• Sonuç bulunamadı

Adana İlindeki Çeşitli Hastanelerde Çalışan Hemşirelerin Çalışma Saatlerinde Karşılaştıkları Sözel Ve Fiziksel Taciz Olaylarının İncelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Adana İlindeki Çeşitli Hastanelerde Çalışan Hemşirelerin Çalışma Saatlerinde Karşılaştıkları Sözel Ve Fiziksel Taciz Olaylarının İncelenmesi"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 2001, 5 (1)

ADANA İLİNDEKİ ÇEŞİTLİ HASTANELERDE ÇALIŞAN

HEMŞİRELERİN ÇALIŞMA SAATLERİNDE KARŞILAŞTIKLARI

SÖZEL VE FİZİKSEL TACİZ OLAYLARININ İNCELENMESİ*

Yrd.Doç.Dr. Gürsel ÖZTUNÇ**

_________________________________________________________________________________________________________________ ÖZET

Ülkemizde çoğunlukla kadınlar tarafından yürütülen hemşirelik mesleği mensupları başta kadın olmalarının getirdiği nedenler olmak üzere, çeşitli nedenlerle çalışmaları sırasında sıklıkla taciz olayı ile yüz yüze gelmektedirler. Bu araştırmada hemşi-relerin çalışma saatlerinde karşılaştıkları sözel ve fiziksel taciz durumları incelenmiştir. Tanımlayıcı olarak planlanan araştırmanın örneklem büyüklüğü 257 kişi olarak saptanmıştır. Araştırma kapsamına giren hemşirelerin çalışma saatleri içerisinde %68.5’i sözel tacize, %47.9’u sözel korkutmaya, %16.0’ı fiziksel saldırıya ve %10.5’i sözel cinsel tacize uğradıklarını ifade etmişler, tüm taciz olay-larının en fazla hasta ve hasta sahipleri tarafından yapıldığını belirtmişlerdir. Hemşirelere uğradıkları taciz olayları karşısında ne yaptıkları sorulduğunda en fazla olayı rapor ederek önlem alınmasını iste-dikleri görülmüştür. Hemşirelerin mezun oldukları okul ile sözel taciz ve sözel cinsel tacize uğrama durumları istatistiksel olarak da anlamlı bulun-muştur (p<0.05).

Anahtar Sözcükler: Sözel taciz, fiziksel taciz,

hemşirelik ve şiddet

SUMMARY

An examination of verbal and physical abuse

incidents that nurses encounter in their work, in various hospitals in Adana

Nursing, as a profession, is being conducted mostly by women in our country’s health system, a fact which seems to be the main reason for encountering. In this research the verbal and physical abuse incident that nurses encounter during their work have been analysed. This descriptive abuse in their working life research has been conducted on a sample of 257 nurses. The nurses being researched explained that 68.5% of them sufffered from verbal abuse, 47.9% from verbal threat, 16.0% from physical attack and 10.5% from verbal sexual abuse. Nurses stated that all the verbal and physical abuse incidents have mostly generated from the patients and patients relatives.When it is asked nurses what they did against the verbal and physıcal abuse incident,their answer was that: They just reported the incident and requested precautions be taken. The relation between the school of graduation and the reporting of sexual verbal abuse or only verbal abuse seemed to be statistically significant (p<0.05).

Key Words: Verbal abuse, physıcal abuse,

nursing and violence

_________________________________________________________________________________________________________________ GİRİŞ

Günümüzde bütün ırk ve kültürler ile toplumsal yaşamın hemen her alanında görülen şiddet, özellikle kadınlara yönelik olarak daha sık ve yaygın olarak yaşanmaktadır. Birleşmiş Milletler Kadın Komisyonu kadına yönelik şiddeti; cinsiyete dayalı olarak kadının fiziksel, seksüel ve psikolojik olarak zarara uğraması, özel ya da toplumsal yaşamında gereksinim- lerinin keyfi ve zorlayıcı olarak göz ardı edil-mesi, kadının yaşamının risk altına sokulması şeklinde tanımlamaktadır (Yurdakul 1996). Dünyada kadınların yaklaşık ¼’i değişik

boyutlarda şiddete maruz kalırken, Amerika Birleşik Devletleri'nde her iki evlilikten birinde fiziksel şiddet görülmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde 542 kadınla yapılan bir çalışma-da kadınların %45’inin fiziksel, sosyal veya emosyonel şiddete maruz kaldıkları saptanmış-tır (Mc.Allister 2000). Ülkemizde 1990 yılında Devlet Bakanlığı tarafından 1973 kadın ile yapılan bir çalışmada, eşi ile tartışan 20 yaş ve üzeri kadınların %18’inin eşi tarafından dövülmekte veya dövülmek istenmekte olduğu saptanmıştır. Ankara’da 18-67 yaş arası 155 kadın üzerinde yapılan bir diğer çalışmada,

_________________________________________________________________________________________________________________

* VIII. Ulusal ve I. Uluslararası Hemşirelik Kongresi’nde sunulmuştur (Kasım 2000, Antalya) ** Yrd.Doç.Dr. Çukurova Üniversitesi Adana Sağlık Yüksekokulu, Adana

(2)

kadınların %89’unun en az bir kez duygusal şiddete, %39’unun fiziksel şiddete ve % 15’i isesekse zorlanarak tecavüze uğradıkları saptan-mıştır (T.C. Başbakanlık Kadın ve Sos. Hiz. Müst. 1993).

Halen ülkemizde sadece kadınlar tarafından yürütülen ve kadına özgü meslekler sıralama-sında en başlarda yer alan hemşirelik mesleğini yürüten kadınlar, hem mesleklerini sürdürürken hem de toplumsal yaşamın diğer alanlarında sıklıkla şiddet olayı ile yüz yüze gelebilmek-tedirler. Ülkemizde hemşirelerin çalışma saatle-rinde sıkça karşılaştıkları şiddet olaylarına ilişkin pek fazla araştırma bulunmamasına karşın, bu konu diğer ülke araştırmacıları tara-fından sıklıkla incelenmektedir. 1997 yılında Colorado Hemşireler Birliği tarafından işyerin-deki şiddete ilişkin yapılan bir çalışmada hemşirelerin %30’dan fazlasının işyerindeki şiddetten mağdur oldukları (Slattery 1998), Williams’ın (1996) 345 hemşire ile yaptığı birdiğer çalışmada ise hemşirelerin çalışma saat-leri içerisinde %57’sinin cinsel tacize, %26’sının fiziksel saldırıya uğradıklarını ifade ettikleri belirtilmiştir. İrlanda’da hemşirelerin %47’sinin çalışmaları sırasında hastaları tara-fından fiziksel saldırıya uğradıkları ve saldırıya uğrayanların %3’ünün bu saldırı sonucu bir süre işe gidemedikleri saptanmıştır(Williams 1996).1994 yılında Amerika Birleşik Devlet-leri'nde ölümcül olmayan işyeri saldırılarının %38’inin sağlık birimlerinde meydana geldi-ğine dikkat çekilmiştir (Carrol 1999). Sağlık birimlerinde saldırılara en fazla maruz kalan grubun ise, hemşire grubu olduğuna bir diğer makalede dikkat çekilmektedir (Elliott1997). Gözlemlerimize göre sağlık sektöründe çalışan hemşirelerin değişik boyutlarda şiddete maruz kaldıkları, maruz kaldıkları şiddetin boyutları-nın fiziksel şiddetten psikososyal şiddete kadar değişik boyutlarda olduğu söylenebilir. Hasta ve hasta yakınları ile oluşturulan duygu yükü ağır iletişimler, vardiyalı çalışma, iş stresi, yetersiz personel, güvenlik önlemlerindeki eksiklikler, yoğun çalışma temposu, mesleğin çoğunlukla kadınlar tarafından yürütülmesi gibi nedenler, hemşirelerde şiddetle karşılaşma riskini yaratan faktörler olarak düşünülmektedir (Erdem 1994, Libbus ve ark. 1994, Dropleman 1996).

Hemşirelerin çalışma saatlerinde sıkça karşılaştıkları ancak pek fazla dile getirme-dikleri taciz olaylarının, onların meslekten

hoşnut olmamalarına ve belki de meslekten uzaklaşmalarına neden olan psikolojik, fiziksel ve sosyal boyutta bir sağlık riski olduğuna da literatürde değinilmektedir (Özgür 1993, Libbus ve ark. 1994, Kaye 1996, Dropleman 1996, Levin 1998).

