• Sonuç bulunamadı

Anadolu yakasının suyu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Anadolu yakasının suyu"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Anadolu yakasının suyu

YAZAN:

Drm A . S ü h e y l İJn ver

Oıd. Prof. 1 senedir

{

K a d ı -

k ö y l ü *

yüm. Son üç seneye gelin­ ceye kadar su

sıkıntısı nedir bilmezdik. De­ mek ki bunun bir sebebi var. Terazû bu sıkleti çekmiyor. 21 sene önce aynı Elmalı bendi, bugün de o. Bu yetersizlik ne­ den? Deniyor ki bu yakada faz la inşaat yapıldı. Bunun tesiri elbette inkâr olunamaz. Elmalı­ da ikinci bend yapılıyor diye seviniyoruz. Yerinde de geçen hafta gördüm. Daha onun bir

hayli işi var. Böyle giderse

ilerisi için de pek ümitli ola­ mayız. Bu cihetle, gelecekteki

yeni ihtiyaçlar için şimdiden

tedbir alınıyor söylentileri de duyuluyor. Buna müteşekkiriz. Lâkin bu noktada bizim de^ ya­ pacağımız umumî ve hususî bir çok vazifeler olduğuna kaniim.

Bir defa bu tarafta bir El­ malı bendini düşünüyoruz. A* ııadolu yakası bu suya eski a- sirlarda kavuşmadı. XIX uncu asır sonlarında önce hususî bir

teşebbüs ile başlayan bu işle Anadolu yakasının suya kavuş­ ması bu asrın başına rastla-. Yâni bu su 50 sene önce yok­ tu. O zaman koca bir Üsküdar ve o asrın sonlarına doğru şen lenen ve kalabalıklaşan bu ta­ rafın sık sık köyleri vardı ki bu zamanda Elmalıdan su gel­ mezdi.

B

ir defa Elmalıdan önce Ana­

dolu yakasında akmayan

çeşme yoktu. Hele Üsküdar

baştanbaşa akar çeşmelerle do­ lu idi. Bunların suları -elbette menbalardan ve kaynaklardan geliyordu ki akardı. Ben hâlâ Türk - İslâm eserleri müzesin­ de saklı bulunan bir su yolu haritası hatırlarını ki, Üsküdar

ve havalisine Üçüncü Sultan

Ahmed’in damadı Nevşehirli

İbrahim Paşanın yaptığı çeş­

melerin yolunu gösteriyordu.

Demek bir yerde su bulunmuş ve naklolunmuştu. Ondan önce de Anadolu tarafında Selânıi çeşmelere kadar şimdi akmayan ve bunların da eskiden gelen ayrı ayrı suları vardı. Bunlar ne oldu? Üsküdarda Doğancı­ lardan Paşa Kapısına kadarki

kısa mesafe içinde Operatör

Dr. Ali Rıza Faik Altoğan 11 çeşme olduğunu ve hepsinin de yarım asır önce gürül gürü’ ak­ tığını söylüyor ki, bugün bun­ ların kalabilenlerinden bir ta­ nesi akmaz, neden? Araştırma­

sında fennen

münasip görü­ len bir yerde pe kalâ bir deneme yapılabilir. Kim bunu b u l u r çıkarırsa bu fışkıran suya onun ismini vermeği kararlaştıralım. Mutlaka su bulunabilir. Halk

filozofumuz Nasreddin Hoca

merhum bile bulunduğu şehrin civarındaki göle yoğurt mayası atmış. Hoca göl suyu yoğurt olmak için maya tutar mı? de niııce: Ya tutarsa diye cevap vermiş. Ya bulunursa?

Şimdi dünyanın her tarafın­ da muayyen tabakalara inilince petrol çıkacağı bile düşünülü­

yor ve bunlar araştırılırken

biz bir su sondajı yapamaz mı­ yız? İster misiniz öyle bol su gelsin ki yeni tesislere de lü­ zum kalmasın.

Tjöyle bir şey farzı muhal sa­

yılmamalıdır. Belki çıkabilir.

Öyle hesap ihtimalleriyle top­

rağı burgulayınca buralarda

böyle şey olmaz denmemelidir. Belki bunun için Ömerli’ye ka dar uzanmak icap edebilir. Fa­ kat herhalde Ömerli’nin 40 ki­ lometre kadar uzaklığı Sapaıı- ca’nın 140 kilometreden fazla uzaklığından daha kısadır.

Bunlar yapılır veya yapıl­ maz, bilmem, fakat yapılsa bi­ le seneler alır. O halde o zama na kadar ne olacaktır? Halkı­ mız bu seneler zarfında ekono­ miye riayet etmeli ve su isra­ fından çekinmelidir. İsraf da şudur: Sular esasen her gün

(Devamı Sa: 6 Sü: 7 de)

l ı .

Çünkü Elmalı suyu, Teı-kos ismini alıp da bir ecnebi şir­ ketin eüne geçince halk mec­ bur olsun da bundan alsın di­ ye mahallelerin susuzluğunu gi deren bu çeşmelerin yollarını tıkatarak sularını kasten kes­ tirmişlerdir. Bu da inkâr olun­ maz bir hakikattir. Biz bu çeş­ melerin melihalarını arasak ip uçları bulabiliriz. Belki bunla­ rın bir kaçı hâlâ akar. Bunlar

araştırma ve himmetle olur.

Bu cihetle benim Sular Umum Müdürlüğünden ümidim var.

Seneler önce İstanbulumuzun suyiyle alâkadar, sevdiğim bir dosta Anadolu yakasının tçe-

renköv. Bostancı ve Maltepe

içerlerinde acaba .artezyen ku­

yuları açılsa nasıl olur? De­

dim. Sondajlarını alâkadar ma kamlar yaptı, fakat çıkmıyor cevabını aldım. Bittabi, tecrü­ beye dayanan bu sondajın ya­ pıldığını ve su çıkmadığını ka­ bul edelim. Fakat sondaj yapı­ lacak yalnız bu kısımdan mı ibarettir. Belki bu sathi mailin altında birikmiş ve yer altında duran sular yoktur, gizli yol­ larla deniz seviyesi altında de­ nize yollanmaktadır. Fakat A- nadolu yakasında başka ara­ nacak saha vardır. Müteaddit yerlerde Ömerli’ye kadar etra­ fı tepelerle çevrili nice düzlük leı-de, muhtemeldir ki birikmiş fışkıracak menfez arayan yer altı suları vardır.

(2)

Anadolu yakasının suyu

(Bağı 2 ncide) gelmiyor. Gelirse de Kadıköyii ev ve apartmanlarının zemin katı sudan müstefid oluyor. Su yun fazla tazyiki olmadığından diğer katlara çıkmıyor. Onlar diğer katlara ve komşulara böy le zamanlarda su vermeyi bir vazife ve hayır bilmeyip âdeta başa kakma vesilesi bir angari- ye sayıyorlar. Sonra ev ve a- nariman ^ iü filiıij^ n u n la ba'

konlarım ve evlerinin ön ve

taşlıklarını herkesin gözü ö-

nünde bol bol yıkatıyorlar,

hem de bu susuzluktan inleyen lerin gözü önünde.

Bir çokları da daha geceden bahçelerini sulatıyorlar. Bahçe ler ancak evlerdeki kuyu sula* rile sulanabilir. Bir çok ev sa­ hipleri kuyu da açtırmamışlar dır. Ben Nisan sonunda İran’da

birisinden işittim. Orada da

sudan sıkıntı çeken yerler var. Birisi dedi ki: Seneler önce be­ nim bakımlı ve süslü bir hah* çem vardı. Susuzluktan kuru­ du. O cihetle size gösteremiye- ceğim. Aklıma hep bizim semt Ierde bir çok evin susuz kal­ ması bahasına, bakımlı bahçe­ leri geldi ve sıkıldım. Böyle za manlarda birbirimize yardımı Şiar edinmeliyiz. Hakikî vatan perverük de budur. Bahçemiz kurusun. Nitekim kış da ku­ ruttu. Fakat komşularımızı, en büyük hayır bilerek, susuz

bı-rakmıyalım.

■Dazı ev sahipleri de kuyumu! susuz kalmasın diye kuyula rım terkosla dolduruyoriarmış, Onlar unutmasınlar ki yer yü­ zünde olduğu gibi yer altı su­

larında da müvazene vardır.

Terkosla doldurdukları kuyula

rın suları birbirinden 20-40

metre ilerdeki kuyulara saçı­ yor. Onların kuyularındaki se­ viyeyi arttırmış, bu suların pa rasını kendi ödemiş oluyorlar. Çünkü herkesin kuyusu Dır şi­ şe değildir ki etrafına sızıntı

yapmasın. Bizim kuyularımız

hep civarın sızıntılarından do­ lar. Kuyusunun dolmasını iste yenler çok su çekmelidir ki ku yulardan civardan sızma sular eksik olmasın. Yoksa kuyuları­ nı ihtiyat saklarlarsa komşular

kuyularından çektikçe seviye

azalır ve çekilmeyen kuyuların suları oraya göç eder. Böyle

sakat düşüncelerle hareket

hem fennî hem de içtimai ter­ biyeye uygun değildir. Başka­ larına tasarrufla yapılacak yar­ dım bir gün kendisine demek­ tir. Buna riayet hepimiz için bir vicdan borcudur.

Çaresiz bunlara riayet lâzım. Belediyeyi ve Sular idaresini tenkid ederken biraz da kendi yaptıklarımıza dikkat etsek ye­ rinde olur.

Dr. A. Sühely ÜN VER

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Zemin katında büyük bir hol, normal eb'adda 2 oda ayrıca bir camekânla ayrılan ve icabında büyük bir salon şeklini ala- bimlesi için birleştirilebilecek tertibatta 2 büyük

Yapacağımız kalıp taşıyacağı yükünü tam bir emniyet ile taşıyabilecek şeklide teşkil edil- melidir.. Bunun için kaliD tağyiri şekil etmiye- cek surette

4.1. İşveren, çalışana ait kişisel verilerin gizliliği, bütünlüğü ve korunmasından sorumlu olup, bu kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini ve kişisel

- Devlet tarafından verilen fiyatların, verimin yüksek olduğu bölgelerde düşük maliyetle elde edilen düşük kaliteli fındık üretimini teşvik ettiği, bilinci ile konular

Kişiler modayı, olduğu gibi uygulamak yerine, kendi vücut özelliğine, ten rengine, diğer giyim aksesuarlarına uygun olan renk, model ve çizgileri seçerek

Bu derste yumurtanın döllenmesinden itibaren insanın büyüme ve gelişme sürecinde geçirdiği değişimler ve bu değişimlerin insan vücudundaki biyolojik ve

Salip şeklindeki binalar altı katlı olup diğer alçak bi- naları gölgelememesi için şimale doğru konulmuşlardır ve salip şeklindeki bina kısımları umumiyetle diğer bloklarm

Şekilden görüldüğü gibi Venüs (0-0) konumundan (1-1) konumuna kadar batıya doğru hareket etmiş görülmektedir (geri hareket) (1-1) den biraz sonra yön değiştirerek