29
HAZİRAN I9f4
Aldı Çekirge
B abalı m , ne d e d i ?
Üsküdar Mesireleri
P
EK eski z a m a n lara gitm i- yeeeğim . B una lüzum g ör m üyorum . M edinei Ü sk ü d ar m âbı hav asın ın güzelliği dolayısile O sm anlı h anedanının en m akbul ve m ergup sayfiyelerinden biri olduğuna d air eski k ita p la rd a m ü te ad d it k a y ıtla ra ra stla n ır.T an z im a tta n bu yana, Ü sk ü d ar ve havalisi, biribirini ta k ip eden devirlerin rical ve k ibarından a y ni ra ğ b e ti g ö rm ek te devam e t
m iştir.
S adrâzam ve se ra sk er H üseyin A vni P aşan ın , K apu d ân ı d ery â H acı Vesinı paşanın, N am ık p a şanın, Serm ed paşanın, Ç ü rü k su - lularlıı, F o sfo r M u stafa paşanın, çorapsız İbrahim paşanın. H a re ket ordusu k um andanı M ahm ut .Şevket paşanın b u rad a konakları, y alıla rı bulunduğu gibi, A ltes lâ kabı ile şö h ret bulan, (G enç Os m a n lI la r ın hâm isi M ısırlı Mus ta fa F azıl paşanın, Sami paşa za de Suphi paşanın, A bdülhak H â- ıtıidin bab ası m ü v errih H ayrullah efendinin, Şeyhülislâm P iri zade Sahip Mollanın, Dolm abahçe s a rayının bina em ini A ltıınî zade İsm ail paşanın, M üşir d o k to r N a fiz paşanın, M ekke em iri Ş erif Ali H ay d a r p aşanın, R eji komise ıi N uri beyin de Ç am lıcalarda köşkleri vardı.
H a ttâ K ısıklı yolu üzerinde, H arikaya denilen mevkide. Su!)- ta n la rd a n birinin bir köskii v a r dı ki,. S ultan M ahm ut orada, h a va, tebdili ederken ö lm ü ştü r.
Oam lıcanın. T anzim at edebiya tında önemli m evkii vard ır. Tan zim ntın ilk nâsiri Sami paşa z a de Sezai bey, eserlerinde, bilhas sa k ü ç ü k hikâyelerinde, Çamlı- erıyı. dekor o larak seçtiği gibi. R ecaizadc de, T anzim at devrinin ilk hak ik î ve A vrupai rom anı o- laıı «A raba sevdası» nda, o vakit
I
k i Ç am lıcayı ve T ophanelioğlun-
daki m eşhur belediye bahçesi
se y ra n la rın ı p a rla k s u r e tte ta sv ir eylem iştir.
Bu belediye bahçesi, îsta n b u - lun belli başlı m esire yerlerinden biri idi. R ivayet ederler ki, bir zam anlar, k ö şkü bahçenin tâ k ar şısın a isabet eden M ısırlı M u sta fa F azıl paşa, o ra y a gezm eğe gelenlerden m eşru b at p a ra sı alın m am asını, içerideki gazinonun m üstecirine. s ık ı sıkıya tenobih etm iş ve h a fta d a n h a fta y a , iç i len kahve, çay, lim onata ve ş u ru p p a ra la rın ı kendi öderm iş.
Bu zam anda, bu tü r lü bir cö m ertlik, değm e zenginin harcı değildir. Ne dersiniz?
K ısık!m ın, Beylerbeyine m üte veccih yam acında bir B ektaşi tekkesi vard ı ki son «baba» sı, Y akup K adrinin rom anında « N ur baba» ad ın ı alan «Ali N ut kî b a ba» idi;
D ikkat ettinizse, B ektaşi tek- [ keleri umiımiyetle, İstanbul'un en ]:\ güzel; en ferah n o k ta la rın d a bi- jj- n a olunm uştur.
Bu da öyle idi. D ergâhın dış m sofasından, B oğaşiçinc ve karşı- ¡j! da Rum eli sahiline bir n az ar at- İ.'İ fetm ek, ru h ta ve gönülde bir A ferah lık duym ak için kâfi idi. "
)/) T ekkenin ark a sın d a, A bdülâzi- zin göz bebeği, Şehzade Yusuf İzzetetin Efendinin köşküne ve Istan b u lu n en leziz sularından «Tom ruk ağası» suyunun kayna- ij; ğına giden yol vardır.
Lâkin o la rih te o yoldan geç- i)j mek cü re tin i gösterene aşkolsun! !|! İdarei m ahsusanın k ü lü s tü r tek M nelerinden birine bindirilip, A kkâ kalesini veyahut G arp T rablusu-
nu boyladığı ve m âdâm ülöm ür p ın a r suyuna h a s re t kaldığı g ü n dü!. Ç E K İR G E
î
»'• )))Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi