• Sonuç bulunamadı

Akıllı olmak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Akıllı olmak"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

9 O C A K 1986

POLİTİKA VE ÖTESİ

MEHMET) KEMAL

Akıllı Olmak

Mazhar Osman bir dönemde ülkemizin en tanınmış akıl dok- torlarındandı. Akıldan yaya birini gördüler mi, “Aslanım, sen

Mazhar Osman'lıksın!” derlerdi. Böylece akıldan yayanın akıl­

dan noksanlığı kanıtlanmış olurdu. Bir gün üstada sormuşlar:

“ Bunca delinin ortasında sen aklını oynatmıyor musun?" “ Ben delileri akıllandırıyorum.”

“ Biliyor musunuz, hocam size de deli diyorlar."

“ Bana onların deli demesinin hiçbir değeri yoktur. Ben onla­ ra deli demeyeyim; delidir dedim mi buralara kapatıverirler."

Mazhar Osman sadece delileri akıllandırmaz, çoğu kişiye de deli raporu vererek onları kurtarırdı. Böylelerinin arasında tanınmış şairler, müzisyenler, ressamlar, aktörler vardır. Maz­ har Osman cezasal yeteneği yoktur dedi mi, yargıçlar raporlu kişileri salıveriverdi. Toplum içinde dokunulmazlık kazanmış bazı kişiler için de, “ Mazhar Osman'dan raporlu” derlerdi.

Mazhar Osman’dan bir rapor uydurabilmiş olanın işi kekâhtı, artık ne polis elleşebilirdi ona, ne de jandarma... Ama üstat böyle bir raporu herkese vermedi ki... Neyzen Tevfik’in ve res­ sam Fikret Mualla’nın hocadan böyle bir rapor aldıkları söy­ lentisi yaygındır.

Mazhar Osman’dan bu yana akıl doktoru yetişmedi mi, el­ bette yetişti. Ama Mazhar Osman gibi bir üne her akıl dokto­ ru erişemedi. Hatta akıl doktorları arasında ipin ucunu kaçı­ ranları bile oldu. Son günlerde bunlardan biri, bir büyük şairi­ miz için ‘Bana gelse, ben ona deli raporu verirdim” bile dedi. Böylesi hekimler mi deli raporu verirler, yoksa böylesi hekim­ lere mi deli raporu verirler, bu soruların yanıtını erbabına bı­ rakalım.

Evliya Çelebi’nin ‘Seyahatname’sinde okumuştum. Bir za­ manlar İstanbul’da bütün meslek sahipleri Divanyolu’nda pa­ dişahın önünde geçit resmi yaparlarmış. Bu arada delileri de geçirirlermiş. O dönemde delilik de bir meslek miydi? Deliler ellerinde zincirler, bıçaklar, kamalar giderlermiş... Adamın bi­ ri başta gidene sormuş:

“ Bu kadar mısınız?"

Delilerin başı şöyle diyesi olmuş:

“ Evet, biz tımarhanede bu kadarız, peki siz dtşarda ne ka­ darsınız?. "

Şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın da, “ Delilere Selam” adlı bir şi­ iri vardır; uzunca şiirden birkaç dizeyi buraya almak isterim.

Şen deliler, tınmaz deliler! Size imrendiğim oluyor, Olanı biteni düşündükçe Madem ki öyle sanırsınız, Doğrudur, sen Acem şahısın Sen Cengiz Han, sen de Timurlenk Çok daha ferah olmalıdır

Cinnet dedikleri o cennet, Şu akıl zindanlarımızdan.

İslamlıkta, ‘öleniiyilikle anın’ diye bir kural var. Öleni iyilikle anın ki ölüm denilen gerçek sizin de başınıza geldiğinde sizi de iyilikle ansınlar. Her ölenin ardından deliydi, divaneydi di­ ye laflar edersek doğru olmaz. Ölmüş olan sanatçılar eleştiril­ mez mi, elbette eleştirilir. Ama siyasal görüşler arasında çe­ lişkiler var diye, ölmüş sanatçılara deli damgası vurmak ne bi­ lime, ne dilime sığar, ölülere deli derseniz, yaşayanlar da, “ Bu

adama ne oluyor, deli mi n e ? " derlerse... Eskiler, ‘Kem söz, kalp akçe sahibinindir’ diye boşuna söylememişler.

Kem söz sahipleri ne derlerse desinler Tevfik Fikret edebi­ yatımızın yeri doldurulmaz şairlerinden biridir. Üstat Rasim Adasal, içkiyi kaçıranlardan biri azıcık sapıttı mı, “Akıllı ol", derdi. “ Delileri ben nasıl olsa tanırım."

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Şimdi kendi hazırladıklaıı silâhın kendi aleyhlerine dönebilmesi ihtimali karşı-- smda ne düşündüklerini bil­ miyoruz. Çünkü “ Mürür-u zaman” a

Ortaköy'dc Halice Sultan'ın yalısının bahçesini düzenler ve Mclling kısa zamanda kendisini Hatice Sultan'a kabul ettirilerek resim yapma izni alır.. Ancak bu

Mikroanjiopatik hemolitik anemi, trombositopeni ve akut böbrek yetmezliği triadının klinik ve laboratuar bulgularının bulunması nedeniyle hastaya HÜS tanısı konuldu.. İnvitro

Bunu bilen Mü sahipzade toplumsal aksaklıkların ve beşerî zaafların temsilcisi olarak taşladığı kişilerin karşısına kendi düşüncelerine ve halk görüşüne

Ölüler hakkında yapılan tenkit ve takdirlerin on lar için olmayıp diriler için ol­ duğunu nazarı itibare alarak müstakbel nesilerim iz için bu ciheti ihmal

Hattâ denilebilirki, duyarlığı, zekâsı, zev­ ki, yetenekleri ile çok üstünde olduğu çevresine se­ vimsiz görünmemek, onlarda bir aşağılık kompleksine yol

Fesleğen genotipleri biçim zamanlarına göre karşılaştırıldığında; R-33YBK kodlu Antep orijinli G1, R-28A kodlu Sivas orijinli G4, R-29 kodlu Yozgat orijinli G6, R-8

Kitapçılann bu çeşit eserleri tercih — bittabi bazıları, hepsi değlV— ettik­ lerine ve meselâ Ahmet Basimin basın tarihini ilgilendiren mühim makalele­ rini,