T É
Bir kral ve bir k raliçe icia
l'ransız edebiyatında müverrihler daima büyük bir mevki işgal etmişler dir. İstanbul’un Ehlisalip tarafından zaptı hakkında onüçiincü asırda yazdı ğı eseriyle V i l l e h a r d o ı ı i n’i bu edebiyatın lıeıneıı ilk mühim siması ad dedebileceğimiz gibi, o zamandan bu güne kadar onun her asrında ve dev resinde birkaç büyük müverrih çehresi daha görüyoruz. Bugünkü fraıısız ede biyatınm tarih sahasındaki üstadları içinde ve ihtiyar olmuşları yanında, şöhreti gittikçe artıp yükselerek bu ih tiyar üstadların yerlerine geçmeğe ha- zıı-Iananlar var ki, birinci ve üçüncü N a p o 1 é o ıı’larla meşgul olan O c t a v e A u b r y , Büyük İhtilâl hakkında çok muvaffakiyetli bir hulâsa vücude Getiren ve bu defa Prusya kralı F r é d é r i c için kalın bir cildi çıkan G a x -0 t t e ve^ nihayet geçenlerde kral L o u-1 s - P h i l i p p e’e hakikaten mühim bir eser tahsis eden I. L u c a s D u b - r e t o n bunlardandır. A u b r y’nin sa’- yiııi iki N a p o 1 é o n’a hasretmesine mukabil, D u b r e t o n bu iki N a p o l é o n arasında fransız tahtını işgal eden Bourbon hanedanından son üç hükümdarın yani onsekizinci L o u i s , biraderi onuncu C h a r l e s ve onun temmuz ihtilâliyle ıskatını müteakip iclas edilen ikinci kolreisi L o u i s
-P h i 1 i p p e’in devirlerini tetkike me saisini tahsis eylemiş ve şimdiye kadar yirmi cilt neşretmiştir. Bu son eserin de de L o u i s - P l ı i l i p p e’in bütün hayatını sonsuz bir dikkat, vukuf ve sabırla inceleyerek; elinde şemsiyesi halk içinde dolaşması saltanatın hey bet ve azametine bir hakaret sayılarak şahsî servetinin hesabını mahalle bak kalı itiııasiyle tutuşu da hükümdarlığa lâyık olmadığına bir delil addedilen ve sağlarca B o u r b o n’ların büyük kolunun yerini aldığı ve sollarca kral olduğu için kendisine karşı kin besle nen bu adamın 1830 dan 1848 e kadar devam eden saltanatının Fransa tarihi için en mesût ve hayırlı devri teşkil etmiş olduğu hükmüne varıyor. Düzgün ve temiz bir dille yazılmış ve tasnif ve teşrihi cidden mükemmel olan bu kitap, Fransa’da son zamanların tarih saha sındaki neşriyatı içinde eıı kıymetliler inden birini teşkil etmektetir.
Serlevhanın haber verdiği kraliçe tarihi ise: Pek genç ölen bir fı-ansız kralının zevcesi olarak kısa bir müddet o memleketin tahtını işgal ettiği gibi bilfiil Iskoçya tahtında bulunmuş olan ve ikinci kocasının katiliyle izdivacı ü- zerine kopmuş ihtilâl neticesinde hem rakibesi hem veliahtı bulunduğu İngil tere kraliçesi E 1 i s a b e t lı’in nezdine ilticası üzerine de bu kadın tarafından hapsedilip uzun yıllar mahbus kaldık tan sonra, 1587 de, kellesi uçurulan M a r i e S t u o r t hakkındadır. Ve ha- rikulâde güzelliği ve betbalıtlığı hase* biyle hafiflikleri ve kabahatları unutu larak insanlığın hafızasında ebedî yer alan bu kadının İskoçya ve Fransa tahtlarındaki zamanına birincisi ve mah- busiyetiyle mutî bir mahkeme hükmü ne müsteniden idamının hikâyesine de İkincisi tahsis edilmek üzere, iki ciltten mürekkeptir.. Müellifi P a u l e - H e n r i B o r d e a u, akademi âzasından ve ga yetle [velût romancı ve muharrir H e n - r i B o r d e a u’nun kızıdır. Cıhanhar- bi’ni müteakip babasıyla yaptığı bir Suriye seyahatinin dönüşüşünde,
ıııeş-lıur İngiliz başvekili P i t t’in yeğeni sıfatiyle İngiltere’de bir zaman büyük bir nüfuz sahibi okluktan sonra A b - d ü l m e c i t zamanında Suriye içle rinde yerleşerek casuzmu, muhterisini, mecnun mu, manyııak mı ve zengin mi olduğu anlaşılmadan senelerce esraren giz bir hayat geçiren L e y d i S t a il li o p e’e ait bir eserle yazı hayatına girmişti. M a r i e S t u a r t’m her dil de hesapsız tiyatro piyesine ve tarihî romanlara mevzu teşkil ettiği gibi mtt- verrilıleree uzun uzun tetkik edilmiş olan ve geçen asrın meşhur fransız ta rihçilerinden M i g ıı e t tarafından ade ta klâsik olmuş bir eserle hikâye edi len hayatını yeniden yazmak için, P a - u l e - H a n r i B o r d e a u cidden ça lışmış bu büyük mevzu baklandaki bü tün bibliyografyayı tetkik ettiği gibi tskoçya’nın romantik kraliçesinin bilfiil hükümdar, veya firarı ve mahpus ha linde yaşadığı yerleri ve kasırları da bizzat gidip görerek kitabı cndan son ra yazmış. Lisanı güzel, anlatışı canlı. Kadınlar içinde büyük edibeler ve şair ler gelmekle beraber henüz büyük ta rihçi yetişmemişti. B o r d e a u’nun da ha genç olan kızı bilmiyorum günün birinde büyük bir tarihçi olmak mı is- teyor.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi