• Sonuç bulunamadı

Türk tarihinde kadın kahramanlar:Bizim jandark'larımız:Şehid nişanlısının yerine geçen kahraman kız

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk tarihinde kadın kahramanlar:Bizim jandark'larımız:Şehid nişanlısının yerine geçen kahraman kız"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

■ ■ M İ L L İ Y E T ' İS MART 1057

Yıl: 1920. Eski milletvekillerinden sayın Orhan Fikri Mutlu Bey, Milli Mücadele sırasında Mersin Müdafaal Millîye Grupunun Harb Müşaviri bulunduğu sıralarda diğer Emine ad­ lı bir kahraman kızın menkıbesini hikâye etmiştir.

Harbin devamı sırasında evlenmek üzere köyüne izinli gitmiş olan Mus­ tafa isminde bir erin kahramanlığı nisbetinde kahramanlık gösteren ni­ şanlısından sitayişle bahsedilmekte­ dir. Nişanlı kız Tarsus’un Sarıkavak köyünden Deli Hacı'nın oğlu Musta­ fa ile evlenmek üzeredir. Mustafa, köye gelmiş ve düğün hazırlığına başlanmıştır. Düğün günü köye ge­ len haberlere göre, düşman kıt’ala- riyle millî müfrezelerin harbe tutuş­ tukları ve şiddetli bir muharebenin başladığı anlaşılmıştı. Mustafa, bu haber karşısında bir lâhza düşündük­ ten sonra heyecanını gizleyerek, ai­ lesinin yanma geliyor ve anasına:

*— Ana! Diyor, muharebe başla­ mış. Ben buralarda kalamam, vazi­ fem başına gitmeğe mecburum. Emi- negiller« haber ulaştır, düğünü bir hafta sonra yaparız...»

Mustafa’nm anası, bu kahraman oğlunun vatanperverliğini bildiği için talebi kabul ederek gelinin evine gi­

TÜRK

TARİHİNDE

KADIN

KAHRAMANLAR

BİZİM İANDARK LARIMIZ

D e r l e y e n ;

L U T F 1

A K İ F

K O B E K

— X X —

Şehid nişanlısının yerine

geçen kahraman kız

dip vaziyeti anlatıyor. Mustafa da

cepheye koşarak kıt’asına iltihak ediyor. Harbin gittikçe şiddet kesbet- mesi ve Fransızlarla Ermenilere kar­ şı beslenilen kin ve intikam hisleri­ nin hakkiyle kabarmış olması, kah­ raman Çukurovalılarm sık sık taar­ ruzla düşmanı yıpratmak için fazla gayret sarfedilmesine ihtiyaç hâsıl olmuştu. Mustafa, arkadaşlariyle bir­ likte harb sahnesinde kahramanca döğüşmektedir. Fransızların silâh adedi, makineli tüfekleri bizimkile­ rin 7 - 8 misli fazla ve cephâneleri de bol... Hiç durmadan, dinlenmeden millî cepheyi ateş altında tarayıp duruyorlar, yağmur gibi mermi yağ­ maktadır. İşte bu muharebede bir çok kahramanlıkları görülen Musta- facık ağırca bir yara ile cephe geri­ sine nakledilerek bir ağacın altın­ da tedavi ediliyor. Mustafa’nm dü­ ğün için izin aldığını hatırlayan, fe­ dakârlığı ve kahramanlığı ile mâruf Tozkoporan Bölük Kumandanı ihti­

yat zabiti Veli Hâşim Bey, derhal iki atlıyı Mustafa’nın köyüne gön­ dererek nişanlısını cepheye getirti­ yor... Genç kız yolda gelirken Musta­ fa’nm yaralandığını haber almjş ve sevgilisinin son defa yüzünü gör­ mek ve ona yardım etmek için koş­ mağa başlamış ve atlılardan önce cephe karargâhına gelmişti. Emine’- nin geldiğini haber alan Veli Hâşim Bey, onu yanma çağırtarak:

«— Kızım, Mustafa’nın nişanlısı sen misin?»

«— Evet beyim, Mustafa benim ni­ şanlımdir. Nerede Mustafa, yoksa şehit mi oldu?»

«— Hayır kızım, şimdi seni onun yanına götüreceğim. Yalnız fazla üzülme ve ona da üzüntü verme ol­ maz mı?»

Genç kız, kendini güçlükle zapte- divor, gözlerini siliyor ve için , için ağlıyordu. Biraz ileride büyük ’ bir ağaç altında yatmakta olan Mustafa- cık ise, ıstıraplar içindedir.

Tedâvi-nin devamına rağmen yaranın ağır­ lığı bu kahraman vücudu kemirmek­ tedir. Fazla kan zâyi etmesinden de bu kahraman delikanlı kudret ve benliğini kaybetmiş bir halde der­ mansız kalmıştı.

Genç kız, Mustafa’yı görür görmez bir ok gibi fırlayarak sevgilisinin üzerine atılmıştı.

«— Mustafam, Mustafam! Bak. ben geldim. Seni yalnız bırakmayacağını, gözlerini aç, hele aç gözlerini...» Di­ yerek yalvarmağa başlamıştı.

Gelinlik Emine’nin gözlerinden dö­ külen damlalar Mustafa’nın yanakları üzerinde çiy taneleri gibi sıra sııa yayılıyordu. Mustafa, bir aralık ya­ vuklusundan af diler gibi ona göz­ lerini dikmişti. Bu istirlıamkâr ba­ kıştan miisbet cevap almış gibi du­ daklarında beliren bir tebessümden sonra kahraman Mustafa son nefesini verdi.

Bu matem saçan havanın içinde daha fazla durmak istemeyen Voli Hâşim Bey, mâtemzede kızın kolun­ dan tutarak onu teselli etmeğe gay­ ret ederken, kahraman Emineciğin sert bir bakışı ile karşılaşmıştı. Emi­ ne kükremiş bir aı-slan gibi bağır­

mıştı: •

«— Kumandan Bey... Mustafam şe­ hittir. Ben artık onunla mahşerde buluşacağım. Bir kahraman müfre­ zenizden eksilmiştir. Beni Mustafa’­ nm yerine almazsanız ve Mustafa’­ nın intikamını almama müsaade et­ mezseniz onun yanında kahrım, hiç bir yere beni götüremezsiniz...»

Veli Hâşim Bey, bu kahraman kı­ za teminat maksadiyle Mustafa’­ nın silâhını getirterek cephanesiyle

birlikte Emine’ye teslim etmiş ve sırtını okşayarak genç kıza Mus­ tafa’nın vazifesini gördürmüştü. Kah­ raman Emine, hakikaten defalarca kahramanlık göstermiş ve nişanlısı­ nın intikamını da almıştı.

İ

Devamı var

lllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllliHlllllllllllllllllllllllllllllllllllllinilllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll ll"lllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllilllllllllllllllllll!llll|||l|||||||||||||||||||||||||||i||||¡|||||||||||j|||||||||||||||||||

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

• Öğrenim hayatını 1905 yılında kurmay yüzbaşı rütbesiyle tamamlayan Mustafa Kemal, stajını merkezi Şam’da bulunan 5.. Ordu Kurmay Heyetine

Yanaque hiçbir şekilde haraç vermeye yanaşmadığı gibi olayın düğümleri çözüldüğünde haraç isteyen kişilerin, Yanaque’nin sevgilisi Mabel ve kendisinden

Abdülhak Şinasi Hisar’ın, roman dünyamıza kazandırdığı “Fahim Bey ve Biz” ile “Çamlıcadaki Eniştemiz” eserleri, Türk romanında farkedilmeyen bir

Armatör Kahraman Sadıkoğlu, ‘yüzerevi’ ‘My Fantasy’nin ‘Sergi-Gösteri Gemisi’ statüsü alması için gereken Denize Elveri şlilik Belgesi’ni aldı.. My Fantasy bu

Ama bu bile mektup yazışmalarmda geçerli olan yakın dostluğun, özel hayatın etik sınırlarını zorlamak anlamına gelir benim için.. Sonuç olarak, bana bu kitabı

Ali Rıza Paşa Kabine* si’nde yapılan son deği­ şikliklerle ilgilj olarak, İngiliz Karadeniz ordu­ sunun gazetesi olan (Ori ent News) da tehditler, le dolu

Mezun olduktan sonra Fransa’ya gitmiş, önce iiç ay Academie Julian’da Marcel Bachet ve Royer'in hocalık ettiği atölyeye devam etmiştir.. Daha sonra

S izler süper kahraman olarak ün kazanmadığınıza göre, daha kolay sorular sorayım bu ay:.. Bir delikanlı, Beykoz’daki kız arkadaşına gitmek için Kadıköy’den yo-