Ülkemiz sağlık sistemi içerisinde çoğunluk-la kadınçoğunluk-lar tarafından yürütülen hemşirelik mesleği mensuplarının başta kadın olmalarının getirdiği nedenler olmak üzere yukarıda deği-nilen diğer nedenlerle çalışma ortamlarında taciz olayı ile sık sık karşılaşmaları kaçınılmaz gibi düşünülebilir. Ancak ülkemizde bu varsa-yımın doğruluğunu kanıtlayacak araştırmalar sınırlıdır. Gözlemlerimiz çerçevesinde ülkemiz-de ülkemiz-de sıklıkla yaşandığını düşündüğümüz taciz olaylarının Adana'da nasıl bir seyir gösterdiği-nin rakamlarla ifade edilmesini ve gerekli önlemlerin alınmasında rehber olacağı düşünü-len bu araştırmada, Adana ili hastanelerinde çalışan hemşirelerin çalışma saatleri içerisinde karşılaştıkları sözel ve fiziksel taciz olayları incelemiştir.

MATERYAL VE YÖNTEM

Araştırmanın evrenini Adana ilinde değişik statülere sahip S.S.K. Hastanesi’nde çalışan 86 hemşire, Numune Hastanesi’nde çalışan 226 hemşire ve Ç.Ü. Balcalı Hastanesi’nde çalışan 452 hemşire olmak üzere toplam 764 hemşire oluşturmaktadır. Tanımlayıcı olarak planlanan bu araştırmada veriler Kasım 1999'da uygulama kapsamına alınan hastanelerin idarelerinden yazılı olarak alınan izin ile ve daha önceden eğitilen 6 anketör yardımıyla teke tek görüşme tekniği ile hemşirelerin çalışma saatlerinde ve çalışma ortamlarında toplanmıştır. Araştırma kapsamına alınan hastanelere müracaat eden hastaların çeşitliliği, hemşirelerin çalışma saat-leri, bir hemşireye düşen hasta sayısı, hizmet içi eğitim olanakları, hastane politikaları gibi kriterlerin sonuçlarda farklılık yaratabileceği düşünülerek tabakalı tesadüfi örnekleme tekniği kullanılmıştır. Tabakalı tesadüfi örnekleme tekniği ile örnek büyüklüğü 257 kişi olarak saptanmış ve hastane başhemşireliklerinden alınan hemşire listelerinden tüm birimlerde çalışan hemşireler tespit edilerek ve sistematik örnekleme tekniği kullanılarak örnekleme giren hemşireler tespit edilmiştir. Toplam 257 hemşi-renin 137’si Ç.Ü.Tıp Fakültesi Balcalı Hasta-nesi’nde, 75’i Adana Numune Hastanesi’nde ve 45’i S.S.K. Adana Hastanesi’nde çalışan hemşi-relerden oluşmaktadır. İki bölümden oluşan

(3)

anket formları ön uygulama olarak 30 hemşire-ye uygulandıktan sonra gereken düzeltmeler yapılıp örneklem grubuna verilmiştir. Anket formları hemşirelerin tanıtıcı özellikleri, çalış-maları sırasında yüz yüze kaldıkları sözel ve fiziksel taciz durumları, tacizlerin kimler

tarafından yapıldığı ile hemşirelerin uğradıkları tacizler karşısındaki tavırlarına ilişkin sorular-dan oluşmaktadır. Elde edilen veriler SPSS for Windows Rel.6.0 programında yüzdelik ve Ki-kare testi ile değerlendirilmiştir.

BULGULAR VE TARTIŞMA

Tablo 1. Hemşirelerin Tanıtıcı Özelliklerine Göre Dağılımı

Tanıtıcı Özellikler Ç.Ü. Numune S.S.K. Sayı % ∗ Sayı %∗ Sayı %∗

Toplam Sayı %∗ Mezun Olduğu Okul

Sağlık Meslek Lisesi 40 29.3 26 34.7 17 37.9 83 32.3 Sağ. Hizm.Mes.Yüksekokulu 15 10.9 18 24.0 11 24.4 44 17.1 A.Ö.F.Ön Lisans 78 56.9 31 41.3 15 33.3 124 48.3 Lisans 4 2.9 - 0.0 2 4.4 6 2.3 Kaç Yıllık Mezun Olduğu

1-5 Yıl 38 27.7 15 20.0 15 33.4 68 26.5 6-10 Yıl 44 32.2 28 37.3 6 13.3 78 30.4 11-15 Yıl 41 29.9 12 16.0 9 20.0 62 24.1 16-20 Yıl 9 6.6 17 22.7 9 20.0 35 13.6 20 + 5 3.6 3 4.0 6 13.3 14 5.4 Yaş 19-23 29 21.2 11 14.7 4 8.9 44 17.1 24-28 53 38.7 26 34.7 14 31.1 93 36.2 29-33 39 28.5 15 20.0 10 22.2 64 24.9 34-38 11 8.0 15 20.0 6 13.3 32 12.5 39 + 5 3.6 8 10.6 11 24.5 24 9.3 Çalıştığı Klinik Dahiliye 27 19.7 25 33.3 20 44.5 72 28.0 Cerrahi 33 24.0 18 24.0 15 33.3 66 25.6 Acil 7 5.1 4 5.3 - 0.0 11 4.3 Çocuk 18 13.1 11 14.7 2 4.4 31 12.0 Ameliyathane+Yoğ.Bak. 36 26.4 12 16.0 7 15.6 55 21.4 Poliklinik 16 11.7 5 6.7 1 2.2 22 8.7 Medeni Durum Evli 66 48.2 49 65.3 30 66.7 145 56.5 Bekar 69 50.4 26 34.7 12 26.7 107 41.6 Dul 2 1.4 - 0.0 3 6.5 5 1.9 TOPLAM 137 100.0 75 100.0 45 100.0 257 100.0 ∗Sütun yüzdeleri alınmıştır

(4)

Tablo 1’de hemşirelerin tanıtıcı özellik-lerine göre dağılımı görülmektedir. Araştırma kapsamına giren hemşirelerin 137’si (%53.3) Ç.Ü. Balcalı Hastanesi’nde, 75’i (%29.2) Adana Numune Hastanesi’nde ve 45’i (%17.5) S.S.K. Adana Hastanesi’nde çalışmaktadır.

Hemşirelerin ortalama 10.2±6.0 yıllık mezun oldukları, yaş ortalamalarının 29.1±6.3 yıl olduğu ve 123’ünün (%47.9) Açık Öğretim Fakültesi Önlisans Programından mezun ve 145’inin (%56.4) evli olduğu saptanmıştır.

Grafik 1. Hemşirelerin Çalışma Saatlerinde Karşılaştıkları Tacizlerin Genel Dağılımı (%)

Araştırmamızda tacizler şu şekilde tanımlanmıştır:

Sözel taciz: Hasta, hasta yakını ve diğer sağlık personeli tarafından hemşireye yöneltilen rahatsız edici sözler (Küfür v.b.)

Sözel korkutma: "Öldürürüm, döverim, keserim, asarım, sürdürürüm" gibi sözler. Sözel cinsel taciz: Cinsellikle ilgili kişiyi rahatsız edici sözler.

Fiziksel saldırı: Dövme, tokat atma, itekleme v.b. davranışlar.

Grafik 2. Hemşirelerin Çalışma Saatlerinde Karşılaştıkları Tacizlerin Hastanelere Göre Yüzde Dağılımı

Hemşirelerin Çalışma Saatlerinde Karşılaştıkları Tacizlerin Genel Yüzde Dağılımı n=257

68,5

47,8

10,5

16

0

20

40

60

80

1

Sözel T. Sözel Kor. Sözel C.T. Fiziki Sal. 64,2 66,7 84,4 40 52 64 18,9 17,3 4,4 6,7 9,3 12,4 0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 Ç.Ü. Numune S.S.K. Sözel T. Sözel Kor Sözel C.T. Fiziki Sal.

(5)

Grafik 1 ve 2’de görüldüğü gibi, araştırma kapsamına giren 257 hemşireden 176’sı (% 68.5) çalışma saatleri içerisinde sözel tacize, 123’ü (%47.8) sözel korkutmaya, 27’si (%10.5) sözel cinsel tacize ve 41’i (%16) fiziksel saldı-rıya uğradıklarını ifade etmişlerdir. Hastaneler tek tek incelendiğinde tüm tacizler içinde en sık sözel tacizlerin görüldüğü (%68.5) ve S.S.K. Adana Hastanesi’nde çalışan hemşirelerin diğer hastanelere göre sözel taciz ve sözel korkutma-ya daha yüksek oranda maruz kaldıkları görül-mektedir. Fiziki saldırıların (%18.9) ve sözel cinsel tacizlerin (%12.4) ise en fazla Ç.Ü. Balcalı Hastanesi’nde görüldüğü saptanmıştır. Hemşirelerin çalışma saatlerinde karşılaştıkları sözel cinsel taciz ve fiziksel saldırılar ile çalıştıkları kurumlar arasındaki ilişki

istatistik-sel olarak anlamsız bulunurken (p>0.01), sözel taciz ve sözel korkutma ile çalıştıkları kurumlar arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Hastanelerin farklı hizmet politikaları, eleman sayıları, çalışma şekilleri ile hasta kapasitelerinin farklılığı şiddet olaylarının yaşanmasında farklılıklar yaratıyor olabilir. Ülkemiz S.S.K Hastanelerinin bilinen yoğun hasta trafiği ve bununla paralel olmayan personel sayısı bu hastanede sözel taciz ve sözel korkutmaların daha sık yaşanmasına neden oluyor olabilir. Araştırmamızda en fazla sözel tacizin yaşandığı saptanırken, Williams'ın (1996) 1130 hemşire ile yaptığı bir çalışmada hemşirelerin %26'sının fiziksel saldırıya, %57'si cinsel tacize uğradıkları saptanmıştır.

Grafik 3. Hemşirelerin Çalışma Saatlerinde Karşılaştıkları Tacizlerin Kimler TarafındanYapıldığının Yüzde Dağılımı

Grafikten de görüldüğü gibi, sözel taciz (%64) ve sözel korkutmanın (%66.9) en çok hasta sahibi ve refakatçiler tarafından yapıldığı, bunu hastanın kendisinin ve doktorların izlediği görülmektedir. Sözel cinsel taciz (%41.9) ve fiziksel saldırı ise (%48.8) en çok hastanın kendisi tarafından yapılmaktadır. Slattery’nin 1998 yılında yaptığı bir çalışmada, hemşirelerin %47'sinin çalışmaları sırasında hastaları tarafın-dan fiziksel saldırıya uğradıkları, Williams'ın (1996) yaptığı bir diğer çalışmada ise cinsel taciz ve fiziksel saldırıların en fazla doktorlar tarafından yapıldığı belirlenmiştir. Taciz olay-larının en fazla hasta sahibi ve refakatçiler tarafından yapılıyor olması hasta takibi ve hasta ziyaretlerinde zaman ve şekil açısından yapılan yanlışlar, fazla sayıda ziyaretçi, hastaların

hastane kurallarına uymaması, hijyen koşulla-rına uymayan ziyaretler gibi sorunlar nedeniyle hasta sahibi ve hemşirelerin fazlaca karşı karşıya gelmelerinden kaynaklanıyor olabilir. Hemşirelerin çalışma saatlerinde karşılaş-tıkları tüm taciz olayları karşısında en fazla “olayı rapor ettim” ifadesini kullandıkları, bunu “hiçbir şey yapmadım” ifadesinin takip ettiği görülmektedir. Hemşirelerin olayı rapor edip önlem alınmasını istedikleri birimlerin bu olayları daha çok kapatmak veya hastayı acilen taburcu etmek şeklindeki yaklaşımları ise, olayların köklü bir çözümünün sağlanmamasına ve dolayısıyla benzer taciz olaylarının tekrar tekrar görülmesine neden olabilmektedir.

22,7 20,8 41,9 48,8 64 66,9 32,3 44,2 9,8 8,4 19,4 2,3 3,5 3,9 6,4 4,7 0 10 20 30 40 50 60 70 80

Sözel T.

SözelKor. Sözel C.T. Fiziki Sal.

Hast.Ken.. Hst.Sa.Ref. Dr.

(6)

Grafik 4. Hemşirelerin Çalışma Saatlerinde Karşılaştıkları Taciz Olayları Karşısında Ne Yaptıklarının Yüzde Dağılımı

Grafik 5. Hemşirelerin Karşılaştıkları Tacizlerin Çalışma Saatlerine Göre Yüzde Dağılımı

Grafik 5’te hemşirelerin çalışma durumları ile çalışma saatlerinde karşılaştıkları taciz durumları görülmektedir. Sözel taciz (%70.9), sözel korkutma (%54.5), sözel cinsel taciz (%18.2) ve fiziksel saldırı (%18.2) en fazla gündüz vardiyasında çalışan hemşirelerde görülmüştür. Hasta yakınlarının daha sıklıkla ziyaretlerini gündüz saatlerinde gerçekleştirme-si ve hemşireler ile yaşanan sürtüşmelerin bu saatlere rastlaması gündüz çalışan hemşirelerin daha çok tacize uğramaları sonucunu doğuruyor olabilir. Sözel taciz, sözel korkutma ve fiziksel saldırıya uğrama ile çalışma durumu arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmazken (p>0.05), sözel cinsel tacize uğrama ile çalışma durumu arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Mayer ve arkadaşlarının (1999) acil servislerde yaptığı bir çalışmada da gündüz vardiyasında sözel tacizin daha fazla görüldüğü saptanmıştır .

Grafik 6’da tacize uğrayan hemşirelerin çalıştıkları kliniklere göre dağılımları görül-mektedir. Araştırmamızdaki klinikler dahili bilimler, cerrahi bilimler, çocuk, poliklinikler, ameliyathane-yoğun bakım ile acil servis olarak gruplandırılmıştır. Sözel taciz en fazla cerrahi bilimler kliniklerin de görülürken (%78.8), sözel korkutma (%59), sözel cinsel taciz (%13.6) ve fiziksel saldırı (%22.7) en fazla polikliniklerde görülmektedir. Yazılı ve sözlü iletişim araçları yolu ile acil servislerde daha sıklıkla yaşandığını izlediğimiz sözel taciz (%45.4) ve sözel korkutmaların (%27.3) diğer kliniklere göre daha az görüldüğü ve acil servislerde fiziksel saldırının hiç görülmediği dikkat çekicidir. Levin ve arkadaşları (1998) acil servislerde çalışan hemşirelerin diğer servislerde çalışan hemşirelere göre daha fazla saldırıya maruz kaldıklarını ifade etmektedirler. Klinik ile uğranılan taciz arasındaki ilişki ista-tistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05).

31,7 33 22,2 31,7 10,2 7,9 7,4 9,8 46,8 54,3 51,9 51,2 3,28,1 2,42,4 3,7 0 14,8 7,3 0 10 20 30 40 50 60

Sözel T. Sözel Kor. Sözel C.T. Fiziki sal

Hiçbirşey Ayn.Kar.Ve r. Rapor Tehdit ikna 67,8 46 8,4 15,3 70,9 54,5 18,2 18,2 0 20 40 60 80

Sözel T. Sözel Kor. sözel C.T. Fiziki Sal

Vardiyalı

(7)

Grafik 6. Hemşirelerin Çalışma Saatlerinde Karşılaştıkları Tacizlerin Çalıştıkları Kliniklere Göre Yüzde Dağılımı

Grafik 7. Hemşirelerin Çalışma Saatlerinde Karşılaştıkları Tacizlerin Mezun Oldukları Okullara Göre Yüzde Dağılımı

Hemşirelerin çalışma saatlerinde karşılaş-tıkları tacizler arasında ilk sırayı alan sözel tacizler en fazla Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu mezunlarında görülürken (%84), bunu Açık Öğretim Fakültesi Önlisans Prog-ramı mezunu hemşireler izlemektedir (%70.9). Sözel tacize uğrama durumu ile mezun olunan okul arasındaki ilişki istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Lisans mezunu hemşirelerde ise sözel cinsel taciz ve fiziksel saldırı görülmemiştir. Sözel cinsel taciz (%13.7) ve sözel korkutmalar (%50) ise en fazla Açık Öğretim Fakültesi Önlisans Progra-mı mezunu hemşirelerde görülmüştür. Fiziksel

saldırıların en fazla yaşandığı grup ise, Sağlık Meslek Lisesi mezunlarıdır (%20.5). İki yıllık sıkıştırılmış bir programla eğitim almış olan ön lisans programı mezunları ile SML mezunu hemşirelerde tacizlerin daha fazla görülüyor olması eğitim programları kapsamında iletişim becerilerini geliştirecek içeriklerin kısıtlı veril-miş olması ile okuldan mezun olunan yaşın bu konudaki mesleki bilgi, beceri ve olgunluğu geliştirmede yetersiz kaldığından kaynaklanıyor olabilir. Woodtli (1998) makalesinde şiddet olaylarının hızla arttığından, ancak buna karşın hemşirelik eğitimi müfredat programlarında şiddet konusuna yeterince yer verilmediğinden 68 78,8 64,5 68,2 63,6 45,4 48,6 51,5 51,6 59 40 27,3 11,1 10,6 3,2 13,6 12,7 19 19,4 13,6 3,2 22,7 21,8 0

0

10

20

30

40

50

60

70

80

90

Dahiliye

Cerrahi

Çocuk

Plk.

