• Sonuç bulunamadı

Sebze ve et karışımının en leziz bir biçimde gerçekleştiği yer:Piknik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sebze ve et karışımının en leziz bir biçimde gerçekleştiği yer:Piknik"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Y A Ş A M

Cumhuriyet 5

TT-

*¡02.*;i-,

Sebze ve et karışımının

en leziz bir biçimde

gerçekleştiği yer: Piknik

İ

stanbul’un yokolup gi­ den mutfak kültürü hâzinelerine Hacı Salih lokantası da karıştı. Birkaç yıl önce «Türk Mutfağı Ne­ reye Gidiyor?» dizisinde ko­ nuşmuştum kendisiyle... Ölü münden sonra ise, «Ağız Ta dıyla» sütunu için bir türlü bu lokantaya gitmek kısmet olmadı. Ve koca Hacı’nın ö- lümüııden sonra lokantası da kayıplara karıştı. Yazık..

Ama Beyoğlu’nda mutfak kültürünün anıtları, azalsa da, gözden düşsede, hâlâ var. İşte bunlardan biri, kaç aydır yazmak istediğim bir yer: Piknik.. Lâle sineması­ nın karşısındaki bu lokanta­ da son zamanlarda üstüste gerçekten çok iyi yemekler yedim. Hergün önünden geç sek de pek bilmediğimiz ve değerlendirmediğimiz bu ye­ ri tanımaya çalışın.. O da ’kayıplar’ arasına karışma­ dan...

Piknik’te her türden yeme­ ği içeren zengin bir ltste var. Türk ve yabancı mutfak larm karışımı... Çorbalar, et li ve zeytinyağlı sebzeler, pi­ lav ve börekler, salçalı et­ ler, ızgara ve tavalar, tavuk, piliç ve av ürünleri, balık­ lar, salatalar, tatlılar, vs. İş kembe çorbası herzaman çok iyi oluyor Pikniğin... Sal- çalı yemeklerde bir özelliği, değişik (en azından benim için değişik) sebze . et kom­ binezonlarını gerçekleştirme si... Sözgelimi geçenlerde bir gelişimde, «barbunya!! kuzu» yemiştim. Sıcak, salçalı bir yemekti bu ve pek akla gelmez bu 2 nesne çok iyi anlaşmışlardı. Bu kez, aynı türde bir «piliçli ıspa­ nak» yiyorum. leziz bir ıs­ panak pürenin üstüne otur­ muş, tam kıvamında bir pi­ liç butu.. Bu sütunda kuzu tandır ve kapamadan İzmir köfteye, dana kebap, rosto

ağız

tadıyla

. afüla

dorsay

ve buğulamasından döner ke baba, çok çeşitli yemekler var..

Izgaralar da çok zengin.. Fileminyon, Böf - strogonof, kievski tavuk, eskalop, şiş veya karışık ızgara, bonfile, biberli steak, piliç ızgara, da ha neler neler.. Ben, «şefin tavsiyesi» üzerine bir, «Pik­ nik usulü turnedo» yiyo­ rum. Mantar, ciğer ve koç yumurtasını kıymış­

lar, etin sosuna katmış­ lar. «Şefin tavsiyesi», iyi tavsiyeymiş gerçekten.. Ama av ürünleri sütunundaki bıl­ dırcın da ve tatlı sütununda yoğurt tatlısından ekmek ka dayıfma, badem tatlısından kompostolara uzanan isim­ lerde de gözüm kalmıyor de ğil. Sebzelerin 250, salçalı etlerin 350, ızgaraların ise, 500 lira civarında olduğu Pik nik’te tatlılar ortalama 70 li­ ra.. Adam başı 1CO0 lira ci­

varında burada çok iyi bir yemek yemek kabil. Ya içki diye sorarsanız, Piknifk içki vermiyor. Bira bile yok. Ama çok iyi bir ayram var.

Lokantanın niye içki ver­ mediğini, müdürüyle konu­ şurken, öğreniyorum. Müdür bey (müessesenin sahibi ay­ nı zamanda) nedense ismi­ nin yazılmasını istemiyor. Ben de bu isteğine saygı du­ yarak, ondan müdür bey di

ye sözediyorum. Evet, mü­ dür bey, müessesenin «din­ sel inançları» dolayısıyla iç­ ki vermediğini, aynı inançlar nedeniyle, «acentelere ko­ misyon vermek istemedikle­ ri için» yabancı turist grup­ larını kabul edemediklerini söylüyor. Müşteri azalması? Elbette yakmıyor bundan: «Beyoğlu eski Beyoğlu değil. Ama 12 Eylül öncesi daha kötüydü, şimdi biraz düzel­ me var.»

Piknik, 1957’den beri açık­ mış. Tam çeyrek yüzyü. 1962’de kısa bir sahip (ve isim) değiştirmenin dışında hep aynı ismi taşıyor. Amaç larınm, kazanem yanısıra «Türk mutfağına hizmet» ol­ duğunu, eski bazı yemekleri canlı tutmaya gayret göster­ diklerini söylüyor: «Bizdeki yemekleri, Konyalı, Borsa, Liman gibi birkaç lokanta dı şmda pek bulamazsınız». Yıl lar önce devletten büyük ilgi ve yardım gördüklerini, sa­ londaki dev havalandırma aygıtının bir zamanların ilgi­ li makamlarının yardımıyla Amerika’dan getirtildiğini söylüyor: «Bugün Türk mut­ fağına devlet İlgisi ve yardı­ mı şarttır» diyor. Fiyatları­ nı belediyenin saptadığı sa­ yıların bile altında tuttukla­ rını, hergün açık olan mües­ sesenin değişmez müdavim­ leri olduğunu söylüyor. Son­ ra beni ısrarla mutfaklarım gezmeye çağırıyor. Bodrum katta gerçekten de geniş, te miz, pırıl pırıl bir mutfak geziyorum.. Bir «yemek yaza rı»nı göğsünü gere gere mut fağma çağıracak kaç lokan­ ta var bugün, İstanbul’da ve de Türkiye’de?

Adres: Piknik Restaurant. İstiklâl Caddesi, Lâle Sineması karşısı... Tel: 49 38 28, 49 18 43.

İstanbul’un yok olup giden mutfak kül­

türü hâzinelerine «Hacı Salih» de ka­

rıştı. Ama Beyoğîu’nda mutfak kültü­

rünün anıtları azalsa da, hâlâ var. İşte

«Piknik» bunlardan biri, kaç aydır yaz­

mak istediğim bir yer.

%

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırmada, medya okuryazarlığı konusunda daha duyarlı olması beklenen -ileride med- yanın içinde ya da yanında olacak bir meslek ile hayata atılacak olan- ve

Akdeniz ülkelerini kültürel planda birbirleri­ ne yaklaştırmak, ortak sorunlar) ve temaları tar tışmaya açmak için yapı­ lan 1. Akdeniz Kültürleri Sinema

E¤er bir eflitlik SG özelli¤ini sa¤l›- yorsa, eflitli¤in ifllem taraf› ters çevrildi¤in- de eflitlik yine ayn› sonucu verecektir.. ‹flte size bir

Benzer şekilde Almanya’da 2002 yılında, spor yapan ve yapmayan 14-18 yaş aralığındaki 1000 lise öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirilen bir çalışmada, spor

Yağ doku artınca leptin artar ve besin alımı enerji sarfının altına düşer (negatif enerji dengesi). Şişmanlarda leptin düzeyi yüksek - tir; fakat leptine direnç

Boğaz halkı, kendi iskelelerine çalışan Şirket-i Hayriye’nin vapurlarını ötekilerden daha gü­ zel ve hızlı, kaptanlarını ötekilerden daha usta ve marifetli

Arın’ın filmografisinde gözlemci belgesel olarak tanımlaya- bileceğimiz Tahtacı Fatma (1979) belgeseli ise analog ses kayıt cihazı (Nagra) kullanılarak kaydedilmiş