rr ifwíu
D S T Â N B U L U N
T A Ş L A R I !
G O T L A R ABİDESİ
Bizansın temelini attığı rivayet olunan Bizas
' îstanbulun, malûm olduğu üzere, uy durma bir kuruluş tarihi vardır. Bu masa la göre M ilâddan 660 yıl önce Yuna- nistanın M egarya mmtakasında oturan halk, göçetmek zorunda kalmışlar ve ne reye giderlerse iyi bir yurd bulacaklarını Delphos mabedindeki kâhine sormuşlar dı. Gaibden haber veren kâhin onlara: «Körler karşısında!» dedi ve M egarya- lılar da Bizas adlı başbuğlarının ardına takılarak körler diyarını aramağa koyul du.
O devirde bizim Kadıköy dediğimiz yer Finikelilerin elindeydi, M egaryalılar oraya kadar geldiler, Sarayburnile H ali cin güzelliğini seyrederek ve Finikelilerin beride kalıp öteyi boş bırakmalarını kör lüklerine vererek kâhin tarafından işaret olunan yere geldiklerine kanaat getirdıt ler ve hemen karşı yakaya geçip bir köy
i
kurdular. Köyün adı Bizanstı ve bu ad, M egaryalılara başbuğluk eden adamdan dolayı kabul edilmişti.
Bizansın ne suretle ve kimler tarafın dan kurulduğunu belli etmek için uydu rulan bu masaldan sonra -gittikçe ciddi leşmek, gerçekleşmek suretile- tarih baş lar ve bu tarih, Milâdın iki yüzüncü yılı na doğru Roma İmparatorlarından Sep time Severe’in Bizans kasabasını silâh kuvvetile zaptettiğini söyler.
Yazan : M. Turhan Tan
Septime Severe üç yıl süren bir mu hasaradan ve kanlı muharebelerden son ra Bizansı ele geçirebildiği için kasaba halkına çok kızgındı. Bu sebeble mağ- lûbları toptan ölüme mahkûm ettiği gibi kasabayı da taş taş üstünde kalmıyacak biçimde tahrib etmişti. Fakat «K azakal- la » diye anılan oğlu Antonius’ün ricası üzerine harab Bizansın yerinde yeni bir şehir kurdu ve tiyatrolar, at meydanları, saraylar, hamamlar yaptırarak «Avgos- ta - Antonina» adını verdiği bu şehri süs ledi.
işte bu yapı işleri arasında Teatron Mineur adını taşıyan küçük bir tiyatro da yapılmıştı ve Gotlar abidesi, bu tiyat royu süsliyen zarif bir taştı.
Bizans hakkında bir hayli malûmat tesbit etmiş olan Nisefor Gregorası oku yanlar bu taşın üzerinde Bizansın ilk kurucusu M egaryalı Bizas’m heykeli bu lunduğunu söylüyorlar. O muharririn bir çok kitablara geçen şu rivayeti sahihse Septime Severe’in centilmence davran - mak ve temeline kadar yıktırmış olduğu Bizansın ilk müessisine cemile göstermek istediği anlaşılıyor.
Küçük bir tiyatroyu süslemek için di kilen taşa Gotlar abidesi adının verilmesi
i
Septime Severe’den yarım asır sonradır.O tarihte İkinci Claude Roma imparato ru idi, Sırbistanın Niş şehri önlerinde bü yük bir Got ordusunu bozmuş, Gothicüs lâkabını alarak büyük bir şöhret kazan mıştı. Bizansta galib hükümdarın parlak zaferi ebedileştirilmek için bu taşın kai desine bir kitabe işlendi ve taş, o sebeble Gotlar abidesi adını aldı. Bugün de o Lâtin kitabe mevcuddur ve şu ibareyi ihtiva etmektedir: Ob devictos Gothos fortunae reduci. İstanbul abidelerinden bahseden eserler, bu ibarenin türkçe «M ağlûb olan Gotlardan dolayı bu sü tun dikildi» manasına geldiğini kaydedi yorlar.
imparator İkinci Claude’un Nişte ka zandığı bir zafer için - o devirde henüz küçük bir şehir sayılan - Bizansta böyle bir kitabe konulmasının sebebi, Gotların
Nişte galib gelmeleri halinde Bizansın mutlaka tahrib olunacağına kanaat bes - lenmesinden ve bundan ötürü Claude’a karşı minnettar kahnmasmdandır. Got - lar, Bizanshlarca barbara sayılıyordu ve Niş muharebesinden 450 yıl evvel Got - lar, Bizans kasabasını yağma ettiklerin - den şehir halkı, ikinci bir felâkete uğra - mak endişesile heyecanlı günler geçir - mişlerdir.
Burada küçük bir istitrada lüzum gö - rüyoruz: İstanbul abidelerinden bahse - den eserlerin bir kısmında Gotları mağ - lûb eden ve bu taş direkte zaferleri a - mİ an imparator Claude’un M arc Aurèle olduğu yazılmaktadır. M arc Aurèle’le ikinci Claude arasında - cülûs tarihi iti- barile - tam bir asırlık fark vardır ve M are Aurèle Claude’dan önce hüküm - 1
darlık yapmıştır. Biz bu küçük zühulü,! münasebet düştüğü için, düzeltmeği ge - rekli bulduk. Sütunda zaferlerinden bah- solunan imparator, Marc Aurèle değil, Gotigüs lâkabını taşıyan İkinci Claude- dur ki 268 de tahta çıkmış, 269 da Got- ları yenmiş ve 270 te ölmüştür.
Gotlar abidesi yekpare granittir, 15 metro yüksekliğindedir. Üzerinde bulu - nan Korent nizamındaki başlık bir zel-ı zelenin zorile yerinden oynamıştır. Ka * idesinde vaktile bir hayli yazı bulundu - ğunu, fakat bunların uzun asırlar içinde yavaş yavaş bozulup silindiğini söyliyen- ler vardır. Bununla beraber Gotlar abi - desi îstanbulda - yerli olmak şartile - he nüz ayakta duran taşların en eskisidir,
M. TURHAN TAN
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi