• Sonuç bulunamadı

Uşak’ta Ahilik ve Ahi Kurumları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Uşak’ta Ahilik ve Ahi Kurumları"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Özet

u makalede Uflak flehrinde bulunan Ahîlerin açt›klar› kurumlar›n neler oldu¤u, bu kurumlar›n flehrin geliflmesine ne ölçüde katk› sa¤lad›¤› ve Ahî Baba’n›n esnaf örgütü içindeki yeri ifade edilecektir. Uflak’ta Ahîler XIX. yüzy›la kadar oldukça etkili olmufllar fakat bu yüzy›ldan itibaren flehirdeki Ahî zaviyeleri kapanm›fl ve Ahî Baba’n›n esnaf örgütlenmesi içindeki etkinlikleri giderek azalm›flt›r. Ahî Baba’n›n görevleri kethüda, yi¤itbafl›, fleyh gibi di¤er esnaf temsilcileri taraf›ndan yürütülmeye bafllanm›flt›r.

Anahtar Kelimeler:Uflak, Ahîlik, Ahî kurumlar›, Esnaf örgütleri.

Ahis ‹n Usak And Their Organizations Abstract

In this paper, it will be explained the craft and trade organizations found in the city of Usak and established by Ahi’s as well as the degree of their contributions to the economy and development of the city. Ahis were so effective in the economy and social life of Usak City until 19th century but after that date their effectiveness was diminished in the commercial organizations due to closing of their offices. The duties of the father (head) of Ahi’s began to be executed by the representatives of the other commercial organizations.

Key Words: Usak, Ahi, Ahi Organizations, Craft and trade Organizations

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Murat ÖNTU⁄ Uflak Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü

Ahî Kurumlar›

(2)

G‹R‹fi

Osmanl› flehir ve kasabalar›ndaki üretim ve ticâret, esnaf örgütü taraf›ndan yürütülüyordu. Bütün Osmanl› flehirlerinde oldu¤u gibi, Uflak’ta da, gerek imâlat, gerekse ticâret ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren esnaf, kendi içerisinde s›k› bir otokontrol sistemine (Kütüko¤lu 1986) ba¤l› olup, devlet karfl›s›nda da, baflta ihtisâb kânûnnâmeleri ve narh olmak üzere önemli kurallara tâbi bulunmaktayd›lar (Genç 1986). Çeflitli mesleklere mensup olan esnaflar, s›kl›kla ehl-i hirfet ve ehl-i sanat terimleriyle ifade edilmekteydi1. Osmanl› flehirlerinin hepsinde yayg›n ve kuvvetli bir esnaf teflkilât› vard›. Bu teflkilât, gerçekte Anadolu’da Selçuklular ve Beylikler döneminde, flehir ve kasabalardaki farkl› esnaf grubunun kendi mensuplar› içinden seçtikleri bir ahînin önderli¤inde fütüvvet gelene¤ine göre flekillenmifl olan, XIII. ve XIV. yüzy›llardaki Ahî hareketinin bir devam› idi (Ça¤atay 1974: 8), (fiahin, Emecen 1988: 290). Bu yüzy›llar içinde ilk Osmanl› sultanlar›n›n Ahî geleneklerine s›k› s›k›ya ba¤l› olmas›, hatta Osmanl› Devleti’nin Ahî kökenli ilim, fikir ve devlet adamlar›n›n görüfllerinden yararlanmas›2, ahîli¤e dayal› Esnaf

Örgütü’nün etkinli¤ini artt›rm›flt›r. XIII. ve XIV. yüzy›llarda Osmanl› flehirlerindeki esnaf, ahîlerin geleneksel düzeni içinde ifl görmekteydi. Fakat Ahî teflkilât›, XVI. yüzy›lda Osmanl› merkezî otoritesi alt›nda zay›flam›fl, ilk zamanlar›n kuvvetli ve

ba¤›ms›z karakterini yitirmifltir (Ergenç 1980: 107), (Özdemir 1998: 226).

Bununla birlikte merkezî devlet, taflrada bulunan flehir ve kasabalarda esnaf›n üzerindeki ahî örgütlenmesinin devam etmesini istiyordu. Çünkü üretim ve ticâret erbâb›n›n köklü bir gelene¤e ve teflkilâta sahip olmas›, devletin bu gruba karfl› izledi¤i politikay› da etkilemekteydi. Ayr›ca bu zümre, üretim ve ticâret yaparak halk›n k›tl›k çekmemesini sa¤lad›¤› gibi vergi vermek suretiyle hazineye de önemli bir katk›da bulunuyordu. Bu do¤rultuda “fieyh ve ihtiyarlar› ma’rifetiyle” düzenlerini sürdüren, mahkemeye fleyhleri ve yi¤itbafl›lar› taraf›ndan getirilen lonca mensuplar›n›n Ahî geleneklerine dayal› düzenlerinin yaflat›lmas› için merkez taraf›ndan Osmanl› taflra flehirlerine XVII. yüzy›lda fermanlar gönderildi¤i bilinmektedir3. Bu durum, gelene¤in bozuldu¤u XVII. yüzy›lda merkezî yönetimin taflradaki esnaf teflkilât› içinde Ahî gelene¤inin yaflat›lmas›n›n gereklili¤ine inand›¤›n› göstermektedir.

Ahîli¤in flehirlerdeki ifllevini yitirmeye bafllamas›, muhtemelen XVII. yüzy›ldad›r. Kethüda, Yi¤itbafl›, gibi esnaf temsilcileri, Ahîlerin ve Ahî fieyhlerinin görevini üzerlerine alm›fl görünmektedirler. Bu durum, XVII. yüzy›lda Anadolu’daki bütün flehirlerde de ayn›d›r. Örne¤in, XVII. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda ve sonras›nda Konya’da Ahî Baba sadece debba¤lar›n bafl› olarak

1 Hirfet, kelimenin ço¤ulu olan hiref de kullan›labilir ve sanat kelimeleri anlam olarak birbirlerine yak›nd›rlar, ayn› flekilde eflde¤er terimler olan “erbâb-› hirfet” ve “ashâb-› hirfet” diye de yaz›lmaktad›r.

2 Yusuf Küçükda¤, “Osmanl› Devleti’nin Kuruluflunda Etkin Rol Oynayan Konyal› ‹lim, Fikir ve Devlet Adamlar›”, Yeni ‹pek Yolu,

Konya Ticaret Odas› Dergisi, Konya Kitab›, (Editör: Yusuf Küçükda¤), Özel Say›, Konya, 2002, s.187-206; Osmanl› Devleti’nin

kuruluflunda ahîlerin etkisi üzerine farkl› bir yaklafl›m için bkz. Ahmet Yaflar Ocak, “Osmanl› Devleti’nin Kuruluflunda Ahilik ve fieyh Edebal›: Problematik Aç›dan Bir Sorgulama”, II. Uluslararas› Ahilik Kültürü Sempozyumu Bildirileri, (13-15 Ekim 1999), KBY, Ankara, 1999, s.241-248.

3 Örne¤in Aral›k 1632 tarihinde Trabzon flehrine gönderilen bir ferman, bütün Osmanl› topraklar›ndaki beylerbeyleri, sancak beyleri ve kad›lara hitaben; “Memâlik-i mahrûsemde olan debba¤ ve sâir ehl-i s›nayi’ ve ehl-i hiref tâifelerinin câniblerine kadîmden

süregelen erkânlar›n ve kuflak kuflanmayub ve revân olmayan flagirdlerin revân almay›nca ve kuflak kuflanmay›nca min ba’d dükkân ve dizgâh kullanmayub, ifllemeyüb, madam ki flagirdler revân olub ve Ahiler kuflak kuflanub ve icâzet olmay›nca dükkân ve dizgâh açturmayub...” diye yaz›lm›flt›r. Bkz. Yusuf O¤uzo¤lu, Osmanl› Devlet Anlay›fl›, Eren Yay. ‹stanbul, 2000, s.135.

(3)

4 Bu konuda de¤iflik örnekler için bkz. Yusuf Küçükda¤, “Osmanl› Döneminde Konya’da Ahîlik ve Ahîler”, II. Ululararas› Ahîlik

Kültürü Sempozyumu Bildirileri,13-15 Ekim 1999 K›rflehir, Ankara, 1999, s.214-228.

5 Uflak kad› sicillerinin günümüze ulaflan ilk defteri 1832 tarihlidir. Bu tarihten önceki y›llara ait Uflak’taki esnaf örgütleri ve temsilcileri hakk›nda flimdilik Hurufat Defterleri’nde kay›tlar mevcuttur. Bkz. Murat Öntu¤ ve Erdo¤an Solak, “Uflak fier’iyye Sicillerinin fiekil ve Muhteva Aç›s›ndan De¤erlendirilmesi”, AKÜ. Sosyal Bilimler Dergisi, C.II, S.2, Afyon, 2001, s.11-25; Murat Öntu¤, “Hurufat Defterlerine Göre Uflak’taki E¤itim Müesseseleri (1702-1824)”, AKÜ. Sosyal Bilimler Dergisi, S.3, Afyon, 1999, s.149-171.

bulunmaktayd› (O¤uzo¤lu 1980: 117). Belki de ayn› yüzy›lda merkezin Ahîlik gelene¤ini yaflatmak için Trabzon flehrindeki esnafa yönelik olarak yerel yöneticilere gönderdi¤i fermân, Anadolu’nun birçok flehrinde Ahîli¤in unutulmaya bafllamas›ndan dolay› gündeme gelmifl olmal›d›r.

Esnaf teflkilât›n›n, özellikle kalite kontrolünü ve ticâret ahlâk›n› düzenleyen içyap›s›, esnaf temsilcileri olan Pazarbafl›, Kethüda ve Yi¤itbafl› taraf›ndan sürekli olarak denetleniyordu. Her esnaf grubu, üretim için gerekli hammaddeyi fiyat art›fl› ve darl›k yaratmadan kendi temsilcileri arac›l›¤›yla sa¤layarak içlerinde adaletli olarak da¤›tmak zorundayd›. Bir lonca içinde kurallara uymayanlar ç›kt›¤› takdirde, lonca temsilcileri ile bu durumdan zarar gören flehirli mahkemeye baflvurarak müdahale edebiliyordu4.

Osmanl› Devleti’ndeki flehir ve kasabalar›n tamam›nda oldu¤u gibi Uflak’taki esnaf örgütlenmesi kad› ve muhtesib etraf›nda flekillenmektedir. Bunlar›n esnaf üzerindeki etkileri, esnaf yöneticileri arac›l›¤›yla yürütülmektedir. Ahî Baba, fleyh, kethüda ve yi¤itbafl› gibi esnaf temsilcileri, kad› ile muhtesibin emirlerine tâbi olmakla birlikte, bu görevlilerle ortaya ç›kabilecek bir uyuflmazl›k halinde halk, her zaman veziriazam veya padiflaha bizzat flikâyetlerini iletebilme özgürlü¤üne sahipti.

Uflak’ta Ahî Baba’n›n d›fl›nda baflka esnaf örgütlerinin de temsilcileri bulunmaktayd›. Uflak’ta esnaf gruplar›n›n bafl›nda bulunan kethüda, yi¤itbafl› ve fleyh gibi esnaf temsilcileri hakk›nda bilgi vermek yerinde olacakt›r5.

Kethüda: Esnaf›n bafl› olan kethüda, sadece esnaf aras›ndaki tart›flmalarda hakemlik yapmakla, bunlar›n ç›karlar›n› mümkün oldu¤unca gözetmekle kalmamakta, ayn› zamanda onlar› hükümet ve memurlar›n nezdinde temsil etmekte idi. Ayr›ca

kethüdalar esnaf›n dilekçe, flikâyet ve itirazlar›n› da gerekli mercilere aktarmaktayd›lar. Kethüda, kendi esnaf› üzerinde söz sahibi olup ç›rakl›ktan ustal›¤a geçmek isteyenlerin yeterlilik imtihan›n› fleyh ve yi¤itbafl›yla birlikte yapard› (Uluçay 1942: 115-116).

Yi¤itbafl›: Kethüdan›n muavini, ama ondan daha alt bir derecede hükümet ve yerel yetkililer nezdinde resmî bir temsilci olarak belirtilmektedir. Yi¤itbafl›, esnaf›n birinci flikâyet kademesi idi. Onun halledemedi¤i konulara kethüda bakard›. Mensup oldu¤u esnaf içinde nizama ayk›r› gördü¤ü iflleri kethüda ile beraber muhtesib ve kad›ya haber vermek, kendi esnaf›na al›nan malzemeyi da¤›tmak ve satmak yi¤itbafl›n›n en önemli görevlerindendi. Ayr›ca yi¤itbafl›, halk›n veya bir esnaf gurubunun anlaflmazl›¤a düfltü¤ü konulara çözüm bulmak, loncadan tahsili istenen vergileri toplamak, muhtesib ve hükümet görevlilerine karfl› lonca mensuplar›n›n haklar›n› aramak ve lonca esnaf›na hammadde sa¤lamak gibi görevleri de bulunmaktayd› (O¤uzo¤lu 1982: 613).

