Ölüm ve Pogum Yıldönümü Dolayısiyle
kn
i
o
Aziz Yahya Kemal, şimdi âhıret âleminden Türklüğün ve insanlığın büyükleri arasında, müstesna bir yerde bildiğim sana, bu ikinci mektubumu, birinciden bir yıl sonra, yine sana hitâbetme ihti yacı içinde yazıyorum.
Seni bugün de Dîvan şairi Ne- şâtî’nin: Gittin amma ki kodun hasret ilâ câm bile * İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile mısralanndaki derin özleyişle an dım. Bir kat daha inandım ki yeryüzünde çok büyük bir dost luk, senin yakınlığınmış.. Zihin ve gönül dolduran sohbet, senin mu sahabenmiş.. Senin millet dertleri, vatan sevgileri, millî ıstırap çare leri üzerinde konuştuklarınmış. Bunu, senden öksüz kalmanın boş luğunu duyanlar bilir.
Sen, bizde eski Türk veya bu günkü Batı kafasında düşünüşün heybetli örneğiydin. Hem Batı sanat ve tefekküründe, hem Türk mizâcında olmanın asil mümessi liydin. Bilgin sağlam, fikrin sağ lam, görgün ve sanatın sağlamdı. Milletinin lisânını Türkçe ağzım da annemin sütüdür, inanışiyle severdin. Hayâtının en ateşli çağ larında Batı ülkelerinin en ışıklı bölgelerinde yaşamana rağmen o yerleri gece gibi, ölüm gibi karan lık bulduğun ve Cihan vatandan ibarettir itikadımca hakikatine er diğin, büyük gerçekti.
★
Senin kadar bilgili, olgun ve derin görüşlü bir fikir adamına en muhtaç olduğumuz bir günde aramızdan ayrılman talihsizliktir. Yaşasaydın, vatanın bu yeni in kılâp (fevrinde bize hâdiseleri ‘ ‘en sahih aynadan,, aksettirecektin. Yapılan ve yapılması gereken iyi işleri, bir millî program gibi ay dınlatacaktın. Çünkü hep öyle ya
n
Nihad Sami
B A N A R L I
pardın. Târih, siyâset, ahlâk, ce miyet, din ve sanat konularında bütün dostların bilirler ki daima doğruyu söylerdin. İçi, vatanın uzak ve yakın dertleriyle yanan büyüktün. Bu yüzden tenkidlerin yalçın, hicivlerin yaman, nüktele rin keskindi. Yaşadığın devirlerin iktidarları, nice konularda senden fikir ve bilgi almamanın hüsrâm- na daldılar. Çünkü iktidarlar böy- ledir, en doğruyu yalnız biz bili riz. sanırlar. Burada yine eski Türkleri anıyorum. Onlar, senin gibi “ Türk’ün tamam bilicisi,, yaş lılardan sorarlardı.
★
Benim büyük hocam, sana ge çen yıl, adına lâyık bir müessese olarak kurulan Yahya Kemal Ens- titüsü’ nün programım bildirmiş» tim. Bugün bu programı gerçek leştirilmiş olmanın tesellisindeyiz. Yahya Kemal Enstitüsü Mecmuası neşredildi. Sahifelerinde hâkiım olan ruh, senin ruhundur: Sen: “ İstiyordum ki milliyetimizin tet kiki, hiçbir zaman inkâr edilemi- yecek sağlam vesikalarla tahlil ve terkip edilsin. O kadar ki, asır larca, Türk gençleri bir vesikadan bir saniye bile şüphe etmesinler,, inanandaydın. Yahya K e m i Ens titüsü Mecmuası, bu düşünce i- çinde hazırlandı. Fikirlerinin, gö rüşlerinin, sanatının hattâ senin çalışma tarzının bile vesikalarını, resimlerini neşretti. Senin şah siyetinde türkçemizin, Türk sanat ve düşüncesinin ulaştığı büyük merhaleyi tanıtma yolunda, senin
T 7.
1
özlediğin metodlarla hazırlanan bu dergi, bir adımdır. Aynı Ens titü, yine son yıl içinde sana dâ ir iki kitap daha çıkardı. Bunlar dan, Yahya Kemal Yaşarken ki tabında, senin gençlerimize bir bilgi ve tahlil yoluyla tanıtılma sını uygun bulduğun şiirlerin, fi kirlerin ve sanatın yazıldı, ikinci kitap, daha aziz bir hâtıradır: Bir kısmım söyliyerek yazdırdığın ve daha büyük kısmım bizzat yazdı ğın şiir ve edebiyat hâtıraların, fikir, inanış ve seyahat notların, Yahya Kemal’in Hâtıraları adlı, bu kitapta toplandı. Hâtıralarım, el yazının fotoğraflariyle birlikte taşıyan bu eser, senin kitap hâ linde çıkan ilk eserin oldu.
★
Yine geçen mektubumda, va rislerine ve dostlarına bıraktığın eşyâ ve hâtıralarla zengin bir Yahya Kemal Müzesi kurulacağı nı bildirmiştim. Bu müze 17 Ocak 1960 da seni gerçekten sevenlerin huzurunda açıldı. Yeri, senin çok sevdiğin İstanbul Fâtibi’nin tür besi karşısında, yine onun kur duğu Başkurşunlu Medresesinde bir salondur. Bütün eşyan, hâtı raların, sevgiyle sakladığın nice güzel şeyler, şimdi orada seni se venlerin ziyâretine açıktır. Oku yup sakladığın kitaplar, el yazın la şiirler, nesirler ve hâtıralar hepsi orda toplandı. Hayâtında o kadar özlediğin halde bir eve sa hip olmayan sana ve eşyalarına burda ebedî bir köşe hazırlandı.
Müzen, senin ve sanatının teneffüs edildiğiniz güzel yer oldu. Hemen söyliyeyim ki daha şimdiden, İstanbul’da bin lerce vatan çocuğu, bilhassa öğ retmenler ve öğrenciler müzeni, bizzat seni ziyaret eder gibi, hür metle gezdiler; hâtıralarına senin onlara bakarken duyduğun engin sevgiyi andırır bakışlarla baktılar.
★
Nihâyet, yine Yahya Kemal Enstitüsü, en büyük vazifesine başladı. Senin şiir kitaplarını ya yınlamaya hazırlandı. Bu şiirler, hayâtının son yıllarında onları kitap hâlinde görmek istiyen ar zuna uyularak senin yaptığın ter tiple sıraya kondu; seni en iyi anlayan dostlarından kurulmuş bir heyetin tetkikine sunuldu.
önüm üzdeki bahar mevsiminde bahtiyar Türk nesilleri bu kitap lara kavuşacaktır. Çünkü senin şiir kitapların bizim yalnız güzel türkçemizin ve büyük sanatımızın bir şaheseri değil, aynı zamanda Türkiye topraklarındaki aziz mil liyetimizin de "en sahih aynası,, dır.
+
Bütün bu çalışmalarla biz, senin aziz milletine dil, sanat ve tefek kür yoluyla yaptığın büyük hiz metin bir kısmını karşılayabildik- se, ne mutlu!.. Fakat senin için çalışmalar devam edecektir. Gele cek yıl, sana yine böyle bir rapor vereceğim. Bize aziz ruhunun yar dımını istiyeceğim. Nihâyet dün İstanbul Üniversitesinde törenle açılan Yahya Kemal Dershanesi de elde mevcut en büyük ilim müessesemizin sana karşı duydu ğu asil kadirşinaslığın güzel eseri ve hâtırası oldu. Düşünen, ha zırlayan ve açanlara, burada, te şekkür borcundayız.
mmm — — — — — — •mmmnmmmmm—ı
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi