j ijilijjj'jjj
È ï ÿjjj'jf
By ABDULLAH KILIÇ* Photos SADBERK HANIM MÜZESİ ARCHIVE
A life devoted to art
r i
u
Türk sanatı tarihine damgasını vurmuj bir biliminsanı olan Ekrem Hakkı Ayverdi (solda), aynı zamanda geleneksel sanat lara tutkulu bir koleksiyonerdi. Üstte, Ayverdi Koleksiyo- nu’ndan Hafız Mehmed'e ait bir Hac tasviri. / Ekrem Hakkı Ayverdi was a scholar who made major contributions to Turkish art history (left). He was also a collector of tradi tional Turkish works of art. Above is a miniature painting depicting the pilgrimage to Mecca by Hafiz Mehmed from the collection.
Ünlü sanat tarihçisi Profesör Semavi Eyice, Ekrem
Hakkı Ayverdi (1899-1984) için “Osmanlı devri
Türk mimarisini meçhul olmaktan kurtaran adam”
diyor. Eyice’nin bu sözle kastettiği; merhum Ayver-
di’nin başta İstanbul olmak üzere Bursa ve Edir
ne'de restore ettiği onlarca tarihi eser olmasa ge
rek. Asıl kastedilen Ayverdi’nin Türk kültürüne ar
mağan ettiği sekiz ciltlik mimarlık şaheseri olmalı.
Leading
Turkish art historian Professor Semavi Eyice has described Ekrem Hakki Ayverdi (1899-1984) as 'the man who rescued Ottom an period Turkish architecture from oblivion’, in reference to the scores o f historic buildings which Ayverdi restored in Istanbul, Bursa and Edime, and above all to his eight volume masterpiece on the history o f Turkish architecture. The first four vol umes cover early O ttom an architecture from the 12thce n tu ry up to th e end o f M ehm ed ll’s reign (1 4 5 1 -1 4 8 1 ), and th e n e x t fo u r vo lu m e s O tto m a n works o f architecture in the fo rm e r European te rrito rie s o f the empire. This great w o rk has been described as the title deeds to Turkey’s architectural legacy. *
Ekrem Hakki Ayverdi was a scholar w ho shaped Turkish art history, a dedicated restorator, and
1 1 8
. 19. yüzyıla ait Yıldız porselen hokka takımı, kâğıt makası ve kamış kalemler (üstte). 18-19. yüzyıla ait yağlık, sahan ve kaşıklar (altta). / A I9th century Yıldız porcelain inkwell set, paper shears and reed pens (above). A handkerchief, cooking pan and spoons dating from the 18th and 19th centuries (below).
İlk dört cildi Ertuğrul Gazi’den Fatih Sultan Meh-
med döneminin sonuna kadarki eserleri, son dört
cildi ise Avrupa’daki Osmanlı eserlerini anlatan bu
külliyat, Avrupa ve Anadolu’daki Türk mirasının ta
pu senetleri olarak adlandırılıyor.
Türk sanatı tarihine damgasını vurmuş bir bilimin-
sanı olarak öne çıkan Ekrem Hakkı Ayverdi, sade
ce eski eserlere hayat veren bir restoratör değil,
ay-also an impassioned collector o f traditional art works. The collection he built up over many years includes inscriptions by the most celebrated calligraphers, gilded copper metalware, opaque tw ist glass tulip vases and rosewater sprinklers, side tables with the painted deco ration known as Edimekari work, and silverware marked with the tugra o f the O ttom an sultans. The collection, which is normally kept at Ayverdi's house on Fevzipa§a
Caddesi in the district o f Fatih in Istanbul, has recently been e x h ib ite d at Sadberk H am m M useum in Büyükdere on the European side o f the Bosphorus. As well as calligraphic inscriptions, there are bows and arrows used by calligraphers to strengthen their hands, and writing sets consisting o f pen knives, nib sharpeners, pen boxes and ink wells. Ceramics include magnificent 16th century blue and white İznik ware and wall tiles, and fine examples o f 18th century Kütahya ware. In addition there are examples o f 19th century Beykoz glassware, Tophane pipe bowls and cups, beautiful spoons, precious 16th century silk brocades and velvets, and antique embroideries.
It has been said th a t th e Kuran was revealed in the Hejaz, read in Egypt and written in Istanbul, in reference to the fact that the art o f calligraphy in the Arabic script achieved its aesthetic height in the hands o f Turkish cal ligraphers. In Ayverdi’s collection o f calligraphy the truth
m zamanda geleneksel sanat
lara tutkulu bir koleksiyoner-
di de.
Ayverdi’nin uzun bir sürede
oluşturduğu, en ünlü hattatla
rın elinden çıkmış hat levha
ları, usta ressamların tablola
rı, tom baklar, laledanlar,
çeşm-i bülbüller, vazolar, gü
labdanlar, Edirnekâri sehpa
lar, padişah tuğralı gümüş eş
yanın bulunduğu koleksiyon,
Fatih Fevzipaşa Caddesinde
ki evinde muhafaza ediliyor.
Yakın bir zamanda Sadberk
Hanım Miizesi’nde de sergile
nen koleksiyonda, hat levha
larından başka, hattatların
el-Kırmızı atlasa sarı simle dolgu sarma tekniğinde uy gulanan 18. yüzyıl Bursa iyi bohça (üstte). Solda, sa rı ipekliye ipek ip lik ve klaptan ile suzeni tekniğin de işlenmiş kavuk örtüsü (18. yy). Altta, kalemişi tekniğinde yazma bohça (19. yy). / An 18th centu ry Bursa work wrapper in red satin embroidered in gold (above). An 18th cen tu ry yellow silk turban cover em broidered in chainstitcb with silk and metal thread (left). A 19th century hand painted wrapper (below).
lerini güçlendirmek için yap
tıkları ok ve yaylar ile her biri sanat eseri niteliğin
deki kalemtıraş, makta, makas, kalem kutusu ve
hokkadan oluşan yazı takımları; 16. yüzyıl İznik se
ramik sanatının mavi-beyaz dönemine ait eşsiz bir
kaç örnek ve duvar çinileri; 18. yüzyıl Kütahya se
ramiklerinden örnekler de göz kamaştırıyor. Yine
19- yüzyıl Beykoz camları ve Tophane lüleleri ile
fincanları, zarif yemek kaşıkları ile çatma, kemha
gibi 16. yüzyılın değerli ipekli dokumalarından
parçalar ve Türk insanının ince beğenisini yansıtan
işlemeler doyumsuz bir seyir sunuyor.
Bir söz vardır; “Kuranıkerim Hicaz'da indi, Mısır’da
okundu, İstanbul’da yazıldı,” diye. İşte, yüzyıllar
boyunca bütün Osmanlı coğrafyasında dilden dile
dolaşan bu söz, Ayverdi’nin koleksiyonunda somut
bir örneğe dönüşüyor. Bu koleksiyonda kimlerin
eserleri yok ki? Fatih döneminden geçtiğimiz
yılın başına
kadar uzanan
geniş bir dö
nemde hat sa
natına yön ve
ren Şeyh Ham
dullah, Ahmed
K a r a h i s a r i ,
Derviş Ali, Ha
fız
Osman,
Ağakapılı İsma
il, Mustafa Ra
kım, M. Esad Yesari, Kazasker Mustafa İzzet, Ab
dullah Zühdi Efendi, Şevki Efendi, Hacı Arif, Sami
Efendi, Haşan Rıza, Hulusi Efendi, Hamid Aytaç,
Kemal Batanay ve kayınpederi Aziz Efendi’nin çe
şitli yazı üsluplarında yazılmış eserlerini görmek
mümkün.