fieyh: Esnaf› idare edenlerin bafl›nda gelen kiflidir. fieyhlerin atanmas› normalde kendi arzlar› üzerine berâtla olmaktayd›. Fakat fieyh seçiminde kendinin ait oldu¤u esnaf örgütünün de etkisi bulunmaktayd›. Osmanl› esnaf teflkilat› içerisinde son zamanlara kadar yaflayan esnaf fleyhli¤inin önemli görevleri de vard›. Osman Nuri’nin, Mecelle-i Umûr-u Belediye adl› eserinde esnaf temsilcileri aras›nda bulunan fleyhin ço¤unlukla törenlerde loncay› temsil etti¤ini yazmaktad›r (Osman Nuri 1922: 560). fieyh, ustal›k ve di¤er merasimlerde esnafa riyaset etmek, esnaf›n cezay› mucip hallerinde onlara para ve sopa cezas› vermekle yetkili idi. Ayr›ca esnaf aras›nda ç›kan ihtilaflar› çözmek onun önemli görevleri aras›ndayd› (Uluçay 1942: 113-114). Uflak flehrinde XVIII. yüzy›lda kasap esnaf›n›n bir fleyhi vard›.

(4)

H.1136 (M.1723-1724) y›l›nda kasaplar›n fleyhi olan Halil’in vefat› üzerine bu göreve fieyh Hasan getirilmifltir (VAD. no:1142, vr.68).

Uflak’ta ehl-i hirefe fleyh olanlara A¤a Baba Zâviyesi’nin mahsulü flart edilmifltir. Rebihülahir 1165 (fiubat-Mart 1752) tarihinde fieyh olan Hac› Hüseyin vefat etmesiyle ehl-i hiref fleyhli¤i Uflak Naibi Seyyid Ömer arz›yla, Seyyid Hac› Mustafa’ya tevcîh edilmifltir (VAD. no: 1130, s.70).

Dellâlbafl›: Asl›nda tellâl, esnaftan de¤ildir. Yapt›¤› ifl tam anlam›yla ticaret olmay›p, tüccarlarla al›c› aras›nda arac›l›k yapmaktad›rlar. XVII. yüzy›lda tellâlar, yapt›¤› bu ifl karfl›l›¤›nda sat›fl› yap›lan maldan yüzde bir “dellâliye” almaktayd›lar (Mantran 1990: 76-77). Uflak’ta H.1141 (M.1728-1729) y›l›nda dellalbafl›l›k görevini Mustafa adl› kifli yürütmekteydi (VAD. no: 1142, vr.68).

I. UfiAK’TA AHÎ KURUMLARI

Ahî teflkilat› ilk zamanlarda K›rflehir, Kayseri, Konya, Ankara ve Tokat gibi Anadolu’nun büyük yerleflim merkezlerinde ortaya ç›km›flt›. Mo¤ollar›n Anadolu’yu iflgalinden sonra 1260 y›l›ndan itibaren pek çok yerde Ahîler ve Türkmenler Mo¤ol hâkimiyetine karfl› isyanlar bafllatt›lar. Mo¤ollar veya Mo¤ol yanl›s› yöneticiler iktidarlar›na muhalefet eden hatta isyan ç›karan Ahîler üzerinde çok s›k› önlemler ald›lar ve katliamlar gerçeklefltirdiler6.

Yukar›da ifade edilen büyük merkezlerde bulunan Ahîlere ait iflyerleri ve mallar› elerinden al›nd›. Böylece Ahîler, Mo¤ol hâkimiyetinin daha zay›f oldu¤u Anadolu’nun uç bölgelerine gelerek mezra, çiftlik, köy ve kaza merkezlerinde ahî teflkilatlanmas›n› oluflturdular. XIV. Yüzy›lda Anadolu’yu dolaflan seyyah ‹bn Battuta Anadolu’nun köy ve kasabalar›nda Ahî zâviyelerinin yayg›n oldu¤unu belirtmektedir. Bu hareketin bir sonucu olarak Anadolu’nun bat› ucuna gelen ahîlerin bir k›sm› da Uflak merkezinde ahî zâviyelerini kurmufllard›r. Uflak’ta XVII. ve XVIII. yüzy›lda

ahîlerin ve zâviyelerinin etkisinin azald›¤› dönemlerde bile Ahî Baba’n›n esnaf örgütlenmesi ve esnaf›n bafl› olma özelli¤inin devam ettiriyor olmas›, Ahîli¤in Anadolu flehirlerinde ahîli¤in köklü etkilerini uzun süre devam ettirdi¤ini göstermesi bak›m›ndan önemlidir.

Uflak, 1429 y›l›nda Germiyano¤lu beyli¤inden ilhak edilerek, nihai olarak Osmanl› hâkimiyetine girmifltir. Osmanl› vak›f kay›tlar›nda Uflak kazâs› dâhilinde de¤iflik dinî ve tasavvufî tarikatlara mensup tekke ve zâviyelerin mevcut oldu¤u anlafl›lmaktad›r. XVI. yüzy›lda gerek Germiyano¤ullar› döneminden gerekse Osmanl› hâkimiyeti zaman›nda kurulmufl Uflak kazâs›nda toplam yirmi dört tekke ve zâviye bulunmaktayd› (Gökçe 2004: 213-214). Bu yap›lar›n befli Uflak merkezde, di¤er on dokuzu ise Uflak’›n köy, mezraa ve çiftliklerinde infla edilmiflti. Uflak kazâ merkezinde bulunan befl zâviyenin üçü Ahîler taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. fiehir merkezinde kurulan Ahî zâviyelerinin müfltemilât› içinde kurucu fleyhe ait olan türbe ve mezarl›k, dervifl ve misafir odalar›, hamam, mutfak, kütüphâne, mescit, ah›r gibi yap›lar yer almaktayd›. Uflak flehrinde bulunan bu zaviyelerin d›fl›nda XVI. yüzy›la ait tahrir kay›tlar›nda 1530 tarihinde Uflak’a ba¤l› Göçer Köyü’ne ba¤l› bir “Ahî Mezraas›” da bulunmaktayd›. Ahîlere ait mezraada 2 hane, 1 mücerred ve 1 sipahizâde kay›tl› olup mezraan›n y›ll›k geliri ise 480 akçeydi (BOA. TD. 438, s.67).

XVIII. yüzy›lda Uflak yöresinde Hac› H›z›r Mahallesi’nde Halveti Tekkesi, Karaa¤aç Mahallesi’nde fieyh Mustafa Efendi Tekkesi vard›. Ayr›ca bu as›rda Uflak kaza merkezi, köy, çiftlik ve mezraalarda yirmi befl zâviye bulunmaktayd›7. Bu tekke ve zâviyelerin d›fl›nda köylerin, çiftliklerin ve mezraalar›n idaresinden sorumlu zâviyedarlar›n yönetti¤i üç ayr› köy mevcuttu.

XVIII. yüzy›lda Uflak merkezde bulunan Ahî zaviyelerinden üçü faaliyetine devam etmekteydi. Yine bu as›rda Uflak kazâs›na ba¤l› Orta Köyü’nde 6 Bu konu hakk›nda daha detayl› bilgi için bkz. Mikail Bayram, Ahi Evren ve Ahi Teflkilât›’n›n Kuruluflu, Konya, 1991, s.114 vd. 7 XVIII. yüzy›lda Uflak kazâs›nda bulunan tekke ve zâviyeler için bkz. Mustafa Murat Öntu¤, “XVIII. Yüzy›l Uflak Tekke ve

(5)

“Ahî Çiftli¤i” diye ma’rûf olmufl bir mezraa bulunmaktayd›. Ahîler taraf›ndan kuruldu¤u anlafl›lan çiftli¤in Zilkade 1133 (A¤ustos-Eylül 1721) tarihinde mutasarr›fl›¤›n› günde bir akçe ile Ali’nin mahlûlünden ‹brahim adl› kifli yapmaktayd› (VAD. no:1116, s.5). Uflak kazâs›na ahîler taraf›ndan yapt›r›lm›fl olan zâviyeler flunlard›r:

1. Ahî Gasas›z Zâviyesi

II. Bâyezid (1481-1512) zaman›na ait 1512-1513 tarihli defterde bulunan kay›tlardan zâviyenin XV. yüzy›lda harap durumda oldu¤u anlafl›lmaktad›r. Ahî Gasas›z Zâviyesi’nin vak›flar› aras›nda iki dönüm harap ba¤, Uflak Çarfl›s›’nda dört dükkân yeri ve bir boyahâne vard›. XV. yüzy›l›n sonlar›nda faal olma özelli¤ini yitirmifl gözükmektedir (Gökçe 2004: 215), (Gökçe 2001: 205). Nitekim XVI. ve XVIII. yüzy›llar› kapsayan vak›f kay›tlar›nda bu ahî zaviyesine ve vak›flar›na tesadüf edilmemesi bunu do¤rulamaktad›r.

2. Ahî Hoca Zâviyesi

Zâviye, Germiyano¤ullar› döneminden Osmanl›ya intikal etmifltir. Ahî fleyhi olan Ahî Hoca adl› zat kendi mal›yla sat›n alm›fl oldu¤u mülkünü yapt›rd›¤› zâviyeye vakfetmifltir. Germiyano¤lu II. Yakup Bey (1387-1429) taraf›ndan tescil edilmifl olan zâviye vakf› bir bahçe, bir bafl-hâne, Pazar yerinde üç dükkân ve iki çiftlikten oluflmaktayd›. II. Bayezid döneminde zaviyenin vak›f gelirleri 110 akçe ve 1530 ile 1571’de 510 akçe kay›t edilmifltir (Gökçe 2004: 215), (Gökçe 2001: 205). Uflak flehrinde bulunan Ahî Hoca Zaviyesi’nin XVI. yüzy›lda Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman zaman›nda düzenlenmifl tecdit berâtlar› bulunmaktad›r.

XVIII. yüzy›la ait vak›f kay›tlar›nda zâviye ve vakf›n›n devam etti¤i anlafl›lmaktad›r (VAD. no:1126, s.103). fieyh Ahmed Halife Ramazan 1176 (Mart-Nisan 1763) kazâs›ndaki debba¤ fleyhli¤inin yan› s›ra, Ahî Hoca ve Ahî Mehmed zâviyelerinin hem zâviyedarl›¤›n› hem de bu zaviyelerin vak›f yöneticili¤i görevini birlikte yürütmekteydi (VAD. no:1126, s.103) .

3. Ahî Ziyaretçi (Ziyaretçio¤lu) Zâviyesi

Uflak kazâs› dâhilinde “Ziyaretçi Mezras›” diye bilinen yerde infla edilmifltir. Ahî Ziyaretçio¤lu neslinden fieyh Sinan’›n mutasarr›f oldu¤u zâviyenin XV. yüzy›lda harap oldu¤u II. Bâyezid dönemi defterin de kayd›n›n bulunmamas›ndan anlafl›lmaktad›r. 1530 y›l›nda fieyh Lütfi’nin tasarrufunda olan zâviye, XVI. yüzy›l›n ilk çeyre¤inde gerekli tamirat ve onar›m› yap›larak tekrar ihyâ edilmifltir. 1530 ve 1571 y›llar›nda zâviyeye vakfedilmifl olan çiftli¤in y›ll›k geliri 250 akçedir (BOA. TD. 438, s.126), (Gökçe 2004: 216). Zâviye XVIII. ve XIX. yüzy›llarda faaliyetine devam eden tek Ahî zâviyesidir.

XVIII. yüzy›ldaki vak›f kay›tlar›nda zâviyenin ismi “Ziyaretçi” fleklinde yaz›lm›flsa da, baz› belgelerde “Ziyaretçi Hüsameddin” fleklinde geçmektedir. Bu zaviyede görev yapan fleyhler ayn› zamanda Uflak’ta bulunan Hac› Murad Camisi’nin imaml›¤›n› da birlikte yürütmekteydiler (Öntu¤ 2001:432-433).

4. Ahî Mehmed Zâviyesi

Zâviyenin ismine yaln›z XVIII. yüzy›l vak›f kay›tlar›nda rastlanmaktad›r (VAD. no:1126, s.103). Yukar›da ifade edildi¤i üzere Ahî Hoca ve Ahî Mehmed Zâviyesi zâviyedar› ve Ahî Hoca, Ahî Mehmed vakf›n›n yöneticisi, debba¤lar fleyhi fieyh Ahmed’tir.

H.1173 (M.1759-1760) y›l›nda fieyh Ahmed kendi halinde görevlerini yürütmekte iken baz› sahibi garaz kimseler kendi istedikleri kifliyi Uflak naibi yapm›fllar ve fieyh Ahmed’i defalarca bu naibin huzuruna getirip yafll› ve hasta oldu¤u gerekçesiyle görevlerini elinden al›p Süleyman adl› kifliye vermifllerdir. fieyh Ahmed bu haks›zl›k üzerine Uflak mahkemesine müracaat etmifltir. Uflak kazâs›n›n ehl-i hehl-iref ehl-ihtehl-iyarlar› ve bî-garaz Müslümanlar’›n olay› soruflturmas› neticesinde fieyh Ahmed’in haks›z yere görevlerinin üzerinden al›nd›¤›n› tespit edip, durum mahkemeye bildirilmifllerdir. Bunun üzerine Uflak Kad›s› A¤a-zâde arz›yla görevleri tekrar fieyh Ahmed’in uhdesine verilmifltir (VAD. no:1126, s.103).

(6)

Ahîlerin açt›klar› bu zaviyeler elbette flehrin iktisadi bünyesinin geliflmesine olumlu katk› sa¤lam›flt›r. XVI. yüzy›la ait 1530 tarihli tahrir defterinde Uflak flehrinin gelir kaynaklar› flöyledir: “Bâc-› bazar ve cürm-ü cinâyet ve ‘arûsiyye ve resm-i keyl ve sabunhâne kresm-i kazandan kazana dört akçe ve bir kal›p sabun al›nur ve harac-› bâgât ihtisâb ve öflr-i gallât ve adet-öflr-i a¤nâm-› flehöflr-irlüyân ve meyhâne ve resm-i zemîn ve öflr-i kovan.” Uflak’›n bütün bu gelir kaynaklar›ndan elde edilen y›ll›k toplam gelir ise 25.000 akçedir (BOA. TD. 438, s.64). Ayr›ca Uflak kazas› dâhilinde 1530 y›l›nda yaylayan Akkoyunlu Yörükleri cemaatinin y›ll›k hâs›l› 68.000 akçad›r. Bu haliyle Uflak flehri çarfl› ve pazar yerindeki ticari faaliyetlerinin yan› s›ra merkezde bir meyhanenin bulundu¤u, ba¤-bahçe ziraat› ile küçükbafl hayvanc›l›¤›n yap›ld›¤› Bat› Anadolu’da ticari imkânlar› k›s›tl›, iktisadi potansiyeli küçük bir yerleflim yeri oldu¤u görülmektedir. XVI. yüzy›lda Uflak merkezdeki befl zaviyenin üçü Ahîler taraf›ndan infla edilmifltir. Vak›f gelirlerine bak›ld›¤›nda Ahî zaviyeleri d›fl›ndaki fieyh Emin Zaviyesi’nin y›ll›k hâs›l› 160 akçe ve Hac› Kemal Zaviyesi’nin ise y›ll›k geliri 115 akçedir. Bu iki zaviyenin de vak›f gelirleri çiftlik ve ba¤-bahçeden oluflmaktad›r (Gökçe 2004: 216-217). Ahîler, Uflak’ta açt›klar› zaviyelerin vak›flar›na gelir olmas› bak›m›ndan flehir merkezinde ticari öneme haiz mekânlar infla etmifllerdir. Uflak çarfl›s›nda bulunan 144 dükkân›n 4’ü Ahî Gasas›z Zaviyesi’ne ve 3’ü Ahî Hoca Zaviyesi’ne aittir. fiehirde bulunan 2 baflhâneden biri Ahî Hoca Zaviyesi’ne ve flehirdeki boyahâne Ahî Gasas›z Zaviyesi vakf›na kay›tl›d›r (Gökçe 2004: 207). Buradan da anlafl›laca¤› üzere XVI. yüzy›lda ahîler, Uflak’a açt›klar› zaviyeleri sayesinde orta ölçekli bir katk› sa¤lam›flt›r.

Ahîler yerlefltikleri köy, kasaba ve kazalara sadece zâviye de¤il, imkânlar› ölçüsünde mescit, cami, mektep ve medreseler kurarak yerleflim alanlar›n›n e¤itim ve dinî yaflant›s›na katk›da bulunmufllard›r. Bununla beraber Uflak flehrinde ahî zâviyelerinin d›fl›nda ahîlere ait mescit, cami, mektep ve medrese gibi dinî ve e¤itim kurumu tespit olunamam›flt›r. Ahîler, Uflak esnaf› üzerindeki

etkinli¤ini, Ahî Baba denilen esnaf fleyhi sayesinde XIX. yüzy›l›n ortalar›na kadar sürdürmüfllerdir.

II. AHÎ BABA VE ESNAF fiEYHL‹⁄‹

Ahî Babalar›n esnaf üzerindeki etkileri, XIV. yüzy›lda Anadolu’da ve özellikle Ankara’da çok güçlüydü. XV. yüzy›ldan itibaren do¤rudan Ahî Baba’n›n yönetimine tâbi olmaya devam eden deri tabakç›lar› ve bunlara ba¤l› esnaf d›fl›nda bu temsilci kaybolmufltur (Mantran 1990: 108). Ahîli¤in önemli merkezlerinden biri konumundaki Konya’da bile Ahî Baba sadece debba¤lar aras›nda önemini korumaktayd› (O¤uzo¤lu 1980: 117). Manisa’da ise hem debba¤lar›n ve hem de di¤er esnaf›n fleyhi olan Ahî Baba’n›n yerini kethüda alm›flt›r (Uluçay 1942: 114). Bu durumu di¤er Anadolu flehirleri için de söylemek mümkün gözükmektedir (fiahin, Emecen 1988: 290). XVIII. yüzy›lda Osmanl› Devleti’nde dericilerin güçlü bir lonca örgütleri mevcuttu. Farkl› flehirlerdeki loncalar aras›nda ba¤lant› vard› ve ustal›¤a yap›lacak atamalar, K›rflehir’deki Ahî Evren Zâviyesi fleyhinin gönderdi¤i bir temsilci huzurunda yap›l›rd›. XV. ve XVI. yüzy›llarda ‹stanbul ve Manisa debba¤ loncalar›n›n baflkanl›klar›n› Ahî Baba yapmaktayd› (Faroqhi 1994: 193). Uflak flehrinde de deri esnaf›n›n baflkanl›¤›n› Ahî Baba yürütmekteydi (VAD. no:1089, vr.65; no:1123, vr.52; no:1129, s.106). Taeschner’e göre; XVIII. yüzy›ldan itibaren Ahî Evren fleyhinin nüfuzu zay›flamaya bafllam›fl ve XVIII. ve XIX. yüzy›llarda Ahî Baba ad› K›rflehir’deki Ahî Evren Zâviyesi fleyhinin denetimindeki lonca görevlileri için kullan›lmaya bafllanm›flt›r (Taeschner 1956: 93-96). Fakat Anadolu flehirlerinin tamam› için Taeschner’in ifade etti¤i görüflleri söylemek mümkün de¤ildir. Nitekim araflt›rma saham›z olan Uflak kazâs›nda XVIII. yüzy›lda Uflak deri esnaf›n›n bafl›nda “kadîmden berü” Ahî Baba bulunmad›¤› ve laz›m oldu¤u belirtilerek Muharrem 1165 (Kas›m-Aral›k 1751) tarihinde Uflak Naibi Seyyid Ömer arz›yla Seyyid Hac› Mustafa’ya Ahî Babal›k tevcîh olunmufltur (VAD. no:1130, s.70).

Uflak’ta XIV. yüzy›ldan beri Ahî zâviyelerinin bulundu¤u ve bu zâviyelerin XIX.

(7)

8 VAD. no: 1142, vr.68. Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Hurufat tasnifleri aras›nda kay›tl› bulunan 1142 numaral› bu defter Tuncer Baykara taraf›ndan yay›mlanm›flt›r. Bkz. Tuncer Baykara, Osmanl› Taflra Teflkilat›nda XVIII. Yüzy›lda Görev ve Görevliler (Anadolu), Ankara, 1990.

9 Esnaf Ahi Babal›¤›na Muharrem 1165 (Kas›m-Aral›k 1751) tarihinde getirilen Seyyid Hac› Mustafa’ya Rebihülahir 1165 (Ocak-fiubat 1752) tarihinde esnaf fleyhi olan Hac› Hüseyin’in vefat etmesi üzerine esnaf fleyhli¤i de verilmifltir. Bu tarihten sonra Ahi Baba olan kifliler esnaf fleyhli¤ini de birlikte yürütmüfllerdir. Bkz. VAD. no: 1130, s.70.

10VAD. no: 1089, vr.65.

11Seyyit Hac› Mehmet’in vefat etmesi üzerine yerine k›sa bir süre o¤lu Seyyid Yusuf göreve haks›z olarak mutasarr›f olmufltur. Fakat bu kiflinin göreve ehil olmad›¤› Uflak kazâs›n›n muhtarlar› taraf›ndan anlafl›lmas› üzerine bu görev üzerinden al›narak Hac› Seyyid Abdullah’a tevcîh edilmifltir. Bkz. VAD. no: 1129, s.106.

yüzy›l›n bafllar›na kadar faaliyetlerini sürdürdükleri ifade edilmiflti. Bununla birlikte ahîlerin Uflak’ta halk üzerindeki dinî ve sosyal etkisi ve esnaf yöneticili¤i s›fat› da XVIII. yüzy›lda hala devam etmektedir. Bu as›rda Uflak’taki esnaf›n “Esnaf fieyhli¤i” Ahî Baba’lar taraf›ndan yürütülmekteydi. Bu görevlerinin d›fl›nda Uflak flehrinde Ahî Baba olan kiflilerin kendi zâviyelerinde zâviyedarl›k, vak›f yöneticili¤i, flehirdeki camilerde imaml›k ve vaizlik gibi görevleri birlikte yürütmekteydiler. Örne¤in, Uflak’taki debba¤lar›n fleyhi olan fieyh Ahmed Ahî Hoca ve Ahî Mehmed Zâviyelerin zâviyedarl›¤›n›, bu zâviyelerin vak›flar›n›n idaresini ve birkaç camide vaizlik vazifelerini birlikte yürütmekteydi (VAD. no:1126, s.103). Bu görevlerin d›fl›nda Ahî Baba olanlar›n kendi tasarruflar›nda olan mezraalarda çiftçilik yapt›klar› da görülmektedir (VAD. no:1129, s.106; no:547, s.75). XVIII. yüzy›lda Uflak flehrinde görev yapan Ahî Baba ve Esnaf fleyhleri afla¤›daki tabloda gösterilmifltir (Bkz. Tablo-1).

Tabloya göre Uflak’taki Ahî Baba ve Esnaf fieyhleri aras›nda uzun y›llar görev yapanlar oldu¤u gibi birkaç ay görevde kalanlar da vard›r. Görev süresinin sona ermesinin en yayg›n sebebi vazifeyi bir baflkas› lehine b›rakma yani “fera¤” d›r. Di¤er sebepler ise ölüm anlam›na gelen “fevt” ve “ref” denilen görevden azil edilmektir.

Uflak flehrinde XVIII. yüzy›lda Ahî Baba debba¤ esnaf›n›n ve sair esnaf›n fleyhli¤i görevini yürütmekteydi. XIX. yüzy›l›n ilk yar›s›nda 1830 y›l›nda Uflak’ta Ahî Babal›k ve Esnaf fieyhli¤i’ni Çal›k-zâde Hac› Mustafa yapmaktayd›. Hac› Mustafa bu as›r içinde Ahî Baba ve Esnaf fieyhi olarak flimdilik son tespit edilen kiflidir. Çal›k-zâde Hac› Mustafa’n›n görevini hangi tarihe kadar devam ettirdi¤i, yerine ondan sonra baflka bir kiflinin atan›p, atanmad›¤› ve Ahî Baba’n›n esnaf fleyli¤i görevinin devam edip, etmedi¤i belli de¤ildir. Bu haliyle XIX. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda Ahî Babal›¤›n Uflak esnaf› üzerinde etkili¤inin devam edip etmedi¤i net de¤ildir.

Tablo 1: Uflak Kazas›’ndaki Ahî Baba ve Esnaf fieyhleri8

9

10

(8)

Bununla birlikte 1844 y›l›nda Uflak flehrinin ekonomik ve sosyal hayat› üzerine Temettuat Tahrir defterleri kullan›larak yap›lan çal›flmada (Özde¤er 2001) Uflak’ta deri ve dokuma sektörünün en geliflmifl esnaf kolu oldu¤u vurgulanm›flt›r. Fakat deri kolunun bu kadar geliflmifl olmas›na ra¤men görevliler aras›nda Ahî Baba’n›n isminin geçmemesi, bu görevin esnaf üzerinde etkisinin kalmad›¤›n› düflündürmektedir.

SONUÇ

XIV. yüzy›l›n sonlar›ndan itibaren Uflak’ta bulunan Ahî zaviyelerinden hiçbiri günümüze ulaflamam›flt›r. XIX. yüzy›l›n bafllar›na kadar Uflak flehrinde varl›¤›ndan haberdar oldu¤umuz Ahî kurumlar› ve teflkilat›na bugün maalesef mahalle, sokak, cadde veya bir ifl yeri ismi olarak dahi rastlamak mümkün de¤ildir. Sanki Ahîlik Uflak’ta hiç var olmam›fl gibidir.

Uflak’ta uzun süre esnaf›n örgütlenmesinin bafl›nda yer alan Ahî Baba esnaf yöneticili¤i s›fat›n› XIX. yüzy›l›n ortalar›na kadar sürdürmüfltür. Bu teflkilat Osmanl› Devleti’nin son dönemlerine do¤ru yerini Lonca ve Gedik Örgütlerine b›rakm›flt›r. Günümüze kadar sürüp gelen muhtelif yörelerdeki köylerde Delikanl› Birlikleri, Yarân Odalar›’n›n kurulmas› ve iflleyifli, ‹mece usulü ile köy ifllerinin yürütülmesi, çeflitli sanat kollar›n›n köylerde yaflat›lmas› Ahî teflkilat› sayesindedir. Art›k günümüzde Ahîlik, Ç›rakl›k Okullar›, Esnaf Dernekleri, Federasyonlar gibi kimliklerle ifllevini sürdürmektedir. Hangi ad ve s›fatla olursa olsun önemli olan; do¤ru, dürüst, ahlakl›, yard›msever, hoflgörülü, küçü¤e sevgi ve büyü¤e sayg› gibi Ahîli¤in temel ilkelerini günümüzde yaflatabilmektir.

KAYNAKÇA

Baflbakanl›k Osmanl› Arflivi (BOA.),Tapu Defteri (TD)

no:438.

Baykara, T. (1990). Osmanl› Taflra Teflkilat›nda XVIII.

Yüzy›lda Görev ve Görevliler (Anadolu), Ankara: Vak›flar Genel

Müdürlü¤ü Yay›nlar›.

Bayram, M. (1991). Ahi Evren ve Ahi Teflkilât›’n›n

Kuruluflu, Konya.

Ça¤atay, N. (1974). Bir Türk Kurumu Olarak Ahilik, Ankara,

Ergenç, Ö. (1980). Osmanl› fiehrinde Esnaf Örgütlerinin Fizik Yap›ya Etkileri. Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi

(1071-1920), I. Uluslararas› Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik

Tarihi Kongresi Tebli¤leri, Ankara, s.103-109.

Faroqhi, S. (1994). Osmanl›’da Kentler ve Kentliler, (Çev. Neyyir Kalayc›o¤lu), ‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›.

Genç, M. (1986). Osmanl› Esnaf› ve Devletle ‹liflkileri.

Ahilik ve Esnaf (Konferanslar ve Seminer ve Tart›flmalar),

‹stanbul, s.113-130.

Gökçe, T. (2004). XVI. Yüzy›lda Uflak Zaviyeleri. CIÉPO, (Yay. haz. Tuncer Baykara), (XIV. Sempozyum Bildirileri 18-22 Eylül 2000, Çeflme) TTK, Ankara, s. 211-235.

Gökçe, T. (2001). Tahrir Defterlerine Göre XVI. Yüzy›lda Uflak. 21. Yüzy›l Efli¤inde Uflak Sempozyumu (25-27 Ekim 2001) C.1, ‹stanbul, s.201-216.

Küçükda¤, Y. (2002). Osmanl› Devleti’nin Kuruluflunda Etkin Rol Oynayan Konyal› ‹lim, Fikir ve Devlet Adamlar›. Yeni

‹pek Yolu, Konya Ticaret Odas› Dergisi, Konya Kitab›, (Editör:

Yusuf Küçükda¤), Özel Say›, Konya, s.187-206.

Küçükda¤, Y. (1999). Osmanl› Döneminde Konya’da Ahilik ve Ahîler. II. Ululararas› Ahîlik Kültürü Sempozyumu

Bildirileri,13-15 Ekim 1999 K›rflehir, Ankara, s.214-228.

Kütüko¤lu, Mübahat S. (1986). Osmanl› Esnaf›nda Oto-kontrol Müessesesi. Ahilik ve Esnaf (Konferanslar ve Seminer ve

Tart›flmalar), ‹stanbul, s.55-85.

Mantran, R. (1990). 17. Yüzy›l›n ‹kinci Yar›s›nda ‹stanbul,

Kurumsal, ‹ktisadi, Toplumsal Tarih Denemesi, C. I, II, (Çev.

Mehmet Ali K›l›çbay-Enver Özcan), Ankara: TTK.

Ocak, Ahmet Y. (1999). Osmanl› Devleti’nin Kuruluflunda Ahilik ve fieyh Edebal›: Problematik Aç›dan Bir Sorgulama. II.

Uluslararas› Ahilik Kültürü Sempozyumu Bildirileri, (13-15

Ekim 1999), KBY, Ankara, s.241-248.

O¤uzo¤lu, Y. (1982). XVII. Yüzy›lda Konya fiehrindeki Üretim Faaliyetleri Hakk›nda Baz› Bilgiler. ‹ÜEFTD, Prof.

Tayyib Gökbilgin Hat›ra Say›s›, XII, ‹stanbul, s.611-620.

O¤uzo¤lu, Y. (2000). Osmanl› Devlet Anlay›fl›. ‹stanbul: Eren Yay.

(9)

fiehir Müesseseleri ve Sosyo-Ekonomik Yap›s› Üzerinde Araflt›rma, Ankara: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Co¤rafya

Fakültesi Yeniça¤ Tarih Kürsüsü Bas›lmam›fl Doktora Tezi.

Osman Nuri. (1922). Mecelle-i Umûr-u Belediye, C. I, ‹stanbul.

Öntu¤, M. (1999). Hurufat Defterlerine Göre Uflak’taki E¤itim Müesseseleri (1702-1824). AKÜ. Sosyal Bilimler Dergisi, S.3, Afyon, s.149-171.

Öntu¤, M. (2001). XVIII. Yüzy›l Uflak Tekke ve Zaviyeleri. 21. Yüzy›l Efli¤inde Uflak Sempozyumu (25-27 Ekim 2001) C.1, ‹stanbul, s.421-434.

Öntu¤, M. ve Solak, E. (2001). Uflak fier’iyye Sicillerinin fiekil ve Muhteva Aç›s›ndan De¤erlendirilmesi. AKÜ. Sosyal

Bilimler Dergisi, C.II, S.2, Afyon, s.11-25.

Özde¤er, M. (2001). 19. Yüzy›lda Uflak fiehrinde

Ekonomik ve Sosyal Hayat. 21. Yüzy›l Efli¤inde Uflak

Sempozyumu (25-27 Ekim 2001) C.1, ‹stanbul, s.231-258.

Özdemir, R. (1998). XIX. Yüzy›l›n ‹lk Yar›s›nda Ankara. Ankara: KBY.

fiahin, ‹. ve Emecen, Feridun M. (1988). XV. Asr›n ‹kinci Yar›s›nda Tokat Esnaf›. Osmanl› Araflt›rmalar›, S.VII-VIII, ‹stanbul, s.287-308.

Taeschner, F. (1956). K›rflehir’deki Ahî Evran Zâviyesinin Mütevellisine ait bir Berat. Vak›flar Dergisi, S: III, Ankara, s.93-96.

Uluçay, M. Ç. (1942). Manisa’da Ziraat, Ticaret ve Esnaf

Teflkilat›, XVII. As›rda. ‹stanbul

Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Arflivi Defteri (VAD) no: 547,

1089, 1116, 1123, 1126, 1129, 1130, 1142.

Belge: 1 Uflak’ta Orta nâm karyede Ahî Çiftli¤i demekle ma’rûf mezraya bir akçe ile mutasarr›f ‹brahim mahlûlünden Ali’ye bâ-berât tevcîh. (VAD. no: 1116, s.5)

Belge: 2 Uflak’ta vaki’ debba¤ taifesine kadîm zamandan berü Ahî Baba olmay›p laz›m olma¤la müceddeden Seyyid Hac› Mustafa’ya Naibi Seyyid Ömer arz›yla. (VAD. no: 1130, s.70)

(10)

Belge: 4 Uflak’ta debba¤an fleyhi ve Ahî Hoca ve Ahî Mehmed vakf›n›n bâ-muayyene zaviyedar› ve debba¤ fleyhi olan fieyh Ahmed Halife meclis-i fler’de gelip Süleyman nâm kimesne mahzar›nda flöyle dava ve takrir-i kelâm eylediki bundan akdem kendi üzerimde olup ve kendi halimde edâs› laz›m olan hizmeti edâ ederken umûra i¤ramdan baz› kimesneler mücerred garz-› fasideleri icra etmek için maktûl Hac› fiinik (?) nâm mütegallibeyi tahrik edip istedi¤i kimesneyi naib edip bin yüz yetmifl üç senesi kendi taraf›ndan olup niyabet oluverdi¤i Ahmed Hulusi nâm naib huzuruna beni kerre ile getirüb kerhadat›m› elimden al›p pîr ve alîldir mezbûr Süleyman’a feragat ve kasr-› yed ettirdi deyü hilaf-› inha ilam etdirip benim üzerimden merkûm Süleyman’a berât ettirmesiyle ziyade gadr ve hayf oldu¤u ahali-i beldenin ehl-i hiref ihtiyarlar› ve sair bî-garz-› müslimin istindak olunub cem’-i kesir haber vermeleriyle mezbûra kemafi’l-evvel kad›s› A¤a-zâde ‹smail arz›yla tevcîh. (VAD. no: 1126, s.103)

Belge: 3 fiaban 1202 (May›s-Haziran 1788) Uflak’ta derûn esnaf›n Ahî Baba ve esnâf fleyhli¤ine meflrûta olan medine-i mezbûre civar›nda mezras›yla Ahî Baba ve esnâf fleyhi olan Seyyid Yusuf feragatinden Ahmed’e bâ-berât tevcîh buyuruldu. (VAD. no: 547, s.75)

(11)

Belge: 5 Uflak’ta debba¤lar fieyhi ve Ahî Hoca ve Ahî Mehmed zaviyedar› sair Hirfetin fieyhi olan fieyh Ahmed meclis-i fler’de takrir-i kelâm edip debba¤lar esnaf›ndan ebâ ‘an ced Ahî Baba olan es-seyyid efl-fleyh Hasan mahzar›nda birkaç câmi-i flerîflerde vaiz ve sair cihetlere hizmet laz›m olma¤la ehl-i hirfetin ve debba¤lar›n iktiza eden umûrlar›n› rü’yet ve kay›m olma¤›n salifü’l zikr Ahî Hoca ve Ahî Mehmed zaviyedarl›¤›yla Ahî Babal›¤› ve sair ehl-i hirfetin fleyhli¤i kendi hüsnü r›zas›yla kasr-› yedinden sahib-i emriniz mezbûr es-seyyid efl-fleyh Hasan Halife’ye Kad›s› A¤a-zâde ‹smail arz›yla tevcîh buyuruldu. (VAD. no: 1126, s.103)

Belge: 6 Uflak’ta Ahî Baba ve esnaf fleyhi olan Seyyid Hac› Hasan feragatinden Yi¤itbafl›-zâde Hac› ‹brahim’e Kad›s› Halil arz›yla tevcîh buyuruldu. (VAD. no: 1089, vr.65)

(12)

Belge: 8 Muharrem 1195 (Aral›k 1780-Ocak 1781) Uflak’ta derûn esnâf›n Ahî Baba ve esnaf›n fieyhi olan Seyyit Hac› Mehmet fevt olup ve Ahî Babal›k ve esnâf›n fleyhli¤ine meflruta olan medine-i mezbûre civar›nda mezras› mahlûl olma¤›n müteveffa-i mezbûrun hal-i hayat›nda birkaç sene mukaddem o¤lu seyyid Yusuf babam kasr-› yedinde bâ-berât ciheti mezkûruna mutasarr›f›m deyü derûn belde de olan esnâf› ta¤lit ile umûr-› esnâf muhtel ve müflevvefl ve idareye adem-i iktidar›ndan maada harasetde sinni dahi olma¤la ve müteveffa mahlûlünden ve o¤lu seyyid Yusuf’un ref’inden belde-i mezbûrenin muhtarlar› seyyid Hac› Abdullah Naibi Haf›z Osman arz›yla tevcîh buyuruldu. (VAD. no: 1129, s.105)

Belge: 7 Uflak’ta Ahî Baba ve esnâf fleyhi olan Seyyid Hac› ‹brahim bin Yi¤itbafl›-zâde feragatinden sahib-i evvel Seyyid Hac› Hasan’a Kad›s› Halil arz›yla tevcîh buyuruldu. (VAD. no: 1123, vr.52)

Referanslar

Benzer Belgeler

iki veya üç katlı kiralık bir garaj ve üzerinde bürolar yapılabilir. c) Ayrıca Trafik Müdürlüğü ile temasa geçilip, gerekirse buradaki yüklü trafiği

istanbul, Yenipostahane karşısı, Büyük Kınacıyan Han... Her cins

Aile içi şiddet aile üyelerinden birinin diğerini duygusal, fiziksel ve cinsel istismara maruz bırakması, sosyal olarak dışlaması ve maddi yoksun bırakması gibi davranışları

Tekkenin bugün ekseriyetle Harabâtî Baba adıyla anılmasının sebebi, Harabâtî Baba’nın tekkeye yaptığı önemli hizmetler ve rivayete göre Sersem Ali Baba adına

Hava yolu obstrüksiyonunu temsil eden empedans (Z5), direnç (R5), Fres ve AX için beklenen yüzde değerleri, sağlıklı kontrollere göre obez çocuklarda anlamlı derecede

Bu tartışmalar, makalemizin maksadını aştığından biz burada bir adlandırma probleminin olduğunu hatırlatarak isimlendirmelerimizde “sade nesir” (üslub- ı sade)

Osmanlı Devletinin zamanla askeri, iktisadi ve siyasi yönlerden zayıflamasıyla birlikte çeşitli alanlarda bozulmalar ve toplumda da sosyal çözülmeler meydana gelmiştir.

14 § /Upphör att gälla U:2011-07-01/ En utbildningsanordnare som bedriver utbildning eller annan verksamhet enligt skollagen (1985:1100), utbildning enligt högskolelagen