• Sonuç bulunamadı

Bir saray düğünü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir saray düğünü"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türk milletinin mirasını insafsızca yiyen bir imparatorluk idaresinin sultan düğünü insana bir tarihî hakikatten ziyade bir peri masalı gibi geliyor. Yukardaki resimde, bir sultan düğününe götürülen Nahiller, Şeker bahçeleri, ve d'ğer hediyeler

görülmektedir.

5AR4V DtGtSt

ÜMHURİYETlN feyizli eli asırdide Toplkapı sarayım müze haline çevirdi. Eşine hiç bir yerde tesadüf edile- miyen, dört, beş asırlık Türk m im arî eserlerini kucağında toplıyan, bu müzenin her şulbesindeki Türk ve şark eserleri de yine cihanın hayret ve takdirini celbeden yüıksek ve nadir par­ çalardır.

Kısa bir hayatı olan bu müze her sene yeni salonlar, kolleksiyonlar, d a­ ireler kazanarak daim î inkişafa atıl­ m aktadır.

On binlerce yerli ve yabancının, bir okadar da talebenin gezdiği asırlar gör­ müş bu binaların her köşesi, şüphesiz canlı bir tarihtir.

Bugün bilhassa Türk eserlerinin k a y­ nağı ve ifadesi olarak gezdiğimiz bu müzede vaktile bir sultan düğünü na­ sıl olurdu? Nerelerde ve hangi köşk­ lerde bu merasim yapılırdı?

İşte bunları, bir takım vesikalardan da istifade ederek kısaca anlatm ak is­ teriz. Bu vesile ile asırlarca devam e­

den bu düğünlerin Türk milletine neye mal olduğunu da takdire bırakırız.

Bu düğünlerin mühimlerinden b i­ ri de Üçüncü Ahımed’in kızı Fatm a sultanın Silâhtar A li paşa ile evlenme­ leridir ki, düğüne 1121 Hicri senesinin Rebiülevrvelinin birinci cumartesi günü başlanmıştır. Yani 1 709 senesine teka­ bül eder.

Bu münasebetle şimdi Topkapı sa­ rayı müzesinin haremden çıkılan kapı­ sının önüne, Kuhbealtı yanlarına ça­ dırlar kuruldu.

Bu çadırların arasında on altı direkli birer kâşane cesametinde olanları da vardı. Üzerlerinde altın yaldızlı alem ­ le r parlıyor. İçleri en kıym ettar ipek­ li kum aşlar, sırma ve rengârenk ipeklerle işlenmişti. Sedirler, çatmalar,,

sırmalı ehram larla döşendiği gibi yerle­ ri de Zerduz nihaliler, kıym ettar Türk ve İran halıları örtüyordu. Y ollara a y ­ rıca payendaz denilen sırmalı kumaş­ lar serilmişti.

Nişan merasimi — Ferdası pazar

günü bu merasimin yapılm ası mukarrer olduğundan dam adın sadıcı kaptan İb­ rahim paşa, sadrazam kethüdası ve damadın kethüdası sabahleyin erken­ den Safe köşküne gittiler. Safe köşkü veyahut Mustafa paşa köşkü denilen bu kıym etli Türk eserini şimdi de pek âlâ ıtamrız. Binlerce zair her gün bu nefis binanın bilhassa aitm yaldızlı oy­ m a tavanını zevk ve hayretle temaşa ediyorlar. İşte bu köşkten nişan götü­ rülme ala yı şöylece tertip edildi.

Başlarında mücevrveze denilen sarık lar bulunan sadrazam ağ alan iptida iki gümüş Nahli, sonra iki şeker bahçesi­ ni, bunu takiben tabla ve kutular ile şekerler, bohçalar, mükemmel donan­ mış bir at, mihri muaccel olan akçeler, en sonra sadıç paşanın önünde mücev­ herli kese içinde musaf olm ak üzere

(2)

Sayfa 8 YEDİ GÜN No. 224

Bu iki minyatür, bir sultan düğününün iki safhasını tesbit etmiştir: Birinde bütün devlet cihazını ayaklandıran böyle bir düğünde hediyeleri ve o zamanın en meşhur hediyesi olan iki «Şeker bahçesi» ni taşıyan uşakları; ötekinde de gelin olan

sultanın sarayı Önünde aylarca süren rakslar ve hünerbaz lıkları görüyorsunuz!

has bahçeden yani şimdiki parkın için­ den Demirkapıdan 'harice çıkmışlardı.

Halk bu alayı seyretmek için yo llan kaplamıştı. Demirkapıdan çıkan alay, saray surunu takiben sadrazam kapısı önünden ve A layköşkü yanından Aya- sofya tarikile Babı hümayundan geçe­ rek O rtakapıdan saraya girmişti.

