• Sonuç bulunamadı

İstanbul'u sevmek, İstanbul'u saymak...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul'u sevmek, İstanbul'u saymak..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

rf-sxñSZSc .

İstanbul’u

İstanbul’u

9îlü^p

Ojluo^fu-.■ ■ iNLÜ İtalyan şairlerinden I D ’anunzio, “ Napoli’yi 9Ör sonra öl” demiş. Ben de şöyle diyorum: “Dünyayı gezsen diyar diyar İstanbul’u bulamazsın / İstanbul içimizde tüm yâr / İstanbul’a insan saygı duyar...” İstanbullu İstanbul’unu hem sever hem de saygı duyar. İstanbul’da doğup büyümek, İstanbullu olmak çok önemsenirdi, bundan yirmi beş, otuz yıl öncesine dek... İstan­ bullu olmayı, İstanbul’a gelemeyen­ ler, İstanbul’u görenlerden, İstan­ b u l’ da a s k e rlik y ap an lard an dinleyenler içtenlikle önemserler, İstanbul’da yerleşip yaşamak için can atarlardı. Sokaklarında otomo­ billerin pek seyrek dolaştığı, tram- vaylı İstanbul çok gerilerde kaldı. O gerilerde kalan İstanbul’da özledi­ ğin nedir diye soranlara şunu söyle­ mek isterim: Sokakta yürümesini, oturup kalkmasını, birbirine sosyal terbiye içinde davranmasını bilen insanların şehriydi İstanbul. Sokakta yürürken biri yanlışlıkla kolunuza çarpsa özür dilemeyi, dükkânlarda, mağazalarda, her

sevmek,

saymak.

yardımlaşmada İstanbullu teşek­ kür etmeyi unutmazdı... Anadolu’ dan İstanbul’a gelenler İstanbul yaşamına, giyimiyle kuşamıyla olduğu kadar terbiyesiyle de uyar­ lardı. Ankara bir memur şehriydi; yeni yeni kasabalılıktan kurtuluyor, başkent olarak ağırbaşlı görün­ meye özen gösteriyordu ama, gene de Yahya Kemal üstadın deyimiyle — İstanbul’a dönüşü sevilirdi A n k a ra ’nın— , G ü zel İzm ir’in yumuşak iklimi, temiz görünümü, denizi ve tramvayıyla İstanbul’u anımsatsa da, dünyanın gözünde inci tanesi gibi parlayan İstanbul’la yarış edemezdi. Ne ki, o İstanbul yerini bir başka İstanbul’a bıraktı. Ne yaparsanız yapınız o İstanbul artık geri gelmez. Ne Beyoğlu’nun sokak lambaları, ne Haliç’in kıyıları, ne Bebek çocuk parkı, terbiyeli insanlarıyla, saygılı tavrıyla anılarda yaşayan o İstanbul’u geri getiremez artık. Ne ölçüde, ne titizlikte onarır­ sanız onarınız İstanbul’u, içinde yaşayanlarına nasıl yaşamaları gerektiğini öğretemezseniz, bu başıboşluktan, ilkellikten kurtula­ mayız. Sokakta nasıl yürünülür, nasıl gezilir; sinemada, tiyatroda

İSTANBUL’U SEVMEK

İSTANBUL’U SAYMAK

Ş

İMDİ bu kurs açmak dâhi­ yane düşüncesi de nereden aklına geldi diyenler çıkabilir. Evet oldukça lüks bir iş. Fakat hiç olmazsa eski yıllarda olduğu gibi ilkokullarda adabımuaşeret — gör­ gü kuralları— dersi konulup, bu derslere girmek ve not almak zorunlu kılınamaz mı? Y a da okuma yazma seferberliği içinde, görgü kuralları da okutulamaz mı? Adam caminin avlusunda, eliyle burnunu sümkürüyor, yere tükü­ rüğünü çakıyor, sonra da o pis elle­ rini pantolonunun kıçına sürerek temizliyor ve yallah namaza. Şimdi bu adamın namazına namaz, din anlayışına dindarlık denebilir mi? Ayda bir kez olsun yıkanmayan adamın, elini yüzünü, ayağını sabunsuz sade suyla yıkaması temizlik yerine geçer mi? Saymakla bitmeyecek pislik örnekleri...

Memleketimizi yabancılara bu görüntülerle mi tanıtacağız? Aptes- hane ile mutfak temizliğini hiçe sayan bir zihniyetle kendimizi ellere, turistlere nasıl beğendirece­ ğiz?.. Şoför vatandaşlarım ıza bakın, yüzde doksan dokuzu üç günlük sakalla dolaşıyor, çalışıyor. Ellerinde cıgara, “Dayı nereye, amca burda mı ineceksin? Baba bozukluğun yoksa bende de yok!” Kadın yolcular da, ‘“ abla, teyze, anne!” oluveriyor bir anda. Siz hiç bir eliyle tespih çekip, bir eliyle de direksiyon kullanan şoför gördü­ nüz mü? Ben gördüm.

“Şoför efendi ne zamandan beri tespih çekerek otomobil kullanı­ yorsun?” diye sorunca da:

“Dayı ben tespihsiz yapamam” demez mi?

“ Cıgaranı söndürür müsün?” diye rica edince de, ne cevap aldım biliyor musunuz? ö z ü r dileyerek ve utanarak yazıyorum.

“Dayı ben, hayatta cıgarasız,ya­ takta kansız yapamam.”

Eski İstanbul’un efendi şoförle­ rini özlemle ve saygıyla anıyorum □

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

nasıl oturulur; büyüklere, kadınlara nasıl muamele edilir’den başlaya­ rak gençlere yönelik sosyal terbiye kursları açmak gerekiyor dersem, pek haksız sayılmam herhalde...

S

Ö

Y

L

E

Ş

İ

Referanslar

Benzer Belgeler

Makroskopik olarak literatürde memenin SHK’lar›- n›n boyutlar› 1-10 cm aras›nda de¤iflmekle birlikte tümörlerin yar›s›ndan fazlas› 5 cm’den büyük

Pleksi - metal - mermerit- ahşap malzemeleri; kısa dikdörtgen prizma kaide, kesik piramit ve diagonal sergileme için rahle formunda üretilmiştir. Farklı kaidelerle

Bu çal›flmada, inhalasyon yolu ile uçucu madde kötüye kullan›m öyküsü olan 23 ba¤›ml› olguda, a¤›rl›kl› olarak toluen (metil benzen) içeren uçucu maddelerin

Yedikuleden Topkapı - Saraçhanebaşına kadar im- tidat eden plân Çapadan Cerrahpaşaya ve Hasekiye ka- dar olan geniş bir sahayı Tıp Fakültesi >e ayırdığı gibi

Türkiye sosyal hizmet birikiminde yaşlılık : -bibliyografik bir değerlendirme (1950- 2013)- / Ömer Miraç Yaman, Mevlüt Acar. Birinci baskı İstanbul: Açılım Kitap, 2015.

Crowia insanların herhangi bir konuda aradıkları eğitim ve danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanması için hazırlanmış, %100 canlı görüşme

*Tek seferlik gelir/giderler hariçtir **Sanayi segmentinde elden çıkarılan iş kolları ve perakende segmentinde TFRS16 etkisi hariçtir.

Aktarıcı için: kaynak cihazın HDMI çıkış portuna bağlanma yeri Alıcı için: görüntüleme cihazının HDMI giriş portuna bağlanma yeri 3 Aktarım Butonu