik, ekonomik, hukuksal vb yönleri bulunan toplumsal bir kurumdur [Dönmezer,1999]. Aile içinde sevgi, mutluluk, neşe, kızgınlık, üzüntü, korku gibi duyguların aktarılması ancak bireyler arası etkileşim ile olur. Karşısındaki ile empati yapma, onu anlama veya anlayamama gibi aile işlevlerinin sağlıklı veya sağlıksız olmasında çok önemli yeri olan davranışların temelinde iletişim vardır [Stinnett, Walters, Kaye, 1984]. Aile iletişimi ise, genellikle zamanının büyük bir kısmını aynı mekanda geçiren bireyler arası mesajların paylaşılmasıyla zamanla gelişen, organize doğal olarak oluşan etkileşim mekanizması olarak tanımlanmaktadır [Steinmetz, Clavan, Stein,1990]. Aile bireylerinin mutluluğunu artıran iletişim veya mutsuzluğa sebep olan iletişimsizlik de eşlerin, farklı kuşaktakilerin birbirlerinden beklentilerinin de rolü vardır [Bilgin,1991].

İletişim tek yönlü değildir. Eşler, çocuklar, kardeşler, ebeveyn-çocuk ve varsa diğer bireyler arasında, kısacası aileyi oluşturan tüm bireyler arasında söz konusudur [Önür,1991]. Etkili bir iletişim, aile bireylerinin karşılıklı olarak birbirlerinin düşüncelerini ve duygularını anlamalarını sağlayarak, işbirliği, yardımlaşma ve paylaşma davranışlarına yol açtığından; çocukların gelişmesi için uygun bir ortamın oluşmasına neden olur. İyi bir iletişimin gerçekleştiği aile ortamında çocuklar daha özerk ve bağımsız bir kişilik geliştirirler. Düşüncelerini ve duygularını açıklama özgürlüğü ve alışkanlığı kazanırlar. Buna karşılık etkili bir iletişimin oluşturulamadığı aile ortamında çocukların gelişimi engellenir ve özgürce düşünemeyen, düşüncelerini ve duygularını açıkça dile getiremeyen bağımlı birey olurlar. Gelecekteki yaşantılarında çeşitli sorunlarla ve uyum güçlükleriyle karşılaşırlar [Çopur, Şafak, 2000].

Aile içi destekleyici iletişim, sosyal yetilerin gelişmesini ve ergenlerin pozitif kimlik kazanmasını sağlayan önemli bir faktördür [Noller, Callan,1990]. Anne- baba ve genç arasında rahat bir fikir alışverişi olursa ilişkilerin sağlıklı bir şekilde yürümesi kolaylaşır. Eğer anne- babalar çocuklarından anlayış ve saygı bekliyorsa, öncelikle saygı ve anlayışı kendileri çocuklarına göstermelidir; çünkü gence bir şeyi öğretmenin en etkili yolu, ona canlı örnek oluşturmaktır [Elmacıoğlu,1998]. Genç ile ana-baba arasındaki ilişki olumlu da olsa yine de zaman zaman çatışmalar olabilir. Çatışmalar düşünce, duygu, çıkar ve amaç ayrılıklarından doğmaktadır. Örneğin gencin arkadaş, okul, meslek ve eş seçimi, giyim tarzı, boş zamanlarını değerlendirme, para harcama, sorumluluklarını yerine getirme konularında çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Gençle ailesi arasındaki ilişkilerde ortaya çıkan sorunlar, gencin kişiliğini olumsuz yönde etkileyerek olumsuz davranışlar sergilemesine neden olabilir [M.E.B.,1989).

Bilim ve teknoloji alanlarındaki gelişmeler insanların, yaşam biçimlerini ve değer yargılarını değiştirmeye başlamıştır. Eğitim ve iletişim araçları yeni bakış açıları ve bilinçlenmeyi de beraberinde getirmiştir. Uzun süren eğitim gençlerin topluma karışmasını geciktirmiştir. Bu da gençliğin belli bir bölümünün topluma yabancılaşmasına neden olmaktadır. Hızlı toplumsal gelişmeler gençlerle erişkinlerin karşıtlığını artırmıştır[Tezcan, 1981; Yörükoğlu, 2000]. Değişen çevre ve yeni koşullar karşısında yeni davranışlar öğrenme konusunda genç nesiller, bir kuşak öncekilere oranla daha ataktırlar. Gençler yeni değerlere açık olurken, yetişkinler daha tutucu davranmaktadır. Bu durumda gençler ve yetişkinler yaşadıkları ortak çevreye aynı oranda uyum gösteremez. İki kuşak farklı düşünce, inanç ve eylemlere sahip olduklarından aralarında çatışma çıkmaktadır [Tezcan, 1981; Yörükoğlu, 2000; Kulaksızoğlu, 2004]. Ebeveynler ve ergenler arasındaki anlaşmazlıkların nedeni, gelişim süreçleri boyunca ergenlerin özerk bir yaşama sahip olma konusunda çok ısrarcı davranmaları, buna karşılık ebeveynlerin aile içindeki uyumun ve bir arada olmanın ne kadar önemli olduğunu ergenlere benimsetmeye çalışmasıdır [Kwak, 2003].

(3)

Yetişkinlerin, yaşlı kuşakların, gençlerden yakınmaları ve kuşaklar arası çatışma, sürtüşmeler yüzlerce yıldan beri süregelen doğal ve evrensel bir olgudur [Hall, 1987; Yörükoğlu,1990]. Kuşaklar arası çatışma, bazen yaşadıkları kuşak farkından ötede bir olgudur. Toplumda grupların yaşadığı bir çatışmadır, bir ölçüde yaşlıların orta yaşlıların ve gençlerin birbirlerini algılama tutumlarıdır. Aynı zamanda, kuşaklar arası ilişkileri şekillendiren ve korunmasını sağlayan sosyal değerlerin bu gruplar tarafından algılanması

değerlendirilebilir [Hall, 1987; Ashfield, 2003].

olarak da

Bir çok anne ve babanın ortak sorunu gençlik çağına gelmiş çocuğu etkileyebilmekte çektikleri zorluklardır [Atakan,1990]. Ergenlik döneminde genç, kendisini arkadaş grubuna ve topluma kabul ettirme çabasına girer ve sosyal bir kimlik kazanma arayışında olduğu için arkadaş grubuna daha çok yaklaşır. Genç, ait olduğu grubun etkisiyle uyuşturucu, alkol, sigara vb kötü alışkanlıklar edinebilir [Elmacıoğlu,1998]. Gençteki bağımsızlık ve zaman zaman baş kaldırmaya kadar varan başına buyruk olma eğilimi anne -babada tedirginlik yaratır, ilişkiler gerginleşir. Anne babadan baskı arttıkça gençteki karşı çıkma eğilimi daha da artar. Yasaklara uymayarak, kurallara boş vererek, eleştirilere öfkeli tepkiler vererek bağımsızlığını kanıtlamaya çalışır. Ebeveyn, şiddet uygulayarak genci boyun eğmeye zorlarsa sürtüşme ve çatışma kaçınılmaz olur [Yörükoğlu,1990]. Bağımsızlık kazanmaya ve kimlik sorununu çözümlemeye çalışan gencin zaman zaman anne- babasına ters düşmesi doğaldır. Zihin gelişiminde seçenek üretebilme ve sınama noktasına gelen genç, aklıyla bulduğu ideal durum ile varolan durum arasındaki farklılıktan huzursuzluk duyabilir.Kişilik gelişimi ve zihin gelişimindeki bu özellikler, genci anne ve babanın davranışları ile değerleri arasındaki çelişkileri irdelemeye götürebilir[Atakan,1990].

Ergenlerin duygusal yaşamlarıyla ve arkadaşlarıyla en fazla ilgilenen anneleridir [AAK, 1998]. Nitekim yapılan araştırmalarda da ergenlerin çoğu alanda babalarından çok anneleriyle iletişim kurma eğilimi gösterdikleri bulunmuştur [Noller, Bagi, 1985; Youniss, Smollar, 1985; Barnes, Olson, 1985]. Bazı çalışmalarda da gençlerin anneleriyle babalarına oranla daha fazla çatışma yaşadıkları belirlenmiştir [Smith, Forehand, 1986; Schwabe, Thornburg, 1986].

Ebeveyn- ergen arasındaki iletişimi konu alan çalışmalar, ebeveynler ve ergenler arasındaki çoğu tartışmanın ailevi konular, kişisel hijyen, kurallara uymama, okul ödevleri, sosyal aktiviteler ve arkadaşlık, ev işleri ve küçük kardeşlerle yapılan kavgalarla ilgili olduğunu göstermiştir [Montemayor, 1983; Noller, Callon,1990]. Bazı çalışmalar, kuşaklar arası çatışmanın ergenler üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu savunurken, diğer çalışmalar ergenlik sırasında kuşaklar arası çatışmanın etkilerinin abartılmaması gerektiğini tartışmaktadırlar. Kuşaklar arası çatışmanın negatif etkisi olmadığını savunan araştırmacılar, ebeveynler ve ergenler arasında meydana gelen çatışmaların düşünüldüğü kadar ciddi olmadığını ileri sürmektedir. Ebeveynler ve çocuklar arasındaki çatışmaların ergenlik döneminde arttığı gerçeğine rağmen, bu çatışmaların genellikle eve erken dönme, temizlik veya giyinme tarzı gibi önemsiz konular nedeniyle yaşandığını ve ebeveyn-çocuk ilişkisine ciddi bir tehditte bulunmadığını belirtmektedir [Steinberg, 2001; Lee, 2004]. Bu çalışmaların, çoğu ebeveyn ve ergenin önemli konularda hemfikir olduğunu, aynı değerleri paylaştığını ve ergenlik boyunca genellikle birbirlerinin fikirlerine saygı gösterdiklerini, birbirlerine güvendiklerini ve ilgi gösterdiklerini savunmaktadır [Hill, 1987; Steinberg, 1990; Lee, 2004].

Önemli olan, bu çatışmayı toplum yararına yaratıcı bir yolda kullanabilmek, gençlerin coşkusuyla yetişkinlerin bilgi ve deneyimlerini birleştirebilmektir [Atakan,1990; Yörükoğlu,1990].

ARAŞTIRMA YÖNTEMİ VE ARAÇLARI

Bu çalışma, Ankara Abidinpaşa Sağlık Ocağı bölgesinde yaşayan annelerin 12 yaş ve üzeri kız ve erkek çocuklarıyla çatışma yaşadıkları konuları, çatışmayı çözümleme yollarını

(4)

ve çatışmanın önlenmesine yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Abidinpaşa Sağlık Ocağı bölgesinde toplam hane sayısı N:11.241’dir. Evreni temsil edebilecek örneklem sayısı istatistiksel olarak belirlenerek 12 yaş ve üzeri çocuğu olan toplam 480 anne araştırmaya alınmıştır. Araştırma yapılacak kişilerin seçiminde sağlık ocaklarında bulunan ev tespit fişlerinden yararlanılmıştır. Her bölgedeki toplam hane sayısı, o bölgede uygulanacak anket sayısına bölünerek örnek aralığı saptanmıştır. Daha sonra tesadüfi sayılar tablosundan rasgele seçilen sayıdan başlanarak örnek aralığı kadar sayılmış ve çıkan hane araştırma kapsamına alınmıştır. Toplam anket sayısına ulaşılıncaya kadar seçime devam edilmiştir. Ayrıca her asil örneğin bir öncesindeki ve bir sonrasındaki hane yedek örnek olarak alınmıştır. Araştırmada 99 annenin sadece kız, 128 annenin sadece erkek, 253 annenin de hem kız hem erkek çocuğa sahip olması nedeniyle tablo 1’de toplam sayı 733 (kız çocuğa sahip anne sayısı 352, erkek çocuğa sahip anne sayısı 381) olarak alınmıştır.

Araştırmanın verileri araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formuna bağlı kalınarak 16 Haziran-16 Temmuz 2003 tarihleri arasında ailede annelerle yüz yüze yapılan görüşmeler sonucu toplanmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler SPSS Wın 10.0 programı ile değerlendirilmiştir.

BULGULAR VE TARTIŞMA

I. Genel Bilgiler

Araştırmaya alınan ailelerin %82.7’si “çekirdek,” %10.4’ü “geniş,” %6.9’u da “parçalanmış” ailedir. Annelerin %54.6’sının ilk, %25.4’ünün orta, %10.2’sinin okuryazar olmadığı, %7.3’ünün okuryazar, %2.5’inin de yüksek öğrenim gördüğü, eşlerinin ise, %48.5’inin orta, %36.5’inin ilk, %11.7’sinin yüksek öğrenim gördüğü, %2.3’ünün okuryazar, %1.0’inin de okuryazar olmadığı belirlenmiştir. Annelerin %26.7’si sadece erkek, %20.6’sı sadece kız, %52.7’si de hem kız hem erkek çocuğa sahiptir. Annelerin %84.2’sinin “ev kadını”, %8.5’inin “ev dışında gelir getiren bir işte çalıştığı,” %7.3’ünün “emekli” olduğu, %67.9’unun “21 ve daha fazla”, %30.4’ünün “11-20”, %1.7’sinin de “0-10” yıllık evli olduğu saptanmıştır.

II. Annelerin Evle İlgili Faaliyetlerde Çocuklarıyla Çatışma Yaşadıkları Konular

Çatışma, ebeveyn-çocuk ve kardeş iletişiminin çok doğal bir parçasıdır. Genel olarak çatışmalar, çocuklar farklı gelişim süreçlerinden geçerken ortaya çıkar ve kardeşlerde zaman ve ilgi paylaşımıyla mücadele eder ve bireysel kimliklerini oluşturmaya başlar[Gresham, Murpy, 2004] Nitekim araştırmamızda da annelerin çocuklarıyla en fazla çatışma yaşadıkları konular incelendiğinde, %37.0 ile “kardeşler arası ilişkiler” konusunu belirtenlerin ilk sırada yer aldığı, bunu çocukların “beslenme alışkanlıkları” (%31.7) ve “gürültülü müzik dinleme” (%27.7) konularında çatışma yaşadıklarını belirtenlerin izlediği bulunmuştur. Her iki cinsiyetteki çocuklarla da “kardeşler arası ilişkiler” (kız %35.2, erkek %38.6), “beslenme alışkanlıkları” (kız %29.8, erkek %33.3), “gürültülü müzik dinleme” (kız %27.8, erkek %27.6) konularında çatışma yaşayanların önde geldiği, bunu kız çocuklarla “arkadaş seçimi” (%23.6), erkek çocuklarla ise “odasının ve ders araç gereçlerinin temizlik ve düzeni” konusunda (% 24.4) çatışma yaşadıklarını belirtenlerin izlediği saptanmıştır (Tablo 1). Tablo 1’de de görüldüğü gibi anneler kız çocuklarıyla “giyim tarzı”, “arkadaşlarla gezi ve seyahate gitme”, “kız/erkek arkadaşlarını eve getirme”, “kişisel bakım” konularında erkek çocuklarına oranla daha fazla çatışma yaşarken, erkek çocuklarıyla “sigara, alkol vb. kullanma”, “duygu ve düşüncelerin paylaşılması”, “ders çalışma düzeni”, “siyasi konular”, “harçlık miktarı ve kullanımı”, “kişisel eşyaların bakımı”, “odasının ve ders araç-gereçlerinin temizlik ve düzeni” konularında kız çocuklarına oranla daha fazla çatışma yaşamaktadır. Nitekim cinsiyetler arasındaki bu fark istatistiksel açıdan da önemli bulunmuştur (P<.05).

