• Sonuç bulunamadı

Vaktiyle seyredenlerin bile unuttuğu 43 yıl önceki ilk "şen dul"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Vaktiyle seyredenlerin bile unuttuğu 43 yıl önceki ilk "şen dul""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Vaktiyle seyredenlerin

bile unuttuğu

43 YIL

ÖNCEKİ

îm m m mm

cm

'Tàzmzîiv A dt <. > •<&*«»*«• es á £«$** £ < j : \t«>< ^rRA'/K G**v**1Î •; ; ^

V i ^ lto iu fk Y X S Ttatrtta Affcrfc-')' ;• ;.

}, , ... M M * ,f t \ V m « U«% -fCem le ikx!0 *A . ' ■•. v it» ' 1 .1 .0 1 » í V ^ » i 'U r < U - í t » f ' s

K m w o ^ y Al* KM 'Î X ? m «**»»*<

tik «Şen Dul» un p rogram ı hem F ransızca, hem de A rap h a rfle ri ile b a stırılm ış ve

tiy atro sev erlere d a ğ ıtılm ıştı. B irinci yüzünde m atm azel Bfraze’nin kocam an b ir portresi v a rd ı. P ro g ram ın tek k u su ru , operetin kim e ait olduğunun bildirilm em esiydi

Rical-i hükümet ve

erkân-ı matbuatın

huzurları ile oyna­

nan operetin gala

gecesine zamanın

elçileri ve saray

mensupları resmî

elbiseleriyle

gelmişlerdi.

İLK "ŞEN DUL„

Bu gece İstanbul Şehir Operasında Franz Lehar’m ünlü opereti «Şen Dul» oynana­ cak. Güzel bir rastlantı, Gershunn’in <Porgy ile Bess» operasının Amerikadan gel­ mesi beklenen notaları gecikti ve yöneticiler, *Şen Dul» ile yer değiştirttiler. «Şen Duh, Istanbulda ilk olarak oynanmıyor. Bundan 43 yıl öncesi, bir avuç sanatçı bir araya gelmişler ve «Şen Dul» u sahneye koymuşlardı. Bugün, o oyundan ve bir avuç sanatçıaan yalnızca hâtıralar kaldı. Aşağıda okuyacağınız yazı, o eski günleri ve <Şen D uh un serüvenlerini anlatıyor.

F F P A 7 F ilk *$en Dul» da H anna G lavari ro lü n ü oynuyordu. B ugünün «Şen Dul» la rın - d an elb ette ap ay rı b ir tipteydi.

K J F f S r t l I Ç Ç C S eref S e n p ın a r bu ro ld e oynuyor-

J J C d u . K ırk ü ç y ıl öncesinin Ş eref

B ey’i, şim di h â tır a la rın a göm ülm üş e sk i b ir sanatçı.

H e c m î O N UR

B

UGECE Tepebaşı Tiyatro­

sunun koltuklarında «Şen Dul» operetini seyredecek­ lerin çoğunluğu öyle sanırım ki bundan 43 yıl önce ayni sahnede, bambaşka şartlar altında ve bambaşka bir kadronun ayni

opereti ilk defa temsil ettiğini

hatırlamayacaklardor.

43 yıl öncesinin hâtıraları şim­ di sönük, rengi kaçmış resim­ lerde.. Yer yer katlandığı için ya­ zıları silinmiş gazete kupürlerin­ de ve «Şen Dul» un ilk temsilinde rol alan Şeref Şenpınar’ın ağar­ mış saçlarında..

Operet’in ilk temsili tam 43 yıl önce «Hale operet» heyeti tarafın­ dan 6 Mayıs 1923 pazar günü 15 de verilmiş. Fransızca ve Arap harf­ leriyle basılı el ilânlarında isim­ ler silik birer hâtıra. Şimdi Ka­ raca Tiyatrosunun müdürü olan Şeref Şenpınar, o devirlerde sah­ ne sevdalısı. Hâlâ o günün etkisi altında olduğu belli bir titreme var sesinde.

Bütün kadro 12 kişi imiş. Bol­ lerin dağıtımı da şöyle:

Şen Dul - Hanna Glavari (Mat­ mazel Efraz). Baron Mirkozetta (Gavroş Tolayan). Comte Danilo (Ömer Aydm). Valencienne (Mat­

mazel Lusi Tokatlı). Negousse

(Şeref Şenpınar), Kromof (Bal- tazar).

Oyuna Rus balesi de katılmış.

Şeref Şenpınar’ın anlattığına

göre, o yıllar Rusyada ihtilâl dep­ remleri var. Kaçan kaçanı,.. Be­ yaz Ruslardan bir grup ile bale sanatçıları da Istanbula gelmiş. Ve böylece «Şen Dul» operetinin ilk temsiline katümışlar.

VE BİR AŞK HİKAYESİ

T

EMSİLİN yöneticiliğini de

bir Rus yapmış. Aleksandr Lubin. Lubin’in Istanbulda kalış hikâyesinin ucunda büyük bir aşk bağlantısı var. O devirde sanatçıların içinde «ekmek pa­ rası» yerine «sanat sevdası» yer­

leşmişti derler. Koskoca ope­

ret’in tüm masrafı 150 altın li­ raymış. Tabiî o zamanın parası ile.

Kimsenin maaş aldığı filân da yokmuş! Gecenin veya temsilin geliri ne ise, şöyle ortaya konur ve öbek’den kimin ne kırat na­ sibi varsa verilirmiş... Böylesine bir sanat hayatmı sürdürürler­ miş 43 yıl öncesinin sanatçıları. Bu arada Rus yönetici Aleksandr Lubin de ayni ortamda.. Fakat

onun Istanbula bağlılığı, yürek

derdinden. Efraz’a âşık. Delice, çılgınca, yüreğinin bütün gücü ile âşıkmış. Efraz da Operet’in baş oyuncusu. Güzel mi güzel, şirin

mi şirin, taze mi taze!. Aleksandr Lubin 40, Efraz ise 19 yaşlarında.

Birisi oljrunluk çağında, öteki

delişmen yılların hürlüğünde. Bu büyük aşk, Rus sanatçısını, «pey­ nir ekmekli» sofraya râzı etmiş. «İstanbul, ille de İstanbul» demiş başka lâf etmemiş.

GAZETE İLÂNLARI

G

AZETEYE ilânlar verilmiş

operetin ilk temsilinde... A- rapça iri iri yazüarla. Bu yazılar diyor ki:

«Rical-i hükümet ve erkân-ı

matbuat’ın huzurları ile....» Her gece oynanmazmış temsil. Sadece Ramazan ayına rastladığı için haftada bir kaç gece perde

açılırmış. Ramazan dışında ise

ancak haftada bir gece ile yeti­ ndirmiş. O zaman tiyatroya git­ mek ne kelime? Gâvurluğun da­ niskası!.

ilk temsile, şimdikilerin «Prö­ miyer» dedikleri ilk perde açılı­ şına o zamanm elçileri, konsolos­ ları ve saray erkânı resmî elbi­

seleri ile gelmişler. 800 kişilik

salon tamamiyle dolmuş, iğne

atsan yere düşmeyecek gibi imiş... Ertesi gün Tercüman-ı Hakikat

gazetesinde Recai Nüzhet Baban

«Temaşa tenkidi) sütununda

«Şen Dul* un temsilinden takdir dolu sözler ve kelimelerle bah­ setmiş...

... Ve bundan tam 43 yıl sonra ayni salonu dolduran «imtiyazsız, sınıfsız» seyirci topluluğu, bütün

bunlardan habersiz yeni bir

«Şen Dul» seyredip alkışlayacak.

SOSYAL SİGORTALAR KURUMU

İstanbul Satmalına Müdürlüğünden

1 — Kurumumuz Sağlık Tesisleri ihtiyacı 32 kalem tıbbi âlet kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır.

2 — Mübayaa 2/4/1965 Cuma günü saat 15.00 de Müdür­ lüğümüzün bulunduğu Beyoğlu Balıkpazan Mallı Han kat 4 de 1 No. lu Satmalma Komisyonunda yapılacaktır.

3 — Mübayaaya iştirâk etmek isteyen firmalar şartnamesi esaslarına göre hazırlayacakları kapalı zarflarını engeç ihale saatinden 1 saat evveline kadar makbuz mukabilinde Komis­ yon Başkanlığına vermiş olacaklar veya posta ile göndermiş olacaklardır.

4 — Postada vâki gecikmeler kabul edilmez.

5 — Bu işe ait şartnameler mesai saatleri dahilinde be­ delsiz olarak 1 No. lu Komisyondan temin edilebilir.

6 — Kurumumuz arttırma eksiltme ve ihale kanununa tâbi olmadığından mübayaayı yapıp yapmamakta veya dile­ diğinden yapmakta seroesttir.

(B a s ın : 3387 ) 3475

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Londra 29 (A .A .) — Gazeteler M ı­ sır Kralı müteveffa Fuadm tercümei ha­ line uzun yazılar tahsis etmekte ve mü - teveffanm saltanatı ahdinin on üç

zen Âşık, bazen Şatıroğlu, bazen de Veysel efendi diye çağırırlar, nedense kimse Veysel bey de­ mez,.. Veysel’in Sivrialandakl adı İsa Veysel Emmi, ama

Kocası, daha karısının ce­ nazesi kalkmadan, onun yerini al­ mağa hazırlanan bir arkadaşile, bo­ zulan işlerini düzeltmek için yeni bir Ankara seyahatine

Vaktile, benim de kalem yar­ dımımla milliyetçi “Turan,, gazete­ sini çıkarmış olan Zekeriya Beyin Türk ordusunu, Türk milliyetper­ verlerini ve Türk

Ney ve nısfiyeyi, mest olduğu demlerde; gelişi güzel, fakat bir bahçeden rastgele toplanan çiçekler gi­ bi, hoş çalar ve ayık olduğu zamanlarda ise; değil

Nâzım 10 Eylül 1959'da Rusça kaleme aldığı vasiyetnamesinde, en değerli mirası olan eserlerinin telif hakkının üçte ikisini karım Münevver ve oğlum Mehmet'e diyerek

II.Abdülhamid devri halen olumlu olumsuz yönleriyle Tür­ kiye’de yaşar; çünkü kabul et­ memiz gerekir ki bu dönem, mo­ dern Türkiye’nin oluştuğu devir­.

parmak proksimal falanks tabanının radyal yüzünde uzama ile sınırlı bulgular gözlenirken, genin tamamı etkilendiğinde; elde orta falankslarda kısalık, 2.. parmak