Ame.YB

Acil

ST SKOR SCT FSAL 56,6 84 70,9 66,7 8,4 6,8 13,7 0 45,8 47,7 50 33,3 20,5 13,6 14,5 0 0 20 40 60 80 100

SML SHMYO AÖF LİSANS

ST SCT SKOR FİZ.SA L

(8)

söz etmektedir. Araştırmamızda “Taciz olayla-rına ilişkin eklemek istedikleriniz var mı?” sorusuna verilen cevaplar ülkemiz hemşirelik okullarında da bu konunun yeterince işlenme-diğini düşündürmektedir.

Hemşireler ‘Taciz olaylarına ilişkin ekle-mek istedikleriniz var mı?' sorusuna ilişkin şu cevapları vermişlerdir:

- Hemşirelik idaresi bizi bu konuda yalnız bıra-kıyor.

- Okul bizi bu tür olaylara hazırlamıyor. - Olayı rapor ettiğimizde duyarsız kalınıyor. - Ciddi ve caydırıcı önlemler alınmıyor. - Hastane etik kurulları bu konuya el atmalı. - Nereye baş vuracağımız konusunda bilinçsi-ziz.

- Güvenim sarsıldı, kendimi yapayalnız hisset-tim, utanç vericiydi.

- Ziyaretçiler ve refakatçiler daha fazla kontrol altında tutulmalı.

- Tacize uğrayanlar eğitilmeli.

- Her an bir şey olacak diye korkuyorum. - Mesleğimiz kadın erkek karışık olmalı. - Sayımızın azlığı problem yaratıyor.

- Doktorlar hastalara daha fazla zaman ayırmalı. - Doktor, hastane, sistem problemleri bize yansıyor.

SONUÇ VE ÖNERİLER

1. Araştırma kapsamına giren hemşirelerin %68.5’i sözel tacize, %47.8’i sözel korkut-maya, %10.5’i sözel cinsel tacize ve %16’sı fiziksel saldırıya uğradıklarını ifade etmişlerdir. 2. Sözel tacizlerin ve sözel korkutmaların en çok hasta sahibi ve refakatçiler tarafından yapıl-dığı (%64 ve %66.9), sözel cinsel tacizlerin (%41.9) ve fiziksel saldırıların (%48.8) ise hastanın kendisi tarafından yapıldığı saptan-mıştır.

3. Tacize uğrayan hemşirelerin uğradıkları sözel tacizler karşısında % 46.8’sının, sözel korkutmalar karşısında %54.3’ünün, sözel cinsel tacizler karşısında %51.9’unun ve fizik-sel saldırılar karşısında %51.2’sinin olayı rapor ettikleri saptanmıştır. Lisans mezunu hemşire-lerde ise sözel cinsel taciz ve fiziksel saldırı görülmemiştir.

4. Sözel tacize en fazla Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu mezunlarının (%84), sözel cinsel tacize ve sözel korkutmaya en fazla Açık Öğretim Fakültesi Önlisans programı mezunlarının (%13.7 ve %50), fiziksel saldırıya en fazla Sağlık Meslek Lisesi mezunlarının

maruz kaldıkları saptanmıştır.

5. Sözel tacizlerin en fazla cerrahi klinikler-de (%78.8), sözel cinsel tacizlerin (%13.6), sözel korkutmaların (%59) ve fiziksel saldırı-ların (%22.7) en fazla polikliniklerde görüldüğü saptanmıştır .

6. Gündüz vardiyasında çalışan hemşirelerin sözel taciz (%70.9), sözel cinsel taciz (%18.2), sözel korkutma (%54.5) ve fiziksel saldırılara (%18.2) daha fazla uğradıkları saptanmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda şunlar öneri-lebilir:

- Çalışma saatlerinde karşılaşılan tacizlerin en fazla hastalar, hasta sahibi ve refakatçiler tarafından yapılıyor olması nedeniyle hemşire-lerin görev içi eğitimhemşire-lerinde hasta ve hasta yakınları ile iletişim kurma yollarının tekrar gözden geçirilmesi,

- Hastane güvenlik önlemlerinin artırılarak güvenlik görevlilerinin taciz yapma eğilimli bireyleri izlemeleri ve bu bireylerle nasıl iletişim kurulacakları konusunda sürekli eğitil-meleri,

- Tacize uğrayan bireylerin olayı saklama-larının oluşabilecek diğer olayları engelleme-diği, bunların açıkça ifade edilmesinin alınacak önlemlerin etkinliğinde rehber olacağı konusun-da bilgilendirilmeleri,

- Yönetimsel anlamda tacize uğrayan çalı-şanların haklarının korunacağı konusunda güvence verilmesi ve yönetimsel destek sağlan-ması,

- Tacize uğramış hemşire grubu için destek grupları oluşturulmalı ve danışmanlık hizmet-leri verilmeli,

- İletişim problemi gösteren hasta, hasta ailesi ve hasta yakınlarına uygun iletişim teknikleri ile yaklaşılarak olası problemlerin önlenmesi,

- Hemşirelik eğitimi müfredat programların-da şiddet konusu detaylı bir şekilde işlenmeli, - Hemşire grubuna hasta, hasta ailesi ve diğer personel ile iletişimlerinde yardımcı olacak iletişim becerileri geliştirme konusunda hizmet içi eğitim programları düzenlenmeli ve programlar sık aralarla tekrar edilmelidir. KAYNAKLAR

Cardwell C (1998) Helping health professionals

deal with violence, Med Confl Surviv, 14(1):29-45.

Carrol V (1999) Health and safety, AJN, 99(3):60. Dropleman GP (1996) Anger in nurses; don’t lose

(9)

Devlet Bakanlığı Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşarlığı Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (1993) Kadına Yönelik Uluslararası

Sözleşme ve Kararlar, Eğitim Serisi, Yayın No:75.

Elliott PP (1997) Violence in health care. What

nurse managers need to know, 28(12):38-41.

Erdem Y, Üstün B (1994).Hemşirelerin çalışma

ortamında karşılaştıkları şiddet durumları: Gözden geçirme, H.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 4(2):103-109.

Kaye J (1996) Sexual harassment and hostile

environment in the perioperative area. AORJ, 63(2):443-446.

Levin PF, Hewitt JB, Minser ST (1998) Insight of

nurses about assault in hospital-based emergency departments, Image J Nurs Sch, 30(3):249-254.

Libbus MK, Bowman KG (1994) Sexual

harras-ment of female registirid nurses in hospital, J Nurs Adm, 24(6):26-31.

Mayer BW, SmithFB, KingCA (1999) Factors

associated with victimization of personnel in emergency departments, J Emerg Nurs, 5(5):361-366.

McAllister M (2000) Domestic violence. A life-span

approach to assesment and intervention, Primary Care Practice, 4(2):174.

Özgür G (1993) Sözü edilmeyen bir konu cinsel

taciz, E.Ü.H.Y.O. Dergisi, 9(2):23-26.

Slattery M (1998) The epidemic hazards of nursing,

AJN, 98(11):50-53.

T.C.Başbakanlık Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşarlığı Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (1993) Kadınlara Karşı Her türlü

Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi Uyarınca Hazırlanan Türkiye Raporu, Yayın No:79.

Türk Dil Kurumu (1988) Türkçe Sözlük, Ankara,

Türk Dil Kurumu Basımevi.

Williams MF (1996) Violence and sexual

harresment impact on registered nurses in the work place. AAOHNJ, 44(2):73-77.

Wooditli MA (1998) Violence and the nursing

curriculum:nurse educators speak out. Nurs Healthcare Perspect 18(5):252-259.

Yurdakul M (1996) Kadın istismarı, şiddet ve

hemşirelik. H.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 3(1):103-109.

Referanslar

Benzer Belgeler

2.Kişisel ilişki alanı (kişisel samimi mesafe) 3.Sosyal ilişki alanı (sosyal mesafe). 4.Halka açık ilişki alanı (ortak-genel topluma

lamlı sözcüklerin ilk harflerinden ortaya çıkan yeni sözcük aşağıdakilerden hangisidir? A) KEMAS B) POSTA C) TATEB D) KEBAP 3. Biliyorum; yaşamanın, Gönül verip

İstanbul Mehmet Akif Ersoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pediatrik Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği, İstanbul.. Giriş ve Amaç: Ekstrakorporeal yaşam desteği (ECLS),

Transfer için aynı EKMO sistemi içerisindeki EKMO konsolu, sentrifugal pompa başlığı, tutucusu ve gaz desteği için de oksijen tüpü kullanıldı (Şekil 1 ve

Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya Ocak 2009-Haziran 2014 tarihleri arası Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Uyku ve Uyanıklık Bozuklukları

Ocak 2016-Eylül 2016 tarihleri arasında, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde şok nedeniyle sıvı resüsitasyon

Figure 2 describes the average accuracy rate of PCA, LDA and Isomap with Bagging, Boosting, Stacking and Hybrid ensemble models on all binary and multiclass IoT

There are different types of routing protocol in mobile adhoc network described the operations of various types of network routing like Destination-Sequenced Distance Vector