Bu sırada harem kapısı önündeki Mehterler fasıla başlam ışlardı. Harem­ den çıkan Kızlarağası, sadıç paşa ile görüşüp nişan eşyasını H arem ağaları devir alarak ayni şekilde içeri götürül­ müş ve harem den de Fatm a sultanın başağası tarafından getirilen bohça içindeki «Nişan makremesi» de bilmu­ kabele sadıç paşaya teslim edilmiş, a- ğalara hil’atler giydirilm iş, çadırlarda kahve ve şerbetler içilmiştir.

Nişan eşyiası nelerdi?

Fatma sultana gelen eşya:

Kesesi ve cildi mücevherli ku­ ran [ 1 ] , altın tepsi içinde mücevherli kutuda elmas yüzük, tepside mücevheT [1] Bu ciltlerden bazıları şimdi hazi­ ne dördüncü salonda teşhirdedir.

[2] 0 vakit kırk bin altın etmektedir.

taç, mücevher istefan, murassa kemer kuşak, murassa nalın, İncili ayakkabı, murassa sorguç, mücevherli duvak, ü- zeri elmas pullu serasere kaplı samur kürk, elmas küpe, ağırlık çil ve akçe on beş kese [ 2] , gümüş Nahil iki a- det [ 3 ] , şeker yüz yirm i tabla, şeker bahçeleri iki adet, en ağır diba ve kem ­ ha vesair eşya ile beş bohça [ 4 ] , ayakbezi namile seraser elbiselik, gü­ müş tepsi yed i adet.

Padişaha:

Mükemmel donanmış bir at, muras­ sa şemse kuşak, sofa kaplı samur kürk, altı bohça eşya.

Valde sultana:

Murassa şemse kuşak, işleme şala kaplı samur kürk, beş bohça eşya.

Başkadına:

Murassa şemse kuşak, serasere kaplı samur kürk, beş bohça eşya.

Kızlar ağacına:

Mükemmel donanmış bir at.

[3] Nahil, mumdan pek sanatkârane yapılan ağaç ve meyva şekillerine de­ nir. Bunlar on metre boyunda muazzam şeylerdi. Fakat bu düğünde Nahiller

Fatm a sultanın sekiz cariyesinin her birine birer bohça eşya.

Nikâh — Ferdası pazartesi nikâh

merasiminin yapılm ası takarrür etmiş­ ti. Damat Silâhtar A li paşaya vezaret ile kaym akam lık verilmiş olduğundan vüzeraya mahsus üstü kaftan kaplı sa mur (kürk kallâv i giyerek sarayda has- oda kapısrndan çıktılar.

Yanında Kethüdalar, Şatırlar oldu­ ğu halde sadrazam sarayına gidildi. Sadrazam karşıladı. Önde sadrazam , arkada şeyhülislâm ile dam at A li pa­ şa yanyana, bunları takiben diğer vü- zera ve erkânı devlet tekrar saraya gelerek yukarıda söylediğimiz Harem- kapısı önündeki çadırlarda istirahat ve cümleye, gülbeşeker, kahveler ve­ rildikten sonra tarafeynin vekilleri hu­ zurunda şeyhülislâm nikâhı akdeyle- di.

gümüşten yapılmıştır.

[4] Bohçalar da gayet kıymettardı, bu bohçalardan birkaç tanesi Topkapı sarayı müzesinin hazine ikinci salonun­ da teşhirdedir ki, altın ve gümüş tel ve

inci ile işlemelidir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kültürel etkileşimin ve genel kültür karakteristiğinin önemli bir göstergesi olan mekânsal kullanımlar ve doğa ilişkisi ise, Türk kültürünün mimari ve..

Hulusi Behçet’in bulduğu ve dünya tıp literatürüne Beh­ çet hastalığı olarak geçen has­ talıkla ilgili olarak İstanbul’da Behçetliler Derneği kuruldu.. Cerrahpaşa

Bu amaçla linoleik asit içeriği yüksek yağlardan (ayçiçek ve soya yağı) yağ asidi hidrolizi gerçekleştirilmiş, daha sonra LAB ilave edilen farklı özellikteki

Askerlik görevi bitince Ankara’ya dönmüş ve 1975 yılında başasistan olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Kliniğinde göreve başlamıştır..

H EP düşünmüşümdür, yarı uyanık bir anımda, hani sa­ bahın çok erken bir vaktin­ de yaşanan o yarı gerçek- yarı düş zaman diliminde, kırk yıl

Tevfik Fikret Rübab-ı Şikeste’de ara sıra şiirler de yazarak bir çok hayaller ku­ ran «Seza» manzumesinde şu mısralariyle bunu çok iyi

İkinci örnek Bağdadlı Vehbi Efendi kütüphanesidir. Şimdi Sü leymaniye Genel Kütüphanesinin çatısı altında bulunup müstakil olarak durumunu muhafaza et­ mekte

Lorsqu’elle voulait se montrer telle qu’elle était, elle devenait une femme très douce, intelligente, au.. courant de