(5)

Bu araştırmaya alınan anneler arasında genç çocuklarıyla “kardeşler arası ilişkiler” konusunda çatışma yaşadığını belirtenler önde gelirken, Tezcan [1981] başlıca çatışma konularının yerleşim birimlerine göre değişiklik gösterdiğini, köyde, “evlilik”, “meslek seçimi”nin, kasabalarda, “eş seçimi”, meslek seçimi”nin, kentlerde ise; “okul ve öğrenim sorunları”nın, M.E.B. çalışmasında [1989] “çocukların belli saatte evde olmasında ısrar etme,” Oskay [1991] kız çocuklarda “meslek seçiminde annelerin kendi düşüncelerini kabul ettirmeye çalışmaları”, erkek çocuklarda ise, “annelerin aynı cinsten arkadaşlarla geziye gitmeleri ya da seyahat etmelerine karşı çıkmaları”, Ayçiçek [1994] “bağırma”, “anlayışsız davranışlar”, Aile Araştırma Kurumu çalışmasında [1998] erkek çocuklarda “eğlence, ders çalışma, meslek seçimi, saygı”, kız çocuklarda “eğlence, temizlik, karşı cinsle ilişkiler, saygı, şefkat, kıyafet seçimi”, Kulaksızoğlu [2004] “ailesinin gence baskı yapması, eleştirmesi”, Min [1998] Koreli çocuklarda “ebeveynlerin özgürlüklerini fazla kısıtlamaları”, annelerde ise “çocukların kendilerine saygı göstermemesi”, Hauh [1999] Kore-Amerikalı ailelerde “gençlerin ebeveynleri tarafından çalışmaya zorlanması” ve “diğer gençlerle kıyaslanması”, Schwabe, Thornburg [1986] “evle ilgili sorumluluklar”, Silverberg, Steinberg [1987] “dışarı çıkma, evle ilgili sorumluluklar” konularının önde geldiğini saptamışlardır. Dekovic’in [1999] çalışmasının sonucu ise bu araştırmanın bulguları ile benzerlik göstermektedir. Dekovic’in çalışmasında da ebeveynlerin çocuklarıyla en fazla çatışma yaşadıkları konular arasında “kardeşle tartışma’nın” önde geldiği belirlenmiştir.

Araştırmada annelerin en az çatışma yaşadıkları konunun erkek çocuklarla (%1.0) “üniversite eğitimi alma”, kız çocuklarla “siyasi konular” (%1.7) olduğu belirlenmiştir (Tablo 1). Dekovic’in [1999] çalışmasında ise, ebeveynlerin çocuklarıyla en az “cinsellik”, “arkadaş seçimi”, Schwabe, Thornburg’un [1986] araştırmasında ise ebeveynlerin kız çocuklarla “TV izleme”, erkek çocuklarla “zaman” gibi konularda en az çatışma yaşadıkları saptanmıştır.

Görüldüğü gibi yapılan çalışmalarda ebeveynlerle çocuklar arasında yaşanan çatışma konularının sıralamasında farklılık bulunmaktadır. Bu farklılık sosyo-kültürel yapıdan ve yerleşim yerinden kaynaklanmış olabilir.

Tablo 1. Annelerin Çocuklarıyla Çatışma Yaşadıkları Konulara ve Çocukların Cinsiyetine Göre Dağılımı ÇATIŞMA YAŞANAN KONULAR Cinsiyet Toplam (n:733) χ² Kız (n:352) Erkek (n:381)

Sayı % Sayı % Sayı %

Ev işlerine katılma

(alışveriş,çöp dökme) 78 22.2 88 23.1 166 22.6

χ²=0,092 P>.05 Sd=1 Odasının ve ders araç

gereçlerinin temizlik ve düzeni 44 12.5 93 24.4 137 18.7

χ²=17.076 P<.05 Sd=1 Kişisel eşyalarının bakımı 39 11.1 71 18.6 110 15.0

χ²=8.189 P<.05 Sd=1 Kardeşlerinin bakımı 33 9.4 29 7.6 62 8.5 χ²=0.735 P>.05 Sd=1 Beslenme alışkanlıkları 105 29.8 127 33.3 232 31.7 χ²=1.038 P>.05 Sd=1 Harçlık miktarı ve kullanımı 37 10.5 67 17.6 104 14.2

χ²=7.520 P<.05 Sd=1

Eve maddi yardım 12 3.4 19 5.0 31 4.2

χ²=1.125 P>.05 Sd=1 Boş zaman etkinlikleri (kültürel

faaliyetlere katılma vb) 17 4.8 20 5.2 37 5.0

χ²=0.067 P>.05 Sd=1

(6)

Arkadaş seçimi 83 23.6 68 17.8 151 20.6 χ²=3.675 P>.05 Sd=1 Meslek seçimi 16 4.5 27 7.1 43 5.9 χ²=2.140 P>.05 Sd=1 Eş seçimi 27 7.7 23 6.0 50 6.8 χ²=0768 P>.05 Sd=1

Geleneklere uygun davranma 34 9.7 30 7.9 64 8.7

χ²=0.732 P>.05 Sd=1

Siyasi konular 6 1.7 17 4.5 23 3.1

χ²=4.577 P<.05 Sd=1 Evde uyulması gereken kurallar

(eve gelme saatleri,izin alma vb.)

26 7.4 79 20.7 105 14.3 χ²=26.564

P>.05 Sd=1

Ders çalışma düzeni 34 9.7 58 15.2 92 12.6

χ²=5.161 P<.05 Sd=1 Gürültülü müzik vb. dinleme 98 27.8 105 27.6 203 27.7 χ²=0.007 P>.05 Sd=1 Sigara,alkol vb. kullanma 22 6.3 72 18.9 94 12.8 χ²=26.180 P<.05 Sd=1 Giyim Tarzı 80 22.7 16 4.2 96 13.1 χ²=55.183 P<.05 Sd=1 Kız/Erkek arkadaşlığı 43 12.2 8 2.1 51 7.0 χ²=28.923 P<.05 Sd=1 Arkadaşlarla gezi ve seyahate

gitme 66 18.8 20 5.2 86 11.7

χ²=32.202 P<.05 Sd=1 Kız/Erkek arkadaşlarını eve

getirme 48 13.6 27 7.1 75 10.2

χ²=8.545 P<.05 Sd=1

Üniversite eğitimi alma 9 2.6 4 1.0 13 1.8

χ²=2.385 P>.05 Sd=1

Kişisel bakım (Makyaj vb.) 39 11.1 - - 39 5.3

χ²=44.585 P<.05 Sd=1

Büyüklerle olan ilişkiler 13 3.7 15 3.9 28 3.8

χ²=0.030 P>.05 Sd=1 Aile kararlarına katılma (söz

hakkı tanınması) 12 3.4 24 6.3 36 4.9 χ²=3.272 P>.05 Sd=1 Duygu ve düşüncelerin paylaşılması 11 3.1 31 8.1 42 5.7 χ²=8.507 P<.05 Sd=1 Kardeşler arası ilişkiler 124 35.2 147 38.6 271 37.0

χ²=0.884 P>.05 Sd=1

II. Annelerin Çocuklarıyla Olan Çatışmaları Çözümleme Yolları

Araştırmada çocuklarıyla olan çatışmaları çözümlemeye yönelik olarak annelerin %40.4’ü çocuklarıyla “konuşup tartıştığını”, %28.6’sı da “kızıp bağırdığını” belirtmiştir. Annelerin çocuklarıyla olan çatışmaları çözümleme yolları öğrenim düzeylerine göre incelendiğinde, tüm öğrenim düzeylerinde çocuklarıyla “konuşup-tartıştığını” belirtenlerin (okuryazar değil %30.6, Okuryazar %40.0, İlköğrenim %38.9, Ortaöğrenim %45.9, Yükseköğrenim %58.4) ilk sırada yer aldığı, bunu okuryazar olmayanlarla (%28.6), ortaöğrenim düzeyindekilerde (%23.0) “nasihat ettiğini”, okuryazar olanlarla (%25.7), ilköğrenim (%33.6) ve yükseköğrenim (%25.0) düzeyindeki annelerde “kızıp-bağırdığını” belirtenlerin izlediği saptanmıştır (Şekil 1). İlköğrenim düzeyinde bir miktar düşme olmakla

(7)

birlikte öğrenim düzeyi arttıkça “konuşup tartıştığını” belirtenlerin oranı da artmaktadır. Bu da öğrenim düzeyinin yükselmesiyle annelerin daha bilinçli davrandıklarını göstermektedir.

Şekil 1. Annelerin Çocuklarıyla Çatışmaları Çözümleme Yollarına ve Öğrenim Düzeylerine Göre Dağılımı

IV. Annelerin Kuşaklar Arasındaki Çatışmanın Önlenmesine İlişkin Görüşleri

Annelerin %47.7’sinin çocuklarıyla olan çatışmanın önlenmesi için “diyalog kurulmalı, iyi iletişim sağlanmalı”, %36.9’unun “karşılıklı sevgi-saygı-anlayış-hoşgörü olmalı” görüşünü belirttiği saptanmıştır (Şekil 2). Noller ve Callan [1986] çalışmalarında, ergenlerin de aile içinde yüksek seviyede uyum istediklerini belirlemiştir.

Annelerin çocuklarıyla olan çatışmanın önlenmesine ilişkin görüşleri öğrenim düzeylerine göre incelendiğinde, okuryazar olmayanlarla (%34.7), okuryazar (%40.0) ve yükseköğrenim düzeyindeki annelerde (%50.0) “karşılıklı sevgi-saygı-anlayış-hoşgörü olmalı”, ilköğrenim (%47.3) ve ortaöğrenim (%59.8) düzeyindeki annelerde ise “diyalog kurulmalı, iyi iletişim sağlanmalı” görüşünde olanların önde geldiği belirlenmiştir (Şekil 2).

Lung [2000] tarafından Los Angeles, California Üniversitesine devam eden son sınıf öğrencileri üzerinde kuşaklar arası çatışmayı inceleyen bir çalışmada; Çerkez ailelerin “konuşarak ve yardım sever bir tavır” sergileyerek sorunlara yaklaştığı, Çin-Amerikalı

58,4 9 6 7 2 2 10,2 8,3 5,7 8,3 8,2 3

70,0

60,0

50,0

45,9 40,038,

40,0

33,6 30,

30,0

25, 25,0 28,6 2,1 2,823,0 20,4

20,0

16,8

10,0

2,9 3,3 5,4 2,9 2,0 2,7 3, 1,1 1,52,4

0,0

Döverim Kızıp-bağırırım Nasihat Zaman Konuşur- Ailenin diğer Anlaşmazlık

ederim içerisinde tartışırız bireyleri ç›kmaz

kendiliğinden yard›mcı olur

çözülür

(8)

ailelerin ise daha çok “yasaklama, suçlama, ayıplama ve fiziksel saldırı” yoluyla olaylara yaklaştığı saptanmıştır. 30,6 10,2 2,0 16,3 2,0 34,3 2,9 5,7 5,7 47,3 0,8 1,1 37,4 1,1 5,0 59,8 34,4 1,6 3,3 8,3 50,0 8,3 4,1 2,0 34,7 6,1 2,9 40,0 2,9 11,4 3,4 5,3 3,4 2,3 4,2 4,1 4,9 3,3 1,6 1,6 0,8 2,5 41,7 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 Diyalog kurulmalı, iyi iletişim sağlanmalı Kararlar ortak alınmalı Ortak değerler yaratılmalı Tutuculuktan vazgeçilmeli Katı kurallar konulmamalı Sorunlara ortaklaşa yaklaşılmalı Karşılıklı sevgi, saygı, anlayış, hoşgörü olmalı Bireyler birbirine güven duymalı Şiddet olmamalı Çocuklara söz hakkı tanınmalı Gençlere ve ebeveynlere eğitim verilmeli

Okur Yazar olmayan N:49 Okuryazar N: 35 İlköğrenim N:262 Ortaöğrenim N. 122 Yükseköğrenim N: 12

Şekil 2- Annelerin Kuşaklar Arasındaki Çatışmanın Önlenmesine İlişkin Görüşlerine ve Öğrenim Düzeylerine Göre Dağılımı

SONUÇ VE ÖNERİLER

Ankara Abidinpaşa Sağlık Ocağı Bölgesinde yaşayan annelerin 12 yaş ve üzeri kız ve erkek çocuklarıyla çatışma yaşadıkları konuları, çatışmayı çözümleme yollarını ve çatışmanın önlenmesine yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla yapılan bu araştırmadan elde edilen sonuçlar şu şekilde özetlenebilir.

 Anneler çocuklarıyla en fazla çatışma yaşadıkları konu olarak “kardeşler arası ilişkileri” belirtmişlerdir.

 Gerek kız gerek erkek çocuklarla “kardeşler arası ilişkiler” konusunda çatışma yaşadığını belirtenler önde gelmektedir.

 Annelerin yarıya yakını çatışmayı çözümlemeye yönelik olarak çocuklarıyla “konuşup tartıştığını” belirtmiştir.

 Anneler arasında çocuklarıyla olan çatışmanın önlenmesi için “diyalog kurulmalı, iyi iletişim sağlanmalı” görüşünü belirtenler yüksek orandadır.

Kuşaklar arası çatışma değişmenin var olduğu her toplumda görülebilmektedir.Önemli olan, gencin bağımsızlık kazanmayı, anne ve babanın istek ve beklentilerinin tersine davranmak olarak kabul edip onlardan kopma noktasına varmamasıdır.Kuşaklar arası çatışmanın şiddetini azaltmak için öncelikle;

♦Toplum yapısında değişmeler kabul edilmeli, gençlere sorumluluk verilmeli ve olanaklar sağlanmalı, yaşlıların gençlere uymaları sağlanmalı, karşılıklı sevgi-saygı yaklaşımıyla sağlıklı diyalog kurulmalı ve geliştirilmeli, ortak değerler oluşturulmalı, demokratik bir aile ortamı yaratılmalı ve teşvik edilmeli, yetişkinlerce gençlerin görüşlerini gerçekleştirmelerine fırsat tanınmalı ve genci eleştirmek yerine ona destek olunmalı,

(9)

♦Ebeveynlerin başarısız yönlendirmeleri de çatışmalara neden olacağından, ebeveynler gençlere güvenli, sıcak ve etkili bir ortam yaratarak, çocuklarının yeni fiziksel, bilişsel ve sosyal potansiyellerinin keşfinde onlara yardımcı olmalı,

♦Ergen hiçbir zaman başkalarının önünde eleştirilmemeli, davranışları başkalarınınkiyle karşılaştırılmamalı,

♦Bu konularda gerek ebeveyne gerekse gençlere örgün ve yaygın eğitim kapsamında sürekli eğitim verilmelidir.

Anne-babalar gençle empati kurarak onu anlamaya çalışır ve gencin bazı davranışlarına hoşgörü ile yaklaşırlarsa bu sorunlar çözümlenecek, böylece kuşakların bir arada huzurlu ve uyumlu yaşamaları mümkün olacaktır.

“GENÇLİK BİLSE YAŞLILIK YAPABİLSE” (Fransız Atasözü)

KAYNAKLAR

Aile Araştırma Kurumu. “Gençlik Söyleşileri”(1998). http:// aile.gov.tr/ Duyuru1.htm. Ashfield, M. “Recognizing Conflict” (2003). http:/ www.bccf.bc.ca/cgconflict.htm. BC Council for Families.

Atakan, S. “Gençlerin Ana- Babaların Beklentilerine Uyumunu Etkileyen Faktörler; Ana- baba Davranışları ve Ana- Babanın Algılanan Gücü”, (1990).T.C Aile Araştırma Kurumu, Aile Yazıları III. Birey, Kişilik ve Toplum (Der; Dikeçligil, B; Çigdem, A.) Ankara.

Ayçiçek, I.M. “Kuşaklar Arası Çatışma” Toplum ve Bireyde Değişim. (1994). Mehaba Yayınları

Barnes, H.L., Olson, D.H. “Parent-Adolescent Communication and the Circumplex Model” (1985). Child Develop. (56) 438-447.

Bilgin, B. “Ailede Kuşaklar Arası İletişim Üzerine Gençlerin Düşünceleri” (1991). Aile Eğitimi Paneli, 10 Mayıs. Aile Araştırma Kurumu Eğitim Serisi 5, Paneller- Konferanslar III.

Çopur, Z., Şafak,Ş., “Ailede Sağlıklı İlişkilerin Kurulmasında İletişimin Rolü” (2000). Ev Ekonomisi Dergisi 6:7: 40-43.

Dekovic, M. “Parent-Adolescent Conflict: Possible Determinants and Consequences” (1999). International Journal of Behavioral Development, 23: 977-1000.

Dönmezer, İ. Ailede İletişim ve Etkileşim (1999). Sistem Yayıncılık ve Mat. San. Tic.A.Ş.İstanbul.

Elmacıoğlu,T. Başarıda Aile Faktörü (1998). Hayat Yayıncılık No: 22, İstanbul.

Gresham, D., Murpy, J. “Family” (2004).

http://v4.crinfo.org/recommendations/topic.jsp?id=556 &nid=1069

Hall, J.A. “Parent-Adolescent Conflict: An Empirical Review” (1987). Adolescence, 22(88):767-789.

Hauh, P. “Korean-American Adolescents’ Perspectives on Conflictual Issues with Their Parents” (1999). Unpublished Doctoral Dissertation, Harvard University. (Lee, J.S. “International Conflict, Ethnic Identity and Their Influences on Problem Behaviors Among Korean American Adolescent” (2004). http://www.etd.library.pitt.edu/ETD/available/etd- 10282004-094301/unrestricted/jeeSookLee2004.pdf den alınmıştır)

Hill, J.P. “Research on Adolescents and Their Families: Past and Prospect” In C. E. Irwin (Ed), Adolescent Social Behavior and Health (pp.13-31). San Francisco: Jossey-Bass.

Kulaksızoğlu, A. “Ergenlik Dönemi” (2004). Ailede Çocuk Eğitimi. Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü. Başbakanlık Basımevi, Ankara.

(10)

Kwak, K. “Adolescents and Their Parents: A Review of Intergenerational Family Relations for Immigrant and Non-Immigrant Families” (2003). Human Development, 46:115- 136.

Lee, J.S. “International Conflict, Ethnic Identity and Their Influences on Problem

Behaviors Among Korean American Adolescent” (2004).

http://www.etd.library.pitt.edu/ETD/available/etd-10282004- 094301/unrestricted/jeeSookLee2004.pdf

Lung, A.Y. “Parent-adolescent conflict and resolution in Chinese American and Caucasian Families. (Cross cultural, intergenerational conflict)” (2000). http://www.sfsu.edu/~multsowk/title/337.htm

MEB. Aile ve Çevre Sorunlarının Gencin Kişiliğine Etkisi. (1989). (S.Kut, N.Koşar (Ed)), Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü Mesleki ve Teknik Açıköğretim Okul Matbaası, Ankara.

Min, P.G. Changes and Conflicts: Korean Immigrant Families in New York. (1998). Boston, M.A: Allyn and Bacon. (Lee, J.S. “International Conflict, Ethnic Identity and Their Influences on Problem Behaviors Among Korean American Adolescent” (2004). http://www.etd.library.pitt.edu/ETD/available/etd-10282004-

094301/unrestricted/jeeSookLee2004.pdf den alınmıştır).

Montemayor, R. “Parents and Adolescents in Conflict: All Families Some of the Time and Some Families Most of the Time” (1983). Journal of Early Adolescence, 3(1-2):83-103.

Noller, P., Bagi, S. “Parent-adolescent communication” (1985). Journal of Adolescence, (8):125-144.

Noller, P., Callan,V.J. “Adolescent and Parent Perceptions of Family Cohesion and Adaptability” (1986). J. Of. Adolescence 9: 97-106.

Noller,P., Callan, V.J. “Adolescents’ Perceptions of the Nature of Their Communication with Parents” (1990). Journal of Youth and Adolescence,19(4):349-362.

Oskay, G. “Değer Yargıları Yönünden Ana-Baba Ergen Çatışması” (1991). T.C Aile Araştırma Kurumu, Aile Yazıları III. Birey, Kişilik ve Toplum (Der; Dikeçligil,B.; Çigdem,A.) Ankara.

Önür,N. “Sembolik Etkileşimci Bir Perspektifle Aile İçi İletişim İlişkilerinin Çözümlenmesi” (1991). T.C Aile Araştırma Kurumu, Aile Yazıları III. Birey, Kişilik ve Toplum (Der; Dikeçligil,B.; Çigdem,A.) Ankara.

Schwabe, M.E., Thornburg, H.D. “Conflict Areas Between Parents and Their Adolescents” (1986). The Journal of Psychology, 120(1):59-68.

Silverberg, S.B., Steinberg, L. “Adolescent Autonomy, Parent-Adolescent Conflict and Parental Well-Being” (1987). Journal of Youth and Adolescence, 16(3):293-312.

Smith, K.A., Forehand, R. “Parent-Adolescent Conflict: Comparison and Prediction of the Perceptions of Mothers, Fathers and Daughters” (1986). Journal of Early Adolescence. 6(4):353-367.

Steinberg, L. Autonomy, Conflict and Harmony in the Family Relationship. (1990). IN Feldman, S.S.& Elliott, G.R. (Ed), At the Threshold, Cambridge, Massachusetts: Harvard University Pres. (Lee, J.S. “International Conflict, Ethnic Identity and Their Influences on Problem Behaviors Among Korean American Adolescent” (2004). http://www.etd.library.pitt.edu/ETD/available/etd-10282004-

094301/unrestricted/jeeSookLee2004.pdf den alınmıştır).

Steinberg, L. “We know Some Things: Parent-Adolescent relationships in Retrospect and Prospect” (2001). Journal of Research on Adolescence, 11(1),1-19. (Lee, J.S. “International Conflict, Ethnic Identity and Their Influences on Problem Behaviors Among Korean American Adolescent” (2004). http://www.etd.library.pitt.edu/ETD/available/etd- 10282004-094301/unrestricted/jeeSookLee2004.pdf den alınmıştır).

Lee, J.S. “International Conflict, Ethnic Identity and Their Influences on Problem

Behaviors Among Korean American Adolescent” (2004).

http://www.etd.library.pitt.edu/ETD/available/etd-10282004- 094301/unrestricted/jeeSookLee2004.pdf

(11)

Steinmetz,S.K., Clavan,S., Stein, K.F. Marriage and Family Realıtıes: Historical and Contemporary Perspectives (1990).Harper& Row Publishers, Newyork.

Stinnett, N., Walters, J., Kaye, E. Relationships in Marriage and the Family.(1984). Macmillan Publishing Company, Advision of Macmillan,Inc. U.S.A.

Tezcan, M. Kuşaklar Çatışması. Okuyan ve Çalışan Gençlik Üzerinde Bir Araştırma. (1981). Kadıoğlu Matbaası, Ankara.

Yörükoğlu, A. “Gençlik ve Yetişkinler: Kuşaklar Çatışması” (1990). T.C Aile Araştırma Kurumu, Aile Yazıları III. Birey, Kişilik ve Toplum (Der; Dikeçligil,B.; Çigdem,A.) Ankara.

Yörükoğlu, A. Gençlik Çağı Ruh Sağlığı ve Ruhsal Sorunlar. (2000). Özgür Yayınları, İstanbul.

Youniss,J., Smollar, J. Adolescent Relations with Mothers, Fathers and Friends. (1985). University of Chicago Pres, Chicago. (Noller,P; Callan V.J ( 1990). Adolescents’ Perceptions of the Nature of Their Communication with Parents.Journal of Youth and Adolescence,19(4):349-362. den alınmıştır).

Referanslar

Benzer Belgeler

• ANADOLU DİZİ TURİZMİ AÇISINDAN SON DÖNEMDE OLDUKÇA REVAJDA OLAN BİR ÜLKEDİR.. • TARİHİ KÜLTÜREL DOĞAL MEKANLARIN SAYISI

Gelişim yaşam boyu sürer; ancak çocukluk döneminde diğer tüm dönemlere oranla açıkça daha fazla görülebilir.... Vücutta sürekli değişim ve dolayısıyla motor becerilerde

 Yazı dili, hafızayı kullanırken girdi sistemine, geribildirim verirken de çıktı sistemine bağlıdır, ama diğerlerinden daha fazla beynin ön kısmı (frontal) ile ilgili

--temel gösterge sıradan insanlar ve iktidar sahibi insanlar arasındaki mücadeledir --çekişmenin nedeni iktidar ve üstünlük için duyulan şehvettir—bazılarının

--bir şey göründüğünden daha fazladır, göründüğünden daha fazla anlamı vardır --kelimeler şeylere eşit değildir; anlamlar kelimelerle eşanlamlı değildir.. --nesneye

Nesneleri, bir nesnenin içinde ve dışında olma durumuna göre ayırt eder.. Nesneleri, bir nesnenin üzerinde ve altında olma durumuna göre

Hastalanma ve hastalık yükü belirteçleriyle ÇİYKÖ puanlarının ilişkisi değerlendirildiğinde hem çocuk, hem de ebeveyn formlarında genel olarak ölçek puanları ile

• Belli türler arasında paylaşılan ve ortak atadan değiştiği için benzer olan homolog özelliklerdir. * Genetik şifre yaşayan tüm türlerde ortak olan homolog