Nesih ve sülüs .yazı türünde bir çığır açan Şeyh
Hamdullah’a (1429-1519) ait sülüs ve nesih Koltuk
lu Kıt’a, sadece koleksiyonun en eski eserlerinden
biri olarak değil, aynı zamanda tezhip ve lake cil
diyle de öne çıkan altın cetvelli bir
levha. Yine Anadolu’da yetişen ve
kendine has üslubuyla hemen tanı
nan Ahmed Karahisari’nin sülüs ve
nesih Temrin’i de, koleksiyonun en
önemli eserleri arasında. Hat sana
tında yeni arayışlarıyla tanınan Kara
hisari’nin bu eseri hem hattatın üslu
bu, hem de kompozisyon güzelliği
bakımından fikir veriyor.
Hat sanatında en güzel eserlerin
meydana gelmesinde büyük önemi
olan divit ve yazı takımları da Ay-
verdi’nin koleksiyonunu süslüyor.
o f th is a p h o rism can be clearly seen. The collection is the chance to see th e w o r k o f m a jo r calligra
phers from the I 5 th c e n tu ry onwards, such as Şeyh Ham d ullah, A h m e d Karahisari, Derviş Ali, Hafiz Osman, Ağakapılı Ismail, Mustafa Rakım, M. Esad Yesari, Kazasker Mustafa İzzet, Abdullah Zühdi Efendi, Şevki Efendi, Hacı Arif, Sami Efendi, Hasan Rıza, Hulusi Efendi, Hamid Aytaç, Kemal Batanay and Aziz Efendi, in many different script hands. An illuminated calligraphic exercise in th e sülüs and nesih hands by Şeyh Hamdullah (1429-1519) whose cal ligraphy ushered in a new age in this art, is not only one o f the oldest pieces in the collection, but also an out standing example o f illumination and gilding, while the
Atlas astarlı, üzerinde siyah mürekkeple Arapça yazı bulunan, 19. yüzyıla ait yelek (üstte). Kırmı zı canfes üzerine sarı ve gümüş sim ile pesent ve kordon tutturma tekniğinde işlenen, 17. yüzyıla ait bohça (sağda). / A 19th century sleeveless jacket lined with satin and decorated with Arabic inscriptions in black ink (above). A 17th century wrapper in red taffeta worked in couched applique and embroidered in gold and silver counted darning stitch (right).
123
binding is a masterpiece o f laquer decoration. A nother masterpiece is an album o f calligraphic exercises - tem rin - in sülüs and nesih by A h med Karahisari (?-1556). another calligrapher noted fo r his innovations. This w o rk dem on strates the brilliance o f both his style and com position.
Calligraphic tools and equipm ent were often works o f art in their own right, as we see here w ith pens and pen knives made o f ivory, bone, ebony, jade, mother-of-pearl, coral, agate, agal- locum, jujube and rosewood. Some bear the names o f the craftsmen w ho made them, such as Abdüllatif, Rıza Usta and Fikri. Bone o r ivory tablets known as makta used fo r shaping pen nibs are intricately decorated, as are the porce lain ink wells and graceful paper shears.
The embroideries and textiles in the collection reveal not just the skill, but the creative imagina tio n o f the Turkish women w ho made them. The exhibits dating from the 16th to 19th cen turies include fifteen em broidered wrappers, tw o turban covers, fifteen handkerchiefs, tw o handkerchief borders, ten napkins, seven hand kerchiefs o f the type known as çevre, sashes, bands, cloths, Kuran cases, purses, m irror covers, and quilt covers.
One o f the oldest ceramics in the collection is a vase dating from the 14th o r 15th century with
Fildişi, kemik, abanoz, yeşim, sedef, mercan,
akik, ödağacı, hünnap, pelesenkten yapılmış
çeşit çeşit kalem ve kalemtıraşlar... Kiminin
üzerinde “AbdüllatiP damgası, kiminin üze
rinde “Rıza Usta” mührü, kiminde ise “Fikri”
imzası bulunuyor. Üzerinde kalem uçları ke
silen maktalar, içine mürekkep konulan por
selen hokkalar ve zarif makaslar...
Ekrem Flakkı Ayverdi’nin koleksiyonunda
Türk kadınının ustalık, zarafet ve hayal gü
cünü yansıtan işleme ve dokum alar da
önemli bir yer tutuyor. 16. yüzyıldan 19.
yüzyıla uzanan üç yüz yılda işlenmiş on beş
adet bohça, iki adet kavuk örtüsü, on beş
adet yağlık, iki adet yağlık kenarı, on adet
peşkir, yedi adet çevre, kuşaklar, uçkurlar,
örtüler, cüz keseleri, keseler, ayna örtüleri
ve yorgan yüzleri ilmek ilmek işlenen göz
nurlannı bugüne taşıyor.
Ayverdi’nin koleksiyonunda, Türk sanatının
en eski çini örneklerinden biri olan 14. veya
15. yüzyıla ait, Çin porseleni etkisinde yapıl
dığı belirtilen bir vazo dikkat çekiyor. Ko
leksiyonda bulunan diğer bir ilginç eser ise
mavi-beyaz, üzeri ince spiral kıvrımlar ile
S K Y L İF E O C A K J A N U A R Y 2 0 0 1
Hattat Abdülkadir Şükriye (18. yy) ait Hilye-i Şerife. Baş tarafında muhakkak hatla Besmele, göbek kısmında nesih hilye metni ve hilal etrafında sülüs yazı var (en üst te). Şeyh Hamdullah’a ait sülüs ve nesih Koltuklu Kıt’a (üstte). / An 18th century hilye or description of the Prophet Muhammed written by the calligrapher Abdülkadir Şükri (top). Along the top is the besmele - ‘in the name of God, the Compassionate, the Merciful’ - in muhakkak script, in the central medallion is the hilye in nesih script, and around the crescent is a sülüs inscription. Above is an illuminated calli graphic exercise in the sülüs and nesih hands by Şeyh Hamdullah (above).
Kobalt mavisi zeminli, 16. yüzyılın ilk yarısına ait İznik çinisi. Lale motifleri ortadaki rozeti çevreliyor (üstte). Ayverdi’nin Fatih Fevzipaça Caddesinde ki evinden bir köşe (altta). / This İznik tile dating from the first half of the 16th century has a design of tulips around a central rosette on a cobalt blue ground (above). A corner of Ayverdi's house on Fevzipaşa Caddesi in Fatih (below).
bezenmiş büyük kâse. “Ha
liç işi” olduğu belirtilen bu
eser döneminin nadir ör
neklerden biri. İznik çini
atölyelerinde üretilen 16. ve
17. yüzyıllara ait lale, ka
ranfil, gül, sümbül, nar çi
çeği, servi ağacı desenli
klasik Osmanlı çinileri ile
Kütahya’ya ait mavi, beyaz
ve turkuvaz çiniler koleksi
yonun kıymetli eserleri.
Ekrem Hakkı Ayverdi Ko-
leksiyonu’nun ilgi çeken di
ğer eserleri ise; Osmanlı
mühürleri, tombaklar, usta
ağaç işçiliği ile dikkat çe
ken sed ef kakm alar ve
Edirnekâri sehpalar. Os
manlI sedef işçiliğinin en
görkemli örneklerini yansı
tan bu koleksiyonda ağız
lık, kalem kutusu ve mü
cevher kutulan ayrı bir yer
tutuyor.
•
* Abdullah Kılıç, gazeteci.
a design clearly influenced by Chinese porcelain. A large blue and w h ite bo w l o f th e type referred to as ‘Golden H orn w are’ characterised by spiral decoration is a rare piece. O t toman period Iznik tiles dating from the 16th and 17th cen tu rie s w ith classical designs incorporating tulips, carnations, roses, hyacinths, pomegranate flowers and cypress trees, and Kütahya w a re in a c o lo u r scheme o f tu rquoise, co b a lt blue and white are other high lig h ts o f th e c o lle c tio n . Exquisitely decorated m etal ware, wooden objects, m oth er-of-pearl inlaid mouthpieces fo r pipes, pen boxes and jew ellery boxes are also represent ed.
This outstanding private collec tion is a treasure trove o f the decorative arts in many fields. •
* A b d u lla h Kılıç is a journalist.
126
S K V L IF E O C A K — J A N U A R Y 2 0 0 1