• Sonuç bulunamadı

Hazır giyim üretim planlamasında karşılaşılan sorunlar ve bir model önerisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hazır giyim üretim planlamasında karşılaşılan sorunlar ve bir model önerisi"

Copied!
142
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

GĠYĠM ENDÜSTRĠSĠ VE GĠYĠM SANATLARI EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ BĠLĠM DALI

HAZIR GĠYĠM ÜRETĠM PLANLAMASINDA KARġILAġILAN SORUNLAR VE BĠR MODEL ÖNERĠSĠ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Hazırlayan

MüĢerref Özlem ATAN

Ankara Mayıs, 2011

(2)

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

GĠYĠM ENDÜSTRĠSĠ VE GĠYĠM SANATLARI EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ BĠLĠM DALI

HAZIR GĠYĠM ÜRETĠM PLANLAMASINDA KARġILAġILAN SORUNLAR VE BĠR MODEL ÖNERĠSĠ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Hazırlayan

MüĢerref Özlem ATAN

DanıĢman Doç. Dr. Pınar GÖKLÜBERK ÖZLÜ

Ankara Mayıs, 2011

(3)

JÜRĠ VE ENSTĠTÜ ONAY SAYFASI

MüĢerref Özlem ATAN‟ ın “Hazır Giyim Üretim Planlamasında KarĢılaĢılan Sorunlar ve Bir Model Önerisi” baĢlıklı tezi 24 /05/2011 tarihinde, jürimiz tarafından Eğitim Bilimleri Enstitüsü Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Bölümü Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiĢtir.

Adı Soyadı Ġmza

Üye (Tez DanıĢmanı): .Doç. Dr. Pınar GÖKLÜBERK ÖZLÜ ………. Üye: Yrd. Doç. Gülçin ÜSTÜN ... Üye : .Yrd.Doç. Murat ATAN ...

(4)

ÖNSÖZ

Günümüzde serbest piyasa ekonomisi, ulusal ekonomileri koruyan sosyal ve siyasal engelleri aĢarken, Ģiddetli rekabet koĢullarını da birlikte getirmiĢtir. KüreselleĢmeyle büyük bir pazar haline gelen dünyada, iĢletmeler rekabet güçlerini arttırıcı politikalar uygulamaktadır. ĠĢletmelere faaliyette bulundukları sektörde veya sektörlerde rekabet avantajı kazandıran araçlardan biri iyi bir Ģekilde yapılan üretim planlamasıdır. Günümüz zorlu ekonomik koĢullarında Türkiye ekonomisinde önemli bir yeri olan Tekstil sektörünün lokomotifi özelliği taĢıyan Hazır Giyim iĢletmelerinin ayakta kalabilmesi ve karĢılaĢabileceği sorunlarla baĢ edebilmesi için, sahip oldukları tüm koĢulları göz önüne alarak üretim planlarını oluĢturmaları gerekmektedir.

Hazır giyim sektöründe sürekli değiĢen moda ve müĢteri beklentileri doğrultusunda, sektörde en önemli rekabet kıstaslarının hızlı teslimat, kaliteli üretim ve düĢük maliyetli üretim olduğu göz önüne alındığında üretim planlarının sektör için ne denli önem taĢıdığı anlaĢılmaktadır. Üretim planlama, gelecek ve gelecekle ilgili talebi karĢılamaya yönelik üretim iĢlemlerinin düzeni ile ilgilidir. Ürünün iĢlem basamaklarında yapılacak olan herhangi bir değiĢiklik pek çok maliyeti ve buna bağlı olarak gelirleri etkilemektedir. Bu yüzden doğrusal programlama modelleri optimum kararlara ulaĢmak için oldukça sık kullanılan modellerdir.

Bu çalıĢmada, hazır giyim üretiminde karĢılaĢılan sorunlar tespit edilerek, “doğrusal programlama” yöntemi ile iĢletmeye maksimum kar ya da minimum maliyet sağlayacak üretim planlama modeli kurulmuĢtur.

BaĢta araĢtırmanın geliĢtirilmesi ve tamamlanmasında fikir ve görüĢleriyle katkı sağlayan, önerileriyle yönlendiren danıĢman hocam Doç. Dr. Pınar GÖKLÜBERK ÖZLÜ‟ ye, uygulama yapılan iĢletme çalıĢanlarına, veri toplamadaki yardımlarından dolayı insan kaynakları birimine, çalıĢmalarımda desteklerini esirgemeyen babam, annem, kardeĢim ve dostlarıma katkılarından dolayı sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

Yapılan bu çalıĢmanın bu konu ile ilgili bundan sonra yapılacak çalıĢmalara yarar sağlaması dileğiyle.

(5)

ÖZET

HAZIR GĠYĠM ÜRETĠM PLANLAMASINDA KARġILAġILAN SORUNLAR VE

BĠR MODEL ÖNERĠSĠ ATAN, MüĢerref Özlem

Yüksek Lisans, Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Bölümü Bilim Dalı Tez DanıĢmanı: Doç. Dr. Pınar GÖKLÜBERK ÖZLÜ

Mayıs, 2011, 142sayfa

Bu araĢtırmanın amacı, bir hazır giyim iĢletmesinde üretim için gerekli olan iĢ gücü, makine ve hammadde gibi kaynakların kullanımı sırasında karĢılaĢılan sorunların tespit edilmesi ve sorunların en aza indirgenerek veya ortadan kaldırılarak en verimli üretimi sağlayabilecek, iĢletmeye maksimum kar ve minimum maliyet sağlayabilecek bir üretim planı modeli oluĢturmaktır.

AraĢtırmanın evrenini, hazır giyim iĢletmesinin tüm bölümlerinde çalıĢan elemanlar ve üretilen tüm ürünler oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın örneklemini ise üretim departmanında çalıĢan 90 kiĢi ve gözlem yapılan süre içerisinde üretilen ürünler oluĢturmaktadır. Uygulamalı olarak gerçekleĢtirilen bu araĢtırma için büyük ölçekli bir hazır giyim iĢletmesi ile görüĢülmüĢ; gözlem yapma, anket düzenleme ve iĢletme bilgilerinin temin edilmesi için gerekli izinler alınmıĢtır. AraĢtırmanın gerçekleĢtirildiği hazır giyim iĢletmesinde üretim aĢamasında karĢılaĢılan sorunları tespit edebilmek amacıyla anket yöntemi kullanılmıĢtır. Anketten elde edilen veriler değerlendirilerek, iĢletmeden alınan veriler doğrultusunda, iĢletmeye maksimum kar ya da minimum maliyetle üretimi sağlayacak doğrusal programlama modeli kurulmuĢtur. Aynı zamanda tespit edilen sorunların giderilmesine yönelik olarak iĢletmenin üretim bölümünde gözlem yapılmıĢtır. Bu yönüyle araĢtırmada betimsel yönteme giren anket ve gözlem ile uygulamaya veri oluĢturan vak‟ a incelemesi tekniği kullanılmıĢtır.

ÇalıĢmada kullanılan veriler, çalıĢmanın yapıldığı iĢletmeden gözlem, anket tekniği ve ilgili birimlerden temin edilen verilerin incelenmesi yolu ile elde edilmiĢtir. Anket soruları hazırlanmadan önce uygulamanın yapıldığı iĢletmede gözlem yapılmıĢtır. Gözlem sonuçlarından ve konu hakkında yapılan literatür taramasından yararlanarak anket soruları hazırlanmıĢtır. Anket sonuçlarının değerlendirilmesinde “SPSS 18.0”

(6)

istatistiksel paket programı kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın yürütüldüğü hazır giyim iĢletmesine maksimum kar ve minimum maliyet sağlayacak üretim planlama modelinin kurulması için WINQSB 2.0 bilgisayar paket programı kullanılmıĢtır. Hazır giyim iĢletmesi için oluĢturulan üretim planı, doğrusal programlama modeli olarak ilgili paket programda çözümlenmiĢtir.

Bulgular, iĢletmede iĢ gücünden, makine ile teçhizattan ve hammaddeden kaynaklanan aksaklıklar incelendiğinde bunun ana kaynağının iĢletmenin üretim metotlarından kaynaklı olduğunu göstermektedir. ĠĢletme çalıĢanlarına uygulanan anket sonucunda da çalıĢanların üretim aksaklıklarının ikinci sırada üretim metotlarından oluĢtuğunu düĢündükleri sonucuna ulaĢılmıĢtır. ĠĢletme kesikli üretim tipinde, parti bazlı üretim yapmaktadır. Üretim planları süreklilik içermemektedir. Her üretim planında bütün unsurlar standart dıĢı olarak yeniden planlanmaktadır. Bu durumda iĢletmenin kar maksimizasyonu ya da maliyet minimizasyonu hedeflerinden hangisini seçerse seçsin kaynaklarında atıl kalma durumu yaratmaktadır. ĠĢletmenin bu üretim metoduna devam etmesi durumunda atıl kaynaklardan kurtulması mümkün değildir. Üretim yöntemini değiĢtirmesi zorunludur. Bu bulgular ıĢığında hazır giyim iĢletmelerin üretim planlamasına yönelik ve ileride yapılabilecek bilimsel araĢtırmalara dair öneriler sunulmuĢtur.

(7)

ABSTRACT

PROBLEMS ENCOUNTERED WITH THE READY-MADE CLOTHING PRODUCTION PLANNING

AND

PROPOSAL OF A MODEL ATAN, MüĢerref Özlem

MS, Clothing Industry Training Department of Arts Department Supervisor: Assoc. Dr. Pınar GÖKLÜBERK ÖZLÜ

May, 2011, 142 page

The aim of this research, through investigating and minimising and fixing or eliminating the problems that are faced in a ready-made clothing management while using necessary labour force, machine, and raw materials, is to constitute a production plan in order to provide the maximum profit and minimum cost for an enterprise.

Frame of this research consisted of the labours from all of the departments of the ready-made clothing enterprise, and from all of the produced goods in an enterprise. In addition, sample of this research also included 90 employees from the production department, and the produced goods in course of the observation. For this practically made research, contacted with a big scaled ready-made clothing company, and permissions have been given for observation, conducting surveys, and obtaining management information. Survey method has been used to detect the problems that are encountered in the course of production in a confection company. By evaluating the gathered data from the survey, and through the light of information that obtained from management, has been constituted a programming model which will provide the maximum profit and minimum cost for an enterprise. At the same time, an observation has been took place to solve the detected problems which encountered in the production department. From this aspect, in this research case study used which is considered as a descriptive method that constitutes data for practicing through survey and observation.

The data used in the study were obtained through the observation which carried out in an enterprise, survey technique and through investigating the information that are attained from related unities. Before survey questions prepared, an observation had been conducted in a firm where study took place. Survey questionnaire has been prepared

(8)

under the cover of observation results and the literature reviews. In addition, “SPSS 18.0” statistical packet programme was taken into consideration to evaluate the survey results. Additionally, WINQSB computer programme was used so as to establish the production planning model in order to achieve the maximum profit and the minimum cost for the ready-made clothing company where research carried out. The formed production plan for the ready-made clothing was analysed as a linear programming model in a packet programme.

Findings show that main problems majorly connected with the production methods of the management when the problems examined which are caused in a management from the labour force, from machine and equipments, and from raw materials. According to questionnaire result that applied to workers of an enterprise, workers think that production problems secondarily caused from the production methods. Enterprise in intermittent production type, produces on the basis of party. Production plans no contain sustainability. In each production plan, all elements are re-planned non-standard. In this circumstance, even though firm chose the goals of maximum profit or minimum cost, whichever it chooses, the reason lies in that its sources are non applicable (non-utilizable). If firm continues in this production method, then It is impossible to get rid of non-utilizable resources. Production method has to be changed. In the light of these findings, recommendations have been presented in dealing with the production planning for the ready-made clothing enterprises and for the future academic researches that can be conducted.

(9)

ĠÇĠNDEKĠLER

JÜRĠ ÜYELERĠNĠN ĠMZA SAYFASI ... i

ÖNSÖZ ... ii

ÖZET ... iii

ABSTRACT ... v

ĠÇĠNDEKĠLER ... vii

TABLOLAR LĠSTESĠ ... x

ġEKĠLLER ve GRAFĠKLER LĠSTESĠ ... xii

KISALTMALAR ... xiii

BÖLÜM I 1.GĠRĠġ ... 1

1.1.Problem Durumu ve Cümlesi ... 3

1.2.Alt problemler ... 3 1.3.Amaç ... 3 1.4.Önem ... 4 1.5.Varsayımlar ... 7 1.6.Sınırlılıklar ... 7 1.7.Tanımlar ... 7 BÖLÜM II 2.KAVRAMSAL ÇERÇEVE ve ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR ... 9

2.1. Hazır Giyim Üretimi ... 9

2.1.1. Türkiye‟de ve Dünya‟ da Tekstil ve Hazır Giyim Sanayinin GeliĢimi9 2.1.2.Türkiye‟de ve Dünya‟da Tekstil ve Hazır Giyim Sanayinin Mevcut Durumu ... 16

2.1.3.Türk Tekstil ve Hazır Giyim Sanayinin Rekabet Gücü ... 20

2.1.4.Hazır giyim Üretimi ve Teknoloji ... 23

(10)

2.1.6. Hazır Giyim Üretim Sürecinde Kullanılan Malzeme ve Makineler .. 27

2.1.7.Hazır Giyim Üretiminde Yeni Üretim Stratejileri ... 32

2.2. Üretimin Yönetimi ... 33

2.2.1.Üretim ve Üretim Yönetiminin Tarihçesi ... 36

2.2.2.Üretim Yönetimi ve Amaçları ... 39

2.2.3.Üretim Yönetiminin Fonksiyonları ... 41

2.2.4.Üretim Yönetimi Sistemi ve Alt Sistemleri ... 43

2.2.5.Üretim Yönetimi ve Üretim Sistemlerindeki Yeni YaklaĢımlar ... 44

2.3. Ürün Yönetimi ... 51

2.3.1. Ürün Seçimi ... 51

2.3.2. Ürün GeliĢtirme Süreci ... 52

2.4. Üretim Planlama ... 54

2.4.1.Üretim Planlamasının Amacı ... 56

2.4.2.Üretim Planlamasının Önemi ... 57

2.4.3.Üretim Planlama ve Kontrol ... 58

2.4.4.Üretim Planlaması Probleminin Çözüm Yöntemleri ve Doğrusal Programlama ... 60

2.5.Hazır Giyim Üretiminde Üretim Organizasyonu ve Üretim Planlama 64 2.5.1. ĠĢ Planlaması ... 65 2.5.2.Tarih Belirleme ... 68 2.5.3.ĠĢ Ġdaresi ... 69 2.5.4.ĠĢ Biçimlendirmesi ... 70 2.5.5.Ġmalat Kontrolü ... 70 2.6.Ġlgili AraĢtırmalar ... 71 BÖLÜM III 3.YÖNTEM ... 75 3.1.AraĢtırmanın Modeli ... 76 3.2.Evren ve Örneklem ... 77 3.3.Verilerin Toplanması ... 82 3.4.Verilerin Analizi ... 83 BÖLÜM IV 4.BULGULAR ve YORUM ... 92

4.1.ĠĢletme ÇalıĢanlarının Demografik Özellikleri ... 93

(11)

4.3.ĠĢletmenin Üretim Sürecinde KarĢılaĢılan Sorunların Analizi ... 96

4.4.Hazır Giyim ĠĢletmesi Ġçin Doğrusal Programlama Modelinin Kurulması102 4.5.Doğrusal Programlama ile Yapılan Üretim Planı ile ĠĢletmenin Ana Üretim Aksaklıklarının Analizi ... 108

BÖLÜM V 5.SONUÇ ve ÖNERĠLER ... 110

5.1.Sonuç ... 111

5.2.Öneriler ... 113

5.3. Doğrusal Programlama Tabanlı Model Önerisi………116

KAYNAKÇA ... 117

EKLER ... 124

(12)

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo-1 Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü ile Ġlgili 2005 Tekstil

Sektörü ile Ġlgili 2005 Yılına Ait Genel Veriler ... 5

Tablo-2 Türkiye‟de Tekstil ve Hazır Giyim Sektörünün Tarihsel GeliĢimi ... 15

Tablo-3 Ülkelerin Uluslar arası Rekabet Avantaj Durumları ... 22

Tablo-4 ĠĢletmenin Toplam Makine Kapasitesi ... 87

Tablo-5 ĠĢletmenin Hammadde ve Malzeme Kısıtları ... 90

Tablo-6 Ġlgili Hazır Giyim ĠĢletmesinde Üretim Aksaklık Sebeplerinin Sıralanması 95 Tablo-7 Ġlgili Hazır Giyim ĠĢletmesinde ĠĢgücünden Kaynaklı Durumların Analizi . 96 Tablo-8 Ġlgili Hazır Giyim ĠĢletmesinde Makine ve Teçhizattan Kaynaklanan Durumların Analizi ... 98

Tablo-9 Ġlgili Hazır Giyim ĠĢletmesinde Hammaddeden Kaynaklanan Durumların Analizi ... 99

Tablo-10 Ġlgili Hazır Giyim ĠĢletmesinde Üretim Metotlarından Kaynaklanan Durumların Analizi ... 100

Tablo-11 Ġlgili Hazır Giyim ĠĢletmesi Ġçin Tanımlanan Maksimum Kar Amaçlı Doğrusal Üretim Planlaması Modeli... 102

Tablo-12 Ġlgili Hazır Giyim ĠĢletmesi Ġçin Tanımlanan Maksimum Kar Amaçlı Doğrusal Üretim Planlaması Modeli Çözüm Sonuçları ... 103

Tablo-13 Ġlgili Hazır Giyim ĠĢletmesinin Maksimum Kar Amaçlı Doğrusal Programlama Modeli Duyarlılık Analizi Sonuçları ... 104

Tablo-14 Ġlgili Hazır Giyim ĠĢletmesi Ġçin Tanımlanan Minimum Maliyet Amaçlı Doğrusal Üretim Planlaması Modeli ... 106

(13)

Tablo-15 Ġlgili Hazır Giyim ĠĢletmesi Ġçin Tanımlanan Minimum

Maliyet Amaçlı Doğrusal Üretim Planlaması Modeli Çözüm Sonuçları .... 106 Tablo-16 Ġlgili Hazır Giyim ĠĢletmesinin Minimum Maliye

(14)

ġEKĠLLER ve GRAFĠKLER LĠSTESĠ

ġekil-1 Dokumadan Giyim EĢyası Üretim Süreci ... 24

ġekil-2 Üretim ĠĢlemlerinin Yapısı ve Elemanları ... 35

ġekil-3 Üretim Yönetimi‟nin Tarihsel Sıralaması ... 39

ġekil-4 Yeni Üretim Sistemlerinin Genel Yapısı ... 45

ġekil-5 Ürün GeliĢtirme Süreci ... 54

ġekil-6 ĠĢletmenin ĠĢ AkıĢ ġeması ... 80

ġekil-7 Doğrusal Programlama Tabanlı Model Önerisi ... 116

Grafik -1 ĠĢletmenin Üretim Birimi ÇalıĢanlarının Cinsiyet Dağılımı ... 93

Grafik- 2 ĠĢletmenin Üretim Birimi ÇalıĢanlarının Eğitim Düzeyleri ... 93

Grafik -3 ĠĢletmenin Üretim Birimi ÇalıĢanlarının YaĢ Gruplaması ... 94

Grafik-4 ĠĢletmenin Üretim Birimi ÇalıĢanlarının ĠĢletmede Görev Aldıkları Yıl Gruplaması ... 95

(15)

KISALTMALAR LĠSTESĠ

M.Ö : Milattan önce

DPT : Devlet Planlama TeĢkilatı

DTM : DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı

ABD : Amerika BirleĢik Devletleri

KĠT : Kamu Ġktisadi TeĢebbüsleri AB : Avrupa Birliği

ATC : Tekstil ve Hazır Giyim AnlaĢması

WTO : Dünya Ticaret Örgütü ( World Trade Organization )

GATT : Genel Tarifeler ve Ticaret AnlaĢması

ĠTKĠB : Ġstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ġhracatçı Birlikleri TÜĠK : Türkiye Ġstatistik Kurumu

AR- GE: AraĢtırma GeliĢtirme

USD : Amerikan Doları

KOBĠ : Küçük ve Orta Büyüklükteki ĠĢletmeler

CAD –CAM: Computer Aided Design; bilgisayar destekli tasarım ve Computer

Aided Manufacturing; bilgisayar destekli imalat anlamına gelen terimlerdir.

(16)

BÖLÜM I

AraĢtırmanın bu bölümünde problem durumu, araĢtırmanın amacı, önemi, varsayımlar, sınırlılıklar ve konuyla ilgili terimlerin tanımlarına yer verilmiĢtir.

1. GĠRĠġ

Sanayi ve sanayileĢmenin önemli oranda “tekstil ve hazır giyim” üzerine kurulmuĢ olan Türkiye ekonomisinde, 2005 yılı sonrası kotaların kalkması ile birlikte rekabet edebilirlik avantajını yitirmeye baĢlamıĢtır. Gelir düzeyi ve buna bağlı olarak harcama iliĢkisi, tüketici davranıĢları, arz fazlası ve pazar hacmi birlikte değerlendirildiğinde özellikle “tekstil ve hazır giyim” sektörünün çözüm üretmek durumunda kaldığı sorunlar fazlalaĢmıĢtır (Sanayi Genel Müdürlüğü, 2010, 2).

Günümüzde serbest piyasa ekonomisi, ulusal ekonomileri koruyan sosyal ve siyasal engelleri aĢarken, Ģiddetli rekabet koĢullarını da beraberinde getirmiĢtir. KüreselleĢmeyle büyük bir pazar haline gelen dünyada, iĢletmeler rekabet güçlerini arttırıcı politikalar uygulamaktadır. ĠĢletmelere faaliyette bulundukları sektörde veya sektörlerde rekabet avantajı kazandıran araçlardan biri de iyi bir Ģekilde yapılan üretim planlamasıdır (Aksöz, 1995, s.23).

Üretim planlaması; istenilen nitelik ve nicelikte gerçekleĢtirilebilecek amaçların ve hedeflerin seçimiyle ilgili kararların alınmasını; alınan bu kararların bazı politikalar, prosedürler ve metotlarla hedefe optimal Ģartlar altında ulaĢılmasını sağlamaktır (Vural, Sezer ve Ağaç, 1994, 329).

Bir iĢletmede üretim planlamasının temel amacı, üretilen ürünün istenilen miktarda, üretimin istenilen zaman ve kalitede gerçekleĢmesidir. Bunun elde edilmesi ise üretim faktörlerinin yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda gerçekleĢtirilmesi ile

(17)

mümkün olur. Üretim faktörlerinin, yani hammadde ve malzemelerin, insan gücünün ve sermaye mallarının nitelik ve miktarları, üretilmesi düĢünülen ürünün nitelikleri ve miktarı ile doğrudan ilgilidir (Çelikçapa, 2000, 115).

Günümüz zorlu ekonomik koĢullarında Türkiye ekonomisinde önemli bir yeri olan tekstil sektörünün lokomotifi özelliği taĢıyan hazır giyim iĢletmelerinin ayakta kalabilmesi ve karĢılaĢabileceği sorunlarla baĢ edebilmesi için, sahip oldukları tüm koĢulları göz önüne alarak üretim planlarını oluĢturmaları gerekmektedir. Böylece üretime baĢlamadan ya da üretim esnasında karĢılaĢılabilecek sorunları en baĢından engelleyebilir ya da en az zararla atlatabilirler. Ayrıca zamandan tasarruf sağlayarak en yüksek verimliliğe ulaĢabilir ve daha kısa zamanda daha kaliteli ürün üretebilmeleri sayesinde rekabet avantajı sağlayabilirler (Sabır ve Kısacık, 2002, s.107).

Zorlu koĢullarla baĢ etmek durumunda kalan hazır giyim sektöründe gerçek sorunları ortaya çıkaran, çözüm yolları öneren ve kullanımı kolay olan üretim planlaması ve kontrol sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Söz konusu özellikleri taĢıyan üretim planlama ve kontrol sistemlerinin en büyük faydası organizasyon boĢluklarını azaltması olacaktır. Çünkü organizasyon boĢluklarının bulunduğu yerlerde fazla stoklar, atıl kapasite, fazla iĢ gücü maliyeti, fazla mesai, uzun üretim süreleri, düĢük müĢteri teslimat etkinliği gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında organizasyon boĢluklarının azaltılmasıyla birlikte iĢletmenin etkinliği de yükselecektir. Söz konusu sonuçlar, stok devir hızının artması, malzeme maliyetlerinin düĢmesi, iĢgücü verimliliğinin yükselmesi, fazla mesai ve vardiyanın azalması Ģeklinde ortaya çıkacaktır. Ayrıca tüm üretim planlaması ve kontrol sistemlerinin temelinde, üretim miktar ve dengesini bozan faktörlerin önlenmesiyle birlikte maliyetlerin azaltılması hedefi yer almaktadır. Üretim miktar ve dengesini bozan faktörlerin üretim planlama ve kontrol sistemleri yardımıyla kontrol edilmesiyle birlikte de hazır giyim iĢletmelerinde bir maliyet kontrol sistemi oluĢturulmuĢ olacaktır (Doğdubay, 2005, 104).

Bu araĢtırmanın amacı bir hazır giyim iĢletmesinde üretim için gerekli olan iĢ gücü, makine ve hammadde gibi kaynakların kullanımı sırasında karĢılaĢılan sorunların tespit edilmesi ve sorunların en aza indirgenerek ve ya ortadan kaldırılarak en verimli üretimi sağlayabilecek, iĢletmeye maksimum kar ve minimum maliyet sağlayabilecek bir üretim planı modeli oluĢturmaktır.

(18)

1.1. Problem

Hazır giyim iĢletmelerinde üretim aĢamasında karĢılaĢılan sorunlar nelerdir?

1.2. Alt problemler

AraĢtırma probleminin daha ayrıntılı ele alınabilmesi için çalıĢmada aĢağıdaki sorulara yanıt aranmıĢtır:

1. Hazır giyim üretiminde, iĢ gücünden kaynaklanan durumlar nelerdir? 2. Hazır giyim üretiminde, makine ve teçhizattan kaynaklanan durumlar

nelerdir?

3. Hazır giyim üretiminde, hammaddeden kaynaklanan durumlar nelerdir? 4. Hazır giyim üretiminde, üretim metotlarından kaynaklanan durumlar

nelerdir?

5. Minimum maliyet veya maksimum karla iĢletmenin belirlediği ürünler için en doğru üretim planı nedir?

1.3. Amaç

KiĢinin giyimde hangi modeli seçeceği ve ne kadar kumaĢ alacağı, kime ve ne maiyetle diktireceği gibi giysi edinme güçlüklerini ortadan kaldıran, görüp beğenme, deneme ve aynı anda giyim zevkini ve rahatlığını veren seri Ģekilde üretilen giyim Ģekline hazır giyim denir. Dünyada her alanda geliĢen teknoloji, hızlı nüfus artıĢı ve buna paralel olarak moda ve satın alma gücünün oranına bağlı olarak hazır giyim ürünlerine olan talep büyük ölçüde artmıĢtır (Sezer, Bilgin, Kayaoğlu, 2006, 2). Hazır giyim sektöründe, giysinin insanın beğenisine ve değiĢik gereksinmelerine cevap verecek Ģekilde, modaya ve kiĢilerin demografik özelliklerine göre üretilmesi gerekmektedir. Bu yönü ile hazır giyim sektörü oldukça dinamik bir sektör konumundadır (Çakar, 1996, 1).

Hazır giyim endüstrisi; ihracatı, döviz girdisi sağlaması ve dolayısıyla ekonomik kalkınmaya sağladığı katkı yönünden Türkiye açısından önemli bir sektör konumundadır. Hemen hemen tüm Avrupa ülkeleriyle beraber Amerika‟ya yaptığı hazır giyim ihracatıyla dünya piyasalarında güçlü taleplerle karĢı karĢıyadır. Türkiye

(19)

ekonomisinde önemli bir sektör olan hazır giyim endüstrisinin sorunları geliĢme sürecine bağlı olarak artıĢ göstermektedir (Göklüberk, 1997, 7).

Günümüz zorlu ekonomik koĢullarında Türkiye ekonomisinde önemli bir yeri olan tekstil sektörünün lokomotifi özelliği taĢıyan hazır giyim iĢletmelerinin ayakta kalabilmesi, karĢılaĢabileceği sorunlarla baĢ edebilmesi için iĢletmenin, sahip olduğu tüm koĢulları göz önüne alarak üretim planlarını oluĢturmaları gerekmektedir (Emek ve Sevim, 2006, 1).

Bu araĢtırmanın amacı; Ülkemiz için önemli bir yeri olan hazır giyim iĢletmelerinin; üretim planlamasında esas aldığı karlılık, verimlilik, müĢteri hizmet seviyesi gibi hedeflerin gerçekleĢmesi için hangi ürünün üretileceğini belirlemek, araç gereç ihtiyacını ortaya koymak, üretilecek ürünlerin doğru miktarda ve istenilen zamanda yapılmasını sağlamaktır. Üretim miktarını tespit ederken yönetimin hedeflediği stok ve satıĢ seviyelerine ulaĢmak, iĢ gücü seviyesini mümkün olduğunca dengeli tutmayı baĢarmak ve iĢletmeye maksimum kar veya minimum maliyet sağlayacak üretim planlama modelini oluĢturmaktır (Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi [megep] , 2009, 4).

1.4. Önem

Tekstil ve hazır giyim sektörü, 1980 yılında uygulamaya konulan ihracata yönelik kalkınma politikasıyla hızla büyümeye baĢlamıĢ ve bu tarihten itibaren sektöre yapılan yatırımlar artmıĢtır. Tekstil ve hazır giyim sektörü birlikte değerlendirildiğinde, gayri safi yurt içi hasıla, imalat sanayi ve sanayi üretimindeki pay, ihracat, ekonomiye sağladığı net döviz girdisi, istihdam, yatırım gibi makro ekonomik büyüklükler açısından Türkiye‟nin önemli sektörlerinden biridir (Sevim ve Kuyucu, 2008, 2).

(20)

Tablo-1 Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü ile Ġlgili 2005 Tekstil Sektörü ile Ġlgili 2005 Yılına Ait Genel Veriler

%

GSMH Ġçerisindeki Payı 11

Sanayi Üretimi Ġçerisindeki Payı 14 Ġmalat Sanayi Üretimi

Ġçerisindeki Payı 16

Ġstihdam Ġçerisindeki Payı 11

Sanayi Ġçerisindeki Ġstihdam Payı 28

Toplam Ġhracat Ġçerisindeki Payı 38

Toplam Ġthalat Ġçerisindeki Payı 8,2

(DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı [DTM] , 2004, 14)

Ülkemiz için çok önemli bir sektör olan hazır giyim sektörü yaĢanan ekonomik krizden etkilenerek hızlı bir düĢüĢ yaĢamıĢ ve birçok firma kapanmıĢtır. YaĢanan bu krizde bazı hazır giyim iĢletmeleri üretim planlarını tekrar gözden geçirmiĢler ve üzerinde iyileĢtirme yapıp ayakta kalabilmiĢlerdir. Bazı iĢletmeler daha hızlı teslimat yaparak bazıları model özelliklerini değiĢtirerek bazıları operatörlerini eğiterek bazıları hata oranlarını azaltarak üretimlerine devam etmiĢ ve yaĢanan krizden daha az etkilenmiĢ böylece rekabet güçleri de artmıĢtır. Ancak dünya pazarlarında yerini koruma çabasında olan hazır giyim sektörü için rekabetin sürekliliğini sağlamak önem taĢımaktadır.

Hazır giyim sektöründe sürekli değiĢen moda ve müĢteri beklentileri doğrultusunda, sektörde en önemli rekabet kriterlerinin hızlı teslimat, kaliteli üretim, düĢük maliyetli üretim olduğu göz önüne alındığında üretim planlarının sektör için ne denli önem taĢıdığı anlaĢılmaktadır.

Üretim planı, iĢletmelerin verimliliği ve devamlılığı için çok önemlidir. Pazarda talep görebilecek ürünlere yönelik üretim kaynaklarını sağlamak, makine kapasitesine uygun imalat planı yapmak, üretim planına uygun imalat gerçekleĢtirmek için tesisleri

(21)

ve iĢgücünü iyi kullanmak gerekir. Ayrıca yapılan üretim planına uyulup uyulmadığını kontrol ederek, imalatta harcanan kaynakların (iĢgücü, malzeme, makine kapasitesi, takım vb.) kullanılması ve tesisin bakım onarım ve yenilenmesinde baĢarılı olunmasını mümkün hale getirir (Kobu, 1998, 405).

Üretim planlaması bir üretim yönetimi faaliyeti olup belli ürünlerin üretilebilmesi için gerekli tüm araçların saptanmasını, değerlendirilmesini ve düzenlenmesini içerir. Yani üretim planlaması hangi ürünün üretileceğini belirlemek, üretim için donanım gereksinimini ortaya koymak ve ürünlerin doğru sayılarda ve istenilen zamanlarda yapılmasını sağlayacak çizelgeleri hazırlamak için kullanılan bir ön üretim faaliyetidir. Üretim planlaması, üretimden sorumlu yöneticinin gereken zamanda belirlenen üretim hedeflerine verimli bir Ģekilde ulaĢabilmesi için yol gösteren önemli bir üretim yönetimi aracıdır. Üretim planlamasının hedefi, kaynak kayıplarını en aza indirgemek ve üretimde en yüksek verimliliği sağlamaktır. En yüksek verimlilik, istenilen miktarda ürünü, istenilen zamanda ve arzu edilen kalitede, en iyi ve ucuz yöntemlerle üretmekle sağlanır (Çelikçapa, 2000, 115).

Bu çalıĢma Türkiye açısından önemli bir konumda olan hazır giyim sektörünün, pazardaki yerini korumasında ve rekabet gücü kazanmasında üretim planlama faaliyetlerinin önem taĢıdığı düĢüncesinden yola çıkılarak planlanıp yürütülmüĢtür. Dolayısıyla öncelikle üretimde karĢılaĢılan sorunları tespit etmek ve sorunlara çözüm getirecek modeli kurmak önemli görülmektedir. ĠĢletmeler sipariĢ tercihi yaparken, yeni üretime karar verirken, üretilecekleri modeli seçerken, fason çalıĢılan firmaya iĢ verirken vb. iĢlerde üretim planlarını yapmadan çalıĢırlarsa zarara uğrayacaklardır. Bu çalıĢmada bu etkenlerde göz önünde bulundurularak, iĢletmeye maksimum kar ve minimum maliyet sağlayacak üretim planlama modeli oluĢturulmuĢtur. OluĢturulan üretim planlama modelinin, günümüz ekonomik koĢullarında iĢletmenin daha sağlam bir yerde ve geleceğini görerek devamlılığını sağlamasına büyük oranda katkıda bulunacağı düĢünüldüğünden ayrıca bu amaçla hazırlanan model önerisi benzer özellikteki diğer hazır giyim iĢletmeleri için örnek olabileceğinden ve bu konuya iliĢkin benzer araĢtırmalara temel teĢkil edebileceğinden önemli görülmektedir.

(22)

1.5. Varsayımlar

1. AraĢtırma kapsamı içerisindeki hazır giyim iĢletmesinde gözlenen

kiĢilerin, görevlerinin bilincinde ve sorumluluğunda olup yeterli bilgi ve beceriye sahip iĢ göreni temsil ettiği varsayılmıĢtır.

2. AraĢtırma kapsamında hazır giyim iĢletmesinden alınan bilgi ve

belgelerin gerçeği yansıttığı varsayılmıĢtır.

3. AraĢtırma kapsamındaki hazır giyim iĢletmesinde üretimde çalıĢan iĢ

gücünün günlük 9 saat mesai üzerinden çalıĢtığı varsayılmıĢtır.

4. AraĢtırma kapsamındaki hazır giyim iĢletmesinde ilgili üretim dönemi

için fazla mesai yapılmadığı varsayılmıĢtır.

1.6. Sınırlılıklar

1. AraĢtırma Bursa‟da dıĢ giyim üretimi yapan büyük ölçekli bir hazır

giyim iĢletmesi ile sınırlandırılmıĢtır.

2. AraĢtırma hazır giyim iĢletmesinin üretim bölümündeki üretim planlama

sorunları ile sınırlandırılmıĢtır.

3. AraĢtırma iĢletmede üretimi yapılan yedi ürün ile sınırlandırılmıĢtır.

1.7. Tanımlar

ĠĢ gören :Hazır giyim iĢletmesinde üretim bölümünde çalıĢan vasıflı

elemanlar

ĠĢletme :Bursa‟da dıĢ giyim üretimi yapan orta ölçekli hazır giyim

iĢletmesi

DıĢ Giyim :ĠĢletmede üretilen t- shirt, sweatshirt, body, eĢofman altı,

eĢofman üstü, etek, elbise vb. ürünler

Lüper : Zincir DikiĢ makinelerin örgü ilmek iĢlemini tamamlayan parçadır. Bu

iĢlemi düz makinede çağanoz yaparken, overlok ve reçme gibi makinelerde lüper yapmaktadır.

(23)

Maksimizasyon: Belli bir üretimi en az maliyetle veya en yüksek üretimi en az maliyetle gerçekleĢtirme amacına denilmektedir.

Minimizasyon: ĠĢletmenin belirli bir faaliyet dönemi sonunda, olabilecek

zararını mümkün olduğunca en aza indirgenmeye çalıĢılmasıdır.

Revizyon : Yeniden gözden geçirme, düzeltme, yenileme, yenilenme,

inceleme, kontrol etme.

Süreç (iĢ akıĢı):Model tasarımı ve kalıp hazırlama aĢamaları ile baĢlayıp ürünün

kalite kontrolünün yapılıp paketlenmiĢ aĢamasına kadar geçen belirli bir sırası olan süre

Ürün :Uygulamanın yapıldığı hazır giyim iĢletmesinde üretilen dıĢ giyim

(24)

BÖLÜM II

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE ve ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

Bu bölümde hazır giyim sektörü, iĢletmelerde üretim yönetimi ve planlama ile ilgili genel kavramlar, temel bilgiler yer almaktadır. Bu çalıĢmanın konusu ile ilgili daha önce yapılmıĢ olan araĢtırmalara ilgili araĢtırmalar baĢlığı altında yer verilmiĢtir.

2.1. Hazır Giyim Üretimi

2.1.1. Dünya’ da ve Türkiye’ de Tekstil ve Hazır Giyim Sanayinin GeliĢimi

MÖ. 5.000 yıllarından beri, iplik yapımı, dokuma ve dikiĢ gibi teknikler uygulanmaktadır. Çin‟in tek ipek üreticisi olmasının da etkisiyle hammadde, halı, kilim ve kumaĢ üretiminde doğu ülkeleri binlerce yıl üstün durumlarını devam ettirmiĢlerdir. En temel insan ihtiyaçlarından olan örtünme ve korunma amacıyla kullanılan tekstil ürünleri ticareti de yüzyıllar boyunca yapılmıĢtır (Öngüt, 2007, 3).

Giysi üretimi, kumaĢ veya benzeri maddelerden vücudun örtünmesi için yararlı eĢyaların yapımıdır. Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda Kuzey Avrupa‟da taĢ devrine ait zamanlarda insanların giyinme ihtiyacını derilerden imal edilmiĢ giysilerle karĢıladıkları ortaya çıkmıĢtır. Bu giysiler, derilerin üzerine açılan deliklerden yine deri bağcıklar geçirilerek birleĢtirilmiĢtir. Avrupa‟nın güneyinde yapılan kazılarda da ortaya çıkarılan sivri uçlu ve kanca Ģeklinde olan kemik iğneler, daha o zamanlarda, insanların örtünmek için daha kolaylıkla giysi dikebilme çabasında olduklarını göstermektedir. Giysi dikiminde orta çağlarda demirlerden mamul ürünlerin yapımı ile geliĢme yaĢanmıĢtır (Sezer ve diğerleri, 2006, 2).

Bir sanayi kolu olarak tekstilin ortaya çıkması ise sanayi devrimi ile Ġngiltere‟de baĢlamıĢtır. 18. yüzyılın ikinci yarısında mekanik iplik eğirme yöntemleri

(25)

geliĢtirilmiĢtir. Ticari kullanıma sahip olan ilk mekanik dokuma tezgâhını Ġngiliz Edward Cartwright 1785‟de gerçekleĢtirmiĢ ve patentini almıĢtır. Üretim tekniklerindeki geliĢmeye paralel olarak tekstil üretimi gerçekleĢtirilmeye baĢlanmıĢtır. Daha sonra desen tekniği ve moda endüstrisinin öneminin artmasıyla birlikte Fransa, ABD ve Ġtalya‟da bu sanayi geliĢmiĢtir. 1830‟da dikiĢ makinesi, 1900‟lerde de sentetik elyafların geliĢtirilmesi, tekstil kimyası ve makinesi alanlarındaki çeĢitli geliĢmeler paralelinde tekstil ve hazır giyim sanayi geliĢimini devam ettirmiĢtir (Öngüt, 2007, 3).

Fransız Barthelemy Thimmonier tarafından dikiĢ makinesinin icadı ile giysi dikimi el iĢi olmaktan kurtarılmıĢ, daha süratli ve rasyonel olarak bir makine yardımı ile gerçekleĢtirme çabalarına bir baĢlangıç olmuĢtur. Fransa‟da yaĢayan Barthelemy Thimmonier ticari baĢarıyı yakalayan ilk dikiĢ makinesinin patentini almıĢtır. Zincir dikiĢ yapabilen bu makinelerden seksen tane yapılmıĢ ve ordunun kıyafetlerinin dikiminde kullanılmıĢtır. Bu makinelerin iĢlerine zarar vereceğini düĢünen bir kısım iĢçi tüm makineleri talan etmiĢtir. Thimmonier bu olayın ardından yoksul bir hayat yaĢamıĢtır. 1833 yılında ABD‟de Walter Hunt isimli bir mucit tarafından geliĢtirilen çift dikiĢ yapabilen makine icat edilmiĢtir. Hunt bu makinenin patentini almamıĢtır. On yıl gibi bir süre sonra Elias Howe, Hunt‟ın buluĢundan habersiz bir çift dikiĢ makinesi bulmuĢ ve patentini almıĢtır. Bu alanda sanayileĢme yönünde bir adım atılmıĢtır. Bundan sonra da Isaac M. Singer tarafından geliĢtirilen bir dikiĢ makinesi ile sanayi daha yaygın hale gelmiĢtir (mailce.com.tr).

Tekstil ve hazır giyim sanayi, ürünlerinin temel bir tüketim malı olması, nispeten düĢük sermaye ihtiyacı, sağladığı istihdam imkânı, üretim sürecinde yaratılan katma değer ve ihracat imkânları nedeniyle geliĢmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınma sürecinde önemli rol oynayan bir sanayi dalıdır (Öngüt, 2007, 39).

Tekstil ve Hazır Giyim sanayi, uluslararası ticaretteki ağırlığı nedeniyle ekonomik kalkınma sürecinde önemli rol oynayan bir sanayi dalı olmuĢtur. Ġngiltere, Kuzey Amerika ve Japonya gibi ülkelerin erken sanayileĢme sürecinde büyük rol oynamıĢtır. Dünyada tekstil ve hazır giyim sektörlerinin geliĢimi sanayileĢme süreci ile birlikte baĢlamıĢtır. Söz konusu sektörler, 19.yy.‟da Ġngiltere‟de, 20.yy.‟da Japonya‟da, 1950‟lerde Tayvan ve Güney Kore‟de sanayileĢme süreçlerinin baĢlarında geliĢmiĢtir.

(26)

Bu sayede bu ülkeler sermaye birikimi sağlamıĢ, ihracat ve üretim tecrübesi edinmiĢlerdir (Uzunoğlu ve Önal, 2008, 29).

Tekstil ve hazır giyim sektörleri geliĢmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınmalarına önemli katkıları olan sektörlerdir. 1970‟lerden bu yana tekstil ürünleri üretimi ve ihracatının geliĢmiĢ ülkelerden geliĢmekte olan ülkelere kaymakta olduğu görülmektedir. Örneğin üretim maliyetlerinin yükselmesi ve istihdamda görülen kısıtlar nedeniyle Japon tekstil ve hazır giyim firmalarının üretim yatırımlarını 1970‟lerde Asya ülkelerine yönlendirdikleri bilinmektedir. Bu akımın etkisi ile Hong Kong, Güney Kore ve Tayvan, Japonya‟nın ardından, tekstil ve hazır giyim sanayinin ana ihracat kalemi haline gelmesi ile Asya‟nın yeni sanayileĢen ülkeleri konumuna yükselmiĢtir. 1980‟lerden itibaren hız kazanan küreselleĢme eğilimi tekstil ve hazır giyim sanayinde ticaret akıĢını hızlandırmıĢ son otuz yıl içerisinde yaklaĢık olarak sektörün toplam kapasitesinin yarısı geliĢmiĢ ülkelerden geliĢmekte olanlara kaymıĢtır. Doğal olarak sektör, günümüzde en fazla küreselleĢmiĢ endüstrilerden biri olarak tanımlanmaktadır (Eraslan, Bakan ve Kuyucu, 2008, 268).

Tekstil ve hazır giyim küreselleĢmesine katkıda bulunan temel faktörler hazır giyim üretim teknolojilerinin iĢgücünün yoğun olması, geliĢmiĢ ülkelerin karĢılaĢtırmalı rekabet güçlerini kaybetmeleri, taĢımacılık iletiĢim maliyetlerindeki belirgin düĢüĢ, daha düĢük maliyetli üretim alanları arayıĢı ve Çok Elyaflılar AnlaĢması (MFA) ile hazır giyim ihracatındaki kısıtlamaların kaldırılmasıdır (Eraslan ve diğerleri, 2008, 267).

GeliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerde tarife ve tarife dıĢı engellerle en çok korunan sanayi sektörü tekstil ve hazır giyim sanayidir. Diğer sektörlerle karĢılaĢtırıldığında düĢük bir sermaye yatırımı ile yüksek oranlı bir istihdam sağlayabilmesi, geliĢmekte olan ülkelerin bu sektörde geliĢmeyi hızlandırabilmek için doğrudan veya dolaylı teĢvikler vermesine, dıĢarıdan gelen rekabete karĢı korumacı politikalar uygulamalarına neden olmaktadır. GeliĢmiĢ ülkeler de sektörün sağlamıĢ olduğu istihdamı koruyabilmek amacıyla kendi iç pazarlarını yabancı rakiplerine karĢı korumakta, sektörde yeni teknolojilerin ve üretim yöntemlerinin kullanılmasını özendirici politikalar uygulamaktadır. Bu nedenle, tekstil ve hazır giyim sanayi dünyada rekabetin en fazla yaĢandığı sektörlerden birisidir (Öngüt, 2007, 40).

(27)

Türkiye‟de tekstil ve hazır giyim sanayinin temelleri Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde oluĢturulmuĢtur. Dokuma konusunda Denizli ve Tokat, ipekli ürünler konusunda da Bursa bölgesinde küçük iĢletmeler halinde üretim yapılmıĢtır. 1915 yılında önde gelen 22 kamu sanayi iĢletmesinin 18‟i, 28 anonim Ģirketin 10‟u, 214 özel sektör iĢyerinin 45‟i ve toplam 264 sanayi iĢyerinin 73‟ü bu alanda faaliyet göstermiĢtir (Öngüt, 2007, 3).

Türk tekstil ve hazır giyim sanayisinin geliĢimi Türkiye‟nin geleneksel tekstil üretimi çerçevesinde gerçekleĢmiĢtir. Sanayi yatırımlarında ve Ġlk Kalkınma Planı‟nda tekstil sektörü öncelikli sanayi olarak konumlanmıĢtır. Kalkınma pamuk üretimine bağlı olarak gerçekleĢmiĢ ve küçük atölyelerde üretim baĢlamıĢtır. Tekstil ve hazır giyim korumacı politikalar ile düzenlenerek sektördeki yatırımlar devlet yardımıyla yapılmıĢ ve üretim KĠT‟ler tarafından gerçekleĢtirilmiĢtir (Tan, 2001, 7 ).

Ġzmir Ġktisat Kongresi‟nde 1923 yılında, dokuma tekstilin önemi üzerinde durulmuĢ ve tekstil koruma altına alınmıĢtır. Bu karar tekstil yatırımlarını artırmıĢ ve tekstil üretim kapasitesi yükselmiĢtir. 1933-1945 döneminde ekonomide görülen baĢarılı büyüme ile devletçilik yaklaĢımı ile devletin tekstil üretim ve tüketimi içerisindeki rolü artmıĢtır. Sümerbank bu dönemde kurulmuĢtur (Eraslan ve diğerleri, 2008, 273).

Cumhuriyetin kuruluĢundan sonra Sümerbank'ın kuruluĢu ile birlikte tüm tekstil ve hazır giyim fabrikaları ve atölyeleri bu kuruluĢ çatısı altında toplanmıĢtır. Sümerbank yaptığı yatırımlar ve yetiĢtirdiği personelle özel sektöre öncülük etmiĢ ve Sümerbank‟ta oluĢan birikimin zaman içinde özel sektöre de aktarılması sağlanmıĢtır (Öngüt, 2007, 3).

BeĢinci Kalkınma Planı döneminde Türkiye‟de 1933 - 1938 yıllarında, Kayseri Bez Fabrikası (1935), Nazilli Basma Fabrikası (1937), Ereğli Bez Fabrikası (1937), Gemlik Suni Ġpek Fabrikası (1938), Bursa Merinos Fabrikası (1938) ve Malatya‟da iplik ve tekstil fabrikaları kurulmuĢtur (CoĢkun, 2003, 77). Burada çalıĢacak elemanların birçoğu yurtdıĢında eğitim görmüĢtür. Anadolu'nun pek çok yerinde kurulan fabrikalar bir yandan istihdam sağlayıp iĢçi, teknik eleman ve kadrolar yetiĢtirirken diğer yandan kuruldukları bölgedeki sosyal yaĢantıyı da geliĢtirmiĢlerdir (Denli, 2007, 128).

(28)

1950‟lerden itibaren sektörde küçük atölyeler Ģeklinde ilk özel yatırımlar görülmeye baĢlamıĢtır. Sektörde, 1950'li yıllardan sonra özel sektörün öncülüğünde geliĢim baĢlamıĢ ve 1960'lardan sonra sentetik elyaf üretimine baĢlanmıĢtır. Planlı dönemde uygulanan ithal ikamesi politikası ve teĢvik tedbirlerinin de katkısıyla 1960-70 yılları arasında sektörde daha ileri teknoloji kullanılmaya ve iĢlenmiĢ ürün imal edilmeye baĢlanmıĢtır. 1960-80 yılları arasında önemli bir teknik deneyim kazanılmıĢtır. 1970'li yıllardan itibaren ise Sümerbank, Türkiye tekstil sektörünün geliĢmesinde tarihi bir görevi yerine getirmiĢ olmasına karĢın artık günün pazar koĢullarına ayak uyduramaz duruma gelmiĢtir. Bu geliĢmelerden sonra Sümerbank‟ın açtığı yolda ilerleyen özel sektör iĢletmeleri, hem tekstil hem de hazır giyim sektöründe, önüne geçilmez bir yükseliĢe geçmiĢtir (Denli, 2007, 128).

1980 yılından sonra uygulanan, serbest piyasa ekonomisine dayalı dıĢa açılma ve ihracatı teĢvik politikaları ile birlikte, özellikle 1980'li yılların ikinci yarısından itibaren tekstil ve hazır giyim ihracatı önemli oranda artmıĢ ve ihracatın en önemli kalemi haline gelmiĢtir. 1990‟lara gelindiğinde ise toplam ihracat içindeki sektörün payı yüzde 40‟a kadar çıkmıĢtır. 1980‟li yılların baĢında daha çok iplik, elyaf, kumaĢ gibi tekstil mamulleri ihraç eden Türkiye, 1984 yılından sonra daha fazla hazır giyim mamulü ihraç etmeye baĢlamıĢ, daha uç ürün olması nedeniyle toplam katma değeri tekstil mamullerinden yüksek olan hazır giyim mamullerinin ihracatı 1990‟lı yıllarda artarak devam etmiĢ ve sektörün üretim, ihracat ve istihdam içindeki önemi artmıĢtır (Öngüt, 2007, 4).

Türkiye‟nin 1996 yılında Gümrük Birliği‟ni tamamlaması AB düzenlemelerine uyumu da beraberinde getirmiĢtir. Bu geliĢme sektördeki yatırımlarda ve ihracatta artıĢ, yüksek kalite ve istihdamda büyüme beklentilerini de gündeme getirmiĢtir. Bu eğilim AB pazarının yavaĢladığı dönemde bile Türk üreticilerin yatırımlarına devam etmesi sonucunu doğurmuĢtur. 1997 yılında AB aday üyeleri ithalat vergileri ve kotalardan muaf tutulmuĢ ve Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan gibi ülkelerden Almanya‟ya yapılan ihracat Türk üreticiler üzerinde olumsuz etki yaratmıĢtır. 1999 yılında Türkiye ilk defa ihracatında 30 yıl sonra bir düĢüĢle karĢılaĢmıĢtır. Bu düĢüĢte yaĢanan deprem felaketinin, ekonomik sorunların, dünya piyasalarında yaĢanan ekonomik çalkantının ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların da etkisi olmuĢtur (Eraslan ve diğerleri, 2008, 275).

(29)

31 Aralık 2004‟de Tekstil ve Hazır Giyim AnlaĢması‟nın (ATC) son bulmasıyla birlikte, tekstil ve hazır giyim sektörünün uluslararası ticaretinde kota sistemi ortadan kalkmıĢ, bu sektörler Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve Genel Tarifeler ve Ticaret AnlaĢması (GATT) ile tamamen bütünleĢmiĢ ve sektörlerde önemli değiĢiklikler oluĢmaya baĢlamıĢtır. Kısıtlamaların ortadan kalkmasıyla, baĢta Çin olmak üzere Asya ülkeleri, düĢük fiyatlı ürün ihracatı ile rekabetin artmasına AB ve ABD‟deki pazar payımızın daralmasına sebep olmuĢlardır (Ayangöz, 2005, 66).

Türkiye 2005 yılı verilerine göre dünyanın en büyük dördüncü hazır giyim tedarikçisi ve on birinci tekstil tedarikçisidir. Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün ihracat hacmi 1980 ile 2007 yılları arasında büyük bir artıĢ göstererek, Türkiye‟nin toplam ihracatı içerisinde %22,6 oranında bir paya sahip olmuĢtur (Ġstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ġhracatçı Birlikleri [ĠTKĠB], 2006, 18).

(30)

Tablo-2 Türkiye‟de Tekstil ve Hazır Giyim Sektörünün Tarihsel GeliĢimi

Yıl YaĢanan Önemli GeliĢmeler

1923 Yeni Türkiye Cumhuriyeti: 8 fabrika ve KĠT sisteminin getirilmesi 1933 Sümerbank‟ın kurulması

1960 SanayileĢmenin baĢlaması

1970 Küresel tekstil ve hazır giyim sanayi geliĢmiĢ ülkelerden geliĢmekte olanlara

kaymaya baĢlaması

1974 Çok Elyaflılar AnlaĢması (MFA)

1980 Ġhracata dayalı büyüme stratejileri/ihracat oranında artıĢ

1981 Tekstil ve hazır giyim üretimin çeĢitli Ģehirlerde yaygınlaĢması 1982 Tekstil ve hazır giyim üretimin Ġstanbul ve çevresinde yaygınlaĢması 1984 AB‟nin Türkiye‟ye miktar kısıtlaması uygulaması

1985 Tekstil ve hazır giyim sanayinde özel sektör yatırımlarının artması 1990 Yıllık %12.2 oranında büyüme ile en hızlı büyüyen sektör

1994 Türk ekonomisinde ekonomik kriz 1995 Sümerbank‟ın özelleĢtirilmesi

1995 Sektörün mikrodan mezo ve makro organizasyonlara geçiĢi 1995 Tekstil ve Giyim AnlaĢması (ATC)

1996 Gümrük Birliği anlaĢması

1996 Türk tekstil ve hazır giyim firmalarının toplam sayısının 15.000‟i geçmesi 1999 Sanayinin toplam ihracatta en yüksek paya eriĢmesi

2000 Türk ekonomisinde ekonomik kriz

2001 Sektördeki oyuncuların karlılığının azalması

2005 Dünya hazır giyim tüketiminin 930 milyar ABD dolarını geçmesi 2006 Dünya hazır giyim ihracatının 1 milyar ABD dolarını geçmesi

2007 Tekstil ve hazır giyim sektörünün ihracat hacminde en yüksek noktaya

ulaĢması

(31)

2.1.2. Dünya’da ve Türkiye’de Tekstil ve Hazır Giyim Sanayinin Mevcut Durumu

1980 yılında 418 milyar dolar olan dünya tekstil üretim değeri 1995 yılında en yüksek değerine ulaĢarak 517 milyar dolar olarak gerçekleĢmiĢtir. 1997 yılında Asya ülkelerinde baĢlayan ekonomik kriz nedeniyle fiyatlar gerilemeye baĢlamıĢ ve 1998 yılında dünya tekstil üretimi 485 milyar dolara gerilemiĢtir (Devlet Planlama TeĢkilatı [DPT], 2003, 24).

Tekstil ticaretinde giderek artan uluslararası rekabet sebebiyle sahip oldukları pazar paylarını korumak isteyen geliĢmiĢ ülkeler, yeni kapasite artıĢı oluĢturmaksızın üretim süreçlerini geliĢtirmeye yönelik yatırımlar gerçekleĢtirmiĢlerdir. GeliĢmiĢ ülkeler gerçekleĢtirdikleri yatırımlarla bir taraftan üretim verimliliğinde artıĢ elde etmiĢler, diğer taraftan ise Ar-Ge faaliyetleri sonucu tekstil ürünlerinin mukavemet, esneklik, buruĢmazlık, yanmazlık, kolay ütülenebilirlik gibi özelliklerini geliĢtirerek katma değeri yüksek ürünlerin üretimine yönelmiĢlerdir. Ayrıca, tekno-tekstil, bio-tekstil, eko-tekstil gibi birim fiyatı çok daha yüksek ürünlerle ürün çeĢitlerini zenginleĢtirerek, pahalı iĢgücüne rağmen rekabet edebilirliklerini sürdürmüĢlerdir. GeliĢmekte olan ülkeler ise son on yıl içerisinde bütünüyle yeni yatırım hamlesi içinde olmuĢlardır (DPT, 2003, 25).

Dünya hazır giyim sanayi üretimi incelendiğinde ise son 20 yıllık dönemde dünya hazır giyim sanayi üretiminin tekstil sanayi üretiminden daha yüksek oranlarda arttığı görülmektedir. 1980 yılında 211 milyar dolar olan dünya hazır giyim üretim değeri, 1998 yılında 335 milyar dolar gerçekleĢmiĢtir. Hazır giyim üretiminde, tekstil üretimine paralel ve hatta daha yüksek oranlarda, geliĢmekte olan ülkelerin dünya üretimindeki payları artmıĢtır (DPT, 2003, 25).

Bu gözlemlere dayanarak tekstil ve hazır giyim sanayine dünya genelinde bakıldığında, 1980‟li yıllarda 450 milyar dolar dolaylarında tahmin edilen dünya tekstil üretiminin günümüzde 530 milyar dolar boyutuna ulaĢtığı; tüketimin bir yandan artan nüfus diğer yanda da geliĢen kiĢi baĢına tüketim ile artıĢ eğilimini sürdürdüğü izlenmektedir (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu [TUBĠTAK], 2003, 11).

(32)

Dünya tekstil ve hazır giyim ticareti, dünya tekstil ve hazır giyim üretiminden çok daha hızlı oranda artmaktadır. Dünya tekstil üretimi 1980-1999 yılları arasında sadece yüzde 16 oranında artarken, ticaret yüzde 166 oranında artmıĢtır. Bu durum uluslararası ticarette kısıtlayıcı önlemlere rağmen ortaya çıkmıĢtır. Giyim sanayi için de buna benzer bir durum söz konusudur (DPT, 2003, 24).

1980 yılında 56 milyar dolar olan dünya tekstil ticareti 1997 yılında 158 milyar dolara ulaĢmıĢ, Asya krizi sonrasında düĢen fiyatların etkisiyle dünya tekstil ticaret hacminde bir düĢüĢ gözlenmiĢ ve tekstil ticaret hacmi 1999‟da 148 milyar dolar 2000 yılında ise 158 milyar dolar olmuĢtur (DPT, 2003, 26).

Dünya hazır giyim ticaretindeki durum ise Ģu Ģekilde özetlenebilir: 1980‟de 40 milyar dolar olan dünya hazır giyim ticareti devamlı olarak artarak 1999 yılında 186 milyar dolara 2000 yılında ise 199 milyar dolara yükselmiĢtir (DPT, 2003, 26).

Dünya tekstil ve hazır giyim sanayi ticareti, ticarette kısıtlayıcı önlemlere rağmen, dünya tekstil ve giyim sanayi üretiminden çok daha hızlı oranda artmaktadır. Üretim tesislerinin taĢınması ve önemli pazarlar olan geliĢmiĢ ülkelerde yeni yatırımların azalması, buna karĢılık geliĢmekte olan ülkelerde yatırımların artması bu duruma neden olmaktadır. Bir baĢka önemli konu da fiyatlardaki değiĢimdir. Artan rekabet ve verimlilik artıĢına bağlı olarak birim fiyatlarda düĢme yaĢanmakta bu da üretim ve ticaret artıĢının miktara göre daha düĢük görünmesine neden olmaktadır (Öngüt, 2007, 47).

Tekstil ve hazır giyim sanayi diğer imalat sanayi sektörlerine göre emek yoğun bir sanayidir. Özellikle hazır giyim sanayinde geliĢmekte olan ülkelerin dünya ihracatı içindeki payı daha fazla artmaktadır. GeliĢmiĢ ülkeler halen tekstil üretiminde ve ihracatında söz sahibi olmaya devam ederken, hazır giyim sanayi ise üretimlerini iĢgücü maliyetlerinin düĢük olduğu geliĢmekte olan ülkelere kaydırmaktadırlar (Öngüt, 2007, 49).

Tekstil ve hazır giyim sektörüne dünya genelinde bakıldığında öne çıkan belli baĢlı eğilimler, dünya tekstil ticaretinin ve rekabetin artacağı, giyim sanayi üretiminin

(33)

iĢgücü maliyetlerinin düĢük olduğu ülkelere kayacağı yönündedir (TUBĠTAK, 2003, 12).

Türkiye’de ise;

Tekstil ve hazır giyim sektörü birlikte değerlendirildiğinde, gayri safi yurt içi hâsıla, imalat sanayi ve sanayi üretimindeki pay, ihracat, ekonomiye sağladığı net döviz girdisi, istihdam, yatırımlar, dıĢa açıklık ve makro-ekonomik büyüklükler açısından Türkiye‟nin birinci sektörü konumundadır (Sevim ve Kuyumcu, 2008, 2).

Günümüzde tekstil ve hazır giyim sektörü Türkiye imalat sanayi içinde önemli bir yere sahiptir. Ġmalat sanayi içinde istihdamda, üretimde ve ihracatta birinci sıradadır. Tekstil ve hazır giyim sektörü imalat sanayi istihdamının, TÜĠK tarafından yapılan 2002 yılı Genel Sanayi ve ĠĢyerleri Sayımı 1. aĢama geçici sonuçlarına göre, yüzde 33,3‟ünü, imalat sanayi ihracatının, TÜĠK verilerine göre, 2002 yılında yüzde 36‟sını, 2005 yılında yüzde 27,1‟ini gerçekleĢtirmiĢtir. TÜĠK tarafından açıklanan verilere göre; 2007 yılı sonunda tekstil sektöründe yüzde 2,3, hazır giyim sektöründe ise yüzde 1,8 üretim artıĢı kaydedilmiĢtir. Ancak 2008 Haziran ayında sektör üretiminin büyük oranda azaldığı dikkat çekmektedir. Buna göre tekstil sektöründe yüzde 21,4; hazır giyim sektöründe ise yüzde 18 oranlarında üretim azalıĢı meydana gelmiĢtir (Öngüt, 2007, 88).

Sektörün 2009 yılındaki performansı incelendiğinde; tekstil ürünleri imalatında kapasite kullanım oranının 2009 yılı Mart ayında yüzde 66,8 iken, Nisan ayında yüzde 70,7'ye yükseldiği gözlenmiĢtir. Giyim eĢyası imalatında ise Mart ayında yüzde 73,4 olan kapasite kullanım oranı Nisan ayında yüzde 74 olmuĢtur. Hazır giyim, 2009 yılı Mayıs ayında 996 milyon USD ihracatla Türkiye'de en fazla ihracat gerçekleĢtiren ikinci sektör konumundadır. Yılın ilk 5 aylık döneminde ise ihracat 5 Milyar 72,4 Milyon USD olarak gerçekleĢmiĢtir. Buna karĢın, 2009 Ocak-Mayıs döneminde hazır giyim ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 27,32 düĢüĢ kaydetmiĢtir. Tekstil ve hammadde ihracatı mayıs ayında 426,6 Milyon USD olmuĢ, bu alanda yapılan ihracat 2009'un ilk 5 ayında ise 2 milyar 66,3 Milyon USD olarak kayıtlara geçmiĢtir. Tekstil ihracatı da dıĢ talepteki daralmaya paralel olarak 2008 yılı Ocak-Mayıs dönemine göre yüzde 33,88 düĢüĢ göstermiĢtir. Son yıllarda yaĢanan küresel ekonomik kriz nedeniyle tekstil ve hazır giyim sanayinin ülkemiz üretim ve ihracat

(34)

içindeki payı azalsa da dünya ticaretindeki yerini koruduğu görülmektedir (Dünya Gazetesi, ĠĢ‟te kobi sitesinden 05.03.2010 tarihinde eriĢilmiĢtir).

Sektörün Türkiye ekonomisi açısından bir baĢka önemli yönü de istihdam içindeki yeridir. TÜĠK tarafından gerçekleĢtirilen Ġmalat Sanayi ve Genel ĠĢyeri Sayımı 1. AĢama geçici sonuçlarına göre sektörde 700.000‟in üzerinde kiĢi çalıĢmaktadır. Ancak sektörde kayıt dıĢılığın oldukça yüksek olması sebebiyle çalıĢan sayısının belirlenen rakamdan oldukça fazla olduğu tahmin edilmektedir. 9. Kalkınma Planı Tekstil, Deri ve Hazır Giyim Özel Ġhtisas Komisyonunda tekstil ve hazır giyim sanayinde 1 milyon 950 bin kiĢinin istihdam edildiği tahmini yapılmıĢtır. Ġstihdam ile ilgili bir baĢka konu da sektörde kadın ve nispeten az vasıflı iĢçilerin istihdamının yüksek seviyede olmasıdır. Tekstil sanayinde ortalama çalıĢan sayısı 18 iken hazır giyimde 9‟dur. Sektör genelinde ortalama çalıĢan sayısı ise 12,5‟dir. Tekstil iĢletmeleri Ġstanbul, Bursa ve Denizli‟de daha fazla iken hazır giyim iĢletmeleri ağırlıklı olarak Ġstanbul‟da faaliyet göstermektedir (Öngüt, 2007, 90).

2008 yılı ilk yarısında ülkemizde tekstil ve hazır giyim sektörlerinin ihracatının artmasına rağmen, 2007 yılının ilk yarısına göre ihracat artıĢının yavaĢladığı görülmektedir. 2008 yılı ilk yarısında ülkemizde 8,3 milyar dolar değerinde hazır giyim ve hazır giyim ihracatı, 3,6 milyar dolar değerinde tekstil ve hammaddeleri ihracatı gerçekleĢtirilmiĢtir. Bir önceki yılın aynı dönemine göre; tekstil ihracatında yüzde 16,5, hazır giyim ihracatında yüzde 9,4 artıĢ yaĢanmıĢtır. Sektör ihracatları artıĢ gösterse de ülke ihracatı içerisindeki paylar azalmıĢtır. 2008 Ocak-Haziran döneminde tekstil ve hazır giyim sektörlerinin toplam ihracatı ülke ihracatının yaklaĢık yüzde 18‟ini karĢılamaktadır. 2008 yılı Ocak-Haziran döneminde tekstil ve hazır giyim sektörü ihracatında ilk sırada AB ülkeleri yerini korumaktadır. Tekstil sektöründe AB ülkelerine yapılan ihracat yüzde 5,9 artarak 1,8 milyar dolara yükselmiĢtir. Hazır giyim sektöründe ise AB ülkelerine yapılan ihracat yüzde 10,2 artıĢ göstermiĢ ve 6,7 milyar dolara yaklaĢmıĢtır. Ancak önceki yıllara göre AB‟ye yapılan ihracat oranının azaldığı gözlenmiĢtir. Bu durumun en önemli nedeni; ABD‟de baĢlayan ve tüm dünyaya hızla yayılan küresel ekonomik kriz sonucunda AB ülkeleri ekonomilerinde yaĢanan durgunluktur. Bununla beraber, ülkemizde yalnızca tekstil ve hazır giyim ticareti değil tüm sektör ticareti dünyada değiĢen ve gün geçtikçe zorlaĢan rekabet koĢulları, petrol ve

(35)

enerji fiyatlarındaki değiĢimler ve güçlü devletlerin ekonomilerinde yaĢanan durgunluk gibi olumsuzluklar nedeniyle sıkıntı yaĢamaktadır (Uzunoğlu ve Önal, 2008, 31).

2.1.3.Türk Tekstil ve Hazır Giyim Sanayinin Rekabet Gücü

Tekstil ve hazır giyim sektörü dünya‟daki diğer geliĢmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye‟nin de lokomotif sektörü olma özelliğini korumaktadır. GeliĢmiĢ ülkeler 1960‟lardan baĢlayarak düĢük maliyetli üretici ülkelerden yapılacak ithalatı engellemek ve böylece kendi sanayilerini korumak için kısıtlayıcı tedbirler almaya baĢlamıĢlardır. BaĢlangıçta tek taraflı kısıtlamalarla daha sonra ise bu ülkelerle yapılan gönüllü ihracat kısıtlamaları ile devam eden bu süreçte tekstil ve hazır giyim ticareti, otuz yıldan fazla bir süre bazı özel anlaĢmalarla düzenlenmiĢtir (Çakmak, 2005, 65).

Uruguay Round Ticaret Müzakereleri sonucunda imzalanan ve 1 Ocak 1995‟de yürürlüğe giren Dünya Ticaret Örgütü AnlaĢması kapsamında bulunan Tekstil ve Hazır Giyim AnlaĢması (ATC) ile tekstil ve hazır giyim ticareti GATT kapsamına alınmıĢtır. ATC, gönüllü ihracat kısıtlamaları anlaĢmaları ile kotalar dahilinde yürütülen uluslararası ticaretin, kademeli olarak serbestleĢtirilmesini ve miktar kısıtlamalarının 1 Ocak 2005 tarihine kadar kaldırılmasını öngörmektedir. Bu tarihten itibaren küresel rekabete açılan Dünya tekstil ve hazır giyim piyasasında yaĢanan geliĢmeler, Türkiye tekstil ve hazır giyim endüstrisinin rekabet gücünde de önemli etkiler doğurmuĢtur (Çakmak, 2005, 66).

Tekstil sektöründe önemli rakiplerden biri olan Çin'in 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü'ne katılması ve kotaların 2005 yılında kaldırılması rekabeti farklı bir boyuta taĢımıĢtır. Sıkıntılı bir süreçten geçen tekstil ve hazır giyim sektörünün rekabet gücü küresel krizin de etkisiyle biraz daha zayıflamıĢtır. Sektörde yetiĢmiĢ insan gücü ve güçlü makine alt yapısına sahip olunduğuna iĢaret edilirken, sektörün hızlı küçülme gibi hızlı büyüme özelliği de barındırdığının altı çizilmektedir. Bununla birlikte, sektörün daha yüksek katma değer elde edilmesi yönünde yeniden yapılanma çabalarını yoğun olarak sürdürdüğü ve yüksek katma değerli segmentlerde çıtayı yükseltmesi durumunda parlak bir geleceğe sahip olacağı tahmin edilmektedir (Dünya Gazetesi, ĠĢ‟te kobi sitesinden 05.03.2010 tarihinde eriĢilmiĢtir).

(36)

Günümüzde artık üretmek değil en kaliteliyi en uygun maliyetlerle ve en hızlı Ģekilde üretmek rekabetin temel Ģartı durumundadır. Neyin nasıl üretileceğini belirleyen temel etmen ise tüketici tercihleridir. Tekstil ve hazır giyim tüketiminde etkili olan tercihlerin doğru anlaĢılması ve bunlara uygun mal ve hizmet üretimi yapılması bu sektörde rekabet edebilirliğin temel önkoĢuludur (Öngüt, 2007, 12).

Dünyada rekabetin firmalar arasında gerçekleĢtiği dikkate alındığında, tekstil ve hazır giyim sanayinde rekabet gücünün korunması ve sürdürülmesi öncelikle firma stratejilerinin doğru belirlenmesi ve uygulanması ile mümkündür. Dünyada ve Türkiye‟de gerek genel, gerek sektörel geliĢmeleri izleyerek gerektiğinde risk alabilen giriĢimci ve yenilikçi tekstil ve hazır giyim firmalarının varlığı sektörün rekabet gücü ve geleceği açısından önemlidir. Bu sektörde rekabet gücünün korunması ve geliĢtirilebilmesi için firma stratejilerinin belirlenmesinde moda, markalaĢma, sosyal ve çevresel standartlar, yeni ürünler ve aracı firmalar dikkate alınmalıdır. Ayrıca reel kur, maliyetler, sektörsel uzmanlaĢma, hızlı teslim ve fiyat değiĢmeleri de rekabet gücü açısından önemli görülmektedir (Öngüt, 2007, 94).

Uluslararası rekabet deneyimine sahip olan Türkiye tekstil ve hazır giyim endüstrisi açısından, Avrupa Birliği, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri pazarlarına yakınlık, sektörün en önemli hammaddesi olan pamuğun yurtiçinde üretimi, eğitimli iĢgücüne sahip olunması ve lojistik, ulaĢım, iletiĢim konularındaki altyapının olması en önemli fırsatlar olarak görülmektedir. Fakat Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün rekabet gücünü bu süreçte olumsuz etkileyebilecek önemli sorunları da bulunmaktadır. Riskli ve kısa vadeli finansman sorunu, ABD ve büyüyen Uzakdoğu pazarlarına uzaklık, ülke imajının yetersizliği, marka yaratılamaması, teknoloji geliĢtirme ve AR-GE yetersizliği, firmaların %80‟inin KOBĠ olması dolayısıyla yaĢanan öz sermaye yetersizliği, yeni pazarlara giriĢ konusunda sıkıntılar, rakiplere göre yüksek enerji ve Çin ve diğer Asya ülkelerine göre yüksek iĢçilik maliyetleri bunlar arasında sayılmaktadır. Böyle bir ortamda gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda Türkiye, özellikle hazır giyim sektöründe sahip olduğu rekabet gücünü kaybetme tehlikesi ile karĢı karĢıya kalabilecektir. Dolayısıyla Türkiye‟nin baĢta Avrupa Birliği olmak üzere Dünya piyasalarında sahip olduğu rekabet gücünü sürdürebilmesi için, sektörde özellikle teknolojik geliĢme ve AR-GE‟ye önem verilmesi ve verimlilik artıĢı sağlanması önem kazanmaktadır (Çakmak, 2005, 74).

(37)

Tablo-3 Ülkelerin Uluslar arası Rekabet Avantaj Durumları

Avantajlar 0 (rekabet gücü zayıf), 5 (rekabetçi) Genel Faktörler Finansman Sağlama Enerji Maliyeti ĠĢletme Maliyeti

TaĢımacılık Altyapı Genel Ortalama Çin 5 4 3 4 3 4 Hindistan 3 2 1 3 2 2 Pakistan 3 3 1 2 1 1 BangladeĢ 2 2 1 2 1 1 Güney Kore 4 3 4 4 5 4 Türkiye 2 3 5 5 5 4 Bulgaristan 1 3 4 4 2 3 Romanya 2 3 4 4 3 3 Fas 2 2 2 4 2 2 (Sanayi Genel Müdürlüğü, 2010, 10) Sektörün Güçlü Tarafları

Sektörün, imalat sanayi üretiminde ve ihracatta itici güçlerden biri olması, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'nin Çin'den sonra ikinci büyük tedarikçisi olması, Coğrafi konum nedeniyle ihraç pazarlarına yakınlık,

Türkiye'nin iplikte kullanılan teknoloji açısından ilk sıraları paylaĢması, Kaliteli hammadde ve girdi,

Dinamik ve genç nüfus.

Sektörün Zayıf Tarafları

Küresel rekabetin hızla artması,

(38)

AR-GE ve markalaĢmada eksiklik, Kayıt dıĢılığın önüne geçilememesi,

Döviz kurlarındaki dalgalanma (Dünya Gazetesi, ĠĢ‟te kobi sitesinden 05.03.2010 tarihinde eriĢilmiĢtir).

2.1.4.Hazır Giyim Üretimi ve Teknoloji

Hazır giyim sektörü, genel anlamda dokuma ve örme kumaĢlardan kadın, erkek ve çocuklar için gerek iĢ hayatında gerekse günlük hayatta olmak üzere günün her saatinde giyilmek üzere üretilmiĢ tüm dıĢ giysiler ile iç giysileri ve aksesuarlarını içermektedir. Bu açıklamada, erkek giysileri ile erkek çocuk giysileri arasında, kadın giysileri ile kız çocuk giysileri arasında veya modern giysiler ile yöresel giysiler arasında herhangi bir fark gözetilmemektedir (DPT, 2007, 16).

Yatak örtüsü, nevresim takımı, tuvalet ve mutfak bezleri gibi dikiĢ ile birleĢtirilerek veya kenarları dikilerek hazır eĢya haline getirilmiĢ ev tekstili ürünleri ile kamp eĢyası gibi hazır eĢyalar da elyaf, iplik ve kumaĢlar gibi tekstil makinelerinden çıktığı haliyle değil de dikiĢ ve benzeri iĢlemlerden geçtikten sonra piyasaya sunulduklarından, hazır giyim sektörü içerisinde değerlendirilmektedir (DPT, 2007, 16).

Hazır giyim üretimi genel bir sınıflamayla, model tasarımından baĢlayıp kalıp tasarımı, kesim, dikim, ütü, kalite kontrol ve sevkiyat gibi birçok bölümden meydana gelen bir süreçtir. Bu bölümlerin her biri birbirine bağımlı olmasına rağmen ayrı teknik ve teknolojilerle çalıĢması açısından farklılıklar göstermektedir (Özlü, 2005, 3).

(39)

ġekil-1 Dokumadan Giyim EĢyası Üretim Süreci (Sezer ve diğerleri, 2006, 14)

Hazır giyim sektörü üretim yöntemi itibariyle emek yoğun bir sektördür. Hazır giyim sanayinde ütüleme, kalite denetimi, paketleme aĢamaları esas olarak elle yürütülen iĢlemler olmaktadır. Yani teknoloji ve otomasyon ne kadar geliĢse de insan gücüne her zaman ihtiyaç duyulmaktadır (Sezer ve diğerleri, 2006, 14).

Hazır giyim sektöründe teknoloji tasarım aĢamasında baĢlar. Koleksiyonlar bilgisayar üzerinde ayrıntılı bir Ģekilde tasarlanmaktadır. Tasarım ve uygulama için hazırlanan programlar kumaĢ tasarımı, giysi tasarımı ve kumaĢın giysi üzerine uygulanmasını kapsamaktadır. Öncelikle gerek kumaĢ deseni, gerekse giysi doğrudan bilgisayar ekranında çizilebilmektedir. Kâğıt üzerinde karakalem tasarımlara benzer

(40)

Ģekilde serbest tasarımlar geliĢtirilmiĢ fonksiyonlar yardımıyla hızla ve kolayca hazırlanabilmekte, değiĢtirilebilmekte ve depolanabilmektedir. Desen tasarımında ayrıca elde bulunan figürler ve örnekler tarayıcıdan geçirilerek sisteme alınabilmekte ve üzerinde çalıĢılabilmektedir (DPT, 2007, 36).

Hazır giyim üretiminde sürekli değiĢen modanın etkisi ile tüketici beklentilerinin değiĢiklik göstermesi, piyasaya hızlı ve kaliteli ürün sunabilme zorunluluğu nedeniyle zorlaĢan rekabet Ģartlarıyla baĢ edebilmek önem taĢımaktadır. Bu koĢullar altında üretim yapan hazır giyim iĢletmelerinde üretim iki ana aĢamada gerçekleĢmektedir.

1. Dikim iĢlem hazırlıkları Hammadde depolama Giysi tasarımı Örnek dikim Kalıp tasarımı Kesim Tasnif ve düzenleme 2. Dikim iĢlemi Ön hazırlık Montaj Ütü ve kalite kontrol Paketleme ve sevkiyat

Hazır giyim iĢletmelerinde üretimi gerçekleĢtirmek için yer alan bölümlerin birbiri ile bütünlük içerisinde süreç takibi esasına göre ürün meydana getirilir. Bu süreçte tasarımların ve koleksiyonların, kullanılan hammadde ve yardımcı malzemelerin sınırsızlığı, müĢterilerin değiĢen zevklerinin yanı sıra üretim biçiminin önemli ölçüde emeğe dayalı olması üretim iĢlemlerini zor ve karmaĢık hale getirmektedir. Dolayısıyla, uluslar arası pazarlara uygun üretim yapacak ürünü sunma ve pazar payı elde etme çabasında olan hazır giyim iĢletmelerinin baĢarıları düĢük maliyetle piyasaya hızlı mal sunabilme kabiliyetlerine bağlıdır (Özlü, 2005, 3).

Şekil

Tablo - 5 ĠĢletmenin Hammadde ve Malzeme Kısıtları
Grafik  1‟de  verilen  bilgilere  göre;  iĢletmenin  üretim  biriminde  çalıĢanların  cinsiyet dağılımına baktığımızda çalıĢanların; % 82‟sini bayanların, % 18‟lik kısmını ise  erkeklerin oluĢturduğu görülmektedir
Grafik 3: ĠĢletmenin Üretim Birimi ÇalıĢanlarının YaĢ Gruplaması
Grafik 4: ĠĢletmenin Üretim Birimi ÇalıĢanlarının ĠĢletmede Görev Aldıkları Yıl  Gruplaması
+6

Referanslar

Benzer Belgeler

Hazır giyim sektöründe önceleri iç pazara yönelik geleneksel yöntemlerle üretim yapılmaktayken, son 30 yılda bu sektör de küreselleşmiş, bunun sonucu olarak da daha çok

Hem Yargıtay’ın hem de AİHM’nin özel yaşama saygı gösterilme- sini isteme hakkı gibi kişilik hakkı ile ifade özgürlüğünün bir uzantısı olan basın özgürlüğünün

4th International Eurasian Conference Sport Education and Society, International Juried Arts Mixed Exhibition on National Cultures 6-8 December 2019, Denizli, TURKEY.. www.iecses.org

erkeklere göre daha ön planda olduğunu ve bu eğilimin kadınlar yönünde devam ettiğini göstermektedir.Saha çalışması esnasında görüşülen

İdarenin genel bir bilgi verme yükümlülüğü söz konusu olmamakla birlikte, Türkiye'de 2003 yılında yürürlüğe giren Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca hazırlanan

Tahmin edilen ekonomik amortisman paterni klasik amortisman yont,emlerinden farkll seyir izlemesine ragmen azalan tini te emsal i (sum-of-the-years digit) amortisman

Bay Semih Mümtaz gene diyor ki: «Bu şefler musiki âleminde şöhret bulan adamlardan intihap olunur.» I Muhterem muharririn bu sözüne de.. zühul diyelim; herhalde Bay

Türkiye’de, tekstil sektörü içerisinde hazır giyim ve konfeksiyon diğer dallara göre daha fazla öne çıkmış ve Türkiye özellikle bu dallarda dünyada söz sahibi