• Sonuç bulunamadı

Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan orta öğretim öğrencilerinin yiyecek hazırlama ve pişirme becerileri üzerine deneysel bir çalışma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan orta öğretim öğrencilerinin yiyecek hazırlama ve pişirme becerileri üzerine deneysel bir çalışma"

Copied!
119
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EV YÖNETİMİ EĞİTİMİ

ANABİLİM DALI

BESLENME EĞİTİMİ BİLİM DALI

HAFİF DÜZEYDE ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN

ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN YİYECEK

HAZIRLAMA VE PİŞİRME BECERİLERİ ÜZERİNE

DENEYSEL BİR ÇALIŞMA

Kübra ÖZDOĞAN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Nazan AKTAŞ

(2)
(3)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EV YÖNETİMİ EĞİTİMİ

ANABİLİM DALI

BESLENME EĞİTİMİ BİLİM DALI

HAFİF DÜZEYDE ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN

ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN YİYECEK

HAZIRLAMA VE PİŞİRME BECERİLERİ ÜZERİNE

DENEYSEL BİR ÇALIŞMA

Kübra ÖZDOĞAN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Nazan AKTAŞ

(4)
(5)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Yüksek Lisans Tezi Kabul Formu

Ö

ğr

enc

inin

Adı Soyadı Kübra ÖZDOĞAN

Numarası 154238021004

Ana Bilim / Bilim

Dalı Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi / Beslenme Eğitimi Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Nazan AKTAŞ

Tezin Adı Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Orta Öğretim Öğrencilerinin Yiyecek Hazırlama ve Pişirme Becerileri Üzerine Deneysel Bir Çalışma

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Orta Öğretim Öğrencilerinin Yiyecek Hazırlama ve Pişirme Becerileri Üzerine Deneysel Bir Çalışma isimli tez 28/06/2019 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Ünvanı, Adı Soyadı Danışman ve Üyeler İmza Prof. Dr. Nazan AKTAŞ Danışman

Doç.Dr. Aslı UÇAR Üye

(6)

TEŞEKKÜR

Lisans ve Yüksek Lisans sırasında benden manevi ve akademik desteğini hiç esirgemeyen, kişiliği ile her zaman örnek alacağım çok değerli danışmanım Sayın Prof. Dr. Nazan AKTAŞ’a sevgi ve teşekkürlerimi sunarım.

Lisans eğitimimde mesleki gelişmeme katkıda bulunan değerli hocalarıma; Veri toplama sürecinde desteklerini esirgemeyen sevgili öğretmen arkadaşlarıma ve öğrencilere;

Değerli jüri üyelerim Doç.Dr. Aslı UÇAR ve Dr. Öğr. Üyesi Nermin IŞIK’a; Hayatım boyunca bana verdikleri sevgi ve destek ile yanımdan hiç ayrılmayan çok değerli aileme;

Aldığım tüm kararlarda beni daima destekleyen ve yanımda olan sevgili eşim Dr. Öğr. Üyesi Yahya ÖZDOĞAN’a, hayatımın anlamı kızım Dilasude ve oğlum Vedat Kayra’ya teşekkür ederim.

Ve babam Tahsin GÜLMÜŞ’ ün anısına…

(7)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

ÖZET

Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezine devam eden yaşları 17-23 arasında değişen öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerilerini geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen araştırma 10 öğrenci ile yürütülmüştür. Deneysel desen ile gerçekleştirilen araştırmada yiyecek içecek hizmetleri bölümüne devam eden 5 öğrenci deney, el sanatları bölümüne devam eden 5 öğrenci kontrol grubuna dâhil edilmiştir. Araştırmanın verileri araştırmacı tarafından hazırlanan form ile toplanmıştır. Deney grubuna uygulanan yiyecek hazırlama ve pişirme becerisini içeren 14 haftalık eğitim programı da araştırmacı tarafından oluşturulmuştur. Deney ve kontrol grubuna ilişkin ön test sonuçlarına göre iki grubun yiyecek hazırlama ve pişirme becerileri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Deney ve kontrol gruplarının öntest sontest ortalamaları incelendiğinde deney grubu lehine anlamlı bir fark gözlenmiştir. Bu farkın deney grubundaki izleme sonuçları incelendiğinde eğitim programının etkililiğinin devam ettiği görülmüştür. Öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerilerinin kazanımında uygulanan eğitim programının etkili olması

Adı Soyadı Kübra ÖZDOĞAN

Numarası 154238021004

Öğre

n

cin

in Ana Bilim / Bilim

Dalı

Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi /Beslenme Eğitimi

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Nazan AKTAŞ

Tezin Adı Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Orta Öğretim

Öğrencilerinin Yiyecek Hazırlama ve Pişirme Becerileri Üzerine Deneysel Bir Çalışma

(8)

özellikle öğrencilerin kendi yaşamlarını sürdürebilmesi ve istihdamlarını kolaylaştırması bakımından önem arz etmektedir.

(9)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Kübra ÖZDOĞAN

Numarası 154238021004

Ö

ğre

nci

ni

n Ana Bilim / Bilim

Dalı Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi / Beslenme Eğitimi

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Nazan AKTAŞ

Tezin İngilizce Adı An Experimental Study on Food Preparation and Cooking Skills of Secondary School Students with Mild Mental Retardation

SUMMARY

The research was carried out with 10 students in order to improve the food preparation and cooking skills of the students aged between 17-23 attending Special Education Vocational Training Center. In the research which was conducted with experimental design, 5 students attending food and beverage services department were included in the experimental group and 5 students attending crafts department were included in the control group. The data of the study was collected with the form prepared by the researcher. The 14-week training program which includes food preparation and cooking skills applied to the experimental group was also developed by the researcher. According to the preliminary test results of the experimental and control groups, no significant difference was found between the food preparation and cooking skills of the two groups. When the pretest and posttest means of the experimental and control groups were examined, a significant difference was observed in favor of the experimental group. When the monitoring results of this difference in the experimental group were examined, it was seen that the effectiveness of the training program

(10)

continued. The effectiveness of the education program in gaining students' food preparation and cooking skills is especially important in terms of sustaining their own lives and facilitating their employment.

(11)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... …...i

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ... .…….ii

TEŞEKKÜR ... …..…iii

ÖZET ... ….….iv

SUMMARY ... .…….vi

KISALTMALAR VE SİMGELER ... ….……xi

TABLOLAR LİSTESİ ... ..…...xii

ŞEKİLLER LİSTESİ……….….xiii

BİRİNCİ BÖLÜM - GİRİŞ 1.1. Araştırmanın Problemi………...1

1.2. Araştırmanın Amacı………..….2

1.2.1.Araştırmanın Alt Amaçları ………..………2

1.3. Araştırmanın Önemi………...3

1.4. Araştırmanın Sayıltıları….……….4

1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları.……….4

1.6. Tanımlar……….5

İKİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMANIN KURAMSAL VE KAVRAMSAL TEMELİ 2.1. Zeka ve Zihinsel Yetersizlik………...6

2.1.1. Zihinsel Yetersizlik Tarihçesi………7

2.1.2. Zihinsel Yetersizlik Epidemiyolojisi………..……7

2.1.3. Zekanın Ölçümü ve Testleri………...8

2.1.4. Zihinsel Yetersizliğin Psikolojik Sınıflandırılması ve Değerlendirilmesi10 2.1.4.1. Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizlik………...……..12

2.1.4.2. Orta Düzeyde Zihinsel Yetersizlik………...12

2.1.4.3. Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizlik………..12

(12)

2.1.5. Zihinsel Yetersizliğin Eğitsel Sınıflandırması ……….….13

2.1.5.1. Eğitilebilir Zihinsel Yetersizliği Olan Bireyler…………...…13

2.1.5.2. Öğretilebilir Zihinsel Yetersizliği Olan Bireyler……….14

2.1.5.3. Öğretilemez Zihinsel Yetersizliği Olan Bireyler…………...14

2.1.6. Zihinsel Yetersizliğin Nedenleri ………..….14

2.1.6.1. Genetik Faktörler………...…….15

2.1.6.2. Sebebi Bilinmeyen Faktörler……….…….15

2.1.6.3. Çevresel Faktörler………..….15

2.1.7. Zihinsel Yetersizliği Olan Çocukların ve Adolesanların Özellikleri ….16 2.1.7.1. Genel Biliş Becerisi………....16

2.1.7.2. Öğrenme ve Hafıza Becerisi………...…16

2.1.7.3. Dikkat Becerisi………..…….16

2.1.7.4. Adaptif Beceriler ………17

2.1.7.5. Kendini Düzenleme Becerileri………17

2.1.7.6. Motivasyon Becerisi………...17

2.1.7.7. Konuşma ve Dil Becerisi………17

2.1.7.8. Akademik Beceri………..…..…18

2.1.7.9. Fiziksel Özellikler………...18

2.1.8. Zihinsel Yetersizliği Olan Çocukların ve Adolesanların Sağlık Sorunları………..18 2.1.8.1. Duyusal Sorunlar ………....19 2.1.8.2. Beslenme Sorunları……….19 2.1.8.3. Obezite……….………...20 2.1.8.4. Diyabet ………..…….20 2.1.8.5. Epilepsi………...…20 2.1.8.6. Kardiyovasküler Hastalık ………...……21

2.1.8.7. Solunum Yolu Hastalıkları……….….21

2.1.8.8. Kanser……….………21

2.1.8.9. Mental Sağlık……….….21

2.2.Beslenme………...…22

2.2.1. Zihinsel Yetersizliği Olan Adölesanlarda Görülen Beslenme Sorunları………..…....……..…22

(13)

