Tiyatrocuların gözü ile
;
M . 1 '■
İTURK TİYATROSU r
Tunç
Yalman
Çetin
KöroOlu
Haldun
Dormen
Ergun
Köknar
ııılılıııiH in i n ıı ıı ıı ı ıııı iiiiiiiiiii ı m ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı m ı ı ı u ı ı ı ı ı n ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı t ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı i f i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı (Ankara Tiyatrosu yöneticini)
So/ı on yit içinde yurdumuz daki tiyatro gelişm esi hiç bir ülkeye nasip oim ıyacak dere cede önemlidir. Bu yıllar süre since büyük kentlerimizin
gün-(Durman Tiyatrosu yöneticisi) Son on yılda Türk tiyatrosu nun dev adımlarla ilerlediği münakaşa edilem iyecek bir geı çektir. M emlekette bir tiyatro hayatı başlamıştır, eskiden sa dece _ytiyatro* vardı. Tiyatro sayısının «ri),.i», tem jyy^ hem de kötü olm uştur. Bir tara tan halkta tiyatroya karşı merak u yanmışsa da, diğer taraftan ti yatro kalitesi düşmüş ve her ö- nüne gelen sahneye çıkmaya başlam ıştır.
(Seitir T ıyatrart rejisörlerinden) Genç kuş k laı.n oyun—’ "e yazar o lir a s ' a i a t ’lm .. sı, batı liyatrus'.-.ıup ■?*>■ d»'- ıkîc..me*>. iye; onan h- r n meye baş :«-naşı, -/Hu', a
çelişm esi en briTibariı melerdir. Tiyatro -..yi ması, kaliteyi düşürmüş gundan ilerlem e sayılamaz Türk tiyatrosunun çeşitli
m eseleleri üzerinde belli başlı tiyatro rejisör ve vo ncticilerim ize m uhtelif so rular sorduk. Bu soruları mıza verilen cevapları bu günden itibaren neşretme ye
başlıyoruz-(D evlet Tiyatrosu rejisörlerinden)
Derecesini bilmem ama çok ilerlem iştir. Tiyatroların adet leri artmıştır, yazar fazlalaşm ış tır. Bunu tiyatronun etkisine ve toplumdaki hizmetine bağ lıyorum . Çünkü tiyatro olm a saydı, bu kadar büyük bir ge lişme de olmazdı.
(K ent Oyuncuları yöneticisi) Seyircinin çoğalması bakımın dan ilerlem e var, ama çıkıp çıkıp sönen tiyatrolar ölçüyü bozuyor, seyirciyi aflak bullak ediyor. Zaman zaman yabancı m em leketler ayarında oyunlar çıkıyor, ama bunlar şuursuz ol duğu için sonu gelmiyor. 1yı eleman yok, iyi eleman yetişti recek okullar yok, her şev te melsiz. Ucu2dnn “caçmak oyun cu ve seyirci kalitesini yük seltmek gerek. Bunun için de e- saslı hocaları olan ciddî dram okulları kurmak şart.
; ... SORU : 1 ...
• •
| Son 10 yı! içinde
{
• •
j Türk Tiyatrosu ne
:
s
derece ilerlemiş -
•
9 * m
9 •
: tir? Tiyatro sayısı-
j
| mn artması sizce
:
■ ”
i
bir ilerleme midir? :
H azırlıyan:
H. Pınar KÜR
delik yaşantısı içinde tiyatro kendine sağlam bir yer edin miştir. Haik kitleleri artık ti yatrodan bir eğitim aracı ola rak yararlanmayı arzulam akta dır. Eskinin vodvil adaptasyon larına gösterilen ilgi gün geç tikçe gerilem ektedir. Bulvar sınıfı tiyatrolar Avrupada oldu ğu gibi seyirci sıkıntısı çek meye başlamışlardır. Tiyatro sayısının artması hem bir iler leme, hem de gerilem e olarak kabul edilebilir. Çok sayıda ti yatro, çok sayıda seyirci demek tir. Fakat ülkem izde bu kadar tiyatroyu yürütebilecek yete nekte sanatçı olmadığı için mes lek. eski deyim le ayağa düş müştür.
(Oraloğlu Tiyatrosu yöneticisi) Bu yıllarda sanat kolları için de en çok ilerleyeni tiyatrodur Tiyatro sayısının artması iler lem edir, çünkü tiyatronun ^ıalk tarafından arandığını gösterir, aranan tiyatro da iyi demektir. Vüksek tahsil gençlerinin ti yatroyla alâkalanmaları da t- lerlemedir.
