• Sonuç bulunamadı

Refet Paşa merhum

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Refet Paşa merhum"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M it m t ı n m m t t m m n « m m w n m ıı t m n ıı m iM w ın n ıı m H H H in M n m u t ,H w f m t w m « im ıı w f w (F o to U LU S - ArşİT)

Bele toprağa verildi

komutanlarından General

Refet Bele önceki g-iin toprağa verilmiştir. General Bele 6 Ekim 1922 de İstanbul’a giren Türk birliklerinin başında bulunuyordu. İstiklâl Savaşımızın Reiet Paşası resimde İstiklâl Savaşından hemen sonra büyük kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’le beraber görülüyorlar.

Refet Paşa Merhum

CİHAD BABAN

* Q Nü, kapalı yakalı haki renkli, tüylü asker elbiseler içinde, Ş kıvırcık astragan kalpağının gözlerinin ateşine gölge düşü-: remeyen haliyle hatırlıyorum, uçları sivri siyah bıyıklan ve İ güneşten bronzlaşmış çehresiyle ne güzel bir insandı.. Onu saat- 5 lerden beri birbirimizin omuzuna basarak bekliyorduk. Bütün • İstanbul sokaklara dökülmüştü. Sultan Ahmet’e kurulan defne ! yapraklarına bürünmüş muhteşem zafer takının üstünden kız- S İar onun geçeceği yollara çiçek serpiyorlardı... O gün Refet Pa- ; şa İstanbul'a Anadolu’nun zaferini getiriyordu.

Bindiği arabanın önümüzden geçmesi bir dakika ya sürdü, ya sürmedi, o bir dakikalık çocukluk hatıramı bugün hâlâ canlı olarak taşıyorum.. Sonra Galatasaravuıa geldiği zaman koşup elini öpmüştüm. Fikret'in taassuba meydan okuyarak yaptırdığı kon­ ferans salonunda, onu bir yan ilâh gibi seyretmiştim. İstanbul senelerce süren ıstırabın zenbereğiııi o gün birdenbire kırmış, baskı altında inim inim inleyen ruhla o gün çılgınca boşanmış­ tı... Şark mahfelinin penceresine çıktığı zaman Divanyolunu san­ ki bir sar’a nöbeti kapladı.. Zafer kazanmıştık, Mustafa Kemal­ ler, İsmetler, Fevziler, Karabekirler, bizim için birer efsane kah­ ramanı, birer mitoloji ilâhı gibi hayallerimizi süslerlerdi. Refet Paşa işte btı efsane kahramanlarının öncüsü olarak İstanbul’a geliyordu. Elbette çılgına dönecektik.. Artık, Ayasofya’ya çan takmak isteyenler ebediyen susacaklar, Scnegalli zenciler Türk kadınlarına el uzatamıyacaklar, Peranın tatlı su frenkleri, ümit­ lerini işgal ordularına bağlavamıyacaklardır... Yakup Kadri’nin tasvir ettiği Sodom ve Gamore çökmüş, yerine Anadolu'nun kur­ tardığı minareleri ezan sesleri, camileriyle bir İstanbul gelmiş­ ti. Boğaz yalıları donatılmış, sahillerden semalara havai fişekler atılıyordu, her ev bir kurban kesiyor, her vatandaş sevinç için­ de Allahına sevinç gözyaşları dökerek şükrediyordu.

Ï

i

: :

İ

î

:

:

:

:

: : î

Evvelki gün hayata gözlerini kapayan Refet Paşa işte bizim 2 çocukluk hatıralarımızı bu mutlulukla zenginleştiren Refet Pa- : şadır. Nahif vücudundan beklenmeyen bir cesaretle Konya isya- ; mm bastıran, Balkan Harbinde döğüşen, Kurtuluş Savaşında ; memleketini bağımsızlığa kavuşturan, kahramanlardan biri olan 2 Refet Paşa... Onunla 1946 ile 1930 arasında beraber milletvekilli- 2

ği yaptık,' Ankara Palasın salonunda uzun gece muhabbetlerimiz ; oldu, yıllar onu sceptique bir dünyanın içine sürüklemişti. ;

Zorlamasanız, hatıralarını bile ağzından almak mümkün de- 2 ğildi.. Vazifesini yapmış ve fonksiyonunu tamamlamış bir insan 2 duygusu ile artık dünyanın boşluklarında dolaşıyor, âdeta top- 2 lnmun dışına kaçmak isteyen bir hevesin peşinde gidiyordu. ;

Uzun zaman Beyrut’ta, Mülteciler Komisyonunda Türk dele- 2 gesi olarak vazife gördü.. Politik ihtirasların kaynaştığı bir çev- 2

reden uzaklaşmış olmanın sanki memnuniyetini taşıyordu. Alkı- 2 şa doymuş, itibara doymuş ve bütün bunların boşluğuna inandı 2

ğı için, sanki, vücudunu bir angaryaya maruzmuş gibi zorla ta- 2 şıyor. âdeta gözlerinin içinden fışkıran zekâ pırıltılarım zaptede- 2 mediği için üzüntü duyuyordu.

SO inel yüzyılda Sevri parçalayan büyük Türk hareketini ya- 2

panJardan ve o harekete kaplanlardan biri olarak Refet Bele

E

Türk tarihinde daima sevgi ve şükran duygulan ile anılacaktır. ;

(Sonu Sa. 7 Sü. 7 de) :

(2)

^ „ ı*> • t

U & S *

Sayfa: 7

(Baştarafı Sayfa 1 de) Zaferden sonra Atatürk’ün aricasından yürürken bir müddet dn- ş raklamış olması, onun düşmanla, ihanetle çarpışa çarpışa ken- ; dişine temin ettiği büyük vatan hizmetkârlığı afatının değerini ; azaltamaz. Onu Beyrut’ta, Hilton’da, Ankara Palasta, şık, zarif,

¡j

kostümler içinde görmeme, kır düşmüş saçlı halinden, beyaz bir Ş ihtiyar haline gelmesine kadar ömrünün son baharındaki bütün : merhaleleri onunla beraber yaşamama rağmen, Befet Paşa öldü ; dedikleri zaman, onu ilk defa Sultan Ahmet’te o bir dakikalık j» geçit esnasında gördüğüm halle hatırladım. Dost olarak rahmet- : le anılacak, eski bir milletvekili olarak hatırlanacak, siyasi mii-

E

cadeleler ortasında ismi geçecek, fakat bütün bunların unutul- ; duğu giitıı gelip çattığı zaman Anadolu’nun yani Mustafa Ke- -j mal’in zaferini İstanbul’a getiren, büyük asker olarak hâki elbi- S sesi, siyah sivri bıyıklan ve astragan kalpağı ile tarimizde ebe- :

diyen yaşayacaktır.

E

CİHAD BABAN

E

m w w M i w m n n ıifiıııw ıw m H f« ıı» u » w tıtwı>wfm ı ıiMiHiu»H» tfiw

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

rı nsağ ve solunda vazodan çıkan yıldız çiçekleri yanlarda birer servi ağacı, orta kısımda dört ayaklı bir kaide üzerinde kâse içinde armutlar ve kaidenin sağ ve

Bir odasında tahta üzerine yapılmış ç o k ince v e ahenkli Türk tezyinatının en güzel parçalarını saklıyan bu yalı Za- rif Mustafa Paşa yahşidir... Şimdi bu

Gözlüklü, siyah kıvırcık saçlı ama erkek değil.. Şiirle-

In addition to, micromorphological characteristics of the leaf surfaces of C.longifolia, C.kotschyana and C.rubra species were studied. The micromorphomological

As a result, a strongly statistically significant negative long-run effect of shadow economy on FDI was found for both the entire panel (i.e., group average

Fiziksel olarak, genellikle bilim kurgu türlerinde, bedene entegre edilen çipler, makinalarla bağlantı kurmaya yarayan beden detayları, bir parçası mekanik olan beden ya da

Ancak cümlenin ve kîtâbenin anlam bütünlüğünün sağlanması için kelimenin (ﺔﻌﻘﺑ ) şeklinde yazılmış olması gerekmektedir. Yapı topluluğu ile ilgili

Vâkıf Ali Efendi, vakıf paranın işletilmesi ve tasarrufuna ilişkin şu şartı getirmiştir: Söz konusu para, mütevelliye Zehra Hanım marifetince senevi % 9 hesabıyla