• Sonuç bulunamadı

Lise Öğrencilerinin Gündelik Sıkıntıları ve Başa Çıkma Stratejilerinin İncelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Lise Öğrencilerinin Gündelik Sıkıntıları ve Başa Çıkma Stratejilerinin İncelenmesi"

Copied!
92
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN GÜNDELİK SIKINTILARI VE BAŞA

ÇIKMA STRATEJİLERİNİN İNCELENMESİ

Nilüfer Başer

YÜKSEK LİSANS TEZİ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİSİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren on iki (12) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN:

Adı: Nilüfer Soyadı: BAŞER

Bölümü: Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık İmza:

Teslim Tarihi:

TEZİN

Türkçe Adı: Lise Öğrencilerinin Gündelik Sıkıntıları ve Başa Çıkma Stratejilerinin İncelenmesi

İngilizce Adı: The Investigation Of Daily Hassles And Coping Strategies Of High School Students

(4)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Nilüfer BAŞER İmza :

(5)

iii

JÜRİ ONAY SAYFASI

Nilüfer BAŞER tarafından hazırlanan “Lise Öğrencilerinin Gündelik Sıkıntıları ve Başa Çıkma Stratejilerinin İncelenmesi” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Hatice ŞINGIR

(Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Gazi Üniversitesi) ………

Başkan: Dr. Öğr. Üyesi Gökhan ATİK

(Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Ankara Üniversitesi) ………

Üye: Prof. Dr. Galip YÜKSEL

(Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Gazi Üniversitesi) ………

Tez Savunma Tarihi: 05/09/2018

Bu tezin Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Selma YEL

(6)

iv

TEŞEKKÜR

Bu çalışmada ayırdığı zaman ve hoşgörüsünden dolayı öncelikle danışmanım Dr. Öğr. Üyesi Hatice ŞINGIR’a, manevi desteklerinden dolayı annem Hevse BAŞER, babam Mehmet Beyhan BAŞER, ağabeyim Ercan BAŞER ve iyi ki varsınız dediğim tüm sevdiklerime sonsuz teşekkürler...

(7)

v

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN GÜNDELİK SIKINTILARI VE BAŞA

ÇIKMA STRATEJİLERİNİN İNCELENMESİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Nilüfer BAŞER

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Eylül-2018

ÖZ

Bu araştırma lise öğrencilerinde gündelik sıkıntı ve başa çıkma stratejileri arasındaki ilişkinin ve her ikisinin de ayrıca çeşitli değişkenler (cinsiyet, sınıf düzeyi, yaş, okul türü, algılanan ekonomik durum) açısından incelendiği betimsel bir çalışmadır. Araştırma grubu 2015-2016 eğitim öğretim yılı içerisinde Bolu ili Gerede ilçesinde farklı liselerde öğrenim gören 306’sı kız ve 238’i erkek olmak üzere 544 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada başa çıkma stratejileri ve gündelik sıkıntıları belirlemek için “Başa Çıkma Stratejileri Ölçeği Kısa Formu”, “Gündelik Sıkıntılar Ölçeği” ve araştırmacı tarafından düzenlenen “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Verilerin analizinde gündelik sıkıntılar ve başa çıkma arasındaki ilişkide Spearman Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Veriler normal dağılım göstermediği için nonparametrik yöntemler kullanılmıştır. Gündelik sıkıntılar ve başa çıkma ile cinsiyet gibi ikili grup karşılaştırmalarında Mann-Whitney U testi; yaş, sınıf, okul türü, algılanan ekonomik durum gibi üç ve daha fazla grup karşılaştırmalarında Kruskall-Wallis H testi analizi kullanılmıştır. Araştırmada gündelik sıkıntılar ve başa çıkma arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Aile ve arkadaşlar ile ilgili gündelik sıkıntılarda olumsuz başa çıkma stratejileri ön plana çıkarken, öğretim yaşamı ve geniş çevre ile ilgili

(8)

vi

gündelik sıkıntılarda hem olumlu hem olumsuz başa çıkma stratejilerinin kullanıldığı görülmüştür. Gündelik sıkıntıların genel olarak yaş ve sınıf düzeyi düştükçe azaldığı, farklı okul türlerinde arkadaş ve öğretim yaşamı ile ilgili gündelik sıkıntılarda farklılıklar olduğu, aile ile ilgili gündelik sıkıntıların kadınlarda erkeklere göre daha az görüldüğü, aile ve toplam gündelik sıkıntıların ise algılanan gelir durumu düşük olanlarda diğerlerine göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Yaş, sınıf, okul türü, algılanan gelir durumu, cinsiyet değişkenleri açısından kullanılan başa çıkma stratejileri farklılık göstermekle birlikte toplam başa çıkma stratejileri puanlarının kadınlarda daha yüksek, alt sınıflarda daha düşük olduğu, genel olarak yaş düzeyi arttıkça bazı başa çıkma stratejilerinin daha fazla kullanıldığı, okul türleri arasında yalnızca madde kullanımı ve dine yönelme açısından farklılığın olduğu, algılanan gelir durumu çok iyi olanlarda mizahi yaklaşım ve madde kullanımının daha fazla olduğu bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: Gündelik Sıkıntılar, Başa Çıkma Stratejileri, Lise Öğrencileri Sayfa Adedi: 73

(9)

vii

THE INVESTIGATION OF DAILY HASSLES AND COPING

STRATEGIES OF HIGH SCHOOL STUDENTS

(M.S Thesis)

Nilüfer BAŞER

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

September-2018

ABSTRACT

This research is a descriptive study that the coping strategies and daily hassles in various variables such as gender, class, age, school type, economical status which are perceived by the students and the relation between the coping strategies and daily hassles of the high school students were analyzed. The study group consisted of 544 students, 306 of them were female and 238 of them were male, attending to different high schools in the town of Gerede in Bolu in 2015-2016 educational year. Coping Strategies Scale Short Form, Daily Hassles Scale and the Personal Information Form designed by the researcher were used to identify the coping strategies and daily hassles in the research. Spearman correlation analysis were used to identify the relations between the coping and daily hassles in the analysis of data. Nonparametric methods were used because the data didn’nt distribute normal. Mann-Whitney U test were used in comparison of the binary groups such as the coping, daily hassles and gender. On the other hand, Kruskall – Wallis H test analysis were

(10)

viii

used in the comparison of the three or more groups such as age, class, school type, economical status regarded by the student. In the research, it was found that there was a positive relation between the coping and daily hassles. It has been seen that the negative coping strategies had an effect upon the daily hassles such as family and friend relationships, whereas both positive and negative coping strategies had an effect upon the daily hassles such as educational background and a wide circle of friends. It was found that the daily hassles was generally low when the level of age and class was decreased. Also, there are differences in various school types with the daily hassles such as a circle of friends and educational background. The daily hassles with family were less among the females. All daily hassles with family were more among those who had a lower income regarded by the student. Besides the differences in the coping strategies in age, class, school type, income status regarded by the student, and gender variables, it was found that the total points of coping strategies were more among the females and less among the lower classes. Also, it was found that some strategies of coping were used more when the level of age was generally increased. There were differences related to the religion and use of drugs among the school types and also it was found that the sense of humour and use of drugs were more among those who had a higher income status regarded by the student.

Key words: Daily Hassles, Coping Strategies, High Schools Students The number of pages: 73

(11)

ix

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ KULLANIM İZİN FORMU...i

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI...ii

JÜRİ ONAY SAYFASI...iii

TEŞEKKÜR SAYFASI...iv

ÖZ

...v

ABSTRACT...vii

TABLOLAR LİSTESİ...xiii

ŞEKİLLER LİSTESİ...xv

SİMGELER VE KISALTMALAR...xvi

BÖLÜM I ... 1 GİRİŞ ... 1 1.1 Amaç ... 3 1.2 Önem ... 4 1.3 Varsayımlar ... 5 1.4 Sınırlılıklar ... 5 1.5 Tanımlar ... 6 BÖLÜM II ... 7

(12)

x

KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ... 7

2.1. Gündelik Sıkıntılar Kuramsal Temeli...7

2.2 Başa Çıkma Stratejilerine İlişkin Kuramsal Temel ... 9

2.2.1 Başa Çıkma Bilişsel Kuramı...11

2.2.1.1 Problem Odaklı Başa Çıkma...12

2.2.1.2 Duygu Odaklı Başa Çıkma...13

2.2.1.2.1 Başa Çıkma Stratejileri Listesi... 13

2.3 Gündelik Sıkıntılar ile İlgili Araştırmalar ... 15

2.4 Başa Çıkma Stratejileri ile İlgili Araştırmalar ... 17

BÖLÜM III

... 20

YÖNTEM

... 20

3.1 Araştırmanın Modeli ... 20

3.2 Araştırma Grubu ... 20

3.3 Ölçme Araçları ... 22

3.3.1 Kişisel Bilgi Formu...22

3.3.2 Gündelik Sıkıntılar Ölçeği (GSÖ)...22

3.3.3 Başa Çıkma Stratejileri Ölçeği(BÇS-KF)...24

3.4 Verilerin Toplanması ... 26

3.5 Verilerin Analizi ... 26

BÖLÜM IV

... 28

BULGULAR VE YORUM

... 28

4.1 Lise Öğrencilerinin Gündelik Sıkıntıları Ve Başa Çıkma Stratejileri ...Arasındaki İlişkiye İlişkin Bulgular...28

4.2 Lise Öğrencilerinin Cinsiyetlere Göre Gündelik Sıkıntılarına İlişkin ...Bulgular ...30

(13)

xi

4.3 Lise Öğrencilerinin Cinsiyetlere Göre Başa Çıkma Stratejilerine İlişkin

...Bulgular...32

4.4 Lise Öğrencilerinin Sınıflarına Göre Gündelik Sıkıntılarına İlişkin ...Bulgular...34

4.5 Lise Öğrencilerinin Sınıflarına Göre Başa Çıkma Stratejilerine İlişkin ...Bulgular...36

4.6 Lise Öğrencilerinin Yaşa Göre Gündelik Sıkıntılarına İlişkin ...Bulgular...39

4.7 Lise Öğrencilerinin Yaşa Göre Başa Çıkma Stratejilerine İlişkin ...Bulgular...41

4.8 Lise Öğrencilerinin Okul Türlerine Göre Gündelik Sıkıntılarına İlişkin ...Bulgular...44

4.9 Lise Öğrencilerinin Okul Türlerine Göre Başa Çıkma Stratejilerine İlişkin ...Bulgular...46

4.10 Lise Öğrencilerinin Algılanan Gelir Durumlarına Göre Gündelik ...Sıkıntılarına İlişkin Bulgular...50

4.11 Lise Öğrencilerinin Algılanan Gelir Durumlarına Göre Başa Çıkma ... Stratejilerine İlişkin Bulgular...52

BÖLÜM V

... 56

SONUÇ VE ÖNERİLER

... 56 5.1 Sonuçlar ...56 5.2 Öneriler ...59

KAYNAKLAR

... 61

EKLER

... 68

Ek-1 Kişisel Bilgi Formu ... 68

Ek-2 Gündelik Sıkıntılar Ölçeği (GSÖ) ... 69

Ek-3 Başa Çıkma Stratejileri Ölçeği ...70

(14)

xii

(15)

xiii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Demografik Özellikler ve Dağılımları...21 Tablo 2. Başa Çıkma Stratejileri Ölçeği Cronbach Alfa İç Tutarlılık Anlamında Güvenirlik

Tablosu...26

Tablo 3. Gündelik Sıkıntılar İle Başa Çıkma Stratejileri Arasındaki İlişkiye Dair

Korelasyon Testi...29

Tablo 4. Gündelik Sıkıntılar ve Cinsiyet Değişkeni Arasında Mann-Whitney U testi

Analizi...31

Tablo 5. Başa Çıkma Stratejileri ve Cinsiyet Değişkeni Arasında Mann-Whitney Utesti

Analizi...32

Tablo 6. Gündelik Sıkıntılar ve Sınıf Değişkeni Arasında Kruskall-Wallis H testi

Analizi...35

Tablo 7. Başa Çıkma Stratejileri ve Sınıf Değişkeni Arasında Kruskall-Wallis H testi

Analizi...36

Tablo 8. Gündelik Sıkıntılar ve Yaş Değişkeni Arasında Kruskall-Wallis H testi

Analizi...40

Tablo 9. Başa Çıkma Stratejileri ve Yaş Değişkeni Arasında Kruskall-Wallis H testi

Analizi...41

Tablo 10. Gündelik Sıkıntılar ve Okul Türü Değişkeni Arasında Kruskall-Wallis H testi

(16)

xiv

Tablo 11. Başa Çıkma Stratejileri ve Okul Türü Değişkeni Arasında Kruskall-Wallis H

testi Analizi...47

Tablo 12. Gündelik Sıkınıtlar ve Algılanan Gelir Durumu Değişkeni Arasında

Kruskall-Wallis H testi Analizi...51

Tablo 13. Başa Çıkma Stratejileri ve Algılanan Gelir Durumu Değişkeni Arasında

(17)

xv

ŞEKİLLER LİSTESİ

(18)

xvi

SİMGELER VE KISALTMALAR

GSÖ Gündelik Sıkıntılar Ölçeği AİS Aile İle İlgili Sıkıntılar

ARS Arkadaşlarla İlgili Sıkıntılar

ÖYS Öğretim Yaşamı İle İlgili Sıkıntılar

GÇS Geniş Çevre İle İlgili Sıkıntılar

COPE Başa Çıkma Stratejileri

(19)

1

BÖLÜM I

GİRİŞ

İnsanlar günlük yaşamlarında çeşitli konularda sıkıntılar ile karşılaşmaktadır. Bu sıkıntılar ise bireylerin günlük hayatlarını verimli ve mutlu geçirmeleri üzerinde olumsuz etkili olabilmektedir. Günlük hayatımızda etkili olan aile, okul, iş alanları problem yaşanan alanlara örnek olarak gösterilebilir.

İnsanların gelişim dönemlerinin özellikleri farklı olduğu gibi, karşılaşılabilecek sıkıntılar da genel olarak farklılık gösterebilmekte; öğrenciyken okul ortamı ile ilgili, yetişkinlikte ise çalışma ortamı ile ilgili sıkıntılarla daha fazla karşılaşılabilmektedir. Farklı gelişim dönemlerinde karşılaşabileceğimiz sıkıntılarda içinde bulunulan çevre ve o gelişim döneminin özellikleri gibi pekçok faktör etkili olabilmektedir. Ergenlik dönemi de birçok sıkıntının yaşandığı gözlemlenen dönemlerden biridir.

Yıldırım’a (2004) göre gündelik sıkıntılar (daily hassles), ailede yaşanan geçimsizlikler, öğretmenlerin kırıcı davranışları, arkadaşlarla tartışmalar gibi bireylerin günlük yaşantısında görülen ve onları strese sokan, tiksindiren, sinirlendiren şeyler olarak tanımlanabilir. Lazarus’a (1984) göre ise öğrencilerin yaşadığı gündelik sıkıntılar okul çalışmalarının kötü gitmesi veya okulun sıkıcı hale gelmesi gibi gündelik yaşantılardır. Literatür incelendiğinde bireylerin gündelik olarak yaşadıkları zaman baskısı, çalışma, çevre, aile, kişiler arası olaylar, parasal konular, sorumluluklar, gelişimsel değişme, akademik başarı, romantik problemler, arkadaşlık problemlerinin gündelik sıkıntılarla ilgili önemli faktörler olarak sıralandığı görülmektedir (Kanner, Coyne, Schaeffer ve Lazarus, 1981).

(20)

2

Sim’e (2000) göre çalışmaların çoğu gündelik yaşam olaylarından çok büyük yaşam olaylarına odaklanmış olmasına rağmen kişilerin uyum problemlerini gündelik sıkıntılar daha iyi açıklamaktadır. Jung vd. (2013) stresli yaşam olaylarının temel risk faktörü olduğu depresyondan, genç yetişkinlerin %15 ile 20’sinin etkilendiğini belirtmiştir. Smith ve Somhlaba (2015) gündelik sıkıntılar arttıkça depresyon belirtilerinin de arttığını öne sürmektedir. Eğitim alanında çalışanların öğrencilerin örneğin okul sıkıntılarını da içeren gündelik sıkıntıları konusu üzerinde durmaları önemlidir. Pennac’a (2018) göre el atıp düzeltebileceğimiz tek şey dersi anlamayan ve ondan başka herkesin anladığı bir dünyada kaybolmuş öğrencinin yalnızlığı ve utancıdır. Çünkü içinde yaşadığımız toplumda bir hiç olduğuna inanan ergenin bir kurban olduğunu belirtir.

Gündelik sıkıntıların etkilediği ve ilişkili olduğu konular ile ilgili çeşitli araştırmalar bulunmaktadır. Smith ve Somhlaba (2015) Güney Afrika’da yapılan araştırmada gündelik sıkıntıların sıklığı ve yoğunluğunun erkeklerde kadınlara göre daha fazla olduğunu belirtmiştir. Ekonomik durum gençlerin gündelik sıkıntıları algılamalarında belirleyici bir etkiye sahiptir; gençlerin ekonomik durumları gündelik sıkıntılarını yansıtma durumlarını da kontrol etmektedir (Starrin vd., 2001). Aroian, Templin ve Hough (2014) tarafından Arap Müslüman göçmen ailelerdeki ergenlerle üç yıllık aralıklarla yapılan araştırmada okul ve ebeveyn sıkıntıları diğerlerine göre daha fazla bulunmuş ayrıca akran ve kaynak sıkıntıları azalırken bunların arttığı bulunmuştur. Gündelik sıkıntılar günü verimli ve mutlu geçirmenin önünde bir engel oluşturarak öğrencilerin kişisel, mesleki ve eğitsel gelişimlerini olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden yukarıda belirtilen araştırmalarda da ergenlerin gündelik sıkıntılarının cinsiyet, yaş, ekonomik durum şeklindeki özelliklerle aralarındaki ilişkilerin araştırılmaya değer görüldüğü söylenebilir.

İnsanların günlük hayatlarında karşılaştıkları problemlere çeşitli tepkiler ile karşılık vermektedir. Bu tepkiler bireylerin sıkıntı alanları her ne olursa olsun bunların üstesinden gelmek adına kullandıkları başa çıkma yolları olarak belirtilebilir. Skinner’e (1995) göre başa çıkma çevredeki herhangi bir değişikliğe tepki vermek iken Snyder’a (1999) göre başa çıkma ise stresli olaylarla ilgili olarak fiziksel, duygusal ve psikolojik yükü azaltmayı hedefleyen bir tepki olarak tanımlanmaktadır.

Hayatta zorlukların üstesinden gelmek hem bireyin hem de onunla iletişim halinde olan çevresi üzerinde olumlu etkiler oluşturur. Bunun tersine zorluklar karşısında uygun başa çıkma çıkma stratejisinin kullanılmaması ise hem birey hem de çevresi adına zorlayıcı

(21)

3

durumlar ortaya çıkartabilir. Burger (2006) belirli bir durumun koşullarına göre başa çıkma stratejilerini ayarlayabilen insanların, bunu yapamayan insanlara göre yaşamın zorluklarıyla daha kolay başa çıkabileceğini ortaya koymuştur.

Problem alanları farklı farklı olabileceği gibi başa çıkma stratejileri de farklılık göstermektedir. Bazen ilgili problemin çözümünde planlama gibi etkili bir yol kullanılabilirken bazen de madde kullanımı şeklinde bireyin hem kendisine hem de çevresine zarar verebilecek şekilde farklı stratejilerle de karşılaşılmaktadır. Farklı alanlardaki sıkıntılar karşısında olumlu olarak başa çıkma stratejileri kullanmak kişinin bedensel ve psikolojik açıdan kendisini iyi hissetmesini sağlarken, olumsuz başa çıkma stratejileri kişi ve çevresi için istenmeyen durumlar oluşturabilir.

Başa çıkma konusunda yapılan birçok araştırma bulunmaktadır. Smith ve Somhlaba (2015) Güney Afrika’da yapılan araştırmada küçük çocukların aktif başa çıkma stratejilerini daha büyük çocuklardan daha az kullandıklarını belirtmiştir. Özer (2001) genel lisede okuyan ergenler ile yaptığı çalışmada 10. sınıfta olanların 9. sınıfta olanlara göre problem çözme ve kaçınma stratejisini daha fazla kullandıklarını gözlemlemiştir. İkinci (2003) ergenlerde temel ihtiyaçların karşılanma düzeyi arttıkça aktif plan yapma, dışsal yardım arama, bilişsel yapılandırma gibi başa çıkma stratejilerini kullanmada artış olduğunu belirtmiştir. Araştırmalar incelendiğinde (Lazarus ve Folkman, 1984; A. Baltaş ve Baltaş, 1986; Holahan ve Moss, 1987; Carver ve Scheier, 1994; Skinner ve Zimmer-Gembeck, 2016) başa çıkma konusu ile ilgili farklı stratejilerin olduğu görülmüştür. Görüldüğü gibi başa çıkma konusunda farklı stratejiler yanında yaş, sınıf, ekonomik durum şeklindeki özellikleri de kapsayacak araştırmaların yapılmaya değer görüldüğü söylenebilir. Bundan dolayı ergenlerin gündelik sıkıntıları ile başa çıkma stratejilerinin incelenmesi araştırılmaya değer olarak görülmüştür.

1.1 Amaç

Bu araştırmanın amacı, lise öğrencilerinin gündelik sıkıntıları ve başa çıkma çıkma stratejilerinin incelenmesidir. Bu amaçla aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.

(22)

4

2. Gündelik sıkıntılar ve başa çıkma stratejileri çeşitli demografik değişkenlere göre farklılaşmakta mıdır?

2.a. Gündelik sıkıntılar cinsiyete göre anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır? 2.b. Başa çıkma stratejileri cinsiyete göre anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır? 2.c. Gündelik sıkıntılar sınıf düzeyine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır? 2.d. Başa çıkma stratejileri sınıf düzeyine göreanlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır?

2.e. Gündelik sıkıntılar yaş düzeyine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır? 2.f. Başa çıkma stratejileri yaş düzeyine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır?

2.g. Gündelik sıkıntılar okul türüne göre anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır? 2.h. Başa çıkma stratejileri okul türüne göre anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır?

2.ı. Gündelik sıkıntılar algılanan ekonomik duruma göre anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır?

2.i. Başa çıkma stratejileri algılanan ekonomik duruma göre anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır?

1.2 Önem

Eğitim alanında görev yapan psikolojik danışman ve öğretmenler başta olmak üzere milli eğitimizin farklı kademelerinde de çalışanlar için, bireylerin kendilerini tanıyarak hayatta kendileri ve toplum için faydalı bir yer edinip kendilerini gerçekleştirmelerine yardımcı olabilmek bir hedeftir. Bu yüzden geleceğimiz olan öğrencilerle ilgili bu amacın gerçekleştirilmesinde önümüze çıkabilecek olası sıkıntıları ve kullanılan baş etme stratejileri bilmek önemli bir konuyu oluşturur. Gündelik sıkıntılar ve başa çıkma stratejileri arasında ilişki olup olmadığı varsa sonrasında sıkıntılar ile hangi başa çıkma stratejisinin ilişkili olduğunu bilmek, öğrenciler ile sürekli iletişim halinde olan psikolojik danışman ve sınıf rehber öğretmenlerine öğrencilerini daha yakından tanımalarını sağlamak adına yardımcı olabilir.

Gündelik sıkıntıları belirlemek, okullarda yapılan problem belirlemeye yönelik çalışmalara örnek olarak gösterilebilir ki bu bilgiler; öğrencilere yönelik yapılacak eğitsel, mesleki ve kişisel rehberlik çalışmalarına yol gösterebilir. Örneğin öğretim yaşamı ile ilgili sıkıntıların

(23)

5

daha fazla olması konunun içeriğine göre mesleki ve eğitsel rehberliğin ön plana alınmasının daha faydalı olabileceğini belirtirken, aile ile ilgili gündelik sıkıntıların daha fazla olması bireysel psikolojik danışmanın yanında velilerin de dahil olacağı grup çalışmalarına öncelik verilmesinin gerekliliği konusunda yol gösterebilir. Başa çıkma stratejilerinden ise örneğin en fazla madde kullanımının olması, işbirliği yapılabilecek çeşitli kurum ve kuruluşlarla irtibat kurulması konusunda rehberlik ve eğitim çalışmalarında yol gösterici olarak kullanılabilir.

Yaş, cinsiyet, okul türü, algılanan gelir durumu ve sınıf düzeyine göre gündelik sıkıntılar ve başa çıkma stratejileri bilindiğinde yapılacak çalışmalarda bu bulgular öncelikli olarak dikkate alınabilir. Gündelik sıkıntılar ve başa çıkma stratejileri konusunda; gerekli kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde olmak, aile eğitimleri düzenlemek, grup rehberliği ya da grupla psikolojik danışma çalışmalarında öğrenci grubu oluştururken dikkat edilmesi gerekenler ve yapılabilecek diğer çalışmalarda öncelik ve ağırlık verilmesi gereken sınıf düzeyi, cinsiyet, okul türü, algılanan gelir durumu ya da yaş grubunun olup olmadığı ile ilgili bilgilere de bu çalışma ile ulaşılabileceği düşünülmektedir. Bu çalışma gündelik sıkıntılar ve ayrıca birçok araştırmaya konu olan başa çıkma konusuna yeni bilgilerin alan yazınına eklenmesine katkı sağlayıp, yeni çalışmalara yön verebilir.

1.3 Varsayımlar

Bu araştırmada aşağıdaki varsayımlardan hareket edilmiştir:

1. Araştırmamıza katılan öğrencilerin, ölçek sorularını samimiyetle yanıtladıkları varsayılmaktadır.

2. Gündelik Sıkıntılar Ölçeğinin öğrencilerin gündelik sıkıntı durumlarını, başa çıkma stratejileri ölçeğinin ise öğrencilerin başa çıkma stratejilerini ölçtüğü varsayılmaktadır.

1.4 Sınırlılıklar

1. Araştırma bulgularının genellenebilirliği 2015-2016 eğitim öğretim yılında Bolu ili Gerede ilçesinde bulunan devlet okulu kapsamındaki ortaöğretim kurumlarında öğrenim görüp araştırmaya dahil olan katılımcılar ile sınırlıdır.

(24)

6

2. Parametrik olmayan analiz yöntemlerinin kullanılması elde edilen verilerle ilgili bir sınırlılıktır.

3. Araştırma tanımlar bölümünde belirtilen Gündelik Sıkıntılar ve Başa Çıkma Stratejilerinin algılanan gelir durumu açısından araştırılması bir sınırlılıktır.

1.5 Tanımlar

Gündelik Sıkıntılar: Yıldırım’a (2004) göre gündelik sıkıntılar bireylerin günlük yaşantısında görülen, bireyleri strese sokan, tiksindiren, sinirlendiren şeyler olarak tanımlanmaktadır.

Başa Çıkma: Folkman ve Lazarus’a (1984) göre başa çıkma bireyin kaynaklarını tüketici veya aşırı derecede zorlayıcı olarak değerlendirdiği talepleri yönetme süreci olarak tanımlanmaktadır.

(25)

7

BÖLÜM II

KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde Gündelik Sıkıntılar ve Başa Çıkma Stratejileri ile ilgili bilgilere yer verilmiştir. Öncelikli olarak kavramların tanımlanması, bu konuda çalışma yapan kişiler ve görüşleri belirtilmiştir. Sonrasında ise ilgili araştırmalara yer verilmiştir.

2.1 Gündelik Sıkıntılar Kuramsal Temeli

Bireyler günlük hayatlarında ev, okul gibi birçok alanla iletişim halinde hayatını sürdürmektedir ki bu süreçte bu alanlardan zaman zaman biriyle ya da birkaçıyla ilgili sıkıntılarla da karşılaşılabilmektedir. Lazarus’a (1984) göre gündelik sıkıntılar bireysel olarak da dikkat çeken, üzüntü olarak kendini gösteren, istek ve sahip olduğumuz özgüven gibi kişisel kaynaklarımıza da zarar verecek şekilde zararlı ve zorlayıcı olaylardan oluşmaktadır. Sıkıntı dikkat çekici ve olumsuz deneyimi içerirken bir durumun sıkıntı olarak algılanması için yalnızca ne olduğu değil, kısa ve uzun vadede bireyin iyi olmasında bu durumu nasıl görüp değerlendirdiği de önemlidir.

Sim (2000) büyük ve küçük (gündelik sıkıntılar) sıkıntıların ayrı değişkenler olarak değerlendirilebileceğini söylemiştir. Her birinin bireylerin yaşamlarında birbirinden bağımsız etkide bulunarak stres yaşantılarının farklı kaynakları hakkında bilgi sunabileceğini ve yaşam olaylarıyla ilgili stresin ise genellikle iki şekilde ölçüldüğünü belirtmiştir. Bunlar, sıklığı az ama insan üzerinde etkisi daha büyük olan yaşam olayları ve günlük hayatımızda karşılaştığımız gündelik sıkıntılardır.

Kanner, Coyne, Schaefer ve Lazarus (1981) gündelik sıkıntılar ve yaşamdaki iyileştiricilere odaklanarak sonuçlarını büyük yaşam olayları sonuçları ile karşılaştırmıştır.

(26)

8

Bu çalışmada, Gündelik Sıkıntılar Ölçeğinin eşzamanlı ve sonraki psikolojik belirtilerin tahmininde büyük yaşam olaylarından daha belirleyici olduğu ve klasik yaşam olayları yaklaşımından daha iyi bir yaklaşım olarak değerlendirilebileceğini belirtmiştir. Wagner, Compas ve Howell (1988) tarafından yapılan araştırmada gündelik yaşam olaylarındaki stres deneyiminin büyük yaşam olaylarını etkilediği ve bu stresin de psikolojik sıkıntıların belirtileriyle ilgili olduğu ortaya konmuş; Monroe (1983) tarafından ise gündelik sıkıntı ya da gündelik yaşam olaylarının psikolojik sıkıntı belirtilerinde büyük yaşam olaylarından daha belirleyici olduğu bulunmuştur (Akt, Sim, 2000). Cook (2011) küçük gündelik sıkıntıların birikiminin kalıcı öfkeyi oluşturup bu öfkenin ise diğer sıkıntıları daha stresli ve çabuk algılamaya kadar uzanabileceğini belirtmiştir. Greenberg (2014) ise gündelik sıkıntıların küçük, günden güne öfkelendiren, tekrarlanan ve bizi çıldırtan rahatsız edici benzer şeyler olduğunu ve stres tepkisini sürekli tetiklediğini, araştırma göstergelerinin uzun dönem sağlık ve ruh halini etkileyerek gerçekte kayıp gibi büyük yaşam olaylarından bile daha çok etkileyici olabileceğini belirtmiştir.

Greenberg’a (2014) göre gündelik sıkıntıların stresi çok artırmasının nedeni, bu sıkıntıların yetersizlik nedeniyle ya da gereksiz olarak algılanarak her zaman var olmaları ve büyük yaşam olaylarından zaten yıpranmış olmanın yanında önemli hedeflere ulaşmayı engelleyip insanların girişimlerini yetersiz olarak algılamalarına neden olmasıdır. Küçük engellerle karşılaşıldığı kadar büyük yaşam olaylarıyla karşılaşılmadığından onlara karşı hassaslaşma ve aşırı tepki verme durumunun sözkonusu olduğunu da belirtmiştir. Ayrıca önemli stres kaynaklarından birine dönebilme nedenlerinden birinin de bir problem ile diğerini geride bırakıp ilgilenebilecek kadar zamanın olmayarak birikmenin olduğu durumlar olduğunu, büyük bir yaşam olayı yaşandığında aile içindeki kargaşa ya da beklenmedik birşeylerin ters gitmesi ile zaten sınırlı olan kaynaklar için bu sıkıntıların bireyleri zorladığını belirtmiştir. Aşağıda gündelik sıkıntı ve başa çıkmayı kapsayan kuramsal model yer almaktadır:

(27)

9

Şekil 1.Gündelik Sıkıntılar ve Başa Çıkma Kuramsal Model

Yukarıdaki şekilde Larsson, Berglund ve Ohlsson (2013) tarafından gündelik sıkıntılar ile ilgili mevcut araştırmaların sentezi üzerine yaptıkları çalışma yer almaktadır. Şekil koyu okların nedensel ilişkiyi açıkladığı, gündelik sıkıntılar ve başa çıkma literatür taramasına ilişkin önerdikleri kuramsal modeli göstermektedir. Bu modelden hareketle bireysel (fiziksel, psikolojik, hayatın görünümü) ve çevresel (iş, iş dışı) faktörlerin sürekli değerlendirme ve başa çıkma süreçlerine bunların ise gündelik sıkıntılara neden olduğu belirtilebilir. Gündelik sıkıntıların sıklığı, yoğunluğu ve kişisel önemine göre ise sonuçlar ve şekildeki döngünün diğer unsurları etkileşim halindedir.

2.2 Başa Çıkma Stratejilerine İlişkin Kuramsal Temel

Başa çıkma tepkileri ve değerlendirmesine ilişkin birçok çalışma (Haan, 1977; Lazarus ve Launier, 1978; Moss, 1976, 1977; Pearlin ve Schooler, 1978) olmasına rağmen ortak kabul edilen bir görüş bulunmamaktadır (Moss ve Billings, 1982). Başa çıkma ile ilgili kuramsal

Bireysel ve Sürekli Faktörler • Fiziksel • Psikolojik • Hayatın görünümü GÜNDELİK SIKINTILAR *Sıklık *Yoğunluk *Kişisel önem Sonuç Kısa ve uzun vadeli *İşlevsellik *Sağlık Sürekli Değerlendirme ve Başa Çıkma Süreçleri

Çevresel ve Sürekli Faktörleri • İş

- Operasyonel - Örgütsel • İş dışı - Özel hayat

(28)

10

bilgi ve araştırmalarda farklı görüşler dikkat çekmektedir ancak, bilimsel yazı ve yayınların incelenmesi başa çıkmanın anlamı ve fonksiyonu ile ilgili genel kabul gören bilgilerin olmadığını ortaya koymaktadır (Lazarus ve Folkman, 1984).

Başa çıkma, psikolojide uzun bir geçmişi sahip önemli olarak değerlendirilen bir konu olup hedefi başa çıkma yeteneklerini geliştirme olan eğitim programları ile 1940 ve 1950’li yıllarda tanımlanmıştır. Başa çıkma, stres yaratan durumlara karşı meydan okuma veya tehdit ve talepleri düzenleme olarak ifade edilebilir (Lazarus ve Folkman, 1984). Lazarus ve Folkman’a (1984) göre stres ilk olarak kişinin tehdidi algılama işlemi, ikincisi tehdide potansiyel bir tepki oluşturmayı akla getirme işlemi, son olarak bu tepkiyi gösterme olmak üzere üç işlemden oluşmaktadır. Başa çıkma ile ilgili çeşitli kuramsal bakış açılarına genel olarak aşağıda yer verilmiştir:

Moss ve Billings (1982) başa çıkma ile ilgili literatür incelemesine dayalı yaptıkları çalışmada, başa çıkmanın değerlendirildiği beş yaklaşım üzerinde durmuşlardır: Bu yaklaşımlardan ilki olan psikoanalitik yaklaşım, başa çıkmada iç ve dış gerçeklik arasındaki çatışmayı çözmek için ego süreçlerine vurgu yapmaktadır. Gelişim dönemleri yaklaşımı olan ikinci yaklaşıma göre,başa çıkma kaynakları gelişimsel geçişlerin başarılı bir şekilde gerçekleşmesiyle artar ayrıca gelişimsel geçişlerde, özsaygı, özyeterlik, egemenlik duygusu, sorumluluk ve içsel kontrol gibi kaynakların artması önemlidir. Diğer bir yaklaşım olan evrimsel yaklaşımda başa çıkma mekanizmalarının yaşamda kalmayı sağlayıcı özelliklerine vurgu yapılırken, kültürel ve sosyo-ekolojik yaklaşımda başa çıkma fiziksel ve kültürel çevre koşullarına uyum sağlama olarak değerlendirilir. Son olarak, bütüncül yaklaşım ise başa çıkmayı diğer kaynaklarla birlikte yaşamda karşılaşılan olayları ve gerilimleri artırabilen ya da azaltabilen yeteneklerin bir boyutu olarak değerlendirerek bireyi zorlayan iç ve dış talepler karşısında onun başa çıkmak için gösterdiği bilişsel ve davranışsal çabalarını vurgulamaktadır (Moss ve Billings, 1982).

Moss ve Billings (1982) başa çıkma kaynaklarını, başa çıkmanın psikolojik yapısını oluşturan kişilik, tutum ve bilişsel faktörlerden oluşan bir birleşim olarak belirtmiştir. Kişinin bir sıkıntı veya iyileştiriciyi, bireysel farklılıkla dikkat çekici şekilde farkedip hatırlamasının nedeni ile ilgili iki yaklaşım bulunmaktadır: Birincil yaklaşım kişinin, durumun iyi olmasıyla ilgisi olmayan ve kişilik özelliklerine bağlı olarak durumları ayırt etmesini temel alır. İkinci yaklaşım ise strese neden olan talep ve kısıtlamalar konusunda başa çıkma fikir ve kaynakları ile ilgilidir ki, bireyin stresli olayla karşılaştığında başa

(29)

11

çıkma kaynakları ile ilgili negatif inançları tehditi artıracak ve olumlu inançları ise azaltacaktır (Lazarus, 1984). Başa çıkma iki farklı şekilde değerlendirilebilir. İlk yaklaşım göre başa çıkma kişilik özelliklerinin yansımasıdır, dolayısıyla çevresel koşulların durumdan duruma değişmesi başa çıkma konusunda önemli olmayıp, bireylerin hangi tür kişilik özelliklerine sahip oldukları önemlidir. Diğer yaklaşım olan süreç odaklı yaklaşımda ise bağlam çok önemlidir, çünkü başa çıkma strese neden olan psikolojik ve çevresel taleplere karşı verilen bir tepkidir (Folkman, Lazarus, Dunkel-Schetter, DeLongis ve Gruen, 1986).

Skinner ve Zimmer-Gembeck (2016), başa çıkmanın tanımlama ve kavramsal yapısında stres durumlarında birlikte çalışan duygusal, bilişsel, davranışsal, motivasyonel ve dikkat ile ilgili süreçlerin etkili olduğunu belirtmiştir. Başa çıkmayla ilgili en yaygın yapılan ayrımlar ise duygu odaklıya karşı problem odaklı, kaçınmaya karşı yaklaşma ve diğer (pasife karşı aktif, davranışsala karşı bilişsel) yaklaşımlardır. Skinner, Edge, Altman ve Sherwood (2003) 400 tane başa çıkmayı derlediği kavramsal ve deneysel çalışmalar on ikili (problem çözme, uzlaşma, bilgi arama, yetkilendirme, anlaşma, boyun eğme, karşı koyma, kendini rahatlatma, çaresizlik, kaçma, destek arama, sosyal izolasyon) bir yaklaşımı da ortaya koymaktadır. Burdaki tüm başa çıkma yolları uyumu amaçlayan temel bir eğilim etrafında öyle organize olmuşlardır ki, her birinin hem farklı hem de bütünün bir üyesi olma görevinde olduğu belirtilebilir. Bazı kuramsal bakış açılarına ise daha ayrıntılı olarak aşağıda yer verilmiştir:

2.2.1 Başa Çıkma Bilişsel Kuramı

Başa çıkma ile ilgili hayvanlarla yapılan çalışmalar ve psikanalitik ego olmak üzere iki farklı araştırma literatürü vardır. Bunlardan psikanalitik ego görüşü benimseyenlerin insanların sıkıntılı ilişkilerini düzenleme süreçlerindeki farklılaşmadaki bilişsel yapıyla ilgilenmeleri önemlidir. Çünkü bu bilişsel yapı, başa çıkma davranışı ile de ilgili olan bilişsel kontrol olarak adlandırılan birçok araştırma ve düşünceyi ortaya çıkartarak başa çıkmayı etkilemiştir (Lazarus ve Folkman, 1984).

Lazarus ve Folkman (1984) başa çıkmanın bilişsel kuramında stresin,tehdit ve kaynak açısından bireylerin iyi olmalarında etkili olan birey ve çevre arasında etkileşimsel bir ilişki olduğunu; psikolojik, biyolojik ya da sosyal dengelerden herhangi birinin bozulmasının ise bunu tetikleyerek bireylerin tekrar uyum sağlamak için çeşitli tepkiler

(30)

12

üretmelerini gerektirdiğini belirtmiştir. Folkman, Lazarus, Dunkel-Schetter, DeLongis ve Gruen (1986) kişi ile çevre arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin kısa ve uzun vadede sonuçlarını etkileyenler şeklinde bilişsel değerlendirme (cognitive appraisal) ve baş etme (coping) süreçlerini tanımlamıştır. Bilişsel değerlendirme birincil ve ikincil değerlendirme olarak adlandırılan iki aşamadan oluşur: Birincil değerlendirmede (primary appraisal) kişi karşılaştığı durumun kendisine bir şey kazandırıp kazandırmayacağını değerlendirip “Değerler ya da amaçlarla ilgili potansiyel bir tehlike veya yarar var mıdır?” sorusuna, ikincil değerlendirmede (secondary appraisal) ise “Kişi eğer bir fayda veya zarar durumu söz konusu ise ne yapılabilir?” sorusuna yanıt aramaktadır.

Carver ve Scheier (1994) başa çıkmayı probleme yönelik, duygulara yönelik ve durumdan uzaklaşma olarak üç grupta ele almıştır. Aktif başa çıkma, planlama, rekabetçi etkinliklerle bastırma, amaca yönelik sosyal davranışlar birinci gruptur. Duygusal sosyal destek arama, odaklanma ve duyguları dışarı vurma, olumlu yönde yorumlama, kabullenme, reddetme, dine sığınma ikinci grubu; davranışsal ya da zihinsel uzaklaşma, alkol ya da uyuşturucu kullanma ise üçüncü grup davranışları oluşturmaktadır. Lazarus ve Folkman (1984) başa çıkmayı stresle karşılaşma, sosyal destek arama, problem çözmeyi planlama, kendini kontrol etme, sorumluluk alma, geride bırakma, pozitif yeniden değerlendirme, kaçma/sakınma olmak üzere sekiz ayrı strateji ile açıklamışlardır. Bunlar ilki bireyin stres durumlarını kontrol edeceğine inanarak harekete geçtiği problem odaklı baş etme (problem-focused coping) diğeri ise duygu odaklı baş etme (emotion-focused coping) yani duyguları denetim altına almak olan stratejiler olarak iki şekilde sınıflandırılmıştır.

2.2.1.1 Problem Odaklı Başa Çıkma

Atkinson, Atkinson, Smith, Bem ve Nolen’e (2010) göre problem odaklı başa çıkmada birey karşılaştığı sorunu düzeltmek için eylemde bulunur. Durumu tanımlar, alternatif çözümler bulur, değerlendirir ve aralarında seçim yapar. Ayrıca bu stratejide birey çevreden ziyade kendisi ile ilgili bir şeyi de değiştirebilir, deneyimleri ve kendini denetleme kapasitesine göre farklılık gösterebilecek şekilde alternatif haz kaynakları bulup yeni beceriler geliştirebilir. Nezu, Nezu ve Perri (1989) başa çıkmada problem odaklı başa çıkmayı kullanma eğiliminde olan bireylerin, stresli durum sonrası depresyon düzeylerinin daha düşük olduğunu; ayrıca depresif kişilere yapılan terapilerde strese daha uyumlu tepkiler verdiklerini belirtmiştir.

(31)

13

Problem odaklı başa çıkmayı kullanan insanlar, hiçbir şey yokmuş gibi davranmaktansa yaptıkları planlarla problemlerini çözmeye çalışırlar; örneğin eğer problem maddiyse daha fazla para kazanmak ya da masrafları kısmak gibi çözümler düşünerek kendilerini daha iyi hissederler (Burger, 2006). Atkinson vd. (2010) problem odaklı başa çıkmaya bir ders ile ilgili uyarı alan öğrencinin danışmanına başvurmasının ve yeni bir çalışma programı hazırlayıp uygulamasının örnek olarak gösterilebileceğini belirtmiştir.

2.2.1.2 Duygu Odaklı Başa Çıkma

Moss ve Billings’e (1982) göre duygu odaklı başa çıkma duyguları düzenleme, olduğu gibi kabul etme ve ağlama gibi duygusal boşalımı içermektedir. Kişinin değiştirilemeyecek nitelikte olsa bile bir durumla birleşen duygularını hafifletmek için kullandığı duygu odaklı yaklaşımda; bireyler duygularını erteleyerek, ağlayarak, yiyerek, içerek boşaltma eğilimindedirler ve endişelenmemeye çalışırlar (Lazarus ve Folkman, 1984). Atkinson vd. (2010) insanların, olumsuz duyguların egemenliği altına girip bu duyguların da problem çözme eylemlerini önlemesini engellemek için duygu odaklı başa çıkmayı kullandıklarını belirtmiştir.

Holahan ve Moss’a(1987) göre, duygu odaklı baş etmede probleme eşlik eden duyguları azaltmaya yönelik davranışlarda bulunulur. Olumsuz duygularla baş edebilmek için “bilişsel stratejiler” ve “davranışsal stratejiler” olmak üzere belirtilen iki yöntem vardır. Bilişsel stratejiler problemle ilgili düşüncelerin ertelenerek ya da bir kenara bırakılarak başa çıkmayı içerirken; davranışsal stratejiler problemden kurtulmak için fiziksel egzersiz yapma, madde kullanma gibi yöntemleri kapsamakta ancak alkol ya da madde kullanımı gibi yöntemler bireye daha çok stres yükleyici olabilmektedir. Moss ve Billings’in (1982) önerisi ile oluşup Holahan ve Moss tarafından kullanılan başa çıkma stratejilerine ise aşağıda yer verilmiştir.

2.2.1.2.1 Başa Çıkma Stratejileri Listesi Aktif-Bilişsel Stratejiler

Doğru yolu bulmak ve/veya daha güçlü olmak için dua ettim. Kendimi en kötüsüne hazırladım.

(32)

14 Olayın olumlu yönünü görmeye çalıştım.

Sorunu çözmek için birden fazla yöntem düşündüm. Geçmiş deneyimlerimden yararlandım.

Yaşadığım günün tadını çıkarmaya çalışarak gelecekle ilgili kaygılarımı bir kenara bırakmaya çalıştım.

Olaydan biraz uzaklaşıp daha tarafsız olmaya çalıştım. Olayı aklımda tekrarlayıp anlamaya çalıştım.

Kendi kendime, kendimi iyi hissetmemi sağlayacak şeyler söyledim. Kendime olayların bir dahaki sefere daha farklı olacağına dair söz verdim. Yapabilecek hiçbir şey olmadığını kabullendim.

Aktif-Davranışsal Stratejiler

Durumla ilgili daha çok bilgi edinmeye çalıştım.

Sorunla ilgili olarak eşimle ya da bir yakınımla konuştum. Bir uzmanla (doktor, avukat, din adamı vs.) ile konuştum. Sorunu düşünmemek için kendimi başka şeylerle oyaladım. Bir eylem planı yapıp onu uyguladım.

Aceleci davranıp aklıma ilk geleni yapmaya çalıştım. Olaylardan bir süreliğine uzaklaştım.

Ne yapmam gerektiğini biliyordum ve bunun için daha çok çalıştım. Duygularımı bir şekilde dışa vurdum.

Benzer deneyimleri yaşamış kişilerden ya da gruplardan yardım istedim.

Durumdan olumlu bir sonuç çıkarmak için pazarlık ettim veya uzlaşmaya vardım. Daha fazla spor yaparak gerginliğimi azaltmaya çalıştım.

(33)

15

Kaçınma Stratejileri

Kızdığımda ya da canım sıkıldığında acısı başkasından çıkardım. Duygularımı kendime sakladım.

Genel olarak insanlardan uzak durdum. Olanlara inanmayı reddettim.

Daha fazla içerek gerginliğimi azaltmaya çalıştım. Daha fazla yiyerek gerginliğimi azaltmaya çalıştım.

Daha fazla sakinleştirici ilaç alarak gerginliğimi azaltmaya çalıştım (Holahan ve Moss, 1987).

Durumu değiştirmek problemi çözmek için soğukkanlı, makul, temkinli kişiler arası gayretler içeren problem odaklı baş etme aktif bir baş etme stratejisi iken duygu odaklı başa çıkmada ise birey durumu kontrol edemeyeceğine inanıp olayları olduğu gibi kabul ettiğinden bu pasif bir stratejisi olarak değerlendirilebilir. İnsanlar baş etmenin iki fonksiyonunu da kullanırlar. Problem odaklı ve duygu odaklı başa çıkma birbirini hem kolaylaştırıcı hem de engelleyici şekilde etkileyebilir; etkili başa çıkmada problem ve duygu odaklı başa çıkma tarzları birbirini engellemeden tamamlayıcı tarzda çalışır (Lazarus ve Folkman, 1984). Aldwin ve Revenson (1987) duygusal sıkıntıların üstesinden gelip, gelecek zorlukları önlemek ve problemlere çözüm bulmak için, problem odaklı mı yoksa duygu odaklı mı başa çıkma stratejisinin daha etkili olacağı konusunda kesin bir görüş birliğinin bulunmadığını belirtmiştir. Burger (2006) kaygı yaratıcı durumda bir yaklaşım işe yaramıyorsa belki bir başkasının işe yarayabileceğini belirtmiştir.

2.3 Gündelik Sıkıntılar ile İlgili Araştırmalar

Gündelik sıkıntıların bireyler üzerindeki olumsuz etkileri dikkat çekici bir konuyu oluşturmaktadır. Bu konuda farklı değişkenlerle yapılan araştırmalar bulunmaktadır. Aşağıda gündelik sıkıntılar ile ilgili yurtdışında ve Türkiye’de yapılan bazı çalışmalara yer verilmiştir:

Lepore, Palsane ve Evans (1991) yaptıkları araştırmada Hindistan’da gelişen bölgelerdeki fakir şehir nüfusunda, kronik gerginliklerin gündelik sıkıntılardan daha güçlü stres kaynakları olduğunu belirtmiştir. Ama olumsuz anlamda önplana çıkan gündelik sıkıntılar

(34)

16

ile ilgili oldukça fazla araştırma olduğunu da belirtmiştir. Sim (2000), Kore’de yaptığı erken ergenler arasındaki antisosyal davranışlar ve depresyonda sosyal destek ve gündelik sıkıntılar çalışmasında, ergenlerinin uyumsuzluğuna önemli kişilerden destek alma konusundan daha çok gündelik sıkıntıların neden olduğunu gözlemlemiştir.

Yıldırım (2004) sınav kaygısı, aile, arkadaş ve geniş çevre ile ilgili gündelik sıkıntılar, aile desteği, öğretmen desteği ve cinsiyet değişkenlerinin 8-11. sınıf öğrencilerinde depresyonu yordadığını belirtmiştir. Yıldırım (2006) bir başka çalışmasında ise aile, geniş çevre, öğretim yaşamı ile ilgili sıkıntılar ve cinsiyet ile aile, arkadaşdesteği değişkenlerinin akademik başarıyı yordadığını ortaya koymuştur. Tajalli, Sobhi ve Ganbaripanah (2010) üniversite öğrencileri ile gerçekleştirilen araştırmada, gündelik sıkıntılar ile zihinsel sağlık arasında pozitif bir ilişki olduğunu belirtmiştir. Ayrıca gündelik sıkıntılar ve sosyal desteğin zihinsel sağlığı yordadığını ortaya koymuştur.

Cook (2011) gündelik sıkıntılar ile stres arasında pozitif ilişki olduğunu ama birinin diğerinin sebebi olup olmadığı ile ilgili bilgilerin olmadığını belirtmiştir. Bailey ve Covell (2011) ergenlerle yaptığı araştırmasında kötüye kullanım ve gündelik sıkıntıların madde kullanımı (ör:alkol, tıbbi olarak kullanılmayan ilaçlar) ile ilişkili olduğunu, gündelik sıkıntılar ve kötüye kullanım arasındaki ilişkinin ise depresyona aracılık ettiğini ayrıca uyuşturucu eğitim stratejilerinde başa çıkma becerilerinin önemini belirtmiştir. Aldwin, Jeong, Igarashi, Choun ve Spiro (2014) ise gündelik sıkıntı oranı yüksek olanlarda, tıpkı bir sevdiğini kaybetmek şeklinde ciddi yaşam olaylarındaki gibi erken ölüm riskinin arttığını bulmuştur.

Greenberg (2014) tarafından insanlara gün içindeki yaşantılarında en mutsuz hissettikleri anın sorduğu araştırmada, en çok trafikte beklemenin işaretlendiği görülmüştür. Aroian, Templin ve Hough (2014) Arap-Müslüman göçmen ergenlerin gündelik sıkıntıları ile ilgili yaptığı çalışmalarında ergenlerin akran ve kaynak sıkıntılarının zamanla azalırken, okul ve ebeveyn sıkıntılarının arttığını; mülteci annelerin ve işsiz babaların gündelik sıkıntılar konusunda iki temel risk grubunu oluşturduğunu bulmuştur. Babası işsiz olanların okul ve komşu sıkıntılarını önemli ölçüde daha çok yaşadığını, annesi mülteci olanların olmayanlara göre okul ve komşu sıkıntılarını daha çok, ebeveyn sıkıntılarını ise daha az yaşadığını gözlemlemiştir. Gülseven vd. (2017) ortaokul öğrenci ve anneleriyle yaptıkları araştırmada ise ebeveyn gündelik sıkıntısının velinin kullandığı fiziksel ceza üzerinden

(35)

17

çocukların saldırgan davranışlarını, velinin gösterdiği anne sevgisi üzerinden çocukların olumlu sosyal davranışlarını etkilediğini bulmuştur.

2.4 Başa Çıkma Stratejileri ile İlgili Araştırmalar

Türkçe literatürde ergenlik ve başa çıkma konusunda çeşitli çalışmalar yapılmış olup başa çıkma stratejilerinin farklı değişkenlerle ilişkisine bakılmıştır. Başa çıkma kavramının kendini kabul, temel ihtiyaçların karşılanması, cinsiyet, strese karşı dayanıklılık gibi farklı konularla ilişkilendirildiği görülmüştür (Özer, 2001; Çiftçi, 2002; Gücüyeter, 2003 ve İkinci, 2003). Aşağıda başa çıkma stratejileri ile ilgili yurtdışında ve Türkiye’de yapılan bazı çalışmalara yer verilmiştir:

Sim (1994) dokuzuncu sınıf öğrencileriyle yaptığı araştırmada, başa çıkma kaynaklarının negatif yaşam olayları ve suçlu davranışlar arasındaki ilişkiye aracılık ettiğini ortaya çıkarmıştır. Yüksek stres, kişisel kaynak seviyesinin azlığı ile ilgili bulunmuş ancak bu kişisel kaynaklar suç davranışları ile doğrudan ilişkili olmayıp düşük sosyal destek ile birleştiğinde suç davranışının arttığını göstermiştir. Türküm (1999) üniversite öğrencileriyle yaptığı çalışmada cinsiyetin, iyimserliğin, kişilerarası ilişkilere ve onaylanmaya ilişkin bilişsel çarpıtmaların ve psikolojik yardıma ilişkin olumlu tutumun başa çıkmayı yordadığını bulmuştur.

Aydın ve İmamoğlu (2001) yapılandırılmış bir grup programı ile stresli durumlarda bireyin başa çıkma becerilerini geliştirmeyi hedefledikleri çalışmada, kaygı ile ilgili tutumlarda önemli bir farklılık olmazken otomatik düşünceler boyutunda anlamlı değişiklikler olduğunu belirtmiştir. Maslova (2016) ergenlerle yaptığı çalışmada psikolojik gelişimi, eğitsel alanda farklı düşünceye yer vermeyi ve aile katılımını içeren eğitsel destek programlarının başa çıkma konusunda etkili olduğunu gözlemlemiştir. Programa katılan deney grubunun kontrol grubuna göre profesyonel yardım ve sosyal destek arama, problem çözme, sosyal aktivitelere katılım, sıkı çalışma ve başarma gibi aktif başa çıkmayı daha çok; problemi ve gerginliği yok saymak, etkili olmayan aktiviteler yapmak gibi pasif başa çıkmayı ise daha az kullandığını belirtmiştir.

Özer (2001) ergenler ile yaptığı çalışmada kızların, erkeklere göre sosyal destek ve kaçınma stratejilerini; 10. sınıfta olanların ise 9. sınıfta olanlara göre problem çözme ve kaçınma stratejisini daha fazla kullandıkları sonucunu bulmuştur. Çiftçi (2002) ergenlerin

(36)

18

stresle başa çıkma yolları ile strese karşı dayanıklılıkları arasındaki ilişkiyi incelediği çalışmasında, erkeklere göre kızların kendilerini daha fazla suçladıklarını ayrıca sosyo-ekonomik düzey ve akademik başarı yükseldikçe problem odaklı başa çıkma stratejilerini kullanmada artış olduğunu ancak strese dayanıklılık düzeyleri açısından cinsiyetler arasında bir fark olmadığını gözlemlemiştir. Çavdarlı (2013) liseli sporcularla yaptığı araştırmada görev yönelimli olan sporcuların olumlu başa çıkma stratejilerini daha çok kullandıklarını gözlemlemiştir. Demircioğlu (2014) tarafından lise öğrencileri ile gerçekleştirilen araştırma sonucunda kızların erkeklere göre hayal etme stratejisini daha fazla kullandıkları, onikinci sınıfların dokuzuncu sınıflara göre problem çözme stratejisini daha fazla tercih ettikleri, dokuzuncu sınıfların ise onikinci sınıflara göre daha çok sosyal destek arama stratejisine başvurdukları görülmüştür.

Snyder (1999) olumsuz duygular taşıyanların kendini suçlama, kaçma/kaçınma, duygusal odaklı başa çıkma yollarını daha çok; problem çözme, destek arama ve olumlu yeniden gözden geçirmeyi ise daha az kullandıklarını belirtmiştir. Arslan (2017) ise ergenlerin duygusal sıkıntılarda daha çok kaçınma daha az ise aktif başa çıkma stratejilerini kullandıklarını belirtmiştir.

Oğul ve Gençöz (2003) yaptıkları çalışmada depresyon belirtilerini hafifletmede, problem odaklı başa çıkma stratejilerinin duygu odaklı başa çıkma stratejilerinden daha ön planda olduğunu bulmuştur. Jung vd. (2013) başa çıkmayı uyumsuz (duygu ve kaçınma odaklı başa çıkma) ve uyumlu olarak (görev odaklı başa çıkma) belirtmiştir ve stresli yaşam olaylarının depresyon belirtilerine etkisini duygu odaklı başa çıkmanın artırdığını, görev odaklı başa çıkmanın ise azalttığını ortaya koymuştur. Santos vd. (2013) ise ileri evre hemodiyaliz hastaları ile ilgilenen bakıcıların kullandıkları duygu odaklı başa çıkmanın depresyon düzeylerini arttırdığını gözlemlemiştir.

Gücüyeter (2003) ergenlerin kendilerini kabul düzeyleri arttıkça daha çok problem çözme ve sosyal destek arama stratejilerini kullandıklarını, kendilerini kabul düzeyleri azaldıkça daha çok kaçınma stratejisini kullandıklarını ortaya çıkarmıştır. Kurt (2013) stresle başa çıkma tarzı, benlik saygısı ve psikolojik belirtilerin yılmazlıkla anlamlı düzeyde ilişkili olduğunu; stresle başa çıkma ve benlik saygısına daha fazla sahip olmanın ebeveynleri boşanmış ergenlerin yılmazlıklarına olumlu katkı sağladığını, yılmazlığa sahip olmanın ise psikolojik belirtilerin azalmasına neden olduğunu belirtmiştir. Aydoğdu (2013) psikolojik dayanıklılık kişilik özelliği ile problem odaklı başa çıkma stratejisi arasında olumlu bir

(37)

19

ilişki olduğunu ve psikolojik dayanıklı bireylerin stresli durumlarda problem odaklı başa çıkma stratejilerini kullandıklarını ortaya koymuştur. Ama benzer bir ilişki duygu odaklı başa çıkma ve işlevsel olmayan başa çıkma stratejisi içinde söz konusu olduğundan, psikolojik dayanıklı bireylerin stresli durumlarda üç türlü başa çıkma stratejisini de kullandıklarını belirtmiştir. Ingen ve Wright (2016) Hollanda’da yaptıkları çalışmada özgüveni düşük, yalnız, sosyal olmayan kişilerin başa çıkmada internet üzerinden (online) kaynakları daha çok kullandığını; bu kullanımın ise hiçbir sosyal bağa gerek kalmaması ve online olmayan başa çıkma yollarındaki karışıklıklara neden olmadan gerçekleşmesi şeklinde yararları olduğunu belirtmiştir.

(38)

20

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, araştırma grubu, veri toplama araçları, uygulaması ve verilerin analizi üzerinde durulmuştur.

3.1 Araştırmanın Modeli

Bu araştırma başa çıkma stratejilerinin gündelik sıkıntılar ve her ikisinin de yaş, cinsiyet, okul türü, sınıf düzeyi ve algılanan gelir durumu gibi çeşitli değişkenler açısından farklılaşıp farklılaşmadığının incelendiği ilişkisel ve karşılaştırmalı bir çalışmadır.

3.2 Araştırma Grubu

Araştırma grubunu 2015-2016 eğitim öğretim yılı Bolu ili Gerede ilçesinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Anadolu, Fen, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi gibi farklı müfredat ağırlıkları bulunan çeşitli liselerde öğrenim görmekte olan öğrenciler oluşturmuştur. Araştırmada uygun örnekleme yöntemi kulanılmıştır. Erkuş’a (2003) göre kolaylıkla bulunabileni örnekleme yakın çevrede bulunan ve ulaşılması kolay, elde mevcut ve araştırmaya katılmak isteyen (gönüllü) bireyler üzerinde yapılan çalışmadır. Araştırma grubundaki öğrenciler ile ilgili bilgiler Tablo 1’de sunulmuştur.

(39)

21 Tablo 1

Demografik Özellikler ve Dağılımları

n % Cinsiyet Kadın 306 56,3 Erkek 238 43,8 Toplam 544 100,0 Sınıf 9.Sınıf 161 29,6 10.Sınıf 144 26,5 11.Sınıf 118 21,7 12.Sınıf 121 22,2 Toplam 544 100,0 Yaş 14 Yaş 80 14,7 15 Yaş 127 23,3 16 Yaş 143 26,3 17 Yaş 132 24,3 18 Yaş 62 11,4 Toplam 544 100,0

Okul Türü Anadolu Lisesi 100 18,4

Genel Lise 93 17,1

İmam Hatip Lisesi 61 11,2

Fen Lisesi 105 19,3

Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi-1 87 16,0

Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi-2 98 18,0

Toplam 544 100,0 Algılanan Gelir Durumu Çok iyi 13 2,4 İyi 233 42,8 Orta 281 51,7 Düşük 17 3,1 Toplam 544 100,0

Tablo 1’de görüldüğü gibi katılımcılar 306’sı (%56,3) kadın ve 238’i erkek (%43,8) olmak üzere 544 kişiden oluşmaktadır. Öğrencilerin 161’i (%29,6) 9. sınıfta, 144’ü (%26,5) 10. sınıfta, 118’i (%21,7) 11. sınıfta ve 121’i (%22,2) 12. sınıfta öğrenim görmektedir. Öğrencilerin yaş aralığı 14 ile 18 arasında değişmekte olup yaş ortalaması 15,94’tür. Öğrencilerin 100’ü (%18,4) Anadolu Lisesi, 93’ü (%17,1) Genel Lise, 61’i (%11,2) İmam Hatip Lisesi, 105’i (%19,3) Fen Lisesi, 87’si (%16) (ağırlıklı olarak kız öğrencilere yönelik eğitim-öğretim veren) Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi-1’de ve 98’i (%18) (sağlık ağırlıklı eğitim-öğretim programı uygulayan) Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi-2’de

(40)

22

öğrenim görmektedir. Katılımcılar algılanan gelir durumunu ise daha çok iyi ve orta olarak belirtmiştir.

3.3 Ölçme Araçları

Katılımcılar ile ilgili demografik verileri elde edebilmek amacıyla, araştırmacı tarafından “Kişisel Bilgi Formu” geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Ayrıca gündelik sıkıntıları ölçebilmek için Yıldırım (2004) tarafından geliştirilen “Gündelik Sıkıntılar Ölçeği”; başa çıkma stratejileri ile ilgili olarak ise Carver (1997) tarafından geliştirilip Türkçe’ye uyarlama, geçerlik ve güvenirlik çalışması Bacanlı, Sürücü ve İlhan (2013) tarafından yapılan “Başa Çıkma Stratejileri Kısa Formu” gelişticilerden gerekli izinler (Ek-4) alınarak bu araştırma kapsamında uygulanmıştır. Araştırmada kullanılan bu veri toplama araçlarına ilişkin bilgiler ile geçerlik ve güvenirlik çalışmaları aşağıda verilmiştir:

3.3.1 Kişisel Bilgi Formu

Araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu araştırmanın amacı doğrultusunda hazırlanmıştır. Form katılımcıların cinsiyet, yaş (14-18 aralığı), sınıf (9, 10, 11 ve 12), okul türü (Anadolu Lisesi, Genel Lise, İmam Hatip Lisesi, Fen Lisesi, Kız Meslek Lisesi ve Sağlık Meslek Lisesi) ve algılanan gelir durumu (çok iyi, iyi, orta, düşük) ile ilgili bilgilerini içermektedir. Kişisel Bilgi Formu Ek-1’de verilmiştir.

3.3.2 Gündelik Sıkıntılar Ölçeği (GSÖ)

“Gündelik Sıkıntılar Ölçeği” Yıldırım (2004) tarafından gündelik sıkıntıları ölçmek amacıyla geliştirilmiştir. GSÖ dört alt ölçeğinin herbirinde tersine çevrilmiş bir madde bulunan, beşli (bana tamamen uygun=5 ile bana hiç uygun değil=1) ve üçlü derecelendirmeli (uygun=3, kısmen uygun=2, uygun değil=1) olmak üzere iki şekilde yanıtlanan 52 maddelik bir ölçektir. Aile ile ilgili sıkıntılarda (AİS) 7. madde, arkadaşlarla ilgili sıkıntılarda (ARS) 21. madde, öğretim yaşamı ile ilgili sıkıntılarda (ÖYS) 31. madde ve geniş çevre ile ilgili sıkıntılarda (GÇS) 49. madde tersinden puanlanmaktadır. Ölçeğin ve herbir alt ölçeğin puan aralıkları şöyledir; AİS:14-90, ARS:11-55, ÖYS:20-100, GÇS:7-35, GSÖ(Toplam): 52-260. Yüksek puan, bireyin daha fazla gündelik sıkıntı yaşadığı

(41)

23

anlamına gelmektedir. Yıldırım’a (2004) göre GSÖ çok faktörlü olduğu gibi genel bir faktöre de sahiptir. Alt ölçekleri ile ilgili geçerlik çalışmaları ise aşağıda belirtilmiştir: AİS alt ölçeği 14 maddeden oluşmaktadır, üç faktörlüdür ve bunlara “anne baba baskısı”, “yüksek anne baba beklentisi” ve “ailenin sosyo-ekonomik durumu” isimleri verilmiştir. ARS alt ölçeği 11 maddeden oluşmaktadır, iki faktörlüdür ve bunlara “yüzeysel arkadaşlık ilişkileri” ve “hoşlanılmayan arkadaşlık ilişkileri” isimleri verilmiştir. ÖYS alt ölçeği 20 maddeden oluşmaktadır, dört faktörlüdür ve bunlara “öğretim yaşamından bıkkınlık”, “okul ve öğretmenlere ilişkin şikayetler”, “başarı ve gelecek endişesi” ve “zaman baskısı” isimleri verilmiştir. GÇS alt ölçeği 7 maddeden oluşmaktadır, iki faktörlüdür ve bunlara “okula gidiş dönüş sıkıntısı” ve “trafik ve çevre gürültüsü” isimleri verilmiştir.

Yıldırım’ın (2004) GSÖ ile ilgili yaptığı güvenirlik çalışmasında Cronbach alpha güvenirlik katsayısı GSÖ’nin tümü için “0,91”, AİS için “0,83”, ARS için “0,77”, ÖYS için “0,83”, GÇS için “0,75” bulunmuştur. Geçerlik ve güvenirlik çalışmaları sonucu GSÖ’nin sekizinci, dokuzuncu, onuncu ve on birinci sınıf öğrencilerinin gündelik sıkıntılarını ölçmek amacıyla kullanılabileceğini göstermektedir.

Uygulama sonucunda araştırmacı tarafından dört alt ölçekli ve 52 maddeli ölçme aracına ilişkin, ölçeğin yapısının bu araştırmada doğrulanıp doğrulanmadığını saptamak için birinci ve ikinci düzey doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Sümer (2000) ikinci düzey faktör analizinin yapılma amacının üst yapının doğrulanıp doğrulanmadığını belirlemek olduğunu belirtmiştir. DFA sonucu yapılan incelemede anlamlı olmayan hiçbir t değerine rastlanmadığı için tüm faktörler ve maddeler ölçekteki yerlerini korumuştur. Uyum indeksleri χ2=4173.79, X2/sd=3.29, RMSEA=0.065, CFI=0.90, NNFI=0.90, NFI=0.90 ve

IFI=0.90 olarak bulunmuştur. Ölçeğin faktör yapısını gösteren modelin gözlenen değişkenleriyle faktörleri arasındaki ilişkiyi gösteren katsayılar incelendiğinde ve DFA ile hesaplanan uyum istatistikleri dikkate alındığında, ölçeğin daha önce belirtilen faktör yapısının toplanan verilerle genel olarak uyum sağladığı görülmektedir. Ölçeğin güvenirliğinin belirlenmesinde iç tutarlılık katsayısı olan Cronbach alfa hesaplanmıştır. Aile ile ilgili sıkıntılar alt boyutunun alfa değeri 0,81; arkadaşlar ile ilgili sıkıntılar alt boyutunun alfa değeri 0,77; öğretim yaşamı ile ilgili sıkıntılar alt boyutunun alfa değeri 0,84 ve geniş çevre ile ilgili sıkıntılar alt boyutunun alfa değeri 0,54 olarak belirlenmiştir. Ölçeğin tümüne ait alfa değeri ise 0,90’dır.

(42)

24

3.3.3 Başa Çıkma Stratejileri Ölçeği (BÇS-KF)

Başa Çıkma Stratejileri Kısa Formu; Carver, Scheier ve Weintraub (1989) tarafından geliştirilmiş olan ve insanların strese karşı gösterdikleri farklı davranışları ölçen Başa Çıkma Stratejileri adlı ölçeğin Carver (1997) tarafından geliştirilen 14 alt ölçekten oluşan kısa formudur. Her bir alt ölçekten alınabilecek ham puan iki ile sekiz arasında değişmektedir. BÇS Kısa Formunun alt ölçeklerinin özellikleri şöyledir:

1. Araçsal Sosyal Destek Kullanımı, yönlendirme, yardım, bilgi aramaktır. 2. Mizah, stres durumuyla ilgili şaka yapılması ya da dalga geçilmesidir.

3.Duygulara Odaklanma ve Ortaya Koyma, kişinin yaşadığı strese odaklanması ve duygularını dışa vurması eğilimidir.

4. Madde Kullanımı, alkol ve diğer maddelerin kullanımını içerir. 5. Kabullenme, stresli durumun varlığını kabul etmektir.

6.Diğer Etkinlikleri Bırakma, diğer aktivitelerden uzaklaşarak stres durumuna yoğunlaşmadır.

7. Din, durumu olumlu yönde yeniden yorumlama yoluyla duygusal bir destek kaynağı oluşturmaktır.

8. Yadsıma, stresli durumun var olduğuna inanmayı reddetmedir.

9. Davranışsal Olarak İlgiyi Kesme, kişinin stresle mücadele etme çabalarının azalması, hatta amaca ulaşmak için çaba göstermemesidir.

10. Zihinsel Olarak İlgiyi Kesme, kişinin zihnini stres durumundan uzaklaştırmasıdır. 11.Kendini Sınırlandırma, benliğin ifade edilmesinin ve gelişiminin engellenmesidir. 12.Olumlu Yönde Yeniden Yorumlama, stres durumunu olumlu olarak yeniden oluşturmadır.

13. Duygusal Sosyal Destek Arama, moral destek, sempati ve anlayış sağlamaktır. 14. Planlama, stresle nasıl başa çıkılacağı hakkında düşünmektir (Carver, 1997).

Bacanlı, Sürücü ve İlhan (2013) tarafından, başa çıkma araştırmalarında kullanılmak üzere kısa ve pratik bir araç sunmak amacıyla Carver’in (1997) kısa formundan yola çıkılıp buradaki bazı maddelerin çalışmadığı görüldüğünde doğrudan kısa formun uyarlanması

Şekil

Şekil 1.Gündelik Sıkıntılar ve Başa Çıkma Kuramsal Model
Tablo  3  incelendiğinde  gündelik  sıkıntılar  ve  başa  çıkma  stratejileri  (toplam  puanları  ve  aşağıda  belirtilen  alt  boyutları  bakımından)  arasında  dine  yönelme  hariç  olmak  üzere  anlamlı ve pozitif yönde güçlü olmayan bir ilişki vardır
Tablo 4  incelendiğinde aile  ile  ilgili  sıkıntılar bakımından cinsiyetler arasında  istatistiksel  olarak anlamlı bir farklılık görülmektedir (p<0,05)
Tablo  5  incelendiğinde  araçsal  sosyal  destek  kullanma,  duygulara  odaklanma  ve  ortaya  koyma, kabullenme, diğer etkinlikleri bırakma, dine yönelme, zihinsel olarak ilgiyi kesme,  olumlu  yeniden  yorumlama,  duygusal  sosyal  destek  kullanma,  pl
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Sivil savunma örgütüde yine üyelerini seeerken mükellef rolünü iyi yapacak üyeelr seernek zorundadır. Memurlar özellikle ilçe teşkilatlarında mükellef olarak

Belgesel ve kurgusalcılar olarak iki farklı kutupa ayrılan fotoğraf dünyasında kurgusal çalışmalar yapan ve gerçeküstü tavır gösteren bazı sanatçılar

〔註〕: 凡發汗,令手足俱周時出,是欲汗緩出周遍,則邪氣悉去,正氣不 傷也。以

Katılımcıların aylık gelir seviyelerine bağlı olarak stresle baĢa çıkma yaklaĢımları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığının belirlenmesi için yapılan

Dicle Nehri’nde kaydedilen toplam azot değerlerinin (mg/L) istasyonlara göre aylık değişimi.. istasyon) mg/L arasında değişim göstermiştir. Dicle Nehri’nde

Pazartesiler, salılar ve sair günler hep başkalarına aittir.” (s. 53) Zamanın içinde yaşayan insanın zamanı ele geçirme uğraşının “boşuna”lığını göstermesi

Çiğit küspesi ile 150 mg/L RB19 + 50-75-100-125-150 mg/L RY145 boyarmadde karışımlarının adsorpsiyonuna ilişkin farklı sabit sıcaklıklarda RB19 boyarmaddesi için elde

Bahsedilmiş olduğu gibi Amerika’da evlilik ve boşanma konuları daha çok evliliğin sürecine etki eden unsurlar çerçevesinde daha ayrıntılı olarak