(D evlet Tiyatrosu Genel Müdürü)
Bu sualim ize cevabını henüz hazırlıyamamıştır.
(Şehir Tiyatrosu rejisörlerinden)
Son on yıl içinde Türkiyede diğer çalışma alanları tiyatro nun yarısı kadar ilerlem iş ol salardı, bugün geri kalmış ül ke damgasından kurtulmuş o- lurduk Tiyatro sayısının art ması elbette ilerlem edir, çünkü: a) Seyirci sayısı artmış demek tir; b) Çok sayıda tiyatro reka bete ve dolayısiyle gene! orta mın yükselm esine yol açar.
(Küçük Sahne yöneticisi) Seyirci kalitesi ve sayısı ba kımından çok ilerlem e var. Es- kidenberi iyi olan oyuncular normal gelişm e için d eler, ama yeni oyuncu yetişm iyor. Çünkü tiyatro «tahsil» edebilecekleri bir yer yok. Tiyatro sayısının artması ilerlem e olarak kabul edilem ez. Tersine, bu durum bir «enflâsyon» yaratm ıştır ve böyle devam ederse Türk ti yatrosu batar.
(M eydan Sahnesi yöneticisi) Son zamanlarda aktör ve re jisör bakımından ilerlem e var dır. Tiyatro sayısının aı iması, ilerlem e sayılamaz. Açılan ti yatrolar gişe endişesi içinde olduklarından çağdaş tiyatro ataklarını izliyem em ektedirler.
K i II II II I II il ll ll ll it ll ll ll ll ll ii ll ll ll ll ll ll ll ll ll lt ll ll ll ll li ll ll j il ll ll ll ll ll ll ll ll ll ll ıl ll ll ll ll t lf ll ıl ll ll ıl ll ll ll ll ın ıı lı ıı ıı ıı if iı ıı ıı ıı ıı ıı ıı ıı ıı ıt ıı ıı ıı ıı ıı ıı ıı t ıl ıı lı ıi ıl ll ıı ıı ıı ıl ıı ıı ıı ıl ıı ıı ıı ıı ıı ıt ll ll ll ll ll ll lt ll lt f lı ll ll ll ll f ll ll ll l
S uçak IİM
îİ
Tiyatrocuların gözü ile
• • 3 f ,■ t ju ıııiııııTURK TİYATROSU
ı i ı m m ı pEleştirmeci yok
Yıldız
Kenter
(D evlet Tiyatrosu rejisörlerin den).
Tiyatro eleştirm ecilerinin gö revleri. sanatçılarla seyirci ara sında yol göstericilik ve ışık tu tuculuk olm alıdır. Bizdekiler daha ziyade kusur buluculuk ya pıyorlar. Zannediliyor ki kusur bulmakla hizmet ediliyor. Fakat bize boncuktan anlıyan değil, mücevherden anlıyan gerek. Bi raz daha kuyumcu hassasiyetiy le yetişm iş olm aları, tiyatronun bir ilm i olduğunu bilm eleri ge rek. Tecrübe, bilgi, teknik ve bununla birlikte bir de sanat değeri bulunması elzemdir.
SORU: 2
Sizce eleştirmecilerin
görevleri nelerdir?
Türkiyede eleştirme
ci var mı? Görevleri-
yapıyorlar
Neden?
mmı
Tunç
Yalman
(K ent Oyuncuları yöneticisi). Bizdeki eleştirm ecilerin ölçü sü yok. Herhangi bir şeyin iyi ya da kötü olduğuna karar ver mek için bir ölçüye dayanmak gerekmez mi? Sonra, eleştirm eci sayılan kim selerin tiyatro bilgi si de yok. Bizdeki eleştirm ecili ğin en sakat tarafı, bunun mes lek haline gelm em iş olm ası. Hiç bir eleştirm ecim iz hayatını sa dece bu işle kazanmıyor ve ta biî ki tam bir eleştirm eci olam ı yor.
(Ankara Tiyatrosu yöneticisi). Tiyatro eleştirm ecisi, tiyatro, ile okur arasında bir kılavuz dur. Bizim eleştirm eciler bu gö revlerini unuturlar ve burunla rını kulise uzatırlar, örneğin, e- ser yazarlar, sanat kurulu üye si olurlar. Bir eleştirm eci özgür lüğünü böyle kendi kendine ze delerse, ona eleştirm eci dene mez. Yurdumuzda özel çıkarları bakımından tiyatroyla ilg ili ol- mıyan bir eleştirm eci bulmak güçtür.
( Şehir Tiyatrosu rejisö-lerin- den).
Tiyatro eleştirm ecilerinin gö revi bir yandan seyrettikleri o- yunun, tiyatro sanatının 2500 y ıl lık geleneği içinde medenî dün yaca kabul edilen yerini bilmek ve okuyucularına bildirm ek, öte yandan da tem silin çeşitli yön leri (reji, oyun, dekor, kostüm, ışık, v.s.) hakkında esaslı bir ti yatro bilgisine dayanan, taraf sız yargılarda bulunm aktır. Tür kiye’de günlük basın tiyatroya karşı ciddî bir ilgi duymağa başladığı gün, bütün medenî ül kelerde yapıldığı gibi, bizde de, her yeni tem silin tenkidinin bü yüklü küçüklü bütün gazeteler de günü gününe çıkm ası âdet haline gelecek ve m em lekette Batı anlamında tiyatro eleştir mesi geleneği kurulm uş olacak tır. Bir futbol maçının ya da M eclisteki bir tartışmanın bası na günü gününe aksetmemesi akla geliyor mu? Oysa tiyatro alanında bu ne yazık ki oluyor. Bir eserin eleştirm esini tem sil ler başladıktan bir ay sonra ya- ym lıyan, ya da hiç yayınlamı- yan gazetelerim iz Türkiye’de e- leştirme geleneğinin yerleşm esi ni baltalam akla kalm ıyor, diğer ülkelerdekine benziyen bir «ti yatro umumi efkârının» bizde gelişm esine imkân verm em iş o- luyorlar.
(O raloğlu Tiyatrosu yöneticisi). Eleştirm ecinin ilk işi oynanan oyun hakkmdaki fikrini, bita raf olarak ve çabuk duyurmak. Bir oyunun tutup tutmaması e- leştirm ecilere bağlıdır. Ama biz de kritikler çok geç yazılıyor ve mânası kalm ıyor. Sonra, eleştir- ; meçinin halkın seviyesine inme si gerek. Yoksa seyircinin ve okuyucunun kendisine itimadı kaimaz. Eleştirm ecinin batırdı ğı bir oyunun uzun zaman afiş- : te kalması, onu utandırmalıdır. ;
Çetin
Körofilu
(Meydan Sahnesi yöneticisi). Tiyatronun ilerlem esine yar dım edeceklerin başında eleştir m eciler gelir. İyi bir eleştirici objektif olarak önce metni, son ra, sahneye koyucuyu, dekora tör ve oyuncuyu doğru yorumlı- yabilen ve sebepler göstererek eleştiren kimsedir. Eleştirm eci ne kadar zorlu bir iş yüklendi ğini bilm elidir ve özel kamla rından sıyrılm ası gereklidir. Biz - deki eleştiriciler dünya tiyatro sundaki ilerlem eyi izlem em ekte, çağdaş Batı tiyatrosuna yabancı kalm akta ve dolayısiylfe çağdaş tiyatronun özelliklerini bilme mekte, anlıyamamaktadırlar. Ti yatromuza faydadan ziyade za rarları dokunmakta.
Ergıın
Köknar
Engin
\
Gezzar
*
(Şehir Tiyatrosu rejisörlerin den).
G örevleri sanatçı ve halkı iyi ye doğru yöneltm ektir. Biade b u r ’ yapan eleştirm eci yok. Ül kem izdeki eleştiriciler birer ha berci olm aktan ileri gidem iyor lar.
(D evlet Tiyatrosu Umum Mü dürü). Bu sorumuza cevap ver- n'emiştir.
ı m im ııııı m m ııı ı ı ı m m ... ıı ıı ıı
(Küçük Sahne yöneticisi). Eleştirm ecinin görevi aslında çok basit. İyiyi, güzeli, doğruyu belirtmek. Kötüyü ve yanlışı o- lum lu bir şekilde ikaz etmek, düzelm esine yardım cı olmak, normal bir seyircinin gözüne çarpmıyacak iy i veya kötü nok talan ortaya çıkarmak. Bunun için geniş bir tiyatro kültürüne ve anlayışına sahip olma ge rek tabiî. Bizde eleştirm eci yok gibi bir şey.
ıım ııııııım ıııııııııı .,ç\ T:»«nmınıı*1,,fll,ll,l>, «,llll,ll,l*, , *l , l |i |lllll|ı>l"
(Dorroeıı Tiyatrosu yöneticisi). Eleştirm ecinin görevi tiyatro- uiarın yam sıra halkı eğitm ek tir. Bizdekiler tiyatrocuları eğit meğe kalkıyorlar. im il ll ll ll ll il ll ll ll ll ll ll ll ll lt
Tiyatrocuların güzü ile
TÜRK TİYATROSU
X ö İ ü eser
o y n a n a m a z
SORU: i — (A ) Kötü oldu ğunu bildiğiniz bir yerli oyuna teşvik m aksadiyle oynadı nız mı, yahut oynar mısınız? (B ) Politik sebeplerle repertua rınıza alam adığınız eserler var nu?