2.2.2. Zihinsel Yetersizliği Olan Adölesanların Beslenmesini Olumsuz

Etkileyen Faktörler………..…23

2.3.Yiyecek-İçecek Hazırlama ve Pişirme Becerileri ………24

2.3.1.Yiyecek İçecek Hazırlama ve Pişirme Becerilerinin Önemi……….….24

2.3.2. Yiyecek İçecek Hazırlama ve Pişirme Becerisinin İnsan Psikolojisine Etkileri……….25

2.4. Konu İle İlgili Yapılan Araştırmalar………..…….…27

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM - YÖNTEM 3.1. Araştırma Modeli………...…...….36

3.2. Çalışma Evreni ve Çalışma Grubu………..…37

3.2.1. Çalışma Evreni ……….…..…..37

3.2.2. Çalışma Grubu ……….….………...37

3.3. Araştırmanın Kurum İzni ………...….41

3.4. Veri Toplama Aracı ……….……….………..…41

3.4.1. Ön Test Verilerinin Toplanması………...42

3.4.2. Son Test Verilerinin Toplanması………...….…..42

3.5.Yiyecek Hazırlama ve Pişirme Beceri Eğitim Programın hazırlanması……… ……….………42

3.6.Verilerin Değerlendirilmesi………..43

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - BULGULAR BEŞİNCİ BÖLÜM - TARTIŞMA ALTINCI BÖLÜM - SONUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKLAR………...………...………...62

EKLER...76

(14)

KISALTMALAR VE SİMGELER

APA: The American Psychiatric Association’s

AAIDD: American Association on Intellectual and Developmental Disabilities

BMI: Body Mass İndex (Beden Kütle İndeksi) DRI: Dietary Reference Intake

(Diyetle Günlük Referans Alım Düzeyi)

DSM-V: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders FAO: Food and Agriculture Organization

(Gıda ve Tarım Örgütü) Fe: Demir

HDI: Healthy Diet Indicator (Sağlıklı Diyet Göstergesi) IQ: Intelligence Quotient

(Zeka Katsayısı)

PAQ-A: Adölesanlar için Fiziksel Aktivite Değerlendirme Anketi SIS: Supports Intensity Scale

(Destek Yoğunluğu Ölçeği)

SPSS: Statistical Package for Social Science TUIK: Türkiye İstatistik Kurumu

TÜBER: Türkiye Beslenme Rehberi

WAIS: Wechsler Adult Intelligence Scale (Wechsler Yetişkinler Zeka Ölçeği) WHO: World Health Organization

(Dünya Sağlık Örgütü)

WISC: Wechsler Intelligence Scale for Children (Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği)

WPPSI: Wechsler Preschool and Primary Scale of Intelligence (Wechsler Okul Öncesi Çocuklar İçin Zeka Ölçeği) Zn: Çinko

(15)

TABLOLAR LİSTESİ

Sayfa No:

Tablo-1: Zihinsel yetersizlik sınıflandırması………..……11 Tablo-2: Öğrenciler ve ebeveynlerine ait bulgular………..………...…38 Tablo-3: Öğrencilerin beden kütle indekslerine göre vücut ağırlıkları……..….…...45 Tablo-4: Öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerisi puanlarına ilişkin öntest

puanlarına ait U-testi…...…....46

Tablo-5: Öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerisine ilişkin sontest

puanlarına ait U-testi………..………...………..47

Tablo-6: Öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerilerine ilişkin öntest, sontest

puanlarına ait Wilcoxon işaretli sıralar testi………..…...48

Tablo-7: Öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerisine ilişkin erişi puanlarına

ait U-testi .……….……..49

Tablo-8: Öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerilerine ilişkin son test,

izleme puanlarına ait Wilcoxon işaretli sıralar testi………..………..……..50

(16)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil-1: Öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerisi puanları öntest

puanları……….………..46

Şekil-2: Öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerisi puanları sontest

puanları………...…47

Şekil-3: Öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerisi puanları öntest-sontest

puanları…………...………..………...….48

Şekil-4: Öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerisine ilişkin erişi puanları

………...…...49

Şekil-5: Öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerilerine ilişkin sontest izleme

puanları……….………...50

Şekil-6: Yiyecek hazırlama ve pişirme beceri puanlarının Öntest Sontest ve İzleme

(17)

BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ

1.1. Araştırmanın Problemi

Engellilik, hayatın devamlılığını sağlama, iş görme ve benzeri hususlarda fiziksel, ruhsal, zihinsel veya işlevsel bakımdan bazı kısıtlamalara maruz kalmayı ifade eden bir kavramdır (Karagöz, 2009).

Zihinsel engellilik terimi genel olarak zeka geriliğini (Mental Retardasyon) (MR) tanımlamak için kullanılır. Zeka geriliği, 18 yaşından önce ortaya çıkan gelişimsel bir bozukluktur. Zihinsel işlev düzeyi, standardize edilmiş testler vasıtasıyla zeka katsayısı (Intelligence Quotient, IQ) bulunarak ölçülür. Ortalama puanı 100 olan IQ seviyesinin 70’in altında olması zeka geriliği olarak kabul edilir. Zeka geriliğinde, zihinsel işlevlerde normallerden önemli derecede gerilik olmasının yanı sıra, günlük yaşamı idame ettirmede gerekli olan uyumsal becerilerde yetersizlik söz konusudur. Uyumsal beceriler; beslenme başta olmak üzere giyinme, yıkanma, tuvalet ihtiyacını giderme gibi öz bakım becerileri, ev temizliği gibi ev yaşamı becerileri, dili konuşma ve anlama ile beraber iletişim kurma becerisi, sosyal beceriler, toplumsal yararlılık ve mesleki beceriler gibi beceri alanlarını kapsar. (Kömerik vd., 2012).

Eğitim süreci bilgi, tutum ve davranış evrelerinden oluşmaktadır. Bu sürecin gereken şekilde tamamlanması, uygun eleman, eğitim yöntemi ve yeterli araç gereç kullanmakla mümkündür. Çoğunlukla bireyler eğitimi, öğretim gibi algılamakta ve uygulamaktadır. Oysaki öğretim, bireylerin belirli konularda bilgilendirilmesi anlamına gelmektedir. Bilgi sahibi olmak ile o bilginin gerektirdiği davranışı gösterebilmek çok farklı şeylerdir. Bu açıdan incelenirse planlama, organize etme, uygulama, tekrarlama, düzeltme, kontrol etme, kaynakları değerlendirme, yeniden uygulama, yeni durumu tekrarlama ve kontrol etme gibi birbirini takip eden birçok adımı ortaya koymak gerekmektedir (Aktaş vd., 2006, 2006a, 2011).

(18)

Zihinsel yetersizliğe sahip bireyler için kendi kaderini tayininin geliştirilmesine / kendi yolunu çizmesine önem verildiğinde, geleneksel özel eğitim müfredat kapsamı dışındaki öğretim becerileri dikkat çekmektedir. Bu noktada kişinin bağımsızlığını ve özerkliğini teşvik etmek için öz yönetim, seçim yapma ve karar verme alanları ile karşılaşılmaktadır. Kendi kaderini tayin etmek, kişisel hedef belirleme, problem çözme, öz düzenleme ve karar vermeyi içeren ve hayatını etkileyen kararlara önem verir. Zihinsel yetersizliğe sahip kişilerin, seçtikleri ve karar aldıkları işleri tamamlama becerisine sahip olmaları da önemlidir. Örneğin, bir kişi evde yemek yemeye ve mantı pişirmeye karar verirse, pişirme görevini tamamlama stratejisi veya çalışma ortamındaki birden fazla adım bağımsızlıklarını artırırken başka bir yetişkinden yönlendirme ihtiyacını da azaltacaktır (Mechling and Gustafson, 2009).

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırma hafif düzeyde zihinsel yetersizliğe sahip öğrencilere verilen yiyecek hazırlama ve pişirme beceri eğitim programının etkilerinin belirlenmesi amacı ile yapılmıştır.

1.2.1. Araştırmanın Alt Amaçları

1. Deney ve kontrol grubundaki hafif zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin öntest puan ortalamaları arasında farklılık var mıdır?

2. Deney ve kontrol grubundaki hafif zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin sontest puan ortalamaları arasında farklılık var mıdır?

3. Deney ve kontrol grubundaki hafif zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin öntest-sontest puan ortalamaları arasında farklılık var mıdır?

4. Deney ve kontrol grubundaki hafif zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin erişi puanlarında farklılık var mıdır?

5. Deney grubundaki hafif zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin sontest izleme puan ortalamaları arasında farklılık var mıdır?

(19)

1.3. Araştırmanın Önemi

Zihinsel engelli bireyler toplumda normal dağılım göstermezler ve birbirinden önemli farklılıklar gösteren engel gruplarından oluşmaktadırlar (Eripek, 2003). Hafif ve orta derecedeki zihinsel engelliler normal bireyler gibi akademik yönden eğitilemeseler de, sosyal yaşantının temel gereksinimlerine göre bazı beceriler kazanabilmektedirler. Yetişkinlik çağına geldiklerinde kendilerine uygun becerileri sergileyebilecekleri işyerlerinde çalışıp sosyal hayata daha fazla uyum sağlayabilmektedirler (Manetti vd., 2001). Ancak zihinsel engelli bireylerde motor becerilerin gelişiminde normal yaşıtlarına göre gerilik gözlenmektedir. Kaba ve ince motor fonksiyonları kullanmakta yetersizdirler. El–göz koordinasyonunu güçlükle sağlamaktadırlar. Özellikle karmaşık hareketlerde koordinasyon zayıflığı bulunmaktadır (Bayazıt vd., 2007).

Malpass’a göre eğitilebilir zihinsel engelliler olarak sınıflandırılan bireylerin kaba motor fonksiyonlarının gelişimi yaklaşık olarak 16 yaşına kadar devam etmektedir (Malpass,1963). Zihinsel engelli bireyin motor becerilerindeki gelişim geriliği ve seviyesi motor becerinin şekline göre değişiklik göstermektedir. Bu bireylerin birçoğunda merkezi sinir sistemi disfonksiyonlarında görülen belirtiler gözlenebilmektedir. Bunlar; koordinasyon, yürüme ve ince motor problemleri olarak karşımıza çıkmaktadır (Share ve French, 1975).

Bu bilgiler ışığında ülkemizde yoğun olan eğitilebilir zihinsel engelli popülasyonunun sosyal ve ekonomik nedenlere bağlı olarak özellikle mutfaktan uzak bir yaşam tarzına sahip olduğu, bunun da bireylerin motor becerilerinin gelişimini kısmen olumsuz yönde etkilediği düşünülmektedir.

Yeterli ve dengeli beslenme sağlıklı bireylerin oluşmasında ön koşuldur. Sağlıklı beslenme kurallarını yerine getiremeyen bireyler ve onlardan oluşan toplumların beslenme konusunda bilgilendirilmesi ve bu süreçte gerekli beceri eğitimlerinin de verilmesi son derece önemli bir konu olarak ortaya çıkmaktadır. Beslenme ve beceri eğitimi kişilerin yaşam şekillerine uygun beslenmelerinin ipuçlarını vermekte, sağlıklı

(20)

yaşam, beslenme ve düzenli fiziksel aktivite arasındaki bağlantıları, besinleri tüketirken sağlığın nasıl korunacağını, hastalık halinde ne yapılması gerektiğini bizlere gösteren bir yol olduğu görülmektedir (Ünsal, 2007).

Bu araştırma, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin yiyecek hazırlama ve pişirme becerisi eğitimi konusunda farkındalık sahibi olmaları, onların yiyecek hazırlama ve pişirme becerilerinin belirli bir seviyeye getirilmesi hususunda önemli bir adım olarak görülmektedir. Özel eğitim ihtiyacı olan bu bireylerin toplumda kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri bazı iş kollarında istihdam edilmelerini de içerisine alan bu beceri eğitiminin yaygınlaştırılarak devam ettirilmesi önem arz etmektedir.

1.4. Araştırmanın Sayıltıları

1. Örneklemi oluşturan öğrenciler evreni temsil etmektedir.

2. Çalışma kapsamında başvurulan uzman görüşlerinin yeterli düzeyde olduğu varsayılmaktadır.

3. Öğrencilere verilen eğitimin süresinin yeterli olacağı varsayılmaktadır.

1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları

1. Bu çalışma, Ankara ili Mamak ilçesinde özel eğitim veren devlet kurumunda 17-23 yaş aralığındaki hafif zihinsel yetersizliği bulunan 10 öğrenci ile sınırlıdır.

2. Veriler katılımcıların verilen eğitim sonucunda gözlemlenebilen beceri sonuçları ile sınırlıdır.

3. 2018-2019 Eğitim öğretim döneminde özel eğitime devam eden 17-23 yaş öğrencilerle sınırlıdır.

4. Araştırmaya katılım gönüllülük esası ve aile onamı alınan öğrenciler ile sınırlıdır.

5. Tıbbi rapor ve Rehberlik Araştırma Merkezleri tarafından hafif düzeyde yetersizlik kabul edilen öğrenciler çalışma kapsamına alınmıştır.

(21)

6. Okulda eğitim gören otistik çocuklar çalışma kapsamına alınmamıştır.

1.6. Tanımlar

Zeka: bilgi alma ve onu gerektiğinde kullanabilme, çeşitli bilgi parçaları ile ilişki kurabilme ve tüm bu parçaları birleştirerek sonuca ulaşabilme kabiliyetidir. Bir insan parçaları birleştirme işinde ne kadar başarılı olursa o kadar zeki olarak nitelendirilmektedir (Ergün ve Aydoğan, 2015).

Zihinsel Yetersizlik: prenatal, natal, postnatal evrede meydana gelebilen, genel kognitif becerilerde normal yaşıtlarından gerilik ve bunun yanı sıra davranışlarındaki uyumsuzluk ve güvenirliliğin olmaması durumu olarak görülmektedir (Turnbull ve Ann, 1995).

Beslenme: Beslenme; büyüme, gelişme, yaşamın sürdürülebilmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılması olarak tanımlanmaktadır (Baysal, 2012).

Beceri: Öğrenme aşamasında sahip olunması, geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi gereken kabiliyetler olarak ifade edilebilir (Altay, 1992; Çetinkaya, 2010).

Pişirme: Yiyeceği daha yumuşak, sindirebilir hale getirmek, besin değerlerinden en üst seviyede yararlanabilmek, tadını-lezzetini artırabilmek bunun yanında içerisinde mevcut olabilecek yabancı ve zararlı maddeleri yok edebilmek için uygulanan işlemler olarak tanımlanır (Aksoy, 2007).

Yiyecek Hazırlama ve Pişirme: Amaç, yiyeceklerin besin değerlerini, doğal renk, şekil ve kıvamlarını olabildiğince korumak, sindirimini kolaylaştırmak ve lezzetlerini arttırmak, bozulmasına neden olan mikroorganizmalar ve enzimleri yok ederek sağlık için yararlı hale getirmektir. (Altay, 1992).

Pişirme becerisi: pişirme yöntemlerini ve yiyecek hazırlama tekniklerini kapsayan bir yemek yapımında kullanılan bir dizi fiziksel veya mekanik becerilerin bütünüdür (Lavelle vd., 2017).

(22)

İKİNCİ BÖLÜM

ARAŞTIRMANIN KURAMSAL VE KAVRAMSAL TEMELİ

2.1. ZEKA VE ZİHİNSEL YETERSİZLİK

Zeka; muhakeme, planlama, problem çözme, soyut düşünme, karmaşık fikirleri anlama, verimli öğrenme ve deneyimlerden öğrenme eylemlerini kapsayan genel zihinsel kapasitedir (AAIDD, 2010).

Tarihsel süreçte, önceden “zihinsel gerilik” olarak adlandırılan zihinsel yetersizlik, standart bir zeka ölçüsü ile tespit edilen önemli bilişsel eksikliklerle tanımlanmıştır. Amerika Zihinsel ve Gelişimsel Yetersizlikler Derneği (AAIDD, 2010) zihinsel yetersizliği; hem zihinsel işlevlerde hem de adaptif davranışta, birçok günlük sosyal ve pratik becerileri kapsayan önemli sınırlamalarla karakterize edilen bir engel olarak tanımlamaktadır. Ayrıca bu tanımda zihinsel yetersizliğin gelişim döneminde (18 yaşından önce) ortaya çıkması önemli bir nokta olarak vurgulanmaktadır (AIDD, 2019).

Amerikan Psikiyatri İstatiksel Tanılama Birliği (DSM-V), zihinsel yetersizliği çocukluk çağında başlayan ve zihinsel zorlukların yanı sıra kavramsal, sosyal ve pratik yaşam alanlarındaki zorluklarla karakterize nöro-gelişimsel bozukluklar olarak tanımlamaktadır. DSM-V’e göre bireyin zihinsel yetersiz olarak tanımlanması için üç kriterin yerine getirilmesi gerekmektedir (APA, 2013). DSM-V’e göre bireyin zihinsel yetersiz olarak tanımlanması için sağlaması gereken kriterler şu şekildedir;

1. Klinik değerlendirme ve bireyselleştirilmiş standart zeka katsayısı testi ile onaylanan zihinsel işlevsellikteki eksiklikler; muhakeme, problem çözme, planlama, soyut düşünme, yargılama, akademik öğrenme ve deneyimden öğrenme.

(23)

2. Bireyin bağımsızlığı ve sosyal sorumluluklarını yerine getirme becerisi için gelişimsel ve sosyokültürel standartlara uyumunu önemli ölçüde engelleyen uyarlanabilir işlevsellikteki eksiklikler.

3. Zihinsel işlevsellikteki ve uyarlanabilir işlevsellikteki eksikliklerin çocukluk döneminde ortaya çıkması (APA, 2013).

2.1.1. Zihinsel Yetersizlik Tarihçesi

Zihinsel yetersizlik terimi, onüçüncü yüzyıldan bir süre önce genel akıl hastalığı fikrinden farklılaşmıştır. Bundan dolayı zihinsel yetersizlik alanının tarihi diğer alanlar gibi çok eski bir geçmişe sahip değildir (Çetinkaya, 2010). “Mental reterdasyon” terimi, yarım yüzyıl ya da daha fazla bir süredir yaygın olarak kullanılmasına rağmen, yirmi birinci yüzyılın başlarında AAIDD bu terimi “zihinsel yetersizlik” olarak değiştirmiştir. Zihinsel yetersizlik terimi, daha önce mental reterdasyon teşhisi konan bireylerdeki engelliliğin türü, düzeyi, süresi ve bu engelli kişilerin bireyselleştirilmiş hizmetlere ve desteklere olan gereksinimini sağlayan aynı popülasyonu kapsamaktadır (Schalock, 2007). Zeka geriliğinin tarihi geçmişi incelendiğinde ise bu bireylerin bakım ve tedavisindeki dönüm noktasını Itard’ın çalışmaları oluşturmuştur. Bu çalışmaların devamında Seguin ayrıntılı eğitim programları geliştirmiştir ve bu eğitim teknikleri günümüzdeki özel eğitim programlarının alt yapısını oluşturmaktadır (Doğangün, 2008).

2.1.2. Zihinsel Yetersizlik Epidemiyolojisi

Zihinsel yetersizlik prevalansının Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) epidemiyolojik çalışmalara dayanarak 1.000 çocuk başına 8.7 ile 36.8 arasında değiştiği tahmin edilmektedir (Boyle ve Lary, 1996; Camp vd., 1998). Son yıllarda yapılan bir epidemiyoloji çalışmasının verilerine göre her 1.000 kişide 13.6 zihinsel yetersizlik vakası görüldüğü bildirilmiştir (Van Naarden Braun vd., 2015). Prevalanstaki bu geniş aralığın ana kaynağının çalışmalar hafif zihinsel yetersizliğin dahil edilmesindeki farklılıklardan dolayı olabileceği öne sürülmektedir (The National Academies of Sciences, Engineering and Medicine, 2015). 1980 ila 2009 yılları arasındaki literatürdeki tüm verileri değerlendirerek zihinsel yetersizliğin prevelansını

(24)

tahmin etmeyi amaçlayan meta-analize dahil edilen 52 çalışmanın tamamında zihinsel yetersizliğin görülme sıklığı 1.000 kişide 10.37 olarak belirtilmiştir. Bu meta-analizde en yüksek oranlar düşük ve orta gelirli ülkelerde görülmüştür. Olguların psikolojik değerlendirmeler veya ölçekler kullanılarak tanımlanmasına dayanan çalışmalar, standart teşhis sistemleri ve engellilik araçlarını kullananlara göre daha yüksek prevalans göstermiştir. Çocuklarda ve adolesanlarda prevalansın yetişkinlere göre daha yüksek olduğu belirtilmiştir (Maulik vd., 2011).

Amerika Birleşik Devletleri ve diğer gelişmiş ülkelerde ağır düzeyde zihinsel yetersizliğin prevalansının her 1.000 çocuk için 2.5 ila 5 arasında olduğu; hafif düzeyde zihinsel yetersizliğin prevalansının ise her 1.000 çocuk için 2 ila 30 arasında olduğu bulunmuştur. Ayrıca, hafif düzeyde zihinsel yetersizlik riskinin sosyoekonomik durumu düşük olan çocuklarda en yüksek oranda olduğu bulunmuştur (Durkin vd., 2007; Maulik vd., 2011). Ulusal Çocuk Sağlığı Araştırması (NSCH), 2011-2012 anketinde çocuklarda (2-17 yaş) zihinsel engelli olma veya zihinsel yetersizlik prevalansının yüzde 1.1 (güven aralığı [CI] 0.9–1.2) olduğunu göstermiştir (NSCH, 2012). Türkiye'deki engellilere yönelik sayısal veriler incelendiğinde de, verilerin benzer olduğu görülmektedir. Türkiye Özürlüler Araştırmasına göre engelli olan nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %12.29'dur (TÖA, 2002). Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan engellilerin sorun ve beklentileri araştırmasına göre ise 0-6 yaş grubundaki çocukların %7.4'ünün zihinsel engelli olduğu belirlenmiştir (TÜİK, 2011).

2.1.3. Zekanın Ölçümü ve Testleri

Psikologlar, zekayı en iyi nasıl kavramsallaştıracaklarını ve ölçeceklerini uzun süredir tartışmaktadırlar (Sternberg, 2003a). Doğru ölçüm, psikometrik olarak geçerli, kültürel olarak uygun ve bireysel olarak yönetilen bir araç gerektirir (The National Academies of Sciences, Engineering and Medicine, 2015). Bu kapsamda zekanın ölçümü disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alınmış ve bilişsel işlevler hakkında bilgi elde etmede zeka testlerine başvurulmasının gerektiği belirtilmiştir (Hoffman ve Rand 2014). Bir kişinin zihinsel olarak performans gösterdiği yaş olarak tanımlanan zihinsel

(25)

yaş; kişinin zeka katsayısını, zeka yaşının kronolojik yaşına bölünmesi ve yüzle çarpılması ile bulunmaktadır. Bu hesaplamada zeka ölçü birimi olarak ‘Intelligent Quotient (IQ)’ kullanılmaktadır. IQ hesaplaması; IQ = zihinsel yaş ÷ kronolojik yaş × 100 formülü ile yapılmaktadır (Pratt ve Greydanus, 2007).

Zeka testi sonuçları değerlendirildiğinde normal bir IQ 100 iken eğri boyunca düşerek zihinsel yetersizliği olan bireyler genellikle ortalamanın altında iki standart sapmada yer almaktadır (70'in altındaki IQ). Çeşitli sorunlar (örneğin; birlikte ortaya çıkan iletişim sorunları, duyusal veya motor zorluklar) değerlendirmeyi etkileyebilmekte ve psikologlar hangi testleri kullanacaklarını bu sorunları dikkate alarak karar vermektedirler. IQ puanları genellikle “gerçek” puanın düşeceği bir aralığa işaret eden ilişkili bir güven aralığı ile raporlanmaktadır (The National Academies of Sciences, Engineering and Medicine, 2015).

Zihinsel yetersizliği olan çocukların tanılanmasında yaygın olarak kullanılan güvenirlik ve geçerliliği en yüksek zeka testleri Stanford-Binet ve Wechsler (WISC) ölçekleridir (Ersoy, 2001). Bu testlerden bilişsel etkinlik ölçme çeşitliliği ve kullanım oranı en yüksek olanı WISC çocuklar için uygun zekâ ölçekleridir (Eripek, 2000).

Wechsler Zeka Ölçekleri: Üç ayrı ölçekten oluşmaktadır. Öncelikle Wechsler Yetişkinler Zeka Ölçeği (WAIS) daha sonra 6-17 yaş arasındaki çocuk ve gençler için Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği (WISC) ve 4-6.5 yaş arası çocuklar için Wechsler Okul Öncesi Çocuklar İçin Zeka Ölçeği (WPPSI) hazırlanmıştır. Şu anda her üç ölçeğin de gözden geçirilmiş hali kullanılmaktadır. Ülkemizde ise Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği (WISC-R) yaygın olarak kullanılmaktadır (Ersoy, 2001). Çocuklar için sıklıkla kullanılan bir diğer IQ ölçüsü; Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği'dir (WISC-V, 2018). WISC-V ölçeğinde daha önceleri sözel IQ, performans IQ ve tam performans IQ ölçümleri yapılırken en son yayınlananda genel bir IQ puanının yanı sıra sözlü anlama, görsel-mekansal beceriler, akıl yürütme, çalışma belleği ve işlem hızının puanını da vermektedir (WISC-V, 2018).

(26)

Standart WISC zeka seviyeleri ve zekanın sınıflandırılması; zeka geriliği: 79'un altında puan, sınırda zeka geriliği: 80 - 89 puan, normal zeka: 90 – 109 puan, parlak zeka: 110 – 119 puan, üstün zeka: 120 – 129 puan, çok üstün zeka: 130'un üstünde şeklindedir (WISC, 2019).

2.1.4. Zihinsel Yetersizliğin Sınıflandırılması ve Değerlendirilmesi

Zihinsel yetersizliği sınıflandırmak için iki farklı sistem kullanılmaktadır. Bunlar; AAIDD ve DSM-5 kriterleridir. Bu sistemlerin her ikisi de zihinsel engelliliğin şiddetini, bireyin optimal kişisel işleyişine ulaşmak için gereken destek seviyelerine göre sınıflandırmaktadır.

Amerika Zihinsel ve Gelişimsel Yetersizlikler Derneği (AAIDD), zihinsel yetersizliğin şiddetini değerlendirmek için Destek Yoğunluğu Ölçeği (SIS) yayınlamıştır. Bu ölçek, bireyin eksiklik açısından şiddetini tanımlamak yerine normal ve bağımsız bir yaşam sürmesini sağlamak için gereken destek türlerine ve yoğunluğuna odaklanmaktadır. Ev yaşamı, topluluk yaşamı, yaşam boyu öğrenme, istihdam, sağlık ve güvenlik, sosyal aktivite kategorileri altında bir bireyin destek gereksinimlerini altı kategoriye ayırarak değerlendirmektedir (The National Academies of Sciences, Engineering and Medicine, 2015).

Amerikan Psikiyatri İstatiksel Tanılama Birliği, sözel anlama, çalışma belleği, algısal akıl yürütme, nicel akıl yürütme, soyut düşünce ve bilişsel etkinlik gibi zihinsel işlevselliğin birkaç farklı bileşenini yansıtmaktadır (APA, 2013).

Zihinsel yetersizlik durumunun şiddetini tanımlamak için “hafif”, “orta”, “ağır” ve “çok ağır” terimleri kullanılmaktadır. Bu yaklaşım hafif ve orta zihinsel yetersizliğin ağır ve çok ağır zihinsel yetersizlikten farklı olduğu konusunda yardımcı olmaktadır. DSM-V, bu gruplandırma ile belirli IQ düzeylerinden yanı sıra günlük becerilere daha fazla odaklanmaktadır (Papazoglou vd., 2014) (Tablo 1).

(27)

da kolaylaştırmak için sunulan uyarandır. Özel eğitimde kullanılan bazı İpuçları; Fiziksel ipucu: Bireye üzerinde çalışılan beceriyi sergileyebilmesi için fiziksel olarak sunulan ip ucudur. Model ipucu: Bireyden yapması yada söylemesi beklenen davranış öğretmen veya uygulayıcı, akran yada başkasının sergilemesi biçiminde sunulur. Görsel ipucu: Bireye kendisinden beklenen davranış sergilemesini kolaylaştırarak yazılı yada resimli açıklamaların sunulmasıdır. Sözel ipucu: Bireyin doğru tepkide bulunma olasılığını artırmak üzere uyarana eklenen sözcük ifade yada sorudur. Jestle (işaret) ipucu: Bireyden bekelenen tepkiyi anımsatıcı bir şekilde işaret etme, vücudunu hareket ettirme, bireye araç gerece yada etkinliğe doğru başını yöneltmeyi içerir (Varol, 1996).

Tablo-1: Zihinsel yetersizlik sınıflandırması

Yetersizlik düzeyi Yaklaşık yüzde dağılımı DSM-IV Kriterleri (şiddet düzeyleri sadece IQ kategorilerine dayanmakta) DSM-V Ölçütleri (günlük becerilere göre sınıflandırma) AAIDD Kriterleri (gereken desteğin yoğunluğuna göre sınıflandırma) SSI Kriterleri (şiddetin düzeyini belirtmez, fakat şiddetin seviyesinin toplanması veya eşitlenmesi için farklı standartlar belirtir) Hafif %85 Yaklaşık IQ

aralığı 50–69 En düşük destek seviyeleri ile bağımsız olarak yaşayabilir. Geçiş dönemleri sırasında aralıklı destek gerekli. IQ 60-70 arasında ve önemli bir fonksiyon kısıtlaması getiren fiziksel veya zihinsel bozukluk. Orta %10 Yaklaşık IQ

aralığı 36–49 Orta düzeyde destekle bağımsız yaşam sağlanabilir. Günlük aktivitelerde sınırlı destek gerekli. IQ 59 veya daha düşük Ağır %3.5 Yaklaşık IQ

aralığı 20-35 aktiviteleri ve Öz bakım güvenlik denetimi ile ilgili günlük yardım gerekir. Günlük aktiviteler için geniş destek gerekli. IQ 59 veya daha düşük Çok ağır %1.5 IQ <20 24 saat bakım gerekir. Günlük rutinlerin her yönü için yaygın destek

gerekli.

IQ 59 veya daha düşük

(28)

2.1.4.1. Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizlik

Zihinsel yetersizliği olan kişilerin çoğu, hafif zihinsel yetersizlik sınıfında yer almaktadır. Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler, kavramsal gelişimin tüm alanlarında, sosyal ve günlük yaşam becerilerinde daha yavaştırlar. Bu bireyler, normal yaşamda çok az destek ile pratik yaşam becerilerini öğrenebilirler (The National Academies of Sciences, Engineering, and Medicine, 2015). Zihinsel işlevlerde ve pratik uyum, sosyal ve kavramsal becerilerden hafif düzeyde yetersiz olmaları nedeniyle “eğitilebilir” olarak nitelendirilen grubu ifade etmektedirler (EBYİB, 2014).

Hafif düzeyde zihinsel engelli olan çocuklar, toplumsal iletişim ve konuşma yeteneklerini okul öncesi yıllarda 0-5 yaş arasında kazanırlar. Duyusal ve motor alanlardaki bozuklukları çok azdır ve çoğunlukla daha ileri yaşlara kadar zihinsel engelli olmayan çocuklardan ayırt edilemezler. Bu çocuklar, on yaşın sonuna doğru altıncı sınıf düzeyinde okul becerileri kazanabilirler (EBYİB, 2014).

2.1.4.2. Orta Düzeyde Zihinsel Yetersizlik

Zihinsel yetersizliği olan grubun %10’unu orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler oluşturmaktadır. Orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan kişiler, kendileriyle ilgilenebilir, tanıdık yerlere seyahat edebilir, güvenlik ve sağlıkla ilgili temel becerileri öğrenebilir. Bununla birlikte bu bireylerin öz bakımları için orta düzeyde desteğe ihtiyaçları olmaktadır (The National Academies of Sciences, Engineering and Medicine, 2015). Yeterli destek ile toplumsal hayata uyum sağlayabilmektedirler. Bununla beraber, akademik olarak ilkokul ikinci sınıf düzeyinden ileri gitmekte zorlanırlar. Orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler, "öğretilebilir" olarak sınıflandırılan gruba eşdeğerdir (EBYİB, 2014).

2.1.4.3. Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizlik

Zihinsel yetersizliği olan grubun %3.5’ini ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler oluşturmaktadır. Ağır düzeyde zihinsel yetersizlik gelişimde büyük gecikmeler ile ortaya çıkar. Bu bireyler çoğu zaman konuşmayı anlama yeteneğine sahiptir ancak bunun dışında sınırlı iletişim becerilerine sahiptirler (Sattler, 2002).

(29)

Basit günlük rutinleri öğrenebilirler ve basit öz bakım becerilerine sahiptirler. Ancak ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler sosyal ortamlarda denetime ihtiyaç duymaktadırlar. Aile içinde ya da küçük gruplardan oluşturulmuş grup evlerinde toplum hayatına uyum sağlayabilirler (EBYİB, 2014; The National Academies of Sciences Engineering, and Medicine, 2015).

2.1.4.4. Çok Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizlik

Zihinsel yetersizliği olan kişilerin %1.5’i çok ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler oluşturmaktadır. Çok ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan kişilerde genellikle konjenital sendromlar bulunmaktadır (Sattler, 2002). Erken çocukluk yıllarında duyumotor işlevlerinde uyarı eksikliği nedeniyle önemli gerilikler vardır (EBYİB, 2014). Bu bireyler bağımsız olarak yaşayamazlar ve yakın denetime ihtiyaç duymaktadırlar. Öz bakım faaliyetlerini gerçekleştirebilmeleri için destek gerekmektedir. Ayrıca, iletişim kurma konusunda yetenekleri çok sınırlıdır ve çoğu zaman fiziksel kısıtlamaları olmaktadır (The National Academies of Sciences, Engineering and Medicine, 2015).

2.1.5. Zihinsel Yetersizliğin Eğitsel Sınıflandırması

Eğitim-öğretim çevresi kendi alanlarına daha uygun olduğunu düşündükleri için psikolojik sınıflama yerine eğitsel sınıflandırmayı benimsemektedir. Bu sınıflandırmada bireyler; eğitilebilir zihinsel yetersizliği olan bireyler, öğretilebilir zihinsel yetersizliği olan bireyler ve öğretilemez zihinsel yetersizliği olan bireyler olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Bu sınıflandırmada bireylerin zeka katsayıları kullanılmaktadır ancak bu sınıflandırmada kullanılan zeka bölüm puanlarının net bir sınırı belirtilmemektedir (Doğangün, 2008).

2.1.5.1. Eğitilebilir Zihinsel Yetersizliği Olan Bireyler

Zeka bölüm puanları 50-55 ile 70-75 arasında olan bireyler eğitilebilir sınıflamada yer almaktadır. Eğitilebilir terimi, zihinsel yetersizliği olan çocuklara okuma, yazma, matematik gibi kısıtlı da olsa temel akademik yetilerin kazandırılabileceği anlamına gelmektedir (Ahmetoğlu ve Aral, 2004).

(30)

2.1.5.2. Öğretilebilir Zihinsel Yetersizliği Olan Bireyler

Zeka bölüm puanları 25-35 ile 50-55 arasında olanlar öğretilebilir sınıflamada yer almaktadır. Öğretilebilir terimi ise, zihinsel yetersizliği olan çocuğa akademik yetilerin dışındaki yaşam aktivitelerini, öz bakım becerilerinin ve sosyal davranışların kazandırılabileceğini ifade etmektedir (Ahmetoğlu ve Aral, 2004).

2.1.5.3. Öğretilemez Zihinsel Yetersizliği Olan Bireyler

Zeka bölüm puanları 25 ve daha düşük olanlar ise ağır ve çok ağır zihinsel yetersizliği olan bireyler olarak sınıflandırılmaktadır ve bu bireyler öğretilemez grubunda yer almaktadırlar. Öğretilemez zihinsel yetersizliği olan bireyler sağlık kurumlarında devamlı bakıma ihtiyacı olan grubu kapsamaktadır (Ahmetoğlu ve Aral, 2004).

2.1.6. Zihinsel Yetersizliğin Nedenleri

Doğum öncesi alkol maruziyeti, doğum öncesi ya da doğum sonrası kurşun maruziyeti gibi toksik maddelere maruz kalma, beslenme yetersizlikleri (örneğin doğum öncesi iyot eksikliği), beyin radyasyonu, çocukluk çağı enfeksiyonları, travmatik beyin hasarı ve maternal enfeksiyonlar (örneğin kızamıkçık gibi) gibi çevresel faktörler zihinsel yetersizliğe neden olabilmektedir. Ayrıca, doğum öncesi ve doğum sonrası komplikasyonları; hipoksemi ve periventriküler kanama da zihinsel yetersizliğe yol açarak beyin hasarına neden olabilmektedir (Gustafsson, 2003).

Genetik faktörler zihinsel yetersizlikte önemli bir rol oynamaktadır. Farklı genetik nedenler zihinsel yetersizliğe neden olabilmektedir. Down sendromu, Amerika Birleşik Devletleri’nde zihinsel engelliliğin en yaygın genetik nedenidir ve yaklaşık 700 canlı doğumda bir kez meydana gelmektedir (Parker vd., 2010). Zihinsel yetersizlik vakalarının çok azının bu çevresel ve genetik risklerden kaynaklandığı ve popülasyondaki birçok zihinsel yetersizlik vakasının bilinmeyen bir etiyolojiye sahip olduğu belirtilmektedir (The National Academies of Sciences, Engineering and Medicine, 2015).

(31)

Zihinsel yetersizliğe neden olan faktörler üç ana başlık altında toplanmaktadır. Bunlar; genetik faktörler, sebebi bilinmeyen faktörler (çoğul hastalıklar) ve çevresel faktörlerdir (Taylor vd., 2005).

2.1.6.1. Genetik Faktörler

Tüberskleroz, Nörofibromatozis, Galaktozemi, Hurler Sendromu, Akçaağaç şurubu idrar hastalığı gibi hastalıkların zihinsel yetersizliğe neden olduğu bilinmektedir (Taylor vd., 2005).

2.1.6.2. Sebebi Bilinmeyen Faktörler

Hidrosefali ve Sturge-Weber Sendromu zihinsel yetersizliğe sebep olan çoğul hastalıklardır (Taylor vd., 2005).

2.1.6.3. Çevresel Faktörler

Prenatal, perinatal ve postnatal dönemlerde çeşitli çevresel faktörlere maruziyet bazı durumlarda bireyin zihinsel engelli olmasına yol açabilmektedir. Prenatal dönemde karşılaşılan çeşitli enfeksiyonlar, annenin radyasyona maruz kalması, alkol kullanımı ve uyuşturucu madde bağımlılığı gibi faktörler çocuğun zihinsel engelli olarak doğmasına neden olabilmektedir. Perinatal dönemde fetüsün merkezi sinir sistemine yeterli miktarda oksijen gitmemesi, erken doğum, doğum ağırlığının düşük olması, bebekte tedavi edilmeyen metabolizma hastalıkları, kan uyuşmazlığı, genetik bozukluklar, çoğul gebelik gibi etkenler çocukta zeka geriliğine sebep olabilmektedir. Postnatal dönemde ise menenjit ve ensefalit, ağır metaller ve kimyasal maddelerden zehirlenme çocukta zeka geriliğine yol açabilmektedir (Leonard ve Wen, 2002)

Zihinsel yetersizliğin çeşitli nedenleri ve sonuçları nedeniyle, ilk değerlendirme zihinsel ve yaşam becerilerine, genetik ve genetik etiyolojilerin tanımlanmasına ve tedavi gerektiren koşulların (örneğin, epilepsi ve fenilketonüri) tanımlanmasına yönelik olması gerekmektedir. Prenatal ve perinatal tıbbi öyküler, fizik muayene, genetik değerlendirmeler ve metabolik tarama ve beyin görüntüleme değerlendirmesi hastalığın seyrini etkileyebilecek özelliklerin belirlenmesinde yardımcı olabilmektedir (The National Academies of Sciences, Engineering and Medicine, 2015).

(32)

2.1.7. Zihinsel Yetersizliği Olan Çocukların ve Adolesanların Özellikleri

Zihinsel yetersizliği olan bireylerin akademik öğrenmeleri ile ev, okul ve topluluk ortamlarına uyum sağlama yeteneklerini etkileyebilecek özellikleri aşağıdaki alt başlıklar altında sunulmaktadır.

2.1.7.1. Genel Biliş Becerisi

Zihinsel yetersizliği olan bireylerin fiziksel ve duygusal özellikleri kişilik, eğilim ve inançlara göre değişiklik göstermektedirler (Wehman, 1997). Genel olarak, bu bireylerin öğrenmelerindeki belirgin yavaşlıklar zihinsel gelişimlerindeki gecikmeler ile ilişkilidir (Vakil vd., 1997). Çoğu araştırma zihinsel yetersizliği olan çocuklara özel eğitim destekleri uygulansa bile akranlarının gerisinde kaldıklarını göstermektedir (Vakil vd., 1997; Wehman, 1997).

2.1.7.2. Öğrenme ve Hafıza Becerisi

Zihinsel yetersizliği olan kişilerin öğrenme ve hafıza yetenekleri, zihinsel yetersizliği olmayanlara kıyasla ortalamanın altındadır. Zihinsel engelli insanlar, öğrenme kümelerini engelli olmayanlara göre daha yavaş bir şekilde geliştirir ve bilgileri yeni durumlarla ilişkilendirmede yetersiz kalmaktadır (Beirne-Smith vd., 2006). Zihinsel yetersizliği olan çocuklar kendiliğinden uygun öğrenme veya öğrendiklerini hafızada tutma stratejilerini kullanamayabilir. Ayrıca öğrenmeye ve hafızaya yardımcı olan koşulların veya eylemlerin gerçekleştirilmesinde zorluk yaşayabilirler. Ancak, zihinsel yetersizliği olan bireylere bu stratejiler öğretilebilmektedir (Fletcher vd.,2003).

2.1.7.3. Dikkat Becerisi

Bilgi edinmek için, çocukların öğrenme görevine gereken süre boyunca devam etmeleri ve bu öğrenme sürecinde dikkatlerinin dağılmaması gerekmektedir. Zihinsel yetersizliği olan çocuklar, hem öğrenme hem de sosyal durumlarda ilgili soruları ayırt etmede ve bunlara katılmada zorluk yaşayabilmektedir (Saunders, 2001). Buradaki sorun öğrencinin dikkat etmesi gereken özelliklere ulaşmak için bilgileri

(33)

anlayamaması veya ayırt edememesinden kaynaklanmaktadır (Hunt ve Marshall, 2002).

2.1.7.4. Adaptif Beceriler

Zihinsel yetersizliği olan kişilerin adaptif becerileri genellikle engelli olmayan yaşıtlarıyla karşılaştırılamaz. Zihinsel engelli bir çocuk, daha fazla dikkat dağınıklığı, dikkatsizlik, sosyal ipuçlarını okumadaki başarısızlık ve dürtüsel davranış gibi çeşitli nedenlerle hem öğrenme hem de uygulamada zorluk çekebilmektedir (Hardman vd., 2008).

2.1.7.5. Kendini Düzenleme Becerileri

Bilgi işlem teorisyenleri, bir kişinin duyusal uyaranlardan motorik çıktıya kadar bilgileri nasıl işlediğini araştırmaktadır (Sternberg, 2003b). Bilgi işlem teorisinde zihinsel yetersizliği olan kişilerdeki öğrenme farklılıkları metabilişsel süreçlerin az gelişmiş olması ile ilişkilendirilmektedir. Bu becerilerin eksikliği veya az gelişmişliği, özellikle hafızayı, prova becerilerini, örgütsel kabiliyeti ve öğrenme sürecinin kontrolünü etkilemektedir (Erez ve Peled, 2001).

2.1.7.6. Motivasyon Becerisi

Zihinsel yetersizliği olan kişilerin motivasyonları akranlarından genellikle düşüktür. Geçmişteki başarısızlık deneyimleri ve bu başarısızlıkların yarattığı endişe, motivasyon konusunda daha az hedef odaklı ve eksik görünmelerine neden olabilmektedir (Taylor vd., 2005).

2.1.7.7. Konuşma ve Dil Becerisi

Dil gelişimi akranlarından geri olan zihinsel yetersizliği olan çocuklar normal gelişim süreçlerini akranları ile aynı şekilde takip ederler ancak gelişim hızları daha yavaş gerçekleşmektedir (Beirne-Smith vd., 2006). Zihinsel yetersizliği olan bireyler, konuşma için kabul edilebilir konuların seçilmesi, ne zaman sessiz olunacağını, ne zaman konuşulacağını bilmek ve benzer bağlamsal beceriler gibi dilin pragmatik yönleri üzerinde gecikmeli işleyiş gösterebilmektedirler (Yoder, Retish ve Wade, 1996). Konuşma ve dil sorunlarının şiddeti, zihinsel yetersizliği nedeni ve şiddeti ile

(34)

pozitif yönde ilişkilidir: zihinsel yetersizlik şiddeti ne kadar hafif olursa, dil ve konuşma güçlüğü o kadar az görülmektedir (Moore-Brown ve Montgomery, 2006).

2.1.7.8. Akademik Beceri

Hafif ve orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan çocukların bilişsel yetersizlikleri akademik başarıda kalıcı sorunlara yol açmaktadır (Turnbull vd., 2004). Zihinsel engelli çocuklar temel hesaplamaları öğrenebilmektedir, ancak problem çözme durumunda kavramları uygun şekilde uygulayamayabilirler (Beirne-Smith vd. 2006).

2.1.7.9. Fiziksel Özellikler

Farklı biyolojik etiyolojileri olan zihinsel yetersizliği olan çocuklar, fiziksel, motor, ortopedik, görsel ve işitsel bozukluklar ve sağlık sorunları gibi bir arada var olan problemler gösterebilirler (Hallahan ve Kauffman, 2006). Zihinsel yetersizliği şidddeti ile fiziksel farklılıkların derecesi arasında bir ilişki vardır (Drew ve Hardman, 2007). Ağır ve çok ağır zihinsel yetersizliği olan çocukların çoğu, zihinsel ve fiziksel gelişimin hemen hemen her yönünü etkileyen çoklu engellere sahip olmaktadır (Westling ve Fox, 2004).

2.1.8. Zihinsel Yetersizliği Olan Çocukların ve Adolesanların Sağlık Sorunları

Sağlık sorunları, bir insanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen hastalıklar, yaralanmalar, bozukluklar veya fiziksel şartlar olarak tanımlanmaktadır (WHO, 2000). Genel olarak, zihinsel yetersizliği olan kişilerin sağlık sorunları ile genel nüfusun sağlık sorunları benzerdir ancak bazı sağlık sorunları zihinsel engelli nüfus arasında daha yaygın görülmektedir (Horwitz vd., 2000). Zihinsel yetersizliği olan bireyler arasında daha yaygın görülen sağlık sorunlarından bazıları epilepsi, alerji, orta kulak iltihabı, gastroözofageal reflü hastalığı, dismenore, uyku bozuklukları, mental hastalıklar, görme ve işitme bozuklukları, ağız sağlığı sorunları ve kabızlıktır (Jansen vd., 2004).

(35)

2.1.8.1.Duyusal Sorunlar

Görme ile ilgili sorunların zihinsel yetersizlikle güçlü bir şekilde ilişkili olduğu ve bu sorunların yaygınlığının yaşla beraber arttığı açıkça gösterilmektedir (Janicki ve Dalton, 1998). Zamanında müdahale sağlamak, bu popülasyondaki sağlık hizmetlerinin önemli bir yönüdür. Müdahale yalnızca kişinin görsel yeteneklerini geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda sağlık çalışanlarının sorunları bilmesini sağlamakta ve böylece fiziksel ve kişilerarası çevreye uygun ayarlamalar yapılarak görsel eksiklik en aza indirilebilmektedir (Evenhuis vd., 2009). Altta yatan etiyolojiye (Down sendromu, konjenital kızamıkçık) bağlı olarak değişiklik göstermekle beraber bazı zihinsel yetersizliği olan bireylerin işitme bozukluğu zihinsel yetersizliği olmayan popülasyondakilere benzerdir. İşitme bozukluğunun teşhis, zihinsel engelli kişilerin işitme bozukluklarını tanıma konusundaki farkındalığının yanı sıra, onları destekleyenlerin farkındalığına da bağlıdır (Meuwese-Jongejeugd vd., 2006). Zihinsel yetersizliğe sahip kişiler genel nüfusa kıyasla daha yüksek oranda çekilmiş dişlere ve dolgulu dişlere sahiptir. Erken yaşta ve yetişkin yaşamı boyunca düzenli diş hekimliğine erişim, iyi diş sağlığı için esastır. Zihinsel engelli kişilerde doğru diş hijyeni, önemli bir koruyucu sağlık önlemi olmaktadır (Cumella vd., 2000).

2.1.8.2. Beslenme Sorunları

Zihinsel yetersizliği olan birçok kişi genel nüfusa kıyasla daha az beslenmektedir. Zihinsel yetersizlik sınıflandırılmasında, ağır ve çok ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireylerin yetersiz beslenme oranlarının daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu bireylerde yetersiz beslenmenin nedeni, yutma güçlüğü veya gastrointestinal sistem problemlerinden kaynaklı olabilmektedir. Kronik yetersiz beslenme, bireyi enfeksiyonlara karşı savunmasız hale getirmekte; ayrıca iskelet bütünlüğünü tehlikeye atabilmekte ve ortaya çıkan kas güçsüzlüğü sıklıkla hareketliliği sınırlamaktadır (Gravestock, 2000). Gelişimsel yetersizliği olan bireylerin zayıf beslenme alışkanlıkları vardır ve kardiyovasküler hastalık, obezite ve osteoporoz riski artabilir (Johnson vd., 2001).

(36)

2.1.8.3. Obezite

Yetersiz beslenme sonucu gelişen problemler ve genel popülasyonda da olduğu gibi obeziteye neden olan yetersiz aktivite ve egzersiz, obezite oranlarının daha yüksek olduğu zihinsel yetersizliği olan insanlar üzerinde de etkili olmaktadır. Obezite birçok sağlık sorununa yol açmakta ve ayrıca kardiyovasküler hastalık ve diyabet riskini arttırmaktadır. Zihinsel yetersizliği olan insanlar, toplumun geri kalanına yönelik önleyici sağlık mesajlarına ve programlarına dahil edilmemekte ve bu nedenle uygun besin seçimleri yapmaları konusunda daha az bilgiye sahip olmaktadırlar. Bağımsız yaşayan insanlar kendileri için yiyecek seçimleri yaparken, desteklenen ortamdakiler bu seçimleri yapmaları için genellikle destek personeline ihtiyaç duymakta ve besin seçiminde onlara güvenmektedirler. Diyet ve egzersiz ile ilgili mesajların bu popülasyona ulaşmasının sağlanması ile obeziteyi önlemek adına bir adım atılmış olacaktır (Davis vd., 2014)

2.1.8.4. Diyabet

Zihinsel yetersizliği olan kişilerde, diyabetin zihinsel yetersizliği olmayan nüfustan üç ila dört kat daha fazla oranda görüldüğü tahmin edilmektedir. Zihinsel engelli gençlerin ve yetişkinlerin daha hareketsiz bir yaşam tarzı sürdürmeleri, daha düşük düzeyde egzersiz yapmaları ve obeziteye katkıda bulunabilecek yüksek yağlı diyetler tüketmeleri sonucunda Tip 2 diyabetin gelişme olasılığı da daha yüksek olmaktadır (Taggart vd., 2012).

2.1.8.5. Epilepsi

Zihinsel yetersizliği olan kişilerde epilepsi sıklığı yüzde 14 ila 44 arasında değişmektedir. Bu varyasyon; engellilik derecesi, popülasyon, altta yatan etiyoloji ve araştırma metodolojisi ile ilişkilidir. Bu bireylerde epilepsi yönetimi sadece uygun ilaçların kullanımını ve izlenmesini değil aynı zamanda güvenli bir yaşam ortamının sağlanmasını, yaşam tarzındaki düzenlemeleri, uygun güvenlik standartlarını belirlemeyi, nöbetlerin izlenmesinde ve raporlanmasındaki becerileri ve nöbetlere cevap verme protokollerini içermektedir (Bowley ve Kerr, 2000).

(37)

2.1.8.6. Kardiyovasküler Hastalık

Koroner kalp hastalığı, zihinsel engelli insanlar için erken ölümün en büyük ikinci nedenidir. Zihinsel yetersizliği olan bireylerin yüksek tansiyona sahip olmaları, aşırı kilolu veya obez olmaları ve inaktif bir yaşam sürdürmeleri koroner kalp hastalığı riskini arttırmaktadır (de Winter vd., 2012).

2.1.8.7. Solunum Yolu Hastalıkları

Zihinsel yetersizliği olan bireylerde (40 yaşın altındaki) 25 yıllık takip sonucunda; solunum yolu hastalıkları nedeniyle ölüm oranlarının genel nüfusa göre iki kattan daha fazla olduğu bildirilmiştir. Bu popülasyonda yüksek aspirasyon pnömonisi ve yabancı cisimlerin solunması da gözlenmiştir. Ayrıca bu bireylerde solunum hastalığı riskinin engellilik derecesi, gastro-özofageal hastalık, ağız boşluğunda dismorfiya ve bir dizi immünolojik eksikliğinde arttığı bulunmuştur (Patja vd., 2000).

2.1.8.8. Kanser

Küresel kanser yükünün yirminci yüzyılın son 30 yılında ikiye katlandığı ve bunun 2020'de iki katına, 2030'da neredeyse üç katına çıkacağı tahmin edilmektedir. Genel olarak, zihinsel engelli insanlar arasında kanser insidansının daha düşük olduğu rapor edilmektedir. Zihinsel engelli kişilerdeki tüm kanserlerin neredeyse yarısının gastrointestinal ve özofagus kanserleri olduğu gösterilmiştir; bu durum Helicobacter pylori enfeksiyonu insidansının daha yüksek olmasından kaynaklanabilmektedir. Bu bireylerde bir sonraki ana kanser grubu ise ürogenital kanserlerdir (örneğin, kadınlar için meme ve rahim ağzı kanserleri ve erkekler için testis ve prostat kanserleri) (Patja vd., 2001).

2.1.8.9. Mental Sağlık

Zihinsel engelli kişilerde ruh sağlığı sorunlarının yaygınlığı, tanı ölçütlerine ve araştırma metodolojisine bağlı olarak değişmektedir. Mental sağlık bozukluklarının, zihinsel yetersizliği olmayan bireyler ile karşılaştırıldığında zihinsel yetersizliği olan bireylerde çok daha yüksek oranda olduğunu gösterilmektedir. Ayrıca, zihinsel engelli kişilerin yüzde 6.6'sının duygusal bozukluklardan, yüzde 3.6'sının kaygı

(38)

bozukluklarından muzdarip olduğunu gösterilmektedir. Sosyal ve çevresel faktörler, bu popülasyonda ruh sağlığı bozukluklarının gelişimine katkıda bulunabilmektedir. İletişim zorlukları, sosyal izolasyon, iş olanakları eksikliği ve kiminle ve nerede yaşadıklarına dair seçimindeki kısıtlamalar, zihinsel sağlık problemlerinin önlenmesi ve yönetiminde göz önünde bulundurulması gereken önemli stres unsurlarını oluşturmaktadır (Cooper vd., 2007).

2.2.BESLENME

2.2.1. Zihinsel Yetersizliği Olan Adölesanlarda Görülen Beslenme ve Sağlık Sorunları

Adölesan dönem insanda büyüme ve gelişmenin en yoğun olduğu, çocukluktan erişkinliğe geçişi kapsayan bir dönemdir (Pekcan, 2004). Dünya sağlık örgütü’ne göre 10-19 yaş arası adölesan, 15-24 yaş arası ise gençlik dönemi olarak tanımlanmaktadır (Demirezen ve Çoşansu, 2005).

Çocukluktan erişkinliğe geçişi kapsayan bu dönemde edinilen alışkanlıklar yaşam boyu devam edebilmektedir. Bu nedenle bu dönemde kazanılabilecek sağlıklı beslenme davranışları ileriki yaşlarda oluşabilecek diyabet, obezite, kanser, kalp-damar hastalıkları gibi bazı kronik hastalıkların önlenmesi bakımından önem taşımaktadır (Mukudi, 2003; WHO, 2007).

Zihinsel yetersizliği olan bireylerde beslenme ile ilişkili sorunlar sık görülmektedir (Jansen vd., 2004). Bu bağlamda beslenme ile ilişkili sorunların başında ağırlık ile ilgili problemler gelmektedir. Bazı bireylerde düşük vücut ağırlığında olma durumu görülmesine karşın genellikle obezitenin daha yaygın olduğu bildirilmektedir (Yıldırım, 2010). Yapılan bir araştırmada zihinsel yetersizliği olan bireylerin %37.7’sinin fazla kilolu, %34.0’ünün obez olduğu belirtilmiştir (Merriman ve Haw, 2005). Yapılan başka bir araştırmada ise zihinsel engelli bireylerin %71.7’sinin obez olduğu ve bu oranın kadınlarda erkeklerden daha fazla olduğu vurgulanmıştır (Köşgeroğlu ve Mertboğa, 2011). Yapılan bir araştırmada 10-19 yaşlar arasında zayıf

(39)

sınıfına giren bireylerin oranının yüksek olduğu ancak ilerleyen yaşlarda bunun yerini obezitenin aldığı saptanmıştır (Marshall vd., 2003).

Zihinsel yetersizliği olan bireylerde kum, cam, buz gibi gıda olmayan maddeleri yeme alışkanlığı olan pikanın da yüksek oranda görüldüğüne dikkat çeken çalışmalar da bulunmaktadır (Şen ve Yurtsever, 2007; Rastam, 2008). Pika ile ilişkili olarak Fe ve Zn eksikliği, emilim bozuklukları, konstipasyon, bağırsak parazitleri, hepatit görülebilmektedir. Özellikle sosyalleşme sorunu olan ve kurumsal bakım alan zihinsel yetersizliği olan bireylerde verilen yemekleri saklama, gizli saklı yemek yeme, aşırı yemek yeme isteği, yemeği dökmek gibi beslenme ve yeme ile ilgili sorunlar olduğu belirtilmektedir (Gravestock, 2000; Ali, 2001). Zihinsel yetersizlik görülen çocuklarda en yaygın görülen beslenme bozuklukları obezite ve malnütrisyondur.

2.2.2. Zihinsel Yetersizliği Olan Adölesanların Beslenmesini Olumsuz Etkileyen Faktörler

Zihinsel yeterizliği olan adölesanlarda beslenmeyi olumsuz etkileyen faktörler arasında; çiğnemede güçlük, yutmada zorlanma, ağızdaki besini çıkarma, besini ağza almamak için dişleri sıkma, konstipasyon, besinleri ağza götürememe, kendi başına yemek yiyememe besin alımını olumsuz etkileyen faktörler arasındadır (Köksal, 2008).

Konuşma, dilin ortaya konması, solunum, çiğneme, yutma gibi oral motor fonksiyonların (Turan, 2013) bozulması zihinsel yetersizliği olan bireylerin beslenmesini olumsuz yönde etkileyebilmektedir (Vargün vd., 2004).

Çiğneme ve yutkunma ile ilgili sorunlar genellikle ileri derece zihinsel yetersizliği olan bireylerde görülebilmektedir. Bu bireyler genellikle püre şeklinde yarı katı gıdalarla beslenmekte ve bu durum da konstipasyona neden olabilmektedir. Yine zihinsel yetersizliği olan bireylerde de görülen yutkunma bozukluğu problemi de salya akışından kaynaklanmaktadır (Kömerik vd., 2012).

(40)

2.3. YİYECEK-İÇECEK HAZIRLAMA VE PİŞİRME BECERİLERİ

Pişirme becerisi, bireylerin gözlem ve öğrenme yoluyla lezzetli ve mutfak kültürüne uygun yiyecek ve içecekleri hazırlamadan servise kadar olan aşamaları doğru ve hızlı bir şekilde gerçekleştirebilmeleri için öğrenilmiş somut yeteneklerdir. Lavelle vd., (2017)’ye göre ise; pişirme yöntemlerini (ör. kaynatma) ve yiyecek hazırlama tekniklerini (ör. Sebze-meyveyi seçmek) kapsayan, yemek yapımında kullanılan bir dizi fiziksel ve/veya mekanik becerilerin bütünü olarak tanımlanmaktadır. Ek olarak ısı uygulandığında etin rengine göre pişip pişmediğini anlamak gibi anlama ve kavramsal becerileri de içermektedir. Pişirme becerileri yemek planlaması, etiket okuma, alışveriş, bütçeleme, gibi besin seçimi, hazırlama ve pişirme için gerekli becerileri de içermektedir.

2.3.1. Yiyecek İçecek Hazırlama ve Pişirme Becerilerinin Önemi

Başkalarına bağımlı kalmadan kişinin kendi yiyeceğini hazırlayabilmesi günlük yaşamı kolaylaştıran en önemli beceriler arasındadır (Mechling vd., 2008; McGowan vd., 2017). Tüketim alışkanlıklarının giderek değiştiği günümüz dünyasında bu becerilerin önemi de giderek artmaktadır (Blake vd., 2011).

İnsanların sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarında yemek pişirme becerilerine sahip olmaları ve yemek pişirme konusunda kendilerine güvenmeleri büyük önem taşımaktadır (Lang ve Caraher, 2001). Bazı uzmanlar tarafından teknolojinin gelişmesiyle birlikte hazır yemek tüketiminin arttığı ve yemek pişirme becerilerinde bir azalma görüldüğü söylenmektedir (Safefood, 2014). Pişirme becerilerinin yeteri kadar gelişmemiş olması aynı zamanda tüketicinin yalnızca ürün etiketinde yazan bilgilere sahip olduğunu göstermektedir.

Pişirme becerilerine sahip birey, sağlıklı bir diyet için gerekli olan besin gruplarını bir araya getirebilmekte, besin çeşitliliğine özen göstermektedir. Evde pişirilen yemekler ile etler, kurubaklagiller, tahıllar, meyve ve sebze grubundan (Levy ve Auld, 2004) yeteri kadar alınabilmekte, bireyin günlük ihtiyacı olan esansiyel vitamin ve mineraller, posa da karşılanabilmektedir (Gillman vd., 2000).

(41)

Yiyecek hazırlama ve pişirme becerileri, tüketicilerin hazır yemeklerin üretilme süreci ve içeriklerini anlama ve değerlendirmesine, böylece yemekler arasında daha sağlıklı seçim yapmasına yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra bir besin maddesini kullanarak farklı çeşitlerde yemek yapabilmeye yardımcı olmakta, dolayısıyla yiyecek maliyetlerini de azaltmaktadır (Sidenvall vd., 2001). Ev ortamında hazırlanan yemekler, hazır gıda, fast food ve restoran yiyeceklerine göre daha yüksek beslenme kalitesine ve daha az enerjiye sahiptir; Bundan dolayı, pişirme becerisinin yetersizliği, besin alımını düşürerek, sağlığın bozulmasına neden olabilmektedir (Ternier, 2010).

2.3.2. Yiyecek İçecek Hazırlama ve Pişirme Becerisinin İnsan Psikolojisine Etkileri

Türk toplumunda yemek hazırlamak ve pişirmek evde kadınların, meslekte ise erkeklerin işi olarak görülmektedir. Bazıları için sıkıntılı bir iş olarak nitelendirilebilirken kimileri içinse mutfak bir terapi yeri, hatta bir tutku olarak görülebilmektedir (Black, 2009; Keçe, 2012; CRC Health, 2017).

Yemek pişirmek, duyma, dokunma, tat ve koku alma olan beş duyunun yoğun bir şekilde kullanıldığı bir tür zihin egzersizidir. Yemek yapmak, sabır, sükûnet, farkındalık ve konsantrasyon gerektirir (Keçe, 2012; Andrews, 2015). Yemek pişirirken tek bir şeye odaklanılmalıdır çünkü kontrol tamamen bireyde olacaktır. Uygulanacak tarifin adımları tek tek sırasıyla izlenirken koordinasyon ve denge becerileri kullanılır. Günümüzde yemek pişirirken sıklıkla elektronik aletleri kullanmamız ellerimizi daha az kullanmamıza yol açmakta ve o anı yaşama hissiyatını azaltmaktadır (Keçe, 2012). Yiyecek hazırlama ve pişirme becerilerinin, fiziksel, bilişsel, sosyal ve kişisel terapik bir değere sahip olduğu vurgulanmaktadır (Here's Help, 2019).

Yiyecek hazırlama ve pişirme becerileri olan bireylerin; yemek yaparken streslerini attıkları zihinlerini boşalttığı için kişide hayattan memnuniyet artışı, psikolojik zorlanmada azalma, evde daha iyi ilişkiler, ertesi gün işe daha fazla katılım sağladığı görülmektedir. Yemekler vücudu beslerken, yemek yapmak da ruhu beslemektedir (Andrews, 2015). Yiyecek hazırlama ve pişirme becerileri, sabırlı olmak, öz güven ve benlik saygısı, başarı duygusu, iş güvenliğini öğrenme, hijyen,

Şekil

Tablo  4  incelendiğinde,  deney  grubundaki  öğrencilerin  yiyecek  hazırlama  ve  pişirme becerisi son test sıra ortalaması 8.00, kontrol grubunda son test sıra ortalama  puanının 3.00 olduğu belirlenmiştir
Tablo  7  incelenecek  olursa,  uygulama  öncesi  ve  sonrasında  deney  ve  kontrol  grubunun yiyecek hazırlama ve pişirme becerisi puanına ait erişi puan ortalamalarının  anlamlı  bir  fark  belirttiği  saptanmıştır  (p&lt;.05)
Tablo 8 değerlendirildiğinde, yapılan izleme test sonuçlarına göre deney grubu  kapsamına  alınan  öğrencilerin  yiyecek  hazırlama  ve  pişirme  becerisi  (Z  =-2.23,   p&lt;.05) son ve izleme test puanlarında fark olmadığı ve ortalama puanlarının birbiri

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmamızda kloramfenikol duyarlılığı fosfomisine oranla daha yüksek bulunmakla bera- ber; Eliakim-Raz ve arkadaşları (16) yaptıkları çalışma netice- sinde

10 yaş grubu kızların, sağ ve sol ellerinin ışığa karşı reaksiyon zamanlarının birinci ve ikinci ölçümleri arasında ki farklar istatistiki olarak anlamlı

Açık Mutfak’a ait Mekânlar Arası Bağlantı Sayıları, Mekânsal Dizim Analiz Değerleri.. ve Kontrol

o Bilgisayar teknolojilerinin sağlamış olduğu çok hızlı veri işleme ve yüksek hacimde veri depolama imkânları yardımıyla ve farklı disiplinlerin katkısıyla

Çalışmaya katılan BESÖ’lere belirlenen bu sorunlara çözüm önerileri sorulduğunda, en önemli unsurun beden eğitimi ve spor dersi ile ilgili politikaların

Bayanlarda voleybol, yüzme, hentbol ile erkeklerde voleybol, yüzme, hentbol ve basketbol branşlarında olmak üzere gerçekleştirilen çalışmada deneklerin SYB puanları

Bu araştırmada elden edilen sonuçlara göre zihinsel yetersizliği olan çocuğa sahip ebeveynlerin problem çözme becerileri, çocuklarının aldığı özel eğitim süresi

• 5378 sayılı Özürlüler Kanuna dayalı olarak 2006 yılında yayımlanan yönetmelikte ise “zihinsel işlevler bakımından ortalamanın iki standart sapma altında