• Sonuç bulunamadı

Hollow-Bulb Obturatörlerde Retansiyon: Olgu Sunumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hollow-Bulb Obturatörlerde Retansiyon: Olgu Sunumu"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi Dergisi Cilt:7 Say :2-2004

* Dicle Üniversitesi, Di hekimli i Fakültesi, Protetik Di Tedavisi A.D. ** Dicle Üniversitesi, Di hekimli i Fakültesi, Periodontoloji A.D.

HOLLOW-BULB OBTURATÖRLERDE RETANS YON: OLGU SUNUMU

Dr. Mustafa ZORTUK*, Dr. Ay"e ME$E*, Dr. Ebru SARIBA$**

ÖZET

Amaç: Sonradan kazan lan yada konjenital olarak görülen maksiller defektler, obturatör protezler ile restore edilir. Obturatörler; hastada fonasyon, fonksiyon ve estetik düzenlemeyi sa larlar. Çok farkl s n flara ayr lan maksiller defektlerde, hastalar n herbiri için uygun bir tedavi planlamas yapmak gerekir. Özellikle, kalan mevcut di ler ve sa l kl dokular n protez planlamas na kat lmas artt r.

Olgu Sunumu: Bu çal mada Aramany s n f II maksiller defektli 25 ya ndaki bayan hastaya yap lan obturatör anlat lm t r.

Sonuç: Uygun bir tedavi planlamas yla obturatör protezi bizim vakam zda da tatminkar bulundu.

Anahtar sözcükler: Hollow-bulb obturatör, retansiyon.

SUMMARY

Purpose: Maxsillar defects which conjenital or developmentally acquired, are restorated with obturator prosthesis. Obturators provide phonation, fonction and esthetic to the patients. Suitable treatment planing must be done for different class of maxsillar defects. Espesially, residual teeeth and healty tissues must be used in planing of prosthesis.

Case Report: In this study, obturator for the 25-year-old female patient having Aramany class II maxsillar defect is presented.

Conclusion: Obturator prosthesis with suitable treatment planing was found to be satisfactory in our case.

Key Words: Hollow-bulb obturator, Retantion. G R $

Maksilla defektlerinde, uygulanan protezlerin en önemli amaçlar , kalan di leri ve dokular korumak, hastan n rahatl k, fonksiyon ve esteti ini iade etme e çal makt r (1,2,3). Obturatörler cerrahi i lemden sonra uygulanma zamanlar na göre, cerrahi obturatörler, tedavi obturatörler ve daimi obturatörler olarak s n fland r lmaktad r (4,5). Cerrahi obturatörler cerrahi giri imden hemen sonra uygulan r ve ikinci haftaya kadar kullan l r. Tedavi obturatörleri 2-12. haftalar aras uygulan r ve genellikle cerrahi obturatörlerin geçici astar maddeleri ile astarlanmas eklinde haz rlan r. Bu dönemde defekt bölgesinin temizlenmesi ve yumu ak astar maddesi ile desteklenen tedavi obturatörünün dezenfeksiyonlu bölgenin mikroorganizmalarla enfekte olmamas aç s ndan önemlidir (1).

Üst çene defektlerinin daimi obturatörlerle tedavisinde, protez uzman bir çok problemle kar kar ya kalabilir. Obturatör protezinin tutuculu u;

cerrahi kavitenin büyüklü ü, defekt kavitesi etraf ndaki yumu ak doku and rkatlar n n uygunlu una, a zda mevcut di lerden sa lanan direkt ve indirekt retansiyonla birlikte iyi bir ses kontrolunun geli tirilmesine ba l olarak de i ebilir (6).

Dyi bir obturatör protezi maksillektominin ortaya ç karabilece i olumsuzluklar engelleyerek hastaya psikolojik rahatl k sa lar (1). Obturatörun yerle ece i defekt bölgesinin tutuculukta önemli rol oynayabilmesi için cerrah ve protez uzman n n i birli i yapmas gerekir. Total maksillektominin uyguland geni bir alan kaplam tümör vakalar nda maksilla tüberositelerin korunmas obturatör protezine destek sa lar. Dikkatli bir cerrahi planlar na yap larak protezin yerle imini ve rahatl n engelleyen fibröz ata manlar n n kötü pozisyonlar engellenebilir (1,6). Tümör dokusu daha dar bir alan etkilemi se, rezeksiyonda buna paralel olarak daha dar bir alanda yap l r ve protetik iyile tirme daha kolay sa lanabilir (6).

(2)

Cumhuriyet Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi Dergisi Cilt:7 Say :2-2004

61 Ba ar l bir protetik iyile tirme, mükemmel protez

tutuculu u ve stabilitesini sa lamakla olur. Rehber plan, kalan di lere ve defect duvarlar na paralel olmal d r (1,4). Protezin tutuculu unda rol oynayan di er faktörler ise; iyi bir kas kontrolünün geli tirilmesi, kavite etraf ndaki doku and rkatlar n n uygunlu u ve kalan di lerden sa lanan direk ve indirek retansiyonun miktar d r (3).

OLGU SUNUMU

Dicle Üniversitesi Di hekimli i fakültesine ba vuran 25 ya nda, bayan, ev han m hastada yap lan muayene sonucunda, maksiller pleomorfik adenoma te hisi konulup, 2003 y l nda fakültemizde maksillektomi operasyonu gerçekle tirilmi tir. 6 ay radyoterapi yap ld ktan sonra, klini imizde protetik tedavisine ba lanm t r (Resim 1,2).

Resim 1: Hastan n intraoral defect bölgesinin görüntüsü.

Resim 2: Hastan n defect bölgesinde kapan n n görüntüsü.

Hastan n klinik ve radyografik muayenesi yap ld . Aramany s n flamas na göre, s n f II olan vakada, a zda defekte kom u di lerin akslar n n düzeltmek ve obturatörün defekt kavitesi içinde hareket etmesini engellemek için hassas ba lant l hollow-bulb protez yap lmas na karar verildi. Bu amaçla, 12, 11 ve 21 nolu di ler, hassas baglant n n erkek parças gelecek biçimde splintlenerek kronland . 16 ve 17 nolu di lerin üzerine hareketli protezin çevresel kro eleri yerle tirildi. Protezin a rl n en aza indirmek için defekt bölgesi üzerini örten iskelet için Aras Tekni i, defekt bölgesi içerisine giren k s m için ise Hollow- bulb (içi bo ) obturatör tekni i tercih edildi.

Bu tedavi için uygulanan teknik;

1-Hastadan standart ölçü ka ve hidrocollold ölçü maddesi (Orthoprint, Zhermack SpA, Rovigo, Italy) kullan larak te his modelleri elde edildi.

2-Te his modeli üzerinde hassas ba lant l hareketli obturatörün tedavi planlamas yap ld .

3- 12, 11 ve 21 nolu di lerin preparasyonu yap ld . Dlave tip elastomerik ölçü maddesi (Zhermack, Elite H.D., Germany) kullan larak ölçü al n p laboratuvara gönderildi.

4-Hareketli protez için, özel ölçü ka ile ölçü elde etmeden önce indirekt tutucu yerle ecek di lere rest yuvalar haz rland . Özel ölçü ka ve ilave elastomerik ölçü maddesi kullan larak ana model elde edildi. Dskelet alt yap ve hassas ba lant planlamas yap larak modeller laboratuvara gönderildi.

5-Anaba lay c planlan rken defekt bölgesinin hollow bulb'lu yap lmas na olanak sa layacak ekilde Aras Tekni i tasarland . Ayr ca hafif olmas , korozif özellikleri az olmas ve muhtemel alerjik reaksiyonlara neden olmamas özelliklerden dolay titanyum materyalden iskelet alt yap haz rland . Dskelet alt yap n n ajustasyonu yap ld ktan sonra (Resim 3), defektli bölgenin obturasyonu i lemine geçildi. Protezi a rl n azaltmak, dolay s yla retansiyon ve stabilitesine katk da bulunmak amac yla hollow bulb'lu haz rland . Öncelikle and rkatl bölgeler block-out i lemiyle kapat ld . Sonra defektli tavan ve duvarlar 2-3 mm kal nl nda relief mumuyla kapat ld . Bu kal nl k daha sonra, üst yap n n akrilik destek duvarlar ile defekt tavan ve duvarlar aras nda s ile polimerize olan akril uygulanabilmesi için al nan bir önlemdir. Bu mum duvar üzerinde kat destek olu turmak üzere hem defekt tavan na hemde

(3)

Cumhuriyet Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi Dergisi Cilt:7 Say :2-2004

62 duvarlar na 1-2 mm kal nl nda otopolimerizan akrilik

uyguland (Resim 4).

Resim 3: Kronlar n ve obtüratörün metal alt yap s n n

görüntüsü.

Resim 4: Model üzerinde otopolimerizan akrilik uygulan m .

6-Üst yap destek duvarlar n oto-polimerizan akriligi sertle meden, üst yap yukar konumda, alt yap a a konumda tutularak, alt ve üst yap n n model üzerinde birle mesi sa land .

7-S ras yla dikey boyut tespiti, di dizimi ve di li prova i lemleri yap ld . Muflalama a amas nda mum eritme i lemi yap l rken defekt tavan ve duvarlar ndaki mumlar n b rakt bo luklara s cak akrilik tepilerek tesfiye ve polisaj i lemleri yap ld .

8-Obturatör protezi a za uyumland r l rken rezeksiyon bölgesinde radyoterapi görmü alanlara, akrilikten dolay travmaya maruz kalmamas için, yumu ak astar maddesi (Ufi gel P) uyguland (Resim 5).

Resim 5: Yumu ak astar maddesinin uygulan m .

9-Fonasyon ve yutkunmayla ilgili sorunlar kontrol edilerek hasta periyodik kontrollere ça r ld (Resim 6,7).

Resim 6: Obturatörün bitmi halinin görüntüsü.

Resim 7: Obturatörün a ziçine uygulan m ndan sonraki

kapan n görüntüsü.

TARTI$MA

Üst yap ya karar verilirken her olguda a z hijyeni, defektin büyüklü ü ve tutuculuk için gereksinim duyulan undurcut bölümlerin varl gibi özelliklerin

(4)

Cumhuriyet Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi Dergisi Cilt:7 Say :2-2004

63 de erlendirilmesi gerekir. Büyük rezeksiyonlar n protetik

tedavileride, hastan n rahatl ve kullan nm pratikli i ve kalan mevcut di lere a r kuvvet aç s ndan protezin hafif olmas tercih edilmektedir (4,7,8,9). Hollow bulb (içi bo ) obturatörlerin a rl n 6.55 % - 33.06 aras nda de i en de erlerde hafifletti i belirtilmektedir (6). Di er yandan, içi dolu kal c obturatör uyguland nda, protez çok a r olmakta, tutuculu u ve dengesi bozulabilmektedir (10). Ayr ca a z hijyeni iyi olmayan olgularda sal lar ve g da art klar için retansiyon te kil etmeyen içi bo obturatörler rehabilitasyon sonras a z bak m n kolayla t rmaktad r (4,5,8). Bizim çal mam zda da hollow bulb (içi bo ) obturatör tercih edildi.

Protetik aç dan uygun olmayan defekt bölgesi durumunda, obturatörün bukkal uzant s nazal bölgeye, posterior uzant s da yumu ak damak alan na do ru uzat larak retansiyon elde edilebilir (11). Ayr ca baz k linisyenler büyük maksiller defektlerde konu ma kalitesinin bozulmamas için bukkal uzant l obturatör yap m n önermektedirler (12). Ancak bizim çal mam z da bu tip sorunlar olmad için bukkal uzant l protez tercih edilmemi tir.

Retansiyon kadar esteti inde dü ünüldü ü Aramany s n f II gibi vakalarda, hassas ba lant l obturatörler, retansiyon ve stabilizasyonu artt rmaktad r. Bizim çal mam zda da hassas ba lant l protez planlanarak hem estetik hem de retansiyon artt r ld . Ayr ca defekt alan na kom u di lerin splintlenmesi ve iyi bir okluzyon da obturatörün retansiyonunu artt ran di er faktörlerdendir (1,4). Bizim çal mam zda da defekt alan na kom u di lerde splintleme yap lm t r.

SONUÇ

Maksiller defektli hastalarda estetik, fonetik, fonksiyon ve psikolojik problemlerin giderilmesinde defekt bölgesinin obturasyonu de i ik ekillerde yap labilir. Hareketli obturatörlerde defekt bölgesinin rahatça izlenebilmesi ve hijyenin iyi olmas nedeniyle hastan n prognozu ve ba ar ans artt r labilmektedir. Obturatörlerde defektin kapat lmas n n yan s ra yeterli retansiyon, hijyen, kullan m rahatl ve geli ebilecek koplikasyonlar dikkate al narak obturatör tipi seçilmelidir.

KAYNAKLAR

1) Aras E: Maksillektomilerin protetik tedavisinde kullan lan rezeksiyon obturatörleri. E.Ü Di hek. Fak. Derg. 2 (2): 189-205, 1977.

2) Aslan Y: Sert damak defektlerin protetik rehabilitasyonu. H.Ü Di hek. Fak. Derg. 16 (1-4): 120-122, 1992.

3) DaBreo E.L: Dimensionel change prosthetic obturators. J Prosthet Dent. 66: 669-673, 1991.

4) Aras E: Üst çene rezeksiyonlar sonras uygulanan protetik tedavilerde ba ar y artt ran yöntemler. Bölüm 2. Kal c obturatör yap m teknikleri. E. Ü Di hek. Fak. Derg. 10 (2): 17-19, 1980.

5) Keskin H, Uygun N, Somtürk E, Dervi E, Karakullukçu A, Dyigin D: Kazan lm defektli maksillofasial hastalarda tedavi obturasyonu. D.Ü Di hek. Fak. Derg. 26 (4): 191-200, 1992. 6) Devlin H, Barker G. R: Prothetic rehabilitation of the edentulous patient requiring a partial maxillectomy. J Prosthet Dent. 67: 223-227, 1992.

7) Parr GR, Gardner LK: The evolution of the obturator

framework design. J Prosthet Dent. 89: 608-610, 2003.

8) Wu Yn-low, Schaaf Norman G: Compresion of weight reduction different design of solid and hollow obturator prostheses. J Prosthet Dent. 62: 214-17, 1986.

9) Masumi S, Miyake S, Kido H: Use of a sectional prosthesis following partial maxillary resection, A clinical report. J Prosthet Dent. 64: 401-403, 1990.

10) M. A. Pigno, J.J. Funk: Augmention of obturator retantion by extension into the nassal aperature. J Prosthet Dent. 85: 349-51, 2001.

11) Gürbüz A, Hasanreisoglu U: Üst çene rezeksiyonlar ndan sonra uygulanan degi ik tip obturatörlerin klinik olarak kar la t r lmas . A. Ü. Di hek. Fak. Derg. 17 (1): 103-108, 1990.

Kharchaf M: Maxillofacial prosthetics, General principles, Medicine Journal, 2: 1-8, 2001.

Yaz@"ma Adresi: Ay e MEQE

Dicle Üniversitesi Di hekimli i Fak. Protetik Di Tedavisi A.D. DDYARBAKIR

Tel : 0-412-2488101-3407 Faks : 0-412-2488100

Referanslar

Benzer Belgeler

tan› için yap›lan Kraniyal Diffüzyon MR (fiekil 3A, B) ve MR Spektroskopi incelemeleri sonu- cu lezyonun araknoid kist ile uyumlu oldu¤u saptand›.. Bu bulgularla ameliyat

Axiel kontrastlı T1 ağırlıklı kranial MR inceleme- sinde, sol lateral ventrikülde korpus düzeyinde 2x3x3 cm boyutlarında, multipl milimetrik kistik komponenti bulunan,

Türk iktısad tarihinin mer­ halelere bölünmesi ve her merhalenin seciyelendiriimesi işinde müellif, Türk sosyologundan mülhem görünmekte, ve onun tarihî

İsmet Canım ana bizim için sadece bir gişeci değil, çok iyi bir dosttur.. Ben karı koca ikisini de çok

Histopatolojik incelemede, parankimde grade 3 ile uyumlu makroveziküler steatozis yanı sıra lobül içinde nonnekrotizan granülomatöz inflamasyon odakları dikkati çekti..

Gençlerin ister ebeveyn, ister ö¤retmen olsun toplum- daki bireylerle olumlu iliflkiler kurarak, e¤itimleri için daha uzun sü- re, daha aktif çaba harcayabiliyorlar.. Olumlu

Is›y› elektri¤e çeviren öteki ayg›tlarda genellikle kullan›lan pahal› ve toksik malzeme- nin tersine, Infineon çipleri çok daha ucuz ve sa¤l›kl› bir malzeme olan

Yaşamını, Nâzım Hikmet’in yurttaşlığının iadesi için çalış­ makla geçiren Samiye Yaltı- nın'ın cenazesi, yarın Karaca­ ahmet Camii'nde kılınacak