Röportaj: H. Pınar KÜR
D ev let Tiyatrosu Başrejisörü: Çok kötü olduğunu bilsem ve buna kanaat getirsem ben, şahsen, teşvik m aksadiyle bunun ele a- lınm asına taraftar değilim . Seyir ci deneme m ahiyetindeki şeylere mâna verm em ektedir. Seyirci al datılm am alıdır. B) Benim bunda yetkim yok.
Kerıt oyuncuları yöneticisi: Oynadığım oyunların hepsi dört başı mamur olm ıyabilir, ama ger çekten kötü bir e-seri oynamam. B ) Politik sebeplerle repertuara alm adığım ız eser yok.
Ankara Tiyatrosu yöneticisi: Hayır, hayır.. Yararlı yabancı o- yt^nlar, kötü yerli oyunlardan da-! ha önem lidir. B ) Bir eserin reper tuarımıza girm eyiş seb ep lerin in 1 başında o eserin toplum um uza ya rarlı olm ayışı gelir. Bizce önem li j olan sorum luluktur.
Oraloğlu Tiyatrosu yöneticisi: Şim diye kadar böyle bir şey yap madım ve bundan sonra da yap mam . B) Şu son oyuna kadar ol-!
m adı. Ama Hint D om uzlan k o-. m edisinı oynamaya karar verme-! den önce hayli düşündüm. Aelında oyunu T ürkiyeye adapte ederek oy namak istiyordum , ancak mahzur lu gördüğümden adapte etmeden oynamak zorunda kaldım.
Dorraan Tiyatrosu yöneticisi: Bir oyunu, kötü olduğunu b i l e ! b ile oynamam. Ama iy i zan n ed ip ! de sonradan kötü olduğunu anla- i dığım oyunlar olm uştur. B) Pek! yok. Daha ziyade halkın tutup tut m ıyacağını düşünürüm
Tunç
Yalman
Şehir Tiyatrosu rejisörlerinden: İnsan kötü olduğunu bildiği bir şeyi nasıl teşvik eder? B ) Türk tiyatrosu hiç bir sansüre bağlı değildir, ama devletin genel poli tikası bazı ederlerin, özellik le res- ]
mi tiyatrolarda oynanmasına en gel teşkil edebilir.
Küçük Sahne yöneticisi;
Şim diye kadar kötü olduğunu i bildiğim bir eser oynamadım, oy namam da. B) Yok.
Meydan Sahnesi yöneticisi: Kötü oyunu teşvik etm ek ka nımca faydasızdır. Kötüyü teşvik ikinci bir kötünün ortaya çıkmasın dan başka bir işe yaramıyor. Üs telik, oyun sahibini şımartıp «Ben yazar oldum» dem esine sebep olu yor. Onun için teşvik m aksadiyle kötü oyunların oynanmaması ta raftarıyım. B) Tiyatro bir siyasi fikrin propaganda vasıtası olm a dığı için şim diye kadar böyle bir sıkıntı çekmedim.
Şehir Tiyatrosu rejisörlerinden:! Kötü olduğunu bildiğim bir o- j yun oynamadım, oynamam. B ) Re-! pertuarı ben yapsam, politik se beplerden dolayı oynanmıyan eseri
Tiyatrocuların gözü ile
• •
1TÜRK TİYATROSU Í
Ş ik â y et p«k çok!
(K ent Oyuncuları yöneticisi): En büyük derdimiz ölçüsüzlük. Çok kolay ve çok amatörce zih niyetle tiyatro yapılma yönüne gidiliyor. Bunun bir çok neden leri var tabiî, en mühimmi de tem elsizlik.
(Ankara Tiyatrosu yöneticisi): D evlet Tiyatrosu ile ilgili çev relerin başka tiyatroların varlı ğını kabul etmez tavır takınma ları ve bölge tiyatroları konu sunu kendi çıkarlarına istismar etmelerinden şikâyetçi olmamak mümkün değil.
(Oormen Tiyatrosu yöneticisi): Her önüne gelenin tiyatro aç masından, sahneye çıkmasından, tiyatro hakkında konuşmaya kalkmasından (eleştirm eciler da hil) şikâyetçiyim .
(Şehir Tiyatrou rejisörlerin den):
(D evlet Tiyatrosu Kaşrejisörü): Y elkensizliğinden. Rasyonel çalışm a sistem inin eksikliğin den. Daha düzenli ve daha şu urlu bir ekol takip etm eyişim iz den.
SORÜ : 6
Türk tiyatrosunun
bugünkü durumun
da en çok neden
şikâyetçisiniz?
ha iazla hakkı var. Tiyatromuz m illetlerarası seviyeye yakın dır, ihele oyuncular m illetler arası seviyededirler.
R öportaj:
H. Pınar KÜR
Tiyatro sanatını Batı medeni yetinden almışız. Tiyatro sana tının çalışma, disiplin ve idari düzen yönlerinden, yüzyıllar boyunca gelişm iş bazı sağlam ilk eleri, gelenekleri vardır. Türk tiyatrosu dünya tiyatrosu nun geçmiş tecrübelerinden ör nek almak zorundadır. Bunu bilen bir azınlığın parçası ola rak, tiyatronun içinde olsun, dı şmda olsun, tiyatro sanatını ken di istedikleri yöne çekmek, dün yaca kabul edilm iş ilk elere, ge leneklere aldırmamak m eylin de olan bir çoğunluktan şikâ yetçiyim . Ama şunu da biliyo rum ki benim kuşağım kendini bu yönden gene de mutlu say malı. Bizler de durumdan şikâ yetçi olureak, uzun yıllar Tür- kiyede Avrupai tiyatro anlayı şının tek başına tek önderi, tek bayraktarı olmanın çilesini ve yalnızlığını çeken Muhsin Er- tuğrul hocamız ne desin?
Çetin
Köroğlu
(Meydan Sahnesi yöneticisi): Türk tiyatrosuna devletin at tığı çelm e her tiyatronun birin ci şikâyetidir. D evletin malî yardımı sağlandıktan sonra Türk tiyatrosunu ciddi bir buh
rana götüren gişe endişesi ile seçilen oyunlara rağbet edilmi- yeceğini sanırım . Ayrıca çok tiyatro sayısının bir oyuncu en flâsyonuna yol açması da bir rahatsızlıktır.
* Engin
Cezzar
(Küçük Sahne yöneticisi); Tiyatroların sayılarının çoklu ğu. ekiplerin zayıflığı, genç ti yatrocuların m üsait şartlar al tında gelişm e imkânı bulama maları en çok şikâyet edilecek
noktalar.
Oraloğlu Tiyatrosu yöneticisi): En çok gazetecilerin İlgisizli ğinden şikâyetçiyim , Türk sine masına çok yardım ediyorlar ve m üsamahakâr davranıyorlar a- ma, tiyatroya öyle değil. Oysa tiyatronun bu vardıma çok da
(Şehir Tiyatrosu rejisörlerin den):
Nesinden şikâyetçi değiliz ki? İstenilen oyunlar oynanamıyor. D evlet tiyatrolarına kadar bile giren «tüccar zihniyeti», öğreti ci olm ıyan, belli bir politikası olm iyan tiyatrodan şikâyetçi yim. Tiyatro bir âlettir, belli zamanlarda belli görevleri var dır. Bu görevi anlamak, âleti gerektiği gibi kullanm ayı bil mek gerek. Tiyatroyla beraber halk da forme olm alı.
Ö Z Ü R
Geçen haftaki cevaplarda yan lışlık eseri bir atlama ve karış ma olm uştur. Çiğiltepe ile O- raloğlunun cevaplarını doğrulı- yarak yayınlıyoruz:
Asaf Çiğiltepe: D evlet tiyatro ya yardım yapm ıyor ki... Yalnız işlettiği bir tiyatro grupu var onun. Oraya yatırılan para da bence çarçur edilm ekte. A ynı para ile yurdumuzun bütün ti yatro sorunlarına çare bulunur. Lâle Oraloğlu: D evlet kendi tiyatrolarına fazlasiyle yardım yapıyor, ama özel tiyatrolara hiç. Vergilerin daha da inmesi gerek. Salonlar inşa ettirip u- zun vâdeyle kiraya verebilir, gene uzun vâdeyle krediler aça bilir.
ı i ı ı ı r ı ı ıı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı u m ı ı m i i i ı ı n ı u u s ı ı ı ı n i i U i ı ı ı i i H i ı ı ı ı i i i ı ı ı ı U H i ı ı ı u m ıM t y m u n ı ı j i j i l u ı ı t ı u ı u uı ı j u i i f i i v i f f m m m